20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TURKIYE'den İSTANBUL (a.a.) Türk muteahhitlerinin Libya'daki alacaklan sorununun, Turkiye'nin bu ülkeden 500 bin ya da bir milyon ton ek petrol alımıyla çözümlenebileceği bildirildi. 83 uyesi bulunan Libya'daki Turk Müteahhitleri Birliği'nin ilk genel kurulu diin İstanbul'da yapıldı. Genel kurula sunulan çalışma raporunda, 98 Türk firmasının aldığı 527 ihale tutannın 8 milyar dolar olduğu ve bunun 4.4 milyarlık bölumunün gerçekleştirildiği belirtildi. Bu miktarın ancak 3.9 milyar dolarlık kısmının ödendiği, 500 milyon dolarlık kısmının ise bekletildiği kaydedildi. Raporda, Libya'daki Türk Müteahhitleri Birliği'nin gerçekleştirilmesini istediği konular da şöyle sıralandı: • îşçi transferleri ve mesai farklarını burada ödeyebilmek için yasaj kaynak ve yol muhakkak bulunmahdır. • Ödemelerdeki gecikmeyi telafi etmek için, transfer talimatı garantili 300 milyon dolarlık bir proje ikmal kredisi bankalar konsorsiyumunca temin edilmelidir. Libya'dan alacaklar için mtiteahhitlerin önerisi rUSIADı^tınmsızhk sorununa çare bulunmalı Ekonomi Servisi "1985 Yılına Girerken Türk Ekonomisi"ni değerlendiren TÜSİAD raporunda, "1984 yılı uygulamaİarının en zayıf tarafı, enflasyonun durdurulamamasıdır" deniliyor. "Toplam yatırımlar içinde özel sektör yatırımlan payının giderek azalmakta oluşuna" dıkkat çeken soz konusu TÜSİAD Raporu'nda enflasyonist dönemlerde niçin onemli yatırım kararlarının ahnamayacağı şoyfe açıklanıyor: "Enflasyon, piyasa ekonomisinin yatınmcıya verdiği sinyalleri kamufle ederek onlann doğru karar vermelerini büyük ölçüde engeller. Yani kâr oranlan, fiyat ve maliyetler, enflasyonun şaşırtıcı hareketlcri nedeniyle doğnı olarak sapianamaz ve bu kargaşalık yüzunden onemli >alırım kararları da alınamaz." TÜSİAD, toplam yatırımlar içinde ve sermaye yatınmları içinde özel sektör payının gerilemekte oluşuna dikkat çekmekle birlikte, Turkiye'nin temel sorunlarından biri olan "eksik kapasite kullanımı" sorununa da parmak basmaktan geri durmuyor. Ve bu noktada, TÜSİAD'ın hem yatırımsızlık, hem de eksik kapasite sorununa birlikte çözum arayan bir yaklaşımla özel bir teşvik istemini gündeme getirdiğini görüyoruz. "Bir sektörde boş kapasite tam kullanılmadan yeni yatırımlar diişünülemeyeceğine göre, mevcut vatınm teşvik sistemine cari kapasitelerin tam kullanılmasını özendiren ek (eşviklerin düşünülmesi zamanı gelmiştir. Bu öneri, rekabete açık olmayan eski tesislerin yeniden canlandınlması anlamına alınmamalı. istikbal vaat eden. ancak fon yetersizligi nedeniyle çalıştınlamayan kapasitelerin yeniden uretime açılması olarak düşıinülmelidir." Turgut Özal hükümetinin işsizliğe çözüm aramak amacıyla daha çok " e m e k yoğun tekniklere" ağırlık verme yanhsı gözukmesine karşm; TÜSİAD raporu, uluslararası yarışın yüksek teknoloji kullanımım zorunlu kılabileceğine işaret ediyor: "Vatınm projelerinin daha az sermaye, daha yoğun, daha fazla istihdam sağlayıcı olmaları beklenebilir. Ancak, özel sektörün teknoloji seçeneklerinin \e kredi olanaklannın sıruriı olması ve uluslararası rekabete açılmasının en son teknolojinin seçilmesini gerektirmesi nedeniyle teorinin öngördugü bir gelişme uygulamada gerçekleşmemekte" TÜSİAD raporunun enflasyondan sonra gundeme getirdiği en temel şikâyet konularından b r i de, bütçe açıkları nedeniyle özel sektörün borçlanma olanaklannın daralması. Bu çerçevede söylenen şu: "1984 yılında bütçe harcamalarında artışlar onlenemez ve ödeneklerde tasarruf sağlanamazken, vergi gelirlerinde bariz düşmeler olmuş ve Hazine'nin giderek büyüyen açıklan ortaya çıkmıştır. Kamu sektörü açıklarının faiz hadlerinden daha cazip tahviller kanalıyla piyasadan karşılanması, ozel sektörün makul borçlanma olanaklarını da önemli şekilde azaltmıştır. Bu politika, avrıca sermaye pi>asasının oluşmasuu olumsuz olarak etkilemiştir. Ayrıca, bütçe dışı yönetilen fonlar nedeniyle devlet vergi ve harcamalarının sınırları her geçen gun daha da genişlemekte ve genel butçe durumu, istatistiklerle takip edilememektedir. Bu durumda, bütçe kontrol sisteminin butunlüğü ve modernizas>onu acil olarak gündeme getirilebilir." TÜSİAD raporunda dikkat çeken eleştiri ve bazı oneriler ise şoyle özetlenebilir: • Uygulanan sıkı parakredi politikası kamu sektöründen ziyade özel sektörü olumsuz etkiledi. • Sermaye yatınmları içinde özel sektörün pavı gerilemeye devam etti. • Toplam sabit sermaye yatınmları, 1984'te gayrı safi milli hasüamn yüzde 16'sı civanna gerilemiştir. Toplam sabit sermaye yatmmları, 1974 ''82 döneminde ulaşmış oldukları GSMH iÇlNOE SAfflT SEraAAY PA 1 515 YATIRIMIARIİÇINOE ÖZEL SEKTÖRÖN PAY1 vtn nn «75 SSBO t » ISK ise3 tm 1957 MS «78 19» 1981 !*2 1383 »84 "1985 yılına girerken Türk Ekonomisi"ni değerlendiren TÜSİAD raporunda bütçe açıkları nedeniyle fonlann kamuya akması ve bunun sonucunda özel sektörün borçlanabileceği kaynakların kıılaşması eleştiriliyor. TÜSİAD nasıl bir 1985 bekliyor? • Enflasyon hızı 1985 yılında yuzde 3438 dolayiarında gerçekleşecek. • Toplam ithalat, yüzde 15 artışla 11.5 milyar dolara ulaşacak. • Toplam Uıracat 8.5 milyar doları bulacak. • Dış ticaret açığı 3 milyar dolar olacak. • 1985 yılı sonunda doların kuru tahminen 600 lira olacak. Türk Lirast 'nın dolar karşısmda değer kaybı sürecek. • Gayri safi milli hasıla büyüme hızı yüzde 5.5 olacak. • tmalat sanayünde istihdam artışı yüzde 3.2, toplam istihdamdaki artış ise yüzde 1.2 olacak. • İşgücü fazlası oranmın yüzde 16.6'da kalması bekleniyor. • Politik ve ekonomik istikrar önlemlerinin 1985'te de devam edeceği varsayımına dayalı olarak özel sektör sabit sermaye yatınmları yüzde 3.3 artacak. • Toplam sabit sermaye yatınmları yüzde 5 büyüyecek. • Toplam tüketimde yüzde 4.7'lik, reel özel tüketimde ise yüzde 3.8'lik bir artış bekleniyor. • Tarım katma değeri yüzde 3, imalat sanayii katma değeri yüzde 8.5, inşaat katma değeri yüzde 5, hizmetler katma değeri yüzde 5 'lık bir gelişme gösıerecek. GSMH'nın vuzde 20"si civarındaki ortalamanın çok altına inmiş bulunmaktadır. • Enflasyonun sadece parasal bir olgu olmadığı, maliyel faktörlerinin enflasvonun oluşumunda önemini arttırdığı söylenebilir. * Dış denge sorununa sadece kısa vadeli bir sorun olarak bak nıamak gerekir. Son otuz yıl içinde üç kez döviz darboğazı nedeniyle ekonominin bunalıma girdiği unutulmamalı, döviz konusunda gereken hassasiyel v e ihtiyat gösterilmelidir. * Enflasyonsuz bir kalktnma için talebi kısan önlemlerle üretimi arttıran onlemlerin optimum dozlarda kullanılması >a pısal değişmenin zamanında gerçekleştirilmesi için zorunludur. • Vergi tahsilatını hızlandırma ve vergi kaçakçılığını azaltma amacıyla yeni bir program hazırlanması geregi açıktır. Bu konuda disiplinli ve kapsamlı bir biçimde uygulanacak Katma Değer V ergisi kaçakçüığı önemli ölçüde azaltacak. Tüketiciyi koruma seferberVği başlıyor Piyasada satılan mallar, üzerlerinde yazılı beyanlar dikkate ahnarak denetlenecek. Ambalaj üzerinde brüt ve net ağırlığı yazılı malların, gerçekten bu ağırlığa sahip olup olmadığı araştırılacak. Denetimler 27 ocaktan itibaren başlıyor. Yurt dışından ithal edilen malların standartlara uygun olup olmadığı da gümrüklerde kurulacak ekipler tarafından denetlenecek. ANKARA (a.a.) önümüzdeki günlerde uygulamaya konulacak kararlarla tüketiciyi korumak amacıyla alman önlemler yoğunlaştırılacak. Getirilecek yeni uygulamayla, yurt dışından, ülke içinde geçerli Turk standartlarına uymayan mal ithal edilemeyecek. İthal malların standartlara uygunluğu, TSE'nin belirlediği 700 kadar uygulaması zorunlu standarda göre saptanacak. İthal mallann denetimi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın yetkisinde, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile Maliye ve Gümrük Bakanhğı tarafından yürütülecek. Yapılan standarda uygunluk denetimlerinde koordinasyonu TSE sağlayacak. İthal edilen mallann standartlara uygunluğunun belirlenmesi amacıyla, gümrük kapılarında denetim ekipleri oluşturulacak. Gümrük kapılarındaki denetim ekiplerinde, Sanayi ve Ticaret Bakanhğı, Maliye ve Gümrük Bakanhğı, TSE ve üniversiteden konunun uzmanları yer alacak. Gümrük kapılannda yapılacak kontrollarda, ithal mallardan, örnekleme yöntemiyle alınan numunelerin, standartlara uygun olup olmadığı belirlenecek. Mallann standarda uygunluğuna, yerinde karar verilemiyorsa, alınan numuneler üniversite ve TSE laboratuvarlarında incelenecek. Gümrük kapılanndaki Maliye ve Gümrük Bakanhğı yetkilileri, standarda tabi mallan belirleyecek ve uygunluğu saptanmayan mallar, iç piyasaya sürülemeyecek. Maliye ve Gümrük Bakanhğı yetkilileri standart denetimi yapılmayan mallan, kapılarda bekletebilecek. öte yandan tüketiciyi korumak ve haksız rekabeti önlemek amacıyla, piyasada satılan mallar, üzerinde yazılı beyanlar dikkate ahnarak denetlenecek. Etiket ve ambalaj lar üzerinde bulunan bilgilere göre yapılacak denetimlerde, satılan malın ağırlığı ve içerdiği maddeler dikkate almacak. Denetimlerde, ambalaj üzerinde brüt ve net ağırlığı yazılı malların, gerçekten bu ağırlığa sahip olup olmadığı, ambalajı üzerinde gösterilen maddeleri içerip içermediği araştırılacak. Sanayi ve Ticaret Bakanhğı tarafından yürütülecek bu nitelikteki denetimler, 27 ocak pazartesi günü başlayacak. Denetimlerde, öncelikle ambalajında ve etiketinde, ağırlık ve içerdiği maddeler gibi bilgiler bulunan mallar incelenecek. Etiket ve ambalajlara, malla ilgili bilgileri yazma zorunluluğu ise 6 ay sonra yürürlüğe girecek. Libya'daki Türk Müteahhitler Birliği Genel Kurul toplantısı. Tuğlada enflasyon yüzde 142 ANKARA (ANKA) înşaat malzemelerinin toptan fiyatları geçen yıl genel fıyat artışının üzerinde bir seyir izledi. Înşaat sektörunde kullanılan temel malzemelerin nyatlarının yıl içinde sürekli arttırılması sonucu, toptan fiyatlar geçen yıl yuzde 59.2 oranında artış kaydetti. Bu oran yıllık genel fiyat artışını 7 puan aşmış bulunuyor. 1983 yılında inşaat malzemeleri fiyatları 1983 yıhnda yüzde 40 düzeyinde artmıştı. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, geçen yıl inşaat malzemeleri içinde en yiiksek fiyat artışı yüzde 142.1 ile tuğlada, en düşük fiyat artışı ise yüzde 8.7 ile çinkoda belirlendi. Kolonıbiya'dan 500 milyon damga pulu geldi tSTANBUL, (a.a.) Colombiya'daSOO milyon adetbastırılan 500, 1000 ve 2000 liraIık damga pullannın satışına dün başlandı. Piyasaya ilk kez çıkarılan bin ve ikibin liralık damga pullannın senet düzenle>'en işyerlerine ve bankalara önemli kolaylık sağlayacağı belirtildi. Kağıdı yalnız ülkemızde kullanılmak için özel üretilen pullardan beşyüz ve bin lira değerinde olanlann üzerinde Atatürk portresi, iki bin lira değerindekilerde ise Mehmetçik resmi bulunuyor. ESKİ MALİYE BAKAM MÜEZZİNOĞLU. 24 OCAK KARARLARINI DEĞERLENDİRDİ: Borç ödemek için borçlanma tehlikeli 2 ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Eski Maliye Bakanlarından Ziya Muezzinoglu ile 24 Ocak Kararları'nın 6. yılına girmesi nedeniyle yaptığımız gorüşmenin bugün ikinci bolümünü yayımhyoruz. Yabancı sermaye konusundaki btklentiler ne oldu? MÜEZZİNOĞLU Yabancı sermaye girişlerinin artırılması program içinde önemli bir yer alıyordu. Bu amaçla, başlangıçta, yurürlükteki yasalar zorlanarak şikâyet konusu olan engeller kaldırılmak yoluna gidildi. Daha sonra yeni kolaylıklar da gündeme geldi. Ne var ki, yabancı sermaye yatınmlarında gerçek anlamda onemli bir artış olmadı. Bu konuda basında zaman zaman yer alan haberlerden anlaşılıyor ki, giren sermaye gayri ticari nitelikte alacakların devriyle ilgili ya da daha önce dışan çıkmış fonlardan kaynaklanıyor. Son yıllarda ulkemiz yabancı sermaye yatırımlarından çok, yabancı bankalar çıkartmasına sahne oldu. Birbiri ardına Türkiye'de şube açan bu bankaların, yabancı sermaye girişlerinde etkili bir araç mı olacakları, yoksa alacaklarını gozetmek ya da dış ticaretten pay almak için mi geldikleri, her halde bir süre sonra açıklık kazanacaktır. Yabancı sermave konusundaki beklentiler çerçevesinde Ortadoğu ülkeleri giderek büyük bir önem kazanmış bulunuyor. Bu bolgedeki ülkelerle ikili ya da üçlü işbirliğiyle ele alınması daha once öngörulen konular şimdi proje aşamasına gelmiştir. Borçlanmızdaki artış önemli bir konu olarak görülüyor... M Ü E Z Z İ N O Ğ L U 24 Ocaktan bu yana borçlarımızda, anapara olarak S milyar doların üstunde bir artış oldu. Bunun dışında, bankalararası mevduat ve DÇM diye bilinen kısa vadeli borçlanmalarda hızlı bir artış olduğu anlaşıhyor, ki konunun bu yönü özellikle dikkati çekici. 24 Ocak'tan önceki dönemde yaşadığımız döviz darboğazı, bu tür borçlanmaların bir ürünüydü. Dış ticaret açığını karşılamak ve vadesi gelen borçların anapara ve faizlerini zamanında odemek için yeni kaynaklar ararken Türkiye, borçlu ülkelerin başlattığı hareketi de yakından izlemelidir. tçerdeki borçlanma yöntemleri için ne düşünüyorsunuz? MÜEZZİNOCLU Ne biçimde olursa olsun, borç ödemek için borçlanma, geçmişteki örneklerinde de görüldüğu gibi, olağanustu tehlikeli bir yöntemdir. Ne var ki, içerde de buna benzer bir uygulama gündeme gelmiş bulunuyor. Bütçe odemelerini yürütebilmek için bir süre önce yüksek faizli ve kısa vadeli özel bonolarla borçlanma yoluna gidilmişti. Şimdi başka yöntemler de denendiğini görüyoruz. Son günlerde uygulanmasına başlanan köprü gelir ortaklığı ve Keban ortaklığı senetleri de aslında kaynak tahsisi suretiyle borçlanmadan başka bir şey değildir. Bu ornekler, ekonomimizde her zaman önemli bir yer tutan kaynak sorununun, içeride ve dışarıda, önemini koruduğunu, hatta daha büyuk boyutlar kazandığını göstermektedir. Nedeni açıktır, anayasamızda yer alan planlı kalkınma modeli, iç ve dış kaynakların artırılması için eldeki kaynakların en verimli biçimde kullanılmasını öngördüğu halde, 24 Ocak uygulanması giderek plan uygulamasının yerini almıştır. Bugün bu gerçek, açıkça gorülmektedir. 24 Ocak KarariarTnın hazırianmasında ve uygulamasında uluslararası kuruluşlarla olan ilişkiler meselesi başından beri çok iistünde durulan bir konu oldu. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? MÜEZZİNOĞLL Öyle sanıyorum ki, bu konunun o kuruluşlara donuk yönüyle, ülkelere dönük yönünü birlikte ele almak doğru olur. IMF, bilindiği gibi, uluslararası ticaret ve ödemelerde serbestliği sağlamak ve bunu sürdurmek amacıyla kurulmuştur. O nedenle üye ülkelerle ilişkileri hep bu çerçeve içinde cereyan eder. Dünya Bankası'yla OECD diye bilinen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün kuruluş ve işleyişine de aym anlayış egemen bulunuyor. Aynca, bu kuruluşlar dünya para piyasasının yönlendirilmesinde de onemli rol ustlenmişlerdir. Böyle olunca, söz konusu kaynaklardan yararlanmak isteyen bir üye ülke için yapılacak şey, bu kuruluşlara. egemen olan ilkelerin belirlediği genel çerçeve içinde, o ülkenin sorunlarına yer veren bir program oluşturulmasını sağlamaktan ibaret kalmaktadır. İlgili ulkeler bu dar alanı iyi kullandıklan, >ani hazırlanan program o Ülkelerin gerçeklerine uygun düştüğü ve bu doğrultuda uygulandığı olçüde belli bir başarı şansına sahiptirler Programın ne olçude başarılı olduğu ya da olmadığı ise, doğal olarak uygulama sonuçlan ile bell! olur. Sözün kısası, ekonomi bizim ekonomimiz; sorunlarımızı ve o sorunları en iyi bilebilmek zorundayız; uygulama sonuçlarını da içinde yasayarak en iyi biz değerlendirmek durumundayız. Pul, ışığa tutulduğu zaman üzerinde Ayyıldız filigranı görülüyor. Ayrıca gözle farkedilmeyen "Türkiye" kelimesi bulunuyor. Bu kelime ancak pul ultraviyole ışığma tutulduğunda seçilebiliyor. Deniz nakliye işi "tatlı" geldi ANKARA, (ANKA) Yurt dışına müteahhıtlik hizmetleri veren büyük şirketlerin deniz nakliyatı ile ilgilenmeye başladıkiarı gözleniyor. Özellikle Ortadoğu ülkelerine yönelik çahşan büyük müteahhıtlik kuruluşlanndan Sezai Türkeş Fevzi Akkaya Anonim Şirketi'nin ortağı Sezai Türkeş, herbiri 240 milyon lira sermayeli iki yeni denizcilik şirketi kurdu. Ortakları, ve ortaklarının sermaye payları ayru olan şirketlerde, Sezai Türkeş'in her iki şirkette 13.6'şar milyon liralık, sermayesi bulunuyor. Ayrıca, Tomris Taşkent 76.8 milyon liralık, Eser Tümen 62.6 milyon Temel Vakıf 25.4'er milyon, Ali Süha Akkaya 3.2 milyon lira ve Mehmet Bülent Arkın 12 milyon liralık hisse payı ile ortaklar arasında yer alıyor. Ziya Müeızinoğlu Yabancı sigaraya 18 milyon dolar ANKARA (ANKA) Türkiye, ilk kez geçen yıl başlanan yabancı sigara ithalatı için ocakekim döneminde 18.4 milyon dolar doviz odedi. 10 ayhk dönemde 18.2 milyon dolar karşılığında 1860 ton sigara 195 bin dolar karşılığında da 39.1 ton diğer tütün mamülleri ithal edildi. Sigara ithalatında ilk sırayı Birleşik Amerika alırken, bu ulkeyi Isviçre, FederaJ Almanya ve İngiltere'nin izlediği belirlendi. ithal et yolda kokunca yaküdı Mlk partisi davul zurna ile karşüanmış olan ithal etin yeni partisi Almanyatzmir arasında koktu. TIR'ın soğutma sistemindeki bozukluğun yol açtığı kokuşma, yabancı fırmaya 149 bin marka mal oldu. Kokan etler önce yakıldı, sonra gömüldü. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Izmir Belediyesi'nce ilk geldiğinde davulzurna ile, kurban kesilerek karşılanan "ithal e t " dün de yakılarak yok edildi. Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura ise "iıhalattan vazgecemeyiz" dedi. Federal Almanya'dan tzmir Belediyesi'nce dışalımı gerçekleştirilen etlerin 18 tonluk bölümü TIR'ın soğutma sistemindeki anza nedeniyle yolda bozulup kokuşunca belediyenin Çiğli'deki çöp ve gübre fabrikasında indirildi. İthal et, önce burada yakıldı ve sonra açılan derin çukurlara gömüldü. Leopold Havelka adlı sürücünün yönetimindeki "9366 A 4 8 " plakalı TIR ile Federal Almanya'dan yola çıkarılan 18 ton ithal et, aracın soğutma sisteminde gerekli ayarın yapılmaması nedeniyle bozularak kokuştu. TIR'ın gümrük girişinde yapılan denetimi sırasında etlerin bozulduğunun anlaşılması üzerine ithal etler Izmir Anakent Belediye Başkanı Burhan özfatura'nın istemiyle soğuk hava deposuna değil, doğrudan Çiğli çöp ve gübre fabrikasına indirildi. 18 ton et üzerlerine gaz dökülerek önce yakıldı. Sonra açılan geniş ve derin çukurlara gömüldü. Fedeı'al Almanya'dan ithal edilen 18 tonluk etin yakılarak yok edilmesi konusundaki Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura şunları söyledi: "Bir parti et yolda soğutma sisteminin bozulması nedeniyle bozuldu diye ithalattan vazgecemeyiz. Vatandaşa ucuz et yedirmek için ithalat devam edecek." ABD, Kanada'ya gümrüklerini açıyor Ekonomi Servisi ABD, Kanada'nın ihraç ettiği malların tamamına yakın bölümünden gümrük aJınmamasını kararlaştırdı. "Sıfır Gumruk" uygulamasının ilk aşamada, Kanada kaynaklı ihraç mallarının yüzde 80'ini kapsayacağı belirtildi. Kanada'nın ABD pazarlanna daha çok girmesini sağlamayı amaçlayaıı bu kararm Kanadalı işadamlarınca büyük memnunlukla karşılandığı bildirildi. Gümrük uygulamasının kaldınlması kararı, 1987 yıhndan başlayarak yürürlüğe girecek. ABD ile Kanada arasındaki ticaret hacmi, 1983'te 90 milyar doları aştı, geçen yıl ise 112 milyar doları buldu. DUNYA'dan EV EKONOMİSİ Arkadaşımız Meral Tamer, yıllık izninin bir bolümünü kullanacağından yazılarına bir süre ara verecektir. Hazine bonolarında geri ödeme kuyruğu Ekonomi Servisi 19 temmuzda satışa çıkarılan yüzde 5253 faizli hazine bonolarının geri ödenmesi nedeniyle dün özellikle sabah saatlerinde Ziraat Bankası ve Merkez Bankası şubelerinde izdiham yaşandı. Ziraat Bankası İstanbul Karaköy şubesi yetkilileri, böyle bir izdihamla karşılaşılabileceğini başından öngördüklerini ve ona göre daha önce hazırhk yapmış olduklarını belirtiyorlardı. Sözkonusu Ziraat Bankası şubesinde, sabah saatlerinde görulen başvuru yoğunluğu akşam üstüne doğru hafifledi. Genellikle 500 bin liralık küçük kupür sahiplerinin yine hazine bonosu almayı yeğledikleri anlaşılıyordu. Buna karşın, bono verip yeniden bono almak yerine; parasını geri çekmeyi tercih edenlerin önemli bir bölümü, büyük kupür sahipleriydi. Veznedeki memur, gün içinde 60 milyonluk ya da 220 milyon gibi gayet büyük meblağlarda ödeme yaptığmı söylüyordu. Akşam saatlerine doğru ortaya çıkan kaba sonuçlar ise, Ziraat Bankası Karaköy şubesinde, 1 milyarı aşkın tutarında geri ödeme yapıldığını; bir o kadar da yeni hazine bonosu satıldığını ortaya koyuyordu. « N^ 26 OCAK 1985 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURURI T.C. ztaurr BAintAsı J{j % 0 Coca Cola Sovyetler'de Ekonomi Servisi Coca Cola da Sovyet pazanna giriyor. Sovyetler Birliği'nde 1974 yıhndan bu yana yalnızca Pepsi Cola şirketi satış yapabiliyordu. Pepsi Cola'yla Sovyet yetkilileri arasında imzalanan bir anlaşma nedeniyle Coca Cola 10 yüdır bu pazardak uzak kaldı. Ancak, dünyanın kolalı içkiler konusunda en büyük şirketi olan Coca Cola'nın Sovyetler'le bir anlaşma imzaladığı bildiriliyor. Anlaşma uyarınca, Coca Cola şimdilik yalnızca turistlere, diplomatlara, ya da yabancı ziyaretçilere satış yapan mağazalarda satılacak. Böylece, Coca Cola şirketi 150 ülkeyi aşan imparatorluğuna Sovyetler Birliği'ni de ekledi. DÖVİZİN CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 AVUSTURYA ŞİLİNİ 1 BATI ALMAN MARK1 1 BELÇİKA FRANGI 1 DANİMARKA KRONU 1 FRANSa FRANO 1 HOLLANDA FUHtM 1 İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE FRANGI 100 ITALYAN URETI 100 JAPON YENİ 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1STERÜN 1 S. ARABİSTAN RİYALİ DÖVİZ AU$TL. SATIŞTl. 450.15 455.10 368.44 372.49 20.21 20.43 142.45 144.01 7.10 7.03 39.90 40.33 46.55 47.06 126.09 127.47 49.84 50.38 169.69 j 171.56 23.03 23.28 177.49 179.44 340.22 343.96 1472.71 1488.90 49.16 49.70 504.48 510.03 125.72 127.10 EFEKTİF ALIŞTL SATIŞTL İran, OPEC önerilerine karşı esnek davranacak TAHRAN (ANKA) tran Petrol Bakanı Muhammed Garazi, İran'ın, varil başına 29 dolar olan taban fiyatı tehlikeye düşürmemek koşuluyla, OPEC'in ağır ham petrolün fiyatındaki artışlara olduğu kadar hafif ham petrol fiyatlarının düşürülmesi doğrultusundaki tekliflerini de kabul edebileceğini acıkladı. Garazi yaptığı açıklamada, geçen ay yapılan toplantıda getirilen önerilerle, petrol üretim ve satışının denetlenmesi uygulaması Ingiliz çıkarması yeniden başlıyor ANKARA, (ANKA) Batılı ülkelerin Türkiye'yi "L'mut verid" bir pazar olarak görmeye başlamasıyla hızlanan yabancı firma ziyaretleri 1985 yılında da artarak süreceğe benziyor. 1985 yılında ilk büyük İngiliz ticaret heyetinin 30 ocakta Türkiye'ye gelmesi bekleniyor. 9 şubata kadar Türkiye'de kalacak olan heyet, Ingiltere'nin ikinci büyük kenti olan Birmingham Ticaret ve Sanayi Odasına üye 16 fırmanın yetkililerinden oluşuyor. KALBINIZI KORUYUN Cıojsunu/de ağ r ı vc \anma %arva kalhınızı konırol ctunn Turk Kalp ^ aklı Muajene ve Kontrol uın Tel I4H 58 66 450.15 350.02 20.21 142.45 6.67 39.90 46.55 126.09 49.84 169.69 21.87 168.62 323.21 1399.07 46.70 504.48 119.43 463.68 379.52 20.81 146.73 7.24 41.09 47.94 129.88 51.33 174.79 23.72 182.83 350.44 1516.97 50.63 519.64 129.50 DOVİZ KURLARI Merkez Bankası doların esas kurunu 429 lira 34kuruş olarak belırledi. Dövizın Döviz Döviz Efektif Efektif Cinsı AJış Satış AJış Satış 1 ABD Doları 450.55 455.10 459.56 450.55 1 Avustralya Doları 368.55 372.27 375.92 350.12 1 Avusturya Şilıni 20.31 20.52 20.72 20.31 1 Batı Alman Markı 142.65 144 09 145.50 142.65 1 Belçika Frangı 7.13 7.20 7.27 6.77 1 Fransız Frangı 46.65 47.12 47.58 46.65 1 Hollanda Florini 126.19 127.46 128.71 126.19 1 İsveç Kronu 49.94 50.44 50.94 49.94 1 İsviçre Frangı 169.79 171.50 173.19 169.79 100 İtalyan Lıreti 23.13 23.36 23.59 21.97 100 Japon Yeni 177.59 179.38 181.14 168.71 1 Kuveyt Oinan 1472.85 1487.73 1399.21 1502.31 1 Stertin 504.62 509.72 514.71 504.62 1 S.Arabistan Riyali 125.83 127.10 128.35 119.54 T.C.ZtBAATBAlOUSI M ^5S D C R E EELR JJ^ • PAZARLAMA wm ST sm SERMAYE ve mmm MENKÜL Muhammed Garazi nın başanh olması halinde, Iran'ın, ıhracaı hacmınde olduğu kadar sıvı doğal gaz ve petrol ürunleri fiyatlannın da OPEC Bakanlar Komitesi'nin kontrolu altına alınması teklifini getireceğini belirtti. ^ J g 140 83 48 „ • " " " 147 16 14 O U O n i 148 01 08 Tamamı ödenmlş sermayesi 50.000.000 TL.dir S' ÇAPRAZ KUR 1 ABD DOLARI 3.1584 9 6580 3 5704 2 6535 1947.90 253 70 3 5806 1 Sterlin B.AIman Markı Fransız Frangı Hollanda Florinı Isviçre Frangı İtalyan Uretı Japon Yeni S.Arabistan Rıyah 1.1200 ABD Doları AUIN GÜMÜŞ AUŞ Cumhunyet Reşat 24 ayar kulçe 22 ayar bılezık 900 ayar gümüş 30.000 31000 4 545 4090 SATIŞ 30 100 32.000 4.560 4.450 ABD'de enflasyon dondu: % 4 Ekonomi Servisi Amerika Birleşik Devletleri'nde 1984 yılı tüketici fiyatları artışı yüzde 4 oldu. Böylece ABD'de geçen yılın enfiasyonu; 1983'teki yüzde 3.8'lik orana göre bir parça daha yüksek düzeyde gerçekleşmiş oldu. 1982'de ise, fiyatlar yuzde 3.9 oranında artmıştı. Uzmanlar, son üç yılda enflasyonun 1960'lardan beri en düşük düzeyi tutturmuş olduğunu belirtiyorlar. HAZİNE BONOLARI ALIM SATIMINDA HİZMETİNİZDEYİZ Fiyatları şlrketlmlzden telefonla öğrcneblllrslnlz. Halaskârgazl Cad. No 332/A Feza Ap Kat: 4 ştşll istanbul S P K 15.1.1985 tarıh 1/SER/6/11 sa/ılı ıznı ile AKTAŞ • 1.12.1966 dogum tarıhlı Zara nüfuslu huviyetimi kaybettim. Hükümsuzdür. GÜLÜMSER 90 92 BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle