27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/S HABERLERtN DEVAMI OLAYLAREV ARDENDAKI GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) tıldığı bu dernek toplantısına devletin televizyonunda neden çeyrek saat yer verildiği bir soru işareti olarak ortada kaldı. Acaba, "Türk Devleti ve Demokrasi Üzerine Oynanan Oyunlar" dan birisinin karşısında mı bulunuyordu? Derneklerin siyaset yapmaları yiiriirlükteki yasalara göre yasaktır. Günümüzde bu yasağın kimi derneğe uygulandığı, kimine uygulanmadığı göriilüyor, çifte ölçülü bir uygulama sürüyor. Aydınlar Ocağı adındaki demeğin toplantısında dayasalann hiçe sayıldığı televizyon yayımyla saptanmıştır. Bu durumda ortaya bir başka soru daha çıkıyor. Sağ görüşlü ve sermayeden yana bir dernek kurulmuştur, siyaset yapmaktadır. Acaba sol görüşlü ve emekten yana kişilerin toplandığı bir dernek kurulsa toplantıları TRT'den milyonlarca kişiye yansıtılır mı? Televizyonun dakikalan değil saniyeleri değerlidir. Gerek reklam saatlerinde ve gerek haberler programmda 15 dakika normalin dışında bir süredir. Bir demeğin toplantısına 15 dakika nasıl aynlabiliyor? Yukanda belirtildiği gibi TRT Genel Mudüru Tunca Toskay'm kisisel eğılimleri ve dünya görüşü önem taşımaz,' ama Sayın Toskay, TRT'yi bu yolda kullanmaya kalkışmca iş değişir. Türkiyenin 12 Eylül'e sürüklenmesinde devlet yetkilerini kişisel siyasal görüşlerinin kılıcı gibi kullanmak isteyenlerin katküarı büyiiktür. Bu sakıncalı yöntem zaten bunalımdan kurtulamamış ülkemize daha büyük bunalımların tohumlarını ekmektedir. • • • Evren: Kayak pistine otel yapılmış Haber Merkezi Uludağ Başbakanlık Kış Eğitim Merkezi'nde hafta tatilini tamamlayan Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dün karayolu ile Ankara'ya dondü. Uludağ'dan ayrılmadan önce kayak pistinde yürüyüş yapan Cumhurbaşkanı, otelleri göstererek, "Tam ka>ak >apılacak yerlere otel yapmışlar. Oteller olmasayda pist daha uzun olurdu" dedi." Otellerin çatılanndan sarkan metrelerce buzların tehlike yarattığı için temizlenmesi konusunda yetkilileri uyaran Kenan Evren, daha sonra Bursa Emniyet Müdürü Lütfü Tonguş ve İl Jandarma Alay Komutanı Yarbay Ahmet Kalkancı'dan bilgi ald'ı. Geziyi izleyen ve sürekli fotoğraf çeken foto muhabirlerine, "Niçin bu kadar çok fotoğraf çekiyorsunuz, kaça mal oluyor" şeklinde soru soran Kenan Evren'e foto muhabirleri, "Sayın Cumhurbaşkanımız elimizde yayımlanmamış fotoğraflarınız var. Ankara Foto Muhabirleri Derneği'nce düzenlenecek bir sergide, bu fotoğraflarınız yer alacak" cevabını verdiler. Bunun üzerine Evren orduevi önunde gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. ESKİŞEHİR'DE ÖĞLE YEMEGİ Özetle ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ ŞUBAT 1985 UNICEF İcra Direktörü geliror 1 urkıye ye BM Çocuk Fonu, (UNICEF) İcra Direktörü James P. Grant, hukumetin resmi konuğu olarak yann Türkiye'yegelecek. Görüşmelerde, Türkiye ile UNICEF arasında gerçekleştirilmesi için görüş birliğine vanlan ve hazırlık çahşmaları bir süreden beri sürdüriilmekte olan bebek öliimlerinin önümüzdeki beş yıl içinde yarı yanya azaltılması için, yapılması gereken işbirliğinin esaslan ele alınacak. Sakın Keramet Aramayın... 1965'lerden sonra, altmışlı yıllardan birindeydi. O yıllar, Milliyet'te muhabirdim. Gazeteye geldiğimde arkadaşlar: Neredesin, dediler. jki saattir, Başbakanı anyoruz bir türiü bulamıyoruz. Nerededir acaba? Başbakan da Süleyman Demirel, sordum: Nerelere baktınız? Başbakanlığa baktık, konuta baktık, Gölbaşı'na, Çubuk Barajına, Asmaaltı kepapçısına baktık, yok. İki saattir anyoruz, bulamıyoruz! Belli, Abdi İpekçi bir soru sorulmasını istemiş, arkadaşlar da harıl harıl Başbakan Süleyman Bey'i arıyorlar... Gazi Orman Çiftliğinde Merkez Lokantası'na baktınız mt? Bakmadık! Bir de oraya bakın! Gerçekten, Süleyman Bey, Merkez Lokantası'ndan çıkıp, arabasına binerken görüldü. Arkadaşlardan biri sordu: Süleyman Bey'in orada olabileceğini nereden bildin? Bir kez, Merkez Lokantası'nda, Sadettin Bilgiç'le birlikte görmüştüm! "Ankara Notlan"mn konulan birikti de birikti. inonü'nün yüzüncü doğum yılında anıları aktarmayı sürdüreceğimi belirtmiştim. Yukanda anlattıklanm da, aşağıda aktaracağım, biroiaya uyuyor. Necat Erder'in İnönü anıları gerçekten ilginçti. Daha sonra da Dr. M. Cemil Uğurlu'nun anlattıklanm aktarmayı düşündüm. Cemil Uğuriu anılarını yazıp verdi. Onlan sunmaya çalışacağım. Şöyle diyor M. Cemil Uğuriu: "Ulusal kahramanımız, büyük devlet adamı ismet İnönü ile ilgili iki anımı, O'nun doğumunun yüzüncü yıldönümünde yazmakta mutluluk duyuyorum. Birinci anım, İsmet İnonü'nün belleğinin yüksek gücünü, ikinci anım, gercekçi kişiliğini bir kez daha yansıtıyor. 1963 yılında İnönü Başbakan olarak görevde bulunurken, muhterem eşi Mevhibe inönü, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Kliniğinde bir süre tedavi görmüştür. İnönü eşiyle tedaviye düzenli biçimde gelip uygulama sırasında birlikte bulunuyoriardı. Tedavide görevli ekibin bir uzman hekimi olarak kendilerine takdim edildığımde İsmet İnönü bana şu soruyu yönetttiler: Doçent mi yoksa profesör mü olmak daha zordur? Ben şu karşılığı verdim: Hekim olabilmek daha zordur, İnönü, bunu gülümseyerek karşıladıktan sonra konuya ilişkin başka bir şey söylemediler. Sadece adımı ve soyadımı bir kez daha sordular. Bu olaydan sonraki birkaç gün, yanlarında kısa süreler bulunduğum halde, adım geçmemişti. Bu durumda, olaydan yaklaşık 45 gün sonra, 28.10.1963 tarihinde, kendileriyle ilgili belgesel iki kitabı ("İnönü Diyor ki" Derleyen: Prof. Dr. Herbert Melzig. 1944 ve ' ihtilalden Sonra İsmet inönü" Derleyen: Sabahat Toktamış, 1962) imzalarını dilediğimde adımı ve soyadımı kendiliğinden tam olarak hemen anımsadılar ve kitaplara yazdılar. Beni onurlandıran o büyük adama içten teşekkür ettim..." Dr. M. Cemil Uğuriu, çelebi bir kişi. Kendisi istemedi ya, ben aktarmak istedim İnonü'nün üğurlu'ya yazdıklannı. İnönü, Herbert Melzig'in kitabını imzalarken, "AzizDr. Cemil Uğuriu için" demiş. Sabahat Toktamış'ın kitabına da "Dr. Cemil Uğuriu için sevg//7e"sözcüklerini yazmış. İnonü'nün Cemil Üğurlu'ya imzaladığı bir yapıt daha var. Adı: "Aziz Atatürk." Bunun yazarı İnönü. 1963'te, Cumhuriyet'in kırkıncı yılı dolayısıyla, Milli Eğitim Bakanlığı yayımlamış. UNESCO da katkıda bulunmuş. Kitapta, inonü'nün Atatürk'le ilgili uzun yazısının Fransızca, İngilizce çevirileri var. Franşızcaya Tahsin Saraç, İngilizceye de Değer Durukan çevirmiş. İsmet İnonü'nün yazısının girişi şöyle: "Aynlışının 25'inci yridönümünde Büyük Atatürk'ü yalnız mHletçe değil dunyaca anıyoruz. Insanlık tarihinin müstesna siması Atatürk'ü bugün hep beraber hatıriamayı bütün milletler kendileri için ödev saymışlardır. Bu asil duygulardan dolayı Türk halkı adına derin ve samimi şukranlanmızı sunmayı kendimize kıymetli bir borç sayanz. Cumhuriyetimizin kurucusu, ınsanlık tarihinin seçkin siması Atatürk hakkında UNESCO'nun teşebbüsü ile medeni âlemce gösterilen bu alicenap ilgi Türk milleti olarak hepimizi minnettaretmiştir. Bu 25'inci yılda ınsanlık âleminde Atatürk'e gösterilen sevgi ile teselli buluyor ve heyecan duyuyoruz..." İnönü, bu yapıtı da, Dr. Cemil Üğurlu'ya imzalamış, şöyle demiş: "Değerii Dr. Cemil Uğuriu için hatıra, 17.2.1966 İsmet İnönü." İnonü'nün doğumunun 100. yılı, dünya ölçüsünde değerlendirilmeliydi. UNESCO'nun buna eğilmemesi eksikliktir... Dr. Uğurlu'nun anlattığı, ikinci anısı şöyle: "1966 yılında İsmet inönü'ye bir süre fizik tedavi yapılmıştı. Bu tedaviye, sayın eşiyle birlikte düzenli olarak geldiler. Bir gün tedavinin bitiminde ayakkabısını giymesi için kullanılan çekecek, her zamanki yerinde bulunamamıştı. İsmet İnönü etrafındaki telaştan durumu fark etmiş olmalı ki, bir iki kez: Orada... diyerek başka bir yeri işaret ettiler. Böylece çekecek, O'nun işaret ettiği yerde bulunabildi. Bunun üzerine oradaki bir görevli, yavaş bir sesle: Sayın İnönü çok dikkatli bir insan... dedi. Kulaklığını henüz takmamış olan inönü, bu cümleyi duymamış olmakla birlikte, kendisiyle ilgili olduğunu hemen sezerek şunu söylediler: Sakın keramet aramayın, odaya girdiğimde gözüme çarpmıştı... O büyük adam, böyle gercekçi ve akılcı temel niteliğini bir kez daha belirttiler..." • • • Keramet: Osmanlıca Türkçe Sözlükte, "Ermişlerin olağanüstüsözleri vehalleri"diyetanımlanıyor. İnönü, "sakın keramet aramayın" dedi, ama bunu topluma anlatamadan öldü gibime geliyor. Sakatlar Konfederasyon u înrin l i S O D E P Genel Başkanı Erdal tnönü, Devekuşu Kabare TiRIIUIIUyatrosu'nun sergilediği "Yasaklar" oyununu izledi. tnönü, oyunu "masum" bulduğunu söyledi. SODEP Genel Başkanı Erdalİnönü, Nişantaşı Konak Sineması'ndaki "Yasaklar'' oyununu, eşiSevinç İnönü, İstanbulİl Başkanı Korel Göymen ve eşi Güldal Göymen'le birlikte izledi. Oyun arastnda kulise inerek Zeki Alasya ve Metin Akpınar'ı kutlayan SODEP Genel Başkanı, oyunu çok beğendiğini, ancak Yasaklar 'ı biraz masum bulduğunu söyledi. Eşi Sevinç tnönü de, müzik ve danslt bölümlerin biraz fazla ağırlık taşımasmı eleştirerek, tanker skandah ve Araplarla ilgili esprileri çok beğendiğini kaydetti. Fotoğraffa İnönüler ve Goymenler kuliste. (Fotoğraf: a. a.) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu 'nun kurulması çauşmalanna mart ayı içinde başlanacağmı söyledi. Kalemli, "Türkiye'deki sakatlarla ilgili dernekleri bir konfederasyon çatısı altında toplamak istiyoruz" dedi. 'Küçükler' de şimdi işsiz IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kentin sırtına ilişmiş Şemikler'deki gecekondu mahallesinin yer yer çamurlu, yer yer çukurları suyla dolu dar yollarında yürürken gözleri görmeyen Mehmet Marsak'ın 12 yılı aşkın süredir bu yollardan nasıl gidip gelebildiğini düşünüyonız. Mehmet Marsak artık sabahlan evinden çıkıp fabrikadaki işine gitmeyecek ve her akşam dönemeyecek. İki yaşında gözlerini yitiren Mehmet Marsak, sendika değiştirdiği için 42 yaşında işini yitirmişti. Kendi deyişleriyle "harç borç, binbir güçlökle" yaptıklan gecekondusunun kapısında güler yüzle içeri buyur ediyorlar. Mehmet Marsak Elazığ'da doğmuş, 42 yaşında. İki yaşında gözlerini, altı ay sonra da babasını kaybettiğini söylüyor ve ekliyor: "Babamdan dünya üstünde kalmış bir tek dikili ağacıra bile yok." 1960 yılında tzmir'e gelen Mehmet Marsak camilerde müezzinlik yapmış, 6 yıl körlere yardım cemiyetinde müzisyen olarak çahşmış. 1972 yılında da iş ve tşçi Bulma Kurumu'na başvımnuş ve aynı yıl son işine yerleştirilmiş. Mehmet Marsak 1977 yılında kendisi gibi gözleri görmeyen Havva Hanımla evlenmiş. 