19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tslamcılık ve turancüık siyasasının başarı kazandığma ve dunyayı uygulama alanı vapabıldiğine tarıhte rastlanamamaktadır... Bizun aydınlık ve uygulanabilir gorduğumuz siyasal yontem, "nlusal sıyasadır". Dunyanın bugunku genei koşullan ve yozvıllann kafalarda \e duyunçlarda verleştırdıgı gerçekler karşısında duşçu olmak kadar buyuk vanılgı olamaz. Tanhin dediği budur; bilimın, us'un, mantığın dedığı bovledir Ulusal siyasa demekle anlatmak istedıgım şudur: Llusal sınırlanmız ıçinde herşevden once kendi gucumuze da>anarak variıgımızı koruvup ulusun ve ynrdun gerçek mutluluguna ve bayındııiıgına çalışmak, gelışıguzel, ulaşılamavacak ıstekler peşinde ulusu uğraştırmamak ve zarara sokmamak, uygarük dunvasının uygarca ve insanca davranısını ve karşılıkiı dostluğu beklemektar." (1) Ataturk bır gerçeğı daha vurgulamıştır "Dostlara sahıp buInnmak, tam bağımsızlıgımızı korumak, herşeyı Turk cephesinden mutalaa etmek. Bu gerçekçı goruştur; Osmanlı tmparatorlugu'nu mahveden ıdeolojı>e tepkidir." (2) Ataturk'ün bu açıkseçık tavnna, bu tavır ve duşunceden doğan Turkiye Cumhurıyetı yasalarına karşın bugün ulkemızde "panturanisl", "panislâmıst" duşuncelenn zorunlu uzlaşmasından doğan "MuslumanTurk sentezi"nın resmı ıdeolojıye dönuşturülmesı çabalan yoğunlaşmıştır Bununla bırlıkte dm eğıtımı adı altında çoğu merkezlerde, kurslarda Ataturk dusmanlığı aşılanmakta, Osmanlı duzenımn dın, mezhep, tarıkat ayınlen, özel gıysüen, geleneklen, törenlerı uygulamaya konmaktadır Bu gelışme her yönden, uzak yakın ulusal çıkarlarımız açısından sakmcalarla doludur Henuz butunuyle ummet bılıncınden sıynlıp yurttaşlık bılıncıne ulaşamamış, Türkluk bılıncını Islâmhk bılincınin ustunde ana öğe olarak benımseyeme mış, Turkluğu varolmamn, sureklıhğın ön koşulu durumuna g e t ı r e m e m ı ş bır toplumda "MuslumanTurk sentezı" gıbı ideolojılere kapı aralamak, Turkıye Cumhurıvetı'nı ya bır "Osmanlı Cumhuriyeti"ne ya da bır "Turkiye Islâm Cumhuriyeti"ne dönuşturme ozlemı ve kararlılığından başka bır anlam taşımaz Böylesıne bır gelışme Turkıye'yı Osmanlı'nın son dönemıne göturur Bu da Turklerden çok yabancılann, Ortadoğu uzennde çıkarlan çatışan devletlenn sıyasalanna yarar sağlar Bu aşamada akla gelebılecek soru şudur TürkJer, ulusal kurtuluş ve bağımsızlık savaşını Osmanlı devletını, Osmanlı hanedanını yaşatmak ıçın mı, ulusal, laık, demokratık, toplumsal ve hukuksal Turk devletını, Turkiye Cumhurıyetı'ni kurmak ıçın mı yapmıştır? Turkıye Cumhunyetı'nı kuran da, bu sonınun yanıtmı veren de Ataturk'tür: "Egemenlik ve saltanat hiç kimse tarafından, hiç kimseye bilim gereğıdır dıve. goruşme ile, tartışma ıle venlmez Egemenlik ve saltanat, guçle, kudretle ve zorta abnır. Osmanoğullan, zorla Turk ulusunun egemenlik ve saltanatına el koymuşlar, bunu çağlardan ben surdurmuşlerdır. Şımdı de Turk ulusu bu saldırganlan uyararak, başkaldırarak egemenlik ve saltanatını dogrudan kendi adına almış bulunu>or. (3) lslam topluluğunu bir halife tasarlaması>la şımdı de ugraşürmak ve kandırmak çabasında bulunanlar, yalnız ve ancak tslam toplulugunun ve ozellikle Turkıve'nın dusmanıdır. Böyle bir oyuna duş bağlamak da ancak ve ancak bılgısızlik ve aymazlık belırtısı olabiür. (4) Benim naçiz vucudum birgun elbet toprak olacaktır. Fakat Turkıye Cumhunyeü sonsuza dek surekli kalacaktır ve Turk ulusu guvenlık ve mutluluguna guvence sağlavan Jkelerle uygarük >olunda duraksamadan yunımeye devam edecektir." (5) Oyle ıse butun yurtseverler, butün Ataturkçuler laık, demokratık, toplumsal ve hukuksal Turkıye Cumhunyetı'ne yöneltılen bu gelışme, etkıleme ve yönJendırme karşısında suskunluk perdesmı yırtarak ortaya çıkmak, Ataturk'ün Cumhunyet'ını sonsuza değın yaşatmak ıçın savaşım vermelıdırler Bu hem görevımız, hem de devlet olarak, ulus olarak, kışı olarak geleceğımızm guvencesının gereğıdır 1 Autnrfc, Nuluk, II. tstanbul: MiOİ EğiÜm Bastmevi, 1962. s. 435İ17. 2 Eaver Ziya Karal, \Uturk'tcn DuşancekT Ankanr Tuık T«rih Kurumu Basımevı, 1956, s 122. 3 Nutnk II. s 690691 4 a g.y. s. 851 5 HakJmıyeb MıMıye, 19 Mayıs 1926 13 MART 1985 Türki\ e Cımıhuriyeti mi, Türkiye îslam CumhurK eti mi? Bentiz butunuyle ummet bılıncınden sıynlıp yurttaşlık bilincine ulaşamamış, Türkluk bilincım Islamlık bılincınin üstünde ana oğe olarak benımseyememiş, Turkluğu varolmamn, sureklilığın on koşulu durumuna getirememış bır toplumda "Musluman Turk sentezı" gıbı ideolojılere kapı aralamak, Turkiye Cumhurıyetı'niya bır "Osmanlı Cumhurıyeti"ne ya da bir "Turkiye îslam Cumhuriyetı"ne dontişturme ozlemı ve kararlılığmdan başka bir anlam taşımaz. PENCERE Sağın Soranu Sağın sorunu soldan kaynaklanıyor Sol, bastırılmış, susturulmuş, sıyaset sahnesınde fıgüran rolunu yuklenmıştır Bır ulke olur da sendıkaları grevlere gırışır, partılerı mıtıngler yapar, gençhk orgütlerı gösterı yuruyuşlerı duzenler, basın sermaye guçlerını eleştırır, partamentoda sol muhalefet sağcı ıktıdarı terletır Ve sağ soluksuz kalır Bızde böyle bır durum yok Sağ tek kale oynuyor • Öyleyse sağda bu kaynaşma neden? Yanrt apaçık Sağın beş yıldan berı otorıter yöntemlerle uyguladığı ekonomık program ıflas ettı Iflas, sağın kendı ıçındekı paylaşım kavgasını sıcaklaştırdı, ekonomık programın çökmesı, bu ekonomıye dayalı sıyasal programı da dağıttı Eğer ekonomık program çökmeseydı, parlamentonun temel dıreğı ANAP, 25 Mart 1984 yerel seçımlerıyle boşluğa duşen HP ıle MDP'yı de sürukleyerek gorunumu kurtarabıhrdı, yolsuzluk ve rüşvet olayları, skandala dönuşen zıncırleme patlamalarla "ış bıtıncı" kadroyu dut ağacı gıbı sılkelemezdı Adına "başarı" denen sıhırlı lokomotıf bütün kırlı olayları örter, sıyasal yaşamı programdakı amacına doğru suruklerdı. ANAP lokomotıf olamadı MDP ve HP ıçındekı kaynaşma yalnız bu partılerın tabanlarını yıtırmesınden doğmuyor, ANAP'ın kısa surede çökmesı, parlamentonun dönem sonuna kadar sürmeyeceğı kuşkularını pompalıyor, erken seçım ruzgârları her partıde fırtınalar yaratıyor *• Sağın doruklarında mevzılenmış olan guçler, gelışmelere partı açısından bakacak kadar enayı değıllerdır Sağcı partılenn eteklennde kulup tutar gıbı örgute sarılan saf kışılerın kalabalığı, dorukta yaşayanları ırgalamaz Partı bır araçtır, genel başkanlar da bırer oyuncu Ha o partı olmuş, ha bu partı ha o başkan olmuş, ha bu başkan Kım dondürecek bu sermaye duzenının sıyasal çarkını? Özal mı? Sunalp mı? Yazar mı? Yoksa "zor durumlarda devlet hızmetınden kaçınmayacak ve görev teveccuh ettığınde kabul edecek" bır başkası mı? Daha altı ay önce sağın doruklarında oturanlar şoyle konuşuyorlardı Özal başarı kazanmak zorundadır, çünkü bu deney Türkıye ıçın son fırsattır Insan belleğı unutkanlık hastalığından kurtulamadığı ıçın bu sözler şımdı anımsanmıyor, ama sağın doruklarında oturanlar çokuntunun bılıncındedırler, "a/fe/7)af/fs/z"lıklerıne "attematrf" arama seferberlığıne gırışmışlerdır Kırk yıllık polıtıkacılar da bu aranışı gormeyecek kadar kör değıller ya1 Onlar da kulıslerde fırsat gözlüyortar, gızlı açık pazarlıklar ve çalışmalar surüyor, ıstıfalar, demeçler, suçlamalar, kazıklamalar bırbırını ızlıyor Sakın bunlara bakıp aldanmayın ve soylenmeyın Polıtıka çamuru1 Dorukların pıslığı sıyasetın eteklerıne bulaşınca halkın gözunde çamurlaşıyor • Ağızlarda gevelenen şudur Sağda bırlık ve beraberlık' " Çeyrek yuzyıllık sıyasal gelışmede sağ, lslam ümmetçılığıyle mukaddesatçı mıllıyetçılığe doğru çatallaştığından, butünluğu korumak gıderek zorlaşıyor Deneyımler gostermıştır kı az buçuk demokratık ortamda bıle sağda bırlık gerçekleşemez Ustelık Ozal'ın lıberalızm dedığı ekonomı polıtıkasından daha aşırısını duşunenler demokratık bır ortamda bu formülü uygulamanın olanaksızlığını hesaba katmazlar mı? Sağın doruklarında oturanlar bu gerçeklerı bılıyorlar, solun bılmesınde yarar var Prof. Dr. SUNA KİLİ Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi zanacaktır Bu duzende ıster ekonomık, ıster sıyasal, ıster dınsel, ıster toplumsal ve geleneksel ya da bır başka kaynaktan guç alsın hıçbır kışı, sınıf ve topluluğun hukuka karşın ustunluğu >oktur Osmanh'da en başta "halifepadisah" olmak uzere yukardan aşağıya doğru dın, mezhep, tankat gıbı dınsel, " a ğ a " , " b e y " , "eşraf" gıbı ekonomık, toplumsal, geleneksel kökenlı kışı ve önderlenn ıstençlen, buyruklan, egemenhklerı geçerlı olmuştur Turkiye Cumhunyetı'nde amaçlanan çağdaş devlet, çağdaş toplumdur, Osmanlı'da ıse devlet de, toplum da dınsel ve gelenekseldır Özetleyerek vurgulayalım Turk ulusunun, Türkıye Cumhunyetı'nın bugünu ve yannı O'nun varlığının temehndekı ulusal, laık, demokratık ve hukuksal olma bağlamında ve bu baglamın sureklılıfeınde saklıdır KARŞIT GELİŞMELER Bu yasal ve yaşamsal zonınluga karşın son yülarda ve özelhkle gunumuzde dışta ve ıçtekı sözde Turkiye Cumhunyetı'nın en bebrgın özellığı ve dayanağı bu devletın laık, demokratık, ulusal ve toplumsal bır hukuk devletı olmasıdır Türkıye Cumhunyetı'nı Osmanlı unparatorluk yönetımınden ayıran en belırgın ve değışmez özelbk budur Osmanlı, "halifepadışah" bıresımınde dınsel bır duzenın orgutüdur " P a d i ş a b " ımparatorluk ıçındekı tum ulusların dev let baskanı, "halifehk" sıfatıyla da yeryıizundekı tum Muslumanlann koruyucusu ve dınsel önderı olma savındadır Turkiye Cumhurıyetı ıse bunun tam karşıtı ulusal devletı, Türk devletını, laık bır duzenı, ulusal bır ıstençten doğan bır yönetımı benımsemıştır Bemmsenen ve anayasalara geçırılen bu devlet ve toplum düzenınde her konudakı tum yasalar, kurallar, örgutler, uygulamalar laık, ulusal, demokratık olmak zorundadır Butün bunların ötesınde bu duzendekı her eylem, her davramş, her karar ve uygulama hukukun üstunlüjŞu ılkesı ıçınde hukuka uygunluğu ıle ışlerlık ka bılımsel, gerçekte sıyasal, ıdeolojık Osmanlı araştırmaları özentılen gıderek yoğunlaşmakta, Osmanlıya, Osmanhüga bır saygınlık, bır hayranlık yaratılmak ıstemnektedır Bu Osmanlı ve Osmanlılık hareket ve özlemının oekırdeğmde tslâmlık, Musluman Türk devletı, Musluman devletler dıizen lemesı vardır Gunumuzde uzennde sıkça durulan "tslâmTurk sentezi" Zıya Gökalp'ın "kavmiyetçi millivetçilik" duşüncesıyle Mehmet A k ı f m "Islami milliyetçılık" anlayışının uzlaştınlmasından doğan yaygınlaştırılmak, toplum ve devlet yaşamında egemen kılınmak ıstenen bır ıdeolojıdır Bu ıdeolojı hem Ataturkçu duşunceye karşıdır, hem de Türkıye ve Turk ulusunun geleceğı yönünden zararlıdır ATATÜRK'UN TAVRI Ataturk duşuncesını ve tavnnı tartışmaya yer bırakmayacak açıklıkla ortaya koymuştur "Osmanlı devletının sıvasası ulnsal degıl, ancak, kışısel, bulanık ve kararsız idi.... EVET/HAYIR Ufak Ufak... "Tercüman" Gazetesırtde Unal Sakman okurlarını "dıl konusunda" yanıtlıyor Bırokur sormuş "Yıllarca uydurma kelımelere karşı mucadele veren ve bunda başarı kazanan gazetemızın sık sık bu kelımelere yer vermesı bızı uzuyor Acaba daha dıkkatlı damaz mısınız? Ybksa mucadeleyı bıraktınız mı?" Bay Sakman da "Uydurma kelımelere yer venlmemesı ıçın buyük dıkkat sarfedıldığını, yaşayan Turkçenın esas alındığı"nı söyleyerek yanıtlıyor okuru Doğrudur "Tercüman" geçıcı bır "zafer" kazanmış, Atatürk1 ün kurduğu gerçek TDK'yı ortadan kakjırtmıştır Bu bır başarıdır belkı, ama yaşamın, yazının, ekının, gençlığın, Ataturk devnmıne bağlı olanların gozunde gerçek bır yenılgı, bır bozgundur Çunku Turkçenın ustünluğu ' Tercüman 'cıların yok edemeyeceklerı guçtedır Ne yaparlarsa yapsıniar gerçek yengı, Ataturk'ün en sağlam, en yerleşmış yapıtı olan dıl devnmınındır Bay Sakman'ın yazısı bu dedığıme bır örnek Bu kısacık yanıtta bakın "Tercuman"cıların "uydurma" saydığı ya da saymaya kalkıştığı kaç sozcuk var? "Konu, okuyucu, bıldırı, yayımlamak, durum, söz konusu, dıl, olay, kamuoyu, dernek, göçmen, dılek. sağlıklı, mutlu " Oysa "mevzu, kan, teblığ, neşretmek, vazıyet, mevzubahıs, lısan, hadıse, efkârıumumıye, cemıyei, muhacır, temennı, sıhhatfı, mesut" dıye yazabılırdı 'Tercuman"ın dıl çızgısı de bunu gerektırırdı Doğrusu ya 'Tercüman" okuru yakınmasında çok haklı Kışı tutarlı olmalıl Türkçe sözcuklerı "uydurma" dıye suclayacaksın, sonra da o sözcüklerın bır bölumünü hıç çekınmeden kullanacaksın< • • • Bay Mete Tunçay ışte bu kez adıyla yazıyorum "Tanh ve Toplum"da bana yanrt vermış Kendısıyte uğraşıyormuşum, bana bır mektup yollamış, yayımlanmamış Kışıierle uğraşrnadığımı gerçek okurlanm bılır Benı ılgılendıren, goruşler, duşuncelerdır Bırtakım yanlış savları belırtmek ıstenm Bay Tunçayın, 1933 ünıversıte reformu ıle 1983 YÖK eylemı arasında yakınlıklar bulmasının yanlış, hatta gulünç bır sav olduğunu soyledım Bana yolladığı yanıtı da sövgulu sataşmalarla dolu olduğu ıçın sutunuma almadım Isterse adalet elıyle yollatabılırdı, ama mahkeme o sovgülerı bırakır mıydı, bılmem Bana gönderılen mektupta da, Yazı Işlerı Müdurümüzün sıldığı hakaret sözlerı vardı Nıtekım Bay Tunçay'ın yanıtını "Yenı Gundem" bıle tam olarak yanıtlamaktan kaçınmış, kendı yazıyor Bır tarıhçı, bır bılım adamı sövguye, hakaret sözlerı ne, kücümseyıcı, hor gorucü pozlara başvurmadan da katılmadığı bır göruşü, bır duşunceyı eleştırebılır, karşı çıkabılır Bay Tunçay böyle şeyien bılmıyor Öğreneceğı de yok1 Bu tutumunu dırençle surdüren bır kışıde bılımsel tutarlılık aramak guçtur Bay Tunçay Damat Ferıt'ın haınlığı' konusunda kuşkusunu belırtecek, 1933 ünıversıte reformunu Doğramacı eylemıne benzetecek, bız 'bunlar yanlış saviardır' dedığımızde de karşımıza sovgu sozcuklenyle dıkılecek Sonra da benı kendısıyle uğraşan bırı olarak gostermeye kalkışacak> Ansıklopedı maddesınde bıle Damat Fent'ın 'haırV'lığı konusunda kuşkusunu belırten, hıçbır belgeye dayanmadan ılerı gerı savlar ılerı sürmekten kaçınmayan bır kışıden bır koz daha soz etmek zorunda kaldım Okuıîarım bağışlasınlar, bu sondur *•* Geçen akşam Fatıh Şehır Tıyatrosu'ndaydım Dostum Recep Bılgıner'ın yenı oyunu "Kanm ve Kızım"ı ızleyecektım Saat 1 18.30'da perde açılacak Ama tıyatro karanlık ıçınde Oysa tıyatro dışında her yer aydınlık Seyırcıler el yordamıyla salona, ya da fuayeye gelıyorlar Bır saate yakın bekledık elektrı1 ğın gelmesını Meğer tıyatronun trafosu bozukmuş Yapıldı, perde açıldı Oyun başladı, tam kendımızı konunun akışına kaptırmışken, bırden ortalık yıne karanlık' On on beş dakıka sonra perde açıldı On beş dakıka sonra yıne karanlık Bır daha, bır daha, bır daha1 Seyırcıler bırer ıkışer tıyatrodan ayrılmaya başladılar Sonra öğrendım, bır karanlık, bır aydınlık derken oyun 10.30'da bıtmışi Nasıl ıştır anlamadım Bu bozuk düzenın bır sorumlusu yok mudur? Beledıye, tıyatrolarını gereğı gıbı yönetmıyorsa elden çıkarsın1 Belkı alıcısı çıkar Suudlu kardeşlerımızın elı açıktır, Bay Dalan'a bır anımsatayım dedım< ÖĞRETMEN/ÖĞRENCİ YÖNETEN MUAMMER TUNCER AKBAL A.Ö. Fakültesi mezunlarına pedagoji kursu açılamaz mı? * Anadolu Üniversitesi Açık Oğretim Fakultesı Ue Milli Egiüm Gençlik ve Spor Bakanlıgı arasında >apılan isbırlığı sonucn, gelecek oğretım yılında ogretmen lısesı ve ef itım enslıtusu çıkıslı oğretmenler ıçin kurslar duzenlenecek. Bu arada açık ogretim fakültesi oğrencüenne de pedagoji kurslan açılamaz mı? retmenlik scrtifikası almamıza engel var mı? Antakya'dan bir grup ogrenci * Fakulte çıkışlılann, pedagoji sertıfikası almak koşuluyla kadrolu öğretmenlığe atanmalanna yasal bır engel yok Mıllı Eğıtım Ozetle • Gazt Üniversitesi Bolu Meslek Yuksekokulu'ndan bır grup öğrencı, birinci dönemde meslek derslerinin boş geçtığtru, oğretim gorevlilerinin kısa surede bu dersleri bıraktığım belirterek şoyle yazıyorlar: "Bu donemde, kulandırümış bır programla donem kaybetmemızm onunegeçümehdır. Aksı halde, yaztn bu dersler ıçin masrafa gırmemiz, dolayısıyla oğremmımızı uç yılda bıtirmek durumunda kalmamız, bızım ıçın buyuk yıkım olacaktır." • Uludağ Üniversitesi Necattbey Eğıtım Fakultesı'nden bır grup belgelı öğrencı, tum çabalanna karşın vizelerde bırer dersten belgelendiklenni belirterek, "Bizlere 19841985 oğretim yıhnda birer sınav hakkı tanınmasını diliyoruz" diyorlar. • Kadıkoy'den Mehmet Kara'ya Milli Eğitim Gençtik ve Spor Bakanlıgı Personel ve Atama Genel Mudurluğu 'nde istediğmız bılgmin bulunması gerekir. Dilekçeyle başvuruda bulunabilirsimz. Kız öğrenciler tedirgin Dıyarbakır, Zıya Gökalp Kız Oğrencı Yurdu'nda kalan 94 kız öğrencı, unzalayarak gönderdıklen mektupta karşı karşıya bulundukları sorunu şöyle dıle getırıyorlar "Yetkılılere derdimiü bır turlu anlatamayınca. çareyı sıze yazmakta bulduk. Sorunumuz, yurt binası onundeki caddenın ışıklandınlması. Burada oğrenıme başlajalı beri bir turlu rahat nefes alamadık. Ozellıkle karanlık çokerken yurda giriş ve çıkışlanmız surekli tedirginlik ıçınde olmaktadır. Her adım atışımızda, yenı bır sarkıntılık olayının kavgısını taşıvoruz. Birçok arkadaşımız, ber gun gerek sozle, gerek fıılı sarkıntılık olayı ile karşılaşmaktadır. Bu olavlar ozellıkle yurt bınamızın buiundugu caddede geçmektedır. Yurda gelış gidışlenmizde rahat edebılmemız için, gereklı onlemknn »lınmaam, caddemizin bir an once aydınlatılmasını istiyoruz." Durumu Dıyarbakır Beledıye Başkam'nın ve Emnıyet Muduru'nun ılgısıne aktanyoruz Bu tur kurslardan geçırilerek ogKız Teknık öğretmen Olgunlaşma Enstıtülerı ıle bağımlı ve bağımsız pratık kız sanat okullannda 19851986 öğretim yılı öğrencı kayıtlannın başlaması 3 Eylül 1985 Salı a) Şehır, kasaba ve köy ılk okullarında 19851986 öğretim yılı ıçın öğrena kayıtlan, 16 Eylül 1985 Pazartesı, 2 Ekım 1985 Çarşamba b) Otelcılık ve Turızm Meslek Lıselerınde öğrencılenn atölye veya ışyerlennde uygulamalı eğıtım çalışmaları ve bunların değerlendınlmesı 16 Eylül 1985 Gençhk ve Spor Bakanlıgı, meslek derslen öğretmenı açığının kapatılması ıçın açıköğretım fa kültesı çıkışlılardan yararlanma yoluna gıdebılır MEGSB çabşma takvimi Pazartesı, 20 Eylül Cuma Kız Teknık ö ğ r e t i m Olgunlaşma Enstıtülen ıle bağımsız pratık kız sanat okullannda 19851986 öğretım yüının başlaması 16 Eylül 1985 Pazartesı a) Ortaokul ve ortaöğretun kurumlannda oğretmenler kurulu toplantısı 2324 Eylül 1985 Pazartesı, Salı b) Şehır, kasaba ve köy ılkokullarında görevlı öğretmenlerın meslekı çahşmalan 23 Eylül 1985 Pazartesı sabahı başlar, 27 Eylul 1985 Cuma akşamı sona erer BİZİMLE ÇALIŞIR MISINIZ? GENÇ VE DENEYİMLİ İÇ HASTALIKLARI UZMANI (Bay) 9 0016 00 KBB UZMANI DENEYİMLİ DIŞ HEKİMİ (Bay) Tam gun VE LABORANT Tam gun MERTER TEŞHİS KLİNİĞİ 575 25 96 575 00 61 l SMR SANATIVE SORUNLARI ÇIKTI f ALDINIZMI? 3 Kıtap Şıırler Adnan özer, Hüseyın Avnı Dede. Halıl Köksel, Osman Hakan, Keçua Şarkıları Mehmet MUfıt Yazılar ilk Adımlar/CAN YUCEL. Şı.rde Nıtelık/ALl CÜNVAR, Şıır Yayınlatmak/TUCRUL TANYOL, Şıır ve Ifade/OKTAY^ TAFTALI, Şııre Mektuplar/MALLARMEKeçua Halk Şarkıları/ENCİN BEKSAÇ, Tanhe Sataşmaktır Şıır"/ MEHMET MUFİT, Tanımlar. Fanzetıler/ MEHMET MUFİT, Mehmet Müfıt Şaır mı/ ENVER ERCAN, Dergılerde Kıtaplarda Şıır/POETİKA özel BölOm MEHMET MÜFİT 2S0Lıra ADRES: Çİ2Gİ yayıncılık, Klodfarer cad. Işık sok. Işık han K ^ N o 26 C a ğ a l o ğ l u / l s t Mayıs 1985'de açılacak ve Alman Robınson Club Şırketı tarafından ışletılecek Antalya Çamyuva Tatıl Köyü ıçın yakın bır tarıhte ışe başlamak üzere, ÇOK İYİ ALMANCA BİLEN, KİŞİLİK SAHİBİ TATIL KÖYÜ YAŞANTISINA UYUM SAĞLAYABİLECEK SARIYER TEREKE HÂKİMLİĞİNDEN İLAN Say\ 983/11 Tereke Muteveffa Esat Behlıl terekesıne vazıyet edılmış olmakla, Borçlarının ve alacaklannın tesbıtı ıçın bu alacaklıların ve borçluların ılan tarıhınden ıtıbaren bır ay ıçınde alacaklannı ve borçlannı tereke hâkımlığıne beyan etmelen, aksı takdırde ılanda belırtılen sure ıçerısınde bu davete ıcabet edümemesı halınde ve bu alacak ıle borçlarla ılgılı belgelerını ıbraz etmemelen halınde gerek terekeden dolayı, gerekse şahsen takıp edemeyeceklen, ılan ve defter tutma muamelesının devamı muddetınce terekenm borçlan hakkında ıcraca takıbat yapılamavacağı ve bu hususta mururu zaman ışlemeyeceğı 565 cı madde hukumlerı gereğınce ılanen tebhğ olunur Basın 2892 genel müdür sekpelepi ARANMAKTADIR Müracaatların telefondan randevu alınarak şahsen veya şırket adresıne fotoğraflı ve el yazısı ıle yazılmış özgeçmış gönderılerek yapılması rıca olunur SİLKAR TURıZM YATIRIW VE İŞLETMELERİ A.Ş. ATATURK BULl/ABI 162 AKSARAYiSTANBUL TE1.5285040İ4HAT) KONGRE tLANI OtaJcçılar Lısesı Koruma Dernegı Başkanhğından, Derneğunızın olağan genel kurul toplantısı 7 Nısan 1985 pazar gunü saat 10'da Otakçdar Lısesı salonlannda aşağıdakı gündeme göre yapılacaktır GUNDEM: 1 23456789 1011Açüış, Yoklama, Dıvan seçımı, Saygı dunışu, Yönetım Kurulu çalışma raponınun okunması, Denetım Kurulu çaJışma raponınun okunması, Çalışma raporlan uzennde görüşme, Kurullann ıbrası, Yönetım ve Denetım kurullannın seçımı, Düek ve temennıler, Kapanış İLAN ÇANAKKALE ICRA MEMURLUĞUNDAN 1984/2029 Alacaklı Umurbey Beledıyesı vekıb Av Işık lşgüden tarafından, borçlu Uztas A Ş Çanakkale aleyhıne açılan 19 509 TL'ük ıcra ta kıbınde, Borçlu Uztaş A Ş Çanakkale'nın adresı yapılan aramalara rağ men bulunamamış olduğundan 19 509 TL mıktanndakı 1983 mayıs, hazıran, tetnmuz, ağustos, eylul, ekım, kasım, aralık, ayına aıt kıra ve faızlen 10 gün ıçınde ödemeıuz, borcu kabul etmıyor ısenız 5 gün ıçınde ıtıraz etmenız, aksı halde süresı ıçınde ıtıraz etmez ısenız bor cu kabul «mış sayüacağınız, haksız yere ınkâr edersenız 100 TL'den 5000 TL'ye kadar para cezası ıle mahkum edıleceğınız, ıtıraz edılmedıgı ve borç ödenmedığı ukdırde 10 gün ıçınde 11 K 'nın 74'üncü maddesı gereğınce mal bej anında bulunraadığınız veya hakıkate aykın beyanda bulunur ısenız hapısle cezalandınlacağınız ve borcu 10 gün ıçınde ödemedığınız takdırde cebn ıcra yoluna bas vurulacağı ılan olunur 1984/2029 sayılıdır 28 1 1985 B 13076 T.C. MERSİN BİRİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı 1982/387 Davacı Orman Genel Müdürluğü Vekılı Av Nday Föksu tarafından Döndü Gehcı vs aleyhıne açılan orman sınırlanmasına ıtıraz davasının yapılan duruşmasında Davah Şenfe Kuş'a çıkan davetıye büa teblığ ıade edılmış olup, zabıtaca yapnnlan tahkıkatta adresı tespıt edılemedığınden, ılanen gazete ıle davebye tebbğıne karar verümış olduğundan, davalı Şenfe Kuş'un duruşmanın talık edıldığı (26 3 1985) tanh saat 9'da mahkemede hazır bulunması veya bır vekılle temsü edılmesı davetıye yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur 25 10 1984 Basın 13071 İLAN AJANS DENEYIMLI • • KOmPLE SANDIK ÇEYİZ'de İÇ GİYİM, ÇORAP, HAVLU Daha farklı, daha Adres Bagdat Cad Plaj yolu, 2'ler ET LOKANTASI ve NEVRESIM'ler güzel Yıldır Sk No 1/1 KARŞISI TE K SINIRLI SORÛMIİJ BOĞAZİÇİ ELEKTRIK DAĞIJIM MÜESSESfesİ MUDURLÜĞÜ'NDEN 330 ADET DEĞİŞİK TİP AYIRICI ALINACAKTIR 1 10 Kw"lık 630 ve 1250 A'lık ayıncdar şartnamelen esasları dahüınde kapalı zarfia teklıf almak suretıyle satm alınacaktır 2 Bu ışe ılışkın şartnameler Meşrutıyel Cad Asmalımesçıt Sok No 63Tepebaşı lSTANBULadresmdekı Makma Ikmal \e Satınal ma Grup Mudurluğu'nden 5 000 TL bedel karşılığı alınabılır 3 Bu ıhaleye aıt gecıa temınat bedelı 900 000 TL'dır 4 Teklıf mektupları en geç 20 3 1985 tarıhınde saat 10 00*3 ka dar Muessesemız Muhaberat Servısı'ne elden verılecek \e a>nı gun saat 10 30'da alenen açılacaktır 5 Kurumumuz 2886 sayılı yasava tabı değıldır Basm 12897 İLAN BTRSA 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No 1985/6 Davacılar Gulten Savaşen ve arkadaşlan \eküı avukat Adnan Tayfur tarafından davalılar Osman oğlu, Alış, Recep kızı Muzeyyen, Recep kızı Zehra aleyhlenne Bursa'nın Hocahasan mahallesınde kaın ve tapunun 242 pafta 788 ada, 13 parsel sayılı 35 m ! mıktarlı ev va sıflı gaynmenkuldekı ortaklığm gıderılmesı ıçın davada Dava konusu gayrımenkuldekı 1 2 hısse sahıbı Osman oğlu Alış ıle 1/6 hısse sahıplerı Recep kızları Muzeyyen, Zehra'nın adreslen bulunamadığından adi geçenlere dava dılekçesı ve dunışma gunu nun Hurrıyet gazetesı ıle ılanına karar verılmış olup, davalılar Os manoğlu Ahş, Recep kızlan Muzeyyen, Zehra'nın duruşma günu olan 2 4 1985 gunu saat 9 30'da duruşmada hazır bulunmalan veyaken dılerım bır vekılle temsıl eturmelen, ıbraz etmek ıstedıklerı vesıkalan rauayyen gunde ıbraz etmelen aksı takdırde gıyaplarında duruşmaya devam ıle karar verıleceğı teblıgat venne kaım olmak uzere ıla nen teblığ olunur Basın 12960 SATILIK LUKS DAIRE Ataköy'de denıze hakım, önü alabıldığıne açık luks daıre Ataköy 4 Kısım ES 203 34 no'lu ön cephe daıresı Telefon gunduz 155 33 11 Akşam ve tatıl gunlerı 571 71 75 GRAFİKA S MAYA Mür: 1461010 ~ Kaya Anat KİRALIK DAtRE ARANIYOR Bakırköy ve Ataköy'de kömur kalorıferh, hıdroforlu Daıre aranıyor Tel: 526 60 72 • 528 66 29
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle