17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lediye mi? Bu otobüsler yurt dışından satın alınırken, bu açıdan hiç mi incelenmedi? Bunlann Ankara gibi havası zaten zehirli olan bir kenti ne duruma getireceği hiç mi arastınlmadı? Bunlan satın alanlar sadece ucuz fiyatını mı dikkate aldüar? Aşın zehir kusan bu yüzlerce otobüs satın alınırken insanların sağlığı, acaba birkaç milyon liraya mı feda edildi? Ankara'nuı Beşevler semtindeki Banknot Matbaası'nın önünden gecmeyenler lütfen bir geçip görsünler. O bacalardan çıkan simsiyah dumanın bütün kenıe nasıl yayıldığını, insanları nasıl zehirlediğini utançla izlesinler. Ankara'nın hemen yakınındaki çimento fabrikasının bacasından çıkan ve hepimizi zehirleyen dumana bir çare arasınlar. Bunlar gibi daha nice örnek vermek mümkün. Kısaca söylemek istediğim şudur ki, hava kirliliğinde devletin, belediyelerin ve kamu kuruluşlannın vatandaştan daha büyük katkısı vardır. Bu durumları unutturmaya çalışıp, televizyonda her gece uyanlarda bulunmak esefle belirteyim ki sorunu çözmez. önce kendi otobüslerine çözüm bulsunlar, Banknot Matbaası'nı biraz daha az çalıştırsınlar, Ankara Çimento Fabrikası 1 nın bacasını bir incelesinler. Bunlar gibi yüzJerce duman ve pislik yuvasmı kunıtsunlar. Ankara gibi kentlerimizde hepimizi açık açık zehirleyen bu ağır duruma acaba ne zaman son verilecek? Bunun sonu ne olacak? Hemen söyleyeyim, her yıl aynı filmi yeniden seyretmeye devam edeceğiz. Vatandaş zavallı ve aciz bir durumda ölüm örtüsunün aJtına girecek, evinin penceresini açamayacak, sokağa çıkamayacak, yavaş yavaş zehirlenmeye devam edecek. Giden gidecek, kalan kalacak. Kalmayı başaranlar, kışm ağırhğı bastırınca yetkililerden nutuk dinlemeye devam edecek. Ancak bu arada çok "bilimsel" bazı acıklamalar da yapüacak. Aynen Ankara Belediye Başkanı'nın geride kalan günlerde yaptığı gibi.. Sayın Altmsoy, televizyona çıktı ve Ankara'nın hava kirliliğine bulunan çözumleri açıkladı. Birincisi, otobüslerin egzozlannı yukanya doğru kaldıracaklarmış. Evet, a>Tien böyle yapacaklarmış. Demek ki yüzlerce otobüsün egzozunu yukanya doğru çevirince hava kirliliği azalacak. Peki, ama yüz metre yüksekliğindeki fabrika bacalarından bile çıkan duman, bizim üzerimize çökmüyor mu? Yam bu nasıl bir mantıktır? Sa>m Altınsoy hiç zahmet etmesin, egzozlar yukanya doğru çevrilince hava kirliliği azalmaz. Belediyeyi de boşuna masrafa soknıasın. Altınsoy'un ikinci keşfi de, Ankara'da dagjtılan linyit kömürüne kireç kanştırmak... Bu akh kendisine kim verdiyse helal olsun. Ama bir de bunu denesinler ve bizi birkaç yıl da kireç hikâyesiyle uyutsunlar bakalım. Başka ne diyeyim? Tabii bir de,SovyetlerBir!iğTnden gelecek doğalgaz olayı var. Havagazı borularından bunu Ankara'ya vereceklermiş. Böylece Ankara temiz ısınacakmış. İşte bu çok iyi.. En güzel formülü bulmuşlar. Birkaç yıl içerisinde (inşallah) bu konuda komşu ülkeyle anlaşma imzalamr, sonra boru hattı yapılır, bu işler için gerekli milyarlar bulunur ve doğalgaz en geç 2500 yılında Ankaraya, evlerimize ulaşır. Ölme eşeğim öhne... Az kaldı kurtulmamıza! "Katflimiz" Hava Kirliliği! Dünyanm her yerinde hava kirliliği ile mücadele devlet tarafından örgütlenir. Bu işi iyi bilen ciddi kadrolar vardır. Ciddi önlemler alınır ve uygulanır. Aklına gelen herkes televizyona, basına demeç verip milyonlarca vaîandaşla alay etmez. Prof.Dr. UMRAN E. ÇÖLAŞAN Devlet Meteoroloji İşleri Eski Geneî Müdürü Kış, takvimlere göre bugün başladı. Ama henüz kendini tam olarak göstennedi. Kalorifer ve sobalar tam anlamıyla henüz yeni yeni yanmaya başladı.Ancak başta Ankara olmak üzere büyük kentlerimizde hava kirliliği olanca ağırlığı ile çöktü, insanlan zehirlemeye başladı. Hepimiz "dumanaltı" olduk. Ankara, Kayseri, Erzurum gibi nice kentlerimiz yine ölüm örtüsünün altında kaJdı. KJŞ gelince, adı "hava kirliliği" olan müşterek katilimiz yine güncel oldu! Sayın yetkililerimiz bu konuyu hatırlamaya başiadılar. Eksik olmasınlar. înşallah bu kış mevsimini de hayırlısıyla atlatırsak bu konu yine unutulup gider ve onlar da rahatlarlar. Şu konuyu her zaman söyluyoruz, yaayoruz, çiziyoruz, ama yetkililerden hiçbir tepki alamıyoruz. önce şunu bilelim ki, hava kirliliği ile mücadele sadece ve sadece devleîin yapabileceği bir mücadeledir. Duman ve pislik arttıkça televizyondan uyarılarda bulunmak, yazık ki hiçbir işe yaramaz. Vatandaşın bu konuda eü kolu bağlıdır. Devletin, gelmis geçmiş bütün hükümetlerin ve belediyelerin hiçbir tutarlı girişimde bulunmadıklan ya da bulunaroadıklan bu konuda vatandas ne yapsın? Ne yapması beklenmektedir? Bir zamanlar Ankara'da fueloil ile çalışan kalorifer kazanlanru kömüre çevirten devlet baba, şimdi bunun tam tersini yapıyor. Fueloil ile çalışan kalorifer kazanlannın kömüre çevrilmesi yasaklandı. Bu karara uymayanlara sözde kömür verilmiyor. Ama şimdi ne oluyor? Turgut Bey hükümeti tarafından akaryakıta yapılan zamlar, vatandaşın alım gücünü fersah fersah geride bırakınca, herkes kalorifer kazanını kömüre "gizlice" çeviriyor. Işin ilginç yönü, herkes kömürünü de buluyor bu kazanlar için. Hani devletin. belediyelerin yasagı? Işin acıklı yönleri çok. Inanınız ki devletin ve belediyelerin yetkilileri bu işi hiç bilmiyorlar.. Ya da bildikleri halde, işin üzerine ciddi olarak gitmek hiç kimsenin işine gelmiyor. Bir örnek vereyim: ZEHtR KUSAN OTOBÜSLER BUiyorsunuz bazı büyük kentlerimizde körüklü otobüsler çalışmaktadır. Bu otobüslerin egzozlanndan çıkan duman, başlı başına bir felaket ve ölüm unsurudur. Bir körüklü otobüsün arka tarafında birkaç dakika duran bir insan en azuıdan zehirlenerek baygınlık geçirir. Eğer kazara arabanızla bu otobüslerden birinin arkasına takılır ve sollayamazsamz, o egzozdan içeri giren zehirden kurtulmak için mutlaka yavaslamak zorunda kalırsınız. Peki bu zehir kusan otobüsleri kim işletiyor? Vatandaş mı, be PENCERE DİSK'in Duramu 21 ARALIK 1985 so.vuç Dün>"anın her yerinde hava kirliliği ile mücadele devlet tarafından örgütlenir. Bu işi iyi bilen ciddi kadrolar vardır. Ciddi önlemler alınır ve uygulanır. Aklma gelen herkes televizyona, basına demeç verip milyonlarca vatandaşla alay etmez. Ingiltere'de, Japonya'da bu sorun çözümlenmiştir. Avrupa peyniri, Avrupa iç çamaşın ithaline vereceğiniz dolarlan bu işe ayınn da, gidip erbabuıdan öğrenin. Hiç değilse bunu yapın. Zehirlenen, ölen insanlarla alay etmeyin lütfen. EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL Halk, Koyun DeğiL. "devlet yönetmek oyun değiidir kamu dediğin koyun değiidir" Şair Dpktor Halil İbrahim Bahar 'Somut' gazetesinde okuduğum "İçerden Gazel"ine bu beyitle başlamış. Kamu dediğin koyun mu değil mi, orası seçımlerde belli olacak. Kamu, yani halk, zaman zaman hiçbir oyuna gelmeyen bir koyun sürüsü olmadığını kanıtlıyor. İşte 1950, 1973,1977, hatta 1983 seçimleri. Yönetimi ellerinde tutanlann, ya da tuttuklarını sananların özledikleri kişîler, partiler Mecliste çoğunluğu sağlayamamıştı bu seçimlerde... Gazetelerde yılbaşı için bir milyar lira ikramiyeli özel piyango çekilişiyle ilgili haberleri okurken bunlar aklımdan geçti. Koyun sürüsü müyüz biz? Nazım Hikmet'in yazdığı gibi 'çoban sopasını kaldırınca uslu uslu mezbahaya koşuşan' bilinçsiz bir ytğın mıyız? İşbaşındakiler bize 'bir milyar' lirayı uzaktan gösteriyorlar, üç beş bin lira verip bilet alacağız, binlerce, yüz binlerce, belki milyonlarca; bekleyeceğiz bu bir milyarın bize çıkmasını!.. Olur a, 'sıze de çıkabilir', belki de bize çıkabiiir diye... Umut, satılık bir nesne oldu! Orhon Arıburnu'nun yazdığı şiiri yinelemek iyi olur: "Umut fakirin ekmeği Ye Memet ye". Kann doyurmaz boş umutlar! Zamanı çürütmektir, yaşamda yerinde saymaktır umut hayalleriyle gününü gecesini geçirmek... Al bir bilet, zengin ol\ Toto oyna, 13 artı biri bul, köşeyi dön! Kupon biriktir, rahatla! Piyango biletlerine yatır paranı, yaşarnının geri kalanını mutluluk içinde geçir! Ama çaJışarak, dürüstçe yaşayarak, emeğinin hakkını almayı bilerek, çoluk çocuğunun güvenliğini sağlayacak bir düzenin, bir yönetimin kurulmasında bir katkıda bulunarak, sen de herkesle birlikte açlıktan, yoksulluktan uzakta bir yaşama ulaşmayı düşünme!.. Özal yönetimini geleceğın tarihçileri bılmem nasıl anacaklar? Hangi sözlerle tanımlayacaklar? Bay Özal yaşasa da o günleri görse? Ama kusuru kendinde bulacak yaratılışta değil o. Banker felâketinin baş sorumlusu kendisi değilmiş gıbi, nasıl da sıyrılıverdi bu acıklı serüvenin altından. 1983'ten bugüne, belki de bir iki yıl sonraya kadar ki tutumunu da bir başarı sayacak nitelikte bir politikacı: Böylelerinden çekinmek gerekir, çünkü sorumsuzluğu kişilik edinmişsen, dünya yansa vız gelir sana! Bahar'ın 'Somut ta çıkan gazelinden birkaç beyit daha okusak: "yıkılıp gitmekte orta direk o kalın postun boyun değiidir kurtlar bize kuzulara karşı bunca yüreksız hayın değiidir" Bir gün bir baniiyo trenine binse, bir halk otobüsüne, bir kara trene... Bir gecekondu sokağına girse, bir pazara, bir çarşıya, en kolayı Sümerbank mağazalarından binnde biraz dolaşsa, bir şey sormasa, yalnızca baksa... Halk ne durumda? Ne alabiliyor? Ne yiyebiliyor? Nasıl bir batakta çırpınarak yaşam savaşı veriyor? Bunu görse, görebilse... Başbakan da, tüm bakanlar da... Mecliste konuşan bir bayan mılletvekiline Ah yavrum' diye sataşmakla sorunlar çözümlenmiyor! Gürkan'ın konuşmasını dinlememek için salon dışına kaçmakla da iş bitmiyor!.. Sen konuşurken herkes dınlesin, muhalefet lideri de orda konuşmanı bitirmeni beklesin, ama o konuşurken sen salondan kaç, kahveni höpürdet Ortadirek ortadirek diye 1980 öncesini aranır hale getirdiler. Dolara bakın, 60 liradan 600'e çıkan dolara!.. Peynir zeytin fiyatına bakın! Emeğiyle geçinenler yoksulluğun en alt çizgısine doğru hızla inmişler, bu gidışle o çızginin de ötesine gidecekler. Ama Bay Özal ve arkadaşlan akıl almaz bir rahatlıkla, sıkıntı veren sözcük bulmak zor bir umursamazlıkla, TV ekranından ulusun güzünün ta içine baka baka herşeyin daha iyi, daha doğru gıttiğini söyleyebiliyorlar! Buna ne ad verilir? Halil ibrahim Bahar'ı okuyalım: "radyo televizyon soluk alsın dayından kalan borun değiidir hep ağalık bilgiçlık taslama ülke çifiıiğin korun değiidir hepimizin hakkı var yaşamda yalnızca senin zorun değiidir" Bir ülkenin duyan, düşünen, görmesıni bilen insanları bir kez böyle konuşmaya, yazmaya başladı mı, ısin sonu yaklaşmıştır. Evet şair doğru söylüyor: Devleti yönetmek ne bir oyundur, ne de halk sürekü kandırılacak, aldatılacak, ucuz sözlerle yönetilecek bir koyun sürüsüdür! ALTINDAG BELEDİYE BAŞKANLIĞI' NDAN PROJE YARIŞMASI ALTINDAG BELEDİYE SARAYI ve ÇEVRE DÜZENLEMESİ'ne ait projelerin elde edilmesi işi Altındağ Belediye Başkanlığt tarafından ulusal ve tek kademdi olarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı "Mühendislik ve Mimarlık Proje Yarışma Yönetmeljği" kuralları içinde yanşmaya çıkarılmıştrr. Yarışmaya Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üyelerî katdabilirler. A) DANIŞIVtAN JURİ ÜYELERİ 1. C) YEDEK JURİ ÜYELERİ 1. AÇIKKOLCem Y. Mimar "A.D.M.M.A." O.D.T.Ü. Gazi Üniversitesj Araştımıa Görevlisi BATURALP Melih Mimar "A.D.M.M.A." BİNZET Can *« lnş. Y. Mühendisi "İ.T.ü. 1 2. 3. 4. 5. ATILGAN Muzaffer Altındağ Belediye Başkanı HOŞVBRMahmat Inş. Müh. Altındağ Belediye • • ' Başsan Yardımcısı YARDIMCI Nurettin Dr. Arfceolog Kültür ve Turizm Bakanlığı Gski Eserier ve Müzeler Genel Müdürü YILDIZ Cemal Trafik Y.Müh. "ÜGHWAlmanya" E.G.O. Genel Müdürlüğu Ulaşım Plaıılama ve Rayîı Sistem Dairasî Başfcanlığı Proje Müdüı Yardımcısı BEŞBAŞNecdet Mimar "A.D.M.M.A." Beicdiyesi Icıar Mıidürlüğ J EHKAL Coşkun "Î.T.Ü." ^ Yöksel Doç.Y~ Mimar "D.G.S.Â." Gazî Üniversitesî öğretim Üyesi EŞKİ.VAT Davran Dr. Y. Mîmar'"t.U.A.: SEPKİN Yurdamır Y. Mimar "D:G.S.A. PELİN Aydm tnş. Y.Müh. "ı.T.ü."Müşavir Müheodîs! ve Mimarlar Birliği 3. D) RAPORTÖRLER ERZURUM Gurbüz Miraar "A.D.M.M.A." Altındağ Belediyesi tmar Müdürlüğu PAMUKÇU Müge Mimar "O.D.T.Ü." Altındağ Belediî"esi tmar Müdürlüğu YALÇIN îpek Mimar "O.D.T.Ü. Altındağ Belediyesi îmar Müdtirliigü . . . Meclis'te DİSK tartışıldı. SHP sözcüsü Sururi Baykal, bütçs göruşmeteri nedeniyle DİSK'in durumunu kürsüye getirmiş: ' DİSK şu anda yargı önünde hesap vermektedir, Üyesi olan 500 bin işçi örgütsuzdür. DİSK hakkındaki hükmü bizler değil, bağımsız yargı verecektir. Ama ANAP'lı konuşmacılar, sanıyorum ki, yargı karar vermeden DİSK hakkındaki hükümlerini vermişlerdir. DİSK'in kapatılması olsa olsa işverenlerin yarannadırf' DİSK'e ilişkin kovuşturma 12 Eylül 1980'de başladı; ilk günden DİSK yöneticileri gözaltına alındılar. 1986'nın eşiğindeyiz; beş yıl üç aydan beri yarım milyon işçi, örgütsüz ve öksüz bir konumdadır. Buna karşın patron sendikası dimdik ayaktadır; devletin TRT'sini tepe tepe kullanmaktadır. Patron sendikasının eski yoneticisi ve DİSK'e karşı en sert savaşımı veren kahramanı Turgut Özal'ın da 12 Eyfül'den bu yana yıldızı parlamadı mı? • DİSK davasının bir gün önce sonuçlandırılmasında sayısız yarar var. Bu zorunluk adaletin temel koşulundan kaynakianıyor. Çünkü kimi zaman adalet öylesine ertelenir ki, mahkeme kararını verdiğinde, adaleti yerine getirmekte artık gecikmiş bulunabilir. ^ DİSK'in bugünkü durumu nedir? 1) Konfederasyonun sendikal faaliyetleri durdurulmuştur. DİSK'e bağlı sendikalar grev yapamazlar (sanki Turkİş'e bağlı olanlar grev yapabiiirmiş gibi...), toplu sözleşme masasına oturamazlar, benzeri sendikal eylemleri yürutemezler... 2) DİSK'in malvarlığı kayyım yonetimindedir. Taşınmaz malları, dinlenme tesislerini, yönetim yerlerini, bankadaki paralannı, DİSK'te çalışan kapıcı, odacı, avukat, görevii, memur, muhasebeci ve benzerlerini kayyım yönetmektedir. Bu "faaliyef sendikal değiidir; "malvartığının idaresi"dir. Bu iki konu birbirinden ayndır. 18 Aralık 1985 günü basında DİSK davasına ilişkin bir haber çıktı; buna göre DİSK'İ yargılayan sıkıyönetim mahkemesi kararıyia kayyımlık sürecektir. İlgili Sıkıyönetim Mahkemesi böyle bir karar vermiş midir? Bilmiyorum. Ancak kayyımlık ile sıkıyönetim mahkemesinin bir ilişkisi yoktur Bu sorun DİSK'e kayyım atamış olan yetkili İş Mahkemesi'ne bağlıdır. * DİSK'e kayyım atanması 10 Ekim 1980 günlü 2316 sayılı MGK Kanunu ile düzenlendi. DİSK yöneticileri gözaltına alınmışlardı; DİSK'in malvarlrğını kim yönetecekti? Medeni Kanun'da 37B'ıncı maddeyle başlayan 5'inci fasılda "kayyımlık" kurumu düzenlenir, "yasal temsilcilerin bir engeli çıkması durumunda" malvarlığının yönetimi için kayyım atanması öngörülür. MGK'nın çıkardığı yasa, bu duruma bir özellik getiriyor ve şu kuralı koyuyordu: " (DİSK kayyımı) görevini sıkıyönetim komutanlığınm yözetim' ve talimatı' altında yerine getirir." Oysa şimdi sıkıyönetim kalkmış; DİSK yöneticileri de tutukluluk durumundan kurtulmuşlardır; DİSK'in malvarlığını yönetmeleri için hiçbir engelleri yoktur. Ne olacaktır? MGK'nin 10 Ekim 1980 günlü ve 2316 sayılı yasası bu durumda şu kuralı getiriyor: "Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır." 5 yıl 3 aydan beri yarım milyon DİSK üyesi işçi, örgütsüz bırakılmakla kalmıyor; yarım milyonu aşkın emekçinin alınteriyle kurulmuş tesislerin, taşınmazların, koca bir malvarlığının yönetimi, bankalardaki paralannın yazgısı ve kullanılması, yasal temsilcilerin dışındaki birkaç kışiye veriliyor. Eğer Türkiye'de hukukun üstünlüğü diye bir temel kuralın geçerli olduğu kanıtlanmak isteniyorsa, işte olay ortadadır DİSK'in malvarlığını kim yönetiyor? Nasıl yönetiyor? Kimin çıkarına yönetiyor? Bu durum yasal mıdır? B) ASIL JÜRİ 1. 3. 11 ÖDÜL VE MANSİYONLAR 1. ödüle Net 2. Ödüle Net 3. ödüle Net 1. Mansıyona ııyona aosiyona 4. Mamâyoaa 5. Üansfyona Net Net Net Net Net 2.500.000.TL. 0.000.TL. 1.250.000.TL. 750.000.TL. 750.000. TL. 750.000.TL. 750.000.TL. 750.000.TL. Türkiye Çevre Sorunları Vakfı İnceleme Yarışması: 5. Yer görme zorunluluğu vardır. Ankara dışından katılacak olan yarışmacılara yarışmaya uygun proje vermiş olmaları şartı ile 50.000.TL. ödenecektir. Proje teslim a r i h i 3 MART 1986 Pazartesi günüdür. Yarışma şartnamesi ve ekleri Altındağ Belediyesi İmar Müdürlüğu Raportörlügü'nden şahsen 6.000. TL. karşılığında alınabilinecektir. "Mahkeme Kararlarında Çevre Sorunları" Çevre Hukuku çalışmalannın gelıştırilmesi gereğine inanan Turkiye Çevre Sorunları Vakfı, yarışmaya katılacak eserier arasından Juri'nin seçeceğı en iyi beş ıncelemenin yazarlarına 125 OOO'er TL telif ucreti odeyecek ve bunlan kitap olarak yayınlayacaktır Yarışma Şartnamesı, "TÇSV, Kennedy Cad. 33/7, Kavaklıdere, 06660 Ankara ' adresınden istenebilir Prof Dr. Halük Tandoğan Prof Dr Erden Kuntalp Av Engın Ural YARIŞ\' jur; sı BİLSAK'TA BUGÜN OTOMARSAN ELEMANLAR ARIYOR Türkıye'nın en buyuk otomotıv yatırımını gerçekleştirmekte olan şırketımızin istanbul'dakı tesıslerinde görevlendirilmek uzere yetenekli ve dinamik elemanlar aranıyor. 1.1'malat Planlama Müdurlüğümuzun FABRİKA, TESİS PLANLAMA ve PROJE HAZIRLAMA, YATIRIM PLANLAMA, KALIP TERTİBAT ve MAKİNE KONSTRÜKSİYONU ile ÜRETİM PLANLAMA (bılhassa saç şekıllendırme) bolumleri için tercihan konularında deneyımlı ve Aimanca bilen ÇOCUKLAR İÇİN Kukla Tiyatrosu: 11.00 MASAL GERÇEK TİYATROSU YAZILARI SEVXN AYI Yöneten: Reha BlLGEN Çocuk Tiyatrosu: 12.30 BEŞ KAFADARLAR TtYATROSU GERÇEGtN MASALI Sennur Sezer'den uyarlayan Nedim SABAN Oyun Mask Dekor Alolyesi: Bir tiyatrocu ve ressanun yönlendirdiği çocuklar için, oyun kurma/sahneleme/maske/dekor/ kukla yapım atölyesi (3 saat) Konser: 18.00 Ünol BÜYÜKOÖNENÇ CaıCenter: 21.000 EMİN FINDIKOĞLU ORKESTRASI Lokanta: CengizBülentTurgut (gitar) önceden yer ayırtmak için: BİLSAK 143 28 79/143 28 99 ETİBANK TÇSV'nin bu projesini desteklemektedir. 14.00 DUYURU TMMOB ZtRAAT MÜHENDISLERt ODASI 30. OLAĞAN GENEL KURULU 1. AŞAMA, İL TEMStLCİLİĞt VE DELEGE SEÇIM ÇAĞRISI Adana, Istanbui, tzmk ve Samsun Bölge Şubelerimiz dışında kalan tüm illerde il temsüciliği ve delege seçimleri çoğunluklu olarak 5 Ocak 1986 günü, çoğunluk sağlanamadığı takdirde 12 Ocak 1986 günü, U temsücilerimizin belirle>ecegi yer ve saatte aşağtda belirtilen gündeme göre yapılacakur. .Ankara üi 1. aşama delege seçimleri ile ilgili toplantı 45 Ocak 1986 günü saat 14.00'te Ziraat Mühendısleri Odası Salonu'nda, (Konur Sok. No: 4/3 Kızılay/ANKARA). Çoğunluk saglanamadığı takdirde, toplantı 11 Ocak 1986 cumartesi günü saat 14.00'te yine aynı yerde, seçimler ise 12 Ocak 1986 pazar günü 9.00 17.00 saatleri arasında yine Ziraat Mühendisieri Odası Salonu'nda yapüacaktır. Oda üyelerimize duyurulur. Saygılanmla. ŞERAFETTtlV 1AV YÖNETtM KURLLU ADINA T.M.M.OB. ZtRAAT MÜHENDİSLERt OOASI BAŞKANI GÜNDEM: 1 Açılıs, 2 Ba$kanlık Divanı'nın oluşturulması, (1 Baskan, 1 Bajkan Yardımcısı, 2 Yazman), 3 Adaylann belirlenmesi, 4 Seçimler. Oda Genel Kurulu delegeleri, 25 ziraat mühendisini temsilen 1 delege 12 ve daha fazla olanlar için yine 1 delege seçilecekür. MAKİNE MÜHENDİSLERİ ve TEKNİKERLER 2.Yardımcı İşletmeler Mudürlüğumuzun KALiPve TERTİBAT İMALİ ile BAKIM ve ONARIM bolumleri için otomotiv sanayiinde çalışmış konularında tecrubelı ve Aimanca bilen MAKİNE YÜKSEK MÜHENDİSLERİ KONSTRÜKTÖR MÜHENDİSLER 3. Geliştırme Mudürluğümuz için tercihan Aimanca bilen 4. Malzeme ve Yedek Parça Mudürluklerımiz için Aimanca ve/veya İngılızce bilen İTHALAT UZMANLARI ve YEDEK PARÇA İHRACAT MÜMESSİLLERİ SATILIK BİNA 5 kath net 110 m! Brüt 141 mTel: 527 35 40 Saat: 21.0024.00 arası Adres: Beyazıt Sağarağa TEŞEKKUR AKADEMİ KtTABEVt EDEBtYAT ÖDÜLLERİ 1985 dağıtıın törenine bizzat katılarak bizleri onurlandıran dostlarımıza, zahmet edip çiçek gönderenlere, telgraf ve mektupla 6. yıla basışımızı kutlayanlara, konuşmacılara, bu tören için salonlarını bize tahsis eden sevgili DOSTLAR TtYATROSU çahşanlarına, o gece bizleri içtenlikle ağulayan ÇATI RESTAURANT sahibi Sayın Hasan ÖZEN'e ve öteki çalışanlarına yiırekten teşekkür ederiz. 5 Dığer bolumlerımiz için Aimanca veya İngilizce bilen SEKRETERLER Adayların hangi göreve talıp olduklarını.açık bir şekılde belırttıklerı gizli tutulacak muracaatlarına Türkçe ve Yabancı dılde elyazılı özgeçmışlen ile fotoğraflarını ekleyerek Personel MuMe cedes B e n z c l u r ' ^ 9 u r n u z e 9 o n c ) ermeleri nca olunur. SATILIK DÜKKÂN Çemberlitaş Cami Sok. No: 50 Tel: 527 22 27 SATILIK MÜZİK SETİ Schneider TEAM 2 4 " Tel: 526 10 00 468 OTOMARSAN A.J. DAIMLERBENZ AG Turkıye Genel Mumessılı P.K. 2 TOPKAPIİSTANBUL Bekâr bir bey için mutena semtlerde kiralık daire aranıyor. Tel: 584 63 18 575 75 56 (Iş saatleri içinde) İngilizce ders verilir. Tel: 338 42 22 SATILIK DAIRE Avcılar, öğretmenler Sitesi'nde 120 m J kömür kaloriferli asansörlü 3 oda 1 salon Deniz görür daire sahibinden satılıktır. Tel: 145 46 36 145 45 54 AKADEMt KİTABEVt OKTAY AKBAL ve RECEP BİLGİNER Bugün 21 aralık cumartesi gunü Izmir Kültür Ürünleri Merkezi'nde (Konak) kitaplannı imzahyorlar. I 40176029 Emeklilik Sicil Nolu Ocak 1986 devresine ait maaş çekimi kaybetmiş bulunuyorum. Hükümsüzdür. ÖZCAN ELİCÜR Kızılay Beşiktaş şubesinin yıllık kermesi Şişli Terakki Lisesi, Nişantaşı 23 Aralık Pazartesi saat 11.00, Bekleriz. KERMES
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle