28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 HAZİRAN 1985 HABERLER CUMHURtYET/7 Ozetle İnönü, Sosyalist Enternasyonal Büro Toplantısına katılmıyor SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü, hveç'in başkenti Stocholm'de 1819 haziran tarihleri arasında yapüacak Sosyalist Enternasyonal Büro Toplantısına katılmayacak. SODEP Genel Sekreteri Hicri Fişek, tnönü'nün bu toplantıya katılmayacağım ancak Willy Brandt'ın kendisine tüm toplantılara katılma davetinde bulunduğunu büdirdi. Salgın, mezbaha sulannm karıştığı dereden yayddı' Ilçenin içme sularının sağlandığı kuyuların etrafında dolaşan Delihakkı Çayı'na, mezbahadan gelen kanlı ve pis sular karışıyor. Kdz. Ereğli'de son iki günde 300 kişi daha hastalığa yakalandı. ASİYE UYSAL KDZ EREĞLİ Karadeniz Ereğlisi'nde 2 bin 500'ü aşkın insan, yakalandığı dizanteri salgınının kaynaklarından birini ilçe halkı buîdu. İlçe suyunun geldiği Delihakkı mevkiinde bir mezbaha artık sularını göz göre göre yedi metre ötesindeki dereye akıtıyor. ilçe Kayrnakamı Muammer Atayata ile İl Sağlık Muduru Dr. Abdullah Kaynak, "Haber verdiğiniz iyi oldu. Yann hemen oraya gideceğiz" dediler. İlçe Belediye Başkanı Ruhi Çöbekoğlu söz konusu yeri gidip gördüğünu, ancak belediye sınırları dışında olduğunu, konırol altına alabilmek için Vleclisin onayını beklediklerini söyledi.Yetkililer salgın hastalığın nedeninin tam olarak belirlenmediğini söylerlerken, bu konuda halk arasında çeşitli söylentıler yoğunlaştı. Bunlardan biri de Delihakkı mevkiine ilişkin. Karadeniz Ereğlisi'nin içme suları söz konusu yerdeki dokuz belediye kuyusundan geliyor. Kuyular, Belen Dağı'ndan gelen dere ile Delihakkı çayının birjeştiği alanda kurulu. Belen Dağı'ndan gelen dere Deliler köyune gelinceye değin tertemiz. Ancak bu kaynak suyu Deliler köyünü geçtikten ve kuyular çevresinden dolaşırken, mezbahanın onünde mikrop yuvasına dönuşüyor. Yıicel Giizel ile Cengiz Acun adlı iki ortağa ait olduğu bildirilen mezbahada söz konusu kişilerin kendi kasap dükkânlarının yanı sıra Erdemir Fabrikaları için de kesim yapıldığı öğrenildi. Fabrika ile dere arasında üstü açık bir çukur bulunuyor. Çukur daha çok dereye yakın ve ağzına kadar kanlı suyla dolu. Özellikle kesimin yapıldığı günlerde, kesim binasından akıtılan kirli sular bu çukura geliyor ve herkesin gözü önünde çukurdan yedi metre ötedeki dereye boşalıyor. Açık kanalizasyona dönuşen dere, Karadeniz Ereğlisi'nin içme suyu, kuyulannın çevresinden dolaştıktan sonra Delihakkı çayına akıyor. Bu arada derenin hemen kıyısında açığa atılan kesilmiş hayvanların iç organiarı da köpeklerin yiyecekleri oluncaya kadar çok kotu bir gorünum yatanyor ve yakındaki Deliler koyune kadar ulaşan korkunç bir koku yayıyor. Kdz. Ereğli halkı, dizanterinin kaynağını buldu 6 AINKARA'dan \ALÇEV DOGAN İyisiniz Turgırt Bey, İyisiniz! Ekonomideki üstün başarıdan sonra Başbakan Turgut Özal sıyasette de üstünlüğünü kanıtladı. Bir hafta boyunca ekonomiden hiç söz etmedi. Daha doğrusu edecek fırsat bulamadı. Mecliste Halkçı Parti'nin yarattığı etkin muhalefete karşı aslanlar gibi çarpıştı ve sonunda sabaha dek çalışıp polis tasarısını yasalaştırdı. Ekonomiden söz etmediği anda, sıyasette de ustalaşmak yolunda adımlar atmakta olduğunu cümle âleme gösterdi. Siyaset dediğiniz nedir ki? Direneceksin, direneceksin, direneceksin... Karşı taraf ne söylüyor, onu hiç dinlemeyeceksin. Polis yasası temel hak ve özgürlükleri kısıtlıyormuş, ne gam! Mademki sen inanıyorsun ve de usta bir politikacısın, o zaman bildiğin yolda sabırla ve inatla yürüyeceksin. İşte, bu ilkeden hareket eden Turgut Özal sabır ve inatla altı yıldır yürüttüğü ekonomik politika sonucunda geldiğimiz noktada nasıl başarılı bir iktisatçı olduğunu kanıtladıysa, son bir hafta içinde yine aynı yönetimle üstün politikacı niteliklerini sergiledı. Görüşmeler sıraSında kürsüdeki ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ konuşmacılara bir başbakan Turgut Özal, sabır nasıl laf atar, ön ve inatla altı yıldır ce onu gösterdi yürüttüğü ekonomik ve kendinden politika sonucunda sonraki başbakanlara da böy geldiğimiz noktada le örnek oldu. nasıl başarılı bir Özal'dan sonra iktisatçı olduğunu başbakanlık ma kanıtladıysa, son bir kamına otura hafta içinde üstün cak olanlar, politikacı niteliklerini Meclisin polis de sergiledı. tasarısını görüştüğü geçen haf^ ^ ^ ^ ^ tanın tutanaklarını mutlaka okumalı ve bir başbakana neler söyleniyor, başbakan nasıl karşılık veriyor, bunları tek tek öğrenmelıdir. Turgut Bey artık iyi bir politikacı olmuştur. iyi politikacılık çevrede kendisine sadece "renkli tablo" çizenlerin dinlenmesıyle başlar. Ülkede kimler kaçakçılık yapıyor, nereierde yolsuzluk birtürlü durmuyor, nereierde rüşvetsiz iş yürümüyor, partideki farklı siyasal eğılimler zaman zaman bırbiriyle nasıl didişiyor, kimler ayın daha ortası gelmeden borçlanmadan yaşayamaz hale geliyor, bunları çevrede kimseye söyletmemekle devam eder. Bunları söylemeye kalkan ya da eleştiri getirmek ısteyenlere ters ters bakmakla, onlara karşı net bir tavır almakla ve onları suçlamakla gelişır. Turgut Bey iyi politikacı olduğunu sadece Mecliste değil, yine garip bir rastlantı sonucunda, geçen hafta Anayasa Mahkemesı'nde bir iptal davası görüşülürken de kanıtlamıştır. Yabancıların Türkiye'de mülk edinmesine olanak tanıyan yasanın Mecliste görüşülmesi sırasında da, yine tıpkı polis yasasında olduğu gibi, ciddi eleştıriler sergilenmış, ancak Turgut Bey buna kulaklarını tıkamıştı. İyi bir politikacı olarak, ınandığını tek başına savunmuş ve yasayı çıkarmıştı. Ne var ki, Anayasa Mahkemesi yasayı üç gün görüştükten sonra, iptal etti. Mecliste tıpkı polis yasasında olduğu gibi, olanca siyasal ağırlığını koymuş, yasayı çıkartmış, ancak Anayasa Mahkemesi yasayı "anayasaya aykın" bulmuştu. İyi politikacı anayasaya aykırılıkları iyi hesap etmek zorunda değil mi? Evet ama, mühendiş Turgut bey burada bir hesap hatası yapmış. İnsanlar küçük hatalar yapmaz mı? Siyasetteki iki başarılı örnek bir haftaya sığarken, ekonomideki başarılar da bir buçuk yıllık iktidara rahatlıkla sığmakta devam ediyor. Ama biz yine geçen haftanın sınırları içinde kalalım ve hem ekonomıde hem diğer alanlarda ne gibi başarılar sergilendiğini izlemeyi sürdürelim. Özal'ın en iddialı olduğu alanların başında ekonomi, bu alanın yine en başında da fiyat artışlarını dizginlemek gelır. Geçen hafta içinde İstanbul Ticaret Odası fiyat artışlarını açıkladı. Mayıs ayındaki fiyat artışları yüzde 4.6'yı bulmuş. Mayıstaki bu artış son altı yıhn en yuksek mayıs ayı fiyat artışı. Yine en büyük ıddianın bulunduğu bir başka ekonomik alan ihracat patlaması. Yıhn başından bu yana her ayın ihracat rakamları, geçen yıla göre ihracatta gerileme bulunduğunu gösteriyor. Mart ayında yüzde 17 gerileyen ihracat, mayıs ayında da yine geçen yıla göre bir gerileme gösterdi Buna ilişkin resmi rakamlar, tatsız bir rastlantı sonucu, geçen haftanın son günü açıklandı. Ekonomıde altı yıldır gözlenen başarılar birbırini izlerken, buna kısa süre önce yatırımlarla ilgili karar eklendi. Başarılı bir biçımde uygulanan bütçe, ne yazık kı açık verdi. Açık aslında daha da büyüme eğiliminde. İşte Turgut Beyin hazırladığı bütçe açık vermeye başlaymca, "Bizim hazırladığımız bütçe açık vermez" ilkesinden hareketle, bütçeyi denk tutmak amacıyla geniş kısıntılara gidildı. Hatta, bu kısıntılar o noktaya geldi ki, yatırımların yüzde yirmisi bir anda tırpanlandı. Izlenen bu ekonomik politikayı altı yıldır kardeş kardeşe yaşadığımız IMF anlayamadı. Bizim her derdımize koşan, zam ısteyince bizim kıramadığımız, devalüasyon diye tutturunca, bizim asla direnemedığımiz IMF bizi bıraktı gitti. Yıllar yılı kendisini dünyada "en iyi bizim anladığımızı" açıklamaktan çekinmeyen IMF, gördüğü ekonomik başarılar karşısında. daha fazla dayanamadı. "Başarıyı bunlar sadece bana mal edecek" diye bir düşünceye kapılmış olmalı ki, işin bundan sonrası gelişmelerini beklemek amacıyla "mola" aldı. Benzer yalnızlığa Turgut Beyı Almanlar da itti. Hem de iki defa. Mecliste polis yasasıyla ilgili siyasetten çarpıcı örnekler sergileyen Turgut Bey, Almanlarla bir haftada iki kez ilgilenmek zorunda kaldı. Mecliste ve ekonomide sanki nelerle uğraşıldığını bilmiyormuş gibi, "Alman dostlarımız " önce nükleer santrala "hayır" dedıler, arkasından da "Leopard tanklannın yapımına biz karşıyız" diye tutturdular. Adamlar aslında her iki konuda da aylardır bas bas bağırıyorlar, ama dış ekonomik ilişkileri öyle ustalıkla yurüteceksin ki, elin oğlu "Hayır, ben yapmam, ben bu işte yokum" dedikçe, sen iç polıtıkada olduğu gibi, sabır ve inatla "Hadi gelin de şu işi artık bağlayalım" diyeceksin. Matta içerde ıkili görüşmelerde, adamlar "Biz bu işte yokuz " diye ısrar ettikçe, sen dışarı çıkıp, "İyi bir görüşme oldu, bu işi de böylece halletmiş olduk " diyerek resmi açıklama yapacaksın. Tatsız bir rastlantı sonucunda, nukleersantraldan çekilen Almanlar, aynı hafta içinde "Siz bu maliyetin altından kalkamazsınız, biz size tank için kredl vermeyiz" dediler ve bundan iki ay önce Almanya'da bizzat Başbakan Kohl tarafından dile getirilen "olmaz" düşüncesini, Ankara'da resmen açıkladılar. Bu arada Cumhurbaşkanı Evren üç yasayı veto ettı. Kendisine büyük umutlar bağlayan Katma Değer Vergisi'ndeki kaçakçılar arttı, Futbol Federasyonu tam bir arapsaçına döndü, futbol lıgı siyasetın ortasında geleceğini beklemeye başladı, görüşülmekte olan davaları etkıleyecek demeçler verildi. Bunların çoğu son sekiz on gün içine sığdı. Şimdi, kim dönüp te Turgut Bey, "Politikada da, ekonomide de nereye gidiyoruz böyle" diye kötümser sorular yöneltebilir? Bunca başarıdan politikanın ekonomi idaresinin en ince ömeklerinden sonra, kim çıkar da "Turgut Bey acaba doğruları hep siz mi düşünüyorsunuz " diye sorabilir? Siz aldırmayın onlara, iyisiniz Turgut Bey iyisiniz! Mustafa Derin'in DYP büyük kongresinde Genel Başkan Yardımalığı 'na seçilmesiyle boşalan DYP Kayseri tl Başkanlığı'na Mehmet Yazar yanlısı Dr. Mehmet Ünal seçildi. tl örgutündeki seçimde Ünal 8 oy ahrken, Mustafa Derin'in adayı Mehmet Necep 7 oy sağlayabildL Yazarhn adayı kazandı Mülki amirlere Broıvning silah îçişleri Bakanlığı'nca 25'er adet mermisi ile birlikte Edirne Valiliği emrine gönderilen 11 adet Alman yapısı Browning marka . tabanca sahiplerine teslim ediitneye başlandı. Edirne Valisi Enver Hızlan, vali yardımcıları ile ilçe kaymakamlanna dağıtılan silah ve mermiyi alanlar Katma Değer Vergisi dahil 44 bin 400 lira ödediler. Atamalar .Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğın dünkü Resmi Gazete'de yer alan iki atama kararına göre, başmüfettiş Şemsettin Tüzüner ile müşavir müfettiş TanelSunel başka bir göreve alanmak üzere bu görevlerinden ahndılar. Bu arada, Karayolları Diyarbakır 9'ncu Bölge Müdürlüğü'ne Yalçın Yumrukçalh atanırken, Zonguldak Baymdırlık ve tskân Müdürlüğu'ne de Eyiıp Güner getirildi. Ulaştırma Bakanlıp müşavirlerinden Ali Tayyar Onder ise baska bir göreve atanmak üzere görevinden alındı. Sınava gelen genç boğuldıt Üniversiteler arası ikinci basamak sınavına girmek için Erzincan'dan tstanbul'a gelen 19 yaşındaki Mhat Akpolat dün Kartal'da boğularak oldu. Akpolat'ın arkadaşlarıyla beraber kiraladığı bir tekneyle denize açılarak, yüzme öğrenme amacıyla denize girdiği bildirildi. Zonguldak İl Sağlık Müdiıru Dr. Abdullah Kaynak, durumu öğrendiğinde Karadeniz Ereğlisi Merkez Sağlık Ocağı'na olayı telefonla iletti. Dr. Kaynak, özetle "O yerin ruhsatı var. For septiği de var. Foseptigi su kuyulanna 500 metreden uzak olduğu için ruhsat verildi. Eğer foseptiği dereye akıtıyorlarsa hemen gerekli önlemler alınır. Duzeltmezlerse ruhsatı iptal ederiz. Bizim bu durumdan haberimiz yoktu" dedı. "O bölgeyi bugun gidip ben de gördünı" diyen ilçe Belediye Başkanı Ruhi Çöbekoğlu ise özetle şunları soyledi: "O mezbahaya ruhsatı belediyemiz vermedi. A \ m « fi /V/I rİnİİn <\p I ftn r E m i n ö n ü Belediye Başkanı Tahir Aktaş, Aya Orada uç fabrika var. Daha S±J/U>9UJJW UIIUIIUV IJltll sofyaMüzesi önünde dün 1.200 kişiye iftarda kurulabilir. Veni yapılar yıkılıyor. Oysa bölgede su kuyuyemeği verdi. Sanatçı Ayla Algan, iftardan önce yeşii çuha ile kaplanan platform üzerine çıkıp ilahiler larımız var. Bizim istimlak alaokudu ve turistlere Pir Sultan Abdal ile Yunus Emre 'yi tngilizce olarak anlattı. Anakent Belediye Başnımız içinde. Ama şimdi karışakanı Bedrettin Daian yemeğe katılmadı. Davetlilerin dışında yöre halkına da bir kamyonetin içinden mıyoruz." torbalarla iftarhk dağıtıldı. Bu sırada izdiham olunca yetkililer, "Bol miktarda var. Belediyemiz hazırlattı. Hepimize yeter" diye uyanda bulundu. Eminönü Belediye Başkanı Tahir Aktaş, "Iftar yemeOte yandan artış hızı azalmakğinin neden Ayasofya Müzesi önünd: ••erildiği yolundaki soruya, "Biz bu alanı çok seviyoruz. Onun la birlikte dizanteriden hastaneiçin burada yaptık" dedi. Aktaş, Cumhuriyet muhabirinin polise yetki veren yeniyasayla ilgili sorusuye dun de başvurular devam etnu yanıtlarken de "Bazı maddeleri çok elastiki. Bu bizim toplumumuzun bünyesine uygun değil. Herti. Son iki gunde yaklaşık 300 kikesin görevinin açık seçik, net olması gerekir" yanıtım verdi. (Fotoğraf: MEHMET AKİF) şi daha aynı hastalığa yakalandı. Belediye Başkanı CobekoğIu, hastalığın büyük ölçude kontrol altına alındığını belirterek, "Bizden kimse bir şe> istemeden gerekli önlemleri aldık. Suyun klor miktarını arttırdık. Çöpleri kireçledik. İlaçlamayı arttırdık. Başka önlemler istenirse yine alırız" dedi. VEFAT Özdağlar UM'a çattı: Merhum Rıza Dedeoğlu ve Zeynep Dedeoglu'nun Evlatları, Güngör Dedeoğlu'nun Eşi, Şükran Tanrısever'in Kardeşi, Rauf Tanrısever'in Kaymbiraderi, Murat ve Ayşe'nin Sevgili Babaları, Eşsiz İnsan Devlet, bir armatörün şantajına maruz kaldı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Eski Devlet Bakanı İsmail Özdağlar, LM Denizci .K sahibi Uğur Mengenecioğlu'nun Guneş Sigortaya 2,5 milyarlık borcunu odemek için "Zafer" tankerindeki petrole el koyması olayını "ibret yerici" olarak niteledi. İsmail Özdağlar, "Mengenecioğlu'nun bu cesaret ve curetinin kaynağını merak ediyoruz. Devlelin, bir armatörün şantajına maruz kalması düşUndürüciidür" dedi. Özdağlar, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet muhabirine şunları söyledi: "Ben UM'un borçlarını ertelemeye yönelik bir kurtarma operasyonunun engellenmesi >olunda herhangi bir girişimden haberdar değilim. Olayları basından oğreniyorum. Benim için onemli nokla, sigorta ile olan bu hukuki ihtilafın hallinde seçtiği yontemin kamuoyunun gözleri onune serilmesidir. Hukumel olarak devletin yuksek menfaatleri açısından bir Vunan tankerinin pelrolü boşaltmadan kaçırması olayı da gözoniinde bulundurularak petrol taşımacılığının Tiırk armatorlerine yaptırılması ilkesi benimsenmiştir. Bu ilkenin temelinde devletin yuksek menfaatlerinin teminatı diişüncesi yalar. Ne var ki şimdi, hem de değişik bir hukuki ortamda devletin bir Turk armatorünun şantajına maruz kalması düşundurucudur. Gazete haberlerine gore, Mengenecioğlu, Zafer tankerinin getireceği ve devlete ail olan petrole el koymaktan va/gectiğini açıklamış. Bu bir alıfel değildir. Hukuk ve devlel nizamının emridir. Bu kez herhalde davranışının hukuki ve ceıai sonuçlan kendisine, hukukçu danısmanlarına önceden ihlar edilmif ulmalıdır, kısaca bu olay Mcngeneciuğlu'nun karakler yapısı, licari ahlak anlayLsı vc ınenfaatleri açısından yapabilcccgi şcyler bakınıından ibrel vcrioidir. MenjJi'nıi'io^lu'ının bu cvsarel \e curelinin kajnugını ıııcrak edi\orum." ANKARA'nın tasına bak TRT, kaliteli yayın nasıl yapar? Kadın hakları TRT'nın, yurdun ceşitli böl bu öğrencilere mesleki ve gegelerindeki radyolardan "Sacettin Ağabeye' mektup gönderen yetkıli ya da yetkisizlerin sayıları artıyor. İlginçtir, bazılan imzalı, bazıları imzasız yazılan Sacettin Ağabey'in anlayışına bırakılan bu mektuplardan birkaçı da Cumhuriyet'e geliyor. TRT yerine. İşte gene böyle bir mektup. "Sacettin Ağabey" TRT Genel Müdür, İdarı Yardımcısı. TRT Antalya Radyosu Müdürü Uğur Ozkeleş imzasıyla gelen mektup, "TRT okulu açılması" özlemini anlatan satırlarla dolu. Mektuba bir de, okulun açılmasına, yerine, öğretim bkpimı ve elemanlanna ilişkin bir taslak eklenmiş. Antalya Radyosu Müdürü, süresini dört yıl olarak düşündüğü okula, ortaokul mezunlannın alınmasını, ilk üç sınıfta nel küttür dersleri okutulmasını, son sınıfta ise, TRT'nin gereksinim duyduğu dallarda eğitim verilmesini öneriyor. Başarılı olanlara TRT burs vererek yuksek öğrenim de yaptırır ve bu, TRT için bir kazanım olurmuş. HP'li Bahriye Üçok, TBMM'de laikliği nasıl şiddetle savunuyorsa, ANAP'tan ayrılan bağımsız Türkân Ankan da kadın haklarmı o denli savunuyor. Ankan, bayanlann kaymakam yapılmamalarını eleştiriyor. Ankan, İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut'un bir süre önce bu konuyu değerlendireceklerini söylediğini anımsattı. Ankan, bakanın şimdi düşüncesini değiştirdiğini söyieyerek, Akbulut'u köşeye sıkıştırdı. Ankan konuşmasında, kaymakamlık görevine alınmayan bir bayanın Danıştay'a açtığı davayı kaybetmesine bakanhğın sahip olduğu görüşün neden olduğunu belirtti. Ankan, bu azimle giderse bayanlann hakkını Meclis'ten kopara kopara alacağa benziyor... RIDVAN DEDEOĞLU 15 Haziran 1985 Cumartesi günü vefat etmiştir. Cenazesi 17 Haziran 1985 Pazartesi Şişli Camii'nde ikindi namazını müteakip Yahya Efendi Kabristanı'na defnedilecektir. Okulun yeri mi? Elbette Antalya olacak. Binasını bile saptamış Özkeleş. TRT'nin hemen yanında bulunan ve yakında boşaltılacak olan Turizm ve Otelcilik Eğitim Merkezi. Bu bina, ilk yıl 40 öğrenciyle öğretime başlaması düşünülen TRT okulu için yeterliymiş. Bütün bunlardan sonra TRT Radyo ve Televizyonu'yla belki kaliteli bir yayın yapabilırmiş. Sanki TRT'de olay yalnızca personel sorunuymuş gibi. TRT Türkçesine bir örnek FALAN sözcük standart Türkçeye uygundur. Filan sözcük değildir. 205 sözcük yasaklansın, sebep mi, neden mi.. vs. TRT'de aylardır sürüp giden tartışmalar bunlar. Doğaldır ki kamuoyuna da yansıyor tüm bu tartışmalar. Amaç "Standart Türkçeyı ülke çapında yaygınlaştırmak ve uydurma Türkçe'nin kökünü kazımak." Ne var ki TRT yönetıcilerinin dedikleri ettiklerine her olayda nasıl ters düşüyorsa, dil konusu nda da öyle oluyor. Çeşitli örnekler sıralanabilir bu konuda, ama biz en taze en sıcak olanını verelim: TRT'nin konuşmaktan nasibinı zerre kadar almamış bir muhabıri Bükreş'te, kendi anlatımıyla "Türk şehitleri şehitlığinden" konuşuyor: "Sayın seyirciler bu gördüğü "Suyun başındaki" sanayiciler İSTANBUL sakinleri umutla su bekledikleri musluklan başında oturi'p, hava parası öderken, bir takım "suyun başını tutmuş sanayicilerin" varlığını. işbılır Belediye Başkanı Bedrettin Dalanın ağzından öğrendik. Dalan'ın tespitlerine göre, İstanbul'da kurulu sanayi sektörü, yaklaşık 1000 kadar artezyen kuyusunu yıllardır ücretsiz kullanıyor. Artezyen kuyulannın bundan boyle kıralanması ile belediyeye 9 milyarlık ek gelir kazandırmayı hedefleyen başkana karşı "suyun başındaki"lenn tavrı merakla beklenıyor. AİLESİ Not: Çelenk gönderilmemesi; arzu edenlerin TEV'e bağışta bulunmaları rica olunur. nüz şehitlikte 5900 şehidin cenazesi yatıyor." Hiç yorum yapmadan, bir noktayı vurgulayalım. TRT'ye muhabir, sokaktan toplanarak alınmaz. Dört beş sınavdan, sınav sonrasında, bir buçuk iki ay süren kurslardan sonra muhabir olunur. Haa, bir de "kurum içi eğitim" diye bir şey vardır TRT'de.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle