Katalog

b CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER deniidiğine göre... Kestim sözünü, Sen bana din dersi vermeye mi geldin, dedim. Gani Girgin, Dinle, dinle, dedi. Geçende sizin gazetede Yalçın Peksen'in, Süleymaniye imamLğından Anadolu'da bir yere kayyun atanan okumuş yazmış genç bir din adamı ile konuşmast çıkmıştı. Müslümanhkta seks konusunu yazan bu imamın söylediğine göre, cennette her gün, aklımda yanlış kalmadı ise, yüz otuz kadınla yatılacakmış... Kolay değildir elbet, ama Süleymaniye'nin eski imamı, cennetteki "gün"un, dünyamızdaki "gün" ile eşit olmadığmı önemle belirtiyordu. Tann'nm yaratma günleri de böyledir, bizimkine uymaz. Bir yoruma göre, yaratıüş kuramında geçen "gttn", 50.000 vüa karşılık düsmekte imiş. Hani biraz kurcalasak, evrim kuramına yaklaşacağız. Neden dersen, evreni yaratmak için Tann'nın bunca yıl uğrasıp didinmesi akla uygun düşmüyor. Üstelik de pek kusursuz bir dünya değil dünyamız, eğri büğrü bir şey. Sonra bunca bocek, yılan, cıyan, mikrop... Hani insanın "deger miydi?" diyeceği geliyor. Neyse biz konumuzu değiştirmeyelim. Evren'in Tann buyruğu ile altı günde, ya da sürekli olarak yaratıldığı inana, bilimsel bir temele dayanmaktadır. Söz buraya geldiğinde, şaskınlık bende son kerteyi bulmustu. Çünkü arkadaşlanm Gani Girgin Batıda bilim öğrenimi görmüştü. Ne dedin, ne dedin? diye sordum. Sabırsızlanma, dedi. Beni dinlemeye katlan, belki de bir daha görüşemeyeceğiz, beni göremeyeceksin. Ne o? Yoksa kendini öldürecek misin? Din uğmna mı öldüreceksin, bih'm uğruna mı? Hayır, ona gerek kalmadan aklımı yitireceğimden korkuyorum. Yaratılış kuramı bilimsel bir temele dayanıyorsa, aklını neden yidrecekmissin? Evet, dedi Gani Girgin, bilimsel bir temele dayanıyor. Neymiş, o bilimsel temel? Olgusal büimlerin temelinde yatan bir önerme. "Her olayın bir nedeni vardır" önermesi. tmdi rüzgânn, yagmurun, düşmenin nedeni olur da, koca evrenin yaratılmasuım bir nedeni olmasın olur mu? Bilim buna bir yamt vermediğine göre yaratılış kuramına inanmak zorundayız elbet. Demek sana Batıda bunu öğrettiler öyle mi? Gani Girgin: Hayır, dedi, bunu öğretmediler. Ama burada biraz daha kalacak olursam, bunu ben öğretmeye kalkacağım diye korkuyonım. Çünkü yurda alışmaya basladım. Durdu, kaşlarını çattı, sonra şöyle dedi: "Cahilligin böylesi, ancak tahsil ile olur" sözünü unutma dostum. Evrim kuramına karşı duran ve inandıklan yaratüıs kurarmru gençlerimize aşılamak isteyenler, işte böylesi bir öğrenimden geçmiş kimselerdir. Asıl merak ettiğim, bu konuda niçin bir iki kitabı açıp okumadıklandır. Sonra da bir adam, bakan oidum diye kendi inançlannı koca bir ülkenin eğitimine nasıl egemen kılabüir? Ona, Milli Eğitim topluluğundan "artık yeter" diyen biri neden çıkmıyor? Evrim kuramını okutan bir öğretmeni, ayhğından para keserek cezalandırdılar. Boğulacağun sıkmtımdan, dayanamıyorum artık. Bana bak Gani, dedim, sözlerinin gidişi birden yön değiştirdi. Yoksa sen buraya benimle alay etmeye mi geldin? Ne alayı? Biraz önce, yaratılış kuramının bilimsel bir önermeye dayandığını söyleyen sen değil misin? Gani Girgin, Evet ama, diye yanıtladı beni, ondan sonrasıru sen aklından tamamiarsın diye düşünmüştüm. Bunu yapamayacaksan sürdüreyim o sözümü. "Her otayın bir nedeni vardır" önermesi, olgusal alan için geçerlidir ancak. Bu önermeyi yoklar alanına (çünkü evren yaratılmadan önce hiçbir jey yoktu) götürdüğümüzde, onun hiçbir anlamı kalmaz. Çünkü yoklar alanında herhangi bir olay bulunmadığına göre, herhangi bir "neden"de söz konusu edilemez, orada "neden" de yoktur. öyleyse Yaratılış'uı bir nedeni yoksa Yaratılış da yoktur. Demek "Her olayın bir nedeni vardır" önermesini Varlık'tan önceye götürmek olanaksızdır; götürüldüğünde ise, Tann'ya ınanmazhk demektir bu. Çünkü Tann'nın da ancak bilimsel önennelere uyarak bir işe kalkışabileceği anlamı çıkar bundan. Bu kadannı düşünemeyenler nasıl olup da Tann'mn savunmasım üstlenebiliyorlar, anlamıyorum. Onlann yaptığı gerçekte tam bir tanrıtanımazlıktır; çünkü Yaratılış'ı, Tanrı'nın keyfi ile acıklamaktadırlar. Danvinciliğe karşı olmalarına bakıp da aidanma, onlar gerçekte bUime karşıdırlar. Astronominin yerine astrolojiyi de geçirecekler. Eliyle selam verip kalktı gitti birdenbire. Hep böyle gider. MELİH CEVDET ANDAY Bir yazımda okurianma eski arkadaşım Gani'den söz etmiştim (soyadı, Girgin'dir). Gani Girgin yıllardır yurt dışında idi, dönüşünde birkaç kez buiuştuk. Arkadaşım, birlikte dolaşırken, uzun süredir dışarda kalmış olmasından nedenlenen kimı şaşkınlıkJar geçiriyordu arada bir. AJjşacaktı elbet toplumumuzun gerçeklerine, gülüp geçiyordum. Geçende gazeteye geldi, beni görmeye. Buyur ettim, çay ısmarladım. Ourumunda bir tuhaflık vardı, konuşmuyor, daJgın dalgın oturuyordu. Ben de sabırla bekliyordum hangi konuyu açacak diye. Derken başladı konuşmağa: Astronomi derslerini okullardan kaldırmalı. dedi. Neden? diye sordum. Çünkü astronomi, tannbilirne karşıdır, dedi. Çocuklanmıan dinse) duyguıannı, tann ınançlannı sarsabilir, hatta yok edebilir. Astronomi tümden kaldınlmasa bile, astroloji ile bir arada okutulmaJıdır ki, öğrencilerimiz hangisinin doğru olduğuna kendileri karar versinler, bunlardan hangisine inanmak gerektiğini kendileri saptasuvlar, özgürlük ve demokrasi bunu gerektirir. Neler saçmalıyorsun sabah sabah, dedim. Benim sözümü duymamış gibi sürdürdü konuşmasmı. Astroloji'ye eski dilde "timi oücum" ya da "ilmi remil" denirdi. Buradaki "ilim" sözcüğüne bakma sen, ikisi de "fakalıi" anlamına gelir. Buna "MiineccimJik" de denirdi eskiden. Yıldızlara bakarak aünyaztmızt, başımıza gelecekleri ö'ğ Gani Girgin'le Bîr Konuşma renmek demektir. Çünkü eski inanışa göre, yüdızlann devrimimi ile insanların gidişatı arasında bir bağlantı vardır. Kısacası, kaderimiz gökte yazıüdır. Tann biz cahillere bu yazıyı okuma şansını tanımıştır. Boşuna mı parhyor, dönüp dolaşıyor yıldızîar f Yeter ki bizde Tann inancı olsun, her şeyi yıldızlardan öğrenebiüriz. Sen ne zamandan beri yıldsz falına inanıyorsun, diye sordum. Hiç oraJı oîmadı. Oysa astronomi, dedi, gök risimlerinin devinimİerini, yörilngelerini, fıziksel, kimyasal yapılannı inceler, araya alınyazısını, Tanrryı kanştırmaz. Demek burada gök cisımleri dizgeli bir yapı içinde ele alınmaktadır. Hatta bunca uzakiıklarına karşın, bu bilimde gözlemden deneye geçilmiştir. Ne biliyoruz, ne kadar biliyoruz, önemli olan o değil; önemli olan, bu konunun olgucu bir yaklaşımla ele alınmasıdır. Astronomi deniJen bilimin tarihinde bir sıra aşama vardır; bunlardan hangisi doğrudur diyerek bir kesinlemeğe kalkmadan, bu aşarnalan öğrenmektir bilim eğitimi. Bu tür asamalar bütün bilimlcr için geçerlidir ve bilim adamları o güne dek bilineni durmadan yenilerler; yeni varsayımlara, gözlemlere, deneylere girişirler... Bilim işte böylesine değişken bir süreçtir. Durdu, çayını yudumladı. Şimdi düşünelim, dedi, kesin bir sonuca varamamış bu tür çalışmalar kafamızı kanştırmaktan başka neye yarar? Oysa "Tann yüdızlan yarattı" sözü kesindir, hiç değişmez; böyle olduğu için ona inanmamız daha doğrudur, inanır ve rahat ederiz. Anladım, dedim, sen evrim kuramı üstüne son gunlerde büsbütün ateşlenen tartışmaya getirmek isiiyorsun sözü. Ama tersinden. Ne demek istediğimi anlamamış göründü Gani Girgin: O konuda da böyle, diye sürdürdü sözünü. Evrenin nasıl yaratıldığı sonınuna hiçbir bilim açıklama getirmez. Yok efendim, evren yaratılmamış da, ilksiz ve sonsuzmus da... Bunlara kimin aklı yatar, soranm sana! Oysa Musa Peygamber'in "TekTiiı" kitabındaki yaratılış görüşüne inandın mı ortada hiçbir sıkıntı kalmaz. Kuran'da yaratılış, Tanrı'nın "Kiin" buyruğu ile başlatılır. Ben bunu yazmıştım, dedim. Yazmı$tın ama, inandıncı değildi senin o yaan. Çünkü evrenin Tanrı'dan mı çıktıfı, yoksa Tann tarafından mı yaratıldığj konusuna değinmemiştin. İkisi arasındaki ayrım çok önemlidir. Eğer evren Tann'dan çıkma ise, evren ve Tann bir ve özdeş demektir. O zaman dinin gereği tartısma götüriir. Kendime tapacak değiJim ya! En iyisi, evrenin yoktan var edildigıni savunmaktır. Böylesine rahat ve kutsal bir gerçek ortada dururken, çocuklanmızın kafalannı çeşitli varsayımlarla şasutmaya, bozmaya ne gerek var! Madem Yahudilik, Hıristiyanlık, Müslümanlık gibi üç büyük tek Tannh din buna inanıyor, artık bıze yapılacak başka bir is düşmez. Kuran'ın A'râf suresinin 57. ayetinde, "Tann, yerkri ve gökleri hiç şiipbesiz altı giinde yaratmıştır" PENCERE 19 TEMMUZ 1985 Şu 15'inci Madde? 1982 Anayasası'nın "Geçici 15'inci maddesi" peşin bir af ilânı mıdır? Güncel sorun bu. 15'inci madde diyor ki: "12 Eylül 1980 tarihinden itibaren ilk genel seçimler sonucu toplanacak TBMM 'nin Başkanlık Divanı'nı oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde, yasama ve yurütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan MGK'nın, bu Konsey'in yönetimi döneminde kurulmuş hükümetlerin, De *ma Meclisi'nin her türlü karar ve tasarruflarından doiayı h&. rında cezai, mali veya hukuki sorumluluk ileri sürülemez. Bu karar ve tasarruflann idarece veya yetkili kılınmış organ, merci ve görevlilerce uygulanmasından doiayı, karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında da yukandaki fıkra hukümleri uygulanır." • Demek ki 15'inci madde belirli bir süre için yalnız organlan değil, kişileri de içine alan bir hüküm getiriyor. Konuyu daha iyi kavramak için bir örnek: Türk Ceza Yasası'nın 133'üncü maddesi casusluk suçuna ilişkindir. Diyelim ki 15'inci maddenin belirlediği süre içinde hükümetin karanyla görev üstlenen bir yüksek memur devlet aleyhine casusluk yaptı. Geçici 15'inci maddeye göre bu kişi hakkında "cezai, mali, hukuki" sorumluluk ileri sürütemeyecek. Bir başka örnek: Türk Ceza Yasası'nın 163'üncü maddesi laikliğe aykırı davranışlan kapsamaktadır. Geçici 15'inci maddeye bakılırsa saptanan süre içinde bu suçu işleyen bir görevlinin durumu da tartışılmaya değer. Çünkü bu suç, MGK'nın, Danışma Meclisi'nin, hükümetin bir karannı uygulama sürecinde işlenmişse^konuya ilişkin soruşturma bile açılamaz... Ornekleri çoğaltabiliriz. Cumhurbaşkanı Sayın Evren son Adapazarı konuşmasında Anayasa'nın geçici 15'inci maddesine ilişkin yorumunu yaptı. Gazetelere yansıdığı kadarıyla şöyle: "15'inci madde şahsi bir suiistimal yapan varsa, onun hakkında takibat yapılmasına mani değildir." Doğrusunu isterseniz maddenin sözünden ve içeriğinden böyle bir yorum çıkarmak çok güçtür, belki de olanaksızdır. Hukuk uzmanları bu konuda ne derler? Öğrenmek ve dinlemek gerekiyor. Eğer söz konusu madde herşeye karşın suçluyu koruyorsa, yorum zorlamasına gitmek yerine maddenin değiştirilmesini sağlamak daha sağlıklı bir yoldur. Çünkü bir ülkede Anayasa, Cumhurbaşanının üstündedir. Cumhurbaskanının dediğini Anayasanın dediğinden daha geçerli sayarsak, büsbütün yanlış bir yola girmiş oluruz. • 1982 Anayasası'nın geçici 15'inci maddesi çağdaş hukukun onaylayabileceğı bir kuralı içermiyor. Bir süre devlet ve hükümet yönetmiş ya da yönetımde siyasal veya idari sorumluluk üstlenmiş kişilerin karar ve eylemleri için peşin af çıkarmak anlamını taşıyor. Hukuk devieti olabilmek için temel kurallardan birisi de yetkilerini kullananların yasalar karşısında "cezai, mali, hukuıd sorumluluk" taşımalarıdır * Toplum, bir hukuk sınavına girmiştir. Eğer bu ön sınavda çakarsak, demokrasi sınavına girebilmek için gerekli barajı aşamayacağımız anlaşılır. Bunun içindir ki geçici 15'inci maddenin gereği neyse yerine getirilmeli; ama, gerekiyorsa geçici 15'inci maddeyi değiştirme yotuna gidilmelidir. ARADA BİR Prof. Dr. NEZİHİ ÖZDEN Kaza mı, Denetim Yetersizliği mi? Eşim Sevim ÇATALKAYA'ya yaplıgı ııbbi müdahele ile sağlığma kavuşturan S.S.K. Göztepe 1. Hariciye Servis Şefi Sayın Op. Dr. TESEKKUR TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU İSTANBUL TİÇARET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Kurumumuzun ihtiyacı olan çeşitli tip ve ölçülerde örgü salmastra, sökme seti, pasta ve spray burgman malzeme (kapalı zarf) teklif alma usulü satın alınacaktır. 2 Bu ışe ait şartname müdürlüğümüzün Fevzipaşa Cad. No. 179 Yavuzselim/FATİH adresinden mesai saatleri içinde 303 nolu odadan 41SSO/8594 dosya işaretiyle istenerek temin edilebilir. 3 İhaleye iştirak edecek fırmalar teklif mektuplannı 30.7.1985 tarihi ve saat 17.00'ye kadar vermek zorundadırlar. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 4 Kurumumuz 2886 sayılı Devlet lhale Kanunu'na tabi olmayıp, ihaleyi kısmen yapmakta, ihaleden vaz geçmekte veya dilediğine vermekte serbesttir. Basın: 20966 MELİH AKCAN'a Hemşire ve 1. hariciye personeline sonsuz şükranlanmı saygı ile arz ederim. Eşi: Selim SIRRI ÇATALKAYA Bir süre önce Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve beraberindekilerin Eskişehir'de geçirdikleri asansör kazasının aşın yükten ileri geldiği, teknik bir arıza veya ihmalin söz konusu olmadığı resmen açıklandı. Buna karşın olay iki gün süreyle manşette kalmıştır. Benzeri makinelere karşt duyulan genel tedirginlik, çeşitli çevrelerce bir kez daha dile getirilmistir. Türk toplumu, başını sokiuğu evinin, onun elektrik donanımının, asansörünün, kalorifer kazanının, mutfaklaki gaz tüpünün, çevresindeki benzin istasyonunun vs. gerek yaptmı ve gerekse işletmesi sırasında yeterince denetlenmediği inancıyia huzursuzdur. Yasa bu denetimleri yapmakla belediyeleri yetkili kılmtştır Nitekim belediye projeyi onaylar, inşaat ve montaj izrri verir, yapım sırasında (sözde) denetler ve sonra oturma (iskân) izni verir. Ancak bundan sonra bina, asansör vs. toplumun yararlanmasına sunulur. Kâğıt üzerinde bu prosedürün, insanı çileden çıkarart katı bir bürokrasiyle sürdüğünü hepimiz biliriz. Fakat büroda gösteriien aşın titizliğin, sorunun özüyle hiç ilgili olmadığı, inşaatın, imalatın, montajın ve sonra da işletmenin tamamen kontrolsüz bırakıldığını da biliyoruz. Onun için de huzursuzuz. Belediyeler hizmetin çok gerisinde kalmışlardır. Mali imkânlannın, kadrolarının ve teknik olanaklarının, yakın veya uzak gelecekte de bu hizmeti karşılayacak düzeye gelemeyeceği aşikârdır. Sistemi temelden değiştirmek zorunludur. Fakat yeniden birşeyler keşfetmeye de gerek yoktur. Yararlanılabilecek modeller. hem de asırdide kuruluşlar olarak Batı'da vardır. Aşağıda sadece bir örnekle yetinilecektir. Yukanda anılan teknik kontroller Almanya'da TÜV (Technischen ÜberwachungsA/ereine) isimli bir teşkilat tarafından yapılır. Bu bir vakftır; kâr gayesi olmayan tarafsız bir kurufuştur. Devlel organı değildir. Fakat kendisine resmi yetki ve otorite verilmiştir. Onun için sanki bir devlet kuruluşu gibi davranır. 120 yılı aşkın geçmişi olan bu müessesenin onbinli rakamlarla ifade olunan kadrosu, geniş laboratuvarları vardır. Görevlendirildiği konuda kendi ülkesine yeîtiği gibi, öbür ülkelere, bu arada Türkiye'ye de hizmet ihraç eder. Vatandaşın can ve mal güvenliği üzerinde risk oluşturan tüm sanayi kuruluşları ve sanayi ürünleri Almanya'da TUV kontrolu altındadırlar. Örneğin, asansör, vinç, teleferik, bina elektriği, motorlu araçlar, buhar kazanlan, basınçlı kaplar, elektrik santralleri ve nükleer santraller gerek yapımları ve gerekse işletmeleri sırasında TÜV tarafından inceden ınceye denetlenir. İki eiin on parmağını geçmevRcek sayıda bir grup inanmış insan Türkiye'de TÜV modeli bi. Kuruluşu, bir vakfı gerçekleştirebilmenin sessiz uğraşını vermektedirler. Yıllar önce Sanayi Bakanlığı'nda yapılan konuyla ilgili bir seri toplantıda bakanlık hukuk danışmanı Türkiye'de geniş tabanlı bir vakıf kurulduğu takdirde, bakanlığın ona yetki devredebileceğini, mevzuatın buna müsait olduğunu beyan etmişti. Hatta, örnek olarak, kalite belgesi konusunda Makıne Mühendisleri Odası'na ve Standartlar Enstitüsü'ne verilen bakanlık yetkilerini zikretmişti. O sıralar bakanlıktan alınan bu ümit üzerine böyle bir vakfın doğal olarak kurucuları arasında yer alması gereken İstanbul Sanayi Odası, Sigortalar Birliği, Sanayi Kalkınma Bankası vs. gibi kuruluşların en üst düzeyde yöneticileriyle görüşülmüş, fakat maalesef, beklenen toplu hareket sağlanamamıştı. Konu hâlâ hareketsizliğini korumaktadır. Şimdi, Sayın Cumnurbaşkanı'nın ve Sayın Başbakan'ın hafif atlattıklan kaza, şayet Türkiye'de çıkmaza saplanmış bulunan teknik denetim hizmetlertnin çağdaşlaştırılması hareketine yeni bir uyanış sağlayabilirse, ulus olarak bir küçük müsibetten büyük ders çıkarmış oluruz. Batı'nın yüzyıl önce bulduğu çözümün Türkiye'de/ilizlenmesi etkin çevrelerin himmetine muhtaç beklemektedir. ORTADOĞU TEKNİK ÜNİVERSÎTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARA ÖĞRENCİ ALINACAKTIR 1 19851986 Eğitimöğrelim yılında Üniversitemizin Fen Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler EnstitUsü ve Deniz Bilımleri Enstitüsü (Erdemlilçel) bünyelcrınde yürütülmekte olan lisansüstü programlara (yüksek lisans ve doktora) sınavla öğrenci alınacaktır. 2 Oğrenci alınacak olan lisansüstü prograrafann adlan aşağıdadır. FEN BlLİMLERf ENSTİTÜSÜ: Yüksek Lisans programlan: Biyoloji ElektrikElektronik Mühendisligi Biyokimya Biyomedikal Mühendisligi Endüstri Mühendisligi Fizik Gıda Mühendisligi Astrofızik İnşaat Mühendisligi Kimya Jeoloji Mühendisligi Matematik Kimya Mühendisligi istatistik Maden Mühendisligi Yöneylem Arastırması Makine Mühendisliği Fen Bilimleri Eğıtimi Nükleer Mühendisliği Mimarlık Metalurji Mühendisliği Restorasyon Mühendıslik Bilimleri Yapı Bilimleri Petrol Mühendisligi Şehir Planlaması Gaziantep Makine Mühendisliği Bölge Planlaması Gaziantep Elk.Elektronik Müh. Bılgisayar Mühendisliği Gaziantep Gıda Mühendisliği Çevre Mühendisliği Havacılık Mühendisliği Doktora programları: Biyoloji Endüstri Mühendisliği Gıda Mühendisliği Biyokimya Havacılık Mühendisliği Fizik İnşaat Mühendisliği Astrofizik Jeoloji MühendisUği Kimya Kimya Mühendisliği Matematik Maden Mühendisliği İstatistik Makine Mühendisliği Yöneylem Arastırması Metalurji Mühendisliği Fen Bilimleri Egitimi Mühendislik Bilimleri Mimarlık Petrol Mühendisliği Restorasyon Gaziantep Makine Mühendisliği Yapı Bilimleri Gaziantep Elk.Elektronik Müh. Şehir ve Bölge Planlaması Gaziantep Gıda Mühendisliği Bılgisayar Mühendisliği Çevre Mühendisliği Elektrik Elektronik Müh. Biyomedikal Mühendisliği SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ. Yüksek lisans programları: tktisat Eğitim Bilimleri Beden Egitimi ve Spor tngiliz Dili Öğretimi Ingiliz Edebiyatı Sosyoloji üygulamalı Psikoloji FelsefeMantıkBilim Tarihi Siyaset ve Yönetim Bilimleri lşletme Doktora programları: Eğitim Bilimleri Sosyoloji FelsefeMantıkBilim Tarihi Siyaset ve Yönetim Bilimleri TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU İSTANBUL TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Kurumumuz ihtiyacı olan çeşitli tip ve ölçülerde burgman veya orijinal muadili contaiık malzeme (kapalı zarf) teklif alma usulü ile satın alınacaktır. 2 Bu işe ait şartname müdürlüğümüzün Fevzipaşa Cad. No: 179 Yavuzselim/FATİH adresinden mesai saatleri içinde 303 nolu odadan 41SAF/8539 dosya işaretiyle istenerek temin edilebilir. 3 İhaleye iştirak edecek firmalar teklif mektuplarım 30.7.1985 tarihi ve saat 17.00'ye kadar vermek zorundadırlar. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. 4 Kurumumuz 2886 sayılı Devlet thale Kanunu'na tabi olmayıp, ihaleyi kısmen yapmakta, ihaleden vaz geçmekte veya dilediğine vermekte serbesttir. Basın: 20967 TURİZM SUNAR ur Ben 111 R Cl'MA Kr^İN 11ARKKK1 10 (iün 9 Geco öziîl Oiolıü.s Tam PansKun CEŞME ALTINYUNUS 0.000'den itibaren (Y.P. BURDUR TAPLLAMA MAHKEMESİ 1985/90 SAYILI DOSYASINDA YARGI DÜYURUSUDUR Davacı Mustafa Kara tarafından; Burdur ilçe, Belenü köyünün K o capınar mevkiinde bulunan 1147 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin ortadan kaldırılarak, adlarına hisseleri nispetinde tescilinin yapılması istemi ile mahkememize açılan davanın yargılamasında, Mustafa oğlu, 1956 D.lu, BAHATTİN TENŞPnin tüm aramalara karşı adresinin saptanamadığından davalıya gazete ile duyuru yapılmasına karar veriimişıir. Davalının ^66 SY.nin 62. maddesi gereği duruşmanın atılı olduğu 16.8.1985 günü saat 09.55'te yapılacak duruşmada haar olması veya vekil gönderilmesi DAVETİYE YERİNE GEÇER OL.MAK ÜZERE İLAN YOLÜYLA TEBLİĞ OLÜNUR. Basın: 20803 ALANYA ALAADDİN 48.0M (JTKl. ALANYA İNCEKÜM MOTEL 80.000 Hr^İktd} K.ldlkov 1İİİ1L741IİİH226 3:«;iHWJ 1H122K1 ÖZGE GEÇER 3 yaşımı bitirdiğimi ^ sevenlerime müjdelerim MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI DIŞ TEDARİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI'NDAN 1. TSK'lerirün ihtiyacı için 6 ad. kar püskürtme makinesi 2886 sayılı kanunun 51p maddesine göre kapalı teklif usulü ile yurt dışından satın alınacaktır. 2. lhale P Eylül 1985 günü saat 10.00'da MSB'lığı Dış Ted. D. Bşk.lığı'nda yapılacak olup. usulüne uygun tekiifler en gec 16 Eylül 1985 günü saat 18.00'e kadar MSB Dış Ted. D. Bşk.lığı'nda bulundunılacak şekilde postalanacak veya elden ıeslım edilecektir. Bu tarihten sonra intikal eden teklifler dikkate alınmayacaktır. 3. İhale ile ilgili şartnameler Ankara, İstanbul, Izmir Lv. A.leri (dilekçe ile birlikte temsilciük belgesi karşılığında) ile Washington, Bonn, Londra, Tokyo, Oslo Slh. Kv. A.liği Paris, Roma, Kd. As. Atş.liği ve Kobienz, BVVB Türk As. İrt. Hyt. Bşk.hğı'ndan ücretsiz olarak temin edilir. 4. Telgraf ve yazı ile yapılan bası urulara cevap verilmeyecektir. Basın: 20949 TEK SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESESİ İSTANBUL İL İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜNDEN MÜTEAHHtT NAM VE HESABINA 455 Ad. 3x200 Amp. pik DEMİR KOFRE SATIN ALINACAKTIR 1 Yukanda yazılı malzeme, şartnamesi esasları dahilinde kapalı zarfla teklif almak suretiyle 31.7.1985 Çarşamba günü saat 14.00'e kadar ihaleye çıkanlmış olup, teklifler aynı gün âlenen açılacaktır. 2 Bu ihaleye ait şartname 25O0.TL. bedel karşılığında Taksim Abdülhakhamit Caddesindeki İstanbul ll İşletmesi Ticaret Müdürlüğü'nden temin edilebilir. 3 Bu işe ait geçici güvence teklif edilen bedelin %3'üdür. 4 Kurumumuz 2886 sayılı yasaya tabi değildir. Basın: 20604 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 23 KALEM MUD YEDEK MALZEMESİ SATIN ALINACAKTIR Sartnameleri Ankara'da Genel Müdürlük malzeme ve tkmal Daire Başkanlığı ile Izmir, İstanbul, Konya, Diyarbakıı, Afyon, Iskendenın, Erzurum ve Samsun Bölge Müdüılüklerimizden bedel mukabilinde temin edilebilir. Kapalı zarfla teklif alma yoluyla yapılacak ihalede geçici teminat ile birlikte verilecek diğer vesaik şartlar şartnamesinde beUrtümiştir. Teklif mektupları 15.8.1985 günü saat 14.00'e kadar Genel Müdürlük Haberleşme Şube Müdürlüğü'ne verilecek ve aym gün saat 15.00'te komisyon huzurunda açılacaktır. Postada vaki gecikmelerle telgraf ve telexle gönderilecek teklifler kabul edilmeyecekdr. Müessesemiz 2886 sayılı devlet ihale kanununa tabi değildir. Basm: 2O58« İZMtT'TEN ÇAYCUMA'YA 32.000 TQN FUELOİL NAKLETTİRİLECEKTİR KapaJı teklif usulü ve ihale yolu ile müessesemıze Izmit'ten 32.000 ton fueloil naklettirilecektir. Bu işe ait jartname; a) Müessesemiz Nak. ve Ambarlar Şefliği'nden, b) Izmil, SEKA Gn.Md.'lüğü tkmal Dairesi Başkanlığı'ndan, c) Karaağaç Cad. No: 115 SüUüce / ÎST,\NBUL'daki SEKA Alım Satım Müdürlüğü'nden, d) Selanik Cad. No: 5 Kızılay / ANKARA'daki SEKA Alım Satım Müdürlüğü'nden Alınabileceği gibi mektupla da ısıenilebilir. tsteklilerin şartnameye göre hazjrlanmış teklif mektuplarının en geç 6 Ağustos 1985 günü saat 12.00'ye kadar müessesemızde bulundurulması gerekmektedir. Postada meydana gelecek gecikmeler göz önüne alınmayacaktır. Müessesemiz 2886 sayılı Artırma, Eksiltme îhale Yasası'na tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakla veya dilediğine vermekte serbesttır. SEKA Çaycuma Müessesesi Müdürlügü Çaycuma ZONGULDAK Basın: 20546 DENİZ BtLİMLERt ENSTİTÜSÜ: Yüksek lisans programları: Fizıkse! Oşinografi Kimyasal Oşinografi Deniz Jeolojisi ve Jeofiziği Deniz Biyoiojisı ve Balıkçılık Doktora programlan: Fiziksel Oşinografi Kimyasal Oşinografi 3 Yüksek lisans programlarına başvuracak adaylann lisans mezuniyet not ortalamalarının tam notun en az "it 6O'ı, doktora programlarına başvuracak adaylann yüksek lisans mezuniyet not ortalamalarının tam notun en az ^o 80'i olması gereklidir. 4 Mezuniyet not onalamalanna iliskin yukanda belirtilen koşullan sağlayan adaylann, mezuniyet not ortalamalarını gösteren çıkış, mezuniyet vb. belgelerinin aslı veya noterden onaylı kopyası ve Aday Kayıt harç rnakbuzu ile 24 Haziraa6 Eylöl 1985 tarıhleri arasında ODTÜ Öğrenci İşleri Dairesi Başkanlığı'na başvurarak, aday kaydı yaptırmaları ve ek bilgileri almalan gereklidir. 5 Bilim sınavı ve Ingilizce yeterlik sınav tarihleri aşağıdadır. BiKm sınavı tngilizce Yeterlik Sınıvı Fen Bilimleri Enstitüsü 13Eylül 1985 20 Eylül 1985 Saat 10.00 Saat 14.00 18 Eylül 1985 Sosyal Bilimler Enstitüsü 24 Eylül 1985 Saat 14.00 Saat 14.00 23 Eylül 1985 Deniz Bilimleri Enstitüsü 23 Eylül 1985 Saat 10.00 (İçelErdemli) Saat 14.00 6 Sınav yerleri, ilgili bölumlerde ilan edilecekıir. Bilim smavında başanlı olan adaylardan yeterli düzeyde tngilizce bilmeyenler, Yabancı Diller Yüksek Okulu'nda bir yıl süreli İngilizce Hazırlık eğitimine tabi tutulacaklardır. Basın: 20389 T.C. ADALET BAKANLIĞI BAYKAN İCRA MEMURLUĞU MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Sayı: 1984/21 Ta. Bir borçtan doiayı hacizü ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa eıkanlmıştır. Birinci arttırma 2271985 günü Baykan Veyselkarani civarında menkullerin bulunduğu mahalde saat 1414.30 arasında, yapılacak ve o günü kıymetlerınin % 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 23/7/1985 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak o gün % 50'sinı bulmadığı takdirde mahcuzlar satılmayacaktır. Satış şartnamesi icra dosyasından görulebilineceği gibi masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebilineceği fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarası ile icra memurluğumuza basvurmaları ilan olunur. 5/7/1985 Muhammen kıymeti Adedi Cinsi Mahiyeti ve önemli nitetikjeri lira kurus 10.500.000.00 İ 90'lık seyyar primer kırma tesisi 102 HB 1400 devir elektrik motorlu 12 metrelik sabit bantlı tekerlekleri ve stepneleri olmayan konkasor. Çekiçli seyyar kuvitzer kırma tesisi 75 HP 1400 devirli redektörlü 8 tekerlek ve bir stepneli konkasor. Tesisin komple elektrik panosu ile mücehhez kamp karavan. 250 KV'lık jeneratör İngiliz malı Roys Roys moıorlu ve İspir malı motor. Basın: 9371 İLAN VİSKON ELYAFI DEŞELERİ SATILACAKTIR. 1. Müessesemizde mevcut yaklaşık 3567 kg. terbiye edılmiş, 50.000 kg. terbiye edilmemiş Viskon Elyafı deşeleri açık arttırma suretiyle satılacaktır. 2. Bu satışla ilgili şartnamemiz, müessesemiz Ticaret Müdürlüğü'nden temin edilebilir. 3. Açık arttırma 5 Ağustos 1985 Pazartesi günü saat I4.00'te müessesemizde yapılacaktır. İştirakçilerin satış şartnamemize göre teminatlarını yatırmış olmak kaydıyla kimlik belgeleriyle birlikte belirtilen gün ve saatte müessesemizde hazır bulunmaları şarttır. 4 Müessesemiz, 2886 sayılı Devlet İhaleieri Kanunu'na tabi değildir. SÜMERBANK GEMLİK SUNİ İPEK VE VİSKON MAMULLERİ SANAYİ1 MÜESSESESİ GEMLİK Basın: 20900 9.750.000.00 650.000.00 2.000.000.00 1 1 1