22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1985 • • * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/ll Sonbatur günün bankosu YÜKSEL ERÜÇ 1. AYAK: Günün bu ilk koşusunda jokey Ekrem'in bindigi Sonbatur, yanşın kesin favorisi gözüküyor. Feride 4 ise ikinciliği tamanılayacak at görünümünde. Sonbatur'u tek yazabilirsiniz. 2. AYAK: Asliaza, geçen yılki formunu bulmaya başladı. İlk koşusunda her ne kadar başarılı olmasa da FieryStar, kum pistin başanlı atıdır ve kalatise ile bu koşuda söz sahibi olacaktır. Biz Asliaza'yı tutuyonız. 3. AYAK: Birincilik için Halideçavuş ile Sealion çekişecekler. Geri kalan atların dereceye girrae şansları yok denecek kadar az. Sealion'un son galoplarının iyi olduğunu gördük. Kuponlanruza iki atı da yazmanızı öneririz. 4. AYAK: Starlice'yi Izmir'de çok güzel ve gelişmiş bulduk. Yine bu ata sahibinin oğlu Tarık biniyor, her nc kadar favori görünüyorsa da, ufak bir hatasından tecrübeli jokey Ahmet Atçı Başefendi ile yanşı kazanabiHr. 5. AYAK: Denk kuvvetlerin kayıtlı oiduğu bu handigapta Tosun, formda gözüküyor. Sümbül 24 rakibi durumunda. Damla, bu yarışta söz sahibi olabilir. Sürpriz anyorsanız, bu atı muhakkak oynayın. 6. AYAK: 1400 metrelik bu koşuda Payaza, ilk koşusunda Gürbatur'un arkasından ikinci olurken çok iyiydi. Tulfer'in son galopları çok düzgün. Serter, her koşusunda bir öncekinden daha iyi koşuyor, kısa mesafeyi de seven bir at. Biz başta Serter'i, arkasına Payaza ve Tulfer'i tutuyoruz. Hipodromdan YALÇIN DOGAN ANKARA'dan lamayışımn bir göstergesi olsa gerek. İktidarının ytpranmışlığıyla yine rahat görünmeye çalışan Sayın özal'ın karşısında biz gazetecilerin soru sorarken aslmda çok fazla hareket alamyok. Bir buçuk saatlik süre içinde iki tane soru soracaksınız, ya da o cevaptan ek bir soru üretemeyeceksiniz, tartışamayacaksınız, ama milyonlarca insanm kafasından, gönlünden geçen sorunları dile getirmeye çalışacaksınız. tşte işin güçlüğü burada düğümleniyor. Soru sormak biçiminde değil de, tartışma biçiminde bir toplantı diizenlense, o zaman biz gazeteciler'm güçlüğü daha da azalacak. Ama "basın toplantısırun yöntemi" bu değil. Dolayısıyla hep birlikte, tüm gazeteciler olarak soru sorduğunuzda, geriye "keşke şunu da sorsaydım'' diye akhmzdan binbir soru geçebiliyor. Soramadıklarımız yazdıklanmız oluyor. Kimin Işi Daha Zor?.. Bafiarafı I. Sayfada) sınızı az göruyoruz." IMF kaynaklı bu değerlendirmeye, Özal yönetiminin kamuoyuna açık olarak katılması beklenemez. Ama ne var kl IMF'nin bu yaklaşımının kendilerini kapalı kapılar arkasında kara kara düşündürttüğü konusunda pek bir kuşkumuz yoktur. Bütçenin gelirgider açığı ile Hazine'nin nakit dengesindeki bozukluğun geçen yıl enflasyonla savaşımı nasıl torpillediği bilinmektedir. Bu olguyu Başbakan Özal da kabullenmiştir. Fakat bir mazereti vardır. Bir seferinde sorumuz üzerine "Biliyorsunuz 1984 yılı bütçesi bizim bütçemiz değildi; biz hazırlamadık, hazır bulduk. 1985 bütçesi ise her şeyiyle bize aittir" karşılığını vermtşti Sayın Özal. Ne var ki bu kez de kendi damgasını taşıyan bütçe, hem de IMF tarafından gerçekçi bulunmamıştır. Enflasyonla mücadele açısından 1985 yılı bütçesinin dengesiz oiduğu öne sürülmektedir. Gerçekten Ekonomi Servisimizin de saptamalarına göre, 1985 mali yılı bütçesinde gerçekçitikten uzak bazı varsayımlar sırıtmaktadır. Bunlar arasında: 1984'te ancak yüzde 25 artabilen vergi gelirlerindeki artışın bu yıl yüzde 45 olarak öngörülmesi, 7985 bütçesi hazırlanırken bu yıl enflasyonun yüzde 25'te kalacağının varsayılması ve harcamaların bu orana göre artınlması, Yine bütçe hazırianırken oıtalama dolar kurunun 1985'te 475 lira olacağının öngörülmesi. (Kaydedelim ki, Amerikan Doları daha şimdiden 450 lirayı aşmıştır). Daha yılın başındayız. Aylar geçtikçe ne olur bilemeyiz. Bu yılki dış borç ödemelerinin geçen yıla oranla çok daha fazla oiduğu göz önünde tutulursa, Başbakan Özal'ın işi IMF'nin dediği gibi gerçekten zor olacaktır. Nakit açığını kapatmak için giderek Merkez Bankası kaynakları zorlanırsa, daha günlük deyişle Banknot Matbaast çalıştmlırsa, enflasyonu aşağı çekmek lafta kalır yine. Tıpkı geçen yıl oiduğu gibi. Sıkı para politikasını benimseyenlerin görüşü işte böyle. Diyorlar ki: "Sayın Özal sıkı para politikasını hiç olmazsa bu yıl ciddiye alabilse..." Bize kalırsa, ciddiye en çok alınması gereken halkın geçim derdidir: her geçen ay devleşen hayat pahalılığıdır; sürekli aşınan gerçek gelirlerdir... İşi gerçekten zor olan bize göre emekçi yığınlardır; Sayın Özal'ın deyimiyle "o/tao'/re/f"tir... Demokrasiye geçiş sürecinde.. (Baştarafı 1. Sayfada) Çünkü, TRT Yasası'nm belli maddelerine göre, şu anda parlamento dışmda bulunan siyasal partilerin liderleri bu toplantılara katılamıyor. Bir başka deyişle, halkın oylarının yüzde 42'sini alan siyasal partiler, televizyon ekranlarınm dışmda kalıyor. Bu, olayın önemi ölçüsünde eksikliğini vurgulayan temel bir nokta gibi geliyor bize. Başbakan Turgut Özal, dün öasın toplantısmda yine her zamanki gibi rahattı, ama yıpranmıştı da. Biryıllık iktidar, gazetecilerin sorulan karşısında, kendisini biraz yıpratmış gibi geldi bize. Bu nedenle de sorulara verdiği yanıtlar, herzaman kullandığı yöntemle, doğrudan doğruya sorunun lam karşılığı olmasa da kendi düşüncesini açıklamada yine de bir yöntem olabiliyor. Sorulann daha çok ekonomik ağırlıkta oluşu, özal'ın bir yıl içinde en çok üzerinde durduğu konunun çözüme kavuşturu Gunün Programı 1. KOŞU: (Han. Şartlı) 3 Yş. Ingilizler Saat: 12.30 1.200.000 TL. 1. BirŞahin 2. Nike 3. SeaRay 65 49 47 S.Akdı Cankılıç Oktay (KUM) 1400 M. 2 (202) 3 (213) 1 (322) (KUM) 1600 M. 4 3 2 1 (344) (213) (311) (111) TAHMİNLER 1. Koşu: F: Birşahin P: SeaRay 2. Koşu: F: Sonbatur P: Feride 3. Koşu: F: Asliaza P. Fiery Star 4. Koşu: F: Halideçavuş P: Sralion 5. Koşu: F: Stariice P: Başefendi S: Ezogelin 6. Koşu: F: Tosun P: Sümbül 24 S: Damla 7. Koşu: F: Serter P: Payaza S: Tulfer. 2. KOŞU: (Tire Kş.) (C]1 Gr. i\raplar Saat: 13.30 1.200.000 TL. 1. Çakıl 2. Toptepc 3. Sonbıtur 4. Feride 4 59 58 58 56.5 Özakdag A.Atçı Akın Davut 3. KOŞU: (Şarth) 3 Yk. Ingilizler Saat: 14.05 1.200.000 TL. 1. Fiery Star 2. Rivı 3. Asliaza 4. Sanerge 66 64 62 56.5 Tınıy A.Atçı Akın Levent (KUM) 1600 M. 4 2 3 1 (103) (203) (111) (000) 6'LI GANYAN 1 3 4 • Q2 1 2 3 4 S [Ğ3İ 1 2 X G4 1 4. KOŞU: (Han. Şarth) 4 Yk. Ingilizler Saat: 14.40 1.000.000 TL. 1. HaJideçavnş 2. Sealion 3. Özgiirhan 4. Joll Jet 58 57 55 49 Tınay S.Akdı Levent Cankılıç (KUM) 1800 M. 1 3 2 4 (313) (021) (000) (002) 0 JL 4 5 6 8. yl 1 fĞ5İ [251 1 1 2 3 4 S < X 7] 5 « V 2 3 4 J 8 r . ı UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Doğrudur; boş söylentilerle yolsuzluk savları ortaya atmak gerçekten sakıncalıdır. Ancak, bir yolsuzluk savı devletin belgelerirve dayanıyorsa, hiçbir Başbakan bunu görmezlikten gelemez. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Büyükbaş ile ilgili bir ihale olayını ortaya attık ve bu savımızı devletin resmi damgalı ve mühürlü belgeleri ile destekledik. Bunun neresi "gayri ciddi"dir? Bir Bakan, kömür ihalesini kaybeden iki firmanın temsilcilerini makam odasına çağırarak, TKİ yetkilileri ile buluşturuyor. TKİ yetkilileri, durumu saptayıp gerekli girişimlerde bulunuyorlar. Yeniden kömür ihalesi açılıyor ve bu şirketlerden biri ihaleyi alıyor. İki TKİ yetkilisi ise bakan tarafından görevlerinden alınıyorlar, üstelik kamuoyu önünde "devletçi ve solcu" olmakla suçlanıyorlar. Burada Özal'ın dediğinin tam tersi oluyor. Devlet memurları, bir bakan tarafından suçlanıp, görevlerinden alınıyorlar. Böylece bu memurlar ytpratılmış oluyorlar. Biz "Bu konular araştınlsın" diyoruz, o kadar. Sayın Başbakan, Büyükbaş'tan bu kadar hoşnut idiyse, sormak isteriz, niçin bu sevgili bakanını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan alma gereğini duymuştur? Tabii izin verirlerse bir de bu konuyu sormak istiyoruz. Özdağlar olayından sonra çeşitli söylentiler ve fısıltılar ortalığa yayıldı. Biz bu köşede bunların bir kısmını çıtlatıp, bunlar hakkında olânaklar ölçüsünde soruşturmalar yapmaya başladık. Söylentilerden biri hükümet sözcüsü Mesut Yılmaz ile ilgiliydi. Yılmaz'ın bir şirketteki paylarını 1983 yıhnda devrederek siyasete atıldığı, bu şirketteki yakınlanndan birinin gemisinin toplu kaçakçılık yaparken yakalandığı ve yine bu akrabalarının gemi satın almak için sağladıkları kredi ile İzmit'te çiftlik aldıkları yolundaydı. Konuyu kısa sürede araştırdık. Vardığımız sonuçlar şöyle; anlatalım. Mesut Yılmaz, AP eski milletvekillennden ve 12 Mart hükümeti Bakanlanndan Erol Yılmaz Akçal ile akrabadır; Yılmaz ve Akçal amca çocuklarıdır. "Pürsan" adlı şirket, Erol Yılmaz Akçal, ağabeyi Nejat Günay Akçal, Mesut Yılmaz, Mustafa Karabağ, Tümer Ergun ve Ali Bars ile Bars'ın yakınlarınca kuruluyor. 1983 yilmda Mesut Yılmaz, bu şirketteki paylannı kardeşi Turgut Yılmaz'a bırakarak siyasete atılıyor. Ünlü ses sanatçtsı Ajda Pekkan ile evlenen Ali Bars da geçenleVde bu ortaklıktan ayrılıyor. Şirket poliüretan ticareti yapıyor. Nejat Akçal tarafından kurulan "Densan, Deniz Nakliyat ve Sanayi Ânonim Şirketi"ne 1977 yıhnda Erol Yılmaz Akçal da ortak oluyor. Şirketin biri 1600, öteki 2500 tonluk iki asit gemisi var. Bunlar, Nijerya'da çalışıyorlar. Densan, 1982 yıhnda Norveç'ten 3000 tonluk bir gemi daha alıyor. Krediler, Osmanlı Bankası'nın "teminat mektubu" ile İş Bankası'ndan alınıyor. Gemi, 24 Mart 1982 günü satın alınıyor. Erol Yılmaz Akçal ve ağabeyi Nejat Akçal 22 Ekim 1982 günü İzmit'te bir arsa satın alıyorlar. Arsa "çiftlik" niteliğinde değil, şu anda bir "bahçe" görünümünde. Mesut Yılmaz'ın Densan Şirketi ve gemicilikle bir ilgisi yok. Densan Denizcilik Şirketi'nin 1981 yıhndan beri Nijerya^ da bulunan "M/T Bensan" adlı tankeri 18.8.1984 günü BeykozSelviburnu Mobil tesislerine yanaşmış, burada gerekli gümrük işlemleri yapılmış; gemi personelinin gemiden çıkmasına izin verilmiştir. Bir süre sonra gemi ikinci kez aranmış ve gemi görevlHeri hakkında toplu gümrük ve tekel kaçakçılığı suçundan dava açılmıştır. Dava şu anda Kadıköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmektedir. İddianameye göre gemide, "4 adet marka ve vasıfları arama tutanağında belirtilen kıçtan takma motor ile bir adet plastik bot, 40 adet ecnebi boya, 2 adet Nohat marka ana makine pistonu, iki adet teleskomik boru, iki adet kaçak pik, iki adet iskanbil şerit metre, bir adet FM radyo, Telkole markalı telsiz, 7 adet Marlboro marka sigara, 3 karton Kent sigarası, bir adet Jovi marka kapı kilidi, bir adet Silver marka radyolu teyp ile bir adet Amerikan yapısı Remington marka 22 kalibrelik tüfek, 22 kalibrelik İtalyan malı 1131 adet dolu mermi, 22 kalibrelik 750 adet İngiliz malı mermi, SmithVVesson marka av tüfeği ve bu tüfeğe ait 189 adet mermi bulunmuştur. Bunlar toplu kaçakçılık suçunun kanıtları mıdır, değil midir? Bu soruya mahkeme karar verecektir. Biz her olayı kendi boyutları içinde tutmaya özen gösteririz. Örneğin bu olayı, "Devlet Bakanının ortağına bağlı bir gemi, kaçak silah ile yakalandı" başhğı ile duyurabilirdik; yapmadık. Niçin? Çünkü olayları zorlamak amacında değildik. Amacımız "muhalefet için muhalefet" olsaydı, elbette bu olayı da dilediğimiz gibi süsleyip kamuoyuna sunabilirdik. Biz yıllardır bu köşede yolsuzluk savları yayımlarız. Bu savları belgelere bağlamadan ad vermeyiz. Araştınr, soruşturur, gerekli belgeleri bulunca, hukukçu titizliği ile olayları değerlendirir, daha sonra yayına geçer; kişilerin ve şirketlerin adlarını yayımlarız. Bugüne dek bu köşede yayımladığımız tek belge çürütülmüş değildir. Çünkü bu köşede yayımlanan belgeleri yok saymaya kimsenin gücü yetmez; Başbakanların bile! İyisi mi, bu olaylar araştınlsın. Sonra "Büyükbaşın ağrısı çok büyük olur" Atasözü değil midir bu? ya kimsenin hakkı yoktur. Bunu yapanlar, Türk işçisine saygısızlık yapmışlardır." Yollş Sendikası Başkanı Bayram Meral da, işçilerin tombala çekilerek işten çıkarılmalannın yasaya aykırı olduğunu söyledi. İş Yasası'nda, bir işçinin nasıl işe alınacağı ve işten çıkanlacağının belirtildiğini hatırlatan Bayram Meral, böyle bir olayın ilk defa olduğur.u söy'.edi. GOZLEM 69h Ganyun 207 bin lira verdi 21.I.1985 tarihli tzmir at yanşlarında 6'h Ganyan 207.184.80, 3'lu Ganyan 4.447.20, J7ü Bahis 2.564.10 Ura verdi. 5. KOŞU (Muğla BH) (A) Gr . Araplar Saat: 15.15 1.400.000 TL. 1. Levent 4 Stariice Dikilioglu Erdim Başefendi 6. Altşalanlı 7. Ezogelin 63 58.5 57 55 54 52.5 51.5 O.Kandur Tank Erdal H.Kaya A.Atçı Akın Cankıhf (KUM) 1600 M. (004) (421) (220) (000) (043) (010) (001) (KUM) 1600 M. 5 (000) 4 (004) 2 (334) 1 (000) 3 (020) (KUM) 1400 M. 6 (301) 11 (442) (003) (302) (004) (000) (300) (400) 10 (000) 8 (000) 9 (400) 6. KOŞU: (Bodrum BH) (A) Gr. Araplar Saat: 15.50 1.400.000 TL. l.Can 15 54.5 Levent 2. Tosun 58 Tınay 3. Sombül 24 Davut 54 4. Damla 2 53 H.Kaya 5. Afethan 50 Çetin 7. KOŞU: (Han. Şarth) (B) Gr. Araplar Saat: 16.30 700.000 TL. Oskar Tulfer Serter 4. Payaza 5. Şüpheli 6. Oktay II 7. Gülhan I 8. Aşır 9. Sevmen I 10. Miskel I 11. Raziye 61 59 59 57 55.5 55 54 52 48 47 46 H.Kaya Şerif Akın Davut Nedim Tınay t.Tufanh F.Atçı M.Akyol Cankılıç Z.Mutlu Rolandis, New York zirvesi konusunda Kipriyanu'yu suçladı Dış Haberler Ser\isi Kıbns Rum yönetirai eski Dişişleri Bakanı Nikos Rolandis, Nevv York zirvesinde çerçeve anlaşmasını imzalamayan Rum yönetimi Başkanı Spiros Kipriyanu'yu, "korkak ve kararsız" olarak niteledi. Rolandis, Rum basım aracılığıyla Kipriyanu'ya gönderdiği açık mektupta, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın, "Zirve için bir saatlik siire yeter" şeklindeki sözlerinin zirve toplantısında esaslı görüşme yapılmayacağı anlamına geldiğini anımsattı. Perez de Cuellar'ın bu sözlerini Rum yönetiminin yuzüne indirilmiş bir şamar olarak niteleyen Rolandis, Kipriyanu'ya şu sorulan yöneltti: "Genel Sekreter'in bu degerlendirmesi, BM'nin bel^esini bizim reddettiğimiz, Denktaş'ın ise kabul ettiği anlamına gelmiyor mu? Neticede Birlemiş Milletler de bizi terk ederse, ne olacak? Dolaylı görüşmeler sırasında ve daha sonraki hareketlerinizde Kuzey Kıbns Tiirk Cumhuriyeti'nin tanınması yolunu açmadınız mı? Denktaş'ın işini kolaylaştırmadınız mı? Kuşkusuz bunların sorumluluğunu omuzlayacaksınız." HALEFLE SELEF Tiirk Sanayici ve tşadamları Demeği (TÜStAD) Olağan Genel Kurulu Istanbul'da toplandı. Fotoğrafta eski başkan Ali Koçman ile yeni Baskan Şahap Kocatopçu Genel Kurulda sohbet sırasında. (Fotoğraf: a.a.) TUSİAD'da 'buruk' çözüm (Baştarafı 1. Sayfada) ta süreyle yaşanan "başkanlık bunalımı"na bir de ilk kez gidilen "gizli oylama" eklenince, bu seçimlerde epey "kan akacagı", listekrin "delineceği" yönünde spekülasyonlar aldı yürüdü. Toplantı başlamadan önce "Listder delinir mi?" diye görüşlerine başvurduğumuz TÜSİAD üyelerinden bir bölümü, "Vallahi her şey olabilir" diyerek kaygılı görünürken, diğer bir bölümü, "TÜStAD bir bütündür. Bu liste delinmez. Üyeler gönüllii olmasalar da bu listeyi kabul ederler. Ama toplantı sona erer ermez kollar sıvanacak ve TÜStAD'da da büyük bir mücadele başlayacaktır" dediler. Toplantı sona erdiğinde ortaya çıkan sonuç ise sanırız ikinci grubu hakh çıkardı. Evet, yeni Yönetim Kurulu listesi kabul edilmişti, ancak TÜSİAD'da bu yıl boyunca oldukça sıcak günler yaşanacağını şimdiden kestirmek de pek zor olmuyordu. Koç Grubu'nun başta Vehbi Koç olmak üzere Rabmi Koç, Fahir llkel, Can Kıraç, İnan Kıraç, Şahap Kocatopçu, Hulki Alisbah, Tuğrul Kutadgubilik ve diğer Koç Topluluğu mensuplarıyla "tam kadro" olarak katıldığı Genel Kurul'da Sakıp Sabancı başkanlığında Sabancı ailesi ve Dr. Nejat Eczacıbaşt başkanlığında Eczacıbaşf ailesi de dikkati çekiyorlardı. Omer Dtnçkök, toplantının başlamasından hemen önce salona girip, yalnız başma bir yere oturdu. Şank Tara, Osman Boyner, Asım Kocabıyık ve geçmiş TÜSİAD genel kurullannda görmeye alıştığımız oda başkanlarından Odalar Birliği Başkanı Mehmet Yazar, TISK Başkanı Halit Narin, lstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin, Meclis Başkanı tbrahim Bodur ve İstanbul Ticaret Odası Başkanı Nuh Kuşçulu, dünkü Genel Kurul'a katılmadılar. Oda başkanlarının tümünün TÜSİAD Genel Kurulu'na gelmemesi, "Koçman'ın TÜSİAD başkanlığından ayrılış biçiminin, meslek odası yöneticilerini rahatsız etmiş olabilecegi" biçiminde yorumlara neden oldu. 5 YIL SONRA geleneklerini mubafaza edebilmek, toplum içinde adını muteber bir kunıluş olarak yaşatabiimek için ettmden gden çabayı sarfettim. Takdir, her zaman oiduğu gibi muhterem heyetinize aittir. Olayları bazen birlikte yaşadığımız, bazen birlikte yönlendirdiğimiz değerli basın mensubu arkadaşlanma, esirgemedikleri anlayış ve işbirliginden dolayı aynca teşekkür etmeyi zevkli bir görev addediyorum. Türk özel sektörünün mümtaz temsilcileri olan sizleri Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla son kez selamlamanın bahtiyarlığı içinde veda ediyor, saygılar sunuyorum." Kürsüden ayrılırken salonu dolduran TÜSİAD üyeleri ve basın mensupları tarafından uzun uzun alkışlanan Ali Koçman, ön sırada oturan Sakıp Sabancı'nın "Epey terledin" şeklindeki sözToplantı, Koçman'ın veda kolerine espriyle yanıt vererek, nuşmasıyla açıldı. Türkiye'de 24 "Sakıp bey, ikbali bırakmak koOcak'tan bu yana izlenen ekolay olmuyor" dedi ve salondaki nomik politikayı, dünyadaki geizleyicilerin arasına katılarak nel ekonomik dunımun ışığında Ömer Dinçkök'ün yanına oturdeğerlendirerek sözlerine başladu. yan ve Özal hükümetine, Türk Bu sırada söz alan TÜSÎAD sanayiinin son yıllarda yeterin Yüksek lstişare Konseyi Başkace desteklenmediği yolunda bir nı Dr. Nejat Eczacıbaşı, "Ali eleştiri getiren Koçman, başkanKoçman, TÜSİAD'm geleceğine lıktan şu sözlerle aynldı: ışık tutacak birikimler bırakarak "Beş yıldan beri sürdürmek başkanlıktan ayrılmaktadır. te olduğum başkanlık görevim Kendisine şükran borçluyuz" bugün sona ermektedir. Gönül dedi. rahatlığı içinde ve isteyerek de PROFESYONELLER vir aldıgım vazifeyi, gönül rahatGenel Kurul'da daha sonra selığı içinde ve kendi arzurala devçimlere gidildi. Oy ayrımı sürerrediyorum. Derneğimizin ilke ve ken geciken "düekler" bölümünde yeniden söz alan Dr. Nejat Eczacıbaşı, TÜSÎAD Yönetiminde bundan sonraki yıllarda boşalün" dendi. Büyükelçi yanıt meydana gelebilecek bazı sıkınverdi: "Sizin azot fabrikası biztılan önlemek amacıyla gerek den fosfat aldı, borcunu ödemeYönetim Kurulu Başkanlığı, gedi. Eğer bcni sıkıştınrsanız değil rekse Yüksek lstişare Konseyi daireye, bütün apartraana el koBaşkanlığı görevlerinin en fazla yanm." 3 yılla smırlı tutulmasını ve bu • Çinici sonunda Fas Kralı 2. iki görevden birini üç yıl süreyHasan'a yazmaya karar verdi. 12 le sürdüren bir kişinin, ancak 1 Agustos 1984 tarihli yazıda Çi yıllık bir aradan sonra yeniden nici, Kral'a şöyle dedi: "Bu kobu görevi üstlenmesini önerdi. nuyu Majeste'ye yazacak kadar Daha sonra söz alan Ertugrul çaresizlik içinde kaldım." Çinici Soysal, kuruluşunda görev aldığı olayı özetledikten sonra Kral'a TÜSÎ AD'ın başkanhğmın ve yöbaşvurusunu şöyle bitirdi: "Ma netiminin iş sahiplerinden projeste, ben diplomasi ve devletler fesyonel yöneticilere geçmekte hukukunun inceliklerini bileoluşunu olumlu bulmadığını dimem. Ama zannederim ki, diple getirdi. Feyyaz Berker ve Dr. lomatik dokunulmazlık prensibi Nejat Eczacıbaşı ise bu görüşe bir diplomatın görevlerini emnikarşı çıkarak, ülkemizdeki pror yet içinde, endişesiz > ürütmesi fesyonel yöneticilerin son yıllariçin konulmuştur. Bu hakkın, bir da giderek daha büyük sorumülke vatandaşının anayasal ve ya luluklar üstlendiklerini ve bu sosal haklarının çiğnenmesi ve kirumlulukların TÜSİAD üst yöşisel çıkarlar için kullamlması, netimine yansımasının ise ancak prensibi sınırından çıkanr ve tisevindirici olabileceğini söyledicari avantaj haline sokar... Konu ler. nun yüksek sarayınızın Dişişleri "OGLUM ÖMER" Bakanı nezdinde inceletilmesini Toplantıda son sözü alan Kesaygılanmla rica ederim!' • Kral'a mektubundan da so mal Haraççı ise Koç Grubu'nun deşteğiyle iki hafta kadar önce nuç alamadı Çinici; Dişişleri, Adalet Bakanlığı, Savcılık, Bü TÜSİAD Başkanhğı'na aday olyükelçilik arasında yazışmaları duğunu açıklayan, ancak Sabancı ve Eczacıbaşı gruplarıyla İznı sürdürüyor. • Çinici, Venedik'in kurtarıl mirli sanayicilerden destek sağlayamadığı için yarıştan çekilen ması calışmalarına katılan ünlü Ömer Dinçkök'e hitaben şöyle bir mimar. Ankara, Çankaya, konuştu: tran Caddesi 47 numaralı apart•'Oğlum Ömer, kendinden manın 5 nolu dairesini kiracısınemin olmadan bu işe kalkışmadan yıllardır "kurtaramadı" yacaktın. Ama iş bu sekle donuşünce de alınganlık yapmayıp, i KALBMİZİ KORUTUN Yönetim Kurulu'na girmen ve de a^rı t c yanma \arsa. mücadeleyi orada surdürmen j>ekalbint/i konlroi elfîrin... rekirdi. TÜSİAD'm geleceği sizTurk kalp Vaklı lef gibi gençlerindir." Muayene ve Konırol iv'in Tcl: 148 58 66 Basketbol istatistikleri (Baştarafı Sporda) de olan kısalar gerçekten iyi oyunculardır. 3 Modern basketbolun vazgeçilmez öğesi screen yapana da prim verilsnelidir. Bu sezon Çukurova'nın başansında büyuk payı olan Serdar, şutlanndaki yüksek yüzdeyi Levent'in özveriyle yapttğı screenlere borçludur. 4 Her bir oyuncu sahada oyundayken, oynadığı dakikalarda kendi takımının ve karşı takımın attığı sayıtar, artı ve eksi olarak not edilmelidir. Maç veya sezon sonunda en yüksek pozitif sayıyı bulan oyuncular lakımlanna net katkıları en fazla olanlardır. 5 Her basketçimizin aldığı toplam ribaundlar içinde hucum ribaundlarının yüzdesine dikkat edilmelidir. 6 Oyuncularımızın kendi sahalarında ve deplasmanlarda oynadıklan maçlarda attıkları sayılar arasındaki fark incelenmelidir 7 Hangi oyuncularımızda faul atışlarından elde edilen sayılar, attıklan toplam sayıya göre yüksek yüzde tutmaktadır? 8 Bir maçta bir takım, kaç tane fastbreak denemesi yapmaktadır? S Kaybedilen topların kaçta kaçı sayıya donüstürülmektedir? tfutün bu sayılan hususlar izlendiği ve çıkan sonuçlar uzerinden gidildiği takdirde, en azından milti takırtılar seçılirken, iştirak edilen turnuvaların ve rakip takımları niteliklerine göre savunmaya yatkın oyuncuların, en iyi fastbreak yapanların, yabancı saha ve seyirci önünde oynamaktan çekınmeyenlerm, fiziksel basketboldan etkilenmeyenlerin, fundementalı yüksek, risksiz oynayanların ve diğer değişik kalitelerdekı basketbolcularımızın özellikleri göz önünde tutulmuş olacaktır. BRIÇ Ş U B YALÇEM (Baştarafı 4. Sayfada) V. PROBLEM: 18. Yunanistan, Çekoslovakya ve Sovyetter'den askeri maJzeme alıyor ATtNA (a.a.) Yunantstan'ın SSCB, Japonya ve Çekoslovakya ile 78 rnilyon dolar tutarında istihkâm malzemesi satın alımı için sözleşmeler imzaladığı bildiriliyor. Yunanistan, Ekonomi Bakanı Yardımcısı Kostas Vaitsos yaptığı açıklamada, 78 milyon dolann yüzde 90'ının çeşitli mallarla ödeneceğini söyledi. Malzemenin, yüzde 60'ının SSCB'den, yüzde 27'sinin Japonya'dan ve yüzde 6'sının Çekoslovakya 'dan sağlanacağı belirtiliyor. Yunanistan SteyerHdlas şirketinin ise geri kalan yüzde 7'lik ihtiyacı karşılayacağı açıklandı. Vaitsos, bu aJımlann, Yunan ekonomisinin "başansı ve yaran" için, hükümetin malzeme sağiama konusundaki yeni ulusal siyasetinin "çok özel bir ömeğini" oluşturduğunu söyledi. (Baştarafı 1. Sayfada) sayıda öğrenciyle konuştuk. Nur Giiven, Beşiktaş Kız Lisesi son sınıf öğrencisi. Dört dersi zayıf okan Güven, ağustos ayından bu yana her cumartesi, pazar üniversite sınavma hazırhk için dershaneye gidiyor. Tatilde bu kurslara her gün gidecek. Ayrı<:a, okul sırasından derslerden ;iaman bulamayıp biriktirdiği kurs testlerini tatilde çözecek. Dilara Aygiin 9 yaşında. Beşiktaş Barbaros Ilkokulu üçüncü sınıf öğrencisi. Ama, ona da tatil yok. Şimdiden 198788 yıhnda gitmeyi planladığı Anadolu lisesi ya da özel okullar için hazırlanıyor. Mimar Çinici, Fas Elçisi'ni (Baştarafı 12. Sayfada) nna saygısızlık" anlamına geldiğı vurgulandı. • Avukat Türegün, Adakt Bakanlığı, Savcılık ve tcra Dairesine ayn ayn yazılar yazdı. Dışişleri'nden Adalet Bakanlığı'na gelen yazıda "Sayın diplomatın oturduğu evin satışı söz konusudur. Daireyi Büyükelçi satın alacaktır. Konu iyi ilişkilerle çözülmüştür" denildi. • Dışişleri'nin yazısını okuyunca çılgına dönen Çinici, Adalet Bakanı'na yazdı: "Türkiye'de artık rnahkeme karan da mı uygulanamaz hale geldi?" Yanıt, Dışişler Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ecmel Barutçu'dan 17 Eylül 1984 tarihinde geldi: "Fas Hükümeti nezdinde gerekli girişimlerde bulunuldu. Tahliye sağlanaeak." • Çinici'nin Büyükelçi'ye yazdığı mektuba yanıt Fas Büyükelçiliği Sekreteri Mohammed Harouiz'den geldi: "Bayım, mektubunuza cevaben dairenizin aylık kirasının 200 binden 250 bin liraya çıkarılmasının Elçilikçe kabuiünü size tebliğ etmekten şeref duyarım. Dairenizin tahliyesi konusunda tekrarlamak isterim ki Sayın Elçimiz ikametgâhını taşımak için uygun bir yer aramaya devam etmektedir. Bulur bulimaz yerinizi boşaltacağız!' • Avukat Türegün ve Çinici, Büyükelçi'ye gittiler. Sözleşmeyi uzatmayacaklarını söylediler. "Gelin, size e> bulmakta yardımcı olalım. 3enim, eve atölye olarak acil ihtiyacım var. Evinizin tüm taşınma masraflannı da ben karşılayayım. Ne olur artık • AR982 £109 OD1086 • V9 İO974 [+R8765432 •D OAR76432 OAR + AD10 G Batı pik çıkar ve Güney her savunmaya karşı ALTI SANZATU yapar. Cevap: Deklaran ilk eli yerden asla alır, pik ruasını ve metr kalan pik dokuzlusunu çeker, elden trefl asını ve trefl darrunı atar! (Bir pik daha çekerse oyunun çıkarı kalmaz.) Ondan sonra eldeki büyük karo onörlerini çeker ve trefl onlusunu oynayarak valeyle ezer. Doğu alırsa en iyi savunması trefl dönmektir. Ancak bu Batıyı mükerrer skuize sokar. İlk trefle kör yemek zorunda kalmış olan Batı ikinci trefle pik yerse Kuzey sağ piklerini çeker ve Batı kör ile karo arasında sıkışır; Batı ikinci trefle karo yerse Kuzey metr karolarıru çeker ve Batı pikkör skuizine gelir. Doğu trefl valesini bağışlarsa (ve Batı buna kör yemişse), deklaran yerdeki iki metr lövesini feda ederek hemen bir kör bağışlar ve kalan elleri alır! Batı ilk trefle karo veya pik yemişse, Kuzey Batının defos ettiği renkteki metr kâğıtlannı çeker ve Batıyı kör ile diğer renk arasında bir daha sıkıştınr. Çok az sayıda yarışmacının yapıığı gibi, ilk eli pik damıyla alıp metr karoları çektikten sonra trefl damınj oynamak çözüm değüdir, çünkü Doğu haliyle bu eli bağışlar! 150 puan. (Bu basit probleme bu kadar yüksek puan verişimiz problem meraklısı taşralı okuyucularımıza bir iltimastı!) Düzeltme: Geçen hafta 12 numaralı yer oyunu problemının açıkiarr.asında bir yanlışlık yapılmıstır. Deklaranın ilk Trefle çaktıkıan sonra İKİ değil sadece BİR koz çekerek yere geçmesi, trefle elden büyük çakması, ikinci bir kozla yere geçmesi ve son trefle yine elden büyük çaknktan sonra karo ile elden çıkması gerekir. Değerlendirme ve puanlama tabii buna göre yapılmıstır. Tatilde ev Tombala ile (Baştarafı 1. Sayfada) namaya kimsenin hakkı olmadığını söyledi. Güvenç şöyle konuştu: "İşverenler, işi o kadar ileri götürduler ki, işçüerin iş akitleri bir kumar tiirü olan toınbalaya bağlandı. Bu uygulama utanç vericidir. Bu hareketi kınıyor ve iptal edilmesi gerektigine inanıyorum. tşçilerle kumar oynama
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle