16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 NİSAN 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Özal kongresînden iueninuer / ÎSMAÎL i 00VUYOR.LAP. YAHU ... GÜLGEÇ DUYDUK/GÖRDİJK PEKŞEN Bedrettin Dalan "ciddi" soru istiyor İSTANBUL Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'a Cumhuriyet muhabıri gördüğü zaman bir şeyler oluyor. Örneğin gözü seyirmeye başlıyor, neredeyse "tık" boyutlarında bir harekete ulaşıyor. Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan'ın geçen hafta Moda Deniz Kulübü'nde verdiği kokteylin konusu 1988 yılına kadar yapılacak yatırım planları üzerineydi. Fakat gazeteciler bu konu yerine Bedrettin Dalan'la sohbet etmeyi yeğledıler. Kendisine soru soran gazetecilere son derece rahat yanıtlar veren Dalan'ın Cumhuriyet muhabiri yanına yaklaştığı zaman yüzünün asıldığı, bir gözünün de seyirmeye başladığı görüldü. Cumhuriyet muhabiri bir hafta önce yazılı olarak sorularını Başkan'a iletmiş, fakat yanıtlarını aiamamıştı. "Yanıtları ne zaman alabileceğini" sordu. Başkan son derece kızgın bir ifadeyle şunları söyledi: "Sorduğunuz hiçbir soru ciddi değil. Onun için artık Cumhuriyet gazetesinin sorularına cevap vermeyeceğim. Ciddi soru sorun, cevap verelim." Sevda Tepesi, Cidde Belediye Başkanı Farisi'ye arazi satışı, Altınboynuz Şirketi ile ilgili haberleri "hafif" bulan Dalan'ın çevresındekiler başkantn hangi konulan ciddiye aldığını merak ettiler. Bu arada gözündeki tik'i artan Dalan'a bir gazetecinin, "Başkanım, gözünüzde tik başlamış. Yeni mi" şeklindeki ciddi sorusunu aynı ciddiyetle yanıtlayan Dalan, "Yok yok, önemli değil. Neyse ki Ecevit'in tikine benzemiyor" dedi. Cumhunyet muhabiri daha sonra yazılı sorularının akıbetini Dalan'ın Protokol Müdürü Reha Aral'a sordu. Aral, başkanından daha ciddi bir kişiydi. Önce "cevap veriyoruz" dedi. Sonra, "Başkanımız Ankara'ya gidiyor, üç gün sonra gelecek, o zaman belki yanıtlar" şeklinde konuştu. Cumhuriyet muhabirinin, "Ankara'ya neden gidiyor" şeklindeki sorusuna da, "Ben müneccim miyim ki bileyim" diye karştlık vererek, ciddiyetini iyice ortaya koydu. lş bitirici ANAP 3 günluk kongreyi iki günde bitirdi. Seçimlerde vaat ettiği gibi tartışma. eleştiri, demokratik seçimler ve birçok gereksiz (!) fciffcratik engellen ortadan kaldınnca her şey sütliman, paydos oldu. Başında da söylediğimiz gibi sayın Ûzal yükseklerde uçarken uvertüriet omuzlarda dolaştırıldı. Sayın Ozal acaba daha ne kadar, köre fil tarif ettirip sonuç alacak. Bu kongrede her şey. çok sıkı ve disiplinlı idı. uzaTın listesine sızma olmadı ama kongreye sızma oldu. Bendeniz bu kongreye son anda teşrif etttğim için kartsız, yasadışı iziedim. SONUÇ: ANAP 1. ojağan kongresi olağan bir şekilde sonuçlandı. Kongre sonraşı olağan zamların geldiği duyuruldu ve ortadıreğiR olağan durumunun bozulmayacağı anlaşıldı. Hoşçakalın. ÖSS sonıları. > anıtları 57 Sâbıı saraklık >* k*ıımr« 1 ntol X « ) mol t • A ı B) Aynı U İ ı r Ikı kaıma ( * * r . Prttr ha>«M ı;ık«f. *•(*«>* I M M . Dötrtf btrta» met Sanat tarihcisi gözüyle Boynuzbükü SÖZ Dalan'dan açjlmışken sanat tarıhçısi Erol Özkan'ın Akçay'dan gönderdiği mektuptan da söz etmek gerekiyor. Boynuzbükü ile ilgili haberleri ilgiyle izlediğini belirten Özkan şunları yazıyor: "Bu koy ve civann arkeolojik mirası çok yüklüdür. Ben biliyorsun bu konulan araştıran birisi olarak o yörede de çok dolaştım. Dalan ve Suudi ortaklarının aldığı o yörede antik kentler var. Hikmet Çetinkaya sadece "sit" alanı demiş. Isimlenyle söylemek gerekirse "Kalimache", "Krya" "Lissae", "Arymasa" ve "Lydae" gibi kentler var ve bu antık kentlerın bir de savunma kentçikleri Demos tabir ederiz var. Sonra o adalar kalıntı dolu.. Bu adamlar nasıl olur da buralarda bu tür işleri yaparlar, aklım almıyor. Ve izin nasıl veriliyor? Sanırım size anlattığım türden bir antik kerrt tahribı de oralarda olacak bu yaz. Datça'daki özel tatil köyünün yapımı sırasında Trapion antik kentinin başına gelenleri yazmıştım. Koca koca antik surları kerpetenle diş söker gibi sökmeye uğraşıyorlardı da yine de mübarek duvarlar kolay kolay yıkılmıyordu. Ve bu olayları da maalesef bir görevii (!) sessizce yüreğı bile burkulmadan izliyordu." Suaotye \Mckara«a'ıiM açdı$mda flyaHan VltaU Hakko da (sajda) $a$U (Fototraf: MEHMET AK/Fj ı 11 111 (,•) rdkhı •tetkea K çubutu. yvJdu bır |»k»Wekı |>bt »••,!•»""**<• tarluç I II k C) D) E) Fiyatlara kendisi de şaştı GEÇEN hafta sonu açılan Vakkorama'nın Suadiye şubesı fiyatlan açısından Vakko kuruluşları sahibi Vitali Hakko'yu bile şaşırttı. Açılış günü gazetecılerle birlikte mağazayı dolaşan Bay Hakko büfenin önüne gelındiğinde sandviç fiyatlarını sordu ve"700" lira yanıtını alınca gerçekten şaşırarak "Oooo çok kazıkmış" dedi. Oysa Vakko'nun etiketlerıne alışkın müşterileri fiyatlan hiç yadırgamadılar ve ilk günü bol bol alışveriş ederek geçirdiler. Giysi mağazası açarak işe başlayan Vakko'nun giderek bütün sahalara el atacağı sanılıyor. Bilındiğı gibi Vakko çikolata satışlarını çoktan başlatmıştı. Suadiye Vakkorama'nın yeniliği ise dondurma satmak. Her zevke seslenmek isteyen mağaza bir bolümde Maraş dondurmaşı satarken, diğerinde İtalyan dondurmaşı sunuyor. Vitali Hakko Maraş dondurmasını yeğlediğini belirttikten sonra Italyan dondurmaşı için şunları söyledi: "Şahsen ben sevmem ama gençler seviyorlar. Zaten bugünün gençleri ne yiyorlarsa, ne içiyorlarsa hepsi tatsız." Maraş dondurmaşı konusunda gazetecılerle arasında küçük bir tartışma da çıktı. Maraş'ın, Kahramanmaraş olması nedenıyle dondurmasının da "Kahramanmaraş dundurması" olması gerektığini ıleri sürenler vardı. Bu güreşe karşı çıkanlar "o zaman Urfa kebabına da Şanlıurta kebabı dememlz gerek" diyorlardı. B<t Karım X f f i | i ı ı ılr A l a r t n . 4 haetn A B> C) D) E1 ' II . r til un dt>»'(ı«.Ufı E »* < n.n dutırl l aı An.ıİKİıt [ m tuvartrfıt II *n dunHıJ.tll pn dınarİMİır »nı III öunlaı<lan daha A) M TapluaM acVavavc m U t «e Dtifet kesııt («fcıttlfrkt (ib o.an buılu bır >oiı*ı K nofctutndan bıı (ni.li kıukla tayntaya btfltyof Çocuk, *. nokıuiMUn <UAa >uks*fcıe aian N nofcU U M çıLabıldıjıne |»f« 1 II. Volun MN bolumumın ctımımn kjçu* olma* toh*ı MN beiiMHinrie ».rTunnenın dftJba u Oa B ) 7 O,.'H2. Dl E) 51 A^^Akılerın tMfmıde.ierı \ukaııd«ki ub4öd» bıı bakrerı turanun ^ r f i ı l ı ta*f*ut if(*mi*find* |o«t*r4tjı •rlif<n«îeı *«r>lı«ifiır Tabloıijı. B H O bası: kâltur ort«m«ıı. \.. V X > . Bı >*lnu II II 49. Srtıltarft! kap.otkutle» a.O 8 f / c m 1 O talnı* I W bakı«r. ıirw. E) II vt IIJ / fl * CJ < ül l F) L çıa0ciM*Mİaww tçın ( f t e k l ı oJan k ^ « t l a r a timu, a ^ ^ k k k t l e r » hu^nuıde bır u a y * |« ı *I*B « M M M I R M &*«4ıkl«rı D Dl Ok«ten Snaklık ıfık s>ıaklA <u. karboodi'*sıt Bı firtırık aiııııı ıi*ık.pnlı(ı I )«««*• j t ı * ı A) 0 2 O 0.4 6 ı 0.2 <J«ı fftila 0.4 ıcn aı D) Q « ı a fazU 0,0 den aı C El«itıon sayn> II vonindır *tt*ı. 70 I < lw«lalıtı kaılnlarta << r l L r k l * c b f o r U l r t . İ « •• t.,r tu«ialıkiH O; \\om huılesı III yoAundr ualıt. E) Atom hacmi Hl 53 hımvauf ırpkımricM » ıte ot^auı bu r l^m (Arc ö ^ ^ ı k f H » ^ ' t.l 5 C " 5 70 « 1 C ANKARA'nın tasına bak Mecliste "tarafsız oylama" TBMM'de 6 Kasım'dan bu yana birleşimler, genellikle yoklamasız açılıyor. Salondaki milletvekıli sayısı 200'ün altında da olsa, başkan vekilleri "çoğunluğumuz vardır" diyerek toplantıyı açmayı gelenek edındiler. 9 nısan günü Başbakan Turgut Özal, ABD gezisiyle ilgili olarak Meclise bilgi verecekti. Birleşim açılır açılmaz konuşma sırası onundu. Ancak ne var ki, Özal, ortalıklarda görünmüyordu. Her zamankinin aksine, salonda da büyük çoğunluk vardı. Özal'ın imdadına ANAP'lı Başkanvekili Abdulhalim Aras yetişti ve ağzına kadar dolu salonda, "Çoğunluk var mı?" dıye yoklama yaptırmaya başladı. Yoklamanın ortalarına doğru Özal salona girince de, Aras yoklamayı yarıda kestirdı ve Başbakan'ı kürsüye davet etti. Başkanvekilleri "tarafsız" olsa da geç kalan parti liderını gözetmek buna engel değildi zahir. h«v* buıncı ualdıfcça. hav*n.n > ı^my B) *ı »„ » b ı n u m ı b>r Mlık mru Lcmnm B tt t«fi«q t.uesla aıma ( « U r ı n ft«<ımlerı \ .Mdiııun! tu>k.ını l»r v r P 20° ;«'*•• F' ; * " ' w ml » r i j j \ t ı İ B i a « * A) B) K kahın. ,mm»k L ksbaıı ttiinuk mıkt M <~) N A l Hpr >kı kabı t>ıl4ra ı v n ı OSYM'nin yanıtları A TÜRÜ KİTAPÇIK SOZEL BOLUM lA, 2E, 3A, 4C, 5B, 6D, 7C, 8A, 9D, 10E, 11B, 12D, 13E, 14C, 15C, 16E, 17D, 18B, 19A, 20D, 21C, 22C, 23E, 24C, 25E, 26B, 27A, 28E, 29D, 30A, 31B, 32A, 33C, 34D, 35B, 36A, 37B, 38A, 39E, 40A, 41D, 42C, 43C, 44A, 45B, 46E, 47B, 48D, 49C, 50E, SlD, 52B, 53A, 54C, 55A. 56B, 57E, 58A, 59B, 60E, 61C, 62D, 63C, 64D, 65D, 66B, 67A, 68C, 69E, 70C. D) l kabiNdakt çrt«!ıt mıkıatını 8) ÎS Aj C) V«Jna k.rmj Y * J H H ye^ıl «• M i ı tj B' V * l n a y«v! 0 ) Y s l u ı y««.l ^ k>t r C) 2N Dl ^ t ^ SAYISAL BOLUM lB, 2A, 3D, 4B, 5B, 6B, 7A, 8C, 9A, 10E, 11C, I2E, 13C, 14C, 15E, 16C, 17A, 18C, 19C, 20E. 21D, 22C, 23A, 24D, 25A, 26D, 27E, 28A, 29A, 30E, 31D, 32B, 33C, 34B, 35A, 36D, 37B, 38E, 39D, 40C, 41B, 42E, 43A, 44C, 45D, 46E, 47E, 48C, 49A, 50B, 51D, 52B, 53E, 54A, 55C, 56D, 57D, 58D, 59E, 60A, 61B, 62C, 63A, 64B, 65D, 66D, 67E, 68B, 69A, 70C. Ö J « o l O 2 f u . QPr <tm « J «ıaM»fer U « n « al 5«r, kırma< « «*l A) H 2 B) 22.4 C» J1.6 r»> 44 8 56. Eşıı rntktariırda su bulunan kaptau afağMbkı k tuliatdı efıl mıklarlardâ ] • * • * Bir yalnız adam 8 Nısan 1985 pazartesi. Saat 19.15. ŞODEP Genel Başkanı Erdal İnönü Esenboğa Havaalanı'nda bir elinde bavulu, ötekinde çantası Ankara'ya hareket etmek üzere THY otobüsüne bindi. Muavinle birlikte bavulunu içeriye yerleştirdi. Orta sıralarda bir koltuğa oturdu. Otobüs kalkacağı sırada yaşlıca bir hanım gelip oturdu. Inönü'ye selam vererek hatırını sordu. İnönü teşekkür ettikten sonra cebindekı Cumhuriyet gazetesini çıkardı "Haluk Bayülken'in Anıları"nı okumaya başladı. Otobüsün arka sıralarındaki MDP'li Yılmaz Hocaoğlu ise çantasından çıkardığı deiege listeferini inceliyordu. İnönü'nün önünde oturan HP'nin vetolu kurucularından Abdullah Kütküt dışarıyı seyrediyordu. Yolculuk sona erip terminale gelındiğinde inönü otobüsten indi. Bavulunu alıncaya kadar taksi kalmamıştı. Bir süre bekledi. Bir Murat taksi gelerek bagajını açtı, İnönü bavulunu yerleştirdi. Taksinin arka sırasına geçip oturdu. Taksi, başkentin loş caddelerine doğru müşterisi ile birlikte hareket etti.. Açlık grevi TÜRKİŞ Kadınlar Bürosu Müdürü Rahime Akdoğan ıstatıstiklere dayanarak ekmeğin yüzde 53, pirincin yüzde 65, yeşil mercimeğin yüzde 284, kırmızı mercimeğin yüzde 275, nohutun yüzde 100, zeytinin yüzde 85, çayın yüzde 76, margarınin yüzde 107 ve patatesın yüzde 22 pahahlandığını bildirmiş. Ve sözünü şoyle bağlamış: Kadınlar fiyatlan artan maddeleri boykot etmelidirler. Kadınlarımızın Türkİş Kadınlar Bürosu Müdürü'nün çağrısına uyarlarsa alışveriş boykotu değil, açlık grevine gitmeleri gerek. A! B] B) C) K tÖMc. L * M ntn ıf>k K atecr. L v* M <*m <fik L aAuec. M mn qık fiddetı E) 10 C Kr ttol toOHtc D> K ^ t) CUMHURÎYET EĞİTİM SERVİSİ ÖSS SONLÇLARINI DEĞERLE^DİBDİ her pazartesi bayilerde Üniversite adayları Sınava en güvenli hazırlık SI\ \V\ DOĞRU Abone olun, 32 sayıyı birden edinin, 2. aşamaya güvenle hazırlanın Bu yılki sorular daha özenle hazırlanmış Dün 48 il tnerkezinde ve Lefkoşe'de yapılan Öğrenci Seçme 1. Basamak Sınavı'nda (ÖSS) 140 soru soruldj. Sorular gazetemizde 12 uzman öğretmen tarafından değerlendirildi. Öğretmenlerin değerlendirmeleri şöyle: 1Soruların genelde öğrenci düzeyine uygun olduğu, ezberciliğe yer verilmediği gdzlendi. 2Soruların bilgilerarası bağ kurmaya yönelik olması olumlu bulundu. 3Önceki yıllarda olduğu gibi ÖSS, Türkçe sorulan, öğrencilerin Türkçeyi kullanma gücünü ölçücü niteliktedir. Bu sorularla yoklanan, ezber bilgi değil, temel kavramları anlama ve anlatmaya ilişkin kazanılmış düzeydir. Sözcuk, tiimce ve paragrafla ilgili olarak düzenlenmiş sorularda ağırlık yine paragraftadır. Okuma alışkanlığı edinmiş, belli bir dil beğenisi kazanmış oğrenciler, bu sorulan rahatlıkla yanıtlayabilirler. Ancak 29. »oruda doğruya en yakın yanıt D olmakla birlikte, sorudaki parçada vurgulanmak istenen, yalnızca " i n s a n ı n değişmesi" değildir. Bizce doğru yanıtın "zaman içinde her şeyin değıştigj biçiminde düzenlenmesi uygun olurdu. 4SayısaI 63. sorudaki (biyoloji), yemek listeleri tartışılabilir. Öğle ve akşam yemeklerinde yenenlerin bileşimi, miktarı; pişirilirken konan tuz, içilen çaydaki şeker oranına göre, glikoz ve mineral tuzlann alınan miktarları hakkında kantitatif bir sonuç söylenemez. Yanıtlarda glikoz en kuvvetli seçenek olmakla birlikte, mineral tuzu işaretleyen öğrenciler eleştirilemez. 5Genel olarak bu yılki biyoloji soruları geçen yıllara oranla öğrencilerin biyoloji bilgisini çok iyi tartmamaktadır. 6Fizik sorulan genelde çok iyi hazırlanmış, ancak 48. soruda üreteç iç direncinin önemsenmediği belirtilmiş olsaydı, potansiyelin değişmeyeceği kesinleşmiş olurdu. 7Adaylann matematiksel ilişkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yönelik olarak sorulan 30 dolayındaki matematik sorusu, genelde geçmiş yıllara oranla daha özenle hazırlanmış. Sorular temel konulara iyi dağitılmış yorum sorulandır. Ezbercilikten kaçınılmıştır. Ayrıca adayların şaşırtılmamasına dikkat edilmiştir. Yöneltilebilecek tek olumsuz eleştiri, sıfır sayısının tanımına ilişkindir. Sıfır sayısının "pozitif tarasa>ılara dahil olmadığı" tanımına dayalı birkaç soru var. Bu duyarlı tanıma sorularda açıklık getirilmeliydi. Örneğin A kitapçığındaki 13. soruda sıfır sayısı pozitif tamsayılar kümesine dahil edilirse, doğru yanıt D olmaktadır. 2 4 nisan öncesi EİTneniler faaliyette Önceki gün Berlin Protestan Kilisesi'ne ait binada 400 kişinin katıldığı bir toplandı düzenlendi. SFB Radyosu da toplantının konuşmalarını içeren 10 dakikalık yayın yaptı. Ermeni öğrenci komitesi de toplantılar hazırlıyor. BERLİN, (a.a.) Ermeniler, 24 nisan oncesi Avrupa'da Türkiye aleyhtarı faaliyetlerini yoğunlaştırmaya başladılar. Ermeniler, bu faaliyetlerinde, Avrupa'daki kaçak Türklerle işbirliği yapıyorlar. Ermeniler, Berlin'de önceki gün Protestan kilisesine ait "Haus der Kirche" adlı binada, 400 kişinin katıldığı bir toplantı duzenlediler. Toplantı sırasında Goethe sokağında iki katlı binaya giriş ve çıkışlar, aşırı solcu Türk militanlarca kontrol edildi. Berlin'deıı yayın yapan "SFB" radyosu da, kilisenin düzenlediği toplantıya dün sabahki programında 10 dakika ayırdı. "Hür Berlin Üniversitesi" zırlamakta olduğu öğrenildi. öğretim üyesi Krikor Mirigyan, Bremen'de eyalet senatosunun programdaki konuşmasında bi desteğinde duzenlenen Ermeni linen iddia ve talepleri yineledi. haftası ise 1924 nisan arasında Federal Almanya'daki Erme yapılacak. Mulheim şehrinde de ni Öğrenci Komitesi'nin de, 24 bir Ermeni günü yapılacağı bilnisan dolayısıyla toplantılar ha dirıldi. AJANSIMIZIN ESKİ GENEL MÜDÜRÜ SAYIN NECDET AKIN'IN BİRİCİK KIZI Geleceksayımız: ÖSS soruları ve yanıtlarının genişaçıklaması GÜLDEN'in aramızdan ve dünyamızdan vakitsiz ayrılmasınm derin üzüntüsü içindeyiz. Ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar diliyoruz. TÜRK HABERLER AJANSI ÇAUŞANLARI Sl.NAVA tbon* otmak fei 3 400 )<rayı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle