17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER sözcuğun kökenını duşunmeyız Bu durumda, bu sozcukten yenı bır kavram turetme olanağımız da yoktur Oysa, Asım Efendı'nın "KamusTercemesı nde "şur"sözcuğu "kasık kılı", '"kıl", ondan tureyen "şaır" sözcüğu de "kıll 1 'anlamındadır Bu sözcuklere, yorum yolu>la, daha on değışık anlam venlmektedır Kökeru bılınmeden, bu ıkı sozcukten, yenı bır kavram tureterek yeni bır duşünceyı açıklama olanağı yoktur Oysa Türkçede " ş u r " karşılığı söylenen "koşuk"un köku bılınıyor, bu sözcuğun " k o ş m a k " eylemıyle bağlantısı açık "Koşmak" eylemı de "duzenlemek", "uyumlu duruma getırmek", "ölçulu kılmak", "dızı dızı yapmak" anlamlannı ıçenr " Ş a ı r " karşılığı söylenen " o z a n " da " o z a m a k " kökunden gelıp "koşuk'Ma özdeş anlamlıdır Bu Turkçe sozcuklenn kaynağı bılındığı ıçın onlardan yenı kavTamlar oluşturma olanağı var, oysa "şıır", " ş a ı r " sözcuklen öyle değıl Jmdı, kendı kendımızı yokla>alım, bu ıkı Arapça sözcukle mı daha kolay duşünür, yenı kavramlar bulabılırız, Türkçe karşılıkianyla mı** Işte bırına durumda aktarma, ıkıncı durumda duşunme söz konusudur, deyışımızın nedenı budur GUÇLULUK URETMEYLE SACLANIR 5 ŞUBA T 1985 vorsa, o dılı konuşan topluluğundur Yeryuzunde ulusal varlığını, sonradan benımsedığı yabancı ınançlarla özdeşleştıren, onların dışında kalan tarıhmı kendınden saymayan, butun başanlanm yadsıyan tek toplum Osmanlı Devletıdır SONUÇ Burada, uzennde durulması gereken, ancak bırtakım örtuler altında saklanan, önemlı bır gerçek vardır özturkçeye karşı çıkanlar ıçınde Ataturk'le gelen yenılıklerı, devrımlerı benımseyen bır kımsemn bulunmayışı ılgınçtır Dıl bır örtu olarak kullanılmaktadır besbellı Sözgelışı laıkhğe, Cumhunyet'e karşı çıkmak, halıfelığı, şerıat duzemnı ıstemek suçtur Oysa dıl, gorunuşte, bunlarla ılgılı sayılmıyor, butün öfke ondan çıkanlıyor Dıl kalkmca onunla gelen butün yenılıkler, devnmler gıder, eskı ye dönulür sanısı ağır basıyor "Nesıller bırbınnı anlamıyor" savıyla ortaya atılanlann çoğu yaşamları boyunca "Dıvan edebıyatı", ArapçaFarsça okumuş, okutmuşlar Pekı onlar arasında Veysı'yı, Nergısfyı, Hoca Sadeddın Efendı'yı, Fendun Bey'ı, Gelıbolulu Alı Bey'ı kolayca okuyup anlayan kaç kışı vardır'' Ote yandan gene ArapçaFarsça öğretımı savunanlar, yuzyıllarca medreselerınde bu dıllenn okutulduğu Osmanlı toplumunda Farabı, Ibn Sına, tbn Ruşd, ıbn Tufeyl, îbn Haldun gıbı Islam filozoflarını yeterınce anlamış kaç kışı gösterebılırler? Sığ, verımsız bır baş ıçın önemlı olan anlamak, anlatmak değıl, suları bulandınp balık avlamaktır Dil Yasağı Dili, yalnız gunluk konuşma aracı dıye anlayanlar için sozcuklenn onemı yoktur, onemlı olan soylenenı bellekten belleğe aktarmadır. Oysa uygarlığı yaratan ozde, ariarma değıl anlama, bılınenden yenı yeni bilınenler uretme gucu vardır. Kendısınden yenı kavramlar turetılemeyen, gerektığınde, başka