Katalog

24 OCAK 1985 Ozetle Halefoğlu, Avrupa Konseyi toplantısına katılmıyor Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, dönem Başkanı Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher'in çağnsı üzerine gelecek hafta olağanustü toplanıyor. Strasbourg'daki diplomatik kaynaklar, Türkiye 'nin Bakanlar Kurulu toplantısına katümayacağmı bildirdiler. Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilikri de Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu 'nun toplantıya katılmayacağını doğruladılar. (a.a.) DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Reagarfa inanmak güç Iki gün önceki sert konuşmasında "Yüdızlar savaşına devam" diyen ABD Başkanı, önceki gün yaptığı konuşmada ılımlı bir dil kullanarak, Sovyetler'le silahsızlanma görüşmelerinde anlaşabilmek için her türlü çabayı harcayacaklarını söyledi. WASHINGTON (AP) ABD Başkanı Ronald Reagan, yeni silahsızlanma görüşmeleri ekibiyle yaptığı toplantıda, Cenevre görüşmelerini "çok önemli gördüğünü" ve pazarlık masasına "somut öneruerle" oturacaklannı söyledi. "tyi bir anlaşma sağlamaya kararlı otduğumuzu vurgulamak istiyorum" diyen Reagan, bu anlaşmanın iki Ulkenin çıkarlannı koruyacağını, müttefiklerin güvenliğini ve uluslararası istikran sağlayacağını söyledi. ABD Başkanı, "Nükleer silahlann azartılmasından. giderek ortadan kaldırılmasından daha önemli bir amacım yok. Pazarlık masasına somut önerilerle gideceğiz. Umarım, Sovyetler de böyle yapıcı bir lulum içinde olur" dedi. Reagan, toplantı sonrasında gazetecilere, Cenevre göruşmelerinin ikinci turu için henuz Sovyetler'den bir cevap alamadıklanru söyledi. Cenevre'ye gidecek silahsızlanma heyeti arasında, çeşitli görüş ayrılıkları olduğu ileri surülüyor. Reagan yönetimi ise, bu göniş farkhlıklannın görüşmelere kadarki surede ortadan kaldınlmasını istiyor. Heyete, diplomatik tecrubesi geniş olan avukat Kampelman başkanlık ediyor. Reagan'ın silahlanma konusunda art arda yaptığı çelişik konuşmalar, "ABD Başkanı'na inanmanın güç olduğu" şeklinde yorumlara yol açıyor. Bir konuşmasında, "Yddızlar savaşı projesine devam" diyen Reagan'ın hemen ardından yaptığı başka bir konuşmada, "Nükleer silahlann ortadan kaldırılmasını amaçlıjoruz" şeklinde konuşması çeşitli tepkilere yol açıyor. Reagan'ın böylece bir yandan " s e r t " , ote yandan ">umuşak" tutum takınması eleştiriliyor. Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Konstantin Çeraenko, yeni silahsızlanma görüşmelerinde Moskova'nın yapıcı bir tutum izleyeceğini, ABD'nin de aynı yaklaşımı benimseyeceğini ümit ettiğini beiirtti. ABD, Cenevre için hazırhklarını surdürürken, Sovyet basını, yıldızlar savaşı projesini geliştirme planlarını eleştirerek, bu planın görüşmeleri engelleyebileceği yorumunu yaptı. Resmi Haber Ajansı TASS ve Hukümet Haber Ajansı Novosti'den yapılan açıklamada, Kremlin'in Reagan'ın yıldızlar savaşı projesini Cenevre görüşmelerindeki başlıca engel olarak gördüğü belirtildi. Sovyet Komünist Parti yayın organı Pravda'da yer alan bir yorumda ise, NATO ittifakinın ABDSovyet silahsızlanma görüşmeleri konusunda bölundüğü belirtildi. Pravda, Batı Avrupa ulkelerinin ABD'ye nükleer silahlann ve uzay silahlarının sınırlandınlması için baskı yaptıklarını öne surdu. Çemenko Sağlık durumuna ilişkin söylentiler yoğunlaşıyor Dış Politikanın Gerçekleri SAMİM LÜTFÜ Özal hükümeti içinde çalkantılar sürerkenjstanbul gazeteleri, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun da gorevden ayrılacağı haberini yayımladılar. Haberlere göre, sözü edilen söylenti yalnız Ankara'da değil, Avrupa Konseyi kulislerinde de yayılmakta. Ote yandan Ankara'da diplomasi çevreleri tarafından izlenen bir İngılızce gazete ise Dışişleri Bakanı ile Başbakan arasındaki görüş ayrıhğının Özal'ın Avrupa Konseyi ile ilişkiler konusundakı tutumundan olduğu kadar, dış politıkasorunlarına genel yaklaşımından da doğduğunu yazıyor. ÖzalHalefoğlu görüş ayrılığı hangi boyutlara varmıştır? Dışişleri Bakanı görevi bir süre daha götürür mü? Bu sorular onümüzdeki gunlerde açıklığa kavuşacaktır. Özal'ın dış politikaya temel yaklaşımındaki yanlışın, mesleği diplomalık olan herhangi bir kişıyi çok rahatsız etmiş olmasının hiç de şaşırtıcı olmadığını söylemek gerek. Gerçekten Sayın Özal'ın Türkiye'nin tüm dış ilışkilerıni, ekonomik ilişkiler açısından görme eğiliminde olduğu, adeta Dışişleri Bakanlığını, Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığı olarak kabul ettiği herkesçe biiinen bir gerçek. Böyle bir görüşün doğal sonucu olarak da tüm dış ilişkilerimizın, dış ticaretın kısa erimli konjonktürü doğrultusunda yönlendirilmesi yanlışına düşmek kaçınılmaz oluyor. Hiç kuşku yok kı, dış ılişkilerin temelınde de ekonomik çıkarlar yatar. Devletler dış politikalarını oluştururken ekonomik çıkarlarının en iyi şekılde yanıtlanmasına büyük özen gösterirler. Ama dış polıtıka alanının sınırları bu denli dar değildir. Bir devletin dış polıtıkasında kısa dönemli ekonomik çıkarların da ötesinde ağır basan etkenler vardır. Devletin dış politikası ile bir şirketin dış ılişkilerı arasındaki çok büyük ayırım işte genel yaklaşımdakı bu küçük, ayrıntı gıbı görünen, önemli noktada yatmaktadır. Nasıl ki, her eline hesap makinesini alan kişi, tafrası ne olursa olsun, illâ bir hesap adamı değilse, dış ilişkilenn temelinde ekonominin yattığını sıkça ileri sürenler de her zaman, ekonomik ilişkileri sağlıklı bir doğrultuya oturtmayı en iyi başaran kişiler olamıyorlar. Işte Özal dıplomasısinın temel yanlışı da, yukarıda dile getirilen gerçeği görmemekte direnmesınden kaynaklanıyor. Temelde böyle bir yanılgıya kolayca düşünce, uzun dönemde bir bütünün birbirini tamamlayan parçaları olan öğeleri de birbirlerine karşı seçenekler olarak gören garip bir "ikâme politıkası" uygulanmaya konuluyor İstediğı ilişkıyi aradığı yönde, ıstedıği doğrultuda söyleyemeyen Özal, bu ilişkıdeki aksaklığın nedenlerinı irdeleyecek yerde, hemen şu soruyu soruyor: "Bu ilışkinin değerı, içinde bulunduğumuz yılda kaç dolardır?" Bu sorunun yanıtını aldıktan sonra da, Başbakan hemen aranmaya başlıyor: "Acaba ben şu kadar dolarlık yürümeyen ilişkınin yerine eş değerde hangi ilişkıyi devreye sokup yürütebilirim?" İlk bakışta çok kurnazca görünen bu tutum temelde dış politikamızın tüm öğelerını birbırine karıştırıyor. Avrupa ile liışkıjerde soğuma mı var'' Hemen ABD'ne yanaşırız. ABD bizimle ilişkilerinde Avrupa ile ilışkilerımizi bozmamızı salık veriyor, buna karşılık, o yıl için öngörduğümüz yardım miktarını sağlamaya yanaşmıyor mu? O zaman Arap ülkelerine döneriz. Bu ve bunun gibi sözde seçenekler politikası bir süre sonra tüm Türk dış politikasının ıplerini birbirlerine karıştırıp, olayları içinden çıkılmaz bir hale sokacaktır. Türkiye'nin dış politikasını coğrafı, ekonomik konumu ve tarihsel gelismesı belirlemektedır. Türkiye bir Ortadogu ülkesidır. Türkiye aynı zamanda bir Akdeniz ülkesidir. Türkiye, Avrupa'nın politik sınırları içındedir. Türkiye, ekonomik yapı olarak bir Üçüncü Dünya ülkesidir. Türkiye bir Islam ülkesidir ama aynı zamanda laik, kendi toprakları üzerinde boy atmış tüm kültürlere sahıp çıkmayı amaçlayan bir ülkedir. Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısıdır. Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyetı'ne geçiş ise bu imparatorluğun son 150 yılındakı Batılılaşma deneıi, çağdaşlaşma olarak algılanabilecek olan gelişim sürecinin doruk noktasıdır. Böylece Osmanlıların son dönemi ıki dünya arasında bir köprü, bir sentez ülke olma çabalanyla biçimlenmiştır. Unutmamak gerekir ki, Anadolu, Büyük İskender'den beri, iki âlemin kesişme ve sentez odağı olmuştur. Bu gerçeklerin ışığında olaya baktığımız zaman Türkiye'nin dış politikasının yukarıda belirttiğimiz tüm noktaları kapsayan bir bütünü oluşturması gerektiğinı kolaylıkla görebıliriz. Bu gerçekleri görmezlıkten gelerek, garip bir "ikâme politikası"nı yurürlüğe koymak anlamsızdır. Çünkü Türkiye ya bir Ortadogu, ya bir Avrupa ülkesı değildir. Türkiye hem bir Ortadoğu hem bir Avrupa ülkesidir. Türkiye ya Batılı kurumları ve demokrasiyi özümsemiş, ya da Islam ülkeleriyle sıkı ilişkileri seçmiş bir ülke değildir. Türkiye hem Batılı demokrasiyi özümsemeye ve uygulamaya çalışan, hem de Islam ülkeleriyle tarihi ılişkilerini sürdüren bir ülke olmak durumundadır. Türkiye, NATO'nun Ortadoğu'ya karşı bölge içinde kurulmuş kalesi değildir. Turkıye, NATO'yu Birleşmiş Milletler şartının 51. maddesi gereği kurulmuş bir Bölgesel Savunma Paktı olarak görür. Tümüyle NATO ile sınırlı olmayan savunmasını, NATO ile güçlendirır. Ama bu olgu onun bölgedekı değışik ekonomik ve sosyal yapıdaki ülkelerle iyi ilişkilerini zedelememelidir. Biliyoruz. Türkiye'nin yeri, tarıhı veyönelışlerıyle bıçimlenmiş olan dış politikası, ilk bakışta bagdaşması güç görünen çelişkilerin sentezinden olmuş bir bütündür. Ne yazık ki, cepte taşınan ve ikide bırçıkarılıp fiyakayla tuşlarına basılarak, ne denli bilimsel ve ekonomıci bir kafaya sahip olunduğunun kanıtı olarak gösterilmek istenen Japon malı minı hesap makinelerının her şeye karşın sınırlı olan operasyon olanakları bu ince dengeleri kavramaya yetmez. Ve ne yazık ki dış polıtıkanın ince dengesi bir kez cahıllığin cüretıyle altüst edildi mi, ondan sonra ceplere mını teypler yerleştirerek garip James Bond oyunlarıyla da durumu düzeltmenin olanağı yoktur. Federal Almanya'nın basın imparatoru Axel Springer'in 19 yaşındaki torunu SvenAxel Springer Isviçre'nin kayakçılık merkezi Chur'da bilinmeyen kişiler tarafından kaçınldı. Federal Almanya 'da basın piyasasyun dörtte birinden faılasım elinde tutan basın imparatorunun evine telefon eden bir kisi, SvenAxel Springer için 15 milyon mark (2 milyar 100 milyon lira) fldye istedi. Springer şirketi, SvenAxel Springer'in açıklamadan birkaç saat sonra serbest bırakıldığını bildirdi. (AP) F.Alman basın imparatorunun torunu kaçırıhp bırakıldı Konstantin Çernenko hasta Sovyet yetkilileri, Batılı diplomatlara Çernenko 'nun rahatsız olduğunu soylediler. ŞiWde çatışma Şili 'de güvenlik güçleriyle Hıristiyan Demokrat Parti militanlan arasında önceki gece meydana gelen çarpışmalarda beş kişi tutuklandı. Çarpışmalar, Hıristiyan Demokrat Parti'nin 3000 taraftannm bir kiliseden çıkarak diktatör Pinochet aleyhine gösteri düzenlemesi üzerine patlak verdi. (AP) Filipinler'de Akino cinayetinin 2 5 sanığı mahkemede Genelkurmay Başkanı ile birlikte 25 ordu mensubu aynca muhalefet lideri Akino'yu öldürdüğü gerekçesi ile vurulan Rolando Galman 'ın ölümünden de sorumlu tutuluyor. Genelkurmay Başkanı Fabian Ver, Devlet Başkanı Markos'un yakın dostu. MANtLA, (a.a.) Filipinler'de savcı Bernardo Fernandez, Silahlı Kuvvetler Komutanı General Fabian Ver ile birlikte 25 ordu mensubunun, muhalefet lideri Benigno Akino'yu planlayarak oldürmekle suçlandılar. Aynı kişiler Akıno'yu öldürduğü gerekçesiyle vurulan Rolando Galman'ın ölümünden de sorumlu tutuluyor. Iddianamesini mahkemeye sunan savcı Fernandez, dün Manila'da duzenlenen basın toplantısında, General Ver ve Tümgeneral Prospero OHvas ile birlikte, 8 Silahlı Kuvvetler mensubunun ve 17 askerin suikasti gerçekleştirdiklerini bildirdi. Fernandez, suikasti gerçekleştirmekle suçlanan 17 kişinin tutuklu, diğer 8 kişinin de tutuksuz olarak yargılanacaklannı söyledi. Geçen yılın ekim ayında kurulan 5 kişilik Soruşturma Kurulu, Akino'nun, Manila Havaalanı'nda kendisine eşlik eden askerler tarafından öldürüldüğünu ve General Ver ile birlikte 25 kişinin Akino'ya karşı duzenlenen kompluda rol oynadıklan Genelkıırmay Başkanı yargılanıyor sonucuna varmıştı. Akino, 21 Ağustos 1983'te 3 yıldır sürgünde bulunduğu ABD'den ülkesine dönüşunde, Manila Havaalanı'nda uçağın merdivenlerinde öldürülmüş, olaydan birkaç dakika sonra da Aquino'yu öldürdüğü ve solcu ajan olduğu iddia edilen Rolando Galman, güvenlik guçlerinin açtığı ateş sonucu ölmüştu. Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos'un yakın arkadaşı olan Fabian Ver'e ekim ayında hukumet tarafından mecburi izin verilmişti. Etiyopya'da şimdi de kolera salgını Dış Haberier Servisi Orta Afrika ülkelerinden Etiyopya'da 6 milyon kişinin yaşamını tehdit eden açlık felaketine şimdi de kolera salgını eklendi. tngiliz Radyosu BBC'nin haberine göre, Etiyopya'daki 5 bin kişilik bir kampta her gün 5060 kişi koleradan ölüyor. Salgının başka kamplara da sıçraması halinde "büyük bir facia"ya yol Elizabeth Taylor açabileceği bildiriliyor. Ayrıca, tüm şiddetiyle süren açlık sorudünyanın en nunun da kolera tehlikesini arttırdığı belirtiliyor. rüküş kadını Tanınmıs Amerikalı modacı RicBBC Radyosu'nun haberinde, hard Blackwell'in geleneksel Etiyopya hukümetinin kolera ile savaş konusunda "çekingen" bir "Yılın en kötu giyinen kadmlan" listesinde birinci sıra tutum izlediği de öne sürüldü. Devlet Başkanı Haile Mariam da şarkıcı ve sinema oyuncusu Mengistu'nun başlattığı "reCher yer aldı. Blackwell'in "yer fonn" hareketi çerçevesinde yer yolunmuş bir papağana" uygulanan yerleştirme programıbenzettiği Cher'i geçen yılın nın da kolera ile savaşı güçleştir"Amerika güzeli" Sharlene diği belirtiliyor. Söz konusu Wells ve Başkan Reagan 'ın kızı program uyarınca, toplam 1,5 Patty Davis izliyor. îngiliz sinemilyon kişinin yeni birimlere ma oyuncusu Joan Collins beyerleştirilmesi planlanırken, koşinciliği alırken, Dallas dizisinin ünlü yıldızı Victoria Principal al lera salgınının yayılmasına karşı önlemlerin bu planın gerçektıncı oldu. leşmesini guçleştireceği öne süCemayel asayişi rülüyor. Îngiliz yardım örgütünün başsağlamaya kanı George Gallavvay, Federal çalışıyor Alman "Der Spiegel" dergisine Lübnan "Devlet Başkanı Emin göre Etiyopya hükümetini suçCemayel yönetimi, Beyrut 'ta layarak yardımları adeta resmi bir işkence aleti gibi kullandığıasayişin sağlanması için yeni ginı söyledi. Gallaway hükumetin rişimler başlattı. Bu arada tsraTigre ve Eritrelilerin sadakatini il Başbakanı Simon Perez, tsrasağlamak için açhğı bir silah giil askerlerinin Güney Lübnan 'bi kullandığından soz etti. Bir dan geri çekilmesine ilişkin verbaşka Îngiliz, Dan Donnell, tradiği karardan dolayı tsrail parjedinin en üst noktasına henüz lamentosundaki Likud bloğu üyelerinin sert eleştirilerine hedef erişihnediğini söyluyor. Donnell oldu. Lübnan 'da ordu birlikle Addis Ababa hükumetinin gıda ri, Müiskuvvetlerinin Beyrut'un maddelerinin transportunu enHıristiyan ve Müslüman kesim gellemesi nedeniyle 4 ile 5 milyor. lerini ayvan yeşil hattı boşaltma Tigre ve Eritreliye bugüne kadar ları için çalışmalarım surdurü yardım ulaşmadığını söylüyor. yor. Ordu birliklerine, aynca "Stern" dergisi ise açhktan başkentin ana noktalarındaki kaçan Etiyopyalıların daha şedevriyelerini arttırmalaruun em hirlere ulaşamadan dağlardaki redildiği kaydedildi. (THA) köylerde olüp gittiklerini bildiriyor. Kamplarda günde üç ile Yapay kalpli beş defa >iyecek dağıtıhyor. Şe ÇOCUKLARIN DRAMI Felaket her zaman ve her yerde oldukerli süt, proteinli kekler ve buğ ğu gibi Etiyopya 'da da ilk kurbanlannı çocuklar arasmdan seçiyor. hasta. gelecek day nişastasından yapılmış lapa. Biraz büyük olup da ölume direnebilenler, bu kez küçükleri için çırAma felaket tahmin edilemeye pınıyor. "Der Spiegel"in kapağında "Etiyopya'da siyasetin malay taburcu cek boyutlarda. zemesi, açlık "yazısı okunuyor. Büyük fotoğraf "Stern" den. 25 Kasım 1984'ten bu yana yapay bir kalple yaşamakta olan WiUiam Schroeder'in gelecek hafta hastaneden ayrılabileceği açıklandı. 52 yaşındaki Schroeder'in ameliyattan sonra arka arkaya geçirdiği beyin kanamalan yuzünden konuşmakta güçlük Hint basımna göre, iki Fransız casus geçen diriliyor. çektiği, ancak felç belirtilerinin Hindistan Haber Ajansı ise, hafta Hindistan 'dan kaçtı. tümüyle kaybolduğu belirtildi. geçen hafta bir Fransız diplomaGazete başka bir haberinde, YENİ DELHİ, (Ajanslar) (a.a.) tının smırdışı edilmesinden onHindistan Başbakanı Rajiv Gan casusluk olayında ABD'nin de ce, iki Fransız casusunun HinLJzay mekiğinin di, parlamentoda yaptığı konuş parmağı olduğunu öne sürdü ve distan'dan kaçtığını haber verdi. mada, son gunlerde ulkeyi çal geçen eylül ayında Amerikan bauçuşıı ertelendi Sovyetler Birliği, Hindistan'kalayan casusluk skandalmın sınında yayımlanan bir haberin da ortaya çıkanlan casusluk olaHindistan'daki soruşturma için Uzay mekiği Discovery'nin dün "çok ciddi" nitelikte olduğunu yını, Amerikan gizli servislerinin yapılması planlanan askeri söyledi. Neler olup bittiği konu ipucu oluşturduğunu kaydetti. bu ulkede "si>asi istikrarsızlık" Amerikan gazeteleri geçen eyamaçlı ilk uzay yolculuğu, Flo sunda hükumetin geniş çaph bir yaratma çabalarının bir parçası lül ayında, Hindistan'ın bir Parida'daki dondurucu soğuk yu tahkikat başlattığını kaydeden kistan nükleer reaktörüne saldır olarak değerlendirdi. zünden 24 saat ertelendi. ABD Gandi, olayın ulke güvenliğini maya hanrlandığını bildirmişlerHavacıhk ve Uzay Dairesi (SA ne denli etkilediğinin de incelenTASS Ajansı, casusluk olayıSAJ yetkilileri, mekiğin dev ya diğıni söyledi. di. nın, CIA'nın Hindistan'da yıkıcı kıt tankınm dış yüzeyinde oluşan "The Times of India"nın ha eylemlere karıştığı ne ilk ne de "The Time'î of !ndia" gazetebuzlanmantn mekiği ağırlaşttrdı si, başkent Yeni Delhi ve diğer berinde, Amerikan gazetelerinson olay olduğunu savundu. ğını, aynca fırlatılış sırasında kentlerdeki buyuk Hint firmala de söz konusu edilen saldırıyla ilTASS, ulkede askeri teknıkten buzlann eriyerek aygıtlara zarar rında çahşan 2 bin güvenlik ve gili planın çok gızli olduğu ve saBaşbakan'ın güvenlik sistemine vermesinden endişe edildiğini haberleşme yetkilisinin sorguya kadar her şeyden Amerikan gizli dece Hindistan Senato İstihbasoylediler. (a.a.) çekileceğini bildirdi. rat Komitesi'nde tartışıldığı bil servislerinin haberdar olduğunu Dış Haberier Servisi "Intemational Herald Tribune" gazetesinin Moskova kaynaklı haberine göre, Sovyet yetkilileri Batılı diplomatlarla konuşmalarında, Devlet Başkanı Konstantin Çernenko'nun hasta olduğunu soylediler. Ancak Sovyet liderinin hastalığının ağırlık derecesi bilinmiyor. Geçen hafta Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da yapılması öngörulen Varşova Paktı Zirvesi'nin ansızın iptal edilmesi üzerine, 73 yaşındaki Sovyet liderinin sağlık durumuna ilişkin spekulasyonlar yine yoğunlaşmıştı. Çernenko, Sofya'ya gitse idi, Devlet Başkanı olarak ilk kez yabancı bir ulkeye resmi ziyarette bulunmuş olacaktı. Yabancı dıplomatların büyük çoğunluğu Varşova Paktı Zirvesi'nin iptal edilmesini, Çernenko'nun hasta olduğunun gostergesi şeklinde kabul ettiler. Ancak bazı çevreler de, Çernenko'nun kotü hava koşullarından öturu, ya da Bulgaristan'daki Türk azınlığın baskı politikasına karşı surdürdüğü protestolar nedeni ile Sofya'ya gitmekten vazgeçmiş olabileceğıni savunu>or. Çernenko, son olarak geçen yıl 27 aralıkia televizyondagörunmüştu. Eski Savunma Bakanı Mareşal Ustinov'un 24 aralıkta yapılan cenaze törenine ise katılmamıştı. YUNAN BASINEVEN İDDÎASI: ABD, Türkiye'ye 60 adet F4 uçağı hibe ediyor STELYO BERBERAKİS ATİNA Muhalefet gazetelerinden Mesimvrini, Türkiye ile Yunanistan'ın Ege bölgesindeki silah dengesini bozmayı amaçlayan Amerika'nın Türkiye'ye 60 adet F4 tipi savaş uçağı teslim edeceğini one sürdü. Gazetenin iddiasına gore, 1986 yılında teslim edilecek uçaklar, "kullanılmış" olmasına karşın, "çok iyi durumda" bulunduğundan Türkiye ile Yunanistan'ın Ege'deki silah dengesini bozacak. Aynı gazete, Yunanistan'ın satın almaya karar verdiği 80 adet yeni savaş uçağıru (40 Mirrage, 40 F16) onümüzdeki 10 yıl içinde aşamalı biçimde teslim alacağından, Türkiye'nin "tehlikeli biçimde" daha avantajh duruma geçeceğini öne sürdü. Mesimvrini gazetesi, ABD Savunma Bakanlığı kaynaklanndan aldığı bilgilere dayadığı haberinde, "Türkije'ye hibe edilecek F4'lerin yaklaşık 110 milyon dolar değerinde olduğunu" beiirtti. TÜRKİYE DERİİŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANLIĞINDAN Sendikamızın, 12.OCAK. 1985 gunü yapılan Olağanustü Kurul Toplantısında, Sendikamız Anatüzüğünun 7/B, 12/1, 21/24, 25 \e 55. maddeleri değiştirilerek, kabul edilmiştir. 2821 sayılı Sendikalar Yasası gereğince ilan olunur. ILAN ATHIOPtENPOLinK MITDCM cluıu lunzm sunar * Üniversiteye puan tutturamayanlar * Yurt dışında öğrenim yapmak isteyenler * Tüm beklemeliler Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi: Casusluk olayı çok ciddi ZAMANINIZI BOŞA HARCAMAYIN 2 bin güvenlik görevUsi sorguya çeküiyor ileri sürdü. TASS Ajansı yorumunda, "Hindistan'a karşı gizli bir savaş sürdürulu\or. Bunun nedeni de, Hindistan'daki bağımsız ve giıçlu hükumetin VVashington yonetimine ters duşmesidir" denildi. Bu arada Hindistan yetkililerinin casusluk olayının ortaya çıkarılmasından bu yana, hiçbir Amerikan yurttaşının ülkeyi terketmesini istemedikleri, Yeni Delhi'de resmen açıklandı. Fransa'nın karıştığı casusluk olayından ABD ve Federal Almanya'nın da yararlandığını yazan Hindistan basını, birçok yüksek duzeyde Hintli görevlinin önemli derecede gizli belgeleri yabancılara sızdırd\ğını beliıüyor.. Milestone Intemational İNGILIZCE vi INGILTERE'de ögrenin • • Hem yabancı okullara devam hakkı kazanın. Hem de dilediğiniz beceri kurslarına katılın. 1985 YURTİÇİ ve YURTDIŞI gezi programlarımız hazırlanmıştır. • KadriıAy Altıyol Onur Ifhanı, No: 407, Tal: 337 32 77 338 39 03 • Bayo^fcı iatikUI Cad. No: 365, T»l: 143 76 50 (5 hat) N A S I L MI ? GELİN GÖRÜŞELİM