17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef ^dhibı: C'uınhuri>el Malbaacılık \c Ga/etecıhk Turk Anoninı ŞırkeU aüına Vadir Nadi, # Cıcncl Ya>ın Mudııru: HasanC'emal. \1ucssc«c Mııdııru Kmine l jaklıgil. "ta/ı Ijlerı Muduru: <>ka> (.onetiMo. # Hatx.r Mcrkc/ı Mu duru: \alfin Batrr. Sa\fa Du/cnı Voneımcnı: ^li Arar. # Teıııvlcıler. AN KARA: Yalçııı lİogan.İZMlR: llikmfl (, elinkavj. \DANA Mehmeı Mrrcan. VVTH Şeflerı: Kıanhul Haborlerı. Keha O/, l)ı> Habcrlcr hn;un Balcı. I konomı (>sman liagat. Kullur: \\dın Kmev. Maga/ın: \alvın Pek>en. Spor Djnışmonı Ahdulkadir \uıriman. Dıı/cltmc: Kefik Durtaş. Ara>tırnıa: Şahin Alpa). IVndıka: >ukran kelenci. # tvoordınalor: AhnuM konıKan, # Mali l>kr. kn>l Krfcul. üan /J>J KrgeIK. Halkla Hı^kılcr: (iüMeren Ko$ar. Idarc: Husctin (.tırer, Işleıınc. Sadun Sonme/.. ve >aran. l'umhuri>el Maıbaacılık tcCıa/eıecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39'41 Cağaloğlu Istanbui. I'K: 246lsıanbul, Tcl: 526 10 00 (9 hat). Telex: 22246 # liunılur: Ankara: Zıya Clokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 4147, lclc\ 4 2 U 4 • İ/mir: Halil /ıya Bulvarı No: 64'3. Tel: 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: (/akmak C ad. N Ü : 134 Kal 1, Tcl: 1455019731 Tclex: 62155. TAKVIM 4 NISAN 1985 Imsak: 4.08 Güneş: 5.36 Ögle: 12.12 Ikindi: 15.48 Akşam: 18.38 Yatsı: 20.00 "Denetim yoluyla sendikalara baskı" Kalemli: Tespit ettiğimiz aksaklıkların giderilmesi için sendikalara süre tamyoruz. Bugüne kadar 15 sendika hakkında savalığa duyuruda bulunuldu. Ytlmaz: Denetimler baskı aracı olarak kullamhyor. Sendikada seçimle işbaşma gelen, sigortasını ve aidatını ödeyen herkes yetkilidir. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, saptanan usulsuzlük ve eksiklikler nedeniyle 15 sendika hakkında cumhuriyet savcılığı ve valiliklere duyuruda bulunuiduğunu açıkladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Kalemli, dün Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ı makamına davet ederek, sendikal denetimler konusunda bazı gazetelerde çıka,n haberleri yalanladı. Görüşmeden sonra bir basın toplantısı düzenleyen Kalemli, bugüne değin 149 sendika ve 4 konfederasyonun denetimine başlandığını, bunlardan 48'inin tamamlandığını, TİSK ve Hakİş'in denetiminin bittiğini, Türkİş ve Sosyal Demokratlş'in denetiminin sürdüğünü bildirdi. Kalemli, toplam olarak denetleme yapılacak sendika ve konfederasyon sayısının 173 olduğunu kaydederek şunları söyledi: "Sendikalann yeni yasalara heniiz intibak etmekte olduklan göz öniine alınarak, müfettişlerce sendika ve konfederasyonlarda tespit edilen eksiklik ve aksaklıkları cumhuriyet savcüiklarına bildirmek yerine. bunların giderilmesi için kendilerine süre verilmektedir. Bu şekilde giderilen eksiklik ve aksaklıklar hakkında hiçbir işlem yapılmamaktadır. Kalemli, denetimi tamamlanan sendika ve konfederasyonIardan sadece 15'i hakkında cumhuriyet savcıhklanna ve valiliklere duyuru yapıldığını bildirdi. Kalemli, konuşmasına şöyle devam etti: "Hiçbir sendika, şahsi çiçek paralan, yemek paraları, cenaze yardımı gibi kiiçiik çapta usulsüzlükler sebebiyle savcılığa bildirilmemiş, bunlar ikaz edilmek suretiyle düzeltlirilmiştir. Sendika ve konfederasayonlarda denetim sonucu tespit edilen eksiklik ve aksaklıklann arasında usulsüz muameleler, kanuna yakırı harcamalar, kanunun öngördüğü 10 yıllık fiili işçilik yapma şartını taşımamak gibi konular yer almaktadır. İşçi sendika ve iist kuruluşlannda yönetici olabilmek için, en az on yıl bilfiil işçi olarak çalışmış olma şartı aranacagı anayasamızın 51. maddesinde emredilmiştir. Aynı hiikme 2821 sayılı Sendikaiar Kanunu'nun 14. maddesinde de yer verilmiştir. Bu açık hiikiimler karşısında işçi sendikaları ve konfederas Türkİş Başkanı ile Çalışma Bakanı, sorıınu tartıştı yonları >önelicilerinin 10 yıl işçilik yapmış olma şartının aranması, denetimlerde dikkate alınmaktadır. Ancak bu husus özel bir denetim sebebi yapılmamakta, çeşitli konular meyanında anayasanın amir hükmiine aykın bir durum olup olmadığı araştınlmaktadır. Bu açıklamalanmdan da anlaşılacağı iizere, denetimleri tamamlanan sendikalann sayısı sınırlı olduğu gibi, bunlardan haklannda kanuni lakibata geçilenlerin sayısı da çok azdır. Dolayısıyla, kamuoyuna 160sendikamızı 'yasadışı' ilan edenlerin ifadeleriyle bakanlığımızın denetim faaliyetleri arasında hiçbir ilgi bulunmadığı gibi, bunların sorumluluk ve vebali kendilerine aittir." YILMAZ'IN AÇIKLAMASI Büyukclçi / Dışişleri Genel Sekreteri / Dışişleri Bakanı / CENTO Genel Sekreteri / Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri / Milli Savunma Bakanı / Milletvekili. U Haluk Bayülken Anlatıyor Cüneyt Arcayürek'in Röportajı pan bir değerdi." (Oysa Işık karma hükümetle kimi zaman terse düşüyordu değil mi?) "Ayrıntılarını bilemem. Hasan Esat'ın prensipleri vardı, bu prensiplerde çelişki olduğu zaman hemen karşı çıkardı. Mesela, memleketin önemli konulan A,B,C,Ddiye tasnif edilmiş, görüşülüyor. Duyduğuma göre Hasan Esat Işık: Bütun bu meseleler varken hacca bu kadar dövizin aynlmasına ne gerek var?" diyor. Belki başka konular da çıkmıştır. Ben, bunlan iş güç nedeniyle izlemiyordum, hatta Hasan Esat'ın ayrılacağından haberim olmadı. Daha ötesi, seçimden sonra gelecek hükümette Işık'ın Bakan olarak kalacağını sanıyordum. O kadar parlak bir Dışişleri Bakanıydı ki..." (1965 genel seçimlerinden sonra Çağlayangil geldi...) "İnsan Sabri Çağlayangil'i hiç tanımazdım. İhsan Sabri Bey'i Senato'da Kıbns konusundaki bir görüşmede dinledim. O kadar güzel konuşma yaptı ki, elinde ufak kâğıtlar vardı, bunlara bakıp konuşuyordu. Çevremdekilere 'Kim bu' dedim. Eski Bursa Valisi dediler. Valilerin hep Mülkiyelilerden olduğunu bildiğim için doğrusu 'Bizden biri' diye sevinmiştim. Sempati duydum,, 'Çok mantıklı konuşuyor, lider olacak insan' diyordum. Gıyabındaki düşüncem buydu. Ve Bakan olup geldi, 'Beyefendi' dedim Çağlayangil'e, 'Belki başka bir arkadaşla dim. Bürokrasiden geldiği için bürokrasinin değerini bilirdi. Fevkâlade kibar, çelebi insandı. İnsan hatırını kullanmasını bilirdi. Hariciye'de çok çabuk sevildi." Ihsan Sabri Çağlayangil'i Senato'da Kıbns konusunda yapılan bir görüşmede dinledim. Çok gü'zel konuşuyordu. Çevremdekilere "Kim bu?" dedim. Eski Bursa Valisi dediler. Sempati duydum, "Çok mantıklı konuşuyor, lider olacak insan" diyordunt. Ve bir süre sonra bakan olupgeldi. 