Katalog

CUMHURİYET/6 Ozetle HABERLER 12 KASIM 1985 Yargıtay tkinci Hukuk Dairesi, kendisine yasal danışman atanan bir kişinin, danışmanınm bilgisi dışmda yapttğı işlerden kendisinin sorumlu tutulamayacağını karartaştırdu tlgili dairenin bu konudaki karannda, kendisine yasal danışman atanması gerekti&i halde atanmayan kişUerin de yapttklan işlerin hukuksal olarak geçersiz olacağı ve bu kişileri bağlamayacağı betirtüdi. Yasal danışman atanan kişi 5 bin dosya askeri mahkemede Sıkıyöneüm askeri mahkemelerinde açılan 8.664 davadan 8.413'ü karara bağlandı. 251 davada yargüanan 5.243 kişinin davası askeri mahkemelerde sürdürülecek. Sıkıyönetimin 19 kasımda kalkmasından sonra sıkıyöneüm askeri savcılığı, soruşturma yapamayacak ve mahkemelerde dava açamayacak. DENİZ TEZTEL tstanbul'da sıkıyönetimin 19 kasım günü kalkmasından sonra, askeri mahkemelerde 251 davada toplam 5 bin 602 sanığın yargılanması sürecek. Istanbul'da sıkıyönetimin ilan edildigi 26 Arahk 1978 tarihinden 1 Kasım 1985 tarihine değin geçen süre içinde Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'na 16 bin 200 dosya geldi. Bu dosyalardan 15 bin 294'ü işlem gördü. Geri kalan 906 dosva. sıkıyöneümin kalkmasıyla birlikte, ilgili askeri nvahkemelere gönderilecek. Bu ri nvahkemelere gönderilecek. Bu dosyalarda yapılan incelemeler sonunda askeri mahkemelere 8 bin 664 dava açıldı ve bu davalardan 8 bin 413'ü karara bağlandı. 26 Aralık 1978 tarihinde tstanbul'da sıkıyönetimin ilan edilmesinden başlayarak 1 Kasım 1985 tarihine değin geçen süre içinde gelen 16 bin 200 dosyadan 8 bin 664'ü hakkında dava açıldı. 4 bin 506 dosya hakkında kovuşturmaya yer olmadığı karan, bin 19'u hakkında görevsizlik.yetkisizlik karan, bin 84 tanesi hakkında birleştirme takaran, 21 tanesi hakkında da tatil kararı verildi. Yaklaşık 7 yıldır süren sıkıyönetim boyunca askeri savcılıkta 15 bin 394 dava işlem gördü. Geri kalan 906 dosya, sıkıyönetimin kalkmasıyla birlikte, ilgili mahkemelere gönderilecek. Sıkıyönetim askeri mahkemelerine açılan 8 bin 664 davadan 8 bin 413'ü karara bağlandı. Bu dosyalardan bazılan halen Askeri Yargıtay'da bulunuyor. Istanbul'da sıkıyönetimin kalkmasına karşın sürecek olan 251 davada, toplam 5 bin 602 kişi askeri mahkemelerde yargılanacak. 19 kasımdan sonra sıkıyönetim askeri savcılığı soruşturma yapamayacak ve askeri mahkemelere dava açamayacak. tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı askeri mahkemelerinde "örgüt davası" olarak adlandırılan ve sıkıyönetimin kalkmasına karşın yargılaması askeri mahkemelerde sürecek olan 36 dava bulunuyor. Bu davalarda toplam 5 bin 243 kişi yargılanıyargüanıyor. 359 kişi ise silahlı çete üyesi olmak, kaçakçıhk yapmak, komünizm propagandası yapmak, sıkıyönetim yasaklanna aykın davranmak gibi suçlardan yargüanıyorlar. 36 örgüt davasından 5'i, sağ örgütlere ait. Sağ örgütlere üye olmak ve amaçları doğrultusunda eylemlerde bulunmaktan 162 sanık yargılanıyor. Bu sanıklardan 22'si Tiirkçü İntikam Tugayı (TİT), 2 1 i MUB Türk Talebe Birligi, 14'U Hizbullah, 96'sı Ülkücü Gençler Derneği (ÜGD), 9'u Akıncılar adlı örgütlere üye olmak savıyla yargılanıyorlar. Geri kalan 31 örgüt davasında yargılanan toplam 5 bin 81 sanığı kapsayan davalar ve sanık sayılan şöyle: Türkiye Devrimci tşçi Sendikalan Konfederasyonu (DtSK) 1477, Banş Dernegi2 48, Türkiye tşçi Partisi (TIP) 170, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) 98, Sosyalist Vatan Partisi (SVP) 23, Türkiye Emek Partisi (TEP) 36, Vatan Partisi 40, Türkiye Komünist Partisi (TKP) 383, Türkiye Komünist PartisiBirlik (TKPB) 34, Devrimci Halkın Yolu (DHY) 21, Devrimci Halkın Birtigi (DHB) 18, THKP/C DevSol 1210, THKP/C DevYo! 464, THKP/C AcUciler 25, Rızgari 83 THKP/C 3. Yol 140, Türkiye Ihülalci Komünistler Biriigi (TÎKB) 8, THKP/C Halkın Devrimci Öncüleri (HDÖ) 12, Türkiye Devrimci Komünist Partisi (TDKP) 9, THKP/C Yeniden İnşa 7, Bolşevikler 13, Kurtuluş 186, Demokratik Költttr Derneği 10, Bagımsız tpliktş Sendikası 65, Bagımsız Devrimci Metalİs Sendikası 11, Bagımsız Deritş Sendikası 8. Genç Sosyalistler Biriigi (GSB) 10, Devrimci Derieniş 22, Partizan Yolu 15, Pahahlık ve Işsizlikle Mücadele Derneği (PIM) 9, Türkiye Komünist Partisi MarksistLeninist Türkiye İşçi Köylü Korluluş Ordusu (TKP/MLTİKKO) 426. 10 derslik ilkokul Gayrettepe 'de bir hayırsever tarafmdan yaptırüan 10 derslik ilkokul dün törenle Vali Nevzat Ayaz tarafmdan oğretime açıldı. 60 milyon liraya mal olan iiç katb okulda 750 öğrenci öğrenim görecek. Gazetemizin dünkü sayısında (UBA) mahreciyle Banker Bako (Baki AygünMin tutuklandığı yaalmıştır. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Banker Bako (Baki Aygün), Ibrahim Seügüzel'U olan ihtüafı nedeniyle yalnızca potiste ifade verdiğini, kesinlikU Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadesi aiınmadığını ve tutuklanma• dığım büdirdi. Baki Aygün aynca 3 yıldır gazinolarda da çaltşmadığtnı ifade etti Düzekir özür dileriz. Banker Bako: Savcılıkta ifade vermedim Göze'nin Akbal ve Ekmekçi aleyhine açtığı davanın duruşması yapıldı Mehmet Ozgüneş tanıklık yupaeak Yargıç Ardahan mahkemede tanık olarak adları bildirilenlerin talimat yoluyla ifadelerinin almmasma karar verdi. Haber Merkezi Tercüman Gazetesi yazarı Ergun Göze'nin, gazetemiz yazarları Mustafa Ekmekçi ve Okta> Akbal hakkında açtığı davalara dün Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. İlk dava, Mustafa Ekmekçi hakkında açılmış olan dava idi. Ergun Göze, Mustafa Ekmekçi'nin, yazdığı iki yanda kendisini küçük düşürdüğunü ileri sürerek mahkemede dava açmış ve cezalandırümasını istemisti. Dünkü duruşmaya sanık Mustafa Ekmekçi ile avukatı Orhan Apaydın ve gazetemiz Yazı Işleri Müdürü Okay Gönensin'in avukatı Neşe Yılmazdenür ile Ergun Göze'nin avukatı Kematettin Nomer katıldılar. Davacı Ergun Göze, duruşma sırasında dinleyici yerinde oturdu. Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi Yargıa Levent Ardahan, önce Mustafa Ekmekçi'nin vekili Avukat Orhan Apaydın'a söz verdi. Orhan Apaydın bu duruşmada, Ergun Göze ile Türkiye Diyanet Vakfı arasında "Büyük tstam Aosiklopedisi" olayı ile ilgili kanıtlannı sunacaklarını bildirdi ve 12 maddelik kanıt listesini yargıca verdi. Bunlardan başka yargıca verilen kanıtlar arasında Milli Gazete'nin 12 Mayıs 1982 günlü sayısında Sadık Albayrak imzası ile yayımlanan "Böy>iık lslam Ansiklopedisi Macerası" başlıklı yazısıyla yine Milli Gazete'nin 22 Temmuz 1981, 4 Ağustos 1981 tarihh' sayüarmda çıkan yaa fotokopilerini, Muli Gazete'nin 11 Mayıs 1982 tarihli sayısında çıkan Sadık Albayrak'm "Cehalete prim ve sabır" başlıklı yazısımn fotokopilerini de verdi. Orhan Apaydın, bu yazılarla ilgili olarak şunları söyledi: "Ergun Göze ttrafından hazuianan, ancak piyasaya çıkartılma>arak toplatrian Büyük lslam Ansiklopedisinin ilk fasikülü hakkında Milli Gazete yazan Sadık Albayrak, kaynak göstermeden kleptomanik oyunlar sergiledigini ve maddelerin intihal (hırsızlık) ürünü oldugunu yazmıştır. Aynta Ergun Göze'nin, Türkiye Diyanet Vakfı'ndan on alü milyon TL. avans ödediği iddiası ile vakıf aleyhine Başbakanhk düzeyinde soruşturma açtırılmış ve tçişleri Bakanlığı'nca bir tahkikat komisyonu kurulmuştur. Vakıf rnütevelli heyetinin azli için de dava açümıştır. Konuya Yuksek Denetleme Kurulu da el koymuştur. Ergun Göze'nin, ansiklopedi yayınında kapasitesi olmayan bir kişi oldugu da resmi belgelerde belirtilmektedir. Nitekim kendisiyle yapılan sözleşme de feshedilmiş ve Ergun Göze tarafından düzenlenen ansiklopedinin ilk fasikülü topUttırılmıştır." Yargıç Levent Ardahan, Orhan Apaydın'ın verdiği kanıtlar lıstesini aldı ve Ergun Göze'nin vekilinin itirazlanm da reddederek delillefin toplanmasına ve ayrıca mahkemede tanık olarak adlan bildirilen eski Bakan Mehmet Özgüneş'le, Türkiye Diyanet Vakfı mütevelli heyeti üyesi Ahmet Uzunogln'nun talimat yoluyla ifadelerinin alınmasına karar verdi. Yargıç Levent Ardahan, sanık Mustafa Ekmekçi'9 Çocuk kaüUnin davası Ceçen yü Fuat Knıldemir (S) ve Emine Yesilbaş'ı (5) boğarak öldürdüğu iddiasıyla iki kez idam istemiyle yargüanan Gülizar Erbil'in Adli Tıp 4. Ihtisas Dairesi'ne gönderilerek müşahade alana alınması kararlaştınldı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanığın daha önce çocuk bakıcıhğı yapttğı çocuk yuvasından gelen rapor okundu, duruşmc ileri bir tarihe bırakıldı. KentKoop başkent söyleşileri KentKoop, Batıkent Konut Cretim Kooperatifleti Birtiği tarafmdan düzenlenen Başkent Söylefüeri'nin 6*ncısı 27 kasım günü Ankara Bulvar Palas Oteli'nde yapılacak. Oturum başkanlığını Necati Mutlu'nun yapacağı söyleşi Başbakanhk Vakıflar Genel Müdürlüğü Hayır Isleri ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Nazif Öztürk ile "Ankara'nın Kurulusunda Vakıflann Rolii' konusunda yapılacak. Eski PKK'ci Baki Karer Isveç'te itiraf etti: Orgüt 21 kişi öldürdü ce Uppsala'da öldürulen Enver Atay'ı da yakmdan tanıdığını söyledi. Karer, sözlerine şöyle devam etti: "PKK'nin politikasını, programuu ve yöntemini benimsemeyen her Kurt, örgüt tarafından hain ve düşman olarak göıülmektedir. Bu göraş, PKK'nin programında da yer almakta ve orgutun gazetesi Serxwebün (Bagımsıziık)de de yajımlaniBaktadır." YAVUZBAYDAR PKK'mn 1974'teki kuruluş çalışmalarınSTOCKHOLMİsveç'te bulunan ve da yçı alan Baki Karer, Çetin Gnngör. Enölümle tehdit edilen eski PKK'cılardan Ba ver Ata, Mehmet Karasungur. Restıl Altıki Karer, örgüt hakkında lsveç gizlı polisi nok ve kendi&iyk merkez komitesinin oteki üyeleri arasında anlaşmazlık çıktığını, bu(SIAPOVya önemli açıklamalar yaptı. PKK'nin kuruculanndan ve eski yöne nun üzerine 1980'de İsveç'e geîdigini antim kurulu üyelerinden Baki Karer, geçti lattı. ğimiz hafta sonunda yine PKK'nm yöneÖrgütten ayrüdığını 1982 yılında resmen tim kurulu üyelerinden olan Çetin G«n açıklayan Baki Karer, lrak'ta bulunduğu gör'ün ölümüyle sonuçlanan olaylar sıra strada PKK'nm silahh gerillalan tarafınsında aynı salonda bulunduğunu söyledi. dan tutuklandıgmı söyledi. Irak'taki Lolddialara göre, adının Nuri Candemir ol lan yakınlanndaki mağaralarda bulunan duğu bildirilen kalil, PPKK'mn (KUrdis PKK hapishanelerinde bir yıldan uzun bir tan öncu İşçi Partisi) toplantıyı düzenle sttre tutuklu kaldığını anlatan Karer, Irak diği salona Çetin Güngör'ü, Baki Karer'i Komünist Partisi'nin yardımıyla buradan ve Seher adlı eski PKK'lı bir kadmı öldür kaçtığını söyledi. mek için gelmişti. Çetin Güngör ve kendısi hakkında veriKarer, cinayetten bir hafta sonra yaptı len "idam'l.karannm, 18 Haziran 1984'te ğı açıklamada, Çetin Güngör'ün PKK ta Abdullah Öcalan tarafmdan düzenlenen rafından bugüne kadar öldürulen 21. kişi bir PKK toplantısmda imzalandığını öne olduğunu söyledi. "Bu kanlı örgütte gö süren Baki Karer, örgutun idamlan nasıl rev almaktaa pişmanlık duyuyorum. Bu infaz ettiğini şöyle anlattı: yıilar, hayaUmda kara bir kke olarak "Asagdık kompleksiyle dolu, örgüt içinkalacaktır" diyen Karer, bir yıl kadar ön de başamız oldııgu için koiayca kullanüa TürkArap tarih amştırmaları TürkArap tfişküeri İncelemeleri Danışma Toplantısmda dün de TürkArap Tarih Arastırmalan Komitesi kurulması önerildi. Toplantıda konuşan Minnesota Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Caesar Farah, Türk ve Arap tarihçüerinin elinde milyonlarca tarihi doküman bulunduğunu beürterek komitenin önemine değindi. Eski PKK'ci Baki Karer, îsveç polisine yaptığı açıklamada, "kendisinin de Çetin Güngör ile birlikte öldürülmek istendiğini" belirtii ve PKK'nin "idam" yöntemlerini anlattı. btiecek Mr kişiyi seçiy orlar. Sonra bu şahgn ideolojik ve politik yönden beyni yıkanıyor. Bunda amaç, 'haioler'e karsı nefret yaratmaktır. Sonra katile bir tabanca ve sahte pasaport veriliyor. Kaiil. kendisine çok önemli bir görev verildiğini ve örgüt içinde kahraman olarak gorulecegini sanıyor. Ve kör inançlaıia, rrans balinde •damı gerçekiestiriyor." PKK'nm yapısı, eğitim kampları ve mahalli durumu hakkında şimdilik bilgi vermeyeceğini, bu konuda bir kitap yazmak istediğini belinen Karer, idam kararlarımn PKK MeTkez Komitesi içinde nasıl alındığmı çok yakmdan bildiğini yineleyerek, "Ortadogu'da PKK'nm barbarhğı herkes tarafından bitinryor. Enver Ata'nın katilinin sözünü etmiş olduğu 'Kurdistan L'lusal Kurtuluş Savaşçılan Biriigi' PKK'nin yan örgütüdür" dedi. Baki Karer, PKK tarafından İsveç'te, Danimarka'da, Lübnan, Iran, Irak ve Türkiye'de öldüriildüklerini iddia ettiği 21 kişinin isimlerini de açıkladı. Bu kişilerin adları şöyle: Enver Ata. Çetin Güngör, Mustafa Tangüner, (PPKK), Zülfı Gök, Abdullan Kumral, Yaşar Organ. Ethem Akçam, Abdttllah Aziz, Halil Ibrahim, Resul Aitınok. Besi, SeJahatün, Cemil, Çetin Akkurt, A>ten Yıldınm, Saime Aşktn, Bircan Yıldız, Serdar (takma isim), Hasan Hüsejin, Hacı Sonta, Şemsettin Aktaş. Bahai mensubu 14 kişi yukalandı Edime'de sürekti toplantüar düzenleyerek örgütlenmeye çahşan Şevki Bilgin, Emel Bilgin, Fahriye Çelebi, Mahmut Çelebi, Nimet Çelebi, Celal Gündoğan, Mehmet Akpınar, Muhiddin Çelebi, Seyit Azizullah Sedr Mahdavi (tran uyruklu) yakalandüar. Yakalananlann toplantı yerinde, Türkiye'deki 50 ilde buhtnan Bahai tarikatına mensup örgütlerle yapılan yazışma tutanaklan, notlâr, bağış makbuzları, dini bügiler, yabancı dilde çok sayıda tarikatı tanıtma kitabı, örgütün Edirne'de teşküatlanması için 389 bin Ura, 380 tran riyati, dini eğitim bantlan ele geçirüdi. ye bir söyleyeceği olup olmadığını sordu. Ekmekçi, özetle şöyle dedi: "Kendisi basın mensubu degil, bir yazardır. Basın kartı yoktur, olamaz da. Tercüman Gazetesi sahibi Ue bir sozleşme yapmış, yazüar yazmaktadır. Ben yazılarımda basının kendine düşen görevi, basının kendi kendini denetlemesi görevini yerine getinneye çahştım. Kendi içimizdekileri ele almak, yanlışlarını, doğrulannı ortaya sermek durumundayız. Olayımıza gelince: Diyanet Işleri Başkanlığı'nın Diyanet Vakfı ile sozleşme yapıp, 'Büyük lslam Ansiklopedi&i' hanriamaya girişen Ergun Göze, bu eylem ve işlevleri dolayısıyla Cumhuriyet Gazetesi'nde yazdıgım yazüarda eleştirildi. Bu eleştiriler kafadan, hayalden degil, belgeiere dayanılarak yapıldı. Kendisi bunlara yanıt vermedi. İstü kapalı verdigi yanıtlardan birinde, "Sovyet ajam" dedi. Avukatımız Orhan Apaydın, kanıtlanmızın listesini verdi. Kanıtlan kurcalarken, dogrusu benim dilim tutuldu. Ergun Göze'nin, 'Büyük tslam Ansiklopedisi" seriiveni bir yazı degil, yazı dizisi olacak denli ilginçti. Örnegin, Ergun Göze'nin hazırladığı 'fizibilite raponı' incelemeye değerdi. Davacı vekili 19811982'de olan olayın neden 1984 yılında yazı konusu yapıldığını sordu. Yanıt vereyim: Ne yapayım, o zaman öğrenebümiştim. 27.6.1984 günlü yazımızda geçen 'cebellezi' sözcüğu, hakaret anlamı taşımaz. Arapça 'ceyb' ve 'ellezi' sözcüklerinden oluşmuş bir 'argo'dur. Halk tarafından uydurulmuş, yaratılmış bir sözcüktür. Cebellezi sözü, Ferit Devellioğlu'nun 'Türk Argosu' sözluğunde vardır. Türkçe sözlügün son altıncı baskısında yer alan 'cebellezi' sözüne verilen anlam şöyledir: 'Cebellezi: olmak, etmek; hakkı olmadıgı halde bir şeyi kendir» mal etmek, cebine kaydınnak. Yargıç, duruşmayı bir başka gune bıraktı. Mustafa Ekmekçi'nin davasının bitiminden .,nra, yine Ergun Göze'nin, Oktay Akbal aleyhine açtığı davanın duruşmasına geçildi. Kasayı açamayınca çokomilk yvdüer Mehmet Hot, Laleli'nin caddelerinden birinde turistlere satış yapan "ÇarWnin Yeri"adlı mağazasının sahibi. Kimlikleri henüz belirlenemeyen, iki ya da üç kişi olduklan sanılan hırsızlar, kapıyı zorlayarak girdikleri mağazada 2 milyon 600 bin lira değerinde giysiyi çalarak izlerini kaybettirmister. İçinde 830 bin Ura bulunan çelik kasa ise, açılamayınca paralar yerinde kalmış. Dükkân sahibini uzen tek nokta, çocuklan için aldığı çokomilklerin yenmesi ve misafirlere ikram edeceği sigarauvın hırsızlar tarafından işyerinde içilmesi. Hırsızlar, mağazada yedikleri çokomilklerin kâğıtlarını yere atmışlar ve çikolataü parmaklanyla kapılarda iz de bırakmışlar. Polisin saptamasına göre, sarhoş olan hırsızlar gereğinden çok rahat ve acemice davranışlarda bulunmuşlar. tşyeri sahibi Mehmet Hot, soyulan mağazasmı doldurmak için 2 milyon 600 bin liradan çok harcama yaptığını söylüyor. (Fotoğraf: HALİL NEBİLER) Oral Çelîk'in yurt dışına kaçmasına yardımcı olan Harun Çelık yakalandı NEVŞEHİR (Cumhuriyet) Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nden aldığı pasaportu Papa'ya suikast olayına adı kanşan Oral Çelik'e bir aracı ile ulaştırarak yurtdışına kaçmasına yardımcı olduğu belirlenen Harun Çelik adlı bir kişi yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Interpol tarafmdan yurtdışında Harun Çelik adına düzenlenmiş pasaportla kaçak olarak dolaşan Oral Çelik'in kullandığı pasaportun Nevşehir'in Avanos ilçesine bağlı Çaiış kasabasında oturan Harun Çelik'e ait olduğu ve pasaportun bu kişi tarafından Emniyet Müdürlüğü'nden alınarak Abdullah Çatirnın yardımt ile Oral Çelik'e ulaştırıldığı ihbar edildi. Bunun üzerine güvenlik güçleri 11 Kasım 1980 günü Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nden aldığı 493101 seri numaralı pasaportunu Oral Çelik'e verdigi belirlenen Harun Çelik Çalış kasabasmda düzenlenen bir operasyonla ele geçirildi. YetkiUler, Harun Çelik'in Oral Çelik'le akrabahk bağı olmadığtnı, yapılan sorgulamasından sonra tutuklandıgmı söylediler. TKKKO örgiltü hakkında iki ayrı dava açıldı ANKARA, (ANKA) Türkiye ve Kuzey Kurdistan Kurtuluş Örgütü (TKKKO) hakkında Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde iki ayrı dava açıldı. Örgütün gençlik grubunun davası 14 kasım, ana örgüt olduğu ileri sürülen grubun davası ise 28 kasımda başlayacak. Savcı iddianamede, TKKKO 'nun yeni bir örgüt olmadığını, daha evvel THKPC Kurtuluş olarak büinen örgutün devamı olduğunu ileri sürdü. Yaklaşık 5 aydan beri tzmir, Istanbul ve Ankara'da birbiriyle bağlantıh olarak yapılan bir dizi operasyonlar sonucu ortaya çıkarüdığı öne sürülen örgüt hakkında, Ankara DGM'de biri 28 kişilik ana örgüt, diğeri de 21 kişilik gençlik örgutü hakkında iki ayrı dava açıldı. Savcı iddianamesüıde, yakalanan kişilerin "12 Eyltil Harekâtı sonucu ricat hareketi gerçekleştiren THKPC Kurtuluş Örgtitü' nün üyeleri" olduğunu ve örgütün 1982 yıhnda TKKKO adı altında yeniden çalışmalara başladığuıı öne sürdü. İddianamede, Türkiye ve Kuzey KUrdistan Kurtuluş örgütü'nün 12 Eylül yönetimini "askeri dikutöriük" diye nitelendirdiği iddia edilerek "proleterya partisi" dedikleri komünist bir parti önderliğinde silahh ihtilali savundukları ileri sürüldü. Legal olanaklardan yararlanmak için parlamentoya girme çalışmaİan yapan örgütün "Kurdistan" adı altında bagımsız bir Kürt devletinin kurulmasım da kabul etmekle bölücü faaüyetlerde de bulunduğu öne sürüldü. PKK Şemdinli davası Bakırköy Belediye Başkanı Ekşi: 650 kilometre yol, 120 kilometre kanal yaptık 3 0 0 kilometrelik yerleşim alanı, 1 milyon 225 bin nüfusu ile Türkiye'nin en büyük ve en çok sorunu olan ilçede, 1988 yılında kanal, yol, su sorunu bırakılmayacağını söyleyen Başkan, "Nüfuzlu kişilerin menfaatlerini belde yararına bozmayı sürdüreceğim" dedi. Kişi başına düşen 0.45 metrekareük yeşil alanı 4 metreye çıkarmak için OsmaniyeE5 Karayolu arasındaki 560 dekarhk alanı kamulaştırdıklarını açıklayan Ekşi, konut sorununa çözüm getirmek amacıyla önümüzdeki günlerde 90 bin hisseli tapunun müstakil tapuya çevrileceğini söyledi. NAİM ARABACILAR Son nüfus sayımına göre mucavir alanlar hariç bir milyon 225 bin nüfusu Ue Türkiye'nin en kalabalık, 300 kilometrekarelik yerleşim alanımn yüzde 70'inin imar uygulamasından, yüzde 50'sinin harita ve imar planından, yüzde 20'sinin kadastro haritasından yoksunluğu karşısmda yol ve imar bakımından problemli ilçelerin başında Bakırköy ilçesi yer alıyor. 4 şube başkanı, 2 bin 500 memur ve iş*çi ile bugüne değin 120 kilometre kanal, 50 kilometre beton, 400 kilometre stabilize yol ve 200 bin ton asfalt dokümü ile Ankara Anakent ve 5 şube belediyesinin döktüğü asfalt oranına eşit 200 kilometre asfalt yol dökerek sorunlann üstesinden gehneye çalıştıklannı belirten Belediye Başkanı Dr. Kemal Naci Ekşi, yeşil alan yapılmak üzere OsmaniyeE5 karayolu arasındaki 560 dekarhk bir alanı kamulaştırdıklarını açıkladı. Istanbul Teknik Üniversitesi ile 8 ayhk ortak bir çalışmadan sonra'kritik yol metodu' olan CPM projesini hazırlayarak, 20 milyan hizmet gelirlerinden karşılanmak üzere, 1986 yılı bütçesini 54 milyar lira olarak belirlediklerini de kaydeden Ekşi, hızlı bir nüfus artışı karşısında ortaya çıkan konut sorununa çözum getirmek amacıyla surdürülen çalışmalar hakkında şunları söyledi: "Konut açığını çözmek için 15 günde verdigi miz inşaat ruhsat sayısı, bizden önceki belediyenin cumartesi pazar günleri halk üsl üste yıgümakta, oturacak ve yemek yiyecek yer bulamamaktadır. 1988 yıhnda kişi başına yeşil alanı 4 metrekareye çıkarabilmek için istimlaklanmızı sürdürüyoruz. Osmaniye ile E5 karayolu arasındaki 560 dekarhk alanın yanı sıra ilçenin kuzeyinde de iki alanı daha istimlak ediyoruz." REHBERDE TELEFONU OLAN BAŞKANIM "Hiçbir nüfuzlu kişi hakkı olmayanı alamaz, hiçbir vatandaş da hakh olduğu konuda hakkını almadan buradan çıkmaz" şeklinde konuşan Başkan Ekşi, her hafta çarşamba günleri daire müdürlerinin de hazır bulunduğu halk toplantılarında yaklaşık 300 kişinin tek tek sorunlannın dinlendigini ifade ederek, "Çok başkanlar evinin tetefon numarasını degiştirirken, bcnim rehberde Dr. Kemal Naci Ekşi 573 49 47 olarak telefonum vardır. Bazı hallerde vatandaş evimden sababa karşı dahi arayarak sorununu anlatıyor. Vatandaşm sorununa cevap vermek ve giderebilmek için 24 saat hizmet sunmak bana adeta gtiç veriyor. Nüfuzlu kişilerin menfaatlerini belde yaranna bozmamı engelleyecek bir güç bugüne kadar karşuna çıkmadı, bundan sonra da beni durduracaklannı hiç sannuyorum." itirafçı konuşunca 2 sanık Haber Merkezi Diyarbakır 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülen yasadışı bölücu PKK Şemdinli grubu davasında, bir itirafçı sanığın konuşması uzerine tutuksuz yargüanan 2 sanık tutuklanarak cezaevine konuldu. Duruşmada tutuksuz yargılanan sanıklar Ibrahim Tekin, Sabri Yalçın ve Musa Bayır, savunmalannı yaparak, itirafçı sanık Hüseyin Tilki'yi tanımadıklanm bildirdiler. Söz verilen ve hakkında idam cezası istenen itirafçı sanık Hüseyin Tilki, sanık İbrahim Tekin'i tanıdığını ve örgütle ilişkisi olduğunu beürterek, "Örgüt tarafından İran'a gönderilecek tik. Biz İbrahim'in evine geldik. Parola olan (Salih) adını söylediğimizde onlar bizim örgüt üyesi olduğumuzu anlıyorlardı. İbrahim Tekin'in evi orgütün ilişki noktasıydı" dedi. DEVYOL DAVASINDA ÜÇ TAHLİYE Ankara 4'ncü Kolordu Komutanlığı (1) nolu Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan 74 sanıklı DevYol davasına devam edildi. 74 sanıklı davanın dünkü duruşmasında, tutuklandığında 14 yaşında olan ve 5,5 yıldan bu yana cezaevinde bulunan Ali Kıhç, aynca An" Haydar Özilhan ve Şerafeltin Yılmaz'ın tahliyelerine oybirliği ile karar verildi. Atatürk'e hakaret eden şoför tutuklandı ADANA, (Cumhuriyet Güney tlteri Barosu) 10 kasım pazar günü, tüm yurtU Ulu Önder Atatürk'ü anraa törenltrinin yapıldığı sırada, arabasmda bulunan ' yolculara, "Bngiin, Atatiirk'ün geberdiği gündür" diyen dolmuş şoförü Recep Can, götürüldüğü adliyede ilk sorgusundan sonra tutuklandı. Edinilen bilgiye. göre, 10 kasım günü saat 07.45 sıralannda kullanmakta olduğu dolmuşla Abidinpaşa caddesinde hareket halindeyken yolculara dönerek, "Bugün, Atatürk'ün geberdiği gündür" diyen şoför Recep Can, o sırada dolmuşta yolcu olarak bulunan polis memuru Süky maıı Kaynar tarafından Bankalar Karakolu'na teslim edüdi. Burada sorgulaması yapılan şoför, daha sonra adliyeye gönderilerek tutukJandı. Sol görüşlü teknisyenin işe alınmaması kararını İdare Mahkemesi iptal etti ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Antalya İdare Mahkemesi Naci Akgöz adlı bir kişinin Başbakanlığın öngördüğü güvenlik soruşturmasımn sonuçlan nedeniyle devlet hava meydanlan işletmesinde işe ahnmama karannı iptal etti. Antalya Hava Meydan Müdürlüğü işletmesinde elektronik teknisyeni olarak görev almak üzere başvuran Naci Akgöz, 'sol görüşlü' olduğu beürtilen güvenlik soruşturması nedeniyle adaylık kadrosundan çıkartılarak işe alınmadı. Akgöz, mahkemeye başvnrarak hakkında verilen işe ahnmama karannın iptalini istedi. Antalya İdare Mahkemesi de karannda söz konusu kişinin Devlet Memurları Yasası'nda belirtilen "Adaylık süresi içinde temel ve hazuiayıa eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adayhk süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetk bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıklan tespit edilenlerin sicil amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir" hükmüne aykırı davranmadığı görüşüne yer verdi. Mahkeme, aynca Naci Akgöz ile ilgili olarak 'sol görüşlü' olduğu belirtilen güvenlik soruşturması dışında, hakkında kesinleşmiş bir mah" kumiyet hükmünün bulunmadığına dikkat çekerek, işe ahnmama kararını iptal etti. Bilindiği gibi Başbakanhk 5.11.1982 tarihinde bakanhklara 'gizli' olarak gönderdiği bir genelgede işe alınacak devlet memurlarırun güverüik soruşturmasmdan geçmeleri gerektiğini beUrtmişti. Başbakan Bülend Ulusu döneminde yayımlanan ve halen yürürlükte bulunan genelgede, güvenlik soruşturması istenilen personel sayısında son yıllarda meydana gelen olağanüstü artış nedeniyle Başbakanlığın böyle bir yönteme başvurduğu kaydedilerek, şu gorüşlere yer veriliyordu: "Bu sornşturmayı yapmakla görevli ünilelerin aym ölçüde geniş kadrolara sahip olmayışı. güvenlik konulannda sağlıklı ve düzenli kayıtların bulunmayışı, bilgisayar desteğinden yararlanma aşamasına henüz gelinmemiş olması nedeniyle güvenlik soruşturmasından beklenilen amaca ulaşılamamaktadır.'' Başbakanlık, genelgede konunun önemine dikkat çekerek, soruşturma yapmakla görevli organların yeterli personel ve teçhizat kapasitesine ulaşıncaya kadar uygulamanın emniyet ya da MIT tarafından yapılmasını istiyordu. Naci Ekşi tüm Istanbul'da 3 ay içinde verdigi ruhsat sayısına eşittir. Bu ayın sonunda 15 bin hisseli tapulu yere müstakil tapusunu vermiş olacağu. Ondan sonraki devrede de 75 bin hisse tapulu alanın müstakil tapuya kavuşması için ihale dosyalarımızı hazırladık, ihale ediyoruz" dedi. 1988 yıhnda çiçeğiyle, böceğiyle, yeşil alanıyla, sahiliyle, semtlerin geniş giriş meydanlarıyla, ormanlık alanlarıyla, halkı canından bezdiren bugünkü şehir durumundan kurtararak, yaşanır güzel bir şehir durumuna getirebilmek için yeşil alanlan artırmak niyetinde olduklarını da kaydeden Ekşi, "Kişi başına 7 metrekare olması gereken yeşil alan, bugün 0.45 metrekaredir. Gulhane ve Yıldız parkları ile bizdeki Atatürk Ormam'nda