4 çocuklan var. Hatice 7 yaşında, bu yıl ilkokula başlamış. Mürşide 5 yaşında, Gazel de 2. En küçükleri 5 aylık, adı Esma, anne ve babalanmn gözlerinın görmemelerine karşın dördü de kız olan bu çocuklann gözleri görüyor. Havva Harum körler ortaokulu mezunu. Evlendiklerinde okulu bitireli iki yıl olduğunu söylüyor. Mehmet Marsak ilkökul mezunu. İçinde bulunduğu koşullar okumasına olanak tanımamış, "Çocuklanmı okutacağım, eliraden geldiğince, varımı yoğumu ortaya koyup onlan okutacağım. Onlann iyi bir gelecegi olmasını istiyorum" diyor. "Fabrikada işimi aksatmaksızın çalıştım, bir görmezin yapabilecegi, verilen her işi yaptım" biçiminde konuşan Mehmet Marsak, tam 12 yıl 5 ay 19 gün çalışmış. "1984 yılı nisan ayında 545 kişi bizim naklarımızı korumadıgına inandığımız Teksif Sendikası'ndan istifa ederek Özipliklş'e üye olduk. Ne olduysa ondan sonra oldu. Biz sendika değiştirince önce beni gece vardiyasına verdOer. Aslında kanunda sakatlığı olan işçilerin gece vardiyasına verilmesi yasaktır. Davamızdan vazgeçelim diye vardiyaya verdiler. Ama yılmadım. çalıştım. 2425 bin lira para geçiyordu elime. Eylül ayında Kurban Bayramı'nda bayram paramı, 13 eylülde Esma doğdu, dogum parasını vermediler. Eylül, ekim, kasun aylannda Yüksek Hakem Kurulu'nun verdiği ek ödenegi vermediler. Dini inancım olduğu için namaz kılardım. İşimi aksattığımı söylediler, işyerindeki mescide bile gidemez oldum. Nihayet işime son verdiler." Sendika değiştirdiği için işsiz kalan Mehmet Marsak'ın emekliliğine 2 >nl 6 ay kalmış. Sosyal Sigortalar Kurumu'na başvurusunda, 15 yılı doldurmadığı için emekJi olamayacağı yanıtını almış. İşten çıkanlınca kıdem tazminatı olarak 840 bin lira toplu para geçmiş ellerine. Bununla borçlannın bir kısmını kapatmışlar, kalan kısmını da bankaya yatırarak ondan geçimlerini sağlıyorlar. Köprübaraj satış davası 33 yılları (Baştarafı I. Sayfada) sı Ayşe, onların da burada büyüyebileceklerini sanıyorlardı. Evleri büyüdü, aileleri büyüdü gerçi, ama Haliç de büyüdü bu arada. BüyümekJe kalmadı, daha bir kötüleşti kokusu, daha bir çirkinleşti görüntüsü.. Haliç kıyısına yaşamlannı döken, kök salmaya çabalayan Balık ailesi, yıllar sonra bu kez, torunlannı buralardan uzak tutmak için ne çare bulacaklarını bilemez hale geldiler. Oysa Ayşe Balık ne de güzel haürhyordu, evlendiği yıl evlerinin önündeki iskeleden sandaUa gezintiye çıkışlannı, kocaman kocaman kefal balıkları tutmalannı, Istanbullulann akın akın buraya pikniğe gelmelerini... Derken, Haliç'in temizlenmesi gündeme gelip yıktmlar başladı. Balık ailesi de bu yıkımlardan nasibini alanlar içindeydi. Tebligatla birlikte önce N'ecla Özkaiı boşalttı gecekondusunu ve rastlantı bu ya, gittiği günün gecesi bir çocuk doğurdu. Ama Balık ailesinin bu son torunu Haliç kıyısındaki eve hiç gelemeyecekti. Belediyenin dozerleri Balık ailesinin evlerini paletleri altına aldığında, kocası araba tamircisi olan Necla özkan, 15 bin lira kira ile Yıldıztabya'da bir eve taşındı. 20 bin lira maaşı olan Raim Balık ise, kira veremediği için çalıştığı mağaza sahibinin yardımına sığındı ve mağazanın üstündeki eve taşındı. O evde de kiracı vardı. Eşyalarını apar topar komşulara dağıttılar ve iki aile aynı eve sığışmaya çalıştılar. Geçtiğimiz cuma günü Uludağ'a gelerek hafta sonunu Uludağ'da dinlenerek geçiren Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dün yine karayolu ile Ankara'ya dönüşü sırasında, Eskişehir'e gelerek orduevinde öğle yemeği yedi ve bir süre dinlendi. Cumhurbaşkanı Evren'i, Eskişehir'e gelişinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Kaya Erdem, Eskişehir Valisi Hanefi Demirkol, 1. Taktik Hava Kuvvet'Komutanı Korgeneral Belediye Başkanı Sezai Aksoy karşıladı. Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda köprübaraj satımı olarak bilinen Tasarruflann Teşviki ve Kamu Yatırımlanmn Hızlandırüması hakkındaki yasanın iptali için HP tarafından açılan davayı 14 şubat perşembe günü esastan incelemeye başlayacak. Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Hamdi Boyactoğlu, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın DYP'ye ihtar verilmesi istemiyle, HP tarafından "Kıyı Yasası" ve "Devletleştirme Yasası "nın iptali için açılan davaların raportör incelemesinin sürdüğünü bildirdi. Anayasa Mahkemesi, HP'nin Avukatlık Yasası'nın 154'üncü maddesinin iptali için açtığı davayı da 21 şubat perşembe günü ele alacak. KAWA davasında karar günü Avcu Hükümet bütün bakanlaruıı hırsız gösterirse belki daha güçlü ohır ESKİŞEHİR (THA) DYP Genel Başkanı Yıldırım Avcı, "Bir hükümet, 'hırsız' diye hitap ettiği bakandan kuvvet kazanıyorsa bütün bakanlannı hırsız göstersin" dedi. İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı I Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen 13 idam istemli, 45 sanıklı yasadışı KA WA örgütü davasında karar bugün açıklanacak. Askeri savcılığın iddianamesinde 13 idam isteğinin yanı sıra, 7 sanık için 424 yıl hapis, 18 sanık için beraat, 7 sanık için de görevsizlik talep ediliyor. tstanbuVdaki Suriyeliler oy kullandı (Baştarafı 1. Sayfada) vede olduğu gibi, sorunlarunızın çözümii için gerekenin yapılacağı bildirilecektir. Önemli olan zirveden sonraki gelişmelerdir. Ancak Başkanlar Kurulumuz biitıin ibtimalleri düşünerek bir politika belirleyecektir." Yılmaz, bu arada asgari Ucreti "sefalet iicreti" olarak nitelendirdi. Hakİş yöneticileri zirve görüşmesinin bugüne kadar iki kez ertelenmesini "Büyük umutlar baglanan zirvenin daha başından fiyaskoyla sonuçlanması" ve "Toplu iş sozleşmelerinde işverenin karşısında direnemeyen Tttrktş hükamete, hangi teklifini kabul ettirebilir k i " diye nitelendirdiler. Yollş, BASS, Teksif, TarımIş, DokGemiİş, Petrolîş ve Evinin tuğlalan için, yıkan kiTürkiye Madenlş Sendikası yöşiler 20 bin lira verdiler Raim Baneticileri zirveden "umutsuz" lık'a. "Eğer bize biraz süre taolduklanru bildirdiler. Aralannmsalar ve bir arsa gösterselerdi, da Harblş'in de bulunduğu 13 hiç olmazsa tuğlalanmızı değersendika "diyalogdan yana" ollendirip yeni bir ev yapabilirdik" duklarını bildirdi. diyor Raim Balık. Ve şimdi yerHükümetTürkİş zirvesinin lerinde geçici olarak oturan Ayardından bugün öğleden sonra şe ve Raim Balık çifti, 33 yıi hükümet TISK zirvesi yapılalık Haliç macerasından sonra cak. TİSK Genel Başkanı Halit Tekirdağ'a, memleketlerine dön Narin, THA'ya verdiği demeçte, me haarlığı içindeler. Evlerinin zirveye konfederasyonla ilgili yıkmtısını seyrederken üzgün üzbazı konulan götüreceklerini gün, "Evimizden olduk, ama hiç kaydederek şöyle konuştu: olmazsa bir dahaki gelişimizde "Tarafların birbirlerine yakHaliç'i eskisi gibi bulma laşımlan olumsuz olamaz. Biriumudundayız" diyorlar. si milletin hükümeti, diğeri ise milletin birer kesimlerini temsil eden isçi ve sanayici temsilcileri. Tarafların tabiidir ki birbir(Baştarafı 1. Sayfada) lerinden beklentileri olacaktır. ca, kimlerin dinlenileceği kararBunun olumsuz olmasını tahmin laştınlacak. Soruşturma komisetmiyoruz. Hukumetin bize yayonunun ilk iki aylık çalışma sükınlık gösterip problemlerin çöresi 17 martta sona erecek. Çazümune kolayhk sağla>acağına uşmalar bu tarihe kadar tamaminanıyorum. Zaten bizler ayrı lanamadığı takdirde, iki aylık ülkelerin ayn delegasyonlan deyeni ve kesin bir süre ğiliz." istenebilecek. Türkİş Genel Başkanı Şevkei ö t e yandan, TBMM Kit KoYılmaz, Cumhuriyet muhabirimisyonu 200'den fazla KÎT'in nin TİSK Genel Başkanı Halit 1983 yıhna ilişkin hesap ve işlemNarin'in kendisi ve Türkİş haklerini görüşmeye başlayacak. kındaki sözleriyle ilgili sorusu Daha önce komisyonda aklanüzerine şöyle konuştu: mayan bazı HP'lilerle MDP'li"Türkİş başkasının vesa.veti lerin itirazı üzerine Meclis'te göile yüniyecek teşkilat degildir. rüşülecek olan Ziraat Bankası'Kendi organlan ve kendi tüzüğünın 1982 yıh hesap ve işlemlerinun talimatı ile yüriir. Halil ne ilişkin raporun da şubat ayı Bey'in talimatıyla vürumez. içinde TBMM Genel Kurulu'nda Ne demek istiyorsa bunu kenele alınması bekleniyor. disine sormak gerekir. Sayın HaAnayasa Komisyonunun 13 iit Narin'in degerlendirmesi kenşubat çarşamba günü yapacağı disine aittir. Halit Be> bazen şatoolantıda HP'li Bans Can'ın ka yapar." 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'nMilliyetçi Demokrasi Partisi da değişiklik yapılarak 1402 ile tarafından dun yapılan açıklagörevlerine son verilenlerin maduriyetlerinin önlenmesini amaç mada, hukumetin zirvede Türkİş'in isteklerini dikkate almak layan yasa önerisi görüşülecek. zorunda olduğu belirtildi. AçıkAdalet Komisyonu'nun 14 şubat lamada ayrıca, bunun yapılmaperşembe günkü toplantısında sı durumunda, MDP'in ANAP da "yeminli ve serbest mali müiktidarını "işçi düşmanı" olarak şavirlik yasa t a s a r ı s ı " ele ilan edeceği de açıklandı. alınacak. Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hafız Esat'ın görevini sürdürmesi konusunda düzenlenen referandum dolayısıyla, Suriye'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda oylama yapıldı. Başkonsolos, Türkiye genelinde 700 kişinin oy kullandığını ve bunlann çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğunu söyledi. pılan Nevşehir'in Göreme Kasabası Belediye Başkanı Mustafa Mızrak, koleksiyon yapmak için insan kafatası kemiklerini toplamaya ve biriktirmeye başladı. Bir kanaüzasyon kazısı svasında ortaya çıkan kafatasları ilgisini çekerek, bunlan uzun süre evinde inceledikten sonra böyle bir koleksiyon yapma kararau verdiğini bebrten Mızrak, "Kısa sürede, belki dünyanın en ilginç ve en zengin koleksiyonlarmdan birisine sahip olacağım. Kasaba halkı bana bu konuda yardtmcı oluyor" diyor. Başkan Mızrak, koleksiyon için topladığı kafalarla makamında göriilüyor. (Fotoğraf: MEHMET TOPUZ) koleksiyon l Türkiye, Avrupa (Baştarafı 1. Sayfada) yasi gözlemcilere göre, bu eğilim de, "AET'ye tam üye olmayı amaçlayan Turkiyeye uygulanacak standart ölçıilerin diğer Av Genel Başkan Yıldırım Avcı, partisinin Eskişehir il örgütünde yaptığı konuşmada hükümeti eleştirerek şöyle konuştu: "Başbakan bakanına hırsız diye hitap ediyor ve bundan kuvvet kazandık diye açıklama yapıyor. Eger bir hükümet 'hırsız' diye hitap ettiği bakandan kuvvet kazanıyorsa, bütün bakanlannı hırsız göstersin." Avcı, aynca TRT'nin herşeyi halka açık olarak açıklamamasından yakındı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: "Parlamentoda üyemiz olmadığı için seçime gidiyoruz diyemiyoruz. Turkiye'de ilk defa bir ülkenin başbakanı otobüs üzerinde bir adayın elini kaldırarak 'oy verirseniz size hizmet getiririz' demiştir. Taban, ilk seçimde bizim yanımızda olacaktır." Belediyeye giriş için stnav Farih Belediyesi'nin çeşitli birimlerinde çalıştırılmak üzere alınacak elemaniann sözlü sınavları bugün başhyor. Açıklamaya göre, daha once yazılı sınavda başarılı olan 966 adaydan, lise mezunlan bugün, ortaokul ve yüksekokul mezunları ise yann Fatih Belediyesi'ndeki sınava almacaklar. Hapisteki (Baştarafı 1. Sayfada) • Sağ ve sol teröristler birbirlerine o kadar çok benziyorlar ki, o halde benim oğlum sağ ve sol terörist, sağ ve sol katil olduysa, kan akrabalığı olarak bunun önemli kalıtımsal nedenleri var. • Sağcılar Türkiye'de çok az. Gerek hapishanede, gerek dışanda bu böyle. • Üzerinde çalışma yaptıklarımız gerçek suç işlemişler, broşür falan dağıtmışlar değil. • Teröristlerin rehabilitasyonu önemli. Tekliflerimizden biri de bu teröristleri mesela kompütur programcısı yapmak. • Terörizmin en iyi ilacı yaşlılık. Kırkını geçince hiç kimse terörist olmuyor. O halde kırka kadar beklemek gerekir. • Bunlann içinde Avrupa'nın liberallerinin fıkir teröristi ya da kitap teröristi denilen kesimler yok. Zaten onlar içende değil. Hepsi dışarıda. Liderler dışarıda. Türkiye'deki hapishanelerde olan teröristler aptallar. Resmen aptallar. Zekiler tesadüfen içeride. Orada duruyorlarmış, poüs tarafından bulunmuşlar. • Bizim tetiği çekenler Almanların tetiği çekenlerinden farklı. Bizim tetiği çekenler Bolivya, Peru ve Latin Amerika'da tetiği çekenlere benziyor. Bizde tetiği çekenler çok dikkatli seçilmişler. Bilimkurgu gibi. • Ben eskiden sanırdım ki bütün teröristler paranoid şizofren. Çunku o zamanlar her terör uzmanı kapının arkasında bir komünist gorüyordu. Ben de yavaş yavaş aynı şeyi gördüm. • Silahları kim gondermiş. Birisi gondermiş bunları. Bir yardım olmuş. Komunist ya da kapitalist gondermiş. Hayali nıpa iilkelerine uygulananlardan farklı olamayacağı" görüşunden kaynaklanıyor. başka bir deyişle, liberal grup ve sağ kanadın bir kesimi "oyunun kurallarına riayet edilmesi" taraftarı. Strasbourg'daki " l o b i " çalışmalanna paralel olarak da, TürkiyeAET Karma Parlamento Komisyonuna TBMM tarafından seçüen dokuz Türk milletvekili de, bugünden itibaren Avrupa Parlamentosunun kulislerinde olacaklar. Dışişleri Bakanlığına yakın kaynaklar bu 'mevcudiyetin yararlılığı" hakkında şüpheci davranmaktaysalar da, Ankara'daki hükümet \etkililerınin bu tur "gezilerden" yana olduğunu ifade ediyorlar. Dokuz Türk milletvekili Strasbourg'daki "kulislerinden" sonra, Ortak Pazar donem başkanlığını yuruten halya'ya geçecek ve Roma'da "temaslar" yapacak. Ancak bu "kulis" ve "temasların" meyvelerini \erip vermeyeceği şimdilik başka bir soru olarak kalıyor. Sağlık personeli alınacak İngiltere île (Baştarafı 1. Sayfada) leri Bakanı Vahit Halefoğlu 13 şubat sabahı Howe ile duzenleyecekleri ortak basın toplantısından sonra konuk bakanı yolcu edecek. Cumhuriyet muhabirinin edindiği bilgiye göre, Hovve'in ziyareti sırasında silahsızlanma, Doğu Batı ilişkileri, îran Irak savaşına Türkiye'nin bakış açısı, Kıbns ve Yunanistan konulan ele alınacak. Ancak görüşmelerin ağırlıklı noktasmı Türkiye'nin İngiltere'den alacağı silahlar oluşturacak. Geoffrey Hovve, Londra kaynaklı bir habere göre de Bulgaristan'daki Türklerin durumuna Sofya ziyareti sırasında Helsinki Anlaşması çerçesesinde değinecek. İstanbul Anakent Belediyesi'nin, sağlık personel kadrosunda çalıştırılmak üzere doktor, sağlık memuru ve hemşire alacağı açıklandı. Başvuruda bulunanların 35 yaşını doldurmamış ve askerlik hizmetini yapmış olmalan gerektiği bildirildi. Başvurular 22 şubat cuma günü sona erecek. Avcılar Esenyurt Köyü Fevzi Çakmak Caddesi'ndeki 12 numaralı evde meydana gelen olayda, 4 kişilik aileden 18 aylık Kâmil Yılmaz adlı bebek, soba dumanından zehirlenerek öldu. Ailenin diğer bireyleri; Enver Yılmaz. Emine Yılmaz ve büyükbaba Kâmil Yılmaz tedavi altına alındı. Soba dumanından zehirlenme ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL En az ve en çok SSK emekli maaşı İlgililer, Sosyal Sigortalar Kurumu'nca odenen emekli aylıklarmın 1 Ocak 1985'te en azının 29.094 TLIye, en çoğunun ise 47.126TL:ye yükseltildiğini açıkladılar. Oysa ki bu açıklanan aylıklar, Kurumea odenen aylıkların ne en azı ne de en çoğudur. Hesaplama ^o 70 oran üzerinden yapılmış ve bulunan aylıklara bütun emekli aylıklarına aynı tutarda yansıtılan ve sosyal bir yardım niteliğinde olan Sosyal Yardım Zammı da eklenerek yapılmıştır. Açıklanan alt smır aylığı: 580 (12. derece 1. kademe"gösterge sayısı)x 46 katsayı: 26.680 (Aylık bağlamaya esas) x °/o 70: 18.676 TL. emekli aylığı 18.676 TL. Emekli aylığı 10.418 TL. Sosyal Yardım Zammı 29.094 TL. (Açıklanan en az aylık) Açıklanan üst smır aylığı: 1140 (1. derece 9. kademe gösterge sayısı) x 46 Katsayı: 52.440 (Aylık bağlamaya esas) x < 70: 36.708 TL. Emekli aylığı % 36.708 TL. Emekli aylığı 10.418 TL. Sosyal Yardım Zammı 47.126 TL. (Açıklanan en çok aylık) Bu aylıkların hesabı Sosyal Sigortalar Yasası'nın öngördüğü koşullara göre değişik yapılmalıydı. Yasa, sigortalının "Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve 15 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 3600 gün "prim ödemiş olması durumunda kendisine bağlanmasını ongörmuştür. Yasa ayrıca bağlanacak aylığın "Sigortalının 5000 günden noksan ödediği her 240 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için % 60 oranı (l)'er eksiltilerek" hesaplanmasını öngörmüştur. Yasa hükmü gereği olarak aylık bağlama oranının tabanı % 70 olmayıp, °?o 55'e inmektedir. Buna göre de en az emekli aylığı 14.674 TL. olarak hesaplanmalıdır. 580 (12. derece 1. kademe gösterge sayısı) x 46 katsayı: 26.680 (Aylık bağlamaya esas) x % 55: 14.674 TL. (En az emekli aylığı) Yasa, ayrıca "bağlanacak aylıkların oranı, herhalde "/a 85'i geçemez" diyerek aylık bağlama oranının ust sınırını da çizmiştir. Buna göre de; 1140 (1. derece 9. kademe gösterge sayısı) x 46 katsayı: 52.440 (aylık bağlamaya esas) x % 85: 44.574 TL. (En çok emekli aylığı) Sosyal Yardım Zammı ise ısminden de anlaşılacağı üzere sosyal yardım niteliğinde brr ödemedir. TRPye ilk (Baştarafı 1. Sayfada) cak televizyon sısrerr.ınin henüz siyah beyaz olduğunu ve renklıye geçmek için çalışmalann sürdürüldüğünü söyledi. Edinilen bilgiye göre, bu konuda sürdürülen çahşmalar sonucu hazırlanacak fizibilite raporu yakında Bakanlığa sunulacak. Yasalann elvermesi durumunda günün her saatinde TV seyretme olanağı doğacağıru belirten Nuri Ozden, " B u işleri TRT'oin tekelinden çıkarmaya çalışıyoruz" dedi. Özden, film radyo televizyon ile eğitim merkezinin TV'nin ikinci ve üçüncü kanalı olarak ya>nn yapabilecek kapasitede olduğunu da kaydetti. Söz konusu eğitim merkezi, film şeridi, dia, fotoğraf, radyo ve TV'de eğitim programı ve ses bantları gibi toplam 13 hizmet alanına sahip bulunuyor. Prens Bin Abdülaziz Türkiye'lden ayrrfdı (Baştarafı 1. Sayfada) başladığmı kaydeden NVeinberger, şo\le de\am etti: "lurkive stralejik konumu dolavısıvla Sovyeller Birliği'nin Akdeniz'e avılmasını konirol altında tulmakla ve NATO'nun gune) kanadını guçlu biçimdı1 korumakladır. İKifak. Turkive'nin NATO görevlerini >erine getirebilmesi için >ardıma ihti>acı olduğunu idrak etmiştir." Foplantının kapanış toreninde Türkiye ABD ilişkilerinin geliştirilmesindeki çabaları dolayısnla eski Dışişleri Bakanı Aleksander Haig'e demeğin özel ödulu verildi. Evren İstanbul'da bulunan Suudi Arabistan Gençlik ve Kültür Bakanı Prens Faysal Bin Fahd Bin Abdülaziz, dün özel bir uçakla Türkiye 'den ayrıldı. Konuk Prens Abdülaziz, başkanı bulunduğu İslam Kültür Mirasını Koruma Komisyonu'nun tstanbul'daki toplantısına katılmıştı. Suudi Arabistan Gençlik ve Kültür Bakanı Prens Faysal Bin Fahd Bin Abdülaziz, Yeşilköy Havaalanı nda İstanbul Vali Yardımcısı Ergün Işık tarafından uğurlandt. Dinçerler Almanya"ya gitti Milli Eğitim^Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler, özel bir ziyaret amacıyla dun uçakla F. Almanya 'ya gitti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle