23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZİRAN 1985 # + * * MARMARİS FESTÎVALt HABERLERİN DEVAMI (Baştarafi 1. Sayfada) savaş gemisi dün "alelacde" limandan ayrıldı. Lojistik gemisi "Spartanberg" ile amfibik çıkarma gemisi "Nashvllk"in rotalan açıklanmadı. İki gemi, aralannda deniz piyadelerinin de bulundugu 1200 kişiyi taşıyor. Adının açıklanmasım istemeyen bir Pentagon yetkilisi ise, rehinelerin uçakta olmamalan durumunda, askeri olarak yapabilecekleri bir şey bulunmadığmı söyledi. Yetkili, "yine de her türtü otasıiıgı göz önünde bulundurarak, hazuiık yapüklannı" sözlerine ekledi. Bu arada, Ingiliz ordusundan seçkin bir komando grubunun "rehineler olayını" gözlemlemek amaayla Kıbns'a gittiği öğrenildi. ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger NBC televizyonuna verdiği demeçte, ABD'nin "teröristlerin isteklerine boyun egmeyecegini" söyledi. NBC muhabiri Weinberger'e, TWA yolculanna karşılık, Israil'de tutuklu bulunan Şiilerin serbest bırakılmasuun kabul edilip edilmeyeceğini sordu. Weinberger bu soruyu şöyle yanıtladı: "ABD'nin politikaa açıktır. Teröristlerin isteklerine boyun egmeyiz. Bu istekleri kabul etmek, terörisderi yeni eytemierde bulunmalan için yüreklendirir." Weinberger sözlerini şöyle sürdürdü: "Intihar etmek isteyen manyaklaria karsı karşıya geldiginiz zaman denklemde hesap edemeyeceginiz faktörier vardır. Bu manyaklar "dava" adım verdikleri amaç için intihara hazır oldnklanndan, ödün vennek gelecekte bu tür olaylann artmasına yol açar." ABD Dışişleri Bakanı George Shultz da, VVashington'da yayımladığı bildiride, TWA uçağındaki rehinelerin derhal serbest bırakıhnasını istedi. Shultz, ABD yönetiminin teröristlerle pazarhğa oturmayacağını belirtirken, rehinelerin sağ olarak kurtanlması için "her türlü çabayı" göstereceğini bildirdi. MC FARLANE TELEFON ETTt ABD Ulusal Güvenlik Damşmanı Rober Mc Farbne'in Nebih Berri ile kaçınlan uçakla ilgili olarak dün bir telefon görüşmesi yaptığı, Berri'nin evinde bulunan bazı kişiler tarafından açıklandı. TWA yolcu uçağının cuma günü kaçınlmasından bu yana CUMHURİYET/U Narîn: Bedava isin tadı olmaz Marmaris Belediye Başkanı Elgin, TÎSK Başkamna, Marmaris Festival Komitesi'nin fahri başkanlığını önerdi. ŞENAY KALKAN MARMARİS ANAP hükümetinin hiç ilgi göstermediği Uluslararası Marmaris Festivali1 ni izlemek için önceki gece SODEP MKYK üyelerinden Saim Kendir, Cemal Seymen, Fikret Ünlti, HalH Akyüz ile üyeler Deniz Baykal ve Hasan Ünal Marmaris'e geldiler. Marmaris Belediyesi'nin önerisi üzerine TİSK Başkanı Halit Narin, festivalin fahri başkanlığını üstlenebileceğini, ancak festivalin ücretsiz olmasını benimseyemeyeceğini söyledi. Deniz Baykal ve arkadaşlarının Marmaris'e gelmeleri sevincle karşılandı. Anfıtiyatroda izleyiciler tarafından alkışlandılar. Sahneye çağnlan Deniz Baykal, "Marmaris Festivali, Türkiye'deki festivaller arasında ayrı bir ekol olarak yerini aldı. Çok güzel bir festival haarlanmış" dedi ve Belediye Başkanı ile Marmarislileri kutladı. Belediye Başkanı Muharrem Elgin, Festival Yürütme Kurulunun karan uyannca Halit Narin'e fahri başkanlık önerdi. Narin'in Martı Moteli'ne giderek bu öneriyi götüren Elgin, gazetecilere, "Hükümetin 4 milyonluk yardım vaadi haberlerine rağmen böyle bir yardım yapılmadı" dedi, Halit Narin'e festivali simgeleyen bir madalyonla, Marmaris'in amblemli bayrağını verdi. Fahri başkanlık görevini seve seve kabul edeceğini söyleyen Narin, festivalin küçük gruplar yerine tüm halka yönelik karnaval türünden sporla sanatı kaynaştıracak biçimde düzenlenmesi gerektigini vurguladı. "Festivalin önümtizdeki yıl ücretsiz olacağını duydum. Bedava hiçbir şey olmaz. Bedava işin tadı da olmaz.' Her festivalin bir ekonomik değeri olmalıdır. Hadiseyi ekonomik boyuttan çıkanrsanız yanlış yaparsınız. Parasız hiçbir şey olmaz" dedi. Bu söz üzerine Belediye Başkanı'nın, "eger varsa" karşıbğını da şöyle yanıtladı: "Paralan yoksa borçlanıp yapsınlar. Sen imam mısın da herkesin derdini düşiineceksin? HaJkı para harcamaya iteceksin. Harekete teşvik edeceksin. Kuru kuruya gitmez bu iş." Ifolcııları sakladılar Berri ile görüşen ilk Amerikah yetkili olan Mc Farlane'in Berri ile yaptığı konuşmanın aynntılan öğrenilemedi. Yaz tatüinin başladığı şu günlerde, Atina Havaalanının güvenliği yoğun tartışmalara neden oluyor. tngiliz gazeteleri bu konuda büyük bir kampanya başlattılar. Atina Havaalanındaki uçak kaçmna olayına yer veren "The Times" gazetesi, yolculanna karşı sorumluluk duyan hiçbir uçak şirketinin tarifelerine Atina Havaalanını almaması gerektiğini kaydediyor. Muhafazakâr "Telegrapa" gazetesi, uluslararası güvenlik zincirinde Atina'nın zayıf kaldığını vurguluyor. Gazete, bu durumun, Yunanistan'm Türkiye'ye karşı başlattığı "kan davası" nedeniyle, Arap ülkelerini kendi saflanna çekmek istemesinden kaynaklandığını ve Yunanistan'ın militan Arap ülkelerini şımarttığını önemle belirtiyor. "Telegraph" gazetesi suç işleyenin zararlı çıkacağım, Başbakan Papandreu'ya anlatmamn bir yolu olması gerektigini de vurguluyor. UGUR MUMCU GOZLEM Ağca (Baştarafi 1. Sayfada) nunu nihayel çıktı" diyen bir gazeteciye şunlan söyledi: "Btrakın şimdi bunlan. Bakın burada polis yok. Tatildeyiz şimdi, dinleniyoruz. Ne polis var, ne vazife." Cumhurbaşkanı Evren saat 18.00'de ise yapunı yeni tamamlanan ve 200 milyon liraya mal olan Bodnım Hükümet Konağı'nı hizmete açtı. burada kendisine bir çiçek veren Gül Topan (8) adh küçük kızdan kurdeleyı kesmesini istedi. Topan'ın kurdeleyi kesmesinden sonra Evren, küçük Gül'e dönerek. "tnşallah buraya sen kaymakam olursun. gerçi kızlardan kaymakam yapmıyorlar, ama belki senin zamanına kadar olur" dedi. Cumhurbaşkanı Evren hükümet konağı binasından çıkarken, kendisine Bodrum'daki "gürültü sornnu" iletildi. Evren daha sonra beraberinde Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Nurettin Ersin olduğu halde ilçe merkezinde dolaştı, süngercilerle konuştu. Bodrum Kalesi'nde düzenlenen sergiyi gezdi, ardından Bodrum Festivali'nde gece eğlencelerinin yapılacağı gösteri alanında incelemelerde bulundu. Evren Dehşet dolu yoieıduğun kronolojisi 14 HAZÎRAN ÇUMA 09.00: TWA uçağı 14S yoku ve 8 murettebatk birlikte Roma 'ya gitmek üı/ereAtina'dan kaüca. KaBuştan kısa süre sonra tabaneah ve el bombalı iki hava korsanı uçağı ele geçirdL 11.55: Uçak yakıt iktnaü için Beynıt Havaalaru 'na, indi. 17 kadın ve 2 çocuk saltndı. 13.30: Uçak yakıt aldtktan sonra Beyrut'tan kalkfı. 16.30: Cezayir hükümetinin karşı çıkmastna rağmen, yakıtmm btttiğini söyleyen püot uçağı Bumedyen havaalanına indirdi. 23.00: Atina polisi, korsanlara yardım ettiğini itiraf eden 21 yaşmdaki A rap genci Ali Atwa'yt tutukladu 23.15: Korsanlar 22 yolcuyu saldıktan sonra uçak Cezayir 'den hareket etti. TAŞÇIOĞLU "OtelyapacakherkeseeyvaUah derim. Başka biri yapsaydı, ben dekredi verirdim" diyen Bakan Mükerrem Taşçıoğlu, Erhan Akyıldız'la. Eşim değil, ben ortağım (Baştarafi 1. Sayfada) hemen arkanndadır efeadim. Sultanahmet Camisi'nin arkasmda arasta, onun arkasında yol, yolun yarunda da bu arsa vardır. Haberin cazip olabilmesi için böyle bir başhk atılmış... Yeri krokiden anlasüryor. Kaldı ki, haberin anlatmak istediği şey başka. Şimdi adam eskiden bLzimle ortak diye, kanunlara uymak ve toplumun yaranna olmak sartıyla, velevki uzaktan yakından bizim bakanlığımızı ilgilendiren bir mcselede iş yapabilir mi, yapamız nu? Yaparsa bakanın bu işte dahili var mıdır, yok mudur? Zannediyonım ki işin esası budur. Şimdilik mali bir konu yok. Evet, efendim. Zaten ne benim, ne de Hüseyin Kocabıyık'm bir mali zorluğu yoktur. Hele onun hiç yok. Bu nedenle bir fayda sağlamak söz konusu değil. Buradan anlaşılan şu: StT alanlarını korumak, memleket capında benim bakanlığımın görevi olduğuna göre, eski dostluğa, eski iş arkadaşhğına dayanarak ki halen de oğlumla devam eden bir iştir. Buna dayanılarak kendisine dolayh bir şekilde buna izin verin diye bir miidahalem var mı, yok mu? Biz haberimizde böyle bir yormn yapmadık. Mevcut verileriyazdık. Evet, haberde yok. Esimin iş ortağı demişsiniz. Eşimin değil benim iş ortağun, gizlemiyorum. Biz buraya ticaretten geldik. Oyle önemli bir şirket değil, ama benim uğraş verdiğim bir şirkettir ve ben buradan politikaya, bakanlığa geldim. Politikaya girdikten sonra da Allah'a şükür oğlum ODTÜ Makine Bölümünü bitirdı, ona mıras diye bu işi bıraktım. Ama kendisine bana hiçbir şekilde işinden bahsetmeyeceksin demişimdir. Yahu bir malumat sorayun, bana öğretip öğretmediğin hususlar var mı? dediğinde de hayır oğlum, hiçbir şey sorma, en azından ertesi gün sana, bana dün sorduğun ış ne oldu diye sorarun, ilgilenmeye baslarım, bu ilgi nereye kadar vanr bilinmez, bir de bakarsın ben hâlâ ticaretle uğraşıyor olunun, onun için beni bu işten tamamen soyutla demişimdir. Üç beş kunışumuz da var, ihtiyaç söz konusu değildir. Kaldı ki Allah muhafaza, 60 yaşına gelmiş bir adamın illegal yollardan, gayrimeşru yollardan bir şey temin etmesi söz konusuysa, herhalde bu ebatta çalışmaz. milyon lira yanracağına göre, bu işe izin verecek olan kurula, Istanbul kuruluna müracaat ediyor. Ben böyle bir yerde iş yapmak istiyorum, bana izin verilirse burayı alacağım, diyor. Bn aşamada size danıştı mı kendüeri? Bana yalnızca havadis vermiştir. Her seyi açık konuşuyorum. Bunlan bildiğime göre, anlattığıma göre, sizin yazı çıktıktan sonra sormadım bunlan. Hüseyin, devamh görüştüğümüz arkadaşımızdır. 3040 yıllık dostumıız, emekli olduktan sonra da birlikte iş yapmışız. Şimdi asd olaya gecelim efendim. tstanbul'daki kuruldan prensip olarak yapılabilir iznini aldıktan sonra (şifai midir yazıh mıdır, bilmiyorum) gidip oranın tapusunu alıyor. Burası mühim, bir adamın sahibi olduğu bir arsada dostunu eşini kullanarak bir hak alması başkadır; izin aldıktan sonra buraya bir otel yapabilir miyim diye araştırma yapması başkadır. Evet. Şimdi bakın iki tane kunıl var. Biri Istanbul, biri Ankara'da. Bu kurullar tamamiyle müstakildir. Bu bakanlığa ait bütün işlerde bakanın onayı vardır da, bu iki kurulun karannda bakan onayı yoktur. Bunların teşkil tarzına bakarsamz, Başkanı, Kültür ve Turizm Bakanhğı Müstesan'dır, Müsteşar Yardımcısı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürü, Turizm Genel Müdürü, Imar ve Iskân Bakanlığı Planiama ve tmar Genel Mudurü, Orman Genel Müdürü, Vakıflar Genel Müdürü, üçü Cumhurbaşkanı, 5'i de YÖK tarafından seçilen 8 tane profesör vardır. Bakanlıklara ait olan kişiler 7, profesörler 8 kişi. Bunlar hiçbir makamın etkisi altında kalmayacak kişilerin getirdiği kişilerdir. raz sert konuşmuş galiba, bana bir nevi şikâyette bulundu. Ben de, benim onunla arkadaşbğımızm üzerinizde hiçbir etkisi olmasın, izin vermeyin efendim, dedim ve izin verilmedi. Efeadim, KüHür ve Torizm Bakantıgı'ndan yazılan bir yazıyla, Hüseyin Kocabıyık adına, Tanm Bakanlığı'ndan İmparator Sarayı'nın bulundugu arsanın bir bolümünün arkadaşınıza tahsisi isteniyor. Banu nasd deferlendiriyorsunaz? Bizim, Hazine'nin olan araziler üzerinde, kanunun amir hükmüdür, bize yapılan müracaatlarda, turizm amaçiı tesis yapacağım diye yapılan müracaatlarda, kanun diyor ki, hangi bakanhğı ilgilendiriyorsa, özellikle Maliye Bakanhğı'nı, çünkü tahsis yeri orasıdır, oraya müsbet veya menfi mütalaanızı yazmak zorundasmız, aksi halde tahsisi yapmazlar. (Bastarafı 1. Sayfada) ve Sovyetıer tarafından tutulduğu yolunda ifade verdiği bir demecinin çıktığıru, bu demeçten yola cıkılarak Pandico'nun ifadesine başvurulabileceğini belirtti. Ancak Savcı Antonio Marini bu isteme, Pandico'nun dunışmada sorgu yargıcına resmi bir ifade vermediğini, sözlerinin sadece bir dergide yayımlanması nedeniyle ihbar kabul edilemeyeceğini, bu nedenle de söz konusu kişinin tanıklığına başvumlmasının bir "kıymeti harbiyesi" olamayacağını söyleyerek, "Pandico nasılsa sorgu yargıcına ifade vermeye devam ediyor. Bu sözleri resmen söyiemedni beklemeoüz daha yerinde olur" dedi. Pandico, Italyan yeraltı örgütü Camorra hakkında polise verdiği ifadeler nedeniyle ttalya'da Pişmanlık Yasası hakkında geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Pandico'nun özellikle Camorra örgütünun hapisteki lideri Raffaeie Cuiolo hakkında verdiği ifadeler, daha da öte örgütün faaliyetleri konusundaki açıklamalan iki hafta kadar once annesinin Napoli'de bombalı bir suikastta öldürülmesine yol açmıstı. Pandico, 'TEspresso" dergisindeki mülakatta Ağca'yı birlikte yattıklan Ascoli Piceno cezaevinde tamriıgını Ağca'nın Bulgaristanve Sovyetler Birliği aleyhinde ifade venneye Italyan Gizli Servisi ajanlan ve Camorra örgütü tarafından zorlandığmı ileri sürüyor. DÜNKÜ DURUŞMA 6te yandan, dünkü duruşmada sorgusu yapılan Ağca suikast günü Papa'ya kaç el ateş ettiğini hatırlamadığını bildirdi. Ağca beş el ateş etmeyi planladığını, ancak yanındakilerin koluna çarpması sonucu beş defa ateş edemediğini, aynca Papa'nın öldüğunü düşünerek buna gerek görmediğini söyledi. Duruşmada daha sonra suikast sırasında çekilen filmler de seyredildi. Yargıç Ağca'dan fılmde Oral Çeök'i göstermesini istedi. Ağca ytlzünün yansı görünen bir kişiyi göstererek, onun Oral Çelik olabileceğini belirtti. (Baştarafi. 1. Sayfada) Schmetzer, konuşmayı banda kaydettiklerini, görüşmede Başbakan'ın danışmanı Selim Egeli'nin de bulunduğunu, Egeli'nin de konuşmayı banda aldığını anlatarak, "Biz bir Başbakan'ın söylemediği sözieri nasıl yayımlanz?" diye sordu. Sayın Başbakan'ın bu sözlerini ben hiç yadırgamadım. "Niçin?" derseniz, Sayın Özal, öteden beri Türkiye'de "S/yasal tutuklu bulunmadığını" söyler; cezaevinde yatan siyasal tutuklular için de "Hepsi teröristtir" der. Başbakan'ın bu sözlerini bu köşede kaç kez eleştirmiştik, unuttunuz mu? Sayın Başbakan, ağabeyi Korkut Özal'm da 12 Eytül 1980 günü gözaltınaalınarak, tutuklandığını bile unutmuştur. Korkut Özal, nasıl o günlerde, "siyasal tutuklu"ise, bugün Barış Derneği sanıkları da öyle birer siyasal tutukludurlar. "Siyasal suç" konusunda bunca yayın yapılmış, kitaplar, makaleler yazılmış, doçentlik tezleri çıkarılmıştır. Sıradan bir hukukçu, kimlere "siyasal tutuklu" deniieceğıru, kimleredenilmeyeceğini ezbere bilir. Terör suçları ile siyasal nitelikli düşün suçlarını ayırt edici ölçüler çok açıktır. Bazı siyasal partiler ve siyasal kadrolar, terör nedeni ile de yargılanabilirler. Sayın Başbakan, bu konuda derin bir araştırmaya girmeyebilir, o zaman kendisine terör suçiarı nedeniyle yargılanan siyasal kadroların avukatları ile konuşmayı salık veririz. Terör suçu ile yargılanan siyasal kadrolann avukatları da kendi yakın çevresindedir. Bir sorsa lyi eder! Başbakan'ın bu tür konuşmalarından DİSK ve Barış Derneği sanıkiarının tedirgin olmamalan düşünülemez. Dosyaları yargıç önünde bulunan sanıklar hakkında hiçbir başbakan böyle suçlayıcı konuşma yapamaz. Eğer bu konuda bildikleri varsa, bu bilgilerini kanıtlara bağlayarak yasal soruşturma açtırır. Yoksa öyle, ileri geri konuşamaz. Başbakanlık, hem bir gorev, hem de bir sorumluluk yeridir. Ozal, Başbakanlık kottuğunda MESS Başkanı gibi konuşamaz. Ozal ile birlikte ülkemizde birçok kavram da biçim ve öz değiştirdi. "Batılılaşıyoruz" diye AmerikanArap sarmalı içine sokulduk; enflasyonu indireceğiz diye, IMF'nin ipoteklerine tutulduk, "Atatürkçülük" diye diye laiklik ilkesi yok edildi; birader, parti ve belediye başkanları eliyle "Arap kompradorluğu" devlet katında yer buldu. Banker ve banka iflaslanndan batık kredilere, batık kredilerden "hayali ihracat" öykülerine kadar birçok alanda devletin saygmlığı adım adım yok edildi. Şimdi de, bu devlet adına temel hak ve özgürlükleri yok eden yasalar getiriliyor. Arap prensleri, Suriye'nin bir parçası saydıklan Hatay ilinde doğan yurttaşlara vize vermiyor, "Dünya milletler ailesinin eşit haklara sahip şer&fli üyesi" olan, olması gereken devletimizden tek ses çıkmıyor, tek ses! "Tağyir, tebdil ve ilga" ediien anayasa değil Atatürk'ün eliyle kurulan laik Cumhuriyetin temelleridir. Bunun ayıbı, TRT'de ayinler okuttuktan sonra "Atatürkçülük programlan" yaparak da silinmez. "Batı demokrasisinin sının nerede başlar?" diye soranlara, Sayın Başbakan'ın demeçlerini okuduktan sonra, "Edirne sjnınndan başlar" diye yanıt versek, haksız mıyız? Sayın Özal'm yeniden MESS Başkanlığı'na dönmesi hem kendisi hem de devletimiz için çok hayırlı olacaktır... DemireFin enflasyon (Bastarafı 1. Sayfada) tanbul yolu ile ilgili gözlemlerini öğrenmek istedik. "Yollarda yeni bir sey yok" dedi Demirel. "Yeni bir inşaat görmedim." Sonra Gebze otoyolu ile ilgili gözlemini şöyle anlattı: "Tabii yedisekiz sene siiren tzmitHereke arasuun açdmasuıdan sevinç duydum, çünkü uzamasından eza duyuyordum. Bir medeni memleketm çehresine yeni bir ilavedir. Viyadükleri, köprüleri yapüalı seneier olmuştu. Baglantılan yapdamanusiı. Şimdi aşagı yukan Ankara'dan burası 404 kilometre. 4.5 saatte gelinir hale gelmiş." , Demirel, yollardaki gözlemini "Yollar tenha" diye sürdünip şöyle ekledi: "Tabii geçen sene buraya 15 Mn liralık benzink geldik. Bu sene 30 bin lirahk benzinle geldik. Aynı araba, aym şoför. Sordum şoföre 'geçen sene kaç lirahk benzinle geldik, bu sene kaç lirahk benzinle geldik' diye. Bu sene 30 bin liraya gelmisiz." Bu noktada ister istemez en çok tartışüan konuyu soruyoruz: "Enflasyon hesabı ne oluyor benzine göre bir yüda efendim?" "Yüzde yüz farkediyor. Eğer geçen seneden bu seneye f ark istiyorsan, farkı benim geliş hesabına göre alabUirsin. 15 bin lira yerine 30 bin lira benzin parası." Sonra yaz tatiline çıkmış bir "ortadirek" mensubu gibi bütçe hesabı yapıyor: "Zaten tayyare Ue gelsem 19 bin lira. Esimle beraber biniyoruz, 19 artı 19, 38 bin lira. Meydandan buraya gehnek de 10 bin lira herhalde. Aşagı yukan 50 bin liraya gelir." Tanm arazilerine ilişkin gözlemlerini soruyoruz bu kez. Seviyor bu konulan Demirel. Aldığı haberlere göre hesaplamalar yaparak anlatmaya başlıyor: "Bu bölgede çok tanm yoktur. Burası geneilikie dagiık mınüka. Ama memlekenen haberier alıyonız. Tanmdan iyi haberier var. Tanmdan üzüntülü baberler var. Konya bölgesi ve Orta Anadolu'nun bir kesimi iyi degil. Türkiye 50 milyon nüfus. Adam bası 225 kiio bugday düşer. Ekmek, makarna, bulgur vesaire ber sey dahil 10.5 milyon ton eder. 1.5 milyon ton tohum lazım. 2 milyon ton da hayvan yemi. Toplam 14 milyon ton bugday lazun. Daha erken, ama bu sene Konya bölgesuüo ve Orta Anadolu'nun yagmursuzlugunda 12 milyon ton bugday üretilebUecegini bu işi iyi bilen benim arkadaslanm tahmin ediyor. Bu da iki milyon ton ithalat demektir. " Buğdaydan diğer tarımsal ürünlere geçerek anlatımını sürdüruyor Demirel: "Kış agaciara ne kadar zarar verdi, daha belü degil. Narendye bolgelerimizde kışın büyük zarar oldu. Sebze üreten bölgeler çok şikâyetçi. Sebze hemen hemen hiç para etmiyor bölgesinde. BUhassa zeytin Gemlik nuntıkası. Bursa bölgesi de çok zararda. Körfez ve Ege o kadar degil." Söz tanmdan inşaata geliyor. Demirel bu konuda şöyle konuşuyor: "Bilmiyorum, İstanbul'da inşaat ne dunımda. Yol boylannda pek fazla inşaat yok. tnşaat mgvMminin yansma gelinmiş, inşaatlar durgun." Demirel'in konuklanndan biri atılıp İstanbul'da inşaat piyasasının çok durgun olduğunu anlatıyor. Demirel sözlerini sürdürüyor: "Halbuki malzeme sıkınüsı yok. Fakat elektrik çok pahah olduğu için çimento fiyatı çok arttı. Demir artmış, kereste çok pahah. Çimentonun torbası 1100 lira olmuş. Aşagı yukan tonn 20 bin liraya gelir. Vaziyet budur." Demirel, daha sonra 9 aydır tstanbul'a gelmediğini anlatıyor. Geçen yıl eylül ayında Ankara'ya döndüğünü söylüyor. Bu noktada DYP lstanbul II Başkanı Yaşar Keceli atıhyor: "Beyefendi, eylülde mi döneceksiniz. Olmaz, eylülde bırakmayız." Gülmeye başhyor Demirel: "Bizim köyliüer sehre geldiginde, sehirde sorarlar ev sahipleri: 'Eee, hoş geldiniz safa geldiniz. Ne zaman döneceksiniz.' Yani aksama galacak mı galmayacak mı?" tsmet Sezgin gitmek için izin istiyor. Hemen soruyor arabası var mı, nasıl gidecek? Sezgin, "Efendim arabam var, giderim" diyor. Demirel üsteliyor: "Olsun, ben sorarun, sağhuncıyım. BUiyorsunuz beninüe birlikte obuılar, benimle arkadaşlık edenler yaya kalmaz, aç kalmaz, acıkta kalmaz. Zaten aç kalıyor, açık kalıyor, yaya kahyorsa biz» den değildir." Bahçe kapısına kadar gelip hepimizi ellerimizi sıkarak teker teker uğurluyor. Dernirej, dostlan Ue muhabbetini bitirip, serin serin esen yazhğında "okuyup yazmaya" dönüyor. Hortaş (Baştarafi 1. Sayfada) layısıyla Emlak Kredi Bankası'nın kefil olarak "gecerli" çıkmaması halinde yabancı bankalann alacaklannı tahsil etmelerine imkân kahnıyor. Londra'da bir araya gelecek yabancı bankalar toplantısından, Merkez Bankası nezdinde bir başvuru yapıhnası kararmın çıkması da bekleniyor. Ankara vergi rekortmenlerinden Kemal Horzum'un Kızılay'dan 30 yıllığına kiraladığı tesislerin ipoteğini Emlak Kredi Bankası'ndan kullandığı kredilerin teminatı olarak göstermesine ilişkin tartışmalar da Emlak Kredi Bankası'nın konuya olumlu yaklaşımı ile çözüm buldu. Emlak Kredi Bankası'nın "devlet malının ipotek edilemeyecegi" yolundaki görüşünün, Kızılay tüzüğünün değıştirilmesinden önceki döneme ait olduğunu kaydeden bir yetkili, "Tüzük degişiküginden sonra tapu memurlan ipoteği kabul etmişler. Yani banka açısından ipotek konusunda yasal bir sorun yoktur" dedi. PREFtNANSMAN YOLSUZLUĞU Işadamı Kemal Horzum'un kullandığı, prefinansman kredisi adı verilen ve ihracatın önceden dış kaynakla finansmanını amaçlayan kredilere ilişkin Merkez Bankası'nın "kuşkulan" 1984 yılı ortalanna kadar uzanıyordu. Merkez Bankası, geçen yılki hesaplamalara göre yüzde 60 faiz maliyetiyle açılan bu dış kredilerin, ihracaün finansmarundan çok iç piyasaya dönük olarak kullamldığım, vade dolduğunda da ihracatla kapatılması yerine Türk Lirası olarak araa bankaya ödenmesi yönteminin yaygınlaştığını saptamıştı. Başka bir deyişle, ihracat taahhüdüyle dış kaynak kullanan bazı işadamlan, yüzde 100'e yaklaşan Türk Lirası kredi faizlerine oranla çok daha ucuz alternatif bir finansman yaratıyor. Bu kredilerin ihracat yerine nakit Türk Lirası geri ödenmeleri sonucunda aracı bankalann döviz durumları sarsüıyordu. Bankalardan aylık olarak kullandırdıklan prefinansman kredisi cetvellerini isteyen Merkez Bankası, bu kredilerden ihracatla kapaülmayanlar hakkında gerekli önlem'ere gideceğini duyurmuştu. 15 HAZtRAIM CUMARTESt 02.20: Uçak ikinci kez Beynıt'a indi. püot kontrol kulesine korsanlann bir yolcuyu öldürdüklerini bildirdi. Öldurülen 20 yaşmdaki Amerikah deniz piyadesinin cesedi uçaktan atüdı. 05.40: Yakaikmaaniyapan uçak havalandı. 07.45: Uçak ikinci kez Cezayir'e indi. Korsanlar, Atina hükümeti Ali Atwa'yı serbest bırakmadığı takdirde uçaktaki Yunanh yoiculan öldürecekUrini söylediler. 14.30: Atina hükümeti Ali Atwa'nın serbest bırakddığını ve Cezayir'e gönderüdiğini açtklâdı. 16.15: Korsanlar 2527 yolcuyu serbest bıraktüar. 19.50: Korsanlar 10 yolcuyu daha saldıuu. 24.00: Cezayir basın ajansı korsanlann son isteklerini aakladı. Bu islekler şöyle: Israü, tutuklu bulunan 700'ü aşkın Şüyi serbest bıraksın. Güney Lübnan 'dan tüm Israü askerlei çeküsin. Dünya tsraü'i kınastn. Güney Lübnan 'daki îsratt yanhsı Huistiyan milisler mevzüermi terketsbu Ruhaatı belediye verecek Yüksek knrulnn karan kesin izin midir efendim? Ankara'nın da, Istanbul'un da kararlan kesin izin değildir. İzin verilmeyecek diye bir şey yok, sonunda izin verüecek. Ama şu anda böyle bir şey yok. Belediye verecektir ruhsatı. Zamanında arkeolojik park ilan edilmiş yerler buralar, yapılasma yasağı diye bir şey yok. Şimdi bütün SÎT alanlarını yeniden inceliyoruz. Biz bütün eserleri restore etmeye çahşıyoruz. Hüseyin Bey'in arsası Hüseyin Bey'in arsasırun üzerinde eski, harap bir bîna var. öyle kalması mahzurlu. Çünkü arkada şaheserler var. Duvar yüksekliğini aşmamak sartıyla, adam orada 50 odalı mı ne, bir otel izni almaya çahşıyor, altında da bir toprak dolu mahzen var. Orayı da restore edip turistik bir amaca tahsis edecek. Bunlar da bir arkeoloji mütehassısı denetiminde yapılacak. Bir kere bu kurullara tesir etmek çok güç, neden başımı derde sokayım. Sonra arkadaşım öyle açıkta maçıkta kalmış biri değil. Ahir ömründe bir otel yapmak istiyor hepsi bu. Evet. Şimdi bu arkadaş bizim eski ortağımız diye, bizimle uzaktan yakından ilgisi olan bir iş yapma diyemem. Bilakis otel yapacak herkese eyvallah derim. Başka biri yapsaydı ben buna kredi de verirdim. Ama ne kredi ne herhangi bir yardım vermem, kamuoyunu inandırmam çok zor olur. Yanrun indirimİBden yararlanması söz konusu mu? Turizm merkezi ilan edilirse tabii. Bu kadar ufak bir yer turizm merkezi ilan edihnez. Arkadaşımız duvara yapışık iki katlı bir otel yapacak, ama kunıl projeyi beğenir beğenmez o ayn bir konu. Ama isterim ki o kıyı mezbelelikten temizlensin, restore edilsin. Orayı canlandırmamız lazım. Kuru kuru Sultanahmet, Ayasofya olmaz. Hayal olan nedir? Her toplantıda dişe diş mücadele ederler. Düşünebiliyor musunuz ben önce 10 kişilik tstanbul, daha sonra 15 kişilik Ankara kuruluna dolaylı veya direkt olarak diyeceğim ki, aman benim bir iş ortağım var, yapmış bir iş, almış orada bir arsa, Istanbul kurulu kandırrruş onu. Neyse, ona yardım edin. Hayal bu, açık. Bu kumllardan bir tanesi desin ki kendisi direkt veya dolaylı olarak bizden böyle bir ricada bulundu. 16 HAZİRAN PAZAR 08.57: Uçak 40dolaymda yolcu ve üç mürettebatla Cezayir'den kalktu 14.46: Uçak üçüncü kez Beyrut Havaalanı 'na indi. Kredi konusu Bu konuda yardımım olmadığı gibi, kanunun bize izin verdiği şekilde, yüzde 60 değil yüzde 1 dahi yardım etmem, kredi istemeyeceksin benden, dedim. Ben kamuoyunu inandıramam. Hatta, "Burayı biraz daha büyütelim, yandaki Tanm Bakanlığı'na ait aygır deposunu alaum" dediğinde, beni bu işe sokma demişimdir. Ve bir gün Tanm Bakanlığı Müsteşan Mustafa Keten bana telefon edip, Hüseyin'in konuşma tarzından alınmış, bi (Baştarafi 1. Sayfada) yulmaması gerektigini" bildirdi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, bu konuda konuşmaktan kaçındılar ve gerekli girişimlerin yapıldığını belirtmekle yetindiler. Yapılan girişimlere karşılık, Suudi Arabistan konsolosluklannın uygulamada herhangi bir değişiklik yaptıklanna ilişkin Türk makamlanna bir bilginin henüz ulaşmadığı öğrenildi. Bu dunımda Kurban Bayramı'na çok az bir süre kalmışken, Hatay doğumlu Türk vatandaşlarının hacca gidememeleri durumu ortaya çıktı. Diplomatik çevrelerde yapılan yorumlarda, konunun TürkSuudi Arabistan ilişkilerinde hassas bir sorun haline geldiği belirtilirken, Hatayh olması açısından Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu'nun da güç durumda kaldığı öne sürülüyor. • 15.5.1985 Sıvas tarıhli pasaportumu kaybettim. Gecersizdir. ADEM DVMAM S. Arabistan Gayet güzel bir düzenivar Şimdi efendim, bu arkadaşım bu arsaya öteden beri sahip değildir. Fabrikasıyla öteki işleriyle gayet güzel bir düzeni vardır. Bir hobi olarak burayı beğenmiş, bir küçük otel yapmak, ashnda aşağıdaki mahzeni estore etmek istemiştir. Bana anlattıklannı söylüyoram. Temkinli bir tüccar gibi hareket ederek buraya 40 milyon artı bir daire, takriben 50 (Baştarafi 1. Sayfada) olarak yaptığı temaslar hakkında delegelere bilgi vereceği öğrenildi. Verilen bilgiye göre, 1617 ekim tarihlerindeki ikinci büro toplantısının ardından, geniş çaplı ve yüksek düzeyde bir silahsızlanma konferansı yapılacak. Vaananen'in açıklamasına göre, Sosyalist Enternasyonal Silahsızlanma Konferansı'na, ABD ve Sovyetler Birliği de çağrılacak. Bugün başlayacak büro toplantısına katılanlar arasında şu isimler dikkat çekiyor: Angker SODEP'in Sosyalist Enternasyonal Joergensen (Danimarka), Gro Harlem Brundtland (Norveç Başbakanı), Kalevi Sorsa (Finlandiya Başbakanı), Leonel Brizola (Brezilya), Michael Harrington (ABD), Bayardo Arce (Nikaragua), Willy Brandt (Federal Almanya) ve Bülent Ecevit (Türkiye). öte yandan Genel Sekreter Vaananen, SODEP'in davet edilmemesi ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "SODEP'in, Sosyalist Enternasyonal üyeligi için daha zaman çok erkendir. Partinin yerel secimlere kaülmıs olması, muhakkak Id çok önemli bir adımdır. Ama her şeyden önce, pariamento seçimlerine dek beklemek istiyonız. tstisnalan olmasına ragmen, her ölkeden tek sosyal demokrat parnnia üyeligini tercih ediyoruz. Sosyalist Enternasyonal'in en yakından izledigi ülkelerden biri de Türkiye'dir." Ecevit de, büro toplantısının sosyal demokratlarla düşünce alışverişi açısından önemli bir platform olduğunu belirterek, "Vesile olursa, görttş bildirece£im," dedi. Frei ZINNEMANN haftası JULIA Jane Fonda Vaaessa Retfgrave GEÇEN YAZ BEŞ GÜN Sean Connery Betsy Branttey 1215.30 U.4S 21.M (Baştarafi 1. Sayfada) ci büyük havaalanı olan uluslararası Antalya havaalanını da açacak. Başbakan Özal, eşi Semra Özal ve kızı Zeynep Özal'la birlikte özel bir uçakla Antalya'ya gidecek ve uzun süredir hizmet veren havaalanının açılışını yapacak. özal, tatilden karayolu ile Ankara'ya dönecek ve Kütahya'ya uğrayarak Seyitömer termik santrahnın döndüncü ünitesinin temelini atacak. Bakanların buyük bölümü bayram tatilini Ege ve Akdeniz kıyılannda geçirirken, HPGenei Başkanı Necdet Calp, MDP Genel Başkanı Turgut Scnalp, DYP Genel Başkanı Husametün Cindoruk ve RP Genel Başkanı Ahmet Tekdal Ankara'da kalacaklar. SODEP Genel Başkanı Erdal tnönii, İstanbul'da olacak. HP Genel Başkanı Calp'in, Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak başvuru için çalışacağı öğrenildi. Bu arada, şehirlerarası otobüs, tren ve uçaklarda yer kalmadığı için son smavlanna dun giren Atatürk Üniversitesi'nden yuzlerce öğrenci Erzurum'da kaldı ve ailelerinin yanına dönemedi. 3 bakana Çekocözünı.,.Süper çözüm w? Teknenizde Çeko Silikon
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle