Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER için 400 milyar TL. 7 Park, bahçe ve spor sahaları için 300 milyar TL. 8 Eğitim ve kültür hizmetleri . için 250 milyar TL. 9 Çevre sağlığı hizmetleri için 300 milyar TL. 10 Konut yapımı için en az 2 trilyon TL olmak üzere toplam 5 trilyon TL gibi çok buyük bir kaynağın harcanması zorunlu görülmektedir. 100 km. kareyi bulan yerleşim alanı içinde 20 bin km!yi aşan kent içi yollanyla İstanbul bir ülke görunümündedir. 5 milyondan çok insanımızın yaşadığı bu kentünizde iki bin yıhnda barınacak nüfusun yaklaşık 8.5 milyon olacağı sanılmaktadır. Çağdaş yaşamın gereklerine uyabilmek için ülkemizin yıllık bütçesini aşan bir parasal kaynağı gelecek 15 yıl süresince Istanbul'un eksik altyapılarını tamamlamak amacıyla harcamak gerekmektedir. Yatınma ayırabildiği 2530 milyarlık bütçesiyle İstanbul Belediyesi'nin yukanda sözü edilen sorunlan çözümlemesi bekleniLemez. Belediyenin, kıyısından, bucağından da olsa Haliç'in çevresini duzenleme girişimini alkışlamakla birlikte, Haliç'in daha uzun süre "AÇIK FOSEPTİK" olma konumunu koruyacağı kuşkusuzdur. 'Benzer altyapı sorunlan kuşkusuz öbür kentlerimizde de çözüm beklemektedir. Örneğin, çevre kirliliği ile birlikte Ankaranın altyapı gereksinmelerini karşılamak için, 4 trilyon, İzmir için 3 trilyon gerektiği söylenebilir. Ülke düzeyindeki tüm kentleri kapsayacak bu tür harcamalann en az 40 trilyon TL. olacağını söylemek kehanet sayılmamalıdır. Gelecek 15 yu boyunca en alt düzeyde çağdaş ya$amı yakalayabilmek için kentlerimizde yaklaşık 40 trilyon TL.lık >'atınmın ge•rektiğini belirtmek bilgiçlik değildir. Sunduğumuz bu sayısal veriler çok kaba hesaplamalara dayanmakla birlikte b a a gerçekleri su yuzüne çıkarması bakımından uyarıcı olduğu yadsınamaz. SONUÇ Ülkemizin "YENİDEN İNŞA" edilebilmesi için, yapişlet yöntemini içeren faizi çok dış kaynaklı kredilere bel bağlamak, bilinmezlerle doludur. Hesapsız kitapsız, olur olmaz bir şekilde dış kredilere yönelmek kısa sürede dış borç yükunü katlayabilir. Bugün 25 milyar dolara (15 trilyon TL.) yaklaşan dış borçlann kısa süre sonra 50 milyar dolara (30 trilyon TL.) eriştiğinde tum ülke kaynaklan borcun ana parasmın ve faizinin ödenmesine yetmeyebilir. Geçmişte DÜYUNU UMUMİYE deneyimi ile bu durum yaşanmıştır. Uygulanan bugünkü ekonomik politika ile geçmişteki yanılgı yinelenmektedir. Bize göre bu tutum, yatırımların geleceği bakımından kuşkularla doludur. Maliyetlerinin en çok "% 25'i kadar dış paraya gereksinme duyulan yatınmlan tümüyle dış paraya dayandırmak, bir anlamda yatırım yapmamaktır. Nitekim halen yatınmlar yönünden yaşanan durum budur. Üretimin arttınlmasını önemsemeyen, nlusai gelirin artmasını gözetmeyen, sadece ve sadece zam ve para oyunlarıyla tüketimi pahalılandırmayı amaçlayan bugünkü ekonomik uygulama ile ne kentsel alandaki yatırımlar ve ne de kırsal alandaki yatınmlar yapılabilir. Bir an önce iç kaynaklara işlerlik kazandınlarak zorunlu yatınmlan ertelememek ve buyuk kentlerimizin altyapı gereksinmelerini biriktirmemek yeğlenmesi gerekli akılcı yoldur. Çok borçlanarak çok yatınm yapılacağım sanmak yanıltıcıdır. Ancak çok borçlanmakla ulke bağımh hale gelebilir. Çok kritik bir doğası olan ülkemizin, böyle bir oluşuma yatkmlığı bile bulunmamaktadır. 21 EKİM 1985 Kentleşmenin Getirdiği... Üretimin arttınlmasını önemsemeyen, ulusal gelirin artmasını gözetmeyen, sadece ve sadece zam ve para oyunlarıyla tüketimi pahahlandırmayı amaçlayan bugünkü ekonomik uygulama ile ne kentsel alandaki yatırımlar ve ne de kırsal alandaki yatınmlar yapılabilir. ŞERAFETTİN UZUNER Yük. Müh. Eski Karayollan Genel Müdürü Kentleşen nüfusun giderek yoğunlaştığı UlkemLz.de, kentsel nüfus kırsal niıfusu aşmaya başlamıştır. Yapılan hesaplamalara göre, içinde bulunduğumuz yıl kentsel nüfus 25 milyona ulaşacaktır. Öyle sanıhyor ki, kentsel alandaki nüfus yoğunlaşması giderek artacak ve iki bin yıhnda bugünkü nüfusa denk bir büyüklüğe erişecektir. Halen bir milyon nüfusu aşan kent sayunız üç iken, 2000 yıhnda bu sayının 18 olması beklenilmektedir. Bu gelişmelere koşut kalabahk kentlerimizin sorunlan da artacaktır. Öyle görünüyor ki, kentlerimizin altyapı sorunlan 2000 yıhnda, yaklaşık 15 yıl sonra tüm ülkeyi aamasız bir boyutta kapsayacaktır. Ülİcemizde buyruk (hüküm) süren bu kuram ve kural dinlemez kentleşme olgusu kuşkusuz yaşamı hoşnutsuzlaştıracak ve zorunlu altyapıdan yoksun kentlerimizin gelişmesi de o ölçüde çarpıklaşacaktır. Kentsel alandaki toplu yaşamı çokça etkileyen önemli altyapıları enerji, ulaşım ve Uetişim, konut, içme suyu ve kanalizasyon, eğitim ve çevre sağlığı olarak sıralayabiliriz. Bu yönüyle en büyük kentimiz Istanbul'un irdelenmesinde yarar bulunmaktadır. YALNIZ İSTANBUL'UN ALTYAPISI IÇtN 5 TRİLYON Doğanın tüm guzelliklerini esirgemeden sergileyen bu kentimiz Boğaz ve iki yakasıyla Habil ve Kabil gibidir. Ne aynhrlar ne de birleşirler!" Yedi Tepe" olarak da adlandırılan bu yöremiz 532 yıldır Türk olmakla onurlanmıştır. Sonsuza değin bizim olacak bu tepelerden SEVDA tepesini yabana satanlar dileriz sevdasız kalır. Neyse ki Anayasa Mahkemesi bu aymazhğı yok etti de rahatladık. Doğası öyiesine çarpıcı guzellikte olan bu tarihi kentimizin, saymakla bitmez altyapı eksikhkleri bulunmaktadır. Ülkenin başka yörelerinde olduğu gibi, tstanbul'da da altyapı yapıtnı hep gereksinmenin gerisinde kalmıştır. Yaptığımız çok kaba hesaplamalara göre, 2000 yılına değin IstanbuPun altyapı gereksinmelerini gidermek için gerekli harcamaları aşağıdaki gibi sıralamak olasıdır. 1 Enerji için 400 milyar TL. 2 Ulaşım için 250 milyar TL. 3 Boğaz Köprüsü ve Çevre YoHan için 350 milvar TL. 4 Boğaz Sualtı Geçişi ve Metro için 400 milyar TL. 5 Haliç"in temizlenmesi ve çevresinin düzenlenmesi için 350 milyar TL. 6 İçme Suyu ve Kanalizasyon CUMHURİYET^te» OKURLARA... OKAY GÖAEVSİV' 12 Mart'ın Perde Arkası... Y akın tahhimizi çok boyutlu olarak irdeleyen dizilerimiz her kesimden geniş ilgi görürken bu hafta yine büyük yankı uyandıracak bir yayına başlayacağız. "12 MART'A 5 KALA"... Uğur Mumcu yakından tanığı, sonra da "Sakıncalı Piyade"s/ olduğu dönemin hiç konuşulmamış ya da tek yönlü suçlamalarla geçiştihlmiş yönlerini en önemli tanıkla, Emekli Tümgeneral Celil Gürkan ile konuştu. "12 MART'A 5 KALA", 12 Mart muhtırasma ulaşan günlerin, bugüne dek susmuş çevrelerde nasıl yaşandığını ve muhtıranın belli bir biçim almasından sonraki gelişmeleri en yetkin ağızdan sunacak. Geleceğimize ışık tutacak bir diğer dizimiz de "Dünyada ve Türkiye'de Demokrasiye Geçiş Sorunlan." Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. İlkay SunarVn hazırladığı bu önemli inceleme, çağdaş demokrasinin ne olduğunu, bazı ülkelerde demokrasiye geçişin niçin güçlükle sağlanabildiğini ve siyasal katılmanın önemini anlatıyor. Az yazı, hafif içerik, lotaryanın çekiciliği insanlan okumaya çekebilir mi, daha çok gazetenin daha çok insana ulaşmasını sağlayabilir mi? İşte UNESCO verilerine göre Batt'dan ve Doğu'dan çeşitli ülkelerde günlük gazetelerin toplam tirajları ve her 1.000 kişiye düşen basılı gazete sayısı: Sovyetler Birliği Japonya ABD Batı Almanya İngiltere Fransa Doğu Almanya Polonya Kanada Türkiye (eylül 85) 109.306.000 68.142.000 62.415.000 25.103.000 23.472.000 10.332.000 8.936.000 7.902.000 5.570.000 4.000.000 • 405 575 269 408 421 191 530 218 226 80 (yaklaşık) EVET/HAYIR OKTM AKBAL ÖLÜM Vahide Aktuğ, rahmetli Edibe Aktuğ, Miraç Aktuğ, Teyfika Güldoğan, Emin Aktuğ, Uğur Aktuğ, Onur Aktuğ ve Sungur Aktuğ'un kardeşleri, Vecihe Aktuğ'un eşi, Yaşar Aktuğ'un babası, Ûmit Aktuğ'un kayınpederi ve Pelin Aktuğ'un biricik dedesi, Bayındırhk Bakanhğı'ndan emekli Şair SABRİ ALTINEL'i Kaybettik. (BUGÜN) öğle namazından sonra Ferik'öy Camii'nden uğurlayacağız. A t L E S İ Hukukta Reform... Balıkesir Barosu için, Türkiye'nin en çalışkan, demokrasi ve hukuk savaşımında en önde gelen barosudur desek, hiç de yanlış olmaz. Bunu kuru bir övgü olsun diye söylemiyorurn. Kanıtlar ortada, yayınlar, konuşmalar, toplantılar, yanşmalar.. Türkiye'nin bütün baroları böyle olsa. sanırım hukuk savaşını, doiayısıyla demokrasiyi yerleştirmek savaşımını çoktan kazanmış olurduk. Balıkesir Barosu Dergisi'nin son sayısında (Eylül 1985) haklı yakınmalar var. Hukuk yıtının açılmasını kutlayan bir yazıda ilginç görüşler belirtilmiş... "Geçtiğimiz yıllarda, Yargı Yılı'nın açıtışı nedeniyle söylenen söylevlerin tarihi değiştirilerek bugünkü tarih konulsa, geçerliliğini aynen sürdürecektir. Tek eksiği yargının ve Türk hukukunun sorunlarının daha büyük boyutlara çıkmış olmasıdır" deniliyor. Sonra da haklı yakınmalar: "Cumhuriyet kurulduğundan bu yana hıçbir dönem, bu kadar yargıç ve savcı yokluğu çekılmemiştir. Kesinlikle inanıyoruz ki dosyaların sayısı en azından beş misli artmasına karşın 25 yıl önceki yargıç ve savcı sayısından bugün daha az sayıda yargıç ve savcılarımız görev sürdürmektedir'.' Yirmi beş yıl öncesıne oranla Türkiye nüfusu en az bir kat artmış. Dava sayısı ise denildığı gıbi, beş kat!. Ama yargıçların, savcıların sayısı azalmış! Bu ne demektir? Türkiye'de yargı işlerinin doğru dürüst işlemediği, haklı ıle haksızın gereği gibi ayırt edilmediği, bundan ötürü de adaletin yara aldığı... Hukuk fakültesin) bitirenlerin yüzde kaçı yargıç ya da savcı olmak istiyor? Sanırım pek azı... Bunun nedeni de ortada; önce yetersiz aylık, yerleşme, konut bulma güçlükleri... Bir yerden başka yere atanan bir yargıç, bir savcı nasıl ev bulacak, günden güne erişilmez yuksekliğe çıkan kirayı nasıl ödeyecek? Balıkesir Barosu'na göre dertler bu kadar da değıM "Son aytarda duruşmalardan çıkan yargıçlara, keşiften dönen C. savcılarına vurgun yemiş gibi atama telgrafı tebliğ edilmektedir. Barolar da güven içinde değildir. Barolar, il valilerinin kararı ile kapatılıyor, bu karar sulh yargıcının kararı ıle onaylanıp kesinleşiyorsa, Adaiet Bakanlığı mahzen memurluğunu sorguya çeker gibi baroları sorguya çekip denetleyebiliyorsa, o ulkede ne yargı hürdür, ne barolar özgürdür." Balıkesir Barosu 'genel bir a*' çıkanlmasından yanadır: "Aflar güçlü deviet olgusudur. Aflar çıkanlırken siyasi malzeme olarak kullanılmayacağı gibi, kişisel övgü aracı olarak da kullanılmamalıdır." Bir başka önemli konu da cezaevierindeki durumlardır: "Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere 1983 yılı fiyatian üstünden günde üç öğün yemek ücreti olarak 200 lira aynlmaktadır. Bunun 6070 lirası ekmek bedeli ise bakıye 130 lira hangi mucize ile hükümlüter yasamlannı sürdürebileceklerdir? Kışilerin alınlanna yapıştmlan mahkumiyet ilamiarında açlığa mankum edildikleri yazılmamıştır." İki yüz lira Ile bir mahkumun doyumunu sağlamak olacak şey mi? Ekmek peynire yetmez... Anlaşılan şu: Adaiet alanında yapılacak pek çok iş var. Önce genel afla başlamak gerek bu işlere, sonra da yargıçhğı, savcılığı 'geçim sağlayıcı' bir görev haline getirmek, yirmi beş yıl önceki yargıç ve savcı sayısını üç dört kat arttırmanın yolunu bulmak... Adaiet adamlarına saygın bir yaşam sağlamak... Balıkesir Barosu Başkanı Av. Turgut İnal gazetemizde çıkan bir yazısında da bu konulara değinmişti. Gerçek bir reform gereklidir adaiet alanında. . "Bugün yargı çok hantaldır Bu durumdan hem adaiet hem yurttaş şıkâyetçidir. Durmadan belirttiğimiz hukuk reformu niye gerçekleştırilmez, anlaşılır şey değildir. Yıllardan beri hukuka ve yargıya karşı izlediğimiz tavır ve düşüncemiz değişmedikçe bugün için yamalı bohça haline gelmiş, dili, içeriği eskimiş ve günün gerefcsınmeteri dışında kalmış yasalanmız, sayısı ve hatta yürürlükte olup olmadığı bile bilinmeyen dağ gibi yığılan mevzuatımız ve köhnelenmiş, çağın yeniliklerinden, tekniğinden uzak kalmış yargı kuruluşlanmız ile Türk yargısını ayakta tutamayız" Kim yanlış diyebilir bu görüşlere? TUFAN AKTUĞ Tanrı'nın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi pazartesi günü (bugün) Hacıbayram Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra kaldınlacaktır. OĞLU, EŞİ VE KARDEŞLERİ Şair ve değerli hocamız SABRİ ALTEVEL'İ kaybettik. Ailesine, tüm dost ve akrabalanna başsağhğı dileriz. ÖCRENCtLERİ Kanunların izin verdiği EN UCUZ ve ŞAŞIRTICI UCRETLERLE BİLGİSAYARLI DAKTİLOGRAFİ; BİLGİSAYARLI MUHASEBE; BASIC, COBOL, FORTRAN, PASCAL gibi BİLGİSAYAR dilleriyle PROGRAMCILIK SANATI; Çalışanlar için birer, ikişer; İŞSİZ GENÇLER için ikişer üçer; Eylül 1985'te büyük gazetelerin günlük ortalama net satışları ve bir önceki aya göre iniş çıkışları şöyle oldu: 100 liralık gazete Cumhuriyet + 35.784 116.645 80 liralık gazeteler Milliyet 287.065 3.378 Güneş 200.407 + 60.000 Hürriyet 614.197 + 54.517 50 liralık gazeteler Sabah 596.040 17.260 + 48.452 232.793 Tercüman 142.197 10.493 Günaydın 40 liralık gazete 8.062 47.376 Posta 30 liralık gazeteler 630.442 1.050 Tan v 197.173 + 57.326 Bulvar en kısa süreferde, en kolay yöntemlerie öğreten; 1984 ytlı sonuna kadar 38.617 İŞSİZ GENCİ İŞ SAHİBİ YAPAN; 14 Dünya rekoru kıran 23 Dünya Şampiyonunu yetiştiren AMPİYON ÖZEL DAKTİLO SEKRETER VE BİLGİSAYAR KURSLARI Mcrkezi Beyoğlu Şubesi Kadıkoy Şubesi TI'RİZM SUNAR Cumhuriyet Bayramı özel Otobüs Tam Pansiyon KARTAIKAYA KARIAL 46000. ' BOLU KORU OTEL rturı 40000 Beşiktaş, Ortaköy, Kadıkoy civarında 50.000V TL'ye kadar GAZETECIYE KİRALIK DAİRE aranıyor. 526 10 00/470 10.30/18.00 Kendi kazancıyla daha rahat yaşamak ve geleceğin en parlak mesleklerini kazanmak isteyenleri bekliyor. Beyazıt, Mıthat Paşa Cad , 14/1 Istıklal Cad., Yonca Han. 87/7 Altıyol. Kuşdıiı Caddesı. 6/3 Tel 527 55 25 527 49 03 522 21 06 Tel. 149 79 9314981 06144 9011 Tel 33808 42 33611 50 GEÜBOU» BONCUK OTIL 2 9 . 0 0 0 . arası ÜRGOPGÖREMEIHLARA GEZİsT33.000Baıttaros Bulvan 3S Be»ıku# 161107416182261612281 Kadikây 3361660 DÜŞ öykuler HAMDİ OLCAY 5 5 0 ^ TL (KDV dalul) Odcmeiı ı&teme adresı: TâiilpüJ Bulvan 6S/4 Sanunpazan BÜGUN UGRBYiyER BfiKKALA MUKfiDDES MIVER EVE 5 BÜYÜK EFESŞSSŞSSSSSSSSSSSS "BİRA"Y1 BARDflĞINDfiN İCSİN HERKES HAYRETTİN POLAT Kısa, fakat insan ve yurt sevgisi ile anlamlı, onurlu ve dopdolu yaşadm. Arun yaşayacak, yaşatüacak. Ölüm sana hoş geldi, safa geldi. AHMET, NtMET VE MAHİR SAYAN Eleman Araruyor Bugünlerde "bira" alın... 5 büyük Efes Pilsen, bedava "bira" bardağı ile birlikte bakkalda, markette sizi bekliyor. Alın... Eve götürün. "Bira"yı, bardağından için, bardağmdan ikram edin! AYA Reklam Hizmetleri A.Ş. Seher Yıldızı Sokagı No. 6 Etıler. İstanbul Tel: 163 55 29 163 74 54 Ozel ambalajı içinde 5 buyük Efes alana bedava "biıa" bardağı SUSADIKÇA EFES PİLSEN "BiıcT bu kopağın altmdadır.