Katalog

20MAYIS 1985 TEROR TARTIŞILDI DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 TV'SİNDE Muammer Kaddafi, Suudi Arabistan'a gitti DtAK'A KAÇAN HAMANEYİN KARDEŞt REJTMİ KINADI ^ASALA'nın eylemlerinden Paris hükümeti sorumludur" Iran, savaşta kararb Dış Haberler Servisi Körfez'de trafık ansızın yoğunlaştı Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El Faysal'ın, Tahran gezisi devam ederken Libya lideri Muammer Kaddafi de umre için Suudi Arabistan'a giderek. Kral Fahd'la göruştü. lran Dışişleri Bakanı Ali Ek ber Velayeti ise, ulkesini ziyare etmekte olan Suudi Arabistar Dışişleri Bakanı Suud El Fa> sal'a Irak'la savaşa devam edeceklerini bildirdi. Diplomatik kaynaklar, Kaddafi Ûe Kral Fahd'ın 55 aydır suren lran Irak savaşım sona erdirme yollannı görüştuklerini bildirdiler. Libya Suudi Arabistan ilişkileri, 1982 yıhnda bozulmuştu. Kaddafi 1982'de dünya piyasalarında petrol fazlalığından ötüru Suudi Arabistan'ı suçlamış ve krallığın OPEC'e ihanet ettiğini ileri sürmuştü. Kaddafi. geçen yıl Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş ve bu ziyaretten luk girişimi için Tahran'a gelen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El Faysal'a "Savaşı sordiireceğioi" bildirdi. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Valeyeti, El Faysal ile yapılan gonişmede, "Bölge ulkelerinin çıkan ve yaran doğrultusunda haklı sa\a$ı sürdüreceklerini" anlattı. Bırleşme çağrısı yapan lran Dışişleri Bakanı, "Mtislumanlar ancak asıl kimliklerine dönduklerinde bunu gerçekleştirebilirler" dedi. lran Haber Ajansı İRNA'ya gore, Suudi Arabistan Dışişleri VELA YETt Yumuşama yok. Bakanı Suud El Faysal da, Orsonra iki ulke arasındaki ilişkı tadoğu sorununun bölge ulkeleler duzelmeye yuz tutmuştu. rince çozuleceğıru bildirdi ve ülDiplomatik gözlemciler, Kadda kesınin lran ile işbirliğine hazır fi'nin bu seferki ziyaretinin Su olduğunu söyledi. udi Arabistan Dışişleri Bakanı'Bu arada Tahran Radyosu, nın tran'a gittiğı sıraya rastlama Irak yönetiminın çökuşten kursına dikkati çekiyorlar. tulmak için "ramazanda Öte yandan a.a.'nın haberine ateşkes" önerdiğini belırterek, göre, tran yönetimi, arabulucu çağnyı gerı çevırdi. "Iıun'dalslam adına insanlar öldürülüyor" Devlet Başkanı Ali Hamaney'in kızkardeşi Bedri, Londra'da yayımlanan Sunday Times gazetesi muhabiriyle yaptığı görüşmede, Hamaney yaşadığı sürecelran'a dönmeyeceğini söyledi. LONDRA (THA) tran Devlet Başkanı Ali Hameney'in Irak'a kaçan kızkardeşi Bedrı Hameney, Iran'da binlerce kişinin tslam adına öldurulduğünu ve bu nedenle ulkesinden kaçtığını söyledi. Londra'da yayımlanan Sunday Times gazetesi muhabiri Rachel Riley ile yaptığı goruşmede, Humeyni rejiminin Islama aykırı olduğunu savunan Bedri Hameney, "Hnmeyni yaşadığı siırece tran'a dönemem" dedi. "Humeyni Allah'ın keiamını kılıç gücüyle yaymaya çalışıyor" diyen bayan Hameney, binlerce kişinin Islam adma öldurüldüğunu, bunun Muslumanlığa aykırı olduğunu belirtti. Iran'daki yönetım hakkındaki düşuncelerinin, iki yıl önce değişmeye başladığını anlatan Bedri Hameney, beş çocuğunu yanına alarak altı gun suren bir yolculuktan.sonra Bağdat'a geldiğini açıkladı. Hameney İran'dan nasıl kaçtığı hakkında bilgi vermedi. Halen Devlet Başkanı olan ağabeyi Ali Hameney için "beş kardeşim içinde en sevdiğim insandı. Bana Arapça ve şiir öğretmişti" dıyen Bedri Hameney, çok sevdiği 20 arkadaşının Humeyni yönetimi tarafından öldurulduğünu, bunlardan bir kan kocanın Ali Hameney'tn en yakın arkadaşı olduğunu bildirdi. Bedri Hamaney, aynca Irak'a daha önce geçen kocası Şeyh Tehrani ile buluşmaktan ve ailesini yeniden bir araya getirmekten büyuk mutluluk duyduğunu söyledi. llk yıllarda devrimi desteklediğini soyleyen Bayan Hamaney, "Ancak giderek artan insanlık dışı uvgulamalar karşısında artık İran, vaşanmaz hale gelmiş" dedi. Yine Standart Sorunu SAMtM LÜTFÜ Avrupa Parlamentosu Insan Hakıarı Komisyonu Direktörü John Taylor ve Raportörü Richard Balfe, hafla içinde ülkemize geldiler, çeşitli görüşmelerden sonra raporlarını yazacaklar. Amacımız rapor ya da onun içeriğıni oluşturacak sorunlardan söz etmek değil. Onlar ayrı birlartışma konusu. Biz Richard Balfe'nın Ingıltere'd^ayrılmadan önce "Asian Times" gazetesıne verdığı bir demece değinmek istiyoruz. 10 mayıs tarıhlı bir Istanbul gazetesının bıldirdiğine göre, Batfe söz konusu demecınde, Ayşe Salih adındaki Kıbrıs kökenli bir yurttaşımızın Ingıltere'den sınır dışı edılmesıni haksızlık olarak nitelemiş ve "Ben insan haklan ile ilgili bir rapor hazırlamak İçin Turkiye'ye gidiyorum. İngiliz hükümeti ise insan haklannı çiğneyerek, bir Türk'ü sınır dışı ediyor" demiş. Işçı mılletvekili ülkesindeki yetkiiilerin kararını eleştirirken o>dukça sert davranmış ve Buna ikiyüzlülük denir, demekten çekinmemiştir. Haberi veren Türk gazetesi, Turkiye'ye adım atar atmaz İngiliz Büyükelçisınden Ayşe Salih'e yapılan haksızlığı düzeltmesını isteyeceğmı soyleyen Balfe'yı "açık yürekli İngiliz" diye daha başlığmda övüyor. Ânlaşılan Balfe'nin, başka ulkelerde insan haklan sorununa eğılırken, hatta ondan da önce, kendı ülkesindeki aksaklıkları eleştırmesı konunun tıtızlıkle üstunde durması, gazetenin pek hoşuna gıtmiş. Belırtmek isteriz ki, Sayın Balfe'ye de, onun davranışından övgüyle sözeden gazetenin bu özel durum karşısındaki tutumuna da katılmamak elde değil. Yabancılara karşı, kabul edilemez kısıtlamaların uygulanmasına, insan haklan çerçevesı içinde karşı çıkılması çok yerinde bir davrantştır. İngiltere de bile, zaman zaman, insan haklannı zedeleyen davranışlarta karşılaşmak da kımseyi şaşırtmamaltdır. Ne yazık ki, hâlâ en gelışmiş ulkelerde bite zaman zaman böyte durumlarla karşılaşıltyor Zaten bunca ünlü kişinin, devlet adamının, kuoıluşun insan haklan konusunun üstünde bu denli titizlikle durmalannın nedeni de bu olgudur. Olayın İngiltere açısından sevmdıncı olan yanı ülkede insan haklannın çiğnenmesinin genel bir uygulamaya dönuşmemiş olması, tekil bir olay olarak kalmasıdır. Aynca bu konudakı en ufak bir aksaklıkta, yalnız İngiliz yurttaşlarına değil, ülkede yaşayan yabancılara yönelik en ufak haksızlıkta bir parlamenterin hemen sesini yükseltıp hak araması, böyle bir davranışın, vatan hainlığı, ülkeyi küçük düşürmeye çalışmak vb. damgalar yememesi, ingilizler adına ne denli onur duyulacak bir davranış ise hoşgörü ve demokrasi alanında o düzeye varamamış olanlar için de o denli ders alınacak bir olaydır Bu dururrtda bir Türk yurttaşının hakkını koruyan örnek davranışından Istanbul gazetesinın övgüyle söz etmesine biz de katılıyoruz. Sanırım bu haklı övgüye katılmayacak kişi de yoktur. Yalnız olayın bu noktasında bir sorun çıkıyor karşımıza. Acaba bizim bir parlamentenmız ya da sözde yurttaşımız Qlkemizdeki uygulamaları eleştırse, çıfte standart kullanmamızın hoş olmadığını söylese aym gazete nasıl bir tepki gosterirdi dersiniz? Ûrneöın bırı cıkiD da dese ki"Ey Karoeş/enm/ Biz ıioae oır ülkemize gelifi de eğer Avrupa'ya katılmak, girmiş oidugunuz Avrupa kurumlarındaki üyel'h ğinizı korumak ıstiyorsanız, insan haklan ve demokrasi konusunda şunu yapın bunu edin" dıyen keferelere kızıyoruz, ama 1982 yılının ocak ayında "Polonya'da sıkryönetim kalkmalı, siyasal tutuklular serbest bırakılmalı, yönetim, sorunlarm çözümü için bir an önce sendikacılarla görüşme masasına oturmalı" diyen NATO karannın altını imzalayan da biz değil miydik? Öyleyse şimdi bize buna benzer sözler söyleyenlere "Sen ne kanşıyorsun!" derken çifte standart uygulamış olmuyor muyuz?" Haklı ya da haksız olarak bu tür bir elestiride bulunan bir yurttaşımıza karşı tavrımız ne olur dersiniz? Bırakalım bu fantezi örneği bir yana, Balfe'nin Asian Times'a söz konusu demeci verdiği hafta insan haklan konusundaki bazı uygulamaları Meclis kürsüsünden elestiren Milletvekili Cüneyt Canver'ı Sayın Adalet Bakanı Eldem, ima yollu da olsa eskilerın deyimiyle "Hiçbir iltibasa mahal bırakmayacak bir sarahatie" ulusal çıkariara aykırı davranmakla, neredeyse Türkiye'yi yabancılara jurnal etmekle suçlayıp, açık açık aba altından sopa da göstermedi mi? Üstelık Balfe'nin davranışından övgüyle sözetmiş olan gazetede de olayın ertesı günu Cuneyt Canver'ın davranışını destekleyen tek sözcük bile yoktu. Oldu mu ya? İngiliz mılletvekilinin insan haklan konusunda kendi ülkesinin yetkilılerini "ikiyüzlülükle" suçlayacak kadar sert eleştirisini alkışlayalım da, bizim milletvekıllerimizden birinin aynı konudaki ölçülü eleştirisi karşısında küplere binelim. İngiliz parlamenter için doğal hak kabul ettiğimiz, övdüğümüz bir davranışı kendi parlamenterımize neden çok görüyoruz?Bizimkileri ikinci sınıf olarak mı kabul ediyoruz? Bu çifte standart uygulaması çok garip bir görüntü doğurmuyor mu? Avrupa'ya girışi kolaylaştırmak için KDV'yi bile uygulamaya koyduğumuz dönemde, bu alanlardakı standart sorununu da bir çözsek diyorum. Ne lyı olur değil mi? LONDRA, (tuL) Ingiliz televizyonunda yayımlanan bir programda, Fransa'nın terörist örgutlerle gizli anlaşma yaparak, tedhiş eylemlerine goz yumduğu kaydedildi. Bu durumun sert bir 'dille kınandığı televizyon prograrrunda, Ermeni tedhiş örgutu, "ASALA'nın Türk diplomaüanna karşı giriştiği terör eylemlerinden, Fransa hukiimetiııin sorum1D olduğu" vurgulandı. lngiltere'nin bağımsız ticari televizyon istasyonu 314. Kanal'da önceki gece gösterilen "Terör" adh belgesel programın son bölümunde bazı ülkelerin teröristlerle yaptığı i^birliği anlatıldı. Programda, Fransa'da 1981 yılında Mitterrand'ın işbaşına gelmesinden sonra, hükumetin terör örgutleriyle, tedhiş eylemlerini Fransa içlenne taşımamalan için pazarlığa oturduğu, buna karşıhk kendilerine siyası sığıntna hakkının tanınacağı hususunda, 7 Mayıs 1981'de bir gizli anlaşma yapıldığı behrtildi. Riyud'da 2 patlama: 1 kişi öldü Önceki gün başkentte meydana gelen olayların sorumluluğunu îslami Cihad Örgüîü üstlendi. Dış Haberler Servsi Suudi Arabistan Dışişlen Bakanı Suud El Faysal'ın lran gezısi surerken Riyad'da önceki gun sabaha karşı iki ayn patlama meydana geldi. Patlamalarda bir kişi öldü. Patlamanın sorumluluğunu Islami Cihad örgütu üstlendi. Beyrut'taki bir haber ajansma telefon eden bir kişi, Riyad'daki patlamayı 1926 yılından bu yana suren Suudi kraliyet ailesinin temelini sarsmak içn yaptıklannı belirterek, olayı Îslami Cihad adına üstlendi ve bunun planlanan bir dizi saldırının ilki olduğunu söyledi. Aym kişi Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı El Faysal'ın Iran'a yaptığı geziyi de krnadıklannı ve bu gezinin planlanan saldırı ve eylemlerini etkilemeyeceğini söyledi. Hıristiyaniar yumuşuyor Lübnan Güçleri milisleri Güney Lübnan'dan çekiliyor, Kudüs'teki İsrail'le irtibat bürosunu kapatıyor. BEYRUT, (AP) Hınstiyan Lubnan Guçlerı milıslerinin Muslümanlarla göruşme yolunu açma çabalan Beyrut'un Hıristiyan Musluman savaşım durdurmadı. Dun sabah şiddetlenen çatışmalarda uç kışi öldu, 20 kışı yaralandı. Devlet Başkanı Emin Cemayel'in konutu uçaksavar mermilerine hedef oldu. Beyrut'ta 22 gundur suren şiddetli çarpışmalarda öiü sayısı 117'ye, yaralı sayısı 602'ye ulaştı. MuslumanBatıve Hıristiyan Doğu'yu ayıran Yeşilhat boyunca siıren çarpışmalar, kentin çeşitli yerlerinde yangın çıkmasına yol açtı. Beyrut'ta yenıden şiddetlenen çarpışmalan, Hınstiyan milislerin en buyuk gucu Lubnan Guçleri'nın lideri Elie Hobevka'mn Kudüs'te Israille irtibat bürosunu kapatması izliyor.Hobeyka, onceki gun Lubnan Güçlerinin Merkez Komitesi'nin acil toplantısından sonra buronun kapatılacağı ve Guney Lubnan'daki milislerin geri çağrılacağını duyurmuştu. Milis lideri, Guney Lubnan'da Muslümanlarla çatışmaya son vermek amacıyla bu kararın alındığını belirtmişti. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra Sayda'da, Muslümanlarla Hıristiyan milisler arasında yeni çatışmalar çıktı. Çatışmalar daha sonra Be>Tut'a sıçradı. Israil yanlısı Hıristiyan milislerin bu kararlan, Suriye desteğindeki Musluman gruplarla uzlaşma çabaları olarak değerlendiriliyor. Beyrut'ta çarpışmalar; Cemayel'in konutuna mermi yağmuru . Fransız polis yetkililerinin görüşlerine de yer verilen televizyon programında, Fransa Polis Federasyonu Başkanı Remy Halbwax, hükumetin tedhişçilerle pazarlığa oturmasını eleştirerek, şöyle dedi: "Hdkumet, teroristlere siyasi suguuna hakkı tanıyarak, Paris'i teroristlerin merkezi baline getirdi. Polise guven duymayan bıikiimet once tedhişçilerle konuştu, sonra poüsle... Terörist orgütlerle vanlan anlaşma Ue Fransa hükümeti, bu orgutlerin faalivetlerini gönnezlikten gelme>e başbdı." İTALYAN MALI ORİJİNAL ÇİM BİÇME MAKİNALARI 84 fiyatlanyla satılmaktadır Benzın motorlu 4 zamanlı 3,5 HP Bir üstün yapım AEG, 1985 modellerine "Uzay DizisiI " * adını verdi. Gerçekten, yeni dizi, soğutucu mimarisinde yepyeni bir yaklaşımın ürünüdür. { Bu dizideki soğutuculardan hangisini âeçerseniz seçin... Mutfağınıza bambaşka bir hava verecek, estetik çizgileriyle herkesin gözünü alacak. AEG Uzay Dizisi'nde Türkiye'nin en büyük iç hacimli tek ve iki kapılı soğutucuları yer alıyor. Türkiye'de yalnız AEG Uzay Dizisi'n *AEG Uzay Dizisi'ndeki bütün soğutucularda: • "Rolibond" buzluk Daha çabuk, daha ustun daha de "panelli" soğutucular var. ekonomık bir soğutma sağlar • "Porselen' emaye ıç Türkiye'de yalnız AEG Uzay Dizisi'n govde Tertemız, pırıl pırıldır Kır tutmaz koku yapmaz Kolayca sılınıverır • Saydam 'akrılık" bolmeler Içı deki iki kapılı soğutucular, uluslararası gorulur Aranan hemen bulunur Soğutucunun kapısı uzun uzun açık tutulmaz • "Polıuretan' yalıtım. Soğuğu soğutma standartlarına uygun, gerçek ıçerde sıcağı dışarda tutar • Guçlu denenmış 4 yıldızlı ( * * * * ) "derin dondurucu"ya kompresor' Garantılı Sessız Inıpçıkan voltajdan sahip. etkılenmez Bu yıl soğutucu alacaksanız, ne Yandakı labela . • ~. ' AEGYPlk.1 mutlu size! A b Ü Sa'cılannr sımgesıdı AEG Yelkılı AEG Uzay Dizisi şimdi AEG Yetkili Salolanna danısrnadan Satıcılarında. Mutlaka görün. Ouzdolabı almay»ı T Farkı görün. "1985 te de öncü" Fındıklı Celebı Hamamı Soltak Gunes ÎS hant Kat 2 Istanbul 143 62 50/4 Hat143 46 56 SERVET CEVIK AEG rt Turkıye'nın onde gelen Sıgorta Şırketlerınden bın için "HAYAT SIGORTALARI" konusunda Yonetıcı olarak yetıştırılmek uzere, Ortadoğu Teknık Unıversıtesı, Hacettepe Unıversıtesı, Istanbul Teknık Unıversıtesı veya Boğazıçı Unıversıtesınde, eğitım gormuş, tyı derecede ıngılızce bılen, MATEMATİK BÖLÜMÜ LÜ MEZUNU eleman aranmaktadır ' llgılenenlerın fotografları ve ozgeçmışlerını ıçeren bir mektupla aşağıdakı adresımize muracaatlan rıca olunur HALKâGORTA TURH ANONİM ŞİRKITİ Buyukdere Cad No 161 Halk Sıgorta Hanı Zıncırhkuyu Istanbul