18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MERKEZ . DERSANELERI ÖSSÖYS Hazurhk 19 Ağustos AskeriFen LisesiKolej hazırlık kurslankayıtlan devam etmektedir. Istanbul/Lalelı Mesihpaşa Cad. 527 40 92 Edirne: Kaleiçi 31 59, Lüleburgav 45 59 Cu m hu r iyet 62. Yıl; Sayı: 21882 saptanmadı. Biz Bakanlık olarak geniş hazırlıklarımızı sürdürüyoruz... Kesin tarih veremem, 29 Ekim 'de de olabilir, daha önce de.. konusunda geniş çalışmalar yapıyor, sonunda bir tasarı hazırlayacak. Hükümet tasannın kapsamını gözden geçirip son şeklini verecek. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin, geniş kapsamlı affın 1985 yılının sonbaharında ele alınacağını değişik zamanlarda ifade etmesinden sonra, afla ilgili tasannın 1 eylülde çaJışmalarına başlayacak Millet Meclisinde ele alınması ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda ilan edilmesi olasüığı güçlendi. Af konusunda yapılan çalışmalann bu nedenlerle hızlandınldığı öğrenildi. Adalet Bakanı Necat Eidcm, af konusunda 'Cumhuriyet' muhabiriyle görüşürken "Geniş kapsamb affın 29 Ekim Cumhnriyet Bayramına yetiştirilip yetiştirilmeyecegi" sonısuna şu yanıtı verdi: CUMHURİYET YOLUNDA Yunus Nadi I930'lu yıHan yansıtan yazılar 500 lıra, Çağdaf Yaymlan Kurucusu: Yunus Nadi 100 TV,.<KDVdah,ı>21 Temmuz 1985 Cumartesi Af için il k ışık Anayasa ne dıyor: Adalet Bakanlığı tasarı için hazırlık yapıyor Adalet Bakanı EMem: Affın ilkeleri TBM3Fnin yetkisi sınırlı Haber Merkezi 1982 Anayasası, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin af çıkarma yetkisini sımrhyor. Anayasanın TBMM'nin görev ve yetkilerini belirleyen 87. maddesi, bu görev veyetkileri sıralarken "Anayasanın 14. maddesindeki fiUlerden dolayı genel ve özel af ilanına... " Meclisin yetkili olduğunu belirliyor. Meclisin hangi suçiar için "yetkisiz" olduğunu belirleyen 14. madde ise aynen söyle: (Arkası Sa. 11, Su. 6'da) Devlet Bakam Yıfanas Adalet Bakanlığı af 4 /asayla gelen Ekonomik aflar ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ozal hükümeti 13 Aralık 1983 'te iktidara geldikten sonra ekonomik konularda af niteliğinde bazı kararlar aldı. Bunlar şöyle: • Turk Parasmm Kıymetini Koruma Yasası'ndayapılan değişiklik • Kaçakçılığın men ve takibine dair yasada yapılan değişiklik. • îmar ve Gecekondu Mevzuatına aykırı yapılara uygulanacak bazı ışlemler ve 6785 sayılı îmar Yasası 'nın bir maddesinin değiştirilmesi hakkındaki yasa. • Vergı iadesı uygulamasından doğan cezalar ile 1984 yılına ait vergi iade süresinin uzatılması ve oranlarının değiştirilmesi kararı. TEK, borcunu ödemek için zam yapaeak Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) baraj gelir ortaklığı senetlerinin satışı nedeni ile Toplu Konut Fonu'na 30 milyar lira borçlandı. Hidroelektrik santral gelirlerinden yararlanamayan kurum, pahalı termik santral üretimiyle yeni tarife hazırlayacak. \eni akaryakıt zammı için kapı açıldı. Toplu Konut Fonu'na, akaryakıt satış fıyatları üzerinden yapılan kesinti oranları arttırıldı. ENİS BERBEROCLU ANKARA Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)'nun, yılbaşında 40 milyar liralık gelir ortaklığı senetleri halka pazarlanan Keban Baraj ı üretim masraflanndan kamu ortaklığı fonuna 30 milyara yakın borcu olduğu saptandı. Hidroelektrik santral"ann gelirlerinin halka satılmayla, TEK'in gelir kapısı olarak sadece termik santrallar kaldı. Toplu Konut ve Kamu Ortakhgı Idaresi'ne Türkiye Elektrik Kurumu'nun Keban ureumine Uişkin taahhütleri yılm ilk 6 ayında 35 milyar lira düzeyindeki bir gelir aktarımı olarak belirlenmişti. Ancak bir yandan Keban üretimi ocak ayındaki 450 mgwh'lik seviyesinden haziran ayı itibanyla 407 mgwh'a diışmesi, diğer yandan da TEK'in abonelerinden tahsilat yapmakta gecikmesi, kurumun bir nakit sıkıntısı içine girmesine yol açtı. TEK, ocak ayında Kamu Ortaklığı Fonu'na Odediği 5 milyar liralık paydan bu yana fona taahhütlerini yerine getiremedi. TEK'i zamma zorlayan bir diğer gelişme ise gelir ortaklığı senedi satışında, ucuz maliyetle elektrik üreten barajlann seçimi oldu. Sonuçta kurumun elinde daha pahah üretim yapan termik santrallar kaldı. 1986 yüı sonuna kadar 160 milyar liralık bir dizi yatırırru tamamlayacak olan TEK, kamu ortaklığma olan (Arkası Sa. 11, Sü. 4'te) Solda kavga Başkanı Rahşan Ecevi, dünkü bir gazetede yer alan demecinde, SODEP yöneticilerini direkt, HP yöneticilerini ise dolaylı yoldan suçladı. Ecevit, SODEP yöneticileri için, "Bir SODEP yöneticisinin 'Biz tabandan parti kurulabileceğine inanmıyoruz' sözü aramızdaki bağdaşmazlıklara bir örnektir" derken HP'liler için de, "Bazılan, demokratik sol düşünceyi içtenlikle benimsem'ış olabilir. Ama hareketin doğrultusu ve tutarlılığı konusunda gereken özeni göstermiyorlar" dedi "Şu anda kesin tarih veremem. 29 Ekim de de olabilir, bdki daha önceki bir tarihte de." Adalet Bakanı Eldem af konusunda bakanhğındaki çalışmalann sürdürüldüğünü belinti. Eldem, "Geniş ölçüde olacagı söylenen affın kapsamına hangi soçiann giracegi konusunda hnkümette Idmi ilkeler saptanıp saptanmadıgı" sonısuna ise şu karşılığı verdi: "Bu ilkeler saptanmadı. Biz bakanlık olarak af kouusundaki geniş hanrhklanmızı sürdüriiyoruı." öğrenildigine göre, Adalet Bakanlığı'nda geçmiş dönemlerde çıkanlan af yasalannın kap samlanyla sonuçlan inceleniyor, 1982 Anayasanın belirli hükümleri çerçevesinde af yasasuun hangi suçian kapsayabileceği üzerinde saptamalar yapıhyor. Bakanlık bu çahşmalan geniş ölçekte tutuyor. Affın kapsamı konusunda "Hükümet ilkeler saptayıp Adalet Bakanlığı'na vennedigi" için belirli hükümlerin dışında nasıl bir af yapılabileceğini genişlemesine inceliyor. Devlet Bakanı ve Hükümet SözcüsU Mesut Ydmaz, "Hükümetçe affın kapsamıyla ilgili Idmi ilkelerin saptanmadıgını" doğnıladı. Devlet Bakanı Yılmaz, af tasansı konusunda nasıl bİT işleyişin gerçekleşeceği yolundaki sonıya şu yanıtı verdi: bu konuda geniş çalışmalar yapıyor. Adalet Bakanlığı bn calışmalan sonunda bir tasan hazırlayacak. Bu tasan hükttmete gelecek ve tasan üzerinde hükümet çalışırken kapsamını da gözden geçirip son şeklini verecek." Alınan bügiler, geniş kapsamlı (Arkası Sa. 11, Sü. 5'U) Demirel: Dün de demokrattım, bugün de demokratan. Demirel: Demokrasi ya vardır ya yoktur dergisinin incelemesinde Türkiye 1985'te kısmi demokrat, ama I975'te demokrat görünüyor. Herhalde bunu bir ilerleme saymak mümkün değildir. Türkiye bir anayasa devletiyse, Türkiye'nin iki değil bir anayasası varsa, bu anayasasında bir geçiş dönemi mevcut değilse "geçiş dönemi" nereden çıkıyor. Ben bir geçiş dönemini kabul etmiyorum. dönemi nereden çıktı?: Eğer Işle gerileiet The Economist ne kadar hür rejime sahip çıkarsa, o A n rejinı balçıktır: Fevkalâde hal kadar hür rejim gerçekleşir. Ama bugün bir rejimdir, demokrasi bir rejimdir. birtakım problemler olduğunu hep tkisinin arasmda bir rejim tarif beraber izHyoruz. etmemişseniz, orası balçıktır, karanlıktır. scrbcsttir; Basın "eski" ve "yeni" diye ayrılmaları sunidir. Çünkü eski de yeni de bir unvan bir rütbe değildir. Kişileri eski ve yeni diye sımflandırmak talihsizliktir. Vatandaş En ş Eski ve yenl ayıranı talflKdzHk: az sıkıyönetımi ben yaptım. En çok k Düşüncelerine itıbar edilen kişilerin yürüyüş benim zamanımda oldu. En geniş basın hürriyeti benim zamanımda oldu. Ve bu anayasaya göre vatandaşın hakları varsa bunu kullanmalıdır diyen benim. 7. Sayfada CİNDORUK: BtLENLER GELSİN, BİLMEYENLER G/TSlN. 7. Sayfada Rahşan Ecevit suçladı Halkçı Parti yanıtladı MKYK toplantısında birleşme prosedürü için "formül" açıklayan SODEP, Halkçı Parti'den "kimlik değişimi" isterken, kendisi de bu yeni kimlikli HP'ye "iltihak etme" kararı verdi. SODEP, birleşme için ortak tüzük ve program komisyonları kurulmasım da önerdi. SODEP dün de, birleşmenin yasal, teknik ve siyasi boyutlarını inceleyerek bir komisyon kurulmasım kararlaştırdı. Rahşan Ecevit'ten: DSP'nin olası Genel HP'den yamt: Halkçı Parti yöneticileri, Rahşan Ecevit 'ın sözlerine büyük tepki gösterdiler. Gürkan 'a yakın kimi il başkanlan, Genel Merkez'i telefonla arayarak, "Sayın Rahşan Ecevit, verdiği bir yazılı demeçte, Halkçı Parti'nin demokratik sol düşüncenin dışında ve ötesindeki siyasal akımlara da yönelebileceği kuşkusundan söz etmiştir. Bu kuşku doğru ve haklı değildir. Bunu bütün kamuoyu bilmektedir. Saym Rahşan Ecevit'in de bildiğini ve bilmek durumunda olduğunu düşünmek doğaldır" denildi. SODEP'ten birllk çagnsı: önceki gün 6. Sayfada Türkİş'in Başkanlar Kurulu'na sunacağı rapor hazırlandı Halkta tepki iktidarda baskı YUKSEK TAHSİL Vürklş'in 1 ağustosta başlayacak Başkanlar Kurulu'na sunacağı raporda "gerçek dışı tasarruflarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın sendikalar arasında adaleti gerçekleştirmesi imkânsızdır" denildi. IŞIK KANSU ANKARA Türktş'in 1 ağustosta başlayacak olan genişletilmiş başkanlar kuruluna sunacağı rapor belli oldu. Raporda, siyasal iktidann başta işçiler olmak üzere tüm dar gelirlilerin haklı tepkisini, sendikalara yönelik baskıcı tedbirlerle kontrol etmek istediği belirtilerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığTnın uygulamalan konusunda, "Gerçek dışı tasarruflarda bulunan bir bakanhğın sendikal hayatta istikrar saglamasına, sendikalar arasında eşitlik ve adakti gerçekleştirmesine ünkan bırakmadıgı ortaya çıkmıştır" denildi. IMF reçetesi olarak ta Tahsilat!., mmlanan ekonomik politika ile kazanıldığı belirtilen nisbi başanların sosyal hayata yansımasırun olumlu olmadığı kaydedilen raporda, "Çalışanlar, sermaye birikiminin başlıca kaynağı haline geörilmek istenmektedir" görüşüne yer verildi. Raporun giriş bölümünde Türktş'in genel değerlendirmesi yapdırken, yeni sendikal yasalar ile Turkiye'de toplu iş sözleşme ilişkilerinde yeni bir düzene girildiği ifade edilerek, "Toplu iş hnkukanda olduğu gjbi, bireysel iş huknkunda ve sosyal güvenlikte yapılan çeşitli düzenleme ler, işci hak ve özginiükkrini güvence arana alan uluslararası hukuk kurallanna aylun ve çogo kazandmış hakkı tehdit eder nitelikte görülmüştur" denildi. Raporun bu bölümünde, şu görüşler sa\Tinuldu: "Bn getişmeleri devletin sosyallık vasfını ikinci plana atan bir ekonomik ve sosyal anlayış izlemiş, iktisaden gücsüz dunımda olan kitleler agır geçim sıkıntısı içine döşmüşlerdir. Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan ekonomik politika işsiz sayısını hızla artınrken, gelir dağıtıırundaki adaletsizlik daha da bozulmoştnr. Siyasal iktidar, başU işçiler olmak üzere, rim dar ve sabit gelirlilerin haklı tepkisini, özellikle sendikalara yönelik baskıcı tedbirlerle kontrol altına alma yolunu seçmiş, şartlarda, nisbi iyileştirme sağlayacak istek ve önerÛere kolak tıkamıştır. Bunun en belirgin ild örnegi, Türktş'in hazırladığı yasa degişikük önerilerinin aylardır TBMM'de bekletilmesi ve uygulama sorunlanm çözebflme düşüncesiyle sendikal yasalarda öngöriilen degişikliklerin amacından saptınlmaya kalkısılma (ArkasıSa.U,Sü.4'te) Aynı tesise üçüncü temel Başbakan Demirel'in atamadığı temelden sonra sıra Necmettin Erbakan'daydı. MC hükümetinin Başbakan Yardımcısı, ağır sanayi hamlesi için sık sık temel atıyordu. Bir tane de Sıvas'ta attı. SIVAS, (Cumhuriyet) Türkiye'nin 4. DemirÇelik Kompleksinin temeli, bugun üçüncü kez atılacak. Başbakan Turgut Özal, bugun Sıvas'a gidecek ve söz konusu kompleksin temelini atan üçüncü kişi olacak. Sıvas DemirÇelik Kompleksinin temeli, ilk olarak 1973 yıhnda atılmak isıenmişti. Dönemin Başbakanı Suleyman Demirel, o yılki temel atma törenlerine katılamadığı için tören gerçekleşememiş, ama temelin atıldığı izlenimi kamuoyuna yansıtılmıştı. Daha son DemirÇelik Kompleksi için Başbakan Özal Sıvas'ta Erbakan: 1973'te, 1976'da Erbakan'la birlikte Başbakan Yardımcısı olarak Sıvas'a gitti. Türkiye'nin dördüncü DemirÇelik Kompleksine bir kürek harç attı. Ama"tesis"e çivi bile çakılmadı. ra, 1976 yıhnda bir temel atma töreninin daha olacağı duyurulmuştu. 11 ekim 1976 tarihinde ikinci Milliyetçi Cephe (MC) hükümetinin "ağır sanayi hamlesi" ile ünlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ile öteki Başbakan Yardımcısı Alparslan Türkeş, birlikte tesisin temelini atmışlardı. Tesis temeünin atılmasından sonra hiçbir gelişme görülmemiş, "tesis"e 1981 yüına kadar tabela için bile çivi çakılmamıştı. 1981 yılından itibaren "tesis"in ya Tttrkeş: 11 Ekim Özal: 1976'dan 1981'e dek öylece duran "tesis"te çalışmalar bu tarihte hareketlendi. Inşaat sahasının girişine tabela asıldı. Başbakan da bugün Sıvas'a gidecek, "tesis "in temeline bir kürek harç atacak. pımı konusunda çalışmalar hızlandınlmış, Tlızla köyü yakınlanndaki tesis sahasında, şantiyede görev alacak calışanların bannmalannı sağlayacak şantiye binası ile iki katlı sosyal tesis yapılmıştı. Bu arada, bir büyük gelişme daha kaydedilmiş ve inşaat sa KatU Iranlı Ürdünlü diplomatın katili için Ankara'da yoğun arama Ankara Emniyet Müdürlüğü, katilin îranlı olduğunu, Türkiye'ye Gürbulak'tan girdiğini ve adının Hüseyin Gulami Dicayıkan olduğunu belirledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ürdün Büyükelçiliği Birinci Kâtibi Ziad Sati'nın katilinin kimliği belirlendi. Edinılen bilgilere göre Sati'yi önceki gun öldüren kişinin İran uyruklu Hüseyin Gulami Dicayıkan olduğu belirlendi. Ankara Emniyet Mudurluğu Siyasi Şube ekiplerince yurütülen yoğun çalışmalar sonucu katil Dicayıkan'ın İran uyruklu olduğu ve İran pasaportu taşıdığı anIaşüdı. 1952 doğumlu sanığın Türkiye'ye Gürbulak sınır kapısından turist pasaportu ile giriş yap(ArkasıSa. 11, Sü. 6'da) (ArkastSa. 11, Sü. S'te) ESKt BAKAN KJRA TLIOĞL U ÖZAL'I YALANCIUKLA SUÇLADI 8. Sayfada Ağrı Dağında kaza Ne Olabilir ?.. Datılı diplomatik çevrelerin nabız yoklamalan, dikkat ediyoruz, daha çok şu soruIarda düğümleniyor: Sosyal demokratiar veya demokratik sol birleşip bütünleşebilir mi? 1988'e kadar bir iktidar alternatifi oluşturabilir mi? Doğru Ybl'un yükselişı hangj ölçüdedir? ANAP"a seçim sandığında büyük bir darbe vuracak kadar gelişebilır mi? Özal hukumetınin ekonomik performansı önümüzdeki birkaç yıl içinde nasıl bir gelişme gösterebilir ? Bugunkü siyasal tablo 1988'de radikal bir değişime uğrayabilir mi? Vb/rsa ANAP gene tek başına sandıktan çıkar mı? Batılı diplomatların soruları böyle özetlenebilir. Bizim onlardan edindiğimiz izlenimlere gelince... Bir kere, sosyal demokratlann "tekbirçatı" (ArkasıSa.ll, Su. 6'da) Atinada yeni hükümet Dış Haberler Servisi Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, sosyalistlerin zaferi ile sonuçlanan 2 haziran seçimlerinden sonra, yeni hükümeti açıkladı. 21 üyeli kabinede yapılan en önemli değişiklikleri, Dışişleri BakanlığYna Carotos Papoulias, Ekonomi Bakanlığı *na ise Costas Simitas'ın atanması oluşturuyor. Yeni kurulan Ege Bakan(ArkasıSa. 11, Sü. 5 te) iki dağcı öldu\ Büyük hazine gün ışığında Osmanlı Padişahlarının Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesinde duran kitap hazinesi, gözler önünde. İTİJ öğrencilerinden bir grup dağcı, Ağrı Dağı tırmanışı sırasında "kaza" geçirdiler ve "Cehennem Vadisi" isimli çatlağa düştüler. İki bayan dağcı öldü, iki erkek dağcı yaralı kurtuldu. "Kaza"ya dağcıların ayağında ' 'kramponlu'' ayakkabı bulunmaması neden oldu. 11. Sayfato ERGUN ÇAĞATAY'ın fotoğraflan, FİLİZ ÇAĞMAN'ın yazısıyla HASAN CEMAL Yarın Siyaset 85'te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle