Katalog

Cumhuriyef Kimler, neden oynuyor? Cumhuriyet Veri Araştırma Anketi «. Sahibi: Cumhuriyrl Matbaacılık \e Gazeıecilik Turk Anontm Şırkeli adına Nadir Nadi. • Genel Ya>ın Muduru: Hasan C em»l, Muessese Muduru: EmiIK L^aklıgil. Va7i Işlerı Muduru. Okay Gomnsin. • Haber Merke/ı Muduru Yalçın Ba>«. Sayla Duzenı Yoneımenı. Ali Ac«r. • Temsılcıler. ANKARA Yalçtn DoRan.IZMIR: Hikmel(.etınkın, ADANA: Mehmrt Mcrcan. Servıs Şeflen: Isunbul Haberleri: Rrlu Öz. Dış Haberler: ErgBn B»kı, Ekonomı: Osman Ulagay, Kulıur: Aydıa Kmrv. Magazın Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: AMiilkadir Ynctlman, Du/elıme Rrfik Durbaş, Araşlırma ^ahin Alpay, IşSendıka Şuknuı Krlcnci, O koordınaıor Abm«ı Korulsan, • Malı Işler Krol Krkul. llan: Ziya ErgeM. Halkla llışkıler: üuldcren Kosar, Idare Huseyin Gurer. Işietme: Sadun Sonmez. Bas<jn ve Yavarv CumhuriyH Maıbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Istanbul, PK: 246islanbul, Td: 526 10 00 (9 hat), Telex: 22246 • Burotar Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı inkılap Sokak No: 19/4 Tel 33 11 4147, Telex 4">344 • tzmir Halıl Ziya Bulvarı No: 64/ 3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kal 3, Tel: 1455019731 Tdex: 62155. Şansın eli cebimizde Şans oyunlanna bir yılda yaklaşık ne kadar para yatırılır? Bulgularımıza göre, 1984 yılında IstanbuTda kişi başına şans oyunlan gideri (oynayanlar ve oynamayanlar dahil) ortalama 30 bin 800 lira dolayında oldu. Yani Istanbullular net asgari üsretin neredeyse iki katı kadar olan bir parayı şans oyunlanna harcadılar. Söz konusu 30 bin 800 liranın 11 bin 800 lirası Milli Piyangoya, 9 bin 600 lirası at yanşlanna ve 9 bin 400 lirası da Spor Toto'ya yatınldı. Bu ortalamaya, oynayan da oynamayan da dahil. Şans oyunu "oynayanlar" arasında ise, Milli Piyango bileti alanlar 1984 yılında kişi başına ortalama 21 bin lira; Spor Toto oynayanlar 25 bin lira; at yanşı oynayanlar da 68 bin lira harcadılar. Şans oyunlannın her üçüne de meraklı olanlann geçen yılki ortalaması ise 114 bin lirayı buluyor... Diğer bir deyişle "şansolikler" ayda yaklaşık 9500, haftada yaklaşık 2 bin 500 lirayı bu işe yatırdılar. TAKVİM 16 NİSAN 1985 İmsak: 3.45 Guneş: 5.17 ÖSIe: 12.09 Ikindi: 15.52 Akjam: 18.51 Yatsı: 20.16 Türkİş'in eylem kararlart ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türklş'in geçen hafta aldığı eylem kararları dünden başlayarak uygulanmaya başlandı. Türklş Başk nı Şevket Yılmaz dün YH*. Baskanı Erdoğan Çubukçu'yu ziyaret ederek, Türklş'in YHK'dan çekilme kararım bildirdi. Yılmaz, sorunlarının YHK'nın yeni başkanı Ue değil, Kurulun hükümet temsilcileri Ue olduğunu söyledi. Türklş tarafından 15 n'ısana değin katümama kararı alınan kamu sektöründeki toplu sözleşme göruşmelerine dünden itibaren yeniden başlandı. Türklş, katılmayacağı bu görüşmeleri yakından izleyecek. Türklş'in uyanlan ve istemleri dışında bağıtlanacak sözleşmelerin sendikacılığın ve işçi hareketinin iradesini taşımadığı ilan edilecek. 3 BİR ŞANS OYUNUNU OYNAYANLARIN DİĞERLERİNİ DE OYNAMA ORANI (%) UkjJ PİVAHGO BİLETİ SPOfl TOTO ALAHUM ARASINDA OYMAYAtUM AJMStMM İSKH TOTO OYX»»*NL» 5 5 İAT VMfLMI 0VMYMLM&4 unxı Pnmeo «LANLMI AT y*msm» omuYMLM 3 S 86 OYNAYANLAftA ARASINOA U U I mANGO «LANUUI 89İ 50 milyvnhık yd ŞENOL KONUKÇU Gümrük Komisyoncusu Ahmet Tayyar Sayın, çoğu kişi gibi "belki bir giin çıkar" diyerek Milli Piyango bileti aldı, ara sıra Spor Toto oynadı.. Büyük umutlarla "ah bir çıksa" diyerek beklenen o "bir gün" gümrük komisyoncusu Sayın için geçen yıl 23 nisanda geldi. îki kız cocuğu babası Sayın, tam bir yıl önce Milli Piyango'nun 23 nisan özel çekilisinde 50 milyon liralık büyük ikramiyeyi tam biletle kazandı. Sayın'a göre yaşamlarında fazla bir değişiklik olmamış. "Çiinkü ben önceden de paraya adapte olmuş bir kişiyim. Onun için 50 milyon yaşamımda önemli bir değisiklik getinnedi. Eski tas, eski hamam" diyor Sayın. "50 miJyoBİu bir yıT'ınj şöyle anlatıyor: • Parayı ilk etapta üç ay vade Ue bankaya yaürdım. Arkadaştarla büyük bir ibracat işi düsiinüyorduk. Ancak iyi organizc edilemediğinden bu planımız tutmadı ve vazgeçük. • Üç ay sonra 50 bin lira kira iie oturdugum Moda'da 28 milyon liraya bir daire satın aldım. Bunun 20 milyonunu peşin verdim. Geri kaian 8 müvonu paraıun faizinden 100 bin 100 bin odedim. • Zaten kazancımız kendimize yetiyordu. Geçen yıl 5 milyon 105 bin 607 lira kâr ettik. 1 milyon 915 bin 972 lira vergi odedim. Bu 23 nisan da uğurlu gelir diye bilet alacağım. Ara sıra da Toto oynanm. Fırsat buldukça bilet almaya devam... • Geçen yıl aiiece bir aylık yaz tatili yaptık. 50 milyonun geri kalan kısmını orta öğrenimde okuyan iki kızınun tahstti için uıtayorum. Kızlarımın iyi bir ögrenim görmesini istiyorum. 1 SPOH TOIO crm»VA»«jw 8 1 ^ ^ ^ A.t yarışı meraklılan kişi başına şans oyunlanna en fazla para yatıran grup. Bunların her 5'inden dördü Milli Piyango bileti alıyor ve SporToto oynuyor. almakta, yüzde 8l'i de Spor Toto oynamakta. Bu veriler, şans oyunlanna merakhük acısından at yanşı düşkünü olmanın bir doruk noktası olduğuna işaret ediyor. Yani, şans oyunlanna Milli Piyango bileti almakla girişen meraklılar, bu uğraşı Spor Toto ve at yanşıyla genişleterek doruğa ulaşıyor. Şans oyunlan oynayanlar arasında yaklaşık her on kişiden biri, "müptela" olarak niteleyebılecegimiz bu kategoriye girmekte. Bu kategoriye girenlerin hepsi at yarışı meraklısı. At yanşı meraklılan kişi başına şans oyunlanna en fazla para yatıran grubu oluşturmakla kalmıyor, bunlar arasında her beş kişiden dördü Milli Piyango bileti almak ve Spor Toto oynamaktan da geri kalmıyor. az sayıda kişinin, her yüz tstanbullu'dan 16'sımn at yanşı oynadığını hatırlarsak, at yarıştatının "az fakat öz" bir şans oyunu olduğunu söyleyebiliriz. Orta oynnu At yarışı oynayanlar geçen sene bu ise yılda 68 bin (ayda 5700, haftada 1300 lira) harcadılar. At yarışı meraklılarını tüketim tabakalarına göre ayırdığımızda ise alt tüketim tabakasındakilerin ortalama 31 bin, orta tüketim tabakasındakilerin 92 bin, üst tüketim tabakasındakilerin ise yaklaşık 120 bin lira yatırdıklan görülüyor. En masraflısı Ortaya çıkan ilgınç sonuçlann başlıcası, at yarışlarının en "masraflı" (başka bir deyişle adam başına en çok para harcanan) şans oyunu niteliğini açık bir farkla kazanması. Nispeten KİŞİ BAŞINA YILLIK ŞANS HARCAMASI Ojrmma Arnra CoAuntıtfı Stntk Hfngo r<xo 14 000 TL. 23 200 TL 47 0OOTI Spor 7900 TL At 8 800 TL. Gümrük komisyoncusu Ahmet Tayyar Sayın. 17 700 a 17.000 TL «aOOTL 176 000 TL Şans ovunlannın "ortancası" Spor Toto, en çok orta tüketim tabakasındakilerden rağbet görüyor. Spor Toto oynayanlar kuponlara yılda ortalama 25 bin lira yatınyor. Gerek üst tüketim tabakasındakilerin (23 bin lira) gerekse alt tüketim tabakasındakilerin (18 bin lira) ortalamaları genel ortalamanın altında. Oysa orta tüketim tabakasındakiler totoya yılda ortalama 32 bin lira harcıyorlar. Şans oyunlarının en popüleri ve en "biiyügü" Milli Piyango'ya yatırım yapanlann yıllık ortalama harcaması ise 21 bin lira dolayında. Şans oyunlanna genel olarak en çok para yatıran üst tüketim tabakası, Milli Piyango'nun da en iyi müşterisi. Bu tabakada yıllık Milli Piyango harcaması kişi başına yaklaşık 39 bin lirayı buluyor. Orta tüketim tabakasındakiler 24 bin 500 lira, alt tüketim tabakasındakiler ise 12 bin lira ayınyor. Araştırmamızın bir başka bulgusu, şans oyunlan oynama süresi uzadıkça, şans oyunlan oynama sıklığının da artması. Yani, şans oyunlan meraklılan bu meraklarını ne kadar uzun zamandır sürdürüyorlarsa, şimdi bu oyunlara o kadar yoğun bir biçimde zaman ve para ayınyorlar. Kısacası, şans oyunlan, bu işte ısrar ettikçe koyulaşan bir merak... öte yandan, bir kez bir şans oyununa başlayan kişinin "diğer" şans oyunlanna dadanması olasılığının da hayli yüksek olduğu gözleniyor. Bir şans oyunundan oynayıp da, diğerlerinden hiç oynamayanlar hemen hemen yok gibi. Milu Piyango bileti alanlann yüzde 56'sı Spor Toto, yüzde 24'ü at yarışı da oynuyor. Spor Toto meraklılarının yüzde 85'i Milli Piyango bileti alıyor, yüzde 35'i at yanşı oynuyor. At yanşı meraklılarının ise yüzde 89'u Milli Piyango bileti İdamcezaları ANKARA, (ANKA) Adalet Bakanı Necat Eldem, idam cezalanmn kaldınlmayacağını açıkladt. Adalet Bakanı Eldem, ANKA muhabirinin, Avrupa Konseyi İnsan Haklan toplantısında idam cezalarvun kaldırılacağına ilişkin sözlerinin basında yer aldığını hatırlatarak, bu konuda gö'riişünü sorması üzerine A vrupa Konseyi İnsan Haklan toplantısında, böyle bir açıklama yapmadığını söyledi. Eldem, "İdam cezalannın kaldınlma sı için bir çalısmamız yok" dedi. Yıllardır at yarışı, kumar oynanm. Gazoz fabrikamı, oyun salonlarımı, katlanmı bu yollarda elden çıkardım. Başkalarına 'oynamaym' diyorum. Kendim vazgeçemiyorum ki... VURAL AHI Fabrikarm bile bu yolda kaybettim Besim Noyan'ı 1.5 yıl sonra hipodromda bulduk. Anlattı: • Hayattm boyunca herkese kumar oynamaması için nasihatlarda bulundum. Ama kendime söz geçiremedim. Ama yine de hipodrom bir kumarhane değil. At yanşlan, beni çılgınca oyun oynamaktan koruyor. Eğlenerek zaman öldürüyorum. ölçüyü kaçırdın mı kumar oluyor. • 1718 yaşlarında Küçükpazar ve Unkapanı 'nda arkadas çevresınin etkisiyle kumara basladtm. 1954 yıUarında bir gazoz fabrikam ve dernek olarak işlettiğim oyun salonlanm vardı. Kumarda kazanmak da kaybetmek de var derler ama sonuç yıkım. Niıekim fabrikam elden çıklı, kulüplerim de kapandı. Katlanm elden gitti. • Biz çok önceUri eşimle Şisli'de otururduk. Eşim basörtülüydü. ıSamaztnda niyaztndaydı. 1970 yıUarında Merter'e tasmdık. Orada her sey değişti. Esim de konkene alıstı. Kulup kulüp gezer, oyun partilerine katılırdı. Bu alıskanlık, yaşın verdiği durulmayla sona erdi diyemesem de eskisi gibi değil arttk. • Oyun oynamamayı, bu iletten kurtulmayı çok denedim. En çok da sağlığım bozulduğu zamanlar. Ne var ki en fazla 3 ay dayanabildim. Her seferinde yeniidim. Gençlere nasihat veriyorum. Hipodroma gelmeyin, azar azar derken pusulayı saşırırsınız diyorum. Ama ya kendim... YARIN: Ek gellr zevk Talip Bayraktaroğlu. Denizciyim. Karadaki günlerim at peşinde geçer. 6 ayda milyonlar kaybettim. Hep yanlış tüyolarla kaybettim o paraları. Kaybettikçe insan sindiremiyor. Daha çok oynuyor. Karım kızmıyor. O da oynuyor. Bu, dünyanın en büyük kumarı. Ama en zevklisi de bu.Alıştık bir k Yanlış tüyo kurbanı Evren; Erdem, Halefoğlu ve Dalanh kabul etti 1984 yılının ocak ayında L'ğur Dündar'm bir TV programmda bir karıkoca "kumara karşı öğüller" vermişlerdi. Kumann yaşamlarmı nasıl altiist ettiğini örneklemişlerdi. tşte o prograrna çıkan Ganyancı Talip Bayraktaroğlu TIR ŞOFORUNUN SEYİR DEFTERİ Mehmet Yaşin •• •• Soförler "Macar"ı çok seviyor. Geçerken biriki gün mola yerirlermiş. Tuna nehrinin yakınında bir kahve. Adı: "Türk kahvesi." Soförler burada toplanıyor. Gide gele Macar garsona bir kaç kelime Türkçe öğretmişler. Kahvedekilerin hepsinin ayrı bir derdi var. Ortak dertleri ise: "Ucuza çalışmak." Romanya'da eski yüzlü bir fabrika. Park edıp bekliyoruz. Romanya'da beklemeden iş yapılmıyor. Rumenlerin acelesi yok. Sabırlı, olmak gerek. Yükleme başladı. İşçiler TIR'a mobilya yüklüyor. Işçilerin başındaki kadın koluma girjp kamyondan uzaklaştırıyor. Kulağıma fısıldadıklarından sadece birkaç kelime anlıyorum: "Kahve, kent.' ANKARA, (a.a.) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem ile Dışişieri Bakanı Vahit Halefoğlu'nu, saat 15.30'da kabul etti. Erdem ve Halefoğlu, Cumhurbaşkanı Evren 'e Paris'te katıldıkları OECD Bakanlar Konseyi yıllık toplantısı hakkmda bilgi sundular. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, öğleden önce de tstanbul Anakenı Belediye Başkanı Bedrettin Dalan 'ı kabul etti. Dalan, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e tstanbul'un imar çalışmaları ile Haliç projesindeki son gelişmeler hakkmda bilgi sundu. Turizm Haftası bugün başııyor Haber Merkezi Turizm Haftası bugün bütün illerde törenlerie kutlanmaya başlanacak. 22 nisan pazartesi gününe kadar devam edecek hafta dolayısıyla turisük belgeli işletmeler yüzde 10 indirimli fıyat uygulayacaklar. Bu arada öğretmenler ve öğrenciler de hafta boyunca müzeleri ücretsiz ziyaret edebilecekler. Hafta nedenıyle Istanbul'da düzenlenen 1. Uluslararası Kültur ve Turizm Fuarı dün açıldı, Atatürk Kültür Merkezi sergi salonunda Kültür ve Turizm Bakanlı ğı Müsteşarı Kemal Gökçe ta rafmdan açılan fuar 19 nisan tarihine kadar açık kalacak. Şoförlerin sohık aldığı ülke: Macaristan 3 Sabah 07.00. Kalkıp ofise gidiyoruz. Çalışan bayanlardan birisi sobada ekmek kızartıyor. Diğerleri ise masalarına yaydıklan gazete kâğıtlarının ustünde kanvaltı ediyorlar. "Buyunın" diyen yok.. Tuvalette su bulduk. Buz gibi su ellerimizdeki 4 günlük kiri söküp atamıyor. Inat etsek eUerimiz donacak. Yükleme 09.30' da başlayıp, öğieye kadar sürüyor. Malın yansını başka fabrikadan alacağız. Verilen adresteki fabrika ilk fabrikadan çok büyük. Söylenen yere park edip beklemeye başüyoruz. Romanya'da bekJemeden iş yapılmıyor. Rumenlerin acelesi yok. Sabırlı olmak gerek. Bekliyoruz. Bir saat, iki, üç,.. Eski yüzlü bir fabrika. İşçiler kahn giysiler içinde. Vardiya değişim saatlerinden fabrıkanın daracık sokakları birden kalabalıklaşıyor. Hemen herkesin elinde ya bir pazar torbası ya da küçük bir çanu. Yemek evden getiriliyor. Bir bölüm yemekhaneye girerken, diğerleri çıkıyor. Karınca gibi. Ve birden herkes ortalıktan kayboluyor. Yükleme başladı. Kar durdu, hava dona çekti. tşçilerin başında duran kadın koluma girip BUDAPEŞTE Tuna nehri kenti ortadan ikiye ayınyor. Buda ve Peşte. Binalann çoğu restore ediüp savasın izleri silinmeye çalışümıs. beni kamyonun yanından uzaklaşunyor. Ku BazUarmda ise kurşun ve bazuka delikleri yerli yerinde duruyor. Caddeier geniş, meydanlarda ise mutlaka bir şairin heykeU var. lağıma fısıldadıklarından yalnızca bir kaç kelime anlıyorum: "Kahve, Kent..." Var ama biCebimde 140 Ley kaldı. Dısarı çıkarmak yayar yemek müzigi yapıyor. Bir gitar, bir piyaşındaki termometre eksi 8 dereceyi gösteriyor. ze yetecek kadar. sak. "Ne yapacağım?" Görevli biraz ilerideno, bir de keman. Budapeşte'de iki gün kalacağız. Bir pansiki kahveyi gösteriyor, Leyter orada tükenecek. 56 masa dolu. Çoluk çocuk aiiece yemek Romanya'dan yon bulmam gerek. Kahvaltıdan sonra kentin yiyen Szegetliler. Garson sipariş almaya küçük Soğuğa kahve, konyak iyi gelir diyorum. merkezine doğru yola çıkıyoruz. Budapeşte içki bardaklanyla geliyor. Yemeklerin gelmeaynlmanm zamanı Melih çay istiyor. Bann etrafında 34 tane ressini beklerken Macarlann özel içkisi olan Pa Turizm Ofısi. Isteğimize uygun pansiyon hemi üniformah görevli var. Barmenin pudraşemen bulunuyor. Petöfi Sandor caddesi 5 nuTIR Ruraen mobilyalan Ue doldu. Hollanlinka'yı yudumlayacağu. Yemekler nefıs. keri ye sıcak buharla hazırladığı kırmızı şaramara. Parası peşin. da'da fiyatlar birkaç kez katlanarak piyasaya Tekrar yoldayız. bı içiyorlar. 140 Ley bitecek gibi değil. Kalasürülecek. Romanya'da kereste de, insan emeMelih arada bir benzincilerin önunde durup nı bâhşiş bırakıyoruz. 6. katta küçük bir oda. Aradaki kapı ev saği de ucuz. Fabrikalar, Batılı mobilya satıakorna çalıyor. Benzinci elini sallayıp "yok" hibinin odasına açılıyor. Yaşlı bir kan koca. 300 metre gidip duruyoruz. Artık Macarislannın siparişlerini yetiştinnekte güçlük çekidiyor. Kuponsuz, ucuz mazot anyoruz. Yol Kaldığjm odamn duvarları madalyalarla dotan'dayız. Yanımıza gelen genç asker beklemeyorlar. lu. boyunca birkaç kez daha benzincilerle benzer mizi söylüyor. Beklerken konuşuyoruz. 3 ay Tente indi, mühür vuruldu. Artık fabrikaşekilde işaretleşeceğiz. sonra terhis olacakmış. yı da, Romanya'yı da terk etmenin zamanı gelTIR'da uyuşan kaslanmı Budapeşte'nin geYol kıyısında değirmeni andıran yapılar Görevliler gelmemizi işaret ediyorlar. di. niş caddelerinde açmaya calışıyorum. Binalar yükseliyor. Soförler buralarda yıkanıp, tıraş Arama "üstünkörii". Pasaportla, evraklar Hedef 75 kilometre ötedeki Macaristan'a eski ve büyük. Hepsinin ustünde "el emegi, olurlarmış. damgalanıyor ve sımrdan içeri giriyoruz. Meaçılan sınır kapısı Nadlac. Yol kar kaplı, altı göz nuru" var. Duvarlarda kabartma resimBudapeşte'nin ışıklan göründu. lih sevinçten uçacak sanki. Hem tentedeki yırbuz. Beyaz gözü yoruyor. ler, heykeller, sütunlar. Çoğu restore edilmiş. Taşıyıcıyı bir park yerine bırakıp, çekici ile tık görünmedi hem de Budapeste'ye 187 kiloKarşıdan gelen TIR yanımızda durdu. BoBazılarının ustünde kurşun delikleri hâlâ duMeUh'in evine gidiyoruz. Bahçe içinde, duvarmetre kaldı. lulu Ühan. Danimarka'dan Bağdat'a gidiyor. ruyor. Kim bilir hangi sokak çatışmasından? lan yeşil boyalı küçük bir ev. Yolun ortasmda iki TIR şoförü "dereden Postaneden santral aracüığı ile Istanbul'a teEski otelin lokantası tepeden" sohbet ediyorlar. önce tamdıklar, Mehh'i kansı kapıda karşılıyor. Ev iki odah. lefon ediyorum. Türkiye, otomatik bağlantı sonra yol durumu sonıluyor. Arkadan gelen Birisi ev sahibinin, diğeri Melih'le kansınm. Melih, "Macardan" evü. Kansı onu bekliyapılamayan birkaç ülkeden biri. Kulübeden jip korna çalıp yol istemese sohbet sürecek. Yüksekliği tavana kadar uzanan çini sobanın yor. çıkınca uzun boylu biri önümü kesiyor. "Türk Havalı kornalarla vedalaşıp, kakügmuz yeryansı bir odada, yarışı da diğer odada. MeYollarda ne kar, ne de buz var. Karlar kemüsünüz?" Şaşınyorum. Budapeşte'de bir den yola devam ediyoruz. lihler yakıyor, ev sahibi de ısmıyor. Tabii yanarlarda kalmış. Kilometre saati 100'ü göstepostanede bir Türk. "Evet" diyorum. Kendikıt parası ortaklaşa. Nadlac'ın ışıklan göründü. Yine çok bekriyor. Teybi bırakjp radyoya geçtik. Her istasni tamtıyor: Hüseyin Oylam. Bir zamanlann leyecek miyiz? Sıcak banyo yorgunluğun üstündeki kiri kalyonda bir Çigan.. ünlü türkücüsü. Rotterdam'da oturuyormuş, dırdı. Ev sahibi o gece gelmeyecekmiş. OdaGörevliler hemen geldi. Üçü de genç. AraTanıştığımız ilk Macar kenti Szeget. Eski gögeçerken iki gün mola vermiş Bağlantıyı beksında kalabilirim. baya "şöyle bir" baktılar. Uzun uzun arama rünümlü, büyük bir otelin önunde durup yelerken anlatıyor. Bir Türk TIR şoförü tramtarama yok. Pasaportlar gittiği gibi geri gelmek molası veriyoruz. Otelin lokantası yükvaya çarpmış. tçeri almıslar. 2627 enbat di. Bizim çıkış işlemlerimiz bitti, sıra TIR'da. sek tavanlı, masalan beyaz örtülü. Köşede sahOnun evrakları zaman alacak. neye benzer bir yükselti var. Üzerinde üç ihtiSabah 08.00'de uyanıyorum. Pencerenin dıKonuşmasım bitirdikten sonra beraberce Türk şoförlerinin, Tuna nehrine yakın kahvesine gidiyoruz. Kahvenin ismi de "Türk kahvesi". Vitrin camında Kırk Haramilerin şalvarü, biyik.li, fesli Ah' Baba'sının resmi var. Nargüe içiyor. Hemen yanında Macarca: "Törük Kave" yazılı. tçerisi sigara dumanından görünmüyor. 56 şoför sohbet ediyor. Duvarlardan birkaç Istanbul gravürü. Birkaç tane de Antalya, Alanya, Marmaris afişi. Konuşuyoruz. Hepsi "Macar"ı çok seviyor. Geçerken mutlak bir iki gün burada mola verirlermiş. Bir tanesi, garsona Türkçe bagınyor: "Kızım bir kahve." Macar garson anlıyor. Hepsinin ayrı bir derdi var. Ortak dertleri ise "ucuza çalışmak." Fihn yetersizliği kanseri artırıyor İSTANBUL, (UBAJ Ülkemizde son yıllarda meme kanserinin artmasına neden olarak teşhiste kullanılan özel fılmin •memografî piyasada yeterli oranda bulunamaması gosteriliyor. Türk Kanser Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Haydar Taşpınar kanser teşhisınde kullanılan normal fılmlerin erken tam için sonuç vermediği gibi, hasta ve ailesini de büyük maddi sıkıntıya soktuğunu belirterek, Türkiye'de her yıl 15 bin üzerinde yeni meme kanserii hasta belirlendiğini, 4 bin kadınm da meme kanseri sonucu hayatını kaybettiğini söyledi. Macar şoförleri de yan oturuyor Izin isteyip kahveden çıkıyomm. Sagda Tuna nehri. Üzerinde buzlar yüzüyor. Asma koprüden yürüyerek karşıya geçiyorum. Kak semtine yürüyerek gitmek olanaksız. Taksi tutuyorum. Bizim taksiler gibi. Şoför, altına blucin üstüne deri bir ceket giymiş. O da yan oturuyor. Ön tarafa her türlü aksesuar takünuş: Yanıp sönen ışıklar, pusula, birkaç tane ayna, MTK futbol takımının bayrağı, çıplak kadın fotoğrafı ve birkaç katlı mini müzik seti. Bizimkiierden farklı olarak Orhan Gencebay yerine Amerikan müziği dinliyoriar. Kale, Budapeşte'nin ilk yerleşim alanlanndan. Eski evlerin tümü restore edilmiş. Eskiden kullanılan malzeme görünsün diye her duvarda küçük bir bölüm sıvanmadan bırakılrruş. Hepsinin Ustünde tarihçe: Kim, ne zaman yapmış, kimler oturmuş. Semtin ortasmda Matyaş Kilisesi. Hemen onun yanındaki alanda Macaristan'ın kurucularından Kral 1. Istvan'ın at ustünde heykeli. Budapeşte Hilton, Kale semtinin surlan arasında inşa edilmiş. tnşa edilirken de yıkıntılara hiç dokunulmamış. Akşam olmak uzere. Tekrar kent merkezine dönüyorum. Kapısı nda ışık yanan sönen bir yer. Macarca bilmediğim için kahve mı, lokanta mı olduğunu kestiremiyorum. Budapeşte'de sokaktaki insanlar tngilizce bilmiyor. Hep el kol işaretleriyle anlaşıyoruz. Kapıyı aralayıp içeri giriyorum. Bir şarapçı dükkânı. Kalabahk. Kadın, erkek, genç, ihtiyar. Kuyruğa girilip kasadan fış ahnıyor. Daha sonra bu fiş şarapçıya uzatılıyor. Fişin ustünde yazan rakama göre şarapçı önündeki fıçıdan bardağa bir veya iki kepce şarap dolduruyor. Oturacak yer yok. Bir su bardağı dolusu beyaz şarap bizim paramızla 50 lira. Bir bardak içip çıkıyorum. Hava karardıkça caddeier tenhalaşıyor. Gazetecilik konferansı tstanbul Haber Servisi Londra'nın The City Üniversitesi Gazetecilik Merkezi öğretim elemanı ve Ulusal Gazeteciler Birliği Basın ve Halkla llişkiler Bölümü Başkanı Henry Clother, 171819 nisan günleri Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu 'nda gazetecilik konusunda konferanslar verecek. Clother, "1900'lü yıllarda gazeteler", "Gazetecilik Ahlakı ve Basın Konseyi"," Yeni teknolojinin etkileri", "Karşılaştırmalı Gazetecilik Eğitimi" konusunda konuşacak. Anzaklar geliyor İSTANBUL, (THA) Çanakkale Savaşı'na katılan bir grup Anzak 21 nisan tarihinde Türkiye'ye gelecek. Avustralya'dan gelecek Anzak grubu, 24 nisana kadar Istanbul'da kalacak ve tarihi yerleri gezecek. Grup daha sonra Çanakkale 'deki Meçhul Asker Anıtı 'nı da ziyaret edecek. YARIN: Takometreyİ saklayıp' yola devam ediyoruz.