dıllerden aktarmalar yapmakla yetinilen bir dıl, guçlü olmadığı gıbı verımlı de değıldır. İSMET ZEKİ EYUBOĞLU Turk Düı'nın, yabancı dılJenn egemenhğınden kurtarılması özlemı yenı değıldır, ancak bunun bır devlet sorunu olarak ele alınması, dılın ulusal varlığı bıçımlendıren temel öğe dıye anlaşılması Ataturk'le başlamıştır Ulusların tanhınde, kendı düını gelıştırmeye, varlıklı kılmaya, yabancı kavramları karşılamak ıçın anadılın olanaklanndan yararlanarak, yenılerını turetmeye çalışan aydınların öncusu Cıcero'dur Latın düını bır felsefe dılı olarak Yunancanın karşısına dıkmeyı amaçlayan bu Romalı bılge, bırçok kavram üretmış, Latınce köklere dayanarak yenı sözcukler turetmıştır Ortaçağ boyunca Yunan felsefe urunlerı Cıcero'nun turettığı kavramlar dan yaıarlanılarak Latinceye çevnlmıştır Rönesans'tan sonra Avrupa'da başlayan ulusal dılle yazma geleneğı LatınYunan dıllerıne karşı bılınçh bır tepkıdır Bu tepkının Fransa'da önoısü, bır Ortaçağ aydıru olan Nıcolas Oresmıus'tur (13251382). Anstoteles'ın, o dönemde bılınen yapıtlarını Fransızcaya çevırmış, felsefe dılı bakımından, Descartes'a ışık tutmuştur Almanya'da dıl bılincının ışıldağını yakan Leıbnız'tır (16461716) Islam ulkelerınde, Anadolu, Yunan, Latın duşüncesınden kaynaklanan felsefe urünlennın tanınması Arapça aracüığıyla olmuştur Ilkın tbn Mukaffa (öl 759) yabana dıldekı felsefe, yazın, bılım yapıtlarının Arapçaya çevrümesı gırışımını başlatmıştır Türk Dılı'nın başka dıller, özelhkle ArapçaFarsça karşısında önemlı bır varlık olduğunu ortaya koyan Kâşgarlı Mahmut (11 yy.) ıle Alı Şır Nevaî'dır (15 yy ) Bu çalışmalar dılın bır bılınç, bır anlayış sorunu olduğunu, ulusal varlığın gelışmesındekı önemını gösterrnektedır AKTARMA YERİNE DÜŞUNME Dılın değerını, ınsan varlığındakı yerını, ulus tanhındekı yapıcı etkısını kavrayabümek ıçın onunla konuşmanın yetmedığı açıktır Konuşulan dilın başbca ışlevı düşünülen dıle kaynak olabılmesıdır. Bır aydın, duşunen bır ınsan olarak, konuştuğu dıldekı sözcuklenn kökenını bılmezse, onların hangı koşullar altında bırer kavram turetmeye elvenşlı olduğunun bılıncıne varamamışsa, o dılle duşunemez Sözcuklen yanyana getırmek, onlardan bır konuşma dızısı oluşturmak, bılımsel bakımdan, duşunmek değıldır Konuşma, doğal bır alışkanlıktır, gelışım surecı yaşanan ortamla belırlenmıştır Çocuğun sözcuklen öğrenmesı duzenlı, yetkın bır bılınç akışı ıçınde değıl, doğal yeteneğın ışlevı doğrultusundadır Oysa bıhmsel duşunce, kavramın kökenını bılmeyı, ondan yenı bır söz turetmeyı, ona yenı bır anlam yuklemeyı gerektırır Bılımsel duşuncede bulma, yaratma, yenıden duzenleme, gunluk konuşmada ıse, doğal alışkanlık gereğı, sözcuklerı aktarma geçerhdır Bu da konuşmanın sureklı bır akış oluşundandır Bılımsel duşunceyle konuşma dılı arasındakı ayırımın ortaya konması da özel bır sorundur Onun çozumu kavramlann kö kenını bılmeye dayanır Sözgelışı hepımi7 " ş u r " sözcuğünu bı lırız, söylenz Bu sözcuğun ne anlattığını da, belleğımızde hızlı bır aktarma>a başvurarak, bır nesneye dönuşturerek kavrarız, ma, bılınenden yenı yenı bilınenler üretme gucu vardır. Kendısınden yenı kavramlar turetılemeyen, gerektığınde, başka dıllerden aktarmalar yapmakla yetınılen bır dıl, guçlu olmadığı gıbı verımlı de değıldır Sözgelışı "yazılmış", "çızgı çekdmış" anlamınagelen "mıllet" sözcuğunu alıp "topluluk", "kalabahk", " b ı r h k " anlamını ıçeren "ulus"u atmakla hangı sorun çözume ulaşır, bu Arapça kavramla ne duşünulebılır 7 Bır topluluk adını hangı dılden alırsa, o dılı konuşan ulusun kışılığıne bürunur, kendı özünden uzaklaşır Arapça "bılmek" karşılığı söylenen "şeare" kökunden turemış " ş u u r " yenne Turkçe "bılınç" demek anlayarak konuşmaya, dılle kışılık arasındakı bağlantıyı bulmaya yarar Anlamadığı sözcuklerle konuşan kımsede kışıhk bılıncının doğma olanağı yoktur, bu nedenle bellekte anlamsız bır yığınlaşma soz konusudur Bu gerçekler karşısında sozcüklen yasaklamakla, suçlamakla, onların kaynağını bılmeden butakım yargılar vermekle nereye vanlır 9 "Yanıt" sözcuğunun uydurma olduğunu soyleyenler "Kudatgu Bılık"te sık sık geçen "Yanut bırdı Ögdulmış aydı ılıg" dızesıne ne derler bılemeyız Bır yandan Turk ulusunun beş bın yıllık bır uygarlığı vardır dıyeceksın, öte yandan bu ulusu, bırkaç yuzyıllık ArapçaFarsça kanşımı bır dılle konuşturacaksın, sonra dönup geçmışınle, tanhınle ovuneceksm, olacak ış değıl Uygarlık dılle ortaya konmuş başanlar urünudur, urun hangı dılden kaynaklanı PENCERE Karakeçi!.. Issız toprak yollan teperek Bayan Karakeçı'nın tahta kulubesınp varmıstık Nc»vaho'daydık Yı! 1964 ıdı Sağda solda bırkaç sumuklu cocuk oynuyordu, ötede bır at arabası, uzakta bır mısır tarlası, cevrede kırac tepeler gorünuyordu Rüzgâr yuzumüzu kırbaclıyor, kursun rengı gokyuzu toprağa yaklasıyordu ABDde yasayan 500 bın Kızılderılı'den bırı olan Bayan Karakecı, sırtına attığı eskı pusku baltanıyeye bıraz daha sarındı, kulubesının kapısına oturdu kırıs kırış yuzune yerleşmıs derın huzun bellı belırsız bır gulucukle dağılır gıbı oldu Bayan Karakecı, "dunyanın otekı yüzunden gelen' bana tesekkur ettı Navaho dılınde konusuyordu Dedıklenne gore bu dılın yazısı yokmus Ikıncı Dunya Savası'nda Amerıkan ordusunda Navaholu Kızılderılıler haberleşmede kullanılmıs Duşman, Amerıkan telsızını yakalasa bıle ne konusulduğunu anlamıyormus Navaho dınının yazılı kıtabı olmadığını soyledıler Kısın gokyuzu kapalı olduğu surece susan yaşlılar bılırmıs bu dını Yazın güneslı gunlerde bu yaslılara bıraz tutun verılınce konusurlar, gunlerce anlatırlarmış, ama yine de Navaho dını yeterınce bılınemezmış Yıtık bırsoyun, yıtık bır dılın, yrtık bırdının ınsanı Bayan Karakeçi, yenık Kızılderılılerın bıhncsız acısını kararmış yureğme gomerek sonunu beklıyordu Yaşama donuk umudu yoktu Ateslı tufek kullanan beyaz ınsana kargıyla saldıran ataları, Bayan Karakeçi den daha umutluydular * Yırmı yıl once bır Amerıka gezısınde rastladığım bu yaşlı Kızılderılıye neden takılıp kalmıstım9 Çunku Bayan Karakecı'yı gorunce lyıce anlamıstım kı haklı olan ılle de kazanmaz Insanlık tarıhı haklıların yenılgılerı, haksızların yengılerıyle doludur Haklı olan hep kazansaydı, tarıh kıtaplarmın sayfaları kara lekelerle dolup tasmazdı Eğer Anadolu halkı Bağımsızlık Savası'nda yenılgıye uğrasaydı bugunku Turkıye var olamazdı ama biz savası zaferle noktaladığımız ıcın haklı olmadık Haklı bır savasa gırmıştık Yenılebılırdık Yendık Bılım adamı tarıhe bakarken "kım haklı, kım haksız?" dıye değerlendırme yapmaz, zıncırın halkaları gıbı bırbınne bağlı olayların bağıntısında değısımın değışmeyen yasalarını bulmaya calışır Bılım adamı hak ve hukuk yokken tarıhın var olduğunu bılır Insanoğlu cok uzun bır surec sonunda hak hukuk kavramlarını uretebılmıstır Toplumlar dıdışerek, çatısarak, savaşarak bugunlere ulaştılar cağdas uygarlığı yarattılar Vardığımız noktada yengıyle yenılgılerın tarıhın yasalarını değıştırmedığı belırlenmıştır • Navaholu Kızılderılı gunese tapardı Dını kıtapsızdı, dılı yazısızdı Navaholunun ama başına gelenler bu yuzden değıldı Gezegenımızde puta ateşe, doğaya, hayvana tapanlar, hıçbir seye tapmayanlar, cok tanrıya, tek tanrıya ınananlar yaşamışlardı, yasıyorlardı Butun bu ınsanlar bınlerce yıldan ben kavgalasmıslar, savasmışlar yenmısler, yenılmıslerdı Sonuc neydı 9 Gele gele bır bombanın yazgısına bağlanmıstı ınsanoğlu, bır nukleer bombanın Eğer bu bomba patlarsa Ortalıkta ne yengı kalacaktı Ne de yenılgı Uygarlık bır buyuk savaşta yengının de yemlgının de sıfırlastığı aşamaya varmıştı Bu asamada barıştan yana olanların, kımı çevrelerde duşman sayılması ılkellık değıl mıdır'' Dılı, yalnız gunluk konuşma aracı dıye anlayanlar ıçın sözcüklerın önemı yoktur, önemlı olan soylenenı bellekten belleğe aktarmadır Oysa uygarlığı yaratan özde, aktarma değıl anla HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Vergi indirimi uygulanır mı? 1980 yıhmn eylul aymda İETT Genel Mudurluğu'ne memur olarak gırdmu Işe girif işlemlen yapılırken soz konusu kuruluş tarafından tek bobreklı olmam nedeniyle (sağ nefrectomı ameliyatlı) Devlet Hastanesi'nden rapor almam talebinde bulunuldu. tstanbul Beledıyesı Hasekı Hastanesi'nden aldığım Sağhk Kurul raporunda sakathğımın gorev almama engel olmayacağtndan gorev alır raporu aldınu 1983 yılmın aralık aymda idaremız bunyesinde çalışan sakat memurların maluhyet derecelenmn saptanması amacıyla bır rapor ıstendi, yine Hasekı Hastanesi'nden aldığım 3.1.1984 tarıh 18454 sayüı Sağhk Kurulu Raporunda tek bobrekli olmam nedeniyle maluliyet derecemın %40.2 olduğu anlaşıldı. Devlet memurları sakatlıkları nedeniyle vergı indmminden faydalanabiliyorlar mı? Faydalanabiliyorlarsa maluliyet derecelerinın en az % kaç olması gerekir. Bu konuda 1983 yıh ıçınde Resmi Gazete'de herhangi bir karar yayımlandı mı? Aynca daha onceden böyle bir uygulama mevcut ıse ve benim maluhyet derecem yeterU olursa işe gırıs tarıhımden itibaren olan vergı ladelenmi çalıstığım kuruluştan istiyebilir miyım? NURETT/N M AVCI tETT Tıcaret Daıresı Metrohan 4/14 tSTANBUL Güzel edebıyatla tam tersı perişanhk. Yeşil Ankara yaratacağız hikâyesı bır tarafta, şiddeth bır yok etme uygulaması bir tarafta. YILMAZ SÖNMEZ ANKARA maaş ahyorum. Gerçi derece ve kademe artışı bana fazla bır ucret artışı sağlamıyor. Fakat sicil no ve emekli sicil numaramın olmayışı beni uzuyor. Bu kadar basit ve onanlabılecek sorunumuzla neden kımse ılgılenmıyor. CEMAL DURMUŞ LÜLEBURGAZ L1SESI temeüenyle birlıkte henuz tamamlanmamış bir şekılde bekletiliyor. Biz Zeytinburnu ve diğer semt halkmın spor ve oyun ihtıyacını biraz da olsa karşılayacak olan bu spor alanıyla nıçm ilgılenilmiyor? Yarmmı Turk gencine bırakan yetkıliler Turk gencmı bu kadar mı duşunuyor? Yoksa bu ilgisızliğin amacı siyaset mı? Sıze seslenıyorum sayın yetkilıler, lutfen bu spor tesisi tamamlansın, iktidara gelmek için gezmedığınız yer, vermediğınız vaat, (bizim bu ıhtıyacımız ıçın gereklı olacak kadar) harcamadığınız para kalmadL Sıze bılerek veya bilmeyerek seçimlerde fazlasıyia comert davrandık. Şımdi aynı comerthği sızlerden biz bekliyoruz. LÜTFEN BU SORU\UMUZU1\ ÜZERÎNE EĞİLİN. Bu istek değil sızin gorevınızın ıcab ettirdığı bır meseledır. Sız de gorevmızi yapmak için geldinız. METİN E tSTA NBUL/ZE YTİNBURNU Atatürk ve Sinema llk yılların adıyla "sınematograf", Amerıka'da ve Avrupa'da hemen hemen aynı yıllarda gelıştı Ozellıkle Bınncı Dunya Savaşı'nı ızleyen yıllarda, Avrupa fılmcılerı 'sınematograf'ı ılgınç bır buluş olmaktan çıkarıp 7 sanat olma yolunda başarılı örnekler verdıler Almanlar ve Fransızlar Avrupa sınemasını one çıkardılar Ne var kı, sinema daha çok bır ekonomı olayıydı Sermayenın guçlu ve endustrının yaygın olması gerekıyordu Sureklı olarak büyüyen ve dunyaya yayılan Amerıkan sermayesı, Amerıkan sınemasına yenı yenı dış pazarlar sağladı Şunu da unutmamak gerekıyordu Sinema, bır başka açıdan da çok önemlıydı Dış pazarlarda gıttıkçe ağır basan Amerıkan sermayesı ıçın, etkılı ve güçlü bır oncüydu Insanları şaşılacak denlı etkılıyor, gen kalmış ülkelerde kulturu yozlaştırıyor, geleneklen parçalıyor ve beyın yıkıyordu Bugun olduğu gıbı Türkıye Cumhurıyetı'nın kuruluş yıllarında Istanbul sınemaları daha çok Alman ve Fransız fılmlerı gostenrdı O günlerın Turkıye'sınde gosterılen Amerıkan fılmlerı hemen sadece 36 bolumluk seruven kurdelelerı, ya da "Ben Hur","On Buyruk" gıbı dev tarıh kurdelelerıydı Luı'nın başı çektığı kısa komedı fılmlerını de ekleyebılınz Belkı bır çelışkı gıbı gelecek, ama Amerıkan sınemasının dunya pazariarını butunuyle ele geçırmesı, seslı fılm donemryle başlar Dev muzıkaller, tuyler urpertıcı korku fılmlerı kısa surede dunya pazarlarını ele geçırmıştı Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra Amerıkan sermayesı, çeşıtlı adlar taşıyan sözumona yardımlar yoluyla gen kalmış ulkeierı daha da ele geçırdı Televızyonun lyıce yayılmasından sonra Amerıkan fılmcılığı, Amerıka'nın ekonomı ve polıtıka alanında etkınhğmın önculuğunu yapıyor Yapmakta Bunun çok yakınımızda örneğı bızım TRT'dır Programlara bır goz atmak yeter Yedıncı sanat alanında Italyan, Alman, Fransız, Rus, Ingılız, Japon fılmcılığının parlak ornekler verdığını, gelışmekte olan ulkelerın arada bır de olsa şaşırtıcı urünler sunduğunu bızım TRT yonetıcılerı nasıl bılmezlıkten gelebılıyortar1? Yaptıkları programlara göre dünyada sadece Amerıkan sıneması vardır Koskoca bır soru cevap beklıyor Amerıkan fılmlerını TFİT parasız mı alıyor, ya da üste para mı alınıyor'? TRT aracılığıyla uygulanan beyın yıkarna, kaygılandırıcı boyutlara ulaştı Kuçucuk yavrular otomatık oyuncak tabancalarla savaşçılık oynuyor, hatta genllacılık' Amerıkan fılmlerının sunduğu lüks hayat uğrunda analar kadınlığını satıyor, gençler beyaz zehır kullanıyor Unlu dızılerın sunduğu ınsanların yuz kızartıcı yaşama bıçımlerı Korkunç casusluklar Kötü kızılderılılerı yok eden lyı beyazlar At hırsızı kovboylar, kırlık bölgelerın yasa koruyucusu şerıfler Hıç değışmeyen 'mutlu son'lar* Buyuk şehırlerın yeraltı dunyası, unlu babalan ve yosmalanyla Uzakdoğu'da dunya barışı ıçın savaşan Amerıkan askerlen' Amerıkan sınemasının en çok ele aldığı savaş konulu fılmlerın ortak yanı vardır Savaşlar kaçınılmazdır Savaşların yen vardır gunlük hayatımızda Bunu uslalıkla yaparlar Barıssever görunumlu fılmlerde bıle bunu basarırlar Amerıkan sılah endustrısının çıkarları, barıştan yana gorünümlü fılmlerde bıle bır guzel korunur Amerıkan Gızlı Haberalma Orgutu CIA uzerıne de ılgınç kurdeleler yapılır Heyecanlandırıcı, hatta basında ovgulu yazılarla karşılanan CIA fılmlerı pıyasaya sürulur Gecenlerde Türkıye'de de gosterılen "Kayıp" adlı fılmde olduğu gıbı CIA'yı kırlı yanlarıyia ve sevımsız gösteren Kayıp fılmının amacı daha başkadır CIA'nın korkunç gücune kımse karşı koyamaz> Bunu göze alacakların ışı bıtıktır* Bakanhktan cevap gelmiyor Lüleburgaz Lisesi'nde matematik oğretmenı olarak çahşıyorum. Sorunumla ılgilı olarak Bakanlığa bırkaç yazı yazdım, fakat hıçbir yanıt alamadım. 22.2.1982 tarihinde Kırklarelı iline, daha sonra da Lüleburgaz Lısesi'ne tayin oldum. Stajyerhğım yenı yonetmeliğe gore suresi içerisinde kalktu Goreve beraber başladığım arkadaşlanmın tumunun sicil no, emeklı sicil no ve terfllen zamanmda geldı. Benım ise uç yıl olmasma rağmen hâlâ gelmedu 10/3'ten maaş almaya başlamıştım. Hâlâ aynı derece ve kademeden Spor tesisi çürümeye terk edildi Zeytinburnu ilçesinde oturmaktayım. Tahmın edersiniz kı Zeytınbumu'na yıllardan ben gereken onem verılmemıştir. Yollan, beledıye otobuslerının halı, spor ve oyun sahaları... Bunun gıbı daha bırçok sorunumuz var. Bu nedendır bilemıyorum. Benım bılhassa yakındığım konu oyun sahaları ve spor alanlan. Yedıkule semtinde temelleri bile mılyonlara mal olan bir spor tesısı gorkemli <*k. Akbank'm Gençlik Yıh lîzrretler Dizisi Ankara'da ağaç kesim ynrışı Bahçelievler'de ozellikle Bınncı Caddede aralık 1984 aymda BUDAMA dıyerek ağaçlann hemen govdesınden yansını kesiyorlar kımse sesini çıkarmıyor. Orman Çifthği Ataturkumuzun Ankaralılara bir armağanıdır. Şımdı bu guzelım Çıftltğm ortastnda lojman, supermarket, idare binası diye tum çamlar kesiliyor. Yine kımsenin sesi çıkmıyor, yazık bu bınalan Türk Sinema Enstıtüsü'nde açılan Alman Fılm Afışlerı seryaptıranlara. gısınde şaşırtıcı bır olay yaşadım Afışlerın sergılendığı salo Orman Idaresi Çiftlığin nun gırışınde sol duvarda yeşıl bır bant gozume carpmıştı guneyınden Guvercinliğe ve Polath yoluna kadarkı o "Sınema öyte bır keşıftır kı, bır gun gelecek, barutun, elektnbomboş arazıyi bırakıp da ğın ve kıtaplann keşfınden çok medenıyetın veçhesını değıştıniye bu çamları kesiyor? receğı gönılecektır Sinema, dunyanın en uzak uçlannda oturan ınsanlann bırbırlennı tanımalarını, sevmelennı temın edecek Binalarmı, lojmanlannı orada yaptırabihrdi tır Sınema, ınsanlar arasındakı göruş, gorunüş farklannı sıleEmniyet Genel cek, ınsanlık ıdealının tahakkukuna en buyük yardımcı olacakMudürlüğu'nun yanındaki ftr Sınemaya tayık olduğu ehemmıyetı vermelıyız çamlar da Atatürk Bulvan'na Kemal Atatürk kadar kesildi ve ek binalar yer Televızyonun butün dünyayı sardığı gunumuz dunyasında aldu TRT'cıler başını kuma sokmuş durumda program yapamazlar Milli Mudafaa CaddesVnin Atatürk, adını bayrak dıye kullanmak ısteyenlere seslenıyor, "Sıbaş tarafındaki Guven Parkı nema, dunyanın en uzak uçlannda oturan ınsanlann bırbıhennı içine otobus ve minibus tanımalarını, sevmelennı temın edecektır" dıye alanlan. O guzelim H/PODROM, hanı şımdı lnşaat Malzemecüennin ILAN kıyıdan, kenardan harabeye donuşturmeye başladığı T.C. Hıpodrom, yuksek ağaçlı o İZMİR 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLIGİ yeşıl cennet Ankara Bulvarlan, tller Bankası'nın 1984/251 yanındaki yuksek ağaçlı şimdi Davacı Nusret Engın Tarafından Davalı Nurdane Engın alevlıip. otopark olan alan ve biz açılan boşanma davasının vapılan yargılaması sırasında karar gere Ankara'da nefes darhğı hastası ğınce, olan başkent halkı'... Lâflarla Davalı Nurdane Engın'ın Harmantepe Mahallesı Uyanık Sokak gerçek, çelışkı ıçınde, garip. No 25 Gultepe Istanbul adresıne teblıgat yapılmış, bıla teblığ lade Fakat yme de çok merak edıldığınden ve savcılıkça yapılan aramalarda avık adresının bulun edıyorum bu Ankara'nm maması nedenı ıle davalı adına ılanen teblıgat vapılmasına karar ve rılmış olup sahıbı çıkmayacak mı? O nasıl 5 ağaç budama? Onbeş yıl sonra Bu nedenle davalı Nurdane Engın'ın duruşma gunu olan 5 1985 bıle yeşıl yapraklar çıkmayan gunu saat 9 OO'da Izmır 4 Aslı>e Hukuk Mahkemesı duruşrra salo ve ağaçlan olduren nunda hazır bulunması veya kendını bır vekıl ıle ternsıl ettırmesı, aksı halde kendısıne gıyap Varan yerıne kaım olmak uzere ılan yazılata BUDAMA? Hangı bthm ğı hususunu bıldınr ış bu ılan DAV ETIV. E YERİNE kaırn olmak uzere adamı buna tzın verdi? ılan olunur 28 1 1985 Ankara da, BağKur ve ışçi Basın 11160 emeklısı gıbi oldu. Ne yapalım, şaşırdık kaldık. Akbank,. Anadolu Liseleri Ginş Smavına katılacak oğrenciler için yaymladıgı Başaralım dızısine ilave olarak, şimdı de Başaralım Vıdeo Kasetı hazırladı. Başaralım Video Kaseti ile smava hazırlanmak oğrencinin verimmi artıran buyuk bir yenılik. Başaralım Vıdeo Kasetinde.modern matematik ve genel yetenek konuları uzman eğıtimcı Yuksel Sokmen tarafından işlendi. Başaralım Video Kasetini # Akbank şubelerınden ucretsiz alabılırsinız. / Akbank şubesine teslım edeceğınız \ vıdeo kasetın bu bolumune oğrencinin ve veüsının adını, soyadını | yazmayı unutmayın. j Öğrencmin beşıncı smıfa geçtiğini belgeleyen karnesini gostermek ve en az 130 dakıkalık, Beta veya VHS sistem yeni bir vıdeo kaseti Akbank şubesine teslım etmek yeterlidır. Kaset teslimi 7 Ocak29 Mart 1985 tarihleri arasmda yapılmalıdır. AKBAIMK "Gençlige güven,, Beyoğlu Tepebaşı'nda 7 daırelı apartmanın tumu acele satılıktır Mur 1485284 1470662 TEKEL İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 25 009 147,50 TL keşıf bedellı Mersm Merkez İdare ve Ambar Binası ıkmal ınşaatı tamamı 1985 malı yılı ışletme butçesınden odenmek uzere bırım fıyat esasına gore kapalı zarf vontemı ıle eksıltme^e çıkarılmıştır Bu ışe 8/2574 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesı uygulanacaktır Geçıcı temınat 750 274 TL 'dır Eksıltme 1 3 1985 gunu saat 15 OO'te IstanbulUnkapanı Tekel Işletmelerı Genel Mudurluğu Merkez Binası 11 Ihale Komısvonunda yapılacaktır Zarfların saat 14 OO'e kadar verılmesı gerekmekıedır Istenılen belgeler ,artnamesınde kayıtlı olup, Malzeme Grubu Mudurluğu nden \e Tekel Mersın Başmudurluğu'n den gorulebıiır Eksıltmeve gırebılmek ıçın şartnamesının 5 maddesınde belırtılen şartlar >erıne getırılecektır \ eterlılık. BelgeM ala bılmek ıçın 26/2/1985 gunu çalışma saatı bıtiıiııne kadar karakoyŞefkat Işhanında bulunan Yatırım Uyuulama Grubu Mudurluğu'ne muracaat etmek zorundadıılar Tekel 2886 sa>ılı kanun kapsanunda olnıa>ıp ıhaleyı >apıp vapmamakta kısmen yapmakta veya dıledığıne vap ıııakıa serbesttır Postada dogatal. geıiknıeler ıle telgral \e tcleksle vapılacak başvurular geversızdır Ilanen du\uruluı Basın 10987 SATILIK APARTMAN KIRALIK Beyoğlu Istıklâl Caddesınde Odakule karşısında kıralık mağaza l e l 143 58 73
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle