19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ra, yıkılmasın dıye ustunden geçen trafik sınırlandırıldığında, sankı hep var olmuş, Boğaz'ın doğal bır parçasıymış gıbı görulecek \e vadırganmayacak Boğaz' ı kayıkla, gemı>le geçmenın keyfinın unutulduğu bıle unutulacak 19 yuzyıl paşalarının, levantenlerının Boğaz tepelerme çektığı duvarlar nasıl unutulup, gerıye yeşıl korular kaldı>sa, Arap şeyhlennın harem duvarlan da bır zaman sonra tunst eğlencesı olacak Hatta bır beledıye başkanının turızm acentelığı ve emlak sunsarlığı vaptığı bıle unutulacak ya da Cumhunyet tarıhının 'lıberalızm' bölumunun ılgınç sayfalarından bın olacak Sadece Boğaz değıl, onun guzellıklennı vok edenler bıle zamanla kurtulacak GERÇEK SORLN Sorun, Boğazıçı'ndekı yapı yoğunluğu olmadığı gıbı, aslında sadece Boğaz'ın korunması sorunu da değıl Boğaz'da ölçunun kaçınlması ve lstanbullunun Boğaz'la ılışkısmın sekız katlı apartman teraslarına, mafya haracı lokanta hesaplarına, buğulu çaylı otoparklara hapsedılmesı, gerçekte Istanbul'un 1950'lerden berı gelışmesınde olçunun kaçınlmasının bır parça sı O dönemde kırda geçım olanaklarını yıtıren emekçı kıtlelerı kentlere, özellıkle lstanbul'a göç ederken, "lstanbul elden gıdıyor'" feryatları koparılmıştı Ama bu göç madalyonunun öbur yuzu aynı tepkıyı doğurmadı Bu kıtlelerı topraktan kopararak Anadolu kasaba ve kentlerınde bınken sermayenın İstanbul'a arka kapıdan gınşıne kımse ses çıkarmadı Dağda taşta tutunmaya çalışan gecekondulara dozerler saldırtılırken, Jstanbul'un tum 'mutena' semtlerinde, bu arada Boğaziçı'nde yükselmeye başlayan yenı zengin apartmanlarına 'çağdaş kentleşme' alkışı tutuldu Gecekondulu yurttaşın bu dunyadakı son mevzımı Taşlıtarla'da ellerıyle kazması 'ışgaT dıye yasaklandı Arap şeyhı konuklarımızın saray yavrularında, kendı halklarına 'caız' görmedıklerı dunya nıraetlerını parsellemesı, "Boğaz'ı geuştırme" dıye pazarlanıyor Toplu dınlence alanlan olarak değerlendınlebılecek sırtlar, bu 'turıstık tesısler'e kapatıldığında, zaten yozlaşmış bır kemerlı apartman ve lokanta mımarısıne bır de sıvrı 'bınbır gece' ke merlerının katılması Ötesınde ne gelışme olacak Yeterınce renklı butık vıtrınlerının bır de turbanlar ve bornozlarla suslenmesı, perdelen çekık genış 'lımozınler'le yolların bıraz daha tıkanması ötesınde ne kalkınma olacak 9 Butun eskı yalıiar luks konuta dönuştuğunde, butun boş tepeler vıllalarla bezenıp yeşerdığınde Boğaz kımın ıçın korunmuş olacak 9 Boğazıçı'nın korunması sorununun belırgınleşmekte olan boyutu, gıderek Boğaz'ı ust gelır gruplarının yaşam ve dınlence alanı olarak sınırlayan eğıhmler Boğaz'ın her ıkı yakasında eskı sakınler yıllarca oturdukları mahallelerı daha zengin yenı sakınlere terketmekte, alçakgönüUü lokantalann vennı luks restoranlar almakta, Istanbul'un orta hallı halkının ba şını denıze uzatabıleceğı verlerın artması gerekırken azalmakta Butun bır yaşam bıçımı ve Bo ğazıçı'ne damgasını vurmuş kuşaklar, yavaş yavaş Boğaz'dan surulmekte Boğaz'da asıl korunması gereken ve bır daha ye rıne konamayacak olan değerler ıçı boş yapılarda değıl, bu yapıların da bır parçası olduğu ve hızla yıtırdığırnız yaşam bıçımın de SONUÇ Bır kentın halkı, beledıye başkanını bu tur değerlen korusun dıye seçer, 'Anavatan'ın her köşesını bırılenne satmak furyasında yer kapsın dıye değıl Istanbul'un Beledıye Başkanı, Boğazıçı'nı lstanbul halkı ıçm, Boğazıçı'ndekı yaşantısmı korumaya çalışan Istanbullular ıçın korumakla yukumlu, Boğaz'ı, olanaklan en sınırlı lstanbullunun da yararlanmasına açmakla gö revlı Boğazıçı'nı Arap şeyhlenn haremıne satan bır beledıye başkanı, İstanbul halkının ayağına dolanmasından gocunan hare mağası " z ı n a ' " uydurmacasıv la bağırdığında guç durumda kalabılır Aramıza karışacak, kendı renklennı katacak yabancı konuklara yasantımız her zaman açık Ancak duvarlarla, değerlerle, çıtler ve fıyatlarla hırslı, vurgunlu kazançların başladığı günlerden ben yeterınce bölun muş kentlerımız, çağdışı yaşantılarına yeryuzu cennetı arayanlara bır avuç dolar karşılığı sa tılmamalı 27 MART 1985 Dağda taşta tutunmaya çalışan gecekondulara dozerler saldırtılırken, Istanbul'un tum 'mutena' semtlerinde, bu arada Boğaziçı'nde, yükselmeye başlayan yeni zengin apartmanlarına 'çağdaş kentleşme' alkışı tutuldu. Gecekondulu yurttaşın bu dunyadakı son mevziıni Taşlıtarla'da ellenyle kazması 'işgal' diye yasaklandı; Arap şeyhı konuklarımızın saray yavrularında, kendı halklarına 'caız' gormedikleri dunya nımetlerinı parsellemesı, "Boğazı geliştırme" dıye pazarlanıyor. Boğaz'da Dolar. . . PENCERE Gençliğe Düşmanlık.. Arkadaşımız Yalçın Pekşen'ın ITU'de oğrencı Mıhraç Demırh'yle yaptığı konuşma 23 Mart 1985 gunlu Cumhurıyet'te yayımlandı, okumayan varsa okumalı Mıhraç Demıriı, gençlığın sorunlarını şasılası bır yalınlıkla dıle getırmış Çıkış yolları kesılmış ve baskı altında yaşayan bır gençlık, 1980'lerTurkıye'sınıngerçeğıdır 2000yılınagırerken bu gençlık 40 yaşına basacak, bugun ulkeyı yönetenlerın coğu da sızlere omür Edırnekapı Oğrencı Yurdu'nda kalan Mıhraç DemınYnın konuşmasından bırkaç satır alıntı '' Yurdun kurallan kâğıt uzennde gayet ryı Uygulayıcıları bu ışın adamı değıl Mesela gınşte huvıyet kontrolu var Tamam, guzel bır kural, ama kapıdan gırerken 'kımhğını çıkar ulan' dıyor, elınde copla bızı karşılıyor " • 25 Mart 1985 günlu Cumhurıyet'te bır haber " Uluslararası Gençlık Yılı nedenıy/e Trabzon'da Mıllı Eğıtım, Gençlık ve Spor Muduriuğu'nun önensıyle Emntyet Mudürlüğu'ne bağlı ekıplerce pastane ve kafeteryalarda 'gençlık operasyonu' duzenlendı Guvenlık kuvvetlenyle okul yönetıcılerının bırlıkte gerçekleştırdıklen 'operasyon 'larda pastane ve kafeteryalarda oturan 15 17 yaşında gençler toplanarak karakola gotüruldu Soz konusu operasyon, velıler ve Dastane sahıplerı tarafından tepkıyle karşılandı Tatıl günunde arkadaşlanyla bırlıkte pastaneye gıtmesıne ızın verdığı kızını daha sonra karakolda bulan bır velı şöyle konuştu 'Gencecık kızlarımıza kotu kadın muamelesı yapıldı Öğrencılenn pastane ve kafeteryalara gıtmesını engelleyen bır yasa hukmu nerede mevcuf>' •k ERHAN ACAR ODTÜ Mimarlık Fak. Eski Öğretim Görevlisi Istanbul, dolar a sevdalıdır 1950'lerde 6 Fılo'nun "şen bahnyelılcn" ıçın bellı sokaklar aklamp pakJanmış, dolar aşkıy la suslenmıştı Şımdı lstanbul'un Tahtakale kalbı, şeyh bornozlan kuşanmış petrodolar ıçın atıyor Boğaz sırtları, Arap dost ve muttefıklerımıze harem gıdıyor 1950'lerde genelevler badanalanırken, 'böylece tarıhı Be>oğlu da korunmuş olur" gıbı gerekçeler gerekmıyordu Sevdanın gözu karaydı Dolann karşısında duşe kalka tstanbul'un gözu bıraz açıldı Şımdı hem kendıne hem de cumle âleme karsı ıffetını korumak ıçın "Bo ğazıçı'nın korunması ve gelışünlmesı" duvağına burunuyor ANAP Beledıye Başkanı, Arap şeyhıne söz keserken, bır kız babasının tüm şefkatlı tıtızlığıyle Boğazıçı'nın guzellığını ömur boyu korumanın tum önlemlerını alıyor Tek katlı vıllalann çevresı ağaçlarla çcvrılecek, Boğazıçı'nın satıldığını kımse görtneyecek Bu yenı ArapANAP sentezının en çarpıcı örneğını mimarlık tarıhıne ışlemeye hazırlanan bırçok değerlı meslekdaşım, Boğazıçı'nın guzellığının korunmasını, sadece bır yapılaşma tıpı ve yoğunluğu sorunu olarak goruyor Bol ağaçlar ıçınde 'bın metre karelık ufak evler', Boğaz'ın göruntusunu bozmayacak Oysa, Boğazıçı'nın guzellığı ne yapılarla oluşuyor, ne de yapılarla bozuluyor lstanbul'a nıyet eden Osmanlı padışahlannın Boğaz'ı kesmek ıçın rasgele oturttukları Hısarlar, kıyı boyunca dızılen Rum balıkçı köylerının gözunde herhalde Buyuk Tarab ya Oteh kadar yadırganacak yapılardı Zaman, salt askerı amaçlar guden bu kaba tahkımlerı (tahkımatı) bıle Boğazıçı'nın guzellıklerı arasına kattı BOĞAZfÇİ'NDE GUZELLIĞİfS ANLAMI Boğazıçı'nın guzellığı, salt yapılannırt, korularının, tepelerının, hatta mavı sularının guzellığı değıldı Bunlann ötesınde, lstanbullunun lstanbul Boğazı ıle ılışkısmın guzellığıydı Bu gıizellık, Bızans'ta yenılen luferlerın, palamutların bugun hâlâ Sanyer balıkçılarının kırmızıh >eşıllı tezgâhlannda vaşayan tadında, yuzyıllarca akıntıya karşı kurek ve ağ çeken avuçların nasınnda; Rumu, Ermenısı, Yahudısı, Cenevızlısı \e Turku ıle bırlıkte <,ınar golgesı söyleşısının, balıkçı rne>hanesı şarkılannın yankısında Insanlann, doğayla, denızle, bır kıvı kentıvle bırçok ılışkısmın guzellığınde Bu ılışkının guzellığı, her zaman çırkın yapıların arasından fışkırıp onlara da gıizellık kattı Boğaz boyunca her koya özenle yerleşıp, yuzyıllar boyunca denızle kucak kucağa vaşamış balıkçı köylerını yanp geçen kıyt yolunun yıkımı bıle zamanla unutuldu. Gerıye Boğaz boyunca yuruyuş yapmanın, balık tutanları ızlemenın keyfı kaldı lstanbullunun Boğaz'la ılışkısı du>arsızlaşıp çırkınleştıkçe, her yenı eklentının çırkuıhğı, eskı çırkınlıklerı "guzelleştırıyor " Görduklerı, bıldıklen her güzellığe tasma takmadan huzur bulamayanların "Boğaz'a gerdanhk" dıye savundukları Köpru bıle, on beş yırmı yıl son EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OĞRETMEN/ÖGRENCİ YÖNETEN MUAMMER TUNCER İçtenlik Nerede, Kimde? "Gereklı olan, her turlu solun değıl, demokratık solu ıctenlıkle benımseyenlerın bır partıde bırleşmelerıdır" DSP nın kurucularından olacağı soylenen Sayın Rahşan Ecevıt kesın konuşuyor Yenı partıde, her turlu 'sol' yer almayacak, ancak demokratık sola o da ıçtenlıkle bağlı olanlar bır araya gelecekler Insanı duşunduren oldukça kesın bır sav Once akla gelen şu Nasıl anlaşılacak DSP'de yer alanlann 'ıctenlığı"? Sınavdan mı geçecekler, testten mı? 'İçtenlik' denen duygu öyle kolaylıkla belırlenemez kı> Adamı ıçten tanırsınız, güvenırsınız, bır de bakarsınız en önemlı anda bırden yantnızdan kaçrnıştır, daha beterı karşınızda yer almıştır 'Sotda btrlık kurmak gerekltlığını bır kaç kezyazdım Benım belırtmek ıstedığım elbette kı her turlu sol değıldı, sosyal demokrat çızgıdekı yurttaşları bır araya getırebılecek bır guçlu partının oluşturulması ıdı Sol' bır yondür, bır yandır Sol, bır partı değıldır, bır çok partı yer alabılır solda Sağ ıçın de oyle Bugun sağcı' olduğunu açıkça söyleyen kaç partı var? ANAP, MDP, DYP, Refah Solda da Halkçı Partı ıle SODEP Bızım 'sol' partılerımız ne sosyalıst, ne de hatta gerçek anlamda sosyal demokrat' Sağdakı partılerın solunda yer alıyorlar yalnızca (Arkası S.Sayfada) Kaplıca tedavi hareamalarıını alamıyorum * Yozgat ılı Sorgun Eymır Ortaokulu ogretmeniyim. Bakmakla yukumlu oldugum annem Cemıle Unal, tstanbul'da tatilde bulundugumuz sırada rahatsızlandı. Mıll) Egıtım'e baglı sağlık kuruluşlarında gereklı prosedur uygulandıktan sonra annem Vakıf Guraba Hastanesı'ne sevkedildı. Mua>ene, tetkik ve tahliller sonucunda annemın Ankara'nın A>aş ılçesındekı kaplıcalarda tedatı gormesıne "Sağhk Kurulu"nca karar verildı. Gerckli tedaviyi yaptırdım. Tedavi barcamaiannı almak uzere, gereklı belgelerle Sorgun Malmuduriugu'ne başvurdum. Bu sa>manlık, once tedavi gıderlenmızi odeme egılımı gosrerdı, sonra, ne olduvsa oldu, odeme vapmaktan vazgeçti. Malmudurluğu'nun bu tutumu yasal mı? FARUK UNAL SSK SAĞLIK MESLEK Eymir Ortaokulu Ögrttmeni LİSESt OĞRETMENLERİ * Saglık Meslek Lıselen'nde * Annenızın kaplıca tedavısı, gorev vapan ojjretmenlerin ozel 6245 sayıh yasaya dayalı olarak likle ucret açı»ından degışık uy çıkanlan ve 30 Mart 1983 gun ve gulamalarla karşılaşmaları, bu 18003 sayıh Resmı Gazete'de yakurumların uç avrı bakanlıga yımlanan "Kaplıca Tedavi Vobaglı olmalarından ka>naklannelmelıgi"ne uygun bıçımde yamaktadır Bu > u/den bırçok oğ pıldığına gore, tedavi gıderlerıretmen ozluk haklan bakımınnızın ödenmesı yasal bır zorundan zarara uğramaktadır. Sonıluluktur Malmudurluğu'nün nun oğretmenlenn »ararına çobunu engellemesı olanaksızdır zume baglanmasi. ek ucret ve Ancak gerekırse, okulunuz katazmınat odemelennın ozdeşlesnahylı MEGSB'den ödenek tınlmesı>le olasıdır. ıstenmelıdır Ozetle * /. T. Ü. Gemi Inşaatı ve Denız Bıl. Fak. oğrencilerı, paraü oğretimle ılgılı mektuplarında, buyuk sıkmtılarla oğremmlenm surdurmeye çalıştıklarını belırterek şoyle yazıyorlar; "Derslenmız ya da ılişkılerımiz artık sorun olmaktan çıktı. Şimdi yalnızca bu ayki harct nasıl denkleştıreceğimizı duşunuyoruz. Gençlik Yılı'nda oğut verenler çok; ama biz, sorunlanmıza cıddı şekılde llgi bekliyoruz. * Isparıa 'nın Gonen ılçesındekı Conen Oğretmen Lısesı'nden bir grup oğrencı, ozellikle edebıyat derslennde oğretmenlerın mufredat programına aykın olarak ayrım yaptıklannı yazıyorlar: "öğrencilerden 100'er lıra toplanıp, oğretmenlerm subjektıf değerlendırmesine gore, bırtakım yazarlann kttaplan satın ahnıyor. " Basında çoğu zaman yankılanan haberler bıze gelen mektuplar, çevreden edınılen ızlenımler bır araya gelınce korkunç bır gercek ortaya çıkıyor Nüfusun yarısına yakını yırmı yaşın altında bulunan bu toplumda, gençliğe düşmanlık şaşırtıcı bır duzeydedır Gençliğe yonelen duygular sağlıksız kuşkulardan kaynaklanıyor ıkı gencın başbaşa konuşması, beş on gencın bır araya gelmesı rahatsızlık yaratıyor Gençlığın oğrenme, ılerleme yenı ufuklara açılma, yenı fıkırlere yönelme eğılımlerı yaşlı yonetıcılerde korku yaratıyor Ihtıyarlar ıstıyorlar kı gençlık yaşamasın eğlenmesın, araştırmasın oğretılenlerın doğru mu yanlış mı olduğunu duşunmesın, tartışmasın, ırdelemesın kafasını çalıştırmasın? Unıversrte kavramı bu nedenle yok edılmış, yuksekoğretımdekı gençlerın bılımsel kuşkuculuktan uzak bırer robot gıbı yetıştırılmelerı yolunda koklu adımlar atılmıştır Genç kuşağın duşünme yeteneğını kısıriaştıran ye yaratıcılığmı yok eden oğretım sıstemı, ulke duzeyındekı bütun unıversıtelerde tek merkezlı bır kalıplaşmanın betonunu genç kafalara dokmektedır Eğer yurürlüktekı düzenın kotuluğunden ve kısırlığından söz açarsanız tehdıt hazırdır 12 Eylul öncesını mı ıstıyorsun? Anarşıst mısın? Damokles'ın kılıcı gençlerın başında bır sağa bır sola sallanmakta, çağdaş dünyanın gelısmesıne ters bır sıyasetm baskısında bugunku kuşakların geleceğıne ıpotek koyma ısteğı sürmektedır Uygar ulkelerde gençlığın tükenmez gucü unıversıtelerde araştırma, ınceleme ırdeleme yaratma yollarında ınanılmaz enerjı kaynağı yaratırken, dünyanın belkı en genç nufusuna sahıp Turkıye'de kısırlaştırma ve bastırma yontemlerı uygulanmaktadır Genchkten kuşkulananlar, gelecekten korkanlardır dünyanın kendı kafalarının dört duvarı arasında kalmasını ısteyenlerdır, ama geleceğın dünyası o kafalara sığamaz kı Meslek lisesi öğretmenlerinden * Bızler Sosyal Sıgortalar Kurumu'na bağlı Sağlık Meslek" Lısesı öğretmenlenyız Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı ıle Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'na bağlı sağlık meslek lıselerınde öğretmenlere "eğıtım ve oğretım tazmınatı" ödenmekte dır Aynı statuyü taşıdığımız, av nı ışı görduğumuz halde, bu ode nekten bugune kadar yararlan dınlmadık Emsal okuUarda tum oğreımenlerın aldıklan tazmınatı n bıze de ödenmesı gerekmez mı' 1984 Türkiye "Halk Bankacılıgı 241MİİYAR 2O7MİIYAR TÜRKİYE 30MİIYAR 30MİIYAR tOMİIYAR HALK BANKASI 1983 Sermaye 1984 1983 1984 Ihtiyatlar 1983 1984 1983 1984 Krediler 1983 1984 Mevduat Kâr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle