19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet OZALTV ÜCRETLER EMRİNE TEPKİ Sahıbı: Cumhumet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yavın Muduru Hasan Cemal. Muessese Muduru: Emine Uşaklıgil.Yazı Işlerı Miıduru: Oki) Gonensin. • Haber Merkezı Muduru Yalçin Ba>rr, Sayfa Duzenı Yonetmenı: Ali Acar. Temsıkıler ANKARA: Valçm Doğan. IZMIR: Hikntel Çetinkaya, ADA NA: Mehmel Mercan, • Servıs Şeflerı Istanbul Haberlen: Reha Öı. Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomı: Osman Ulaga), Kultur: A>dın Emeç, Magazın: Yalcın Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadir Vucelman, Duzeltme Refik Durbaş. Araştırma Şahin Alpa>, lşSendika Şukran Kelenci. Ikindı: 14.38 Ak>am: 16.59 Yatsı: 18.24 Burolar. • Ankara: Zıva Gokalp Bulvarı, Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • İzmir: Halıt Ziya Bulvarı No: 65/3. Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhurivel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu. Ist PK 246lst. Tel 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 TAKVIM 8 Ocak 1985 Imsak: 5.50 Gunes 7.21 Ogle: 12.15 Yılmaz: Hür sendikacıhk önleniyor Başbakan, Koordinasyon Kurulu 'nun ilke kararları için, "Pazarlık yapmasını bilmek lazım. Masanın bir tarafına oturursak, biz sıkı pazarlık yaparız" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Kamu işverenlerinin uyacakları sözleşme ilkelerine ilişkin tutanağa Türkİş ve HakIş başkanlan sert tepki verirken, Başbakan Turgnt Ozal prensipleri koyduklannı, "şunun iizerine çıkmayın" dediklerini doğnıladı. Şevket Yılmaz "Türkiye'de hür sendikacılıgın köküne kibrit suyu ekilmiştir" şeklinde konuştu. Başbakan özaJ, gazetemizde yayımlanan Kamu Toplu Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu'nun ilke kararlarını içeren tutanakla ilişkili gazetecilerin sorulannı yanıtlarken özetle şöyle dedi: "Uyumuşlar, uyumuşlar, 67 ay sonra açıklıvorlar. Nereden çıkarmışlar? O köprünun altından çok sular geçti. Kaç tane toplu sözleşme imzalandı o zamandan bu vakite kadar. O daha ilk başlardaki bir hadisedir. Gayet tabii siz de sıkı duracaksınız. tster devlet olun, ister özel sektör olun, toplu pazarlık düzenindeyiz. O zaman pazarlık yapmasını bilmek lazım. Devletin parasında yüz bin tane yetimin hakkı var. Masanın bir tarafına olunırsak, biz sıkı pazarlık yaparız. Onlara siz şunları şunları isterseniz vermeyiz deriz. Onlar da, benim hakkım var greve giderim der. Biz vay gitme, deriz. Şunlan da veririz deriz. Pazarlık böyle olur. Biz yalnız prensipleri koyanz. Şunun üzerine geçmeyin deriz. Çiınkii sözleşmelerde yanlışlık yapılan bir nokta var. (a) Fabrikası yaptı şunu verdi, (b) fabrikası da onu örnek alarak aynısını verecek diye düşünülüyor. Bunun kötülüğu şurada. tlk toplu sözleşme yapan da pişman oluyor. Biz az zam aldık diye. Ben uzun süre işveren sendikasında da çalıştım. Biliyonım bu işleri." Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Kamu Koordinasyon Kurulu'nun ilke kararları aldığı ve kamu toplu iş sözleşmelerinde bu ilke kararlarının uygulandığını kanıtlayan tutanağın Türkîş ile hükümet arasında yapılacak zirvede görüşülmesini önereceklerini belirterek, Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı: "Bu ilke kararlannın alındıgını ve dogrudan doğruya kamu iktisadi teşebbüslerindeki genel miidürier Ue diğer kamu işverenlerine verildigini seziyorduk, ama şimdi ortaya çıktı. Toplu sözleşmelerin tek taraflı olarak imzalanmasını amaçlayan bu ilkeler metni Türkiye'de bür sendikacılıgın köküne kibrit suyu ekmişlir. Bu ilkelerle Türkiye'de bür sendikacıhk yapılamaz." ADOLFO SUAREZ SANTIAGO CARİLLO İSPANYA'DA DEMOKRASİYE GEÇİŞ Nilgün Cerrahoğlu DUYGULAR VE YASALAR Adolfo Suarez, Bask ve Katalonya için "Duygular yasalarla değişmez" görüşünde. Bask bölgesınde bir çatısmanın ardından cenaze töreni. Suarez, Ispanya'da "demokmsiye geçiş"i anlatıyor 40 yıllık diktadan sonra endişeliydim MADRİD Franko döneminden demokrasiye geçiş sürecinde İspanya'da politika sahnesinin önde gelen simalarından biri Adolfo Suarez'di. Birçoklarından da farklı olarak, bu süreçteki ilk hukümetin başındaydı. 40 yıl dikta rejimi altında yaşamış bir ülkenin ilk demokratik hükumetinin başında bulunmak, demokrasiye geçiş surecini >onlendirmek görevini yüklenmek sizi korkutmadı mı? SUAREZ Korku hayır da. "endişe" e\et. Tarihi birçok eğilimlere karşı savaş vermem gerektiğinin bilincinde olduğum için endişe hissettim evet. Bizi hep dogmalara, karşıılaşmaya, hoşgorü yoksunluğuna goturen tarihi eğilimlerden soz ediyorum. Ancak korkmadım. Çunku... Çünkü ısti\ordurn bu noktaya gelmeyi. Hâlâ amacınız bu mu? SUAREZ Hayır. Geçmişten söz ediyordum. Başbakanlık dönemimi ardımda bıraktıktan sonra kişisel bir hırsım kalmadı diyebilirim. Şimdiki emelim önemli bir siyasi partiyi meydana getirmek. 3 Yeın yasalarla ilk grev uygulaması sonucu fiyasko Hakİş'e bağlı OzdemirIş, Testaş'ta birkaç gün süren grev uyguladı. Ancak yoğun baskılar gerekçesi ile hiç de parlak olmayan, apar topar imzalanan bir sözleşme ile Testaş işyerlerinde grev heınen kaldırıldı. tşSendika Servisi Yeni yasalar ile yapılan ilk grev uygulamaları"fiyaskoy"la sonuçlandı. Üç aydır grevin devam ettiği Yüdınm Tersanesi'nde sonradan işe alınanlar ve taşaron aracılığı ile çalıştırılanlarla birlikte çalışanların sayısı grevdekilerden fazla. 3 aylık bir grev uygulamasından sonra İş Mahkemesi karan ile grevin yasadışı olduğu sonucuna varılan DESAN'da ise, grev öncesinden daha kalabalık bir işçi grubu ile üretime geçildi. Ancak işten çıkarıldıkları gerekçesi ile greve katılmış olan işçilere işbaşı yaptırılmadı. TESTAŞ'ta da birkaç günlük uygulamadan sonra, parlak olmayan bir sözleşme ile grev uy l gulaması apar topar kaldınlırken, sendika yoğun baskı ve yasalann açmazından yakınmıştı. Türkiye'nin yeni yasalarla ilk grev uygulamalarını DESAN ve Yıldırım Tersaneleri'nde yapan TürkIş'e bağlı Dok GemiIş Sendikası tarafından duzenlenen ve Türkİş'e sunulan "grev raporunda", "2822 sayüı yasa Ue yapılan grevlerie işverenlerin uzlaşmaya yanaşmalan düşünülmemelidir" deniliyor. Her iki grevin uygulaması için de sendika, işverenlerin taşaron aracılığı Ue işyerine grevci işçiler yerine işçi soktuklanndan sürekli yakınmış, bu konuda mahkemelerden "tespit" kararlan da almıştı. Ancak 3 aydır devam eden grevler süresince, sendikanın butün yasal girişimlerine karşın, yasa boşluklan nedeni ile, yasanın "grevdeki işçiler yerine başkalannın çalıştırılamayacağı" açık hükmüne karşın, iki tersanede de üretim sürdü. Sendikamn en son saptamasına göre halen 17 işçinin grevi sürdürdüğü Yıldırım Tersanesi'nde, 20 işçi uretime devam edıyor. DESAN grevinde üç aylık bir uygulamadan sonra yasa dışıhğa karar verilerek 27 aralık tarihi itibarı ile grev kaldırıldı. görunen bir Bask ülkesi sorununu nasıl değerlendiriyorsunuz bu çerçeve içinde? SUAREZ Bu 150 yıldır yükunü taşıdığımız bir sorun bızım. Fakat bunun ötesınde. ozerk yonetimin Bask sorununu da yumuşattığına inanıyorum. Örneğin 197677 yılları arasında Baskların bağımsızlık istekleri, 1980 yılında yapılanlardan çok daha fazla ve guçlüydu. Bask ülkesinde giderek ozerk yönetim arttıkça, yerleştikçe, bölgede bağımsızlık isteyenlerin yuzdesi bu gelişmeye paralel olarak azaldı. Duyguları kararname ya da yasalarla değiştirmek mümkün değildir. Duygular hazmedilmediği sürece, ancak bu bolge halklarının farklılıklarına, tarihi özelliklerine saygı duymakla değişebilir. Bunun ise, İspanyol devletinin bütunluğu ile çatışan bir yonu yoktur. Gonzalez'in görevi İspan>a'nın dikta rejiminden demokrasiye geçişi, tamamen sizle özdeşleştirili\or. Sizce bu sureç tamamlanmış mıdır? Yoksa şimdi Başbakan Felipe Gonzalez bu sureci tamamlıyor mu? SUAREZ Ben ispanya'nın demokrasiye geçiş surecinin belli bir aşamasını gerçekleştirdim ve şimdi Başbakan Felipe Gonzalez'ın de bu surecin başka bir aşamasını gerçekleştirmekte olduğuna inanıyorum. Belki ben bu sürecin daha karmaşık bir evresinde işbaşındaydım. Fakat bununla Başbakan Gonzalez'ın görevinin basit olduğunu söylemek istemiyorum. O da İspanya'yı tamamen modern bir ulke haiine getirmek gibi oidukça karmaşık bir gorevi ustlenmiş durumda. Başbakan Gonzalez, geçmişin hortlaklanmn İspanya'nın uzerinde belirmesini onlemek \e ulkeyi modernleştirmek gibi güç bir gorevle karşı karşıyadır. Başbakan Gonzalez'in "değişim" politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? SUAREZ Benim Başbakana, kişisel düzeydekı sevgimin yanı sıra, büyük saygım var. ispanya'yı modernleştirmek uzerindekı çabaları ve bu uğurdaki niyetleri uzerinde de en ufak bir kuşkuya yer olmadığına inanıyorum. Başbakan Gonzalez'in bu niyetine samımiyetle bağlı olduğunu düşunuyorum ve bu amacında başarıya ulaşmasını diliyorum. Öte yandan arkasında da çok guçlü bir parti \ar. Bu çok onernli. Kendisinin hükümette varlığı ve bu hukumeti yönetiş biçimi demokratik sureci guçlendiren, parlamenter monarşiyi destekleyen bir yonde olmuştur. Ayrıca Başbakan Gonzalez, bana nazaran, finans çe\ relerinden çok daha fazla kabul görmuştur. Gonzalez, sosyalist olmasına rağmen, gerek finans çevrelerinde gerekse de ordu nezdinde benden çok daha fazla bir onaya sahiptir... Geryek tekelimde degil İspan\a'da demokrasiye geçiş surecini, kan dökulmeden ve devletin ve ekonominin yapılan yıkılmadan, nasıl yönlendirebildiniz? SUARLZ Uzerinde önceden çok düşunmuştüm. Ben siyasi reformlar surecine girdiğim zaman, sık sık tarihıe otoriter bir sistemin kendiliğinden demokratik bir sisteme dönüşmediğı üzerinde iddialar ileri süruluyordu. Kral tarafından desteklendiği surece, bunu yapabileceğimize inanıyordum. Hatta bunun yapılmasının kaçınılmaz olduğunu duşunüyordum. Başka bir seçenek yoktu çunku. İkincisi, dogmalan tamamen ortadan kaldırmak istiyordum. Tum siyasal güçlerle diyalog içine girme>e hazırdım. Mutlak gerçeğin benim tekelimde olmadığından emindim. Siyasal yelpazenin her iki ucunun tutumlarının sorumluluğunu üzerime almaya hazırdım ve bu goruşlerin İspanya'da demokratik rejimin kurulması gibi bir amaca yönlendirilmesini sağlamak çabasındaydım. Yaptıklannızdan hiç pişman oldunuz mu? SUAREZ Tabii ki evet. Fakat yapmış olduklarımdan doğan hatalardan ziyade, yapmadıklarımdan oturu pişmanlık duyuyorum. Yapmaktan vazgeçtiğim ve benden sonraki dönemde yapılagelen bir dizi sivasi reform, örneğin. Bunları yapmayışımın sebebi ise, parlamentoda yeterince gücum olmayışından, arkamda kendi parlamento grubumun desıeğini bulamayışımdan kaynaklanıyordu. Yapmak isteyip de yapamadığım çok şey oldu. Bunlar arasında örneğin, üniversite ozerklik yasası var. Bu yasayı parlamentodan geçirmek için harcadığım tum çabalara rağmen, partimin içindeki ideolojik görüş aynlıkları ve karşıtlaşmalar \uzunden başaramadım. Siz Ispanya'daki ozerklik >önetiminin mimarısınız. Tamamen merkezhetçi olan bir ülkeyi hemen hemen federal birde\le( haiine getirdiniz. Sonuçtan memnun musunuz? SUAREZ ispanya'da ozerlik sorunu, başlıcaları Bask ülkesi ve Katalonya olmak üzere, yüzyıllar oncesine uzanan bir sorundur. Her halukârda (benim işbaşına geldiğim) 1976'da tum siyasi güçler tarafından hissedilen bir sorundu bu. O yıllarda sokaklarda işitilen sloganlar ise, "Özgüriük, siyasi af ve ozerklik"ti. Onun için her şeyden önce Ispan>a için, ozellikle Bask ülkesi ve Katalon YAŞAMIMiy AMACI Suarez "Cençliğimden beri hep bu ülkenin Basbakam olmak isredim'" diyor. "Yaşamımın amacı buydu. Gençliğimden beri hep bu noktaya varmak istedim". Ya sonrası? "Tarihe teslim olmak istemiyorum. Daha yapacaklarım ve yaşayacaklanm var.'" GONZALEZ Eski Başbakan Suarez, en büyuk siyasal rakiplerinden şimdiki Başbakan Gonzalez için "Saygı duyduğum bir kişi" diyor... "Başbakan Gonzalez geçmişin hortlaklanmn tspanya uzerinde yeniden belirmesini onlemek gibi güç bir gorevle karşı karşıyadtr. " çıkarmalar sürüyvr Marmara bölgesınde Teksif üyesi 2 bin işçi işsiz kaldı. Sancak Tül'de 450 işçinin tamarnı çıkarıldı. tşSendika Servisi İşçi çıkarmalan her yeni gün, daha büyük boyutlu bir sorun halini alıyor. Marmara bölgesınde sadece Teksif Sendikası'na üye işçiler arasında 2 ay içinde işten çıkarılanlar 2 bini buldu. Sancak Tül'de kademeli çıkarmalarla 450 işçinin tamamı çıkanlmış oldu. Geçen hafta içinde bu iş kolunda birkaç küçük işyeri birden kapandı. Bilecik Bozöyuk Halıser Halı'da 100 işçi çıkanldı. Teksif yöneticileri kapanan işyerlerinin makineleri ile yeni işçilerle yeni işyerlerinin açıldığını, bu yöntemle işçilerin toplu sözleşmelerle kazanılan haklarının yok edildiğini bildiriyorlar. ftzerk yönetim altında, devletin merkeziyetçi yönetimden çok daha etkin bir biçimde işleyebileceğine inanıyordum.Aramızda bizi birleştiren güçlü bağlara rağmen, birbirinden çok farklı bölgevehalklarm oluşturduğu bir ülkeyiz. İspanya'nın birliğine ve bütünlüğüne inanctm sonsuz olmakla birlikte, Bask ve Katalonya gibi bölgelerin özerkliklerini tanımanın kaçınılmaz olduğunu duşunüyordum. Mktidan yönetilenlere, karar odaklannı yurttaşlara yakmlaşnrmamn etkin bir yönetim için zorunlu olduğuna inandım. Duygulart kararname ya da yasalarla değiştirmek mümkün değUdir. Duygular hazmedilmediği sürece ancak Ispanya'daki farklı halkların tarihi özelliklerine saygı duymakla değişebilir. Bu da devletin bütünlüğü ile çatışmaz. Farklı goruşlerin İspanya'da demokratik rejimin kurulması gibi bir aynı amaca yönlendirilmesini sağlamak çabasındaydım. Tüm İspanyolları bir gelecek projesi etrafında toplamayı amaçhyordum. ya"da, yuzyıllar boyunca sorun olmuş ozerklıklere bir çozum aramak gerekıyordu. İkincisi ise, özerk yönetim altında devletin, merkeziyetçi yonetimden çok daha etkin bir biçimde işleyebileceğine inanmamdı. Biz, aramızda bizi birleştiren güçlü bağlara rağmen, birbirinden çok farklı bolge ve halkların oluşturduğu bir ulkeyiz. İspanya'nın birliğine \e bütünluğune inancım sonsuz olmakla beraber bu bölgelerin, halkların özerkliklerini tanımanın Kaçınılmaz oiduğunu duşunüyordum. Ayrıca iktidarı yonetilenlere yakınlaştırmanın, karar mercilerini vatandaşlara yakınlaştırmanın etkin bir yönetim için şart olduğunu duşunüyordum. Bakın Bask ülkesi \e Katalonya'da yerel seçimleri, çoğunluğu sağlayarak yerel partiler kazandılar. Bu ne demektir? Bu, bu bölgelerde yaşayanların yerel guçlerce daha ivi yonetildiklerine kanaat getirdiklerini ortava koymaktadır... Fakat ozerklikten çok bağımsızlık yanlısı gibi * Yapacaklarım ve yaşayacaklanm Sizin gibi S0 yaşında arkasında uzun bir siyasi kariyer olan ve bu arada da iktidarın en yüksek noktasına dek ulaşmış bir siyaset adamı bir boşluk hissetmez mi? Bugün olduğunuz noktada ne hissediyorsunuz? SUAREZ Çok kanşık, garip şeyler hissettiklerim... Bakıyorum okul kitaplarında şimdiden benim liderliğimdeki "İspanya'nın demokrasiye geçişdönemi" okutuluvor. İnsanın kendisinin tarihe geçtiğini bu tarihin kuçuk bir bölümünü de olsa görmesi çok karmaşık, tuhaf bir şey... Öte Adli Tip: Ataman lncenın olımııı işkenceyle hızlandı tstanbul Haber Servisi İstanbul Sıkıyonetim Komutanlığı 1 numaralı Askeri Mahkemesi'nde TİKB uvesi olduğu one sürulen Ataman İace'yı işkence sonucu oldurdukleri savıyla yargılanan 8 güvenlik gorevlisiyle ilgili davada, Adli Tıp'tan gelen rapor okundu. TCK 'nın 452/2, 213/2. maddeleri uyarınca en az 10 yıl ağır hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklar hakkında 1 numaraiı askeri mahkeme beraat kararı vermişti. Daha sonra Askeri Yargıtav 1. Dairesi da\ayı noksan soruşturma gerekçesiyle bozmuş ve sanıkların yargılanmasına yeniden başlanmıştı. Sanıklardan Bıdat Yıldız, Omer Erdal ve Celcı Aslan'ın katıldığı dünku oturumda 26 Ekim 1984 tarihli adli tıp raporu okundu. Raporda Ataman İnce'nin olumünden sonra otopsi yapıldığı ve otopsi sonucunda, ölumden dnce yaklaşık 78 gun müessir fiile maruz kaldığının açıklandığı belirtildi. Raporda, ayrıca Ataman İnce'nin müessir fiil sonucu. mevcut ve aslında oldurucu nitelikte olan hastalıklarının \ahımleşerek, olumunun çabuklaştığı, bu nedenle de olayın TCVnın 452/2. maddesine girdıği bildirıldi. Duıuşma bazı tanıkların saptanması için 30 ocak gunune ertelendı. Yalçm Küçük: Dilekçeyi kimseye "konut fonu" diye imzalatmadık İstanbul Haber Servisi Ankara Sıkıyonetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen 59 sanıkh "Aydınlar DUekçesi" davasıyla ilgi'; olarak İstanbul'da 39 tanığı». ifadesinin alınması tamamlandı. Dosya Ankara'ya gönderildi. 1383 irnzalı Aydınlar Dilekçesinin Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığına verilmesinden sonra Ankara Sıkıyonetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde 59 sanık hakkında sıkıyonetim yasaklanna aykırı davrandıkları gerekçesiyle 3 ay ile 1 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açıimıştı. Bu dava nedeniyle îstanbul Sıkıyonetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'ne talimat yazılarak, tanıklann ifadelerinin alınması istenmişti. Dünkü oturumda, 6 kişinin daha ifadesinin alınmasıyla İstanbul'da bulunan 39 tanığın "Turk aydını çok çeşitli koifadelerinin alınması tamamlan vuşturma süreçkri içinde, çok iyi dı. Taruk olarak dinlenen Canan njyetlerle ve adaletin gerçekleşBeykaJ, Aydın Sayman, Mende raesine yardım amacıyla telaffuz res Samancılar, Ali Togay, Öz ettiği isimJerden pişmanlık duyar can Arca ve Talat Bulut dilekçe hale getirilmiştir. Bu pişmanlık yi okuyarak imzaladıklannı, an içinde çeşitli kovuşturma ve sorcak kimler tarafından hazırlan gulama aşamalannda isim telafdığını bilmediklerini söylediler. fuz etmemeyi bir kişilik özelligi yapmışiır." TanjkJar aynca kendilerinin başka kimseye dilekçeyi imzalattırTanık Öztürk Serengil'in ifamadıklannı da belirttiler. desine değinen Küçük, dilekçeyi kimseye "konut fonu" diye Dünkü oturuma sanıklardan imzalattırmadıklarını bildirdi. Yalçın Küçük, Nefise Özay ErkıAvukat Atilla Coşkun ise toplıç ve Ercan Ülker ile avukatlan Atilla Coşkun katıldılar. Tanık lu dilekçe verme hakkının anaifadelerinin tamamJanmasmdan yasal bir hak olduğunu, verilen sonra söz alan Yalçın Küçük, ta dilekçeyle bu hakkın kullanıldınıkların Papinıs ve Azmi'nin ğını belirterek, "Bir hakkın ickahvesi denilen yerde dilekçeyi rası şeklinde görülen dilekçeye imzaladıklannı, bu yerler halka imza toplama çalışmalannı suç açık olmasına karşın ancak bel sayan bir mantığın hukuksal olli kişilerin gittiğini belirterek şöy çülerle hareket ettiğini ileri sürebilmek oidukça zordur" dedi. le dedi: Dogmaları tamamen ortadan kaldırmak istiyordum. Tüm siyasi güçlerle diyalog içine girmeye hazırdım. Mutlak gerçeğin benim tekelimde olmadığından emindim. Siyasal yelpazenin her iki ucunun tutumlarının sorumluluğunu üzerime almaya hazırdım. yandan şimdiye ve geleceğe baktığım zaman yerimi bulamıyorum. Biraz kendimi havada yüzer gibi göruyorum. Oysa henüz çok canlı ve genç hissediyorum kendimi. Tarih kitaplarında kalmış olamam. Gelecek ve geçmiş... Surekli olarak bu ikisinin karışımı... Garip benim için. Geçenlerde sivasi gezilerimden birinde bunu farkettim. Benden önce konuşmalarını yapanlar tarihten, Adolfo Suarez'in demokrasiye geçiş dönemindeki rolunden bahsediyorlardı. Sözünu ettikleri Suarez farklı birisiydi, bana çok uzaktı... Bu Suarez'de ben kendimi tanıyamıyorum. Çunkü ben geçmişten çok gelecekle ilgilenen bir insanım. Tabii ki Adolfo Suarez'in kim olduğunu biliyorum, ne yaptığımı, neler yapmış olduğumu gayet iyi hatırlıyorum. Fakat yapmış olduğum ya da yapabilecek olup da yapamadıklanm ilgilendirmiyor beni. Tarihe teslim olmak istemiyorum.. Siz kendinizi, tarihin değil, geleceğin adamı olarak gorüyorsunuz. Öyle değil mi? SUAREZ En azından bu umutla yaşamak istiyorum. Aksini... Aksini düşunmek, sadece fotoğrallarda kalacağımı bılerek yaşamak, korkunç olurdu benim için... ENERJİ TASARRUFU !... YAH1\: CariIIo anlatıyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle