Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tüm ülkelerdeki araştırmaların çeşitli alanda değerlendirmek üzere bütünleşmesini kaçınılmaz kılmıştır. Nitekim, son zamanlarda teknolojik, bilimsel aşamalar, özellikle telekomünikasyon, yapay uydu ve bilgisayarlar, meteoroloji, tıbbi biyometeoroloji alanında geniş kapsamlı hizmet verme olanağını sağlamaktadır. TÜRKİYE'DE METEOROLOJİNİN GELİŞİMİ Bilimsel araştırma; amaçlı, planlı, sistemli olarak verilerin toplanması, gruplanması ve değerlendirilmesi ve bu işlemlerle sorunlara güvenilir çözürn yollan bulma sürecidir. Ulkemizin bilimsel alanda hedefi, çağdaş duzeye erişmek, ülkenin gereksinimi olan alanlarda, tıpta, ekonomide, savunmada bilimsel çalışmaların etkinliğıni arttırmak, Türk halkının yaşam çevresini koruyarak, sağlık ve refah düzeyini yükseltmek olduğuna göre, meteoroloji konusunda da devlet ile üniversitenin, bu amaçlar doğrultusunda bütünleşmesinin gereği açıktır. Türkiye'de ilk kez 15761580 yıllannda II. Murat zamanında Takiyettin bin Mehmet adlı bir astronom tarafından İstanbul Tophane bayırında kurulan rasathane, 1868 yılında ilk resmi metoroloji merkezinin çekirdeğini oluşturmuştur. 1910 yılında kurulan Kandilii Rasathanesi de sürekli sistemik meteoroloji ölçümlere başlamıştır. Cumhuriyet döneminde Ankara Etlik'te kurulan Rasadatı Cevriye Müessesesi, 1932'de Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü olarak çalışmaya başlayan, ülkemize çağdaş düzeyde hizmet veren devlet kuruluşudur. BugUn Genel Müdür Sayın Cemil Özgün'ün yonetimindeki bu kuruluş, hizmet amaçlarına uygun teknik eleman yetiştirmekte, meteorolojinin çeşitli konularında Dünya Meteoroloji Örgütü ve üniversitelerin ilgili birimleriyle işbirliği içinde bilimsel etkinlik göstermektedir. Üniversitelerimizin coğrafya, klimatoloji ve ekoloji konusundaki atıhmları ise çağdaş düzeyde değer taşımaktadır. örneğin, istanbul Üniversitesi'nin coğrafya alanındaki değerli hocası Sayın Prof. Dr. Sırn Erinç, çağdaş bilimsel göruş, ekolojik yaklaşımla coğrafya ve klimatolojide yüksek ve orta öğretime ışık tutan, uluslararası düzeyde, dünya ulkelerince aranan bir otoritedir. Çabasının son ürünü İstanbul Universitesi'ne kazandırdığı Deniz ve Coğrafya Enstitüsu'dür. Bu vesile ile kendisine yeni başlayan emeklilik döneminde, bilgisinden yararlanmaya devam edeceğimize inanarak, sağlıklı bir yaşam dileriz. İTÜ içinde 1953'te kurulan Meteoroloji Mühendisliği şubesi ise 195556 yıllannda eğitim vermeye başlamıştır. Bugün, Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi bunyesinde Anabilim Dalı olan Meteoroloji Mühendisliği, rahmetle anacağımız Prof. Muzaffer Dalmaz'ın bilimsel anlayışı ve işbirliği içinde gelişen bir birim olarak, O'nun yetiştirdiği öğretim elemanlanyla, ülkenin eğitim gereksinimini karşılama çabasındadır. Gerek Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü kuruluşlan, gerekse Meteoroloji Mühendisliği ile işbirliği içinde çalışan İstanbul Tıp Fakültesi'ndeki Tıbbi Biyometeoroloji birimi de, 1975 yıhndan beri "Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir" sözunün ışığı altında, halkımıza hizmet için, bilimsel çahşmalannı sürdürmekte, üniversiter görevini yerine getirmektedir. SONUÇ Meteorolojik çalışmaların temelini oluşturan hava gözlemleri, kara ve deniz düzeyinde, yüksek atmosferde, her gun ve belirli aralıkla yapılan basınç, sıcaklık, rüzgâr, nem ve benzeri verilerin ölçülmesi, bulut örtüsü, yağış yoğunluğu saptanmasıdır. Gozlenen ve analizi yapılan bu veriler, ülkemiz içine ve dışına modern haberleşme araçları ile ulaştırılmakta, öbür ülkelerin verilerinden alınan bilgilerle karşılaştırılmaktadır. İstatistiki sonuçlar, Tıbbi Biyometeoroloji alanında, ülkemiz iklim koşullarıyla, halkımızın, yapısal, sosyal özellikleri doğrultusunda ilişkilerini, sağlık açısından değerlendirecek çalışmalara yön vermektedir. Bu işlem ve bilgiler, ülkemizin savunma, iç ve dış ticaret, kara, deniz ve hava ulaşımında, enerji kaynaklarımızın kullanımı ve dağılımı, ormancılık ve orman yangınlarında, balıkçılık, tarım, adalet, iç ve dış turizm, şehircilik ve çevre sağlığı gibi birçok alanda en büyük desteği sağlamaktadır. Bu çalışmaların, çağdaş düzeyde, gerçek anlamda yürütülmesi, bilgi üretimi ve Uzay Çağı'nın bilgileriyle donanmış öğretim ve teknik elemanın yetiştirilmesi için, devlet, bilimsel kuruluşlar üniversiteler, basın ve yayın organlarının fikir ve göruş birliğinin sağlayacağı olanaklarla, meteoroloji ve tıbbi biyometeorolojinin hizmet verdiği alanlarda, ülkemiz sorunlarının bilimselliğe kavuşacağına inanıyoruz. 6 NİSAN 1985 Meteoroloji l\edîr? Tarihi yapan nasıl coğrafya ise, uluslarınyaşammda da meteoroloji ve klimatolojinin önemi o denli büyüktür. Yıllardan beri, toplumların tahhsel, kültürel gelişimine, ulusların doğrudan veya dolaylı yaşam bölgelerinin seçimlerine, iklim koşulları etken olmuştur. Savaşlardaki yenilgilerde hava olaylarının ve iklim koşullarının olumsuz etkenliğine Napolyon'un, Hitler'in Rusya seferleri örnektir. PENCERE Hayati'nin Hayatı.. Hayati'yi kimse adıyla çağırmazdı; Toriçelli aşağı, Toriçelli yukarı... Toriçelli, barometreyi ve termometreyi bulan ünlü halyan fizikçisi ve matematikçisiydi. Kim yakıştırmıssa yakıştırmış, Hayati sınıfın Toriçellisi olmuştu. Başını sıradan kaldırmaz, koltuğunun altında krtapla dolaşır, defterlerini kırmızı kâğıtla kap lar, satırların altını kırmızı kalemle çizerdi. Ne futbol, ne sinema, ne kız, ne avarelik, ne haylazlık, ne haytalık... Toriçelli'nin dünyası dersle başlar, dersle biterdi. Hayati, mühendis olmayı kafasına koymuştu. Paraysa para, saygınlıksa saygınlık sağlayacak en kısa yol mühendislikten geçiyordu. Toriçelli'nin çevresinde okumuş kişi yoktu. Emmisi, dayısı, ağası, babası, anası, kirvesi ve nesi varsa köyde jandarmanın, kasabada kaymakamın karşısında elpençe divan durmuştu. Bu çemberi yırtmak, ancak okuyup mühendis olmakla gerçekleşebilecekti. Toriçelli liseyi bitirdi, Teknik Üniversite'yi bitirdi, devlet hizmetine girdi. Ve Amerika'ya gitti. Anadolu okullarını tanıyanlar bilirier, her sınıfta bir Toriçelli bulunur. Çalışkan çocuklardır bunlar; köyle kasaba kırması çevrenin kısır ortamında boy atarak yetışirler; başarı hırsıyla doludurlar; önlerine çıkan bütün engelleri aşarlar; kentsoylu zenginlerin olanaklarına kavuşmak için can atarlar. Parasız devlet okullarında yetişmişlerdir; devlet hızmetinde çalışırken Amerika'ya kapağı attılar mı, iş tamamdır. Çünkü Amerikan yönetimi dünyanın her yerinden bu tipleri özellikle seçer. Anadolu çocuğunun gözleri Köy Enstitüleri'nde açılacakken, Köy Enstitüleri kapatıldı. Bu birinci aşamaydı. İkinci aşamada İmam ve Hatip Okullan çoğaltıldı. Üçüncü aşama, üstünden başından buram buram köy ve kasaba kokusu tüten çalışkan Anadolu cocuklanndan kadrolar oluşturmakla gerçekleşecekti. Prof. Dr. NURTEN ÖZER Tıbbi Ekoloji ve Hidro Klimatoloji Anabilim Dalı Bütün ülkeler, geride kalan 23 mart gününü "Dünya Meteoroloji G ü n ü " olarak kutladı. Meteoroloji örgütünün, çeşitli uluslardaki kuruluşlarla ve Dünya Sağlık örgütü ile işbirliği içinde, uluslararası düzeyde hizmet verme çabası, ülkemizde de, devlet ve üniversite kuruluşlannda bilimsel toplantılarla değerlendirildi. Peki, nedir bu meteoroloji, önce onu belirtmeye çahşalım: " M e t e o r o l o j i " , Yunanca "Meteoron= havadaki olaylar" ve "Logos= anlatım" sözcüklerinden türetilen, yerkürenin ve gezegenlerin atmosferi içerisinde gelişen tüm hava olaylarını, yerkürenin çevresini kuşatan gaz ortamın fiziksel, kimyasal durumu ile dünyanın yüzeyi arasındaki karşüıkh etkileşimi inceleyen bir bilim dalıdır. Meteorolojinin, topluma yönelik amacı, karaları, denizleri ve okyanusları saran yaklaşık 30 kilometrelik hava katmanlannın içinde gelişen hava olaylarını gözleme sürecinde, bu gözlemlere dayah hava tahminlerini ve atmosfere özgü olayların yapay denetimini değerlendirmektir. Bu nedenle atmosferin en üsl tabakalarını araştıran "Aeronomi", yeryüzünün deniz ve okyanuslarını inceleyen "Oşinografı", yerkabuğunun özelliklerini değerlendiren "jeoloji", meteorolojiyle bütünleşen bilim dallandır. Klimatoloji ise meteoroloji ile birçok kez aynı anlamda ifade edilen bilim dalıdır. Aralanndaki farkı anlamak için meteorolojinin konusu olan "Hava durumu ve atmosfersel olaylar" ile klimatolojinin konusu olan "iklim"in ayncalığını bilmek gerekir: Bir bölgede belirli bir zaman aralığında meteorolojik elemanlarla (hava sıcaklığı, basınç, rüzgâr hızı yönü, nem oranı gibi), atmosfersel olayların (yağış, sis gibi) bir arada oluşturdukları hava koşullarının tümüne "hava durumu" veya " h a v a " denir. Hava durumlarırun uzun süreli (en az 30 yıl) ortalamalan ise "iklim" olarak değerlendirilir. KLİMATOLOJt VE METEOROLOJİNİN TOPLUMSAL HİZMETİ Tarihi yapan nasıl coğrafya ise ulusların yaşamında da meteoroloji ve klimatolojinin önemi o denli büyüktür. Yıllardan beri, toplumlann tarihsel, kültürel gelişimine, ulusların doğrudan veya dolaylı yaşam bölgelerinin seçimlerine, iklim koşullan etken olmuştur. Savaşlardaki yenilgilerde hava olaylarının ve iklim koşullannın olumsuz etkenliğine Napolyon'un, Hitler'in Rusya seferleri örnektir. Buna karşın Normandiya çıkartmasının iklim koşullarına göre ayarlanması, bu eylemi gerçekleştirenlerin başansım sağlamış, savaşın yazgısını çizmiştir. Hava ve iklimin dünya tarihine hükmettiklerini, bunun gibi pekçok örnekle göstermek mümkündür. Meteorolojik araştırmalarla, hava koşullarının yeryüzunde yaşayan canlı türleri Uzerindeki etkilerini belirleyen "Biyometeoroloji", hava ve iklimin insan sağlığı ile ilişkilerini araştıran "Tıbbi Biyometeoroloji" veya "Tıbbi Meteoroloji", bilinmeyen değişik ortamlan keşfetmek, yaşam alanını genişletmek için, teknik olanaklar yaratan çagımız insanı için, giderek önem kazanmaktadır. Havanın bireyin ve toplumun sağlığı üzerine etkisi, çok eskiden beri, basite indirgenmiş olarak tanınmakla beraber, bugün özellikle uzay çağının gereksinimleri oranında gelişen bilimsel araştırmalar, bu bilim dalının uluslararası örgütlenerek, EVET/HAYIR Bu Hengameye Şalteri ÇekmekL "Mı ne şu senin romanın", "Şalter", "Şatter ne demek"; "Nasıl ne demek?" "Ne anlama yani"; "Şalter elektrik akımı başiatan ya da sona erdiren bir araç veya gereç, her neyse. Şalter açmak, şalter kapamak, kafasının şalteri atmak, hep şalterle ilgili, şalter üzerine laflar"; "Ee"; "Ee, ne yani"; "Böyle roman adı olur mu yahu", "Elinin körü, ne istiyorsun be"... "Şalter" Afif Yesari'nin son yapıtı... Kapağında "roman" diye yazılı. Yaşam, bir romandır. Her insanın yaşamından nice roman çıkar. Afif Yesari'nin yaşamı şair, öykücü, oyuncu, ayrıca da ünlü bir yazarın, Mahmut Yesari'nin oğlu olması pek çok romanı kapsayacak bir çeşitlılik, ilginçlık taşır. Yaşam savaşı, uğraşma, didinme, ekmek parasını çıkarma, bu arada da yazmaya, yaratmaya en başta yer ayırma... Daha önce. Hengame çıkmıştı. O da roman.. Afif Yesari 'biçimi'nde bir roman. Bir yazımda sözünü etmiştim, çok sevmiştim "Hengame'Y\. Yaşadığımız günleri anlatıyordu 'Hengame'. Patırtı, gürültü, kavga demektir 'henpame'. Farsça bir sözcük... İçinde yaşadığımız yıllartam bir hengame idi gerçekten... Yeni romanı "Şalter", 'Hengame'nm ikinci bölümü sayılabilir. Bir de üçüncüsü olacak, onun da adı "Kontak"... Yesari, üç ciltte son on on beş yıhn hengameli, şalterli, kontak attıran serüvenleri içinde, delirmekle delirmemek arası bunalımlar geçiren büyük kent insanını anlatıyor. Umutları, düşleri, kırgınlıkları, gerçekten kaçma istekleri ile... "Şalter" de, Yesari'nin kişisel serüvenleri, yaşam parçaları, düşleri var. Bir çeşit anı kitabı da diyebıliriz. Hepimizin ortak 'anı'ları da sayılabilir. Duyan, düşünen, anlamak isteyen insanların ortak yaşamından karışık görüntüler... Bir başı, bir sonu yok. Var mı? Nerde başlayıp nerde bitiyor ya da bitecek, butün bu saçmalıklar? Bilen yok. Afif Yesari de bilmiyor. Kimse de bilmiyor! Bu 'hengame' içinde yasayıp gidiyoruz. Zaman zaman 'Şaltert indirip, zaman zaman kaldırarak. Sonunda "Kontak' atacak. Her şey duracak, yok olacak... "ŞalteTm önsözünü benim yazmamı istemişti dostum Yesari. Getirdiği kitabı okumuştum, şaşırıp kalmıştım. "Kimseye benzemeyen bir kişiliği vardır bu yazann. Belki de bu yüzdendir uzun yıllardır sürdürdüğü yazarlık savaşımında bir türlü önlere çıkamayışı." diye yazmışım. 'Hengame' gibi, "Şalter" gibi yapıtlar veren bir yazar çağdaş yazın dünyasında önde yer almayı haketmiştir. "Şalter"\ tanıtmak çok güç. Ancak okuyarak anlamı duyulacak bir yapıt bu. Çok degişik bir roman. Daha doğrusu yepyeni bir tür. Nice alıntı yapmak istediğim yeri var. Şiir, makale, anı, öykü türüne benzeyen parçalar pek çok. 1979 yılında yaşayan bir istanbul insanı, gerçeklerin boyunduruğundan kaçmak ister hep. Kaçar, kaçacağını sanır, yine de kaçamaz. "Şalter"in anlatan kişisi şöyle düşünür: "Geçmişlerden gelip şimdileri yaşayarak geleceklere uzanıyoruz. Kafayı çektik mi aslan kesiliyoruz. Acaba kaç kişi düşünüyor, şu şimdilerde görevimiz ne, diye. Bazen tek tek çok kıyağız, aslanız, lakin üç beş kişi bir araya gelindi mi; havagazı, neden? Herkes sadece kendini düşünüyor. Muhalifi, muvaffıkı icabında kafa kafaya verip yolunu buluyor. Yaşamımızı sürdürmenin dışında başka görevlerimiz de olmalı..." derken karşısına gelen görevliler "Bir dakika üstünüzü arayacağız" derler. "Üstürrü mu, neden?" "Senden kuşkulandık", "Benden ha, e aravın bakalım." Böyle anlar hep yaşamadık mı? "Kenara çeklldim. Biribıyıklı öbürü bıyıksız iki genç üstümü şöyle bi ellediler. Neyse ki tenha bir sokaktı ve kimse farkında olmadı..." Yesari şöyle bitirir bu bölümü: "Bi yandan kan gövdeyi götürürken, bi yandan bi gizli iç savaş sürdürülür, bu arada zamlar birbirini izler, pahalılık, inanıtmaz, akıl almaz boyutara ulaşırken önümüzdeki yıl Örovizyon Yarışmasına katılma karan alınmış. Türlü rezaletin bini bipara..." Romanın önemli bir kişisi de Tayyar Efendidir, düşlere dalıp başka gezegenlerde güzel yaşamlara giden yaşlı benzerimiz... Afif Yesari'nin "Şalter"\ (e Yayınları) daha önceki "Hengame" gibi okuru şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükleyen, ama.'daha neler olacak' diye geri kalan sayfaları da coşkuyla okumalara çeken bir roman... İçinde olduğumuz acılı bir zaman parçasının bıkkınlığını, yanlışlığını, kişiyi mutluluktan koparan çirkinhğini ne güzel vermiş... Bir çeşit "kaçış, kopuş" romanı... "însanlar da bulunduklan yerde tedirgin oldular mı, bavulu ele alıp, ya da heybeyi, döşeği sırta vurup, bi başka yere voltasını alıyor. Denizde balıklar, kıyıda martılar, karada insanlar ve bi tedirginlik, deme gitsin. Acaba daha ne kadar kaçabiliriz ve nereve kadar?" ANADOLU MAKİNE ENDÜSTRÎ VE TİCARET A.Ş. 31.12.1984 TARİHİNDEKİ BİLANÇOSU (İOOO TL.) AKTtF DÖNEN VARLIKLAR Hazır değerler Kısa vadeli alacaklar Stoklar Mamüller Diğer Diğer dönen varlıklar DURAN VARLIKLAR lştirakler Sabit değerler Birikmiş amortismanlar, takenme ve itfa payları 21.422 539.680 449 148 301 2.305 1.228.018 363.332 (56.151) 563.856 KISA VADELt YABANCI KAYNAKLAR 18.950 Uzun vadeli borç taksitleri Banka kredileri 177.931 Diğer kısa vadeli yabancı kaynaklar 61.692 ORTA VE UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 74.400 Tedavüldeki tahviller Diğer orta ve uzun vadeli Yab.kavnak 102.887 ÖZ KAYNAKLAR 980.000 Çıkanlmış veya ödenmiş sermaye Yedek akçeler 465.395 92.658 Karşılıklar Yenıleme fonu 92.658 49.451 Yeniden değerleme değer artış fonu Iştiraklerde değer artış fonu 370 Dağıtılmamış kârlar 20.337 Dönem kân 54.984 PASİF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR PASİF GENEL TOPLAMI AKBAL PAStF 258.573 177.287 1.663.195 Hayati, bu kadronun yetkinlerinden biridir; becerili, kurnaz, dayanışmacı, işbilir, işbitiricidir. Tutucu görünür; ama iki kadeh attı mı çözülür Hayati; hayatımn tüm özlemleri aşağılık duygularının imbiğinden rakı masasına süzülür. Cuma namazında boy göstermeyi sever; mason derneğinde kayıtlıdır; vatansever, Amerikasever, parasever, koltukseverdir. Iftarlı politika, oruçlu kulis, sahurlu siyasette ustadır. Amerikancı milliyetçilikle masonik ümmetçiliğin hamurunu çol partili ortamda yoğurup, yufkasını baskı rejiminin oklavasıyla açar. Mevlit bile Hayati'nin hayatında serbest piyasa ekonomisine bağımlı propaganda gösterisidir. Yasa, yönetmelik, tüzük, hukuk, guguk, namus, onur, din, diyanet, bilim, devlet, ulus, halk, insanlık nedir? Hayati, gerektiğinde bunları sarıp sarmalar, ambalajını yapar, akreditifini açtırır, banka muamelesini yürütür, işlemlerini bitirdiktensonra hayali ihracat yoluyla İsviçre'deki ortak banka hesabına postalar. • Mühendişlik öğrenimini Amerikanofıl serbest piyasanın doktorasında pişiren Hayati'nin hayati, dünya görüşünün tek tümcesine sığar: Satılamayacak şey yoktur!.. Hac, oruç, zekât, umre, bismillah, maşallah, namaz, niyaz, demokrasi, rejim, köprü, fabrika, baraj, koy, kıyı, onur, inanç, ülke, dostluk, güven, vefa ve her şey satılıktır. Her şey satıldıkça kişiler zenginleşecek, ticaret artacak, toplum mutlu olacaktır. Bunun içindir ki Hayati, elleriyle yazdığı yaftayı göğsüne gururla asmıştır. O yaftanın üzerinde tek sözcük yazılı: Satılıktır!.. 1.535.199 AKTÎF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR AKTİF GENEL TOPLAMI 2.099.055 003.876 2.962.911 2.099.055 863.876 2.962.931 BİLANÇO DtPNOTLARI 1. Kayıtlı sermaye sistemi yoktur. 2a. Stoklanmız maliyet değeri ile değerlendirilmiştir. b. Normal araortisman usulü kuUanılmıştır. 3. Aktif değerler üzerinde mevcut ipotek veya teminat yoktur. 4. Aktif değerlerin toplam sigorta tutarı 24.267.025.TL.dır. 5. Alacaklar için alınmış olan ipotek ve diğer teminatların tutarı 445.420.000.TL.'dır. 6. Pasifte yer almayan taahhüdümüz yoktur. DENETÇI RAPORU ANADOLU MAKİNE ENDÜSTRÎ VE TİCARET A.Ş. GENEL KURUL BAŞKAINLIĞrNA : ANADOLU MAKtNE ENDÜSTRÎ VE TİCARET A.Ş. Merkezi : tstanbul Scnnayes : 980.000.000.Faaliyet konusu : Otomotiv mamülleri ticareti, ilhalat ve ihracat. Denetçilerin adı, soyadı : Suat Ziya Akçagöz, Muammer Yahya lslamcıoğlu Görev süresi 3 yıl ve ortak olup olmadıkları : Şirkete ortak degildirler. Katılınan Yönetim Kurulu ve yapılan Denetleme Kurulu topiantılan sayısı OrtakUJın Unvanı ANADOLU MAKİNE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.'nin 1.1.198431.12.1984 DÖNEMİ GELİR TABLOSU (1000 TL.) BRÜT SATIŞ HASILATI Yurt içi mamul satışları Vergi iadesi, vade farkı, gelirler HASILATTAN İNDİRİMLER NET SATIŞ HASILATI SATILAN MALIN MALİYETİ BRÜT SATIŞ KÂR VEYA ZARARI GENEL YÖNETİM GİDERLERİ İŞLETME KÂR VEYA ZARARI İŞLETME DIŞI KAR VEYA ZARAR tştiraklerden kâr payı Işletme dışı diğer kâr veya zarar FİNANSMAN GİDERLERt Orta ve uzun vd. Kredi faizi, gider Tedavüldeki tahvillerin faizi + 17.109 + 969 + 18.078 408 + 17.670 16.267 + 1.403 41.618 40.215 + 91.032 + 63.430 30.169 29.094 + 154.462 59.263 : Yönetim Kurulu toplantılanna katıbnmanuş. 6 defa Denetleme Kurulu toplantısı yapılmış, tdare Meclısı kararları incelenmiştir. tnceleme, kapsam ve tarihleri: 1 lnceleme kapsamı: Ortakhk hesaplan, muhasebe defterleri, bdgeler, karar defterleri incelenmiştir. 2 Türk Ticaret Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrasının 3 numaralı bendi gereğince 30.3.1984, 26.6.1984, 28.9.1984, 31.12.1984 tarihlerınde ınceleme yapılmış, şırket defter vesaik ve vezne sayımlannda usule uygun olarak hareket edildiği ve dosyalandıgı, şirket yönetimi ve ilgili kararlar usulüne göre alınmış ve karar defterine yazılmış olduğu sonucuna varılmıştır. 3 T.T.K.'nın 353. maddesinin 1. fıkrasının 4 numarab bendi gereğınce, 26 Ocak, 29 Şubat, 30 Mart, 27 Nisan, 31 Mayıs, 27 Haziran, 31 Temmuz, 31 Ağusıos, 28 Eylül, 31 Ekim, 30 Kasım, 3i Aralık tarihlerinde yapılan incelemelerde şirkel kasasında herhangi bir teminat, rehin yahut vediaya rastlanmamıştır Şikâyet ve yoisuzluk : Intikal etmemış ve rastlanmamıştır. Ailemizin Büyük Kaybı Büyük İnsan Sevgili VERGİDEN ÖNCEKİ KÂR VEYA ZARAR ÖDENECEK VERGtLER VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER DÖNEM KÂR VEYA ZARARI + 54.984 ALI'mizîn Ebediyete intikab'nin seneyi devriyesine tesadüf eden 7 Nisan 1985 Pazar günü ikindi namazını müteakip (saat 16.00) Cennet Mahallesi Cennet Camii'nde aziz ruhuna hediye edilmek üzere mevlidi şerif ve Kur'anı Kerim okunacaktır. Sevenlere duyurulur. + 54.984 Anadolu Makine Endüstri ve Ticaret A.Ş.'nin 2 Ocak 198431 Aralık 19S4 donemı hesap ve işlemlerini Türk Ticaret Kanunu, ortaklığın esas sözieşmesi ve diger mevzuat ile genel kabul görmüs muhasebe ilke ve standartlarına göre incelemiş bulunmaktayız. Görusumüze göre ıçerdiğinı benımsediğimiz eklı 31.12.1984 tarihi itibariyle duzenlenmiş bilanço, ortaklığın anılan tarihteki gerçek mali durumunu, 2.1.198431.12.1984 dönemine aıt kârzarar tablosu anılan dö|neme ait gerçek faaliyet sonuclannı yansıtmaktadır. Bilançonun ve kârzarar cetvelinin onaylanmasını oylannıza arz ederiz. DENETÇİLER Muammer Yahya İslamcıoğlu Basın: 6969 Suat Ziya Akçagöz ALAKUŞ AİLESİ Çamı bir de bizde görün İLAN tZMİR 7. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1984/812 Davaci Nermin Kayas tarafından davalı Suleyman Kayas aleyhine açılan boşanma davasının mahkememizde yapılan açık yargılamasında verilen karar gereğince dava dilekçesi özetinin ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, Davacı dilekçesinde davalı ile evli olduklanm, müşterek yaşantılarından üç çocuklarının bulunduğunu, davalının içki içtiğini, davacıyı dövdüğunu bildirerek boşanmalanna karar verilmesinı talep etmiş olmakla davalının zabıta tahkikatına rağmen adresi bulunmadığından davalı Suleyman Kayas'ın 9/4/1985 günü saat 9.15'«e tzmir 7. Asliye Hukuk Hâkimligi'nde hazır bulunması ya da kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde kendisine gıyap karan tebliğ edileceği ilanen tebliğ olunur. 27/2/1985 Basın: 14577 ÇAMDAN MOBİLİA SANAYÜ KÜLTÜR ALANINDA 20. YIL SÜREKLİ KÎTAP FUARI'nda İMZA GÜNLERİ İndirimli kitap satışları devam ediyor. Tefc 527 39 49 Oturma, yemek ve yatak odası gruplan. Çocuk odası: Çalışma masası, yatak, dolap, ranza. Çam avize ve abajurlar. Özel siparişler. ZİVERBEY, KAYIŞDACl CADDESİ HAMDt BEY DURAĞI 121/3 İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIGINDAN Belediyemiz hizmetleri için iç veya dış piyasadan, 1 75 Adet muhtelif kapasitede yol silindiri. 2 45 Adet seyyar hava kompresörü. 3 59 Adet transmikser. 4 4 Adet asfalt tesisi. satın alınacaktır. Bu işle ilgili şartnameler Makina Elektrik ve Sanayi îşleri Müdürlüğunden temin edilebilir. Konularla ilgili firmalar tekliflerini 24.4.1985 günü ve saat 1730'a kadar aynı müdürlüğe vereceklerdir. Basın: 14324 Dr. MASUME ÇÖL Beşiktaş Ortaköy veya Balmumcu çevresinde 2 oda bir hol kirahk ev aranıyor. 526 10 00/478 Adres: Ycşilköy, Polat Yalı D: 6 Tlf.: 573 91 06 DtŞ TABİBİ Dahiliye Mütehassısı ORHAN TÜZÜN Levent, GüveTcin Durağı, Gazetedleı Yapı Kooperatifi C/3 Blok, Daire 7. Saat: 913 Tel.: 164 57 25 Randevu alınması rica olunur.