1878 Yüı htanbııl Sergisi lstanbul Haber Servisi Istanbul ve Floransa 'nın kardeş şehir ilan edilmesi nedeniyle Italyan ressam Cesare Bieso'nun "1878 Yüı lstanbul" adlı resim sergisi dün açıldı. Serg, nin açılışım yapan Anakent Belediye Başkanı Bedrettin • Dalan, "bu tür sanatsal faaliyetlerin sık sık tekrarlanacağını" söyledi. Mimar Sinan Üniversitesi Beşiktaş Güzel Sanatlar Galerisi'nde açılan sergide, 100'ü aşkın resim sergileniyor. Sergi, 15 nisana değin açık kalacak. Açılışta İtalya'nın lstanbul Başkonsolosu Luca Brofferio da hazır bulundu. ÇağlayangiTin ilk kez katıldığı BM toplantısmda yanlış oy kullandık 5 "Yan yana oturuyorduk. Feridun Cemal çok üzgündü. İstifa etmekten söz ediyordu. Yatıştırmağa çahştım Bakanımı" (Bayülken dalıp gitti. Sakin dış görünüslii Bayülken 'de bilmediğim bir doğayı izliyordum. Kimi yerde birden durgunlasıyor, sesi alçahyor, dalıp gidiyordu. Kimi zaman, birden neyecanlanıyor, ses tonu yükseliyordu. Oysa, genelde dingin bir insan izlenimi verirdi. Sabahın erken saallerine değin çalıştığını bilirdim. Erken saatte işbaşı ederdi. Sesinin alçalıp yumuşadığınt gözettiğim sırada, 'Erkin';' bu denli duygusallığa, duyarhğa iten nedenler neydi?' diye sordum) "Londra konferansını İngilizler düzenlemişti. Biz, daha Ankara'da iken garanti antlaşmalannın uygulanmasım' istiyorduk. Politika buydu. Oysa İngilizler, garanti antlaşmalannın bizim düşündüğümüz biçimde uygulanmasına karşıydılar. Kıbns'ta 650 kişilik bir Türk gücüyle, 950 kişilik Yunan gücü ve İngilizler vardı, ama bize göre bu güçlerle işin üstesinden gelmek imkânsızdı. Biz, İngilizlerin tek başlanna asayişi sağlayamayacağını bildiğimiz için Adaya 'bir Türk tugayının, alayının gitmesini, bu güçlerle birlikte müşterek yönetim' kurulmasını istiyor ve direniyorduk. Tâ ki, Adada durum, eski halini alıncaya kadar. İngilizler, Türk askerinin Adaya gitmesine karşı çıkıyor ve 'Biz, asayişi, emniyeti sağlarız' diye direniyorlardı. Meğer İngilizler, Birleşmiş Milletler'e gitmeyi, bir BM gücünün Adaya gönderilmesini sağlamayı kafalarına koymuşlar. Haberimiz yok!.. .. Londra konferansında mücadele çok sıkı oldu. Sonunda Ankara, Kıbrıs'ta bulunan Türk, Yunan ve İngiliz güçlerinin birleştirilmesiyle 3'lü bir kuvvet oluşturulması yolundaki İngiliz teklifine "evet"' demişti. Biz de Ankara'ya geri çağnlıyorduk. Feridun Cemal Erkin uçakta çok üzgündü. Bir ara İstifa etmeyi düşünüyorum' dedi. 'Ne istifası sayın Bakanım' dedim Erkın'e. İsmet Paşa büyük bir devlet adamı. Memieketimizin direklerinden. tstifa, tsmet Paşa'ya karşı bir hareket gibi görülecek. Sonuçta henüz bir şey yok. Mücadeleyi aym sıralarda yapmak lazım' diye açıklamalar yaptım. Herhalde Erkin de benim gibi bir sonuca varmış ki, istifa etmedi. Bir ara bana, 'Siz Genel Sekreter olacaksınız' dedi. Londra dönüşü bu bildirime teşekkür ettim. Ama, Bakana çok yıprandığımı, dört yıldır sürekîi çalıştığımı söyledim, 'Arkadaşlar dışarıya tayin oldular, gideyim, emrettiğiniz zaman geri gelirim' diye ekledim. Öyle bir konuşma yaptı ki, İsmet Paşa'nın benim Dışişleri Genel Sekreteri olmamı istediğini ima etti. Ekim 1964"te Genel Sekreter oldum. 43 yaşındaydım. İsmet Paşa'nın görüşlerini yansıttığı öne sürülen Akis dergisi, o sırada kapağa resmimi koydu ve 'Yeni tip hariciyeci' deyimini kullandı." Berlin TVsinin Türk spikeri BERLİN, (a.a.) Tiyatro öğrenimi yapan 21 yaşındaki Türk kızı Jale Arıkan, kısa adı SFB olan Berlin televizyonunda spikerlik yapıyor. TV'nin sadece bölgesel yayınlarında ekrana çıkan Jale Arıkan, bundan böyle gece yayımlanan ana TVprogramlarında da spikerlik yapacak. Böylece Jale, Federal Almanya'nın her yerinden izlenebilecek. Federal Almanya 'ya 7 yaşında gelen ve son derece düzgün Almanca konuşan Türk spiker kız Jale Arıkan, televizyondan günde 200 mark (30 bin TL.) yevmiye alıyor. Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Bakanlık denetimlerinde 170 sendikadan 160'ının yasadışı saptandığı konusundaki soruları yanıtlarken, "Çalışma banştnı ve hiır sendikacılıgı böylesine zedelemek kime yarar getirirse getirsin, bunun altında başka bir şey aramıyorum, hiir sendikacılığa indirilmiş bir darbedir" dedi. Yılmaz şöyle dedi: "Denedmleri bir baskı aracı olarak kullanıyorlar. Söyleyenlerin vebali boynunadır, demekle sonın halolmaz. Bana göre gazeteci yalan soylemez. Bize göre sendikalarda seçimle işbaşına gelen, sigorta primini ve aidatını ödeyen herkes yetkilidir." Çağlayangil bakan olunca (Çağlayangil Bakan olduğu zaman yaym organlannda karşı yazılar çıktı. Hatta 'dil bilmeyen, dış konulardan anlamayan eski bir vali' diye eleştiriliyordu. Bakanhkta bu eleştirilerin etkisi mi vardı?) "İlk önce yadırgandı. Bazı yazılar da çıkmıştı. Hiç unutmam birgün bana 'Siz de'dedi, 'Beni tanıyor musunuz Haluk bey?' Yazılanlan ima ediyordu. Benimle çalışırken içtiğimiz su ayrı gitmedi. 1965'te kurulan hükümetin dış politika bölümü öylesine güzeldi ki, Atatürk ilkeleri, çok yönlü politika, hiçbir hükümet programında bu kadar uzun yer almış değildi." (Bu denli yakın çalışma yaparken Genel Sekterlikten nasıl ayrüdınız? Büyükelçi nasıl oldunuz?) "Ben direniyorum, dayanıyorum, ama doktorlar eşime benim sürmenaj olacağımı söylemişler. Yorgunluk. Sonunda Çağlayangil'e durumu anlattım, 'İş çıkarma' dedi. Bakan'a, 'Çalışmam gerekiyorsa, masa başında bile terki hayat eylerim, mesele yok benim için' demiştim. Sonunda Süleyman Demirel'le konuştum. O da nun yamna gelip, 'Bir davam olursa size vereceğim' dediğini bana söyleyecekti. Peki neydi BM'deki durum?) "Kralın hakkını krala verelim. Karar projesi, Birinci Komite'nin Macar Başkanının saptırmalanyla kabul edildi. Herhalde kararı burada yanlış anladılar. O karara 57 ülke çekimser kalmıştı." (Biz nasıl oy kullandık BM'de?) "Bir yanlışlık oldu. Bizim oya katılmamamız gerekiyordu. Yanlışlıkla alehte oy kullandık. Biz böyle oy kullamnca dört devlet bizimle oy kullandı. Garip bir durum ortaya çıkmıştı: Beş devlet aleyhte, 47 lehte, 57 çekimser." (Niye katıldınız oylamaya?) "Oldu bir yanlışlık. Oluyor bu" dedi Bayülken. Fotoğrafın bilime katkısı İstanbul Haber Servisi Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğra/Ana Sanat Dalı 'nda dün "Bilim ve fotoğrafın bilime katkıları" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansı bir konuşma yapan I.Ü. Jeofizik Bölümü Başkanı Hüseyin Soysal, "Bir zamanlar batu inançlara bağlanan depremin, artık bilim sayesinde önceden beürlenmesi yapılabiliyor. Fotoğrafın da bu konuda katkılan büyük tür" dedi. Bölüm Başkanı Tunç Tüfekçi'nin katküarıyla gerçekleştirilen konferansta, öğrencilere dia gösterimi de yapıldı. Gazetenin özürü (Fakat delegasyonun kabahati çıkıyor ortaya, oy verilmeyecek yerde oy kuüanıyorsunuz ?) "Şimdi.. Yani zor iş. Nihayet Çağlayangil de öyle zor müzakerelere ilk kez katılıyor. Uluslararası bir sorunda böyle tantanalı olaya ilk katılışı. Yanlış anlayış oldu, aleyhte oy kullandık. Ama, bunca tepkiye gerek yoktu, BM'de çekimser oy demek, 'kibarca' red oyu demektir. Fakat işin içine 'iç siyaset' girince.. Hatta hiç unutamam. Ankara'ya döndük, Adalet Ga BAKANLIKTAN ANINEBABALARA Kataloğa bakın, çocuğunuzun adını seçin Merkezi Nüfus htatistikleri Projesi uyarmca herkes bilgisayarda fişlenecek. Fişleme bittikten sonra bir "fsimler Kataloğu" çıkarılacak, annebabalar çocuklanna isimlerini bu katalogdan seçecekler. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Türkiye'de, ana babaların çocuklanna isim koyarken bazı güçlüklerle karşılaşmalannın, merkezi nüfus İsıatistikleri projesi (MERNİS) uyannca yapılan bilgisayara kayıt işlemlerinden sonra "önleneceği" öğrenildi. İçişleri Bakanlığı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'nden bir yetkili, şu anda Merkezi Nüfus Istatistikleri (MERNİS) çalışmaları çerçevesinde, 750 bin kişinin bilgisayara geçirildiğini ve çalışmaların sürdüğünü bildirerek 'Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra bir isim kataloğu çıkaracağız" dedi. Aynı yetkili, çocuklara konulacak isiroler konusuna "kesin bir sınırlamanın elbette geürikmeyecegini," ama "yasaların bu alanda bir başıboşluğa izin vermediğini" söyledi. Türk Medeni Kanunu uyannca, çocuklanna isim koymak hakkı ana babanın. Ne var ki Medeni Kanun'da, isim koyma konusunda daha fazla bir aynntı ve açıklık yok. Bu boşluk 5/5/1972 tarih ve 1587 sayüı Nüfus Kanunu ile dolduruldu. Bu yasanın 16'ına maddesinin dördüncü fıkrası uyannca, "Miili kültiinimüze ve ahlak kurallanna uygun düşmeyen, örf ve adetlere aykın, kamuoyunu inciten isimleri ' ana babalar çocuklanna koyamıyorlar. Çocuklara isim koymada, ana babalar için ilk baraj nüfus idarelerinde başhyor. Ana ya da baba, çocuğunun kaydı için nüfus idaresine ba^vurduğunda, koyacağı ismi de bildiriyor. Bu ismin, Nüfus Kanunu'nun söz konusu maddesine aykın olması durumunda, nüfus idaresindeki yetkili başvuru sahibine durumu anlatıyor. Nüfus idarelerinin bu konudaki itirazı, bağlayıcı değil, yol gösterici nitelikte oluyor. Çünkü ana ya da baba, bildirdiği ismi koymakta direnirse, yetkili bu ismi yazmak zorunda. Ama bu ismi kabul ettikten sonra da yetkili durumu savcılığa bildiriyor. Savcılık kamu hukuku adına söz konusu ismin değiştirilmesi için mahkemeye başvuruyor. İsim konusundaki kesin kararı mahkemeler veriyor. Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'nden bir yetkili, nüfus idarelerinin, bugüne kadar ters ya da yanlış bir uygulama yapmadıklannı bildirerek "Gayn miislimler, kendi kiiltür ve dillerine uygun isimler kovabilirler. Bunların ille de Türk isimleri koymak diye bir zorunluluklan yoktur," dedi. ÎÇÎN ÇOK ÇOK TEŞEKKU Ders kitapları yine gecikecek İstanbul Haber Servisi Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı 'nca yeni ders yılı için hazırlanan kitapların baskı işlerinin geciktiği, bakanlığa bağlı basımevinde çalışan 400 işçinin de 5 aydır boş oturduğubelirtilerek, "kitaplann yeni ders yıhna yetismesmin çok zor olduğu" açıklandı. S.Arabistan'a sağlık personeli lstanbul Haber Servisi Suudi Arabistan 'a yaptığı resmi ziyareti tamamlayan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın, dün yurda döndü. Aydın, bu ülkenin Türk doktorlarından son derece memnun olduğunu ve Türkiye'den 20 bin sağlık elemanı daha istediğini bildirdi. EKONOMİK DİYALOG !.. Ecevit: Yurt dışında söylediklerimîn gizli sakb yanı yok ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Eski Başbakan Bülent Ecevit, HP Eskişehir Milletveküi Nuri Uıel'in parti meclis grubunda kendisi hakkında sarfettiği sözleri, ihbar kokan bir konuşma olarak niteledi. Bülent Ecevit yaptığı açıklamada, yurt içinde ve dışında görüştüğü tüm yabancı politikacılan her zaman kendisinin basına açıkladığını bildirdi ve son yurt dışı gezisinde, Hamburg, Münster ve Viyana'da verdiği konferans ve derslerde söylediklerinin gizli saklı yanı olmadığını söyledi. "Umanm ki bu sayın milletveküi, dersterimin ve konferanslarımın özellikle soru yanıt bölümkrine ilişkin Fılm ve belgeleri de izJemiş olsun" diyen Bülent Ecevit, bu toplantılarda Türk ulusunu bChnek isteyen ayrıhkçı grupların, Kıbns Rumlarına ya da Ermeni militanlanna sözcülük edenlerin, soru kılıfı altında sorduklanna verdiği yanıtlarda, Türkiye'nin bütünlüğünü ve ulusal birliğini savunduğunu anlattı. Lüks konuta ilgi büyük ANKARA, (ANKA) Küçük konutlar teşvik edildiğı halde, inşaatma başlanacak konuılann alanının giderek büyuduğu görülüyor. Belediyeler tarafmdan ocak ayında verilen inşaat ruhsatları, inşaatma izin verilen apartman dairelerinin geçen yılın ocak ayında ortalama 112 metrekare olan alanının bu yılın aynı ayında 114 metrekareye yükseldiğini gösteriyor. Dışişleri Bakanı Çağlayangil, Büyükelçi Bayülken ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Pipineüis. çalışmak istersiniz, esasen ben çok yoruldum, başka bir diişünceniz varsa söyleyiniz' 'Yok' dedi, 'Sizinle çalışmaktan memnuniyet duyarız'. 'Öyleyse Bakanlığın kimi özdliklerini arzedeyim' diye başladım: 'Yasa gereği Bakanlık'ta Tayin ve Terfi Komisyonu'nun Başkanı, Genel Sekreterdir. Çağlayangil, 'Eeee, biz ne yaparız?' diye sordu. 'Tabii dilerseniz Komisyon'a Bakan olarak başkanlık edebilirsiniz. Komisyonun yetkilisi genel sekreterdir.' 'Ne yapar bu komisyon' dedi: Anlattım. 'Peki Bakan ne yapar?' 'Bakan bu tayinleri, terfıleri ister onaylar, isterse onaylamaz' dedim. Açıkladım: 'Bakan ve Genel Sekreter olarak' Siyamlı İkizlere 'Benziyoruz. Ben istişari, siz karar organısınız. Ricam şu: Dış konularda benimle istişare etmeden karar almayınız. İstişare ettikten sonra istediğiniz karara varabilirsiniz elbette.' 'Tayinlerde?' diye sordu Çağlayangil. 'Ha, ben bu layini istemiyorum derseniz, elbette, bir gerekçeniz vardır, bunu alır Komisyon'a gotümrüm.' 'Komisyon ısrar ederse kararında, ne olur?' diye yeniden sordu Çağlayangil. 'Bugüne değin hiç olmadı o zaman hepimizi degiştirraeniz lazım gelir efendim.' Inanılır gibi değil. O gün başladığı görevde, ben ayrılıncaya değin bir gün, bir saniye kendisinden değişik bir tutum görmeilk önce 'İş çıkarmasın' demiş. Ne var ki, bir süre sonra Çağlayangil, Demirel'e 'Bayülken'i burada öldürmeye hakkımız yok' deyip gene konuyu açmış. Çağlayangil ısrar edince, Demirel onaylamış. Bakan bana 'Yerinize kimi tavsiye edersiniz?' diye sordu. 'Size, fikrini bir değil, beş, hatta on kez söyleyecek biri' dedim, isim vermedim. Ben Londra'ya tayin edildim, yerime Zeki Kuneralp geldi. Londra'ya gittikten sonra Çağlayangil'den 'Zat'a mahsus' bir mektup geldi. Tayin ve terfiler için 'Bana fikrinizi yazınız' diyordu. Yazdım, gönderdim, ama iki kopye. Birini de Kuneralp'e." BM k a r a r ı n a b ü y ü k patırtı (Fakat, 1965'te Rumların başvurusu üzerine BM'de gene Kıbrıs gündeme geldi. Çağlayangil'le Bayülken New York 'a gittiler. Çıkan karar Ankara'da büyük patırtı uyandurdı. İsmet İnönü, Millet Meclisi'ne bir önerge vererek bu konuda genel görüşme istedi. Yeni Bakan o sırada A merik a 'daydı. A yağımn tozuyla geldi ve kararın aleyhimizde olmadığuu kamtlamaya çalışan bir konuşma yaptı. O gün Ecvet Güresin 'le Meclis 7 izliyorduk. Güresin, Çağlayangil'i dinledikten sonra 'Kalk, gidelim' dedi bana. 'Meğer biz, BM'de zafer kazanmışız. •' Çağlayangil ise, yaptığı konuşmadan sonra Turhan Feyzioğlu'zetesi'nde 'İsmet Paşanın katibi umumisi ne ötüyor oralarda' diye bir manşet. Demirel'e gittim. Hemen gazeteye telefon etti: 'Bunlar devlet hadimidirier, partileri yoktur' dedi. Gazete ertesi gün "Haluk Bayülken'den özür diliyoruz" diye bir yazı yayımladı. Yazıya o kadar uzulmüştüm ki derhal istifa mektubumu yazmıştım. Benim istifalarım ünlüdür. Üç defa Genel Sekreterken, bir de Genel Sekreter Siyasi İşler muavini iken..." (Ters düşüp istifaya mı kalktuuz?) " Hayır.. Mesela ben, Kıbrıs'a yapılan 'polis harekatf kararının hukümetten bir türlü çıkmadığını geciktiğini görünce, istifa mektubumu yazmıştım" (Siz devlet memurusunuz, o hükümet karan, neden bu istifa?) "Ben 'dinamik bir kararın' alınmasını istiyorum, gecikiyor bu karar. Siyasi işler muavinliğinden 'Bana tevdi olunan mütevazi görevin idrakindeyim, buna rağmen bu görevi naçiz omuzlarımda taşıyacağım, affınızı rica ederim' diye yazdım istifamı. Ama?.. (İstifanızı gerek tiren günlere, Kıbrıs 'la ilgili önemli olaylara, hele Jonhson mektubunun gelişiyle yanıtına dönelim isterseniz?) " Olur" dedi Bayülken, güldü, "Ama.. Bak ne oldu" diye ekledi. Akkuyu2'de tıkanma var MDP'li Beyazıt: Kurarvdaki ayetler propaganda aracı olarak kuUanıhyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MDP'li Rifat Beyazıt önceki gün açılan Faisal Finans Kurumu'nun anayasaya aykın propaganda yaptığını öne sürdü. Beyazıt, dün Mecliste yaptığı gündem dışı konuşmada, faiz esasını kaldırmak amacıyla dince kutsal sayılan ayeti kerimeleri istismar edecek şekilde propaganda yapmanın bir anayasa suçu olduğunu söyledi. Yabancı sennayenin Türkiye'ye gelmesine karşı olmadığıru, ancak, milli mevzuata saygıb olunması gerektiğini belinen Beyazıt, "Milli bankalara, devletin hukuki düzenine karşı dince kutsal sayılan kuranı Kerim'deki ayeti kerimeleri anlayışlanna göre ileri sürerek, müesseselerine şahsi çıkar sağlamak için, mubtelif yollardan sinsi sinsi basına beyanlar aktarmak suretiyle propaganda yapılmasını doğru görmüyorum" dedi. Beyazıt, savcılardan "Anayasa ve yasalann yasakladığı hususlan titiziikle Ldemelerini bekledigini dc" kaydetti. Mecliste gündem dışı bir konuşma yapan HP'li Feridun Şakir Öğiinç de sendikaalık ve toplusözleşme düzeninden yakındı. Başbakan Özal'ın bugün işverenlerin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olduğunu gözardı etmemesi ve yansız davranması gerektiğini belirtti. Genel Kurul'da aynca Isviçre'nin Zürih kentinde Türkiye Başkonsolosluğu için Dışişleri Bakanlığı 'na kiralanan bina tartışma konusu oldu, Devlet Bakanı ve Dışişleri Bakan vekili Mesut Yılmaz, HP'li Sabit Batumlu'nun soru önergesini yanıtlarken, kiralanan binanın daha sonra geçmiş mazisinin öğrenilmesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini açıkladı, Batumlu da binanın etüt edilmemesini eleştirerek, "Dış itibanmızın yüksdtilmesi için gayret sarfediliyor, ancak bir görevli bu çabalan yok ediyor" dedi. Hasan Esat Işık ve Çaglayangil ^ (İsmet tnönü, Kıbns olaylarmın karmasa içine yuvarlandığı yıllarda, Şubat 1965 'te düşürüldü. Dörtlü bir karma hükümetle birlikte Dışişleri Bakanlığı 'na Hasan Esat Işık getirildi. Daha sonra 196S seçimlerinde AP tek başına iktidara gelince, İnsan Sabri Çağlayangtt Dışişleri Bakanı oldu. Hasan Esat Işık ve Çağlayangil nasıl insanlardı?) "Basbakanhğa getirilen Suat Hayri Urgüplü, Hasan Esat Işık'a bir telgraf çekti. Moskova Büyükelçiliği'nden Dışişleri Bakanlığı'na gelmesini istiyordu. Ben de Işık'a 'Bakan olursa hariciyenin mutlu olacağım' bildirdim. Çünkü Işık, çalışkan, parlak \e parlamenter diplomasi ya ANKARA (a.a.) Mersin Akkuyu'da yapılacak nükleer santrallardan "Akkuyu2"nin yapımını ve işletilmesini üstlenecek Alman KtVUfirması ile yapişletdevket modeline göre verilmesi gereken garantiler konusunda mütabakat sağlanamadı. Özellikle santralın işletme aşamasma ilişkin verilemeyen garantiler konusu Başbakan Turgut özal'ın 16 nisanda Federal Almanya 'ya yapacağı gezi sırasında tekrar ele alınacak. Dinçerler'in teşekkür ü ANKARA, (ANKA) Muli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler, Orly davası sırasında "milli dava"ya sahip çıkan Fransa'daki Türk öğretmenlere teşekkür mesajı gönderdi. SlRECEK ANKARA, (a.a.) E5 Karayolu'nun Edirne'den tskenderun'a kadar olan bölümü Emniyet GenelMüdürlüğü tarafmdan tek merkezden kontrol edilebilecek. Kontrolü sağlayacak haberleşme sistemiyıl sonunda hizmete girecek. E5te merkezi kontrol
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle