Katalog

CUMHURİYET/10 SPOR 10 AĞUSTOS 1985 Penaltı var, futbol yok Fenerbahçe: 1 • Sarıyer: 1 STAT: Fenerbahçe SEYtRCt: 4342 HASILAT: 3.571.000 TL. HAKEMLER: Rauf Afır (3), Sabri Çehk (6), Ahmet Çakar (5) FENERBAHÇE: Yaşar (6) İsmait (4), Hasan (6), Onur (5), Sedat (6) Pesiç (7), Tuğrul (4), Müjdat (6), Selçuk (5), Şenol (7), Zafer (5) YEDEKLER: Nurettin, Cem, önder, Abdulkerim, Yüksel ANTRENÖR: Nedim Günar (7) TOPLAM: 64 SARIYER: llker (7) Selami (3) (Arif ?), Oğuz (5), Erdem (4), Ahmet (4) B.Hakan (5) (Altay 5), Çelebiç (4), M.Kalkavan (5), K.Hakan (4) Rıdvan (6), B. Engin (5) (Ufuk ?) YEDEKLER: Metin, K.Engin, Oktay TEKNİK DİREKTÖR: Candan Tarhan (6) TOPLAM: 57 KULLANILAN FAUL ATIŞI: Fenerbahçe: 14 Sanyer: 7 OFSAYTA DÜŞÜŞ: Fenerbahçe: 2 Sarıyer: 10 KÖŞE ATIŞI: Fenerbahçe: 7 Sanyer: 3 CEZA ALANI DIŞINDAN ŞUT: Fenerbahçe: 14 Sanyer: 4 CEZA ALANI İÇINDEN ŞUT: Fenerbahçe: 5 Sanyer: 4 KALEYİ BULAN ŞUT: Fenerbahçe: 6 Sanyer: 5 DIŞARIYA GtDEN ŞUT: Fenerbahçe: 9 Sarıyer: 3 SARI KARTLAR: Şenol (Fenerbahçe), Oğuz (Sanyer) GOLLER: Selçuk (Dk. 38penaltıdan), Çelebiç (Dk. 46penaltıdan) Fenerbahçe ile Sarıyer 1fflk beraberlikle yetindiler SPORDA DIYALOG ÖZCAN ÖZYEMİŞÇİ 1927'de lstanbul'da doğdu. Istanbul Edebiyat Fakültesi 'nin Felsefe, Sosyoloji ve Estetik Bölumü'nü bitirdi. Türkiye Deri Sanayicileri Birliği Genel Sekreterliği yaptı. Yelken sporuna 10 yaşında başladı. İYK kurulunca, bu kulüpte lisanslı olarak yanşlara katıldı. Bine yakın yarışa girdi. Türkiye pirat ikincıliğini kazanan özcan özyemışçi, sporculuğunun dışında, federasyonlarda, hakem kurullan ve jürilerinde de görev aldı. Ozyemişçi Yelken Fedarasyonu'nun Olimpıyat Komitesı 'nde de temsilcılik yapıyor. Sonucunu penaltıların tayin ettiği karşılaşmanın gollerini Selçuk ve Çelebiç attı. Fenerbahçe ilk Eskişehirspor maçına oranla daha etkili oynamasına rağmen, gol alamnda etkili olamadı. Sanyer ise, 2 maçında yine kapalı kutu savunma yapan bir takım olarak göründü. Fenerbahçe Stadı'nda kovalamaca... SanLaci\ertlilerin yenı teknik direktör adayı Meszöly ve takımı şeref tribünunün bır kenannda, Fenerbahçe yönetim kadrosu bir kenarında. Uzaktan el kol hareketleri ile fiskoslaşmalar. Meszöly, Ahmet Erol ile çayocağında konuşurken, yaklaşan foto muhabirlerini görunce dağılıyorlar. Daha sonra yine tribünde Altan Ayanoğlu kalkıp Meszöly'nin yanına gidiyor, yine bir şeyler fısıldanıyor. Fotoğrafçılar, eller deklansorde anı tespit edebilmek için sahadaki maçı bırakmışlar, tribunde kovalamaca oynuyorlar. Aslında işin büyuk bir bölümu halledilmiş. Futbol Federasyonu'nun karan bekleniyor. Yeni teknik direktör Kalman Meszöly konuşmamaya özen gösteriyor. Fenerbahçeli futbolcu, sahaya çikarken memnun. Biliyor ki, aruk Meszöly ile çalışacaktır. Bu arada sahada FenerbahçeSanyer maçı oynanıyormuş, fanatiklerin dışında, kimse maçla pek fazla ilgilenmiyor. Çünkü maç ilgi görecek maçlardan değil. Gerek Fenerbahçe ve gerekse Sanyer, lige hazırlanmaktan öte seyircinin parasını çekebilmek için yanlış bir gün seçmişler. Fenerbahçe Stadı'nda seyirci oldukça az. Aslında gelmemekle de en iyisini yapmışlar. Görüp görecekleri sadece iki penaltı golü imis. Fenerbahçe, ilk Eskişehirspor maçına oranla, Sanyer karşısında daha baskılı oynayan takım hüviyetinde olmasına rağmen, gol alamnda bir türlii bitirici değıl. Fenerbahçe'de Şenol büyük top oynuyor. Zafer, kıvrak ve çabuk, henuz hazırlıklı değil. Selçuk, geçtiğimiz yılın Selçuk'u olmaktan çok uzak. Peiiç, oyun hazırlayıcı oiarak başanlı, Müjdat ve Sedat oynamaktan yana. Ismail, Onur, Tuğrul, SanLacivertlilerin kötülen. Sanyer, lstanbul'daki ikinci maçında yine kapalı kutu savunma yapan bir takım. Dün üstelik Sercan da yoktu. Bütün iş Rıdvan'ın ayaklanna yüklendi. flker, kalesinde cansiperane. Selami ve Erdem, Sanyer'in savunmadaki sıkıntısı. Kalkavan, lige hazır. Çelebiç, caru isterse oynuyor. Genç Engin ileride bir şeyler yapma çabasında, ama yalnız bırakılmış. Zaman zaman şık hareketlerin izlendiği, ancak genelde sıkıcı geçen bir maç. Bugünkü konuğumuz 48 yıllık yelkenci Özcan Ozyemişçi 15 yaşında bin çocuk emekti oldu Bugünkü konuğumuz yelken sporunda isim yapmış bir yelkenci ve yelken sporunun Olimpiyat Komitesi'ndeki temsilcisi Özcan ozyemişçi. Sayın Ozyemişçi, sinnle biriikte 1953'den 1969 vılına dek Cumhuriyet'te biriikte çalıştık. Siz o tarihler arasında Cumhuriyet'te yelken yazılan yaznordunuz. Sonra birden yazmaktan \azgeçtiniz. Ne oldu ovle birden bilmiyorum. Yoksa giderek yelken sporunda yazacak bir şe> kalmadı diye mi vazgeçtiniz? Gerçi yelken giderek yerinı yatçılığa bırakmaya başladı, ama benim yazmamamdaki neden kendi ozel işlerimin çokluğundandı. Sizin yelken yaptıgınız gunleri biraz anlatır mısınız? 1937'lerde, lstanbul'da, velkenli sandalla gezerdi yelkencıler. Yalnız Fenerbahçe, Galatasaray kuluplerinde şarpiler vardı. Onların sporcuları şarpilerle yarışırlardı ve uç dört yarışla sezonu kapatırlardı. O halde velkende patlama tstanbul'da yelken ihtisas kulüplerinin kunılması ile gerçekleşti. Evet. 1952'de tYÎkuruldu, daha sonra Kalamış Yelken, Marmara Yelken, derken yelken sporu bir anda gelişti. Buna paralel tzmir'de de yelken kulüpleri kuruldu. Ziya Demirdöken federasyonunun zamanında, Turkiye'de 24 bölgede yelken faaliyeti vardı. Yelkendeki bu patlamanın getirdigi gelismeler nelerdi? Denızcilik Bankası'nın kuruluşundaki bir kanun maddesine dayanarak, Turkiye'de pirat ve dragon tekneler yapımına başlandı. Ve bu tekneler Su Sporlan Federasyonu'na verildi. O tarihlerde ne yazık ki yüzme, sutopu, yelken ve kürek sporlan tek bir federasyonda toplanmıştı. Adına da Su Sporlan Federasyunu denilmişti. Bu dört sporun bir federasyonda yürümesi imİcânsızdı, ama bu boylece 1957 yılına kadar surdü. Sonra yelken bağımsız bir federasyon olunca da, işte asıl patlama o zaman gerçekleşti. Yani uluslararası sınıflara kapılarımız açıldı. Nedir bu uluslararası sınıflar? Pirat, dragon, snipe, finn ve 470 tekneler sınıfı. nin teknesi olur. Yani hiç bir şey yapmaraak, 15 yaşında bir sporcuyu emekliye ayınnak daha mı iyi? Bu tabii benim cevaplayacağım bir soru değil? Degil mutlaka. Ama karşı karşıya sohbet ederken bu soru da size takıldı işte. Size yanıtlıyabileceginiz bir soru sormak istiyonım. Yelkende çocuklanmıza gereken olanaklar tanınsa, sahiden iyi bir yere gelebilir miyiz? Geliriz ne demek, gelmişiz bile. Opümistlerde Dünya ikinciliğimiz var. Namık Bekler diye, Kocaeli'den bir çocuğumuz, Yugoslavya'da Dünya ikincisi oldu. Üç çocuğumuz, Halim Kalkış, fbrahim Kalkış ve Çağlan Kuraner Balkan şampiyonu oldular. Şimdi bu şampiyonlan genç yaşta emekliye ayırmak dogru mu? Bugün yatçılığa buyuk vatırım >apan holdingler, kurumlar var. Onlar bu gençlerin durumunu gorup leyzer sınıfını ele alsalar.. Biraz onceki sorunuzu yanıtlarken bu konuya da gelecektim zaten. Bizde her yelkenci kendi teknesini alamadığı için, zamanla toplumda iyi bir yer edinen ve iyi bir iş imkânı bulanlar, yaşlanna rağmen spor yapnak hobilerini, yelken yerine yatçılıkla gidermeye başladılar. Ustelik yatçılığın, biraz önce sizin de söylediğiniz gibi, turistik, eglenceli, hatta toplu halde yapılmak gibi iyi taraflan da var. Bu nedenle giderek yelken sporu yatçılığa dönüştü. CENGİZ KAPTAN Yelkenciler yatçı olup hem eğleniyor hem spor yapıyorlar Yani bugünkü yatçılar zamanında yelkenci miydi? Hemen hemen hepsi. Bugün yatlanyla Istanbul'dan Bodrum'a kadar yanşıyorlar. Hem eğleniyorlar, hem de spor yapma imkânı buluyorlar. Bizdeki gelişme dünyadakinin tersi oldu Bu gelişme son >illarda sanırım pek iyi bir dogru çizmhor. Şöyle ki, geçen gunlerde >elkenin en buyuk kupası savıian Piri Reis yanşlanndan kımsenin haberi olmazken, >al yanşlan herkesin dilinde. Sizce nasıl şarpi >anşları tarihe kanştı ise pirat, dragon, finn ve snipe gibi yelken sınıflan da larihe mi kanştı? Yoksa yatçılık bu sporlann otesinde daha ilginç, daha eglenceli, daha mı turistik ve sosyetik gorunüşte? Dediğınız doğrudur. Şarpi gibi pirat da tarihe kanştı denilebilir. Genelde bakarsak yelken sporu Dünya yelken gelişmesindekinin tam tersine bir sistemle başladı bizde. Fakir bir ülkenin çocuklan olarak bizler teker teker tekne almaya muKtedir değiliz. Oysa Avrupa'da yelken halka inmiş olduğu ülkelerde herkes kendi teknesinı kendi alır ve yanşlara girer. Bizdeki durumun tamamen aksine yani. İşte bu nedenle kulübe yazılan meraklı kişiler teknelerin kuluplerce alınmasını talep eder oldular. Kuluplerde deseniz para yok, o halde kala kala devlete kalmıştı tekneyi almak. Devlet de hangı kulube hangi bölgeye yetişecekti ki. Bu nedenle yelkene meraklı çok, fakat tekne yoktu. Ama optimistlerimiz vardı yüzierce! Evet, federasyon olarak, benim de içinde olduğum bir planlama devresinde, optimistleri devreye soktuk. Tam 9 yaşında tekneye gırip, 15 yaşına kadar tekneden çıkmayan, geniş bir optimist ordusu kurduk. "S. ÖYLEStNE BİR MAÇ Fenerbahçe ve Sanyer 'in hazırlık maçiannda sadece iki penaltı golü vardı. Tribünlerde maçtan ziyade MeszölyFenerbahçe pazarlığı izleniyordu. Ahmet Erol, ayaküstu sohbette Meszöly'yi ikna etmeye çalışıyordu (Küçük fotoğrafta). (Fotoğra/lar: TURGA Y ÖRME a.a.) Babasının unvanı ile sahaya çıkıp bir maçın içine eden Rauf Afir. Afır'in bu şekilde ligde yöneteceği maçlar çok kanlı geçeceğe benzer. Afir, iki komık penaltı veriyor. Sonrasında kendini affettirmek çabası içinde normal pozisyonlara ofsayt kaldırıyor. Faulu ve kartı gerektiren yerde sertliğe söz geçiremiyor. Ben federasyondayken, optimistleri devreye sokup, geniş bir optimist ordusu kurduk. Ama onlar şimdi yelkende yoklar. Çünkü optimistlerin buyuk teknelere geçmeden önce girebilecekleri orta sınıf yoktu. Ve tam bin çocuk 15 yaşında yelken emeklisi olmuştu. Bu yelkenciliğimizin sonu demekti kısaca. Böyle bir şey düşünülemez bile. Ama bizde gerçek bu. JJ Ozetle Sutopıt Genç Mitti Takımı açıklandı 1725 ağustos tarihleri arasmâa lstanbul'da yapılacak olan 3. Dünya Gençler Sutopu Şampiyonaa 'na katılacak Sutopu \İiüi Takımımız açıklandı. Türkiye Spor Yazarlan Derneği havuzunda üç grup halinde yapılacak fampiyonada 12 ülkenin takımları mücadele edecekler. Küba, Federal Almanya ve Sovyetler Birliği ile aynı grupta mücadele edecek olan Genç Milli Takımımızda şu oyuncular bulunuyor: Esen Talu, Mustafa Meral (G. Saray), Cüneyt Çakır, Can Ateş, Ismail Delemen, Turgut Ebrem, Osman Öztemel, Saygın Seldüz (İYİ), Savas Türk (Mülkiye), Kerem Olcayto, Aydın Uçar, Emre Kaner, Vahap Algın Meszöly, 'evetf dedi Spor Servisi Macar Teknik Direktör Kalman Meszöly, Fenerbahçe'nın teklifıne olumlu yanıt verdi. Fenerbahçe teknik direktörluğune getınlmesı, gunlerdır konuşulan Meszöly ile SanLacivertli kulüp arasındaki ilişkiler, dün açığa çıktı. Fenerbahçe Stadı' nda dün oynanan FenerbahçeSanyer maçı öncesinde ve sırasında gizli kahnmaya çahşarak yapılan goruşmelerde, Meszöly, Fenerbahçe yönetiminin ilginç ve kendisi için cazip teklifine "evet" yanıtını verdi. Fenerbahçe'de teknik direktörluğu kesinleşen Meszöly, SarıLacivertlilerden alacağı ucret konusunda açıklama yapmaktan kaçınıp, "Futbolu seviyorum. Tiırk futboluna bir şeyler verebilmek için buradasım. Fenerbahçe "nin teklifini benimsedim. Koşullar el verirse Fenerbahçe'yi çalıştıracagım" dedi. Meszöly, FenerbahçeSanyer maçını izlerken, yönetici Atamet Erol, genel sekreter Altan Ayanof lu ile görüşmelerini tribunde surdurdu. Fenerbahçe yönetıcileri de Meszöly'nin Fenerbahçe'nin teklifini ve ileri surduğu sartlannı kabul ettığini duyurdular. Aynca kulüp başkanı Fikret Ancan'ın da Futbol Federasyonu Başkanı Erdogan Ünver ile görüserek, Meszöly 'nin Fenerbahçe' de görev alması konusunda kendisınden iyi nıyet gösterisi beklediklerini söylediğı öğrenildi. Fenerbahçe Kulübü, Meszöly ile resmi sözleşmeyi yapabilmek için Futbol Federasyonu'nun 12 ağustosta yapacağı toplantıyı bekliyor. Federasyon, Meszöly Ue ilişkisinin kesilmesi karannı alması halinde, Macar çahştırıcı, muhtemelen salı gunü antrenmarunda, yeni talebeleri ile tanıştırılacak ve SanLacivertli futbolculara ilk çalışmayı yaptıracak. Federasyonun Meszöly'nin sozleşmesinin feshinde karşı tavır takınması halinde, Macar çalıştıncı, sözleşmeyi tek yanü olarak bozacak. Ve Futbol Federasyonu'na, bozulan bir yıllık mukavelenin karşılığı olan 10 mılyon lira civarındaki tazmınat, Fenerbahçe adına görüşmelerde aracıhğı başlatan eski başkanlardan Emin Cankurtaran tarafından ödenecek. İş, F.Bahçe ile federasyonun arasındaki protokole kaldı Bin çocuk 15 yaşında emekli oldu Bugün onlan pek yelkenin içinde göremiyoruz...a Göremezsiniz, çunku 15 yaşından sonra optimistlerin gireceği bir leyzer sıruf olmalıydı. Yani bu sınıf bir geçici sınıftı. Buyuk teknelere geçmeden önce, optimistlerin girebilecekleri bir orta sınıf. Ama Turkiye'de bu sınıfın teknelerını ne yazık ki ne yapan vardı, ne de ithal eden. Böylece 15 yaşında ortada kalmış bir optımistler ordusu oluştu. Bu çocuklar ne optimistlere sığabildiler, ne de buyuk sınıf teknelere girebildiler. Bu yelkenciliğimizin sonu demekti kısaca. Duşunun bir kere, tam bin çocuk 15 yaşında yelken emeklisi olmuştu. Böyle bir şey düşünülemez bile. Ama bizde gerçek bu. Bin genç yelkenci aslında iyi bir potansiyel. Neden bu konuda devlet gerekli yatınmı yapmıyor? Yelkenciliğimizi uluslararası bir platforma getirmek için bu gerekli bence. Bu sınıf tekneler için, 20 bölgeye 5'er tane verilse, 500 milyon eder.Bu da devlet için imkânsız olmah. Toptan olmasa bile her yıl 20 tane alınsa, 5 yılda her bölge Avrupd'nın en iyi kalecisi geliyvr F.Almanya Milli Takımı ve FC Köln 'ün dünyaca ünlü flle bekçisi Toni Schumacher, reklam amaçh bir gezi programım gerçekleştirmek üzere yarın Istanbul'a geliyor. Yarın saat U.45'te, TSYD'nin Maçka tesislerinde bir basın toplantısı duzenleyerek, saat 13.00'teki kokteyl ve yemeğe katılacak olan Schumacher, saat 15.00'te de Kamera yatı üe Tarabya 'dan hareketle Galatasaray Kulubü 'nün Kumçeşme adası, Kalamış tesisleri ile Fenerbahçe Kulübü tesislerini gvzecek. Bir de giderek yaygınlaşan VV'indsörf var... Evet yatçılık windsörf giderek yayıhyor. Yalnız ben windsörfun daha çabuk ve daha geniş bir alana kısa sürede yayılacağına inanıyorum. Çunkü Diinya'da da böyle oldu. Windsörf hem ucuz, hem de insana yelken yapma zevki veriyor. Kısaca çağımızın sporu diyebilimu. Diyelim ki benim param var, gittim kendime bir yat aldım. Hemen denize açılabilir miyira? Yani bir ebliyet falan söz konusu degil mi? Önce bir kulübe kayıt olacaksınız. Sonra da kulüpte açılan kurslara gideceksiniz. Kursu bitirip lisans alacaksıruz, ondan sonra denize açılabilirsiniz. Ama duyuyoruz, bazı kimseler lisanssız olarak denize açılıyorlarmış... Onlar yelkenci, yatçı değil. Korsan. Diyelim ki yatçılar yanşıyor. Bunlann güçlü motorlan da var. Ya çalıştıruiarsa? O zaman iş spor olmaktan çıkar, kimin beygirgucu yüksekse o yanşı kazanır. Bu konuda kuşkularınıza katılıyorum. Ancak gerçek sportmen zaten bu gibi şeylere girmez. Zaten bizim konumuz da gerçek sporculardır. Yelkenin gelecegi galiba karanlık. Yatçılık ydkenlerin açılmasına pek fırsat tanımayacak gibi. Şimdi Yelken Vakfı kuruluyor. Bu sporu sevenlerin kuracakları bu vakıf.işte 15 yaşındaki genç yelkencilerin emekli olmalarına engel olacak. Bu vakıf, yelkencilerin en büyük desteği olacak. Biz her şeyi devletten beklemiyoruz, ama yelkene gönül verenler bu spora bir şeyler vermek istiyorlar ki bu istek de yelkeni yaşatmaya yetecek. AVRUPA YÜZME ŞAMPhTONASI Doğu Almanya altınları kaptırmıyor Avrupa Yüzme ve Atlama Şampiyonası'nda, Doğu Bloku ülkeleri, kesın üstünlük sağlamış durumdalar. Özellikle Doğu Alman yüzucüler, kazandıklan 7 altın, l gumuş ve 1 bronz madalya üe, şampıyonanın en çok madalya kazanan sporcuları oldular. SOFYA (a.a.) Avrupa Yuzme Şampiyonası'na Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da devam ediliyor. Şampiyonanın dünkü yanşlarında da Demokratik Abnan yuzucülerin üstünlüğü sürdu. Havuzdan dun çıkan sonuçlar şöyle: Erkekler 400 metre serbest: 1UWE Dassler (Demokratik Almanya) 3:51.52, 2 Sven Lodziewski (Demokratik Almanya) 3:51.54, 3 Rainer Henkel (Federal Almanya) 3:51.79. Bayanlar 100 metre kelebek: 1 Kornelia Gressler (Demokratik almanya) 59.46 (saniye), 2Birte Weigang (Demokratik Almanya) 1: 00.45, 3 Tatyana Kurnikova (Sovyetler Birliği) 1:01.73. Erkekler 200 metre kurbağalama: 1 Dimitri Volkov (Sovyetler Birliği) 2:19.53, 2 Alexandre Yokochi (Portekiz) 2:19.63. 3 Etienne Dagon (Isviçre) 2:19.69, Bayanlar 100 metre kurbagalama: 1 Sylvia Gerash (Demokratik Almanya) 1:08.62, 2 Silke Hoerner (Demokratik Almanya) 1:08.95, 3 Tanya Bogomilova (Bulgaristan) 1:09.46. Bayanlar senkronize yüzme: 1 Carolyu Wüson (Inglıtere) 184.634, 2 Muriel Hermine (Fransa) 182.467, 3 Aleksandra Woricsh (Avusturya) 180.000. TV'DE BUGÜN 17.5519.30: Avrupa Yüzme Şampiyonası final yanşlan, naklen yayınlanacak. YELKEN ŞENLİĞ1ÖDÜL TÖRENt Kadıköy Belediye Başkanbğı 'nın düzenlediği yelken şenliğinin odul dağıtım töreni dun Istanbul Yelken Kulubu 'nde duzenlenen bir kokteyl ile yapıldı. Dallarında derece alan yatçılara kupalarımn verilmesinden sonra, Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan ve Istanbul Yelken Kulubü Başkanı Engin Emre karşılıkh olarak birbirlerine gunün anısını simgeleyen birer plaket verdiler. (Fotoğraf: FATİH ALTA YLI) Vatanen yoğun bakımda 1984 Dünya Ralli Şampiyonu An Vatanen, Paris 'te geçirdiği birametiyatın ardından, durumu kötüleştiği için yoğun bakıma altndu Vatanen, geçtiğimiz hafta, Arjantin 'de Peugeot firması adına katıldığı bir yanşta takla atmış. dizinden ağır yaralanmıştı. Doktorlar, Vatanen 'in geçirdiği diz ameliyatından sonra, nefes darağı çektiğini, havale geçirdiğini ve arterlerinde tıkanıkuk1ar oluştuğunu belirtiyorlar. SPORDA ÇIZGİ MVSA KART Paraşütçüler Avusturya'da Avusturya'nın Graz kentmde 1318 ağustos tarihlerinde yapılacak olan parasüt şampiyonası yansmasına Türk Milli Parasut takımı da katılacak. 17 ülkenin katılacağı sampiyonada Turkiye'yi Gunduı Gürsoy Ciyagül, Serdar Uyanık, Bulent Görgeç, Kürşat Burak Bilgin, Suleyman Zafer Baydın ve Serpil Kaya temsil edecekler. Spor Servisi Cevizli Tekel tesislerinde Dunya Güreş Şampiyonası'na hazırianan Serbest Güreş Milli Tkkımı bayramdan sonra Uludağ'da kampa girecek. Tesislerde kampta bulunan gureşçileri denetleyen Federasyon Başkanı Halil Ata yaptığı konuşmada, "MiDete layık olmak için çok çalışın. Başardığınız gun mulet sizi kanıyla canıyla bagnna basar" dedi. Kampm hiçbir eksiğinin olmadığını gözleriyle görduğunü söyleyen Halil Ata, bu gıbi ani ziyaretlerin devam edeceğini açıkladı. Tekel yetkililerine de teşekkür eden Ata şöyle konuştu: "Milletin size verdiklerini dünya şampiyonasında iade edin. Hepinize guveniyorum. Bu ani deoetlemem sırasında gozledigim hepinizin sonınsuz. bu\uk bir hırs ve azimle şampi\onaya hazırlaodığınızdır. Bu beni çok memnun elti. Dünya şampiyonasında Türk milletinin yüzunü en i>i sekilde guldureceginize inanıyorum." Ata, güreşçileri denededi Spor Servisi Beykozlulann Tarzan lakabıyla tanıdıklan Hakan Erşahin,arkadaşlan ile girdi ği bahis üzerine, bezden kendi yaptığı botla Beykoz'dan Şile'ye gidecek.Beykoz kulubunun eski kürekçilerinden olan ve halen Beykoz kulübünde basketbol oynayan Hakan Erşahin, 3.5 m.boyunda, 60 cm.genişliğinde 20 cm. yuksekliğinde ve 50 kg ağırlığındaki bez kanosu ile 37 millik yolu 15 saatte alacağı nı belirterek, en büyük guçluğun de Boğazda'ki ters akıntı olacağını söyledi. Yeni denemesine bugün saat 05.00'de Beykoz Iskelesi'nden başlayacak olan Erşahin, saat 20.30 sıralarında Şile Mendireği'ne varacağını tahmin ettığini belirtti. Bez kanoda 15 saat Ihtçılar bugün yelken açıyor Spor Servisi ENKA Spor Kulubu'nun düzenlediği ve ENKA Spor, Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı'nın finanse ettiği, Sadi Gülçelik Kupası Yat Yarışlan bugün Moda Koyu'nda saat 10.00'da verilecek startla başlayacak. 7 değişik klasta yatların Heybeliada, Buyukada, Balıkçıadası, Yassıada, Sivriada, Ahırkapı. Moda Koyu rotasıru takip ederek se> redecekleri yanşın yaklaşık mesafesi ise 28 deniz mili. Bugun saat 21.00'e kadar yarışı tamamlanması gereken yatlar arasında dereceye girenlere, yanşı ilk bitiren yat ve en iyi düzeltılmış zaman ödüUeri verilecek. Aynca, katılım sayısına göre her klasta, birinci, ikinci ve üçunculere ödüller verilecek. Ödül töreni ise 11 ağustos gunü saat 20.00'de ENKA Kültur ve Dinlenme Lokali'nde yapılacak. Beykoz 'dan Şile'ye 15 saat boyunca durmaksızın kurek çekecek oUuı Beykozlu balıkçı Hakan Erşahin, Beykozspor tekrar eski gucune ulaşana kadar bu tip faaliyetlerle takımım destekleyeceğini belirtti.