19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBA T 1985 ¥• » • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 Portland çimentonun tonu ve çevresindeki hava tahminindeki yanılgının, so16.100 lira oldu. Naftalin değuk havanın 6 saate yakın daha hızlı hareketinden kaynaklandığıni söyledi ve Belediye Başkanı yüzde 35 zam gördü. ANKARA, (ANKA) Çimento fiyatlarına yüzde 19.2 ile yüzde 9.6 arasında değişen oranIarda zam yapıldı. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye göre, ton başına en fazla zammı gören portland çimentonun fıyatı, yüzde 19.2 oranında arttınlarak 13 bin 500 liradan 16 bin 100 liraya yukseltildi. Katküı portland çimentonun fıyatı ise, yüzde 17.4 oranında arttınlarak 13 bin 460 liradan 15 bin 800 liraya, yüksek fınnlı portland çimentonun fıyatı da yüzde 12.2 oranında arttınlarak 13 bin 320 liradan 14 bin 950 liraya yukseltildi. Eski fıyatı 13 bin 320 lira olan tıraşlı çimentonun fiyatına yüzde 9.6 oranında zam yapılarak yeni fıyatı 14 bin 600 lira olarak belirlendi. Portland çimento klinkerinin fıyatı da 13 bin liraya çıkanldı. Çimento fıyatlanna geçen yıl da 4 kez zam yapılmıştı. Geçen yıl 5 nisan, 10 mayıs ve 10 haziranda yapılan zamlardan sonra çimento fiyatlan 12 ekim tarihinde yeniden belirlenmişti. NAFTALtN DE ZAM GÖRDÜ Zonguldak'ın Karabük ilçesindeki demir, çelik fabrikalannda üretilen naftalinin satış fiyatına yüzde 35 zam yapıldı. Daha önce 212 bin lira olan pul naftalinin tonu 280 bin liraya, 160 bin lira olan pres naftalinin tonu da 220 bin liraya çıkanldı. On yıldan beri fabrikadan tahsis belgesiyle alınan naftalinin satışı da serbest bırakıldı. Bedrettin Dalan'ın suçlaması konusunda, "Gerek\ı ikazlan >aptığımız halde, zaman zaman ilgililer dikkate almıyor. sonra da kabahat bizde olu>or" dedi. Trakya bolgesinde karakış tüm etkisiyle süruyor. İstanbulEdirne karayolunda ulaşım güçlükle yapılabiliyor. Yolların kardan kapalı olmadığı, ancak buzlanma nedeniyle TlR'ların kaymasından trafiğin buyuk olçüde aksadığı belirtiliyor. İstanbul'da iki gündur süren kar yağışı sonunda toptancı haline gelen sebze ve meyve miktarında a7alma gorüldü ve fiyatlar yukseldi. İlgililer, sebze ve meyve gelişinin yollardaki ulaşım zorlu Çimentoya Fiyatlara da kar yağdı Iskender Cenap Ege (Baştarafı 1. Sayfada) ğundan, balığın da denizdeki fırtına yüzunden ak(Baştarafı I. Sayfada) yılın ilk sadığını belirttiler. Yakacak fiyatlarında da yükzoğlu yeniden Genel Sekreterlidirirken, hnva sıcaklığının 6'daıı 3 dereceye kağe getirildi. selmeler gorüldu. Ambarh'daki dolum tesislerindar yükseleceğini bildirdiler. Devlet Meteoroloji zammı: %20 İşleri Genel Müdürluğü'nden bir yetkili, Istanbııl den, öncekı perşembe gununden beri bayilere "ye TBMM'nin "en kıdemli" parterli >akıl >erilememesi" nedeniyle 24 bin tonluk bir açığın ortaya çıktığı bildirildi. Aksaklığın, fırtına nedeniyle gemilerin platforma yanaşamamasının vanı sıra, Ambarh'daki son yolsuzluk olayJarının da aksamada etken olduğu bildiriliyor. ÖLENLER İstanbul'da Sıraselviler Caddesi üzerinde 95 sayılı binanın önunde donmuş olarak bulunan Muharrem İlhan, (44) adlı kişinin kimsesiz olduğu ve içki içtikten sonra sızdığı anlaşıldı. Kahramanmaraş'ın Sarıguzel koyü yakınlarında dort gun once ava çıkan Nuri Elmas (26), Şaban Elmas (18) ve UGUR MUMCU GOZLEM Duran Elmas (25) adlı akraba gençler, donmuş olarak bulundu. Isparla'nın Sutçüler ilçesinde sele kapılan Yusuf Erdal adlı çocuk kayboldu. Siirt'in Maden koyune gitmekte olan Yusuf Azrak, (45) donarak can verdi. KOMtSYOH KAP1S1NDA Eski Devlet Bakanı tsmail Özdağlar, TBMM Soruşturma Komisyo nu'nda 5.5 saat süren sorgusundan sonra toplantı salonundan çıkarken flaşlar patladı. Özdağlar, "Çekmeyin, gözlerim yaşarıyor" dedi. (Fotoğraf: a.a.) Komisyonda 5,5 saatlik sorgu (Baştarafı 1. Sayfada) liliğe aykırıdır" dıyerek karşı çıktı. Ener, ÖzdağIar'ın yaklaşık iki saattir olayla ilgili bilgi verdiğini, bir belge sunmadığını belirterek, "Anlalıyor, dinliyoruz" diye konuştu. Daha sonra toplantısını sürduren komisyonda, Özdağlar, soruları yanıtladı. Özdağlar'ın sorgusu 5.5 saat sonunda tamamlandı. Saat 19.30'da komisyondan ayrılan Özdağlar, "Hiçbir açıklamada bulunmamara bana açıkca söylendi" dedi. Özdağlar, bir soru üzerine komisyona belge sunmadığını söyleyerek, yeniden komisyona çağrılıp çağrılmayacağını bilmediğini soyledi. Soruşturma, gizli olduğu için, bir şey söylemesinın mümkün olmadığını bildirdi. Flaşların patlaması üzerine, "Gözlerim yaşanyor" dediği duyuian eski bakan, çeşitli soruları gulerek karşıladı. Özdağlar'ın ifade verirken rahat görüldüğü, komisyon üyelerinin sorularına fazla zorlanmadan yanıt verdiği öğrenildi. Komisyon toplantısından sonra Başkan Ener, Özdağlar'ın sorgu sırasında rahat olduğunu ifade ederek, "Durumunda bir otaganüstülük yoktu" dedi. Ener, Özdağlar'ın yemin edip etmediğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, "Ceza Muhakemeleri Usulii Kanunu'na göre tanıklara yemin ettirilir, sanıklara değil. Özdağlar Tbrnado pazarlığı başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'nin Ingiltere'den alacağı Tornado uçaklannın ödeme planının şekillenmesi amacıyla Britisb Aerospace ile Milli Savunma Bakanlığı'nın yeni bir dizi görüşmelere başlaması kararlaştınldı. Cumhuriyet muhabirinin edindiği bilgiye göre Tornado uçaklannın alımı ile ilgili konu Ingiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe ile Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuzliirk'ün görüşmesi sırasında gündeme geldi. Konuk bakan, Tornado satışının kredilendirilmesi konusundaki güçlükleri anlattı. Sir Geoffrey satışın kolaylaştınlabilmesi için bazı çözümler önermekle birlikte görüşme sırasında yeni bir öneri paketi sunmadı. Ancak taraflar British Aerospace ile Milli Savunma Bakanlığı'nın görüşmeler yapmak amacıyla bir araya gelmesini, yeni öneri paketinin de bu görüşmeler sırasında şekillenmesini kararlaştırdı. da sanık olarak komisyona çafcrılmışlır" dedi. Eski bakanın yakın çevresinden öğreni'diğine göre, Özdağlar'a rüşvet iddialan ve hakkındaki suçlamalar aktanlarak ses bandı dinletildi. Sakin bir biçimde bandı dinleyen Özdağlar'ın bant kayıtlarındaki bazı seslerin kendisine ait olduğunu söylediği, makam odasındaki bazı görüşmelerin dinlenerek teybe alındığını belirttiği, ancak kayjtların rüşvet pazarlığına ilişkin bölümünü kabul etmediği ifade edildi. Özdağlar, Mengenecioğlu'ndan rüşvet aidığı yolundaki suçlamaları açık olarak reddederken, ısrarla boyle bir pazarlık olmadığını savundu. Özdağlar'ın ayrılmasından sonra da komisyon, 15 dakika daha toplantısını sürdurdu. Daha sonra gazetecilerle görüşen Komisyon Başkanı Ener, Özdağlar'ın sorgusunun tamamlandığını söyledi. Ener, "Özdağlar'ın ifadeleri sizi tatmin elti mi?" sorusuna, "Bilmem, beni talmin edip etmemesi önemli değil. Komisyon üyelerini latmin etmesi önemli" dedi. Ener, Özdağlar'ın iddialan kabul edip etmediğine ilişkin soruları, "Bilemem" diyerek açık olarak yanıtlamaktan kaçındı. Her sanığın kendisini savunma hakkı olduğuna dikkati çeken Ener, komisyon üyelerinin kanılarının sorulmasının üzerine de, "Zannederim az çok bir fikir oluşmuştur. Kesin değil, ama oluşmuştur" yanıtını verdi. lamenterlerinden sayılan 68 yaşındaki Iskender Cenap Ege'nin istifası parti içinde bazı çevrelerce olağan, yönetici çevrelerce de sürpriz olarak karşılandı. 1%1'de AP'den Aydın Senatörü olarak parlamentoya giren, Bütçe Komisyonu Başkanlığı ile Turizm ve.Tanıtma Bakanlığı görevlerinde de bulunan Ege, dün Mecliste de okunan istifa mektubunda şöyle dedi: "MDP'de daha kuruluş sırasında başlayan ve maalesef giıniimüze kadar gelen fikir aynhklannın ve şahsi çekişmelerin son bulması, birlik ve beraberligin sağlanması yolunda yaptıgım (üm iyi niyetli gayretlerimin ve öne sürdüğiim fikir ve göruşlerimin parti içinde adeta yadırganır bir durum yarattığını üzelerek müşahade ettim. Devam edegelen ve dolayısıyla dozajı gittikçe artan rahatsızlıklar, sahip olduğum siyasi geçmişime ve inandığım zibniyete lers diişen davranışlar karşısında, partiden aynlmak kararına vardım." MDP, MKYK de dün yaptığı toplantıda, 20 gündür boş bulunan Başkanlık Divanı için seçim yaptı. MDP Genel Sekreterliği'ne 28 üyeden 26'sının oyunu alan Ülkü Söylemezoğlu, yeniden seçildi. Genel Muhasipliğe Mahmut Altunakar, Genel Başkan Yardımcılıklarına Arif Atahıy (teşkilât), Vecihi Akın (basınpropaganda) ve Mustafa tzci (koordinasyon) yeniden getirildiler. Dördüncü Başkan Yardımcılığına Fevzi Fırat (seçim işleri) seçildi. Genel Başkan Sunalp, toplantıdan sonra "Seçim istenildi, yapıldı ve böyle tecelli etti. O nedenle berkesin seçim sonuclannı tevekkülle karşılaması gerekir" dedi. Sunalp, Ege'nin istifası için de şöyle konuştu: "tstifa ederim teşebbüsünde olan arkadaşlar var. Biliyorsunuz Işılay Saygın da kızdı, istifa etti. Bıitün bunlar partinin temeliyle ilgili değil. Bunlar aramızda hallolur. Partimizde inanç, göruş ve felsefe bakımından ayrılık yok, şu ana kadar olan istifalar, yönetim sebeplerine dayanıyor. Sayın Ege, bana yakın bir arkadaştı. Bana haber vermeden niçin istifa ettiğini, kime kızdığını bilmiyorum. Kızmaktan vazgeçer sanıyorum, kendisini aramaya devam edeceYeni Genel Sekreter Söylemezoğlu da, Ege'nin istifası konusunda "Son derece iiziicü bir sürpriz" dedi. MKYK toplantısından sonra Erzurum Milletvekili Ebubekir Ege: Mectis Başkan Vekili'ydi. Akay, görev değişikliği ile partiye canlılık kazandınlmasının amaçlandığını, ancak bunun gerçekleşmediğini bildirerek, "Bu gidişle istifalann aralıklarla devam edeceğini" söyledi. MDP'den Mustafa Çorapcıoglu, Işılay Saygın, Necla Tekinel, Bahri Karakeçili, Abdurrahman Demirtaş, Ahmet Sarp ve Mehmet Kocabaş'ın da istifa edecekleri yolunda söylentiler çıktı. MECLİSTE SON TABLO ANAP: 209, HP: 114, MDP: 65, Bağımsızlan 8, Boş: 4 Ölenler ANAP'tan Ali Kemal Erdem, HP'den Mucip Ataklt, Mahmut Akkılıç. Aynlmalar ANAP'tan Türkân Ankan, HP'den Rüştü Şardağ, MDP'den Nazmi Önder ve Iskender Cenap Ege. Vetolar yüzunden Bitlis'ten bir milletvekilüği boştu. (Haştarafı 1. Sayfada) temlerle ve nasıl kullanıldığıdır. Daha açık bir anlatımla, önemli olan, bu "müdahalenin sosyalsiyaset açısından hangi sınıf ve tabakalar yararına" olduğudur. Bu "müdahale" demokratik yol ve yöntemlerle yapılıyorsa, sorun, aynı demokratik ortamda uygulanan ekonomi siyasetine karşıt yeni bir seçeneğin oluşmasıdır. Oluşuyorsa demokrasi tam anlamıyla işliyor demektir. Liberal kapitaîıst uygulamalara karşın demokratik sosyalıst seçeneklerin oluşabilmesi gibi örneğin... Türkıye'de yürürlükte olan bu IMF damgalı "alaturka kapitalizmi" savunan "eski dostlanmız" şu gerçeği bile bile göz ardı etmektedirler: ANAP iktidarı, ekonomiye en yoğun biçimi ile "müdahale" eden bir ekonomik siyaset ızlemektedir. Bızler, zaman zaman bu köşede bu "müdahaleciliğin" hangi şırketler ve toplum kesimleri yararına olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ekonomide devlet "müdahaleciliğini" zamanla büsbütün ortadan kaldırıcı önlemler yerine, iktidar partisi ile bütünleşmış şirketleri kollamaya yarayan bir "müdahalecilik yöntemi" geliştirildığini, herhalde, hiçbir Allahın kulu yadsıyamamaktadır. Böylece kapitalizmin "serbest rekabef kuralı bir yana itılmekte ve ekonomıde "devlet eliyle" haksız rekabet ortamı yaratılmaktadır. Devlet eliyle yaratılan bu "haksız rekabet" koşullarının. yasalara, yasa gücünde kararnamelere, tebliğlere, bankakredi düzenine ve kamu ihalelerine nasıl yansıdığını örnekleri ile anlatmaya çalışıyoruz. Terör alanında olduğu gibi bu alanda da incelemeye ve araştırmaya hiç alışık olmayanlar, işveren masasından artakalmış sözcüklerle yapay ve köksüz eleştiriler üreterek bizlere karşı çıkmaktadırlar Biz müdahaleciliğin bu biçimini, yasalardaki, yasa gucünde kararnamelerdekı, tebliğlerdeki yerlerını, sıkıcı ve bezdiricı yazılarla vurgulamayı göze alarak sergılemeye çalışıyoruz. Bizım eski solcu, yeni lıberal dostlarımız da "Bak Belçika peyniri de geldi. ne güzel. Daha ne istiyorsunuz?" gıbisinden yaklaşımlarla konulan geçiştirmeye çalışıyorlar. Türkiye'de gerçekten liberal düzenden yana olanlar, önce "siyasal liberalizmi" yerleştirmeye çalışmalıdırlar. Hem bunu yapmalıdırlar hem de devlet müdahaleciliğınin ANAP eliyle uygulanan bıçimıne karşı çıkmahdırlar. Devlet eliyle yaratılan ayrıcalıklı şırketler aracılığı ile yürütülen ekonomıde "serbest rekabet", yalnızca bir kandırmacadır. Siyasal liberalizm, liberallığin temel taşıdır. Türkiye'de çok partili yaşama adımımızı attığımız günden bu yana siyasal liberalizrriı benimsemiş bir tek sağcı partiye tanık olmuş değiliz. Anayasa düzeni, Batı türü bir demokrasiye izın vermemektedir. İşçi sendikaları ile sosyal demokrat nitelikli partiler arasında olması gereken örgütsel bağ öteden beri anayasal engellerle yok edilmektedir. Böyle bir düzen içinde, devlet, emek gücüne "müdahale" ederek, işçılerin emeklerini serbestçe pazarlamalanna engel olmakta, tarım ürünlerinin taban fiyatlarını idari ışlemlerle belirlemekte, faiz oranlarını yine hükümet eliyle saptamaktadır. Bu ekonomik düzenın neresi liberaldır? Bizler, anayasal düzen içinde şırketler kurulmasına ve bu şırketlerin kazanç sağlamalarına karşı değiliz. Bu karma ekonomının de bir gereğidır. Karşı olduğumuz konu, birtakım şirketlerın devlet eliyle korunup kollandıktan sonra, bu düzenin bizlere "serbest piyasa ekonomisi" dıye yutturulmaya çalışılmasıdır. Özdağlar olayı nedeniyle kamuoyuna yansıyan "denizcilik skandalı" bu ayrıcalıklı şırketler olayını bütün çıplaklığı ile gözler önüne sermış değil midir? Liberal dostlarımız, bu örnekleri bile göremeyecek kadar gözlerini gerçeklere nasıl kapatabilırler? Bunu anlayamıyoruz. İnanın, anlayamıyoruz. Benim bir şirketim olsa, iktidar partisi ile özdeşleşmış bir büyük şırket, benım şirketime milyonlarca lira verıp ortak olsa, sonra ben, elime kalemi alıp, bu ekonomik mödeleter" şı çıkan herkese "Canım işler ne güzel gidiyor, nıçln iktidarı eleştinyorsunuz?" dıye yazılar yazsam hıç inandırıcı olur muyum? Lıberallık güç iştir, sosyalist olmak gibi! Papandreu'ya (Baştarafı 1. Sayfada) konudaki Türk görüşü, Ege Denizi'ndeki özel durum nedeniyle 12 mil uygulamasının burada olanaksız olduğu biçiminde. Yeni deniz hukuku kurallarının Ege Denizi için de geçerli olduğu göruşünu Sovyetler Birliği'nin de ilk kez benimsemesi, Sovyetler Birliği dönüşü bir basın toplantısı düzenleyen Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu tarafmdan "Ege'de biiyük Yunan başansı kaydedildi" sözleriyle yorumlandı. Dün akşam yayımlanan YunanSovyet ortak bildirisinde, Ege konusunda şu ifadeye yer verildi: "Yunanistan ve SSCB, Birleşmiş Milletler'in yeni deniz hukuku kurallarına kesinlikle bağlı kalınması ve tüm devletlerin buna katılması yolunda göriiş birliğine vardı. Ege Denizi dahil, tüm ortaya çıkacak sonınlann uluslararası hukuk kurallanna uyularak barışçıl yollaria düzenlenmesi yolunda göriiş birliği sağianmıştır." Leningrad dönüşü düzenlediği basın toplantısında ortak bildiriyi yorumlayan Papandreu, bildiride, "Türkiye ve Yunanistan" adlarının geçmediğini, ancak "Ege" kelimesine yer verildiğine dikkati çekti. Yunanistan'ın her zaman "Ege'nin hukuki statüsünden yana olduğunu" belirten Papandreu, "Ortak bildiride (uluslararası hukuk) terimi yerine, hakkfiniyet terimi kullanılmış olsaydı, Türkiye'nin Ege bolgesinde duyduğu kuşkular desteklenmiş olacaktı" dedi. Papandreu, kıta sahanlığı konusundaki bir soruyu yanıtlarken de, "Sözü geçen uluslararası deniz bukuku, 1958 yılında Cenevre'de imzalanan anlaşma ile aynı doğrultudadır. Bu anlaşmalara göre de adaların kıta sahanlığının varlığından söz edilmektedir. Bu çok önemlidir. Türkiye ile aramızdaki anlaşmazlıklardan birini oluşturmaktadır " dedi. Bildiride Kıbrıs konusunda da "Adadan tüm yabancı birliklerin çekilmesi'' ifadesine yer verildiği dikkati çekti. Bildiride ayrıca ABD'nin uzay silahlan projesine karşı çıkıldığı ve Balkanların "Nükleer silahlardan arındırılmış bölge olması" isteğine de yer verildi. İçişleri danışmanı (Baştarafı 1. Sayfada) Numaraü Askeri Mahkeme önüne çıkanldığını ve mahkemenin gıyabi tutuklama kararını vicahiye çevirdiğini söylediler. Yetkililer, tutuklu llhan'ın daha sonra Mamak Özel Askeri Cezaevi'ne konulduğunu bildirdiler. Sıkıyönetim yetkilileri, her üç sanık hakkındaki dosyanın askeri savcılıkça tamamlanmasından sonra yargılanmalarına başlanacağını kaydettiler. Cumhuriyet Ankara Bürosunun haberine göre, Hayat İlhan dün sabah makamına gelerek öğleye kadar çalıştı. Eşi Mukadder hhan'la birlikte yemeğe çıkarken gazetecilere "Ben kayıp değilim. Görevimin başındayım. Kaçak kişiler aranır" dedi. Önceki gün kendisi hakkında tutuklama kararı verildiği haberini yayımlayan UBA ajansı hakkında dava açacağını söyledi. Daha sonra Bakanlığa gelen Siyasi Şube ekipleri tarafından Emniyet Müdürlüğü'ne götürulen tlhan, buradan Askeri Savcılığa sevkedildi. Daha sonra hakkındaki gıyabi tutuklama karan vicahiye çevrildi. İçişleri Bakanı Yüdınm Akbulut, dün Meclis'te gazetecilere, basın müşaviri Hayat Ilhan'la ilgili soruşturma ve tutuklama kararı ile ilgili hiçbir şeyden haberi olmadığını belirtti. Bakan, "Olayı gazeteden okuduğum zaman şaşırdım. Dunımu kendisine sordum, o da bana hiçbir şeyden haberi olmadığını ifade etti" dedi. Akbulut, İlhan'ın birkaç yıl önce Libyaülarca çıkanlan bir dergide bir iki kez yazdığını, ondan sonra hiçbir ilişkisi bulunmadığını belirten konuşmasını nakiettikten sonra "Benim de bu konuda bildiğim kendi anlattığıdır. Onun dışında bana herhangi bir bilgi gelmedi" dedi. ANKARA (ANKA) Karayollan ve Trafik Yönetmeliği'nde yapılan yeni düzenlemelere göre, bugünden itibaren şoför adayları direksiyon sınavını "akan trafik'e" verecekler. Yeni sınav yönetmeliğine göre, daha önce iki aşamalı olarak yapılan direksiyon sınavımn pistte yapılan bolümü kaldınlırken, bu pistin sınava hazırlanan adayların yararına sunulması kararlaştırıldı. Bundan böyle pistte "pratik" direksiyon sınavı kesinlikle yapılmayacak. Öte yandan, yeni yönetmelikle birlikte sürücüler için "kötü puan sistemi" ve "kompütürle hataları saptama" konulan da gündeme geliyor. Sürücülerin her hatalı davranışı kötü puantaja tabi tutulacak, kötü puanı 100'ü geçen sürücünün ehliyeti iptal edilecek. Direksiyon sınavı için adayiar bugün trafige çıkacak ELEMANLAR ARAMYOR Türkiye acentesi olduğumuz MakinaTakım Endüstrisi A.Ş. fabrikasında, ÇayırovaGebze' de gorevlendirilmek üzere Almanca ve / veya Ingilizce iyi bilen; 1. GENÇ VE DİNAMÎK MAKİNA, ENDÜSTRİ VE METALÜRJİ YÜKSEK MÜHE1NDİSLERİ; istanbul'da, şirket merkezimizde gorevlendirilmek, pazarlama ve satış mühendisleri olarak yetiştirilmek üzere, sık seyahat edebilecek, ehliyetli tercihen Almanca veya Ingilizce bilen; 50 liralık kâğıt paralar madenileriyle değiştirilecek ANKARA (a.a.) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü Türkiye'de basılmak üzere Federal Almanya'dan ithal edilen madeni para pullanm taşıtmak için ihale açtı. Yurt dışından getirilecek 350 ton madeni para pul darphanede basüıp madeni para olarak piyasaya sürülecek. Darphane ve Damga Matbaası yetkilileri getirilecek para pullarının madeni 50 ve 100 liralıkların basımında kullanılacağını belirttiler. Darphanenin para basma kapasitesinin yeterli olmaması nedeniyle, piyasada 50 liralık kâğıt paraların madeni 50 liralıklarla değiştirileceğini söylediler. 2. GENÇ VE DİNAMİK MAKİNA MÜHENDİSLERİ; Ankara'da, şirketimiz Orta Anadolu Bolgesi'nde görevlendirilerek pazarlama ve satış mühendisleri olarak yetiştirilmek uzere, tercihen Almanca veya İngilizce bilen; 3. GENÇ VE DİNAMİK MAKİNA, ELEKTRONİK VE FİZİK MÜHENDİSLERİ; AYRICA, 4. İNGİLİZCE BİLEN SEKRETER ARANMAKTADIR SAATÇİLIK TIC LTD ŞTI M4fnar Kemalettın Cad Eraoy Han ORIENT Erkek adavlann askerliklerini yapnıış olmak kaydıyla, talip oldukları görevi ve yerini belirterek, el yazıları ile yazılmış fotoğraflı özgeçmişleriyle acele "ELEMAN 1" (veya 234 gibi) rumuzla muracaaiları rica olunur. Ücretler, şirketimiz iş değerlendirme sistemi içerisinde belirlenmiş düzeylerde, liyakat ile uyumlu ve tatnıinkârdır. Tum müracaatlar kesinlikle gizli tutulacaktır. ÇELİK MAKİNA TİCARET A.Ş. Tünel Cad. No: 18 Traııstürk HanKarakö\, Istanbul Rumuz: ELAMAN I. (veya 234)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle