23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NİSAN 1985 EKONOMÎ CUMHURİYET/9 TURKIYE'den Renaıılt9 için peşin para yatırana fiyat garantisi Ekonomi Servisi 5000 kişinin kuyruğa girdiği ve ancak ağustos ayı için gün verilen Reault9 marka otomobillere mayıs ayı içinde 200 bin lira dolaylarında zam bekleniyor. Bugünkü peşin fiyatı normal renklerde 3 milyon 50 bin, metalik renklerde 3 milon 115 bin lira olan Renault9 marka otomobillere 400 bin lira ıparo yatırarak sıraya giriliyor. Bu arada nisan ayı sonuna kadar paranın tümünü peşin yatıranlara otomobili alacaklan güne kadarki fiyat artışlanndan etkilenmeme garantisi veriliyor. Yani bugün 3 milyon 50 bini yatırarak ağustos ayı için gün alan, Renault9'lann o güne kadar göreceği zamdan etkilenmeyecek. Renault9'lann ağustosa kadar biri mayıs ve diğeri temmuz ayında olmak üzere 2 kez zam göreceği belirtiliyor. Bilindiği gibi gerek Renault, gerekse Murat otomobillere yaklaşık 2 yıldan bu yana ortalama her 45 gün ya da 2 ayda bir zam yapılıyor. Ekonomik poliiihada iktisatçılarm önerisine göre değişikük yupabiUriz Dr. Seyfettin Gürsel: Türkiye'nin kalkınma yanşmda yerini alabilmesi için yüzde 6.5'luk büyüme, 13 milyar dolarlık dışalım, 9 milyar dolarlık dışsatım yapması gerekiyor. Prof. Kepenek: Uygulanan ekonomik politika, 5 yılın sonunda üretimi arttırma açısından başarısızdır. Ekonomi Servisi "tktisat Politikaları ve Gelişme Doğrultulan" konulu 10. iktisatçılar Haftası'nın açılışında konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, "Türkiye'nin gelecekte birçok iilkeye öraek olabilecek bir kalkınma örneğini başanya ulaştırmasında bilim adamlanna büyttk görev düşüyor," dedikten sonra hükümetin ekonomik politikasının başanya ulaşması için ekonomistlerden öneri, eleştiri ve uyan beklediklerini söyledi. İstanbul Sheraton Oteli'nde Uç günlük toplantımn "tktisat Politikalan ve Büyüme" konulu ilk oturumunda konuşan Kaya Erdem, ekonomistlere seslenerek, "Biz sizlerin önerileriyle ayguladığımız ekonomik politikada değişiklikler yapmaya hazınz, uyanlannızı bekliyonız" dedi. 1980'de ekonomiyi bir daha darboğaza sokmamak üzere yapısal değişiklikleri öngören bir dizi önlem ahndığmı hatırlatan Erdem, bu önlemler sonucu bugün Türkiye'de ekonomik açıdan çok önemli "zihniyet değişiklikleri "nin yerleştirildiğini dile getirdikten sonra bu zihniyet değişiklikkrini önem sırasına göre şöyle sıraladı: • Yatınmcılarda iç pazara dönük ve maliyeti ön planda tutmayan bir zihniyetten, yaşamak için dış pazan ve maliyetleri de dikkate almak zorunda kalan bir zihniyete geçiş. • Değişen kur politikası. • Tasarrufa reel gelir sağlayan faiz politikasının yerleşmesi. • KlT'lerin serbest piyasa ekonomisine göre rekabet koşullan içinde çalışmaya yönlendirilmeleri. • Kamuoyunun ekonomiye olan ilgisinin artması, gazetelerde ekonomi sayfalarının oluşması. •Politikarun ekonomik olaylar üzerindeki etkisinin asgari düzeye inmesi. Türkiye'de 1980'den bu yana gerçekleşen bu zihniyet değişikliklerinden geri dönmenin zor olduğunu savunan Erdem, "Bu zihniyet değişiklikleri gelecek taükümetleri doğru kararlar almak zorunda bırakacak ve başan sağlamalanna yardımcı olacakür" dedi. "Tüm bu olumlu getişmelere rağmen Türkiye, sorunlarını çözmüş bir ülke değildir ve yapılacak çok şey vardır" diyerek sözlerini sürdüren Erdem, Türk"Son yüiarda kalkınma yanşından kopan Türkiye, bu yanşta yeniden yerini alabilmesi için yüzde 6.5'lik büyüme hızına ulaşmalıdır. Bu hedefın ekonomik dengeler bozulmadan ve dış borç yükii artmadan gerçekleşmesi için 9 milyar dolarlık dışsatım, 13 milyar dolarlık dışalım, GSMH'nin yüzde 25'i oranında yatınm, yüzde 22'si oranında tasamıf gereklidir. Mevcut iktisat politikalanyla bu bedeflere ulaşmamn olanaksızlığı ortadadır. Tek yol, piyasa ekonomisinin kurulmasını da içeren bir dizi yapısal reformun devreye sokulmasıdır." Prof. Dr. Yakup Kepenek ise uygulanan ekonomik politikanın 5 yılın sonunda ister büyüme açısından alınsın, isterse gelişme yönünden değerlendirilsin üretimi arttırma çerçevesinde başansız sayıunası gerektiğini söyledi. "Sayısal veriler yıllık sabit sermaye yatınmlanndaki artışın fiyat artışlannın gerisinde kaldığını gösteriyor. Özetle sermaye gelirierindeki artış, ülkenin üretim olanaklannı genişletici yönde kullamlmıyor. Politika sermaye birikimini arttırmıyor" diyerek sözlerini sürdüren Prof. Kepenek, gerek sermaye, gerekçe insangücü kaynaklannı üretim için harekete geciremeyen bir ekonomi politikasının başansından söz edilemeyeceğine işaret etti. İktisatçılar Haftası'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Erdem: EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY ABD'nin İşsizliâi Önleme Dersine Avruparnın Cevabı Geçen hafta Viyana'da yapılan "İşsizlik Sorunu ve Yenı Teknolojiler" konulu uluslararası toplantıda ABD Ticaret Bakanı Malcolm Baldridge'in Avrupa'ya yönelttiği sert eleştiriler ve vermeye kalkıştığı "Amerikan dersi" kadar AET Komisyonu Başkanı ve eski Fransa Maliye Bakanı Jacques Delors'un Baldridge'e verdiği cevap da ilginçti. ABD'nin 1982'den bu yana 7.2 milyon kişiye yeni iş alanı açtığını, buna karşılık Avrupa'nın 1975 yılından bu yana net olarak yeni iş alanı yaratamadığını belirten ABD Ticaret Bakanı, bunun nedenlerini açıklarken şu noktalar üzerinde önemle duruyor ve ABD ile Avrupa arasındaki farklan vurguluyordu. Baldridge'e göre: • Avrupa işsizliği artıracağı korkusuyla yeni ve ileri teknolojileri cesaretle sanayıye uygulamaktan çekindiği için yeni sanayi kollarında geri kalmış, bu yüzden de yeni iş alanları yaratamamıştı. • ABD'de reel ücretler 1970'den bu yana yalnızca yüzde 5 artarken Avrupa'da yüzde 40 artmış, aynı dönemde imalat sanayünde reel ücret artışı ABD'de yüzde 10, Avrupa'da yüzde 65 olurken Avrupa sanayii rekabet gücünü ve iş yaratma pctansiyelini kaybetmişti. • Avrupa'da işçi çıkartmanın ABD'dekinden çok daha zor olması nedeniyle Avrupa şirketleri yeni işçi alırken çok daha dikkat li davranmaya itilmiş, bu da yeni iş olanaklannı sınırlamıştı. • Avrupa'da vergi yüklerinin ABD'ye oranla çok ağır olması yatınm olanaklannı kısıtlamış ve yeni iş alanları açılmasını sınırlamıştı. • Avrupa'da yeni şirket kurmak karmaşık bürokratik işlemleri gerektirdiği için yeni girişimciler caydırılmış, yalnızca geçen yıl ABD'de 600 bin yeni şirket kurulurken bu sayı Avrupa1 da gülünç denecek rakamlarda kalmıştı. • ABD'de son onbeş yıl içinde 26 milyon kişiye yeni iş alanı yaratılan hizmet sektöründe Avrupa'nın yeni teknolojıleri uygulamakta gecikmesi, iş yaratma potansiyeli çok büyük olan bu sektörde de geri kalmasına yol açmıştı. ABD Ticaret Bakanı Baldridge'in bu eleştirlerle Avrupalılara vermek istediği asıl mesaj ise galiba şuydu: Kapitalist sistemi iyi işletmek ve işsizlik sorununu çözümlemek için yapılacak şey Başkan Reagan'ın yaptığı gibi sistemi mümkün mertebe saf haliyle uygulamaya çalışmak, devletin vesendikaların sistemdeki etkinliğini en aza indirerek özel girişime en fazla özgürlüğü tanımaktı. Bu ortam sağlandığında gerisini özel girişimciler gerçekleştirebilirdi. Eski Fransa Maliye Bakanı Jacques Delors'un bu "Reaganomi" dersine verdiği cevap da tam bu noktada bir karşı saldırıyı gündeme getiriyordu. "Biz Avrupa'da vahşi bir kapitalizm uygulamak istemiyoruz", diyen AET Komisyonu Başkanı Delors, askeri harcamalarını rekor düzeye tırmandırarak dev bütçe açıklan veren ABD'nin Avrupa'ya Friedmancılık dersi vermeye hakkı olmadığını vurguluyordu. Delors, Avrupa'nın kendi kişiliğini ve geleneklerini koruyarak sorunlarına çözüm araması gerektiğini belirtirken şu noktalar üzerinde duruyordu: • Avrupa 1945'ten sonra ekonomik ve sosyal gelişmesıni sağlayan ideallerden özveride bulunmamalıydı. • Avrupa piyasa güçleriyle kamu kuruluşlarının birlikte etkili olduğu bir karma ekonomi modelinde ısrar etmeli, sanayide yönetimle sendikalar arasında sağlıklı ilişkilerin korunmasına özen gösterilmeliydi. • Avrupa toplumla fert arasındaki ilişkilerin dengeli gelişmesine çalışmalıydı. • Avrupa, özellikle işsizlik sorununu çözümlemek için küçük girişimcinin ve küçük firmaların özendirilmesi, teknolojik araştırma faaliyetlerinin koordinasyonu, ücret politikalarının esnekliği, sanayinin artan ölçüde entegrasyonu gibi konularda yeniliklere açık olmalı ve Amerikan deneyinden gerekli dersleri çıkartmalı, ancak yukarda sayılan temel ilkelerden ödün vermemeliydi. Delors'a göre yeni teknolojilerin istihdama etkileri de henüz tartışmalı bir konuydu ve bu konuda bir ülkede yaşanan örneği evrenselleştirmek doğru değildi. Baldridge ile Delors'un geçen haftaki OECD toplantısında yankılanan bu görüşleri aslında günümüz kapitalızminin nasıl biçimlenmesi gerektiği konusunda iki farklı görüşün ilginç birer yansımasıydı. Bu tartışma, sorunun yalnızca ekonomik boyutlu bir sorun olmadığını, çok daha kapsamlı bir dünya görüşü ve toplum anlayışı boyutu bulunduğunu da ortaya koyuyordu. Aynı tartışmanın, Başkan Reagan'a "Sizinle aynı ekonomi anlayışını paylaşıyoruz" diyen bir başbakanın bulunduğu ve işsizlik sorununun başını alıp gittiği Türkiye'de de ilginç çağrışımlar yapması beklenebilirdi. İstanbul Borsası'nda seçim bugün Ekonomi Servisi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın dört yönetim kurulu üyesi bugün yapılacak genel kurulda seçilecek. Daha önce borsa başkanlığına atanmış bulunan Muharrem Karslı ile birlikte beş kişiden oluşacak olan yönetim kurulunda kalkınma ve yatınm bankalarını, ticaret bankalarını, borsa bankerlerini ve borsa komisyonculannı birer üye temsil edecek. Yaünm ve Kalkınma Bankalarını temsilen Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Genel Müdürü özhan Eroğuz'un, borsa komisyonculannı temsilen llhan Izibelli'nin, ticari bankaları temsilen de lş Bankası adayının yönetim kuruluna seçilmesi bekleniyor. Asıl çekişmenin ise borsa bankerlerini temsil edecek üyenin seçiminde görüleceği sanılıyor. Bu üyelik için Yatınm Finansman'dan Zeki Döşlüoğlu ile Serpa'dan Kenan Atasavun'un en güçlü adaylar olarak görundüğü ancak diğer bankerlik kuruluşları temsilcilerinin de bu göreve talip olduğu belirtilıyor. İstanbul Borsası'nın 33 üyesinden çoğunu bankalar oluşturduğu için seçimde de tayin edici rolü bankalann oynayacağı belirtiliyor. ANKARA, (a.a.) Ucretlilerin vergi iade bildirimleri değiştirildi, "Torba Zarf" biçiminde bildirim kullanma imkânı sağlandı. Maliye ve Gümrük Bakanı Atamet Kurtcebe Aiptemoçin tarafından imzalanan ve yayımlanmak üzere Resmi Gazete'ye gönderilen 9 sayılı tebliğde, "Perakende satış fişleri"nin de vergi iadesi kapsamına alındığı hatırlatıldı. Tebliğde, fazla sayıda belgenin işyerlerine verilmesi sırasında kolayhk sağlanması amacıyla bildirimlerin değiştirildiği kaydedildi ve yeni bildirim örnekleri verildi. Bildirimlerin arka yüzü iki bölüme aynldı ve daha fazla sayıda belgenin yazılmasına elverişli hale getirildi. Erdem Sorunlan çözmüş değiliz. Dr. Gürse/ Yaptsal reform yaptlmaü. Prof. Kepenek Ekonomi potitika başarmz. Vergi iadesinde Horba zarF iye'nın 1980'den bu yana bir kalkınma örneği yarattığını ve bu örneğin başanya ulaşması halinde gelecekte pek çok ülke tarafından model olarak benimseneceğini söyledi. Erdem daha sonra salonu dolduran ekonomistlere çağnda bulunarak, "Gelin ba örnegi hep birlikte basarüı kılalun. Kalkınma örnegimiz belli bir mesafeye gelmiş. Ama eksikliklerimiz var. Siz hocalanmızın tenkitleri, eleştirileri ve önerileriyle bu eksiklerimizi giderebüiriz. Biz, sizlerin önereceğiniz dogmltuda bu politikada degişiklik yapmaya hazınz" diyerek sözlerini noktaladı. Toplantıda daha sonra bir bildiri sunan Doç. Dr. Sübidey Togan, konvertibl esnek kur siste mının Türkiye açısından konvertibl olmayan sabit kur sistemine göre daha üstün bir kur sistemi olduğunu aynntılanyla açıkladıktan sonra, "1970'li yülarda önemli dış şoklarla karşılaşan Türkiye, eger bu donemde konvertibl olmayan sabit kur sistemini bırakıp, konvertibl esnek kur sistemine geçmiş olsaydı, dış şokun etkUerini daha hafıf atlatmış ve ödemeler dengesi sorunlarını da şimdiden çözmüş olurdu" dedi. Panelistlerden Dr. Seyfettin Gürsel ise istikrar politikalanrun 5 yıllık uygulaması sonunda ekonominin ancak "düşük ya da yetersiz denge" noktasına ulaştırılabildiğini dile getirdikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: TÜPRAŞ'a dış kredi yağmuru ANKARA (ANKA) Merkez Bankası tarafından "Melez" .redi türünde gerçekleştirilen 500 milyon dolarlık kredi anlaşmasının henuz mürekkebi kurumamışken, TÜPRAŞ petrol ithalatının finansmam için para piyasalanndan 200 milyon dolarlık bir ticari kolaylığı National Bank of Kuveyt'ın lıderliğinde sağladı. TÜPRAŞ'ın para piyasalanna kredi talebiyle çıkması, toplam 38 bankanın 265 milyon dolarlık kredi önerisini topladı. Ancak TÜPRAŞ, Türkiye'nin dış borçlar konusunda izlediği ihtiyatlı politikaya paralel olarak krediyi 200 milyon dolar olarak gerçekleştirdi. 10 milyarhk borç patlağı' neşter altuıda SİNTAŞ Genel Müdürü Barutçu: Sovyetler bizden tütün atmaz olunca zorlandık. Avrupa ve Amerika'ya satışlarımız da doyurucu olmadı. Bankalardan aldığımız reeskont ve özkaynak kredilerinin faizlerini bile ödeyemedik ve iflasımız istendi. tZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) 17 bankaya toplam 10 milyarhk borcunu ödeyememe durumuna düşen ve kendi iflasını istemiş bulunan SİNTAŞ firmasının Genel Müdürü Yılmaz Barutçu olayı doğruladı, Sosyalist ülkelere tütün ihraç eden SlNTAŞ'ın Genel Müdürü Barutçu, iflas aşamasına gelişlerini şöyle acıkladı: "Firmamız özellikle klering anlaşması yapılan SSCB'>e tütün ihraç ediyordu. Ancak klering anlaşması kaldırılıp yerine serbest dövizle satış u\gulaması getirilince, SSCB bizden tütün almaz oldu. Klering anlaşması bizim için satış kolaylığı idi. Ancak SSCB.serbest döviz sistemine gecihnce. AET desteginde ihracatını >üriiten Yunanistan'a kaydı. AET süb>ansiyonlan ile tutününu daha ucuza pazarlavabilen Yunanistan, istemi karşılayınca. biz 1981 yıhndan bu yana satış yapamadık. Avrupa ve ABD'ye yönelik satışlanmız da doyurucu olmadı. Bu nedenle daha önceleri bankalardan alınan reeskont kredileri ve özkaynak kredilerinin faizleri bile ödenemedi. Bu yüzden iflas istendi." Öğrenildiğine göre, fırmanın elinde 1981 yıh 6 KBA... KJSA... RAHMİ ÖNEN Garanti Bankası'nın 17 Nisan 1985 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında boş bulunan üyeliğe seçildi. Rahmi Önen daha önce Ziraat Bankası Genel Müdürü'ydü. İSTANBUL Ihracatçılar Birliği, 20 Nisan 1985 tarihinde "İhracaümızda Katma Değer Vergisi" konulu bir seminer düzenledi. Seminer Birliğin Karaköy'deki yeni bi Önen, Garanti Bankası 'nda. nasında yapılacak. PETROL Ofısi Bayiler Toplantısı Batman'da başladı. Petrol Ofısi Genel Müdürü Mehrnet Gultekin, Türkiye'deki 4500 bayinin sürekli denetlendiğini, akaryakıt numunelerinin alınarak devamlı tahlil edildiğini söyledi. Gultekin, 6. Filo'ya yakıt ikmalini büyük bir ihtimalle Petrol Ofisi'nin yapacağını belirtti. ZİHNİ Şirketler Grubu Çin Halk Cumhuriyeti'nin denizcilik şirketi China Coean Shipping Co. (COSCO) ile bir iş birliği anlaşması imzaladı. öncesi tutünlerinden 1011 bin ton stok kaldı. 5'i büyük 17 bankadan reeskont kredisi ve özkaynak kredisi olarak alınan paralar da bu nedenle geri ödenemedi. Anaparalann yanı sıra kredi faizlerinin de ödenmemesi nedeniyle, bankalara olan borcu 10 milyar liraya ulaşan SİNTAŞ, bu kez iflasını istedi. tzmir İflas Masası, bunun üstüne Tekel Eksperieri'nden oluşan 3 kişilik bir heyet oluşturarak stok tütünlerin kalite ve miktannı saptamak için çalışmalan başlattı. Alacaklı bankalannda özel eksper heyeti oluşturarak stok tütünu saptama çalışmalannı sürdürdükleri öğrenildi. Bu arada SlNTAŞ'ın depolannda bulunan tütünlerden bin tonuna Yaşar Holding'in Austro tütün firmasıyia ortaklaşa kurduğu Tütüntex 2 bin tonuna da bir Amerikan firması olan Sokotab'ın talip olduğu kaydedildi. DUNYA'dan Otomobilde ikinci ABD Japon ortaklığı Ekonomi Servisi ABD'nin önde gelen otomobil firmalanndan Chrysler ile Japon Mitsubishi Motors firması, ABD'de 'cüçük otomobil üretme konusunda ortak bir yatınma gidiyor. Chrysler Başkanı Lee lacocca'run Japonya'da Japon firması yetkelileriyle imzaladığı anlaşmaya göre 500 milyon dolarhk bir yatınmla yılda 180 bin otomobil üretilecek. 1988 yılında üretime geçmesi beklenen tesislerde 2500 dolayında işçi istihdam edilecek. Yetkililer, küçük otomobil tipinin Chrysler'in OmniHorizon tipinin devamı olacağını belirttiler. Söz konusu anlaşmanın daha önce Amerikan General Motors ile Japon Toyota arasında imzalanan anlaşmaya çok benzediğine de dikkat çekiliyor. Bu arada konuya ilişkin görüşlerini aldığımız Türkiye Tütün İhracatçılan Birliği Başkanı Esin Özgener iflas istemek zorunda kalan fırmanın "kredi faizlerinin yüksek olmasf'ndan bu duruma düştuğunü söyledi. Özgener, şu değerlendirmeyi yaptr. "Firmanın elinde satılabilir tütün stoku olduğunu biliyoruz. Ancak, ihracatının yüzde 90'ını SSCB'ye yapan firma üç yıldır tütün satamadı, uygulanan ekonomi politika nedeniyle ihracat kredi faizleri ile yüzde 80'leri bulduğundan bunlann odenemediğini duvduk. 3 yıldır biriken bu faizler nedeniyle kaynak tükendi sanınm. Tütünler satüabilirse borcunun tümünü ödeyebilir sanıyorum." DEVLET BAKANI TİTİZ^İN CLMHURİ\ETE DEMECİ: îşsiztikie mücadeie için istihdam fonu yaratdaeak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz, "işsizlikle rnücadele projesinin" yurürlüğe konduğunu ve bu projeden sorumlu olan Koordinasyon Kurulu'nun altyapı çalışmalannı tamamladığmı söyledi. Tınaz Titiz, KlT'lerde üretimin arttırılması konusundaki çalışmalann da sürdürüldüğune değinerek, hazırlanan KİT Personel Yasası ile sözleşmeli personel çalıştınlması esasının benimsendiğini ve ücret sisteminin de buna göre düzenlenerek, prim verme yönteminin kullanılacağını acıkladı. Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz, "Cumhuriyefe verdiği demecinde "İşsizlikle Mücadele Projesi" adıyla bir proje yurürlüğe koyduklannı söyledi. Titiz, projenin koordinasyonundan sorumlu olmak üzere Devlet Bakanlığı müşavirlerinden oluşan bir Koordinasyon Kurulu oluşturulduğunu ve kurulun altyapı çalışmalannı tamamladığını acıkladı. Mücadele kapsamında görev almak üzere 5 ayrı kurulun oluşturulduğunu söyleyen Tınaz Titiz, bu kurulların koordinasyon sağlamak, işsizlikle mücadele konusunda politikalar oluşturmak, kamu ve özel kuruluşlann katkılarını sağlamak ve alınan kararları bölgesel düzeyde uygulamak gibi görevleri yerine getireceğini söyledi. Buna göre, "İşsizlikle Mücadele İl Vürütme Kurulu" ve "İlçe Yüriitme Kurulu" biçiminde oluşturulan iki ayrı kurul, Yürütme Kurulu kararlarını il ve ilçe düzeyinde uygulayacak. Bakan Titiz, işsizlikle mücadele projelerini öncelik durumlarınagöre de şöyle sıraladı: "Atıl kapasile projeleri. Evde üretim projeleri, çalışma havatının düzenlenmesi, ev urelimini destekleyen atolye tipi projeler, eksik >atınmlı ve rasyonel işlemeyen işlelmeler, kendi işini kurma projeleri." Alt bölümlerde yeralan projelerin bölgenin özelliklerinin dikkate alınarak ön sıralara alınabileceğini belirten Devlet Bakanı, işsizlikle mücadele önlemlerinin gerektirdiği finansman kaynaklanrun oluşturulmaya çalışıldığını da kaydederek şöyle dedi: "İşsizlikle mücadele için, istihdam yaratıcı projelerinin desteklenmesi amacıyla hükümet tarafından bir istihdam fonunun yaratılması için Başbakanhğa bir teklif yapılmak üzeredir." Devlet Bakanı Titiz, KİT'ler konusunda yapılacak düzenlemelerin personel yasasında değişiklik ve prodüktivitenin arttırılması yönünde olacağını vurgulayarak, getirilecek yeni yasal düzenlemeyi şöyle anlattı: "Yeni istihdam şeklinin (sözleşmeli) personel çalıştırma esasına dayalı olması, halen iş başında olup, 657 sayılı yasa esaslarına tabi olarak çalışmakta olanlann bu statüde kalmayı tercih edebilmeleri ve istedikleri an bir daha geriye dönmemek üzere yeni statüye gecebilmeleri. Yeni statünün ücret sisteminin iş değerlemesine dayalı ve tüm ödemeleri kapsayacak bir sözleşme ücreti ile başan, kârhlık, tasarruf ve verimliliğe göre teşekkul edecek primden oluşması. KİT yönetim kurullan kâr zarar dahil teşebbuslerin her şeyinden sorumlu olduğu esasından yola çıkarak, çahştırdıkları personelin sayısını ve ücretini de Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun belirleyeceği ana ilkeler ve teşebbuslerin onaylanmış iş programlan dogrultusunda belirleyebilmeleri öngörülmektedir." ÖZEL İMALAT SANAYÜNDE KÂREV GELtŞÎMt Yıllar Toplam Kâr (Müyon TL.) Cari Fiyatl. Sabit Fiyatl. 12.870 12.920 13.237 12.416 13.512 12.870 27.882 37.474 45.805 67.548 Çalışan başına kâr (Bin TL.) Cari fiyatl. 189 427 613 737 1.049 Sabit fiyatl. 189 198 216 200 210 1979 1980 1981 1982 1983 TASS: Ekonomik büyüme 1985'in ilk 3 ayında yavaşladı MOSKOVA, (THA) Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS, 1985 yıhnın ilk flç ayında ülke ekonomisindeki büyümenin yavaş olduğunu ve bazı temel sektörlerin verimli çalışmadığını acıkladı. Verilere göre, geçen yılın ayru dönemine oranla endüstriyel üretim ilk üç ayda yüzde 2 seviyesinde artış gösterdi. Ajans, bazı sektörlerin kötü yönetilmesi, kendini beğenmişlik ve özellikle kışa hazırhkta bazı sektörlerin sorumsuz davranması nedeniyle endüstriyel üretimin yavaşladığını belirtti ve özellikle elektrik, demiryolu, petrol, kömüı, kimya ve ferro sektörlerinde verimliliğin düşük olduğunu bildir İSO'NUN DEĞERLENDİRMESİ: Sanayide kâr düştü TINAZ TİTİZ'DE^; İşsizlikle Mücadele projesi yurürlüğe kondu. Ve bu kapsamda 5 ayrı kurul oluşturuldu. Atıi kapasite projeleri ev üretimini destekleyen atölye tipi projeler ve kendi işini kurma projeleri öncelikle desteklenecek. KİT Personel Yasası ile sözleşmeli personel ve prim esası berümsendi. Ekonomi Servisi lstanbullu sanayici çalıştırdığı işçi başına 1979 yılında "189 bin lira kâr" sağlarken 1983 yılında bu rakam 1 milyon 49 bin liraya çıktı. Sabitfiyatlarladuruma bakıldığında ise, çalışan işçi başına Istanbullu sanayicinin sağladığı kârın 1983 yılında "210 bin lira" olduğu görulüyor. İstanbul Sanayi Odası "Sanayide Satış ve Kârlılıkta degişimler" başlıklı bir rapor hazırlamış bulunuyor. Söz konusu rapor, 197983 yılları arasında 500 büyük sanayi kuruluşu içinde yer alan "100 büyük özel sanayi kuruluşuna" ait değerlendirmeleri içeriyor. 1979 yılında 155.1 müyar tira olan üretimden satış tutarı 1983 yılında 953.3 milyara yükselmiş gözüküyor. Bu rakamlan gözönüne alırsanız cari olarak yüzde 5.18 oranında bir artış var. Oysa, "sabit"fiyatlarlaartış sadece "yüzde 23.7." 1979 yılında toplam kârlan 17 milyar 556 milyon olan 100 büyük fırmanın 1983 yılında kârları 184 milyar 583 milyona çıkıyor. Bu kârlann "cari" olarak 4.73 mertebesinde katlanması demek. Oysa, "sabit" fiyatlarla duruma bakıldığında görulüyor ki, reel kâr artışı yok. 1979'a göre kârlarda yüzde 6.6 oranında azalma" var. Çalışanlar başına düşen kâr payı, 1979 yılında 193 bin lira iken 1983 yılında bu pay 884 bin liraya çıkmış gözüküyor. Ancak sabit fiyatlarla 1983 rakarru gerçekte 177 bin liradan ibaret. 1979'da 189 bin lira olan işçi başına kâr 1983 yılında sabit fiyatlarla 210 bin liraya çıkmış ve bu düzey 1982'ye göre belli bir reel artışı simgeliyor. Mikhail Gorbaçov di. Soyyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mikhail Gorbaçov da, geçen hafta ülkenin ekonomik ve siyaset alanındaki üst düzey yetkilileri önünde yaptığı konuşmada, ekonomik gelişme konusunda eleştiriler getirmiş ancak sektör, ayrımı yapmamıştı. ADANA ÇİFTÇİLER BİRLİĞİ BAŞKANI; IMF: Korumacılık terkedilsin Buğdayu düşük tabon ithalaü zorunlu kılar ADANA (a.a.) Çukurovalı çiftçiler, geçen yıl 42 lira olarak verilen buğday taban fiyatının, bu yıl 6080 lira arasında olmasını istiyor. Adana Çiftçiler Birliği Başkanı İzzettin Özgiray. "Buğdaya düşük taban fiyatı verilmesi dövizkaybına neden olacak" dedi. İzzettin Özgiray, geçen yıl 42 lira olan buğday taban fiyatının bu yıl birinci kalitedeki buğday için 80, daha sonraki kalitedekiler için de 60 lira olmasını istediklerini belirterek, bu fiyatın yetkililerce makul karşılanacağını umduklarını söyledi. Buğdaya düşük taban fiyatı uygulamasının ithalatı mecburi kılacağını bildiren Çiftçiler Birliği Başkanı Özgiray, bu konuda şunları söyledi: "Buğdaya düşük taban fiyatı verilmesi, üretim alamnın azal Sjj \? T.C. ZİRAAT BANKASI 19 NİSAN 1985 TARİHİNDEKİ DÖVİ2 KURLARI Jjjj Sf WASHINGTON (a.a.) IMF Geçici Komite Bahar Dönemi toplantısına dün sunduğu raporda 19851986 yıllarında dünyanm ekonomik büyümesinin yüzde 3.4 oranında gerçekleşmesinin beklendiği belirtildi. Sanayileşmiş ülkelerin tersine, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesinin 1985 yılında yüzde 3'e, 1986'da da yüzde 3.6'ya yükseleceği bildiriliyor. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyüme hızı 1984 yılında yüzde 2.8 oranında gerçekleşmişti. Aynı yıl sanayileşmiş ülkelerin gelişme oranı yüzde 5 olarak belirlenmişti. Raporda gelişmekte olan ülkelerin dış ödemeler açığının büyümemesi için çaba göstermeleri isteerek sanayileşmiş ulkeler korumacıliktan vazgeçmeye çağrüdı. masına neden olacaktır. Üretim alanının azalması ise, ithalatı zorunlu kılacak, dolayısıyla dö>iz kavbına neden teşkil edecektir. Biz Çukurovalı çiftçiler olarak, taban fiyatın bu >ıl için kilo başına 6080 lira arasında verilmesi taraftanyız. Aksi takdirde taban fiyatın düşük verilmesi yle buğday ekim alanı pamuk ekim alanı gibi azalacaktır." DÖVİZİN CİNSİ ABD DOLARI AVUSTRALYA DOLARI AVUSTURYA ŞİUNİ BAT1 ALMAN MARKI BELÇİKA FRANGİ 1 DANİMARKA KRONU 1 FRANSU FRANGİ 1 HOLUNOA FLORİNİ DÖVİZ AUŞTl. 492.75 319.06 23.41 165.45 819 45.84 54.15 145.68 56.19 197.89 25.87 198.53 364.46 1637.56 56.83 640.08 136 52 SATIŞ TL. 497.68 322 25 23.64 167 10 8.27 46.30 54.69 147.14 56 75 199.87 26.13 200 52 368.10 1653.94 57.40 646 48 137 89 EFEKTİF AUŞTl. SATIŞU. 492.75 507.07 303.11 328 32 23.41 24.09 165.45 170 26 8.42 7 78 45.84 47 17 54.15 55 72 145.68 149.91 56 19 57.82 197.89 203.64 24 58 26.62 188.60 204.30 346.24 375.05 1555.68 1685.14 53.99 58.48 640 08 658 68 129 69 140 48 EkoDomi Servisi Amerika'nın önde gelen uçak yapımcısı şirketi McDonnell Douglas'a Çin Halk Cumhuriyeti'nde 1 milyar dolarlık (500 milyar lira) pazar açıldı. Şirkete bağh Douglas Aircraft firması yetkililerince yapılan açıklamada Çin Halk Cumhuriyeti'nin 26 adet MD80 serisi uçaklardan almayı kabul ettiği ve bu konudaki anlaşmanın imzalandığı bildirildi. Yetkililer, Çin'in yakın bir dönemde aynı marka uçaklardan 15 adet daha satın alma konusunda istekli olduğunu da ifade ettiler. MD80 serisi uçaklann tanesi 25 milyon dolardan satıldığına dikkat çekiyorlar. McDonnell Douglas Çin pazarmda Özgiray, "BuğJaya yeterli mücadelenin >apılamaması>la, Türkiye'de dekar başına ortalama 180 kilo ürün alınıvor. Bu, dunya orlalaması olan 280 kilonun çok altında kalıyor. Oysa. dekar başına Yunanistan'da 300, Fransa'da 525, Federal Alman>a'da 500, İtalya'da 470 ve Amerika Birleşik Devletleri'nde 450 kilo üriın sağlanıyor" şeklinde konuştu. 1 İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE FRANGİ 100 İTALYAN ÜRETİ 100 JAPON YENİ 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 STERLİN 1 S. ARABİSTAN RİYAÜ ekonomik yorumlar Dolgun Içerikle NİSAN 1985 SAYISI CIKTI. ALDINIZ Ml? Artık butun Turkıyede. Gazete bayınizden ısteyınız. bankave T.C. ZİRAAT BANKASI "Gncune erişilemez"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle