Katalog

24 ŞUBA T 1985 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 1 BİLİMTEKMK DUTYÜASENDAN ,EHBIBELGIL HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ Bügisayur öğretileni mi tekrarlar? Emekleme aşamasında olan bilgisayar, bu haliyle bile insandan çok tistün Satıcı, papağanını şöyle övüyormuş: "Harika bir papağan bu. Sağ ayağındaki zinciri çekince Tiirkçe, sol ayağındaki zinciri çekince İngilizce konuşur." "Peki, ikisini birden çekince ne yapar?" Yanıtı papağan yapıştırır: "Ne yapanm ulan, düşerim." Siz buna benzer kimbilir, daha ne kadar guzel papağan öyküleri biliyorsunuzdur sayın okurlanm. Burada önemli olan öykü değil, olaydır. O da, papağanın insana, lafına laf, sözüne söz yanıt verebilip veremediğidir. Hep biliyoruz: Papağan, sadece öğretileni tekrarlar, bunlara kendüiğinden bir şey ekleyemez. lşte papağanın bu özelliği ile bilgisayar arasında ilişki kurulmak istenmektedir bugün. Bilgisayar da kendüiğinden bilgi yaratamadığına göre bir tür papağandır. Ama acaba öyle mi? PAPAĞAN İLE BİLGİSAYAR Papağan kendisine öğretileni tekrarlar, buna bir şey ekleyemez. Papağanın bu özelliği ile bilgisayar arasında ilişki kurulmak istenmektedir. maddeleri biliyorsunuz. Bunlan siz neden birleştirip de canlı yapamıyorsunuz?" Bunların bilmedikleri bir şey vardır: Bilim tarihinin topu topu bir iki yüzyülık bir geçmişi olduğu... Evet, insanhk ne kadar eski ise bilim de o kadar eskidir. Ama, bilimde asıl gelişme, son iki yüzyıl içinde olmuştur. Bu kadar kısa süre içinde neler başarmamıştır insanoğlu? Bir de, dünyamızm oluştuğu 4.5 milyar yılı bu iki yüzyılın karşısına koyup düşünelim. Fikrimi bir fıkra ile daha iyi anlatabilirim: Adam, tımarhanede, Allah olduğunu söylüyormuş. Birisi sormuş: "Bana şu anda bir karpuz yaratabilir misin?" Deli, yanıt yerine, bir ziyaretçinin getirdiği karpuzu vermiş. "Peki, Allah olduguna inandun. Ama bana şu caminin kubbesi kadar bir karpuz da >aratabilirsen sana o zaman tam inanacağım." "Pekala. Haftaya gel, karpuzu n hazır." "Haniya sen Allah'tın?" "Beyefendi beyefendi, o senin çok inandığım Allah yumruk kadar karpuzu sana yedirmek için 6 a> bekletiyor. Ben kubbe kadar karpuz için bir hafta istemişim çok mu?" İnsan ışık hızıyla düşünemez, bilgisayar düşünür. İnsamn bir günde yapabildiği bir matematik işlemini, bilgisayar bir iki saniyede yapar. 6O'lı KİM yıllarda oda büyüklüğünde olan bilgisayar, 25 yıl içinde küçüle küçüle ceplerimize girdi. İşlem gücü bir milyon kez aritı. Doğada bu kadar kısa sürede, bu kadar büyük değişiklik görülmüş müdür? dinci, sekizinci soruda yanıtı buluyordu. Şöyle: Kafanızda tuttuğunuz kelime "çocuk" diyelim. Adam sormaya başlıyordu: "Tuttuğunuz şey canlı mı, cansız mı? Canlı. İnsan mı hayvan mı? İnsan. İnsamn butüniı mu, bir parçası mı? Butünu. Kiiçük mu, büyük mü? Kuçuk..." Ve böylece adam, duşündüğünüziı buluyordu. Sonra, eğri oturup doğru konuşalım. İnsan zekâsı da pek öyle ahım şahım bir şey değil. Biz "Keskin zekfi keramete taş çıkarür" dediğimiz zaman aslında, "insan zekâları toplamından" söz ediyoruz. Tek bir kişinin zekâsının smırları, olanakları çok dar. öyle olmasa idi bütün buluşlar şimdiki biçimleriyle yıllarca önceden bulunurdu. Çünku, ilk bir buluşa herkes bir şey ekliyor, ilerleme böyle oluyor. Evet, Markoni telzisi bulmuştur. Ama, bilgin kendisinden öncekı binlerce bilginin buluşlarından yararlanmıştır. Markoni, zincire sadece bir halka eklemiştir. Esasen bütün buluşçulann yaptıkları da budur. Bilim tarihinde, bütun zinciri yapmış tek bir bilim adamına rastlayamazsınız. Robenson, ıssız adadaki yaşamını, gemiden getirdiği araçlarla sürdürmuştur. Bu araçların her birinin arkasında ise onbinlerce yılhk teknolojik gelişmenin halkaları vardı. KEVIE DUM DUMA BEHU. AK flİ/P RİIPf Şu yır \\v, cotnm hıç, utonmanın kolmomış \r\san\arda tki tür muhalif Bilgisayara karşı çıkanlann bir kısmı saplantıları olan kimselerdir: "Allah düşünmeyi sadece insana vermiştir. Onun tarafından yaratılmamış bir canlı, sırf bu nedenle, düşüncmez." Bu düşüncedekiler, işin böyle olmasından mutluluk bile duymaktadır. Ama, bunlar şöyle bir soruya ne derler: "Tann'nın düşiinme olanağını sadece insana verdiğini nerden biliyorsun? Sana kendisi mi söyledi?" Aslında, böyle düşunenler, bir korku içindedir: İnandırıldıklannın fos çıkması korkusu. Insan bir gün canlı yaratırsa Tann'nın fonksiyonu kalmayacaktır. Ama, onlar buna da şöyle karşıhk vermektedir: "Canlılann vücutlanndaki bütün kimyasal Başka muhalifler Bilgisayarın karşısında olanların bir kısmı ise teknik adamlarıdır. Bunlara göre, insan zekâsı çok yönlü düşunebilir. Bilgisayar ise sadece "evethayır"la düşünür. Modern matemadğin 2 tabanh sayılarına göre. Ama, Mors alfabesi de nokta ile çizgilerden oluşur. Bununla her şeyi yazmıyor muyuz? tngiliz radyosunda bir zamanlar bir adam, kafanızda saklı tuttuğunuz bir bilgiyi, verdiğiniz tek kelimelik yanıtlara göre en çok 20 soru ile buluyordu. Çok kez de, daha ye PIKNIK ph İLK \ı nm ŞU KEDIMN MESİKJI SEVİyOBSUN Kısa... Kısa... Okul kalite göstergesi Bizde çocuğun okula gitmesi ile bütün sorunlar çözüldü sanıltr. Bir kıstm aileler, çocuklannı okula, ' 'Aman baştmdan gitsin de rahat edeyim " diye gönderir. Bunlar, okulda nasıl olsa iyi şeyler öğretileceği düşuncesindedirler. Ama bu yttmemiştir. Ana baba çocuğun yalnız kendisi ile değil okulu ile de ilgilenmek zorundadır. Okulaile birlikleri bu amaçla kurulmuştur. Okulu ailenin nasıl denetleyeceği konusunda ileri ülkelerde standartlar konmuştur. Bunlardan kimileri şunlardır: • öğrencbıin iyi bir insan, iyi bir vatandaş olması, bilgisini arttırması için okulda neler yaptlmaktadır? Böyle kurallar konmuşsa öğretmenler ve okul yöneticileri, öğrencilerin bu standartlara göre yetiştirilmesi yolunda neler yapıyorlar? • Okul müdürü işleri sadece makam odasından mı yürütüyor, yoksa sınıflara gidip derslerle ve hocalann ders veriş tarzlan ile de ilgileniyor mu? Müdur oğrencilerle diyalog kuruyor mu? Öbür okul yöneticileri ile, ana babalarla da ilişki kuruyor mu? İyi geçiniyor mu? • Okulda ilk yardım malzemeleri var mı? Bunları gerektiğinde kullanabilecek kimse var mı? Büyük kazalar halinde öğrenci hastaneye nasu götürülüyor? Balina avında kısıtlama Balina, dünyamızm devler (dinazorlar) döneminden kalma bir canlıdır. Bunların sayüan gittikçe azalmakta idi. Özellikte Güney Kutbu sulannda yaşayan 'Minke'türü balinalar... Fakat, Uluslararası Balina Komisyonu, genellikle balinalann, özellikle de 'Minke' turü balinalann avlanmalanna büyük kısıntılar getirmiştir. Bunlan avuyanlar daha ziyade Japon, Norveç, ve Sovyet bakkçuan idi. Uluslararası çevre koruma kuruluşları balina eti ve yağı üretiminin son 10 yıl içinde % 90 azaldığını açıklamıştır. Esasen Balina Komisyonunun yasaklari olmasa idi şimdi balinaları sadece ansiklopedilerin renkli sayfalannda görecektik. lnsanlar, dünyanın sadece kendilerine değil butün canlılara da ait olduğunu her an hatırlamalıdırlar. TARIHTE BUGUN m\niziRiM\ İ34Z'PE BUGÜN, ALMAN BÜYÜKELÇıSİ FRANZ VON PAPEM'E, ANKAZA'PA &AŞAŞIS/2 BİR SUİICAST YAPILDI1. ALAAAN BÜYÛKELÇİSİ VEE$f,KAVAAUJDeEE CADDESlNDE SABAH yu/ZÜYÛŞÜ YAPAfZKEU, SAAT İO.OS SüÇA/ZtNDA, A2 STELBRlNDE PATLAVAfJ BİR SOMBA SESİYLB G İ tCİŞİNİM DlÇfNOA, KİMSE ÖLMBDİ. ELÇI DE YAeA ALMAPAhJ KUİZTVLPU. YAPILAU İNCELEME l/£ SOGlJŞnJgMA SOAJUMDA, SUİICASTıÇlNIN YUGOSLAVYA GÖÇMEA/İ ÖMEK TOZAT AOIUPA £S YAÇLA&MPA gİR. ADAM OLDUĞU VE SüÇ CRTAKLA& BULUNDUĞU OR.TAYA ' 24 Şubat Bilgisayarın üsttiniügü Bilgisayar, şimdiki emekleme aşamasında bile insandan kat kat üstündür. İnsan ışık hızı ile düşünemez, bilgisayar duşünür. İnsamn bir günde yapabildiği bir matematik işlemini bilgisayar bir iki saniyede yapar. Mikroskop ve teleskop gözün görme gücünü nasıl büyültüyorsa, bilgisayar da beynin düşünme gücünü milyonlarca kez büyütmektedir. Bilgisayar sadece öğretileni verse idi, gündelik yaşama bu kadar giremezdi. 60'lardaki bir bilgisayar oda büyüklüğünde idi ve milyonlarca dolara satılıyordu. 25 yıl içinde küçüle küçüle ceplerimize kadar girdi, fîyatı da birkaç yüz dolara indi. Buna karşılik işlem gucu ise belki bir milyon kez arttı. Doğada bu kadar kısa sürede bu kadar büyük değişiklik hiç görülmüş mudür, gorülebilir mi? Matematik formülleri bir tür bilgisayardır: Kâğıtla, kalemle işlem yapabilen bir bilgisayar. Çarpmayı toplamaya, bölmeyi çıkarmaya çeviren logaritma, sürgülü besap cetveli birer bilgisayar değil de nedir? Bilgisayar öğretileni geri veriyorsa insanoğlu da öyle yapıyor. Yüzde doksanımız bundan fazla bir şey yapamıyor. O halde, bilgisayarın suçu ne? Hiç kuşkunuz olmasm sevgili okurlanm, yakın bir gelecekte bilgisayar, düşünce de üretecek, canlı da yaratacak. O günleri çoğumuz goreceğiz. VON PAPEN'£ SUİKASn 5 0 YIL ÖNCE Cumhurivet Halkevlerimis 3 yaşına bastı, sayıları 103 oldu Halkevlerinin her yıldönumü Başbakan Ismet Inönünün bir söylevile başlamak sanki bir türe oldu ve pek iyi bir türe. Halkevleri ulusal varlığımızın titiz, temiz, guzel tutumlu bir aile ocağı olmak ozeninde bir kurumumuzdur. Başbakan bu aile ocaklarının büyük ağabeyisi olmak rolünü kendiliğinden gelmış bir durum otarak üstune almış bulundu. Ailenin, kendi yüksek yerinde arasız parlayıp duran büyük başını ayrıca belirtmeğe yer bile yoktur: Bütun ulusal varlığımızın başı olan Gazi Atatürk, O her ocağın büyük maşalası (meş'alesi) ve her Türkün yüreğinm cam ve kanıdır. Ismet Inönü her yıl olduğu gibi bu üçüncu yıldönümünde 24 şubat 1935 ve bunu açık söylemekten kendini alamıyor. Ismet Inönu Halkevlerinin sayısım bu yıl 80'den 103'e çıkararak hepsine görecekleri işler üzerinde canlı yol göstericikler yapmıştır. Bu yolların her biri ulusumuzun yükselmesinde başlıbaşma büyük dokunaklığt görulecek temelli tutumlardır. Başbakan Halkevlerinin çalışmalarını en çok kulturel alana çeviriyor. Guzel san 'atlerin hepsi bu alanın bellibaşlı uğraşılıp yükselme destekleridir. Edebiyatın tiyatroda beliren güzellıkleri ve musikinin tinleri fruhlarıj yıkıyan seslerı Halkevlerinin hergün daha artık hız verecekleri işlerdir. Ulusun maddi varlıkta ve ekonomik yollarda ileri gidebilmesi bile herkesin guzel san 'atlerin parlak kanadları üstunde yükselmesıne bağlıdır. Başbakan pek haklı olarak bu nokta üzerinde çok durmuş ve 19351985 onu evıreçevıre güzel olduğu kadar kuvvetli sözlerle anlatmıştır. tsmet Inönu bu yıl da yeniden ve pek açık olarak anlatmıştır ki Halkevlerimiz siyasal kulübler değildır, bunlar hiç siyasal oy (fıkir) ayırdımı olmaksızın kadm erkek bütün ulus kişilermın gırecekleri ulusal aile ocaklarıdır. Halkevlerinin bu alanda yapacağı ulusal yükümler (vazifeler) gerçekten paha biçilemeyecek kadar yüksek ve ılerı değerdedir. Ulusun toplu yaşıyarak birlikte konuşup anlaşması, uygurluğun en yüksek bıçimini gösterir. Halkevlerimizin bu yolda ulusa yararlığı gerçekten sonsuz lyilikler olacaktır. Ismet Inönünun candan yol gostericiliklerile Halkevlerimizin üçüncu yılma büyük çalışma isteklerile giriyoruz. New York'un Özgürlük heykeli Ameıika 'nm en kalabalık kenti New York bir liman kentidir. Buraya yaklaşvken sizi 50 metre kadar yükseklikte bir kadm heykeli karşılar. Heykeli bibneyen yok gibidir. Ancak, heykeli bilmeyen yok gibi ise de kimin tarafından yapUdığını bilen çok azdır. Herkes, heykelin Amerikalılar tarafından yapıldığıru sanır. Oysa, heyketi yapan, Bartholdi (18341904) adh bir Fransızdır. Heykelin parası Fransız halkından iane biçiminde toplannuştır. Heykeli ayakta tutan demir ve çelik iskeleti ünlu Eiffel yapmışttr (Eyfel kulesini yapan mühendis). Üzeri 3.000 bakır levha ile kaplı heykel Fransa'da yapılıp Amerika 'ya taşmmıştır. Heykelin bir yanmda Amerika 'nın kuruluş tarihi olan 4 Temmuz 1776 yazthdır. 30 mttyon dolar sarfi ile onanlmakta olan heykel, Amerika 'nın kuruluşunun 200. yüıolan 4 Temmuz 19S6'da ziyaretçileritekrar karşılamaya başhyacaktır. Yüzgeçsiz deniz kaplum bağası Geçen yıl, yüzgeçlerinden biri bir köpekbalığı tarafından kopanlıp yenen 200 kiio ağırlıktaki bir deniz kaplumbağası yaşamını sürduremeyecek hale gelmiştl Hayvan yakalanarak bir deniz hayvanlan muzesine götürüldü ve kopan yüzgecinin yerine yapma yüzgeç (protez yüzgeç) yapılmasına başlandL Goodyear ve Pfizer müesseselerinin araştırma laboratuvarlanndaki uzmanlar, kendisine derhal bir yüzgeç yaparak taktüar. Fakat yüzgeç işe yaramadı, çünkü bağlandıği kemikler bu ağır yükü kaldıramadı. ortalanndan çatladu Kıkırdak gevrekliğinde idi takudıklan kemikler. Bunun üzerine bu işten vazgeçildi. Hayvan, bundan sonra, deniz müzesinin güvenlikli sulannda insan eliyle beslenerek yaşamını sürdürecek. Sağhklı olduğu eklenen kaplumbağanın mayısta çiftleştirileceği de haber verilmiştir. Dumansız sigaraya hücum Dış Haberier Servisi Amerikan "US Tobacco" firması tarafından iki yıl once üretilen dumansız sigara "Skoal Bandits", artık Fransa'da da kullaruhyor. Küçük bir keseciğe doldurulmuş çok ince ve biraz nemlendirilmiş tütünden oluşan bu madde ağızda tutün tadı verinceye kadar bekletiliyor ve sigarayla aynı etkiyi yapıyor. Fransız "Le Matin" Gazetesinde yer alan habere göre, bugün 25 milyon Amerikalı bu yeni buluşu sigaraya tercih ediyor. Fransız "S«ita" firmasının "US Tobacco"dan 1982'de 391 milyon, 1984'te 426 milyon paket "Skoal Bandits" satın aldığı bildiriliyor. "Le Matin"e göre Seita'nın amacı 1835 yaşları arasındaki gençlere yeni bir tüketim modası aşılamak, yani CocaCola modelini teicrarlamak. Seita'nın bu modayı aşılamak için "Sizi dumana boğmayan sigara" slogamnı kullandığı belirtıliyor. Bu yeni buluşun kullananı dumanlara boğmadığı gerçek, ancak içerdiği nikotin sigaradan daha az değil. "Skoal Bandits"in yanlış kullanılması durumunda mide bulantısı, baş dönmesi, de Halkevlerile yürekten konuşarak onlar sayımına yapılan işlerle övünmekten daha çok yapılacak işlerin buyüklüğü ve yapış biçımlermin çok özen (gayret) isteyen değerliliği, zorluğu ve çokluğu ustünde durdu. Kendisinin açıkça dedıği gibi nice ve nice yuzyıllar bakımsız bırakılmaktan buyük yıkmtılar topluluğu halinde ele aldığımız yurdun ve bu yurd içinde her yandan yoksul kalmış ulusun binbir eksığini tamlamak için göreceğimiz ışler gerçekten çok ve gerçekten çok çalışma isteyen büyükluktedir. Onun için son yıllarda basarüan ışler ne kadar guzel olursa olsun bunların yapılan kadarı Başbakanı tum (tam) olarak sevindırmekten uzaktır. Onun gözu daha başarılacak olan işlerin çokluğuna dikilidir. Bu çokluğa göre zaten kısa olan henüz üçüncü! ilk yaşlarda yapılabiienleri az gormekten YUNUS NADİ Yeni buluşun kullananı dumana boğmadığı gerçek. Ancak içerdiği nikotin, normal sigaradakinden daha az değil. Skoal Bandits adındaki dumansız sigaranın yanlış kullanılması durumunda mide bulantısı, baş dönmesi, uyuşukluk ve kusma görülüyor. Skoal Bandits kullananların ağız kanserine yakalanma olasılıkları diğerlerinden 4 kat fazla. uyuşukluk ve kusma gibi etkileri görülüyor. "Skoal Bandits1 in ambalajının üzerinde "zararsızdır" yazsa da bu madde katransız olması nedeniyle sadece sigaraya oranla zararsız. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre bu tütünün kullanımı genç MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No. 1984/234 Tal. Bir borçtan dolayı hacızlı veaşağıda cıns, miktar ve kıymetleri yaalı mallar satışa çıkanlmıştır. Bırıncı arttırma 26.2.1985 gunu saat 15.4516.OO'da Celaliye Beledıye bınasında yapılacak ve o gunu kıvmetlerinın ^o 75'ine ısteklı bulunmadığı takdirde 27.2.1985 gunu a\m yer ve saatte 2. arttırma yapılarak en çok fivat verene satılaeağı ve satış şartnamenin ıcra dosyasından gorulebileceğı masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir orneğimn isteyene gonderilebileceği, fazla bılgı alraak ısteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıvla ıcra memurluğuna başvurmaları iİan olunur. 24.1 1985 Muhammen Kıymeti Lira Krş. Adedi CinsKMabiyeli ve onemli nilelikleri) 75.000. TL. 1 3 bolmeli Amenkan ban camekanlı 75.000 TL. 1 1 uylu, 2 tekli, 1 ikılı koltuk takımı. 40.000. TL. 1 Telefunken marka 61 ekran televız>on. 75.000. TL. 1 Arçelik beyaz renk buzdolabı çalışır vazıvette. 50.000. TL. 1 Vezuv 505 Emayetaş fırınlı Aygaz tüpu ile birlikte. Basın 2092 İŞTE DUMANSIZ SİGARA Küçuk kesecikkre doldurulmuş ince kıyümış, mentollü ve hafif nemlendirilmiş tütünden oluşan "Skoad Bandits'", ağızda tutün tadı verinceye kadar bekletiliyor. leri daha sonra sigara tiryakisi olmaya itiyor. Bir başka araştırmaya göre "Skoal Bandits" kullananlann ağız kanserine yakalanma olasılıkları diğerlerinden 4 kat fazla. Bununla birlikte ABD Ulusal Kanser Enstitusu, "Ağız tütünü kullananlann ağız kanseri olma olasılıgının sigara icenlerin akctğer kanserine yakalanma olasılığından çok daha düşük olduğunu" belirtiyor. Dunya bağlık Örgutu ise, "Hindistan, Tayland ve Sri Lanka'da ağız kanserine yakalananların yüzde 90'ının tiıtün çiğnedigine" dikkat çekiyor. T.C. SİLİVRİ İCRA DAİRESİ Ce/acMmız l^urdu Kon^erve AtoKesı'nın ıhinacı olan aşagıda cıns ve nıikıan vazılı kurşun ve Kala\, Istanbul Mısır Çarşısı No 86 Emınonu adre^ındeki Irtibaı Buromuzda 4 3.1985 gunu aat 15.00'te Kapalı Teklif usulu ile satın alınacaktır. 1 Isteklıler vukarıdakı adreMen genış bılgı alabılırler. 2 Posıada eecıken îcklıtler dikkate alınmayaLaktır. ? kurıımumuz De\let Ihale kanunu'na tabı deeıldır. MAL1N CINS1 1 Kalay (kLLÇE) 2 Kurjun (ÇLBLk) MlkTARl 300 kg. 300 kg IMRALI YARI A< :iK ÇEZAEVİ İŞYURDU MÜDÜ1 tTÜĞÜ'NDEN GEBZE İCRA MEMURLUĞUNDAN MENKUL SATIŞ İLANI SAYI: 1984 1305 TAL. Bir borçtan dolayı satılmasına karar venlen aşagıda cins ve kıymetleri yazılı vasıta Gebze Sultanorhan Mah. Ankara asfaltı yanında OzTek Kunancı'da açık arttırma sureti ile satılacaktır. Bırıncı arttırmanın 18.3.1985 gunu saat 11.3012.00 arasında yapılacağı meskurgunde kıymetinin % 75'ine ısteklı çıkmazsa 19.3.1985 gunu aynı yer ve saatte ikınci artlırma ile en çok fıyat verene satılaçağı damga resmi \e tellaliyenin alıcıya ait olacağı ılan olunur 14.2 1985 "o 10 Katma Değer Vergısı alıcıva aıttır. 3.500.000.00 TL. degerde 1 adet'33 AV 616 plaka sayıJı Bedford marka 1968 model ön tarafı kırmızı iki kapılı kasa kısmı mavi kamyon. Basın • 2074 KONKORDATO İLANI İSTANBUL ASLtYE İKİNCİ TİCARET MAHKEMESİ BAŞKAıNLIĞINDAN Dosya No 984/1803 Borçlu Oto Ikmal Ithalat veTıcaret Koll. Şti.'nın konkordatonun lasdıki talebi mahkememıze ıntıkal etmış olmakla. ıtiraz edenlenn hakları mudafaa ıçın 12'3'1985 salı gunu saat 15.15'te mahkememızde icra kılınacak celsede bulunabılecekleri. delıltenn derhai ıbrazı gerektiği, gıyaplarında da karar venlebileceğı İlk 2962, HUMk 509, 510 maddeleri gereğince ılan ve teblığ olunur. Basın 2082 "Cüzzam Çağdışı Bir Hastalıktır. Cüzzamdan Korkarak Siz de Çağdışı Kalmayınız. TC Zıraat Bank Tunel şb 7013 Td 1458326 5701026