22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NÎSAN 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Koç (MP Başkanı): Kongre salonuna "milliyetçi muhafazakârız" yazmakla, amblemimiz. olan çınar ağacını dikmekle hiçbir g zaman milliyetçi, muhafazakâr olunamaz. Bütün İ milliyetçileri partimiz çatısı altına bekliyoruz. Ştvgtn: Biz ANAP'lıyız, ANAP milliyetçi muhafazakâr bir partidir. Muhafazakâr Parti'nin bizim kendi iç meselemizden kendine ; pay çıkarmasmı çok garipsedim. Pehlivanlt: Adı muhafazakâr diye o parti muhafazakâr olmaz. Kongre havasından yararlanmaya çalışıyorlar. Onlar ANAP'a gelsin. Milliyetçilerin birleşmesi varken, neden ayrı bir parti kuruyorlar. Muhafazakâr Parti'nîn çağrısı ANAPTı 'hareketçiler'i kızdırdı ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Muhafazakâr Parti, başta ANAP olmak üzere diğer partilere dağılmış durumdaki "hareketçiler"i kendi çatısı altında birleşmeye çağırdı. Ancak Muhafazakâr Parti Başkanı Ali Koc'un bu çağrısı, ANAP içindeki "hareketçi" liderlerden Halil Şıvgın ve yandaşlanndan Alpaslan Pehlivanlı tarafından sert tepkilerle karşılandı. Muhafazakâr Parti Genel Başkanı Ali Koç, yaptığı yazılı açıklamada, ANAP Kongresi'nde milliyetçi kesimin duşüncelerini temsil edenlerin tasfiye edildiğini belirterek, "Partimiz, bütün milliyetçilerin ümidi haline gelmiş, çatısı altında toplanılacak kutsal bir ocak olmuştur. Onları bekleraekteyiz" dedi. Ali Koç, açıklamasında özetle şu görüşlere yer erdi: "Eski dört partinin tabanını biıieştirmekle, kongre salonuna milliyetçi muhafazakârız yazmakla, bizim amblemimiz olan çınar ağacını dikmekle hiçbir zaman milliyetçi muhafazakâr olunamaz. Son kongrede bu durum, özellikle milliyetçi muhafazakâr ruhlu göriınen kişilerin tasfiyesi ile de kesinleşmiştir. Bu gerçek, bugün çok daha iyi anlaşılmış, Muhafazakâr Parti bütün milliyetçilerin ümidi haline gelmişür. ANAP'taki milli>etçi DUYDUK/GORDUK YALÇI1% PEKŞEH Şıvgm ve Pehlivanb'dan Keçeciler'e yanıt: 'OzaVa toz kondurtmayız' ŞIVGEV Bizim mücadelemiz, ANAP'ı büyütme mücadelesidir, küçültme değil. Genel Başkanımızın etrafında bütünüz ANKARA Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in hareketçilerin kendisiyle ilgili beyanlarına yanıt verirken, "Hedef bcn değil, Özal'dır. Bunlar önce çevreyi yiyerek Başbakan'la pazarlıga girişmek istiyorlar" şeklindeki sözleri çeşitli tepkiler uyandırdı. Ankara Milletvekilleri Halil Şıvgın ile Alpaslan Pehlivanlı, Keçeciler'in bu sözlerini "üzüntüyle" karşıladıklannı bildirerek, "Genel Başkanın etrafında bir bütün olduklannı" söylediler. Halil Şıvgın, Keçeciler'e yanıt olarak "Biz Genel Başkammıza, Başbakanımıza toz kondurtmuyoruz" dedi. Şıvgın, Keçeciler'in bu değerlendirmesinden üzüntü duyduğunu belirterek, hareketlerinin Başbakana yönelikmiş gibi gösterilmek istendiğini, bunun partiye zarar vereceğini söyledi. Şıvgın, mucadeleyi ANAP içerisinde sürdüreceklerini belirterek, "Bizim mücadelemiz ANAP'ı büyiirme mücadelesidir, küçültme degil. Genel Başka. nımızın etrafında bir bütünüz" biçiminde konuştu. Gazetecilere dün "Papazın Bagı" restoranında bir yemek veren Halil Şıvgın, Özal'ın etrafında ona bağlı bir halka oluşturduklannı belirterek, "Bu halkayı koparmak isteyenler başarama>acaklardır. Ancak biraz zamana ihtiyaç vardır. Spekülasyon haline getirilen mesele önumüzdeki gunlerde çözulecektir. Parti üzerinde spekulas\on yapanlann maksatlan bazı hadiseleri bahane ederek partiyi parçaJamaktır" dedi. Şıvgın, gazetecilerle sohbetinde kongre sırasmda Genel Merkez'de calışan 8 görevli tarafından imzalanan bir tutanağı gösterdi. Tutanakta, BTG Müdür Muavini Kâmil Kavural'ın Buyük Kongre sırasında Vehbi Dinçerler, Mehmet Demirel, Muzaffer Atılgan ve Yavuz Berkmantekin'in emriyie anahtar liste bastığı ve Demirel'in tutanağı imzalayanlara "Hepinizin ayağını kaydınp mahvedeceğim" dediği kaydedildi. MKYK'nm ilk toplantı öncesinde dağıtılan listenin Dinçerler tarafından düzenlendiğini belirten Şıvgın, Dinçerler'in kongreye misafır olarak gelen yakını SporToto Matbaa Müdürü Şinasi Özorak'ı odasına çağırıp sorguya çektiğini de ekledi. Ankara Milletvekili Alpaslan Pehlivanlı da, yaptığı açıklamada, Keçeciler'in, beyanlarıyla "hedef saptırdığını" belirtti, "Daha önce de her uygulamasına Başbakan'ı da\anak yapıyordu. Başbakan boyle istiyor diyordu. Şimdi kendisine karşı olan tepkiyi Başbakan'a karşı imiş gibi göstermek istiyor. Kendi gücü olmadıgı anlaşılmıştır. Biz Özal'ın yanındayız" dedi. bu arada, Alpaslan Pehlivanlı ve Mehmet Budak önceki akşam Atasoy'u bakanlıkta ziyaret ettiler. lerin tasfiyesi olayı ANAP'ta ve Türk siyasi hayatında önemli gelişmelere sebep olacaktır." MESELEMİZ AİLE İÇİDİR ANAP'taki "hareketçi" eğilimin liderlerinden Halil Şıvgın, Muhafazakâr Parti'nin çağrısına, "Biz ANAP'hyız, ANAP'ın kurucusuyuz. Meselemiz, aile içi bir meseledir, kimse kanşamaz" yanıtını verdi. Şıvgın, Cumhuriyet muhabirinin sorusu uzerine şunlan söyledi: "Biz ANAP'lıyız. ANAP, milliyetçi, muhafazakâr bir partidir. ANAP'ın kunıluşunda yer aldık. Muhafazakâr Parti'nin, bizim kendi iç meselemizden kendine pa> çıkarmasını çok garipsedim." BLLANIK SUDA BALIK AVLIYORLAR ÖZKAN ASLAN Bugun 36 yaşında... 10 yaşından beri bale yaoıyor. Dunyanın dört bir yanında ünlü bale sanatçılanyia yarısıyor (Fotoğraflar: MER7 ALİ BASARIR) "Bale insanlık kadar eski..." Özkan Aslan "Türkiye'nin en iyi baleti" olmaktan hoşnut değil... Bizde bale devlet işi oluyor. Yurt dışında genellikle özel şirketler yönetiyor. Ama devlet yaptı mı bu işi bale geride kalıyor... Çünkü devlet sanatçıya mecburen ödüyor. O zaman sanatçı neden çaba göstersin." Sayın Özkan Aslan, sizin için Türkiye'nin en iyi baleti diyorlar... Diyorlar. ama böyle söylememeleri lazım. Çünkü burada bale sanatı çok dar ve küçük... Bizde cok iyi kışiler yetiştirılmiyor. Çünkü hocası yok. . Az kişı yetışiyor, bir iki kişi sıynlıyor... Oraya buraya gidiyor ve isim oluyor. Geldiği zaman da "en lyisi bu" deniyor... Aslında böyle denmemesi lazım. Eğer bir klası varsa "dünya çapında", 'Avrupa çapında" denmesı lazım. "Türkiye'nin en iyi baleti" dendiği zaman ben memnun olmuyorum. Dünyada neredeyim? Avrupa'da neredeyim? Kimlerle çalışmışım, kimlerle dans etmişim? Bunlar önemli... Bizde bu laf çok kolay söyleniyor. En iyi şarkıcımız, en iyi bılmem nemiz. . Ama neye göre en iyi, ölçüsü yok ki?.. Yani Türkiye'de en iyi olmanın önemi yok dıyorsunuz... Hiç yok.. Ezbere oluyor çünkü... Aşağıda kimse yok kı... En tyisi ben olsam ne olur... Ama şurda şunu yaptı, burda bunu yaptı, dünya çapında şu ölçüde işler yaptı, falan deseler daha doğru olur... NELER YAPTI? O zaman ben size onu sorayım... Siz nerede, neler yaptınız? Onu da ızah edeyım. Bu öyle bir şey kı, mesela modern eşyalarla döşenmiş bir eviniz var... Burada bir de çok kıymetli kristal bardaklarınız var. O bardak her zaman kullanılmaz... Ancak çok değerli bir misafır geldiği zaman kullanılır. Klasik balelerin de böyle olması lazım... Bizde öyle yaprnışlar ki, Kuğu Gölü gibi klasikler her yıl oynuyor. Bu çok yanlış... Önce folklorik eserler oynayacaksınız. Arada da bir klasik... Özkan Bey, siz ne zaman başladınız baleye? Ben bin dokuz yüz altmışta on yaşımda iken başladım... Babamın teşvikiyle... O yaşlarda mı başlanması lazım... Eskiden öyleydı... Şimdı on bir, on iki olursa daha iyi olur deniyor... Bir bale sanatçısının çalışma temposu nedir? Daha doğrusu nasıi geçiyor yaşamınız? Ben günde üç saat prova, iki saat de egzersiz yapıyorum. Burada çok az temsil oluyor. Haftada biriki.. Halbuki bir dansçının form tutabilmesi için haftada beş gün bale temsili vermesi lazım... O zaman vucut forma g'riyor. Ben gıdama, şuna buna çok dikkat ediyorum, ama sadece dikkat yetersiz... En önemlisi iyi hocalarla beraber olmak lazım. Devamlı iyi hocalar, iyi koregraflar lazım. Seviye ne kadar yüksek olursa bale sanatçısının korkusu o kadar büyük olur... Yükselme olduğu an, çok iyi kişilerle beraber olup daha yukarı çıkmak lazım. Onun için ben üç dört ay boşluk buldum mu yurt dışına gidip iyi hocalar, iyi koregraflarla kendimı yeniliyorum... Sizin eşınız de bale sanatçısı. Koregraf değil mi? Evet, Sonya Aslan... Devamlı zaten beraber çalışıyoruz. Bütün hayatımız bale bizim... HP'de başkan adayları kapıştı Gürkan: Sorun genel başkanlık ya da genel sekreterlik değil, solun içinde bulunduğu bunalımdan çıkarılmasıdır. Ktrçah: Kendini solcu ilan eden emekli askerler, Gürkan 'ı bilinmeyen bir yöne götürüyorlar. Kendilerinden olmayan herkese sağcı, genel merkezci dediler. Hastürk: Bile bile yanlış bilgi üretenlerin gelecekleri hiçbir dönemde iyi olmamıştır. Yalancının mumu yatsıya kadar dahi yanmaz. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Halkçı Parti'nin haziranda yapılacak büyük kongresi öncesinde genel başkan adayı olarak görülen partililer, birbirlerine eleştiriler ve suçlamalar yoneltti. Genel başkan adaylarından olarak görülen Antalya Milletvekili Aydın Güven Gürkan, kendileri için sorunun genel başkanlık, ya da genel sekreterlik değil, solun içinde bulunduğu bunalımdan çıkanlması olduğunu söylerken, eylül ayında partiye giren Çağlar Kırçak da, Gürkan grubunu "demokratik sol gnıbun etkisi altına girip bilinmeyen bir yone gitmekle" suçladı. Kırçak, Türkiye'de "geçiş döneminde" solculuk yapan herkesin "sol elbisesi gi>en palavra solcular" olduğunu ileri sürerek, "Kendini solcu ilan eden emekli askerler, GUrkan'ı bilinmeyen bir >one götürmektedir. Bu kimseler. solculukları hakkında bir santim kuşku du\ulmayacak insanlar hakkında çeşitli provokasyonlara giristiler. Kendilerinden olmayan herkese. sagcı. genel merkezci, dediler" dedi. Büyük kongrede Çağlar Kırçak'ı genel başkanlığa aday göstereceği söylenen HP Genel Sekreteri Yılmaz Hastürk ise, Kırçak dahil, hiçbir genel başkan adayını desteklemediğini söyledi.Hastürk, sözlerini şoyle surdurdü: "Bile bile yanlış bilgi üretenlerin gelecekleri hiçbir donemde iyi olmamıştır. Bu kişilerin de böyle olacaktır. Benim boyle bir tercihim olsa, bunu açık seçik açıklarım. Politika, durüst davranışlarla başarılı olur. Yalancının mumu yatsı>a kadar dahi yanmaz." ANAP içerisindeki "hareketçi" eğilimin yandaşlanndan Ankara Milletvekili Alpaslan Pehlivanlı, Muhafazakâr Parti'nin çağrısını, "Bulanık suda balık avlamak istiyorlar" diye nitelerken, Keçeciler'in hedef saptırmaya çaüştığını, Başbakan'ın tutumunu istismar ettıgini öne sürdü. Pehlivanlı, MP'nin çağnsını şöyle değerlendirdi: "Böyle bir se> mumkun olmaz. Ayrıca, adı muhafazakâr diye o parti muhafazakâr olmaz. Kongre havasından yararlanmaya çalışıyorlar. A>nca, bizim ANAP içerisinden tasfiyemiz soz konusu değildir. Tasfiye imiş gibi gösteriliyor. Milliyetçilik, kimsenin tekelinde değildir. Daha küçük partilerde milliyetçilik, mufazakârlık fikrini geliştirmek mumkun değildir. Onlar ANAP'a gelsinler. Milliyetçilerin birleşmesi varken, neden ayrı bir parti kuruyorlar?" ANAP'ın milliyetçi eğilimdeki milletvekillerinden Mehmet Budak ise, bir başka partiye geçmelerinin söz konusu olmadığını belirterek, "Geçmisini, geleceğine kefil gördüğtimüz için Başbakan ile beraberiz" dedi. Budak, Keçeciler'in sözlerini talihsizlik olarak niteleyerek, "Böyle bir beyanda bulundugunu sanmıyorum, ama eger boyle bir açıklamada bulunmuş ise, kendisi Kureyşli imam taassubunda görülüyor. Önce Osmanlıyı ogrenmesi gerekir" dedi. SODEP'in Insan Hakları ve Af Komisyonıı kuruldu • Kanıu Işveren Sendikaları devreye giriyor IŞIK KANSU ANKARAKamu Toplu lş Sözleşmeleri Koordinasyon Kuruiu'nun kamuoyunda olumsuz etki yapması nedeniyle, Kamu Koordinasyon Kurulu'nun yerine, Kamu Jşveren Sendikalan'nın devreye sokulması için çalışmaların yoğunlaştınldığı bildirildi. Hükümetin 1984 yılı geçiş programı icra plarunda 218 numaralı tedbiri gereğince, "Toplıı işsozkşmelerinin milli seviyedeki esaslannı tespit edecek ve kamu işveren sendikalan ile koordinasyon içinde çaiışacak bir kurul Başbakanlık bunyesinde teşkil edecektir" hükmüyle kurulan Kamu Koordinasyon Kurulu'nun sendikalar tarafından eleştirilmesi üzenne hüktimet düzeyinde yeni bir çalışmaya başlandı. Sendikalar Yasası'nın 3. maddesi gereğince, Kamu İşveren Sendikaları'nın da kurulabileceğine ilîşkin hükmüne dayanarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıgı. hükümetin 1984 yılı geçiş programı icra planının 217 numaralı tedbirini yaşama geçirmek için çalışmaJara başladı. "Kamu kuruluşlarının toplu îş sözieşmelerinde karşdastıklan güclükkri gidermek, kendi aralannda bilgi akımını saglamak ve birlikte hareketlerini temin etmek üzere kamu işverenleri sendikalarının kuralmasım" öngören bu 217 numaralı tedbir uyarınca, Kamu işveren Sendikalan'nın gereksinimine uygun şekilde oluşması için gerekli çahşmalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nca tamamlandıktan sonra, Kamu Koordinasyon Kurulu'ndan onay alınarak devreye Kamu İşveren Sendikalan sokulacak. Edinilen bilgiye göre, Kamu Koordinasyon Kurulu'nun devreden çıkanlarak yerine Kamu tşveren Sendikalannın konulması çalışmaları bu yılın sonbahanna doğru tamamlanabilecek ve kamudaki sözleşmekrde işçi sendikalannın karşısma taraf olarak kamu işveren sendikaları oturacak. Calp: Ibbancı sermaye sosyul patlarhalardan Korktu TRABZON, (Cumhuriyet) HP Genel Başkanı Necdet Calp, "Özal, ABD ve Almanya gezilerinde yabancı sermayeyi Türkiye'ye davet edip emegin sömürülmesine çalıştı" dedi. Calp, Giresun HP 11 Kongresi için gittiği Trabzon'daki konuşmasında sözlerini şöyle sürdürdü: "Özal, Türkiye'de işçi ücreti ucuzdur, sözleriyle bu daveti cazip hale soktu. Ancak yabancı sermaye ANAP iktidannın uygulamalannın bir yerde sosyal patlamalara neden olacagı düşüncesiyle bu cazip davete icabet etmelerinin mumkun olmadığını bildirdi." Calp, "İşkence yapanlar mut laka cezalandırılmalıdır. Bu bir insanlık suçudur" dedi. TürkIş: Eyleme devam (Baştarafı 1. Sayfada) dan başlıyoruz. Bütün sendikalann yöneticileri, işyerleri temsilcileri ve salonların alabildiği kadar üye işçilerimizin katılımını sağlayacağız" dedi. Kamu işyerlerinde 400 binin üzerinde işçiyi kapsayan çeşitli sendikaların devam eden toplusözleşme görüşmelerinde 15 nisan sonrası yeniden başlayan müzakerelerde, hemen hemen hepsinde biriki oturum yapıldı. Ancak müzakerelere katılan sendikacılardan Türklş'e ulaştırılan bilgilere göre hükümetin, Kamu Koordinasyon Kurulu aracıhğj ile dayattığı ilke kararlarında en ufak bir değişiklik olabileceği izlenimi edinilmedi. Müzakerelere katılan işveren temsilcileri 1985 için °?o25 ve 1986 için %20 ücret artışı önerisinde bir değişikliğe yanaşmadıkları gibi, ilke kararları ile dondurulan sosyal haklar, geriletilen, ağırlaştırılan çabşma koşullarında da olumlu bir adım atılamadı. Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz bu durum karşısında Başkanlar Kurulu ve yöneticiler toplantısında alınan eylem kararlarını eksiksiz yünitmek karannda olduklannı bildirdi. Yılmaz, Konfederasyon Yönetim Kurulu'nun iünkü toplantısından çıkarken yaptığı açıklamada, Türktş'in aldığı eylem karan gereğince ilk kapalı salon toplantısının nerede ve ne zaman yapılacağının bugün kasinleşeceğini söyledi. Yılmaz, dünkü Yönetim Kurulu toplantısında konfederasyonun iç sorunlarının ele ahndığını bildirdi. Şevket Yılmaz, a.a.'mn eylem kararlarına ilişkin bir sorusunu yanıtlarken, ise, eylemlerinin anarsiye prim ofarak asla değerlendirilemiyeceğini belirterek, "Öyle değerlendirip, Türkİş anarşiye prim veriyor diyenin alnını kanşlarım" şeklinde konuştu. Şevket Yılmaz, Türkiye'de 3.5 yıllık yeniden demokrasiye geçiş döneminde kazanılmış işçi haklarının budanması karşısında, "normal demokrasiye geçildiğinde nasıl olsa hallederiz" diyerek beklediklerini söyledi. "6 kasım seçimlerinde demokrasiye geçişimizin sevincini yaşadık. Ancak beklediğimizi bulamadık" dedi. Yılmaz ANKA'mn aynı konudaki sorulannı yanıtlarken de sendikalann içinde bulundukları bugünku koşullarda greve gitmelerinin bir yarar sağlamayacağı gorüşünde olduğunu bilrirdi. Yılmaz, yapılacak grevlerin ancak stok eritmeye yarayacağını söyleyerek, "Grev stok eritme mekanizmasına dönüştürülmüştür. İnanıyorum ki hür sendikacılık demokrasiye âşık Türk milletinden ve işçisinden kıskamlmaz" şeklinde konuştu. Yılmaz, toplu sozleşme müzakerelerinin de hür sendikacıhk ilkelerinden uzaklaştırılmaya başlandığını, çalışma hayatına ilişkin yasalarda değişikliklerin bir zorunluluk haline geldiğini de söyledi. Turklş Başkanı, bu yasalar çıktığında Türkİş Genel Sekreteri'nin Bakan olduğu ve muhalefet şerhinin de bulunmadığmın anımsatılması üzerine ise şöyle konuştu: "Yasaların büyük bir kısmı Danışma Meclisi'nde müzakere edilmeden geçti. Bir de 12 Eylüle gelen şartların getirdigi sıkıntı vardı. Bize denildi ki, bu yasalar çıksın, uygulamada aksama varsa tashih edilir, düzeltilir. Bu vaat verilmişti. Artık bu yasalann tatbikatta aksadıgı, hür sendikacıhk ile bagdaşmayan yanlarının bulunduğu tamamen açığa çıkmıştır." UYUŞMAZLIK ZAPTI Likatİş Sendikası'nın Türkiye Denizcilik İşletmeleri ile sürdurülen sozleşme görüşmelerinde ise uyuşmazbk zaptı tutuldu S.S. EMET SAHIL EVLERI YAPI KOOPERATİFİ BAŞKANLIĞINDAN BERGAMA ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu SODEP'in kuçük kurultayı önerileri doğrultusunda "Insan Hakları ve Af Komisyonu" kuruldu. Parti MKYK'nin toplantısından sonra yapılan açıklamada, aftan yana olmak ya da affa karşı çıkmanın siyasal bir tercih olduğu, ancak bu konuda tavırsız olmanın savunulamayacak olumsaz bir tutum sayıldığı belirtilerek, affı SODEP'in olağanüstü dönemlerden sonra baş\ıırulan onanm ve toplumsal barış aracı olarak kabul ettiği bildirildi. SODEP Genel Başkan Yardımcısı Atila Sav da, insan hakları uygulamalarını surekli izlediklerini belirterek, "Çunkü Türkiye'de insan hakları sürekli gündemdedir. İnsan haklarında görülen aykınlıklan saptayıp düzeltilmesini isteyecegiz" dedi. Komisyon üyeleri Atila Sav, MKYK üyeleri Cahit Talas, Mustafa Timisi. Mustafa Gündeşlioğlu, Turgut Atalay, Kâzım Yenice, Cahit Angın, Suphi karaman. Kâmil Karavelioğlu ve Kamer Genç. Öte yandan SODEP MKYK yabancılann Türkiye'de müîk edinmesi konusunda hükümetçe verilen ödünlerin iktidar olunduğunda geri alınacağını açıkladı. Sayın ortağımız kooperatifımizin 1984 yılı olağan genel kurul toplantısı aşağıdaki gundem dahilinde Bergama Belediye Düğün Salonu'nda 12 Mayıs 1985 pazar gunü saat 13.30'da yapılacaktır. Bilgilerinizi ve genel kurul toplantısma katılmamzı rica ederiz. Saygılarımızla Yönetim Kurulu Başkanlığı GUNDEM: 1 Açılış, 2 Başkanlık Divanı seçimi, 3 Saygı duruşu, 4 Başkanlık Divanı'na tutanakları imza yetkisi verilmesi, 5 Yönetim Kurulu faaliyet raporunun okunması, bilançogelir gider hesaplarının açıklanması, 6 Denetim Kurulu raporunun okunması, 7 Faaliyet raporu ve bilanço hakkında müzakere, 8 Yönetim ve Denetim Kurulu'nun ayrı ayrı ibralan, 9 Yönetim Kuruluna 5 asil 5 yedek, Denetim Kuruluna 2 asil 2 yedek üye seçimi ve Yönetim Kurulu'nun görev süresinin tespiti, 10 1985 yılı yatırım programı, ortak ödemeleri ve bütçesinin görüşülmesi ve onayı, 11 Çıkan ve çıkanlan ortakların durumunun müzakeıesi, 12 Dilek ve temenniler, 13 Kapanış. Yorucu bir iştir herhalde bale yapmak... Yoo. . Çok yormaz... Eğer kondisyonun yennde ise, çalışman iyiyse çok az yorulursun... Ben her akşam temsil versem çok daha azyorulurum... Ama ara fazla oldu mu, temsi'e çıkınca yoruluyorum... Az temsil çok kötü bir şey... Şimdi dünya menajerleri bir bale sanatçısını bakın nasıl seçiyorlar. Repertuarı nedir? Aslında bale Senede kaç temsil oynamış? Bir dansçının vebayanlar için ya topluluğun kondisyonu bununla ortaya çıyaratılmış. kıyor çünkü... Erkeklerin işi Peki, dünyada ve bizde bale sanatı açıbayanlara hizmet... sından ne farklar var?.. Ama teknik Bizde bale devlet işi oluyor. Yurt dışında ilerleyince erkekler genellikle özel şirketler, kampaniler yürütüyor... Devletin yürüttüğü yerler de var... Mesela Iran, de önem kazandı, Finlandiya, hatta Rio'da... Brezilya'da bile var... hatta öne geçti... Ama devlet yaptı mı bu işi bale geride kalıyor... Çünkü devlet sanatçıya mecburen öduyor. O Ben dokuz sene eğitimden sonra Londzaman sanatçı neden çaba göstersin. Özel şirra'ya gittim. İki sene de orada öğrendim... Sonket oiunca, istediğini bir senelik kontratla alira profesyonel hayata atıldım. Münih Nasyonal yor... O zaman sanatçı işi daha ciddi tutuyor. Tiyatro'ya girmiştim. Ondan sonra İstanbul'a Bizde "nasıl olsa ben bu maaşı alıyorum dügeldım. Bir sene burada çalıştım. Askeri gittim. şüncesi var... onun için yurt dışında sanatçı ilerAskerden sonra yetersizdi burası benim için... liyor, kalitesi artıyor," kalitesi arttıkça parası da Yine Londra'ya gittim Festival Bale'de Rudolph artıyor... Nureyev'le çalıştık... Avustralya ve Amerıka gıKADINLAR ERKEKLER ~ bı büyük turneler yaptık. Mesela RomeoJuliet'te birlikte oynadık. London City Balet Sayın Aslan, balede kadınlar mı önemlide çalıştım. Sonra yine buraya geldim. Şımdi dir, erkekler mi? Tokyo'ya gidiyorum. Çok büyük bir festival var. Aslında bale bayanlar için yaratılmış... ErTokyo'da ilk defa bir Türk, çok büyük isimlekekler daha kuvvetli oldukları için kıza yardım rin yanında bale yapacak... etmek için seçilmiş... Yani işleri balerinlere hiz Özkan Bey, bale sanatında somut ölçümet... Kadınları kaldırma falan... Eski klasik baler var mıdır? Mesela bir sanatçının kalitesi naleler bir balerina üzerine kurulmuştur... Ama sıl anlaşılır?.. teknik ilerleyince erkekler de önem kazandı. Somut ölçüleri yoktur. ama iyi bale sanatHatta öyle bir devir oldu ki, neredeyse erkekçısını herkes anlar... Çünkü bale ritmik bırşeyler ön plana geçti. Mesela Bejer Kampani didır. Ritm duygusu olan herkes bunu anlar veye bir kuruluş var. Sırf erkekler üzerine kuruya estetıkten anlayan bunu anlar... yor repertuarını... Fakat sanıyorum ince nüanslarvar... Da Bale giysilerinin anlamı nedir Özkan ha açık konuşayım... Ben burada Rudolph NuBey?.. Kadmların giydiği kısa eteklikler ve erreyev'i seyrettim. O zaman dunyanın en iyi bakeklerin giydiği daracık giysiler... leti deniyordu. Ben diğer sanatçılara göre çok Kadmların giysisine tütü diyoruz... Tütü, farklı bulmadım. Herhalde anlamıyorum diye hareketleri daha güzel gösteren bir şeydir... düşündüm... Bacakları açıkta bırakıyor, bacak hareketleri ra Tabii, ince farkları ancak otoriteler bilir. hatça görülebiliyor. Erkeklerin elbisesine triko Profesyonel kişiler bilir.. Veya cok iyi bale sederiz... Hem rahat hareket etsin, hem de adayircisi olacaksınız... leleri ve hareketleri iyi görünsün diye... Bir de bayan balecilerin pabucun burnu FOLKLORDAN BALEYE ~ üstünde dolaşması var... Onun anlamı nedir? O zaman isterseniz baştan başlayalım. Maksat daha zarif görünmesi... Tabii paNereden çıkmış bale? Nasıl çıkmış? Bunları anbucun ucunda daha uzun boylu, daha zarif gölatır mısınız? rünüyor kızlar... Bale bir hayaldir, bir rüyadır... Benim bıldiğim bale... Hareket çıktığı zaBalennin bu rüyada mümkün olduğu kadar zaman başlamıştır... insanın olduğu her yerde harif ve hayal gibi görünmesi lazım... reket vardır. Öyle ki bazı kışiler "hareket doYAŞ SINIRI VAR MI? ğunca bale doğdu" diyorlar... Yani balenin tarıhi insanlık tarıhı kadar eski... Özkan Bey, balede bir yaş sınırı var mı? Ama bu hareket bale olarak sahneye ne Kaç yaşına kadar yapılabilir? zaman geldi? Çok iyi hocalar, çok iyi organizasyon için Sanıyorum Italyanlar buluyor... Aslında de kırk beşe kadar rahat yapılır. Çok özel isher memleketın kendi dansları var. Halk danstısnalar olarak 60 yaşına kadar, hatta 68 yaşılarından doğuyor Italya'da... Ama asil Çarlık na kadar yapan var.. Bu tabii biraz da yaşanRuşya sı zamanında, Rusyadagelişiyor. Sontıya bağlı... ra İngıltere'ye gecıyor. Nasıl yaşamalı bale sanatçısı? Yani aslı halk dansları... Rahat yaşaması lazım... Para, gıda, ev ki Tabıı. Aslında bizim de yapmamız gererası, şu bu gibi şeyleri düşünmemesi lazım. ken budur. Yani folklor dansiarımızı moderniBunlar sinirsel gerginlik yaratıyor, adaleye teze ederek baleye çevirmek daha enteresan sir edıyor, bozuyor... olur... Çünkü bu dansların birçoğu bize yaban Son olarak şunu soracağım Özkan Bey, cı... Halk onun ıçın fazla sevmiyor... Halbuki bir Rudolph Nureyev'le çalıştınız siz. Gerçekten Bınbır Gece bize çok yakın... Çünkü oryantal... dunyanın en iyi bale sanatçısı Nureyev midir? Bızım o çeşit baleler oynamamız lazım. Mese Tabii. çok iyıdir, ama herkesin janrı ayrı... la Kuğu Gölü bize hakıkaten çok yabancı... Çok Bunlar büyük isimler... Ama başka birçok kişi iyi kampaniler olmadıgı ıçın iyi olmuyor... vardır. . Seyircı bakımından herkesin hoşlan Kampanı nedır? dığı tıp ayrıdır. Siz Nureyev'ı seversıniz, öbürü başka bırisını sever Bunlar hakıkaten iyidir Topluluk yani Mesela Istanbul Devlet ler. ama biraz da reklamla büyütülmüşlerdir. Balesı Topluluğu bir kampanidir... Sadece sanatla olmuyor. Ben bu kadarını söy Anladım. Peki, o zaman bizim toplum gerleyeyım. . çek baleye bıraz uzak kalmaz mı? Kuğu Gölü gibi klasikler bizde her yıl oynuyor. Bu çok yanlış. Önce folklorik eserler oynayacaksınız. Arada bir de klasik. YORUCU DEĞİL...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle