18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 1985 HABERLER CUMHURÎYET/7 'Demokrasi ya vardır, ya yoktur' ÎSTANBUL, (ANKA) Eski Başbakanlardan ve kapatılan AP'nin Genel Başkanı SiUeyman Demirel, "Demokrasi ve Türkiye" konusundaki görüşlerini açıkladı. Istanbul Tüzla'daki yazlığında ANKA^ nın yönelttiği sorulan yanıtlayan Demirel, len, diin de demokrattım. Bugün de deuiokratun. 25 senelik siyasi çizgimde en ufmk bir kınlmayı Idrase gösteremez. Hep düzgün bir çizgidir. Çizginin hedefinde, inançlarda bir sapma yoktur. Ben 12 EyHU'den bcri degil, 1960 ihtflali gönünden beri demokratım" dedi. "Geçiş dönemi" şeklinde bir tanımı kabul etmediğini belirten Demirel, "Esasen 1982 Anayasası'nda da bir geçiş donemi depriş edilmemiştir" şeklinde konuştu. "Eski ve yeni siyasi" tarifini "talibsizlik" olarak niteleyen Süleyman Demirel, düşüncelerine itibar edilen kişilerin "eski ve yeni" şeklinde aynma tutulmasıru suni bulduğunu, söyledi. emrinde mi? Onun kontroiunde mi? Yoksa sivil idareyi asker mi kontrol ediyor? tşçiler o memlekette organize mi, grev, toplu sözleşme yapabiliyor mu? Siyasi değişiklik için sulh içinde gösteri ve yürüyuş yapılıyorsa o memlekette ne oluyor? Şimdi bu makalede sorulan suallere aldığımız cevaplar şöyle ise o memlekette demokrasiden bahsedilir, değilse bahsedilemez. Keza insan hakları beyannamesinin 21. maddesinin 3. fıkrasında demokrasinin ne olduğu bellidir. Diyor ki 3. fıkra 'halkm iradesi hükümet otoritesinin esasıdır. Bu irade gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usulle cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve durüst seçimle ifade edilir. Her şahıs doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla memleketin kamu işleri yönetimine katılma hakkma haizdirî' Şimdi bunlar yürürlükteyse ara şuuruna sahip çıkarmak, kendi haklarına sahip çıkarmak, yalnız sahip çıkarmayıp koruyabilmesini öğretmek için medeni ülkelerde olan her şeyin Türkiye'de de olması taraftanyım. Şimdi bakın "The Economist" dergisinin haziran 1985 tarihli nüshasında bir harita var. Bu haritada memleketleri üçe ayırmış: Demokrasi olan memleketler, demokrasi olmayan memleketler, kısmi demokrasi olan memleketler. Türkiye hangi tanıma soknlnyor? DEMİREL Türkiye 1985'te kısmi demokrat ama 1975'te demokrat görunüyor. Herhalde bunu bir ilerleme saymak mümkün değildir. Uygar ülkelerde varolan her tiırlü demokratik ozguriiiğün Türkiye'de de olması gerektiğini söylediniz. O ülkelerde her tiirlü duşiıncenin özgürce ifadesi ve örgıil Katıiımın siirekli ve etkin olması der lenmesi de serbest. Buna komiınist parti kurmak da dahil. DEMİREL Var tabii, yalnız TürkiGeçiş Eğer Türkiye bir ye Cumhuriyeti Anayasası'nın bir çerçevesi vardır. Bu çerçeve dahilinde kalınaanayasa devletiyse, Türkiye'nin iki değil bir anayasası varsa, bu anayasasında bir geçiş dönemi mevcut değilse bilmesi bile önemh bir hadisedir. Eğer bu "geçiş dönemi" nereden çıkıyor? Ben bir geçiş dönemini çerçeve Türkiye'de komünist parti kurmayı yasaklamışsa, boyle olsun mu, olmasın mı kabul etmiyorum. tartışması ayn bir şeydir. jim, seçimle geimiş bir pariamento, eşit oy hakkı ve hunlann anayasal güvencelerle destekleamesı demokrasi ve kaülım bakımından yeterii midir? Katıiımın sıirekli ve etkin olması için başka ne gibi mekanizmalar gereklidir? DEMİREL Bizim bütün anayasalarımız "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" der. Yani memleketi idare edenin kullandığı yetkimn kaynağı milli, hür iradedir. İktidarlar milli, hur iradeyle gelir, hür irade ile giderler, bunu sağlayamamış memleketlerde krizler birbirini takip eder. Eğer katılımdan kasıt, millet iradesinin tecellisi ise bunun bir yolu vardır. Hür ve serbest seçim. Kişi hür olacak, ortam da serbest olacak. Kişi sandık başına gittiği vakit hürdür ama eğer dışan çıktığında verdiği reyden bir takibe, bir tazyike maruz kalacaksa ortam hUr değildir. Süleyman Demirel "Geçiş dönemini kabul etmiyorum" diyor DUYDUK/GORDUK StiJeyman Demirere yöneltilen sornlar ve yanıtlan şdyle: Sayın Demirel, sizce olaganüstü dönem yaşanus bir ülkede asgarisinden ne gibi dönüşümkr yaşanmış olmaJıdır ki o iilkede demokrasiye geçilmiş olsun? DEMİREL Olağanustu dönem eğer "demokrasiye paydos" ise olağanustu dönemin sonu demokrasiye tekrar geçilmesi demektir. Eğer demokrasiye tekrar geçilmemişse olağanüstıi dönem bitmemiş demektir. Ben bir "geçiş dönemini''' kabul etmiyorum. Esasen Türkiye Cumhuriyeti'nin 1982 Anayasası'nda da bir geçiş dönemi depriş edilmemiştir. T.C. 1982 Anayasası şayet birtakım maddeler koysaydı, deseydj ki, "Şu tarihten şu tarihe kadar geçiş dönemidir, bu geçiş dönemi süresince anayasanın şu maddeleri askıya alınmıştır. Onların yerine şu şekilde harcket edilecektir" tanzim olunurdu. Eğer Türkiye bir anayasa devletiyse, Türkiye^ nin iki değil bir anayasası varsa bu anayasasında da bir geçiş dönemi mevcut değilse "geçiş dönemi" nereden çıkıyor? Demek ki geçiş dönemini kabul edenler anayasanın verdiği birtakım hakları kullan•nayı reddediyorlar. Bu bir kargaşadır. Başoakaıtlık danışmanlanndan Adnan Kabved sorulanna yanrt verlrken (0 çok neseUydi. (Fotoğraf: ASENA OZKAN) Ttirk basınını bugünkü görtiniimiiyle nasıl buluyorsunnz? DEMİREL Hür basın, hür rejim müessesesidir. Rejim ne kadar açık ne kadar hürse basın da o kadar serbesttir. Aksi Işte gtrflemg: The Economist dergisinin incelemesinde de söylenebilir: Basın ne kadar hür rejiTürkiye 1985'te kısmi demokrat, ama 1975'te demokrat me sahip çıkarsa o kadar hür rejim gerçekleşir, ama bugün birtakım problemler görünüyor. Herhalde bunu bir ilerleme saymak mümkün olduğunu hep beraber izliyoruz. değildir. Demokrasi konusunda söyledikleriniz kamuoyunda ilgi Ue izleniyor. hatta Rejfan birse, b a s n aerbesttbn Basm ne kadar hür bazı sol kesimlerde bile.. Ama bir de geçrejime sahip çıkarsa, o kadar hür rejim gerçekleşir. Ama miş icraatınız var. Tek bir ömek T.C tabugün birtakım problemler olduğunu hep beraber rihinde en çok grev ert.'leyen başbakansıizliyoruz. nız. Bugun söylediklerinizk geçmiş icraatınız farklı değil mi? Vaiandaş hnkkım knllannalc En az sıkıyönetimi DEMİREL Dönün bakın: 19651971 ben yaptım. En çok yürüyüş benim zamanımda oldu. En yülan arasında Türkiye bir hürriyetler alageniş basın hürriyeti benim zamanımda oldu. Ve bu nıdır. Dönün bakın ışçi haklannın arızaanayasaya göre vatandaşın hakları varsa bunu sız işlediği çok önemli bir dönemdir. Dökullanmalıdır diyen benim. nun bakın basının hür, en iyi işlediği bir jçiş dönemi diye bir şey olmaz, ya dedönemdir. O gıinlerin gazetelerini, olaymokrasi olur ya da olmaz. Fevkalade hal Asker siyaset «hgmda kalmah: Ben dün de lannı izleyin.grev ertelemişsek grevi keyfi bir rejimdir, demokrasi bir rejimdir. Iki demokrattım, bugün de demokratım. 25 senelik siyasi olarak ertelememişizdir. Kanunlar vardır, sinin arasında bir rejim tarif etmemişse çizgimde en ufak kırılmayı kimse gösteremez. Ben 12 nizamlar vardır. Kanunları uygulamışızniz, orası balçıktır, karanlıktır. Eylül'den beri değil 1960 ihtilali gününden beri dır. Benim elime 395 basın davası gelmişdemokratım ve ben askerin siyaset dışmda kalmasım 25 1982 Anayasası ara rejim tir. Bunlann hiçbirini açmadım. Dönün yıldan beri savunuyorum. bakın en çok yürüyüş en çok miting betarifi getirmiyor nim zamanımda olmuştur. Ben bunlardan Önünüzde yabancı bir gazeteden ke rejim nasıl olacak? Demin de tarif ettim, ken şunu kastetmiştim. Sadece beş yıida hiçbir zaman rahatsız olmadım. Paniğe de silmiş bir kupıir goriiyorum. Bazı satırla 1982 Anayasası bir ara rejim tarifi getirbir yapılan seçimle halk vönetime kabl kapılmadım. En az sıkıyönetim benim zannın da altını çizmişsiniz. Makalenin adı miyor. mış olur mu? Dernekler, sendikalar, ye manımda ohnuştur. Sadece 1970'lerin baA Ricioulous Raüng De VVorid; VVorst Le Bazı eski ve yeni siyasi liderler Türrel yönetimJerle halkın >önetime daha ak şında işçi hareketi dolayısıyla burada (Isaders, yazan Edçin M. Yader M.S. kiye'de rejimin 'militarizmden anndınltif biçimde katılması yol ve yöntemleri tanbul'da) 3 ay sıkıyönetim konmuştur. ması gerektiği" gorusünu savunuyorlar sihakkında ne düşünıiyorsnnuz? DEMİREL Bakınız International Şimdi, en az sıkıyönetimi ben yaptım, en zin bn konudaki görüşünüzü ögrenebilir Heraid Tribune gazetesinin 14 Haziran DEMİREL O, zaten milli, hür ira çok yürüyüş benim zamanımda oldu, en miyiz? 1981 tarihinde neşredilmiş bir makalede deyi ortaya koymanın şekilleridir. Dernek geniş basın hürriyeti benim zamanımda ne diyor: "Eğer bir memleketin ne kadar DEMİREL önce şunu söyleyeyim: kurma hakkı insan haklan beyannamesin oldu ve bu anayasaya göre vatandaşın iyi veya ne kadar kötü idare edüdiğini bılDüşüncelerine itibar edilen kişilerin 'eski' de yer almıştır. Ama derneğirı faaliyeti tü hakları varsa 'bunu kullanmalıdır' diyen mek istiyorsanız geçici politikalara saplanıp ve *yenl* diye aynhnası sunidir. Çünkü, eszuğünde yaalı amacıyla ilgili olacak, top benim. Böyle olunca benim çizgimde bir kaimayınız. Fakat bazı ana meselelere baki de yeni bir unvan', bir rütbe değildir talantı, gösteri yürüyüşü hakkı olacak. Bu kınklık yoktur, ben dun de demokrattım kınız, kişileri unutunuz kendi kendinize bii ki, söylenen söz kadar söyleyenin de hak çok aziz bir haktır. Mahalli idareler bugünde demokratım 25 senelik siyasi çizşunlan sorunuz: O memlekette hükümet, önemi var. Eski veya yeni olmak kişiye bir olacak ve halkın hür iradesinin püzursuz gimde en ufak bir kırılmayı kimse göstekanunlann koyduğu muayyen süreier için imtiyaz sağlamaz kişileri eski ve yeni diye ortaya konabilmesi için halkın siyasi par remez. Hep düzgün bir çizgidir. Çizginin de seçımlerle ve sulh içinde değişebilıyor sınıflandırmak talihsizliktir, söylediklerine tilerde çok iyi örgütlenmesi gerektiğini sa hedefinde, inançlarda sapma yoktur. Ben mu? O memlekette basın ve muhalefet hubakmak lazım. Şimdi, tabii müitarizm bir vunuyorum. 1960'dan bu yana Türkiye1 12 Eylul'den beri değil, 1960 ihtilali gükttmeti rahatça ve serbestçe tenkit edebirejimdir, demokrasi de bir rejimdir, ikisi de siyasi örgütlenme iiçede biter halbuki nünden beri demokratım ve ben askerin liyor mu? Kişi o memlekette mahkemeye birbirine kanşmışsa o bir karma rejimdir. nüfusun yüzde 60'ı ilçenin aşağısındadır. siyaset dışmda kalmasım geçen 25 yıldan çıkartümadan önce ne kadar tutuklu kaOnu da kabul etmek mümkün değildir. Bineaneleyh, halksız demokrasiyi anla beri savunuyorum. Sivil ve demokratik lıyor? O memlekette asker, sivil idarenin Sayın Demirel, sizce çok partili re mak mümkün değildir. Halkı demokrasi idareyi 25 yıldır savunuyorum. Ara rejfan balçıktır: Fevkalade hal bir rejimdir, demokrasi bir rejimdir. Ik'ısinin arasında bir rejim tarif etmemişseniz, orası balçıktır, karanlıktır. EskJ ve yeai ayrmu «•HhnİTfl'r Düşüncelerine itibar edilen kişilerin "eski" ve "yeni" diye ayrılmalan sunidir. Çünkü eski de yeni de bir unvan, bir rütbe değildir. Kişileri eski ve yeni diye sınıflandırmak talihsizliktir. Hür basın hür rejim müessesesidir Adnan Kahveci: (. BİR tatil konuşması yapmak üzere uzun süreden beri peşinden koştuğum Başbakanlık danışmanlanndan Sayın Adnan Kahveci sonunda ricalarıma dayanamayarak gazetemizi ziyarete geldi ve sorularımı yanıtladı. Aşağıda Sayın Kahveci ile yaptığım konuşmanın bir bolümünü okuyacaksınız.. Sayın Adnan Kahveci, Singapur skandalı konusunda hükümet çevrelerince hangi önlemter düşünülüyor? Peki Özdağlar olayı hakkında ne diyorsunuz? Anladım.. Sayın Başbakan son zamanlarda gazetecilere küstü.. Bu böyle sürecek mi? Çok güzel.. Bir sakıncası yoksa son olarak yeni projelerinizi ögrenebilir miyim? Teşekkür ederim.. Ben teşekkür ederim... Şaka bir yana, ses bandının çalıştırma düğmesine bastığım zamanlarda Sayın Kahveci'nin yanıtlan bu "noktalar" oldu. Ses bandının kapalı olduğu sıralarda ise epey şey öğrendim, ama bunları "yazılmamak koşuluyfa." veya "ilerde yayımlanmak üzere ambargolu olarak" söylediği için kullanamadım.. Bu kez tersini yaptık Bir süredir kendi işlerine dalarak köşemızden uzaklaşan çizer Beysun Gökçın sonunda gazetemizin yolunu anımsadı. Anımsar anımsamaz da aramızdaki eski tartışma yeniden su yüzüne çıktı. Tartışma şuydu: Gökçin'e göre "yazı yazmak dünyanın en kolay işiydi. Bana göre de çizmek. Bu tartışmaya bir son vermek için bu hafta birbirimizin sahasına el attık. Birlikte Gülhane Parkı'na gidip hayvanat bahçesınde bir röportaj yaptık. Fakat bu kez Beysun Gökçin yazdı, ben çizdim.. Sonucu okuyucularm beğenisine sunuyoruz. Çizgilerin w açıklaması f Görüldüğü gibi şekıller konuyu bir fotoğraf objektiflıği ile anlatabiliyor. Ama ben yine de birkaç açıklama yapmaktan kendımi alamadım. Çünkü uzun zamandır (aşağı yukan doğduğumdan beri) çizgi çizmedığım için, resimlerini yaptığım hayvanlan daha önce hiç görmemiş olanlar arasında kuşkular yaratabilir. Birinci karede kafesin içinde görülen hayvan şeklinden hemen anlaşılacağı gibi bir maymundur. Karşısında duran da insan. Bu açıklamadan sonra kasıklannıza dikkat, patlayabilir. Darvvin'den bu yana sürüp giden insanın maymundan türedıği yolundaki evrim teorisini bu kadar iyi anlatabilen bir karikatür bugüne kadar insanlar tarafından çizilmedi sanıyorum. Belki ilerde, insan soyundan maymun üretilebilirse, o zaman çizilebilir. İkinci karede kafesin içinde bulunan nefis hayvan bilmem aynca yazmama gerek var mı? bir aslandır. Zaten seyredenlerin "aslanım benim" demesi de bunu açıkça belirtmekledir. Her ne kadar Gökçın, seyircilerin kafesin arkasında kaldığını ileri sürüyorsa da, bu bir hata değil, bilerek yapılmış birşey. Eğer insanları ön tarafa koysaydım, aslan görünmeyecekti (tüm çizerlere duyurulur.) Üçüncü karede hem sözler, hem de şekiller açıkça bir deve ile bir insanın karşı karşıya olduğunu gösteriyor Biz yine de en ufak kuşkuiarı bile gidermek için soldaki şeklin deve, sağdakinin insan olduğunu belirtelim. Bu arada çizdikten sonra fark ettim ki, deve ile insan inanılmaz bir şekilde birbirine benzeyen iki yaratık. Halbuki bugüne kadar hiçbir bilimsel yazıda böyle bir benzeriıkten söz edıldiğıni duymamıştım Belki de çoğu dalgın olan antropologların dikkatini çekmemiştir. Benden uyarması... Dördüncü karede nefis bir espri var... Baktıkça gülmekten yazamıyorum. Hayvanat bahçesınde tavuklar bile kafeslere konulmuş. Bu komik durum, konuşan iki insan tarafından açıklanıyor. Tek hata hayvanlartn ayak sayılarını yanlış hatırlamamdan doğdu. Ben dört veya üç ayakiı sanıyordum, iddia üzerine gidip baktık ki iki ayakiı imiş tavuklar. Artık o kadar kusur da olur... 'BUenler gelsin, bilmeyenler gitsin' PYP BAŞKANTNDAN BAŞBAKAN'A Istanbul'un zamparalarını tayyareye doldurup Çin'e götürmek bir başbakana yakışır mı? Başbakan trafikpolisi gibi zamlara sıra ile yol veriyor. Devlet ekonomisini zam yolu ile bakkal çırağı da götürtir. Dört eğilimli partiden olsaolsa koktely parti olur. ASUMAN AVAR İZMİR DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "vatan turu" adıru verdiği yurt gezisinin Ege*yi içeren bölumünün ikinci gıinü yapOğı konuşmalarda, parlamentoyu hükümeti düşürmeye çağırarak, "Bilenkr yönetime gelmeli, bilmeyenler gitmelidir. Tek yapılacak iş bu bükumetin düfmesidir. Bu hükümet gitmeH, gedd mflh* hükümet kurulmabdır^ dedi. Cindoruk aynca hükümetin tarım politikasını da eleştirip, "Gördüm ki millet ben4em dertiL Beni sert konuşuyo. rmm diye suçiuyoriardı. tbişi getirip tanm bakam yapsan Özal'm yegeaiaden daha iyi yapardı" bıçiminde konuştu. Cindoruk, üreticilerin "4 seneyi beklemek me•ek. Nasıl bekleyecegiz?" biçimindeki yakınmalarma da şu karşıhğı verdi: "Ne yapayım? thtilal mi yapaymı, yahu?" Ege gezisinin ikinci gününde Torbah, Bayındır, Tire, ödemiş ve Kiraz'a giden Cindomk'un konuşmalan sık sık "Başbakan Cindoruk" sesleriyle kesildi: Cındoruk, yurttaşlan "Ses Ttnneye, sesini duyurmaya, suskunlukUn kurtulmaya" çağırarak şunları söyledi: "33 yıidır siyasetin içindeyim. Tirk köylüsüne bu kadar duşman bir iktidar ve başbaluua görmedim. O, Çin Seddi'ne gidiyor. Çm'de ne yapacagu? Karpuz mu satacağız? Bunlar ne yaptılar? Bavul ve seks turizmi yapblar. Istanbul'un zamparalarını tayyareye dotdurup Çin'e götürmek bir başbakana yakışır mı? Heyhat, Tlrldyc ne hallere düştö. Çoban Süln'den sosyetenin başbakamna dnştti." Cindoruk, "Veren devlet gitmJştir, alan devlet gelmiştir. Acıvan devlet aatan devlet olmuştur. Millet sanipsiz kalmışür. Tanmda makineli ziraat son günlerini yaşıyor. Gelecek yıl tarun üriinlerinde dariık baş gösterecek. Anadolu, köylüsü, esnafı ve darüst tüccan Ue kan aglıyor. Her gün yeni bir zam dolu gibi kafalanı yağıyor. Başbakan trafik poüsi gibi zamlara sıra ile yol veriyor. Devletin ekonomisini zam yolu ile bakkal cıragı da götıirur. Devlet siyasi ve ahlaki bir sosyal kurum olmaktan cıkmışür. Daha kötüsu iktidar çareyi bilmiyor. Yirmi ay dayanan millete, ha gayret, diyor. Bu iktidann ekonomisi, ba babam, metoduna dayanıyor" dedi. Durumundan yakınan üreticiye Cindoruk, "Varhk bitmiş daruk başlamıştır. Bu durumun sonımlusu bugünkü iktidar ve 6 Kasım seçimleridir. Vaadini yerine getirmeyeni millet alaşafı etmesini bilir" yarutını verdi. Cindoruk, özal iktidannı eleştirisini şu cümlelerle sürdürdü: "Dört egflimli bir partiden oisa olsa kokteyl parti olur. ANAP'ı tstanbul sosyetesi, yabana bankalann müdürieri, holdinglerin yönetkŞeri kurmuştur. Bazı çıkar cevreleri hükümete el koymuş ve bükümeti yönetir haie gelmiştir. Türk rnilletinin yararları ve çıkarları değil, birtakım zengmlerin, holdingterin, yerii ve yabancı bankalann çıkarlan gözetilmektedir. Koylüden ve çiftçiden alınan fonlar ihracat yapbgDiı iddia eden birtakım düzenbazlann hayali ihracat vergi iadelerine, batmakta olan nç bankayı kurtannaya gitmektedir." Türkiye'nin "tecrübe tahtası" olmadığuu vurgulayan Cindoruk, "Biienler yönetime gelmeli, bilmeyenler gitmelidir. Parlamentoyu, bu hükümeti düsünneye çagınyoruz. Millet, milletvekillerinden gorev bekliyor. Bu görev Türkiye için, Türk milleti için yapılmalıdır. Bu hükümet gitmdi, geçici bir milli hükümet kuruhnalıdır. Türidyv'Dİn istikrar içinde bir yeni seçime girmesi bu hükümet ile mümkün defildir. Biz bu konuda ber türlü yardıma haanz" dedi. Cindoruk, "Süvari" adlı DYP otobüsünün uzerinden halka hitabederken sözlerini şöyle sürdürdü: "6 Kasun seçimlerinde mületin önüne çıkanlan üç partiden ne iktidar çıktı, ne muhalefet DYP olarak yollara dökülelim, bagınp, cağınp ortalıgı karışürahm demiyoruz. Bizde ne anarşi, ne terör, ne de silah vardır. Hayaüm boyunca siiah taşunadaa siyaset yapıyorum. Biz bugünlere yülann besabım vere vere geldik. Biz kapaüisak da, bir yerlere hapsedilsek de yine çıkar, karşımza gdiriz.. Çünkü biz miiletin partisiyiz. Tabdalar, parti adlan ve liderler degişir. ama inanç, fikir, dıişünce defişmez. Geliniz Mendereslerin, Demirelierin bıraktığı yerden medeniyet kervanını surdurelim." Cindoruk, parlamentoyu hükümeti devirmeye çağırdı Tutuklu domuz doğurdu "Dün sabah erken saatlerde Gülhane Hayvanat Bahcesi'nde mutlu bir olay yaşandı. Uzun süreden beri Gülhane'de tutuklu bulunan bir domuzun dünyaya getirdiği sekiz yavru.diğer t u t u k l u hayvanlan neşeye boğdu." Yukarıdaki haber bize ulaştığı zaman Yalçın Pekşen yüzüme baktı. " G i d i p röportaj yapalım"dedi. Sesi bir tuhaf çıkıyordu. Aslında halinde de bir tuhaflık vardı. " B u sefer yazıyı sen yaz, karikatürleri ben çizerim" dedi. Herhalde Yalçın'ı "BAHAfl" çarptı diye düşündüm. Fakat mevsim bahar değil, yazdı. Herneyse böyle bir durumda sağı solu belli olmayarjilirdi. Her türlü olasılığa karşı Behiç Ak'ı yanımızda gelmeye razı ettim. Gülhane Parkı öğle tatilinde vatandaşlar tarafından ışgal edilmişti. Behiç ve Yalçın'la beraber demir parmaklıklı kafeslerin arasından geçtp hayvanat bahçesine girdik. Doğum yapmış domuzu bulmamız zor olmadı. Genç anne, güneşin ısıttığı betona uzanmış yavrulannı emziriyordu. Yalçın'a göre yavru domuzlar çok sağlıklı görünüyordu. Yalnız başlanna geleceklerden habersizdiler. İleride diğer tutuklu hayvanların feci akibetine uğrayıp, hayvanat bahçesi sorumluları tarafından "BAKILACAKLARDI". Anne domuz, kendisine yönelttiğimiz sorulan yanıtlamadı. Sadece baktı. Bir bildiği vardır diye ısrar etmedik. Yavruları anne sütünün keyfine bırakıp dolaşmaya devam ettik. İnsanlar kafeslere kapatılmış kedi, köpek, inek gibi hayvanlara bakıyorlardı. Behiç, "Hayvaniann içinde bulunduğu pis ve kötu koşullar insanda vahşet duygusu uyandınyor" dedi. Bence de yönetıciler dahiyane bir yöntem uyguluyorlardı. Bu "VAHŞIYANE" ortamdaki evcil hayvanlar giderek vahşilesecek, iki üç kuşak sonra müthiş bir sonuç alınacaktı. Gülhane Hayvanat Bahçesi " v a h ş l inek", "yırtıcı kanaryalar", "canavar tavsanlara" sahip tek hayvanat bahçesi olarak uluslararası bir ün kazanacaktı. Yöntem bilimseldi. Çünkü bütün hayvaniann kafeslerindeki isimler Latince yazılmıştı. İşimiz bitip çıkışa doğru yürürken Yalçın Pekşen ikide bir, "Yahu, çizer olmak amma kolay işmiş, elim cebimde dolaşıp durdum" diyordu. O anda ülkemizdeki karikatür potansiyelini fark ettim. Parktakı herkes eli cebinde dolaşıyordu. Notlanmı ve kalemımi çantama koydum. Behiç Ak'la beraber elimizi cebimıze soktuk. Gazeteye doğru yürüdük... . BEYSUN GÖKÇtN Prof. Müftü toprağa verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosui Geçirdiği bir kalp krizi sonucu önceki gün ölen Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanüğı Müsteşarı Prof. Yunus Müftü dün Ankara'da toprağa verildi. Cenaze törenine katıhnak üzere Malezya'dan dönen YÖK Başkanı Prof. tnsan Doğramacı törende ağladı. Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan tören sırasında sık sık ağladığı görülen Doğramacı, yaptığı konuşma\ı da güçlukle tamamladı. Mehmet Aydın ve Prof. Doğramacı, Müftü'nün cenazesini bir süre birlikte taşıdılar. Müftü, daha sonra Maltepe Camii'nde kılınan oğle namazından sonra Cebeci Asri Mezarhğı'nda toprağa verildi. • TCDD' den aldığımız kimlik kartımızı kaybettik. Hükumsüzdür. A VNI DORSA YRAHlME DORSA Y Doğramacı ağladı Doğum Giinii Adım " • ATILLA ŞOFÖR OKULU Türkiye'de tek. Eğitim ve öğretimde tek. Uzman bayan kadrosuyia tek. Disiplin ve ciddi>etiyle tek. Ücrette çok ucuzluğuyla tek. Fındıkzade/İst. 523 79 11 HALKLA SOHBETETT1 DYPGenelBaşkanıHüsamettin Cindoruk, ''Vatan turu''adını verdiği yurt gezisinin Ege'yi içeren bölümünde yurttaşlarla da sohbet etti ve dertlerini dinledi. Hüsamettin Cindoruk, halka hitaben yaptığı konuşmalarda sık sık "Başbakan Cindoruk" diye sloganlarla karşılandı. Cindoruk, yurttaşlara "veren devlet gitmistir, alan devlet gelmiştir. Acıyan devlet aatan devlet olmuştur" dedi. (Fotoğraf: ÜMÎT OTAN) BURCU hediyem Muz, Doğumum 198327 Temmuz Annesi: Asuman Gençoğlu Babası: Burhan Gençoğlu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle