19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI İraıfla Boru Hattı Projesi... Başbakan Özal'ın yıllar öncesine değil, ki konuşmasında bu olguya şöyle değinmişama bir yıl öncesine uzanan bir başka diletir: ği daha olduğunu biliyoruz. O da, kendi hü"Yıllardır üzerinde konuşulan, ancak bir tür kümeti döneminde Türkiye'nin katkısı, daha doğrusu arabuluculuğu ile İran Irak savalü olumlu bir mecraya girememiş olan petrol şının sona erdirilmesidir. iki dost ve komşu ve doğal gaz projelerini şimdi burada imzaülke arasında uzayıp giden Körfez Savaşı koladığımız mutabakat zaptı ile inşallah gerçeknusunda dile getirmiş olduğu bu temenninin leştirme yolunda çok önemli bir adım atmış gerçekleşmesinin o denli kolay olmadığını oluyoruz." Sayın Özal'ın kendisi de bilmektedir kuşkuÜzerinde ilke anlaşmasına varılan proje suz. gerçekleşirse, Iran ile Türkiye arasında iki taBununla birlikte şöyle denilebilir: Türkiye, ne boru hattı inşa edilecek. Biri ile iran'dan bölge ülkeleri arastndaki anlaşmazlık ve çaham petrol Akdeniz veya Karadeniz'deki bir tışmalarda taraf olmaktan kaçınmayı özenle terminale taşınacak, ikincisiyle de doğal gaz sürdürür; ılımlı radikal ayrımı yapmaksızın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınacak. Bu tümüyle iyi iltşkiler geliştirmeye devam eder; projeyle ilgili olarak kurulacak bir ortak koözellikle ekonomik ve ticarı işbırliğıni hepsiyle misyonun ilk toplantısını şubat ayı sonlarına artırır; dış politikasımn çok yönlülüğünü gedoğru yapması da belirlenmiştir. liştirir ve de dış politikasımn Doğu, Batı ve Başbakan Özal'ın yıllar önce gerçekleşmeİslam boyutları arasındaki nazik dengeleri kosini dilediği bir hedefe yönelik önemli bir rumayı başarabilirse, Başbakan Özal'ın dileadım atıldığı ve bu adımın iki dost ülke arağinin hayata geçirilmesi kolaylaşabılır. sındaki işbirliğinin her alanda gelişmesirte katkıda bulunacağı açıktır. Ne dersiniz? Raştarafı 1. Sayfada) ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇ1 23 OCAK 1985 Ayşe Nasıl Kurtulur? Erzincan Sıkıyönetim Mahkemesi yargıçlarından Galip Güzel, 12 ocak günü çıkan "Kurdu Aramaya Çıkan Keçi" başlıklı "Ankara Notları" ile ilgili bir mektup gönderdi. Mahkemenin sivil yargıcı Galip Güzel'in 13 Ocak 1985 günlü mektubu şöyle: "Sayın Mustafa Ekmekçi, 12 Ocak 1985 günlü Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan "Kurdu Aramaya Çıkan Keçi" başlıklı yazınızı okudum. Yazınızda. 20.6.1984 günü kararı verilen Aybastı DevYol, DevSol, Kurtuluş ve sılah sağ çete davasının bazı sanıklarını konu edinmişsiniz. Yazınızda saptadığım bazı yanlışlıklar, doğrudan doğruya kişiliğimi ilgilendirmemesine karşın, adı geçen karara imza atan bir hâkim olarak. bu yanlışlıkların farkına vardığınızda hemen düzelteceğinızi düşündüğüm için size yazmayı uygun buldum. 1 Yazınıza konu alınan Aybastı Belediye Başkanı Salih Yaman hakkında düzenlenen iddianamede; TCK'nın 149/2 maddesine göre cezalandırılması istenmiş ise de; askeri savcı sizin yazınızda belirttiğiniz gibi, esas hakkındaki düşüncesinde cezalandırma istememiş, sanık Salih Yaman hakkında beraat kararı verilmesini istemıştir. 2 Yazınızda belirtilen Nevzat Karayün'ün Edirne Cezaevi'nden kaçınlarak Aybastı'ya getirildiği doğrudur. ama Nevzat Karayün hiç yakalanamadığından hakkında soruşturmanın geçici olarak durdurulması kararı verildiğinden ve halen firarda bulunduğundan hakkında dava açılamamış ve bunun doğal sonucu olarak davada sanık değildir. Davanın sanığı olmayınca da, yazınızda belirtildiği gıbı hakkında ölüm cezası verilmesi söz konusu olamaz. 3 20.6.1984 günlü kararda Salih Yaman'a 20 yıl ağır hapis, Kemal Sarıkaya'ya 24 yıl ağır hapis ve Ahmet Ikiz'e ölesiye ağır hapis cezası verılmiş olup, her üç sanığın da hükümle birlikte gıyaben tutuklanmaları kararlaştırılmıştır. 4 Yazınızda, Erzincan eski Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı'nın adı da yanlış yazılmıştır. Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı'nın adı Selçuk Haznedar değil, Tuğgeneral Yusuf Haznedar'dır. Yanlışlıkla Selçuk Haznedar diye yazılan kişi, Tuğgeneral Yusuf Haznedar'm akrabası olduğu söylenen ve davada DevSol örgütünün başkanı olup, ölüm cezası ile cezalandınlmıştır. Yukarıda belirtilen yanlışlıkları kısa sürede gidereceğinizi sanıyorum. Mesleğınızde başarılarınızın devamı dileğiyle saygılar sunarım." "Ankara Notları"r» çatıp hazırlarken müsvedde yapmam. Şöyle bir okur telekse veririm. Ancak, ondan sonra da duramam, gece saat 24.00'e dek düzeltme yaparım, böyle alıştım. Cumhuriyet'ı İstanbul'u telefonla aradıgımda santraldan Dilaver ya da Satılmış, açar açmaz sorarlar: Düzeftmeyi mi istiyorşun ağabey? Yargıç, Galip Güzel'in sözünü ettiği General Yusuf Haznedar' ın adı, ilk günü, 12 ocakta çıkan yazıda yargıcın dediği gibi, Selçuk Haznedar olarak çıktı. Ancak, ondan sonraki bir "Ankara Notları"nda adı düzelterek yazdım. Bu arada, öldürülen "Kocalan" kardeşlerin baba adlarını yanlış yazmışım. Bekir olacaktı. Onu da şimdi düzeltiyorum... Şimdi aynntıları geçip, işin özüne geleyim: On günü aşkın süredır. Aybastı olayları üzerinde duruyorum. Yankıları az olmadı; Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanhğı harekete geçtiler. Aybastı Belediye Başkanı Salih Yaman'ın neden yakalanamadığı Konusu üzerinde duruyorlar. Gıyabi tutuklulardan Kemal Sarıkaya'nın Aybastı yakınında yakalandığını bir "Ankara Notları"nda haber vermiştim... * • * "Ekın A.Ş. "nin başına gelenleri anlatmak istiyorum. Kurucular "Ekin A.O "yerine, "Ekın A.Ş. "dıyorlardı. Giderekbu, "Ekin Ayşe"ye dönüştü. Ayşe sözcüğü bana daha güzel geliyordu. Dört aydır, "Ayşe"nin başına da gelmedik kalmadı. Ticaret ve Sanayi Bakanlığı yetkilileri bir türlü Ayşe'nin ana sözleşmesini onaylamıyorlardı. Çeşitli bahaneler bulunuyordu. Örneğin, bir maddede şırket, "her turlü film, ses bandı ve video gösterileri duzenler, bunları uretır, çoğatır" mı denmiş, bu tümcenin başına "yasalçerçevede" sözcüklerinin eklenmesi isteniyordu. Bir başka maddede "her türlü eğitim çalışmalan yapar ve ortak çalışmalara katılır" mı denmiş bu tümcenin de başına, "İlgili mercilerden gereklimüsaadeyi almak kaydıyla" sozlerının konması istenmekteydi. Bir başka örnek: Şirket "Tiyatro oyunları, müzikaller, karagöz, kukla ve benzerleri seyirlik oyun duzenler, her türlü muzik topluluklart oluşturur ve dinletiler düzenler", bunun da başına "yasal çerçevede" sözcüklerinin konması gerekirmiş. Sanki yasal olmayan işler, sözcükler konmazsa Türkiye'de yapılabilirmiş gibi. Ayşecik, mıncıklandı da mıncıklandı. İncir çekırdeğıni doldurmaz gerekçelerle, "Ayşe"n\n kuruluşu dört ay savsaklandı, gecıktırildı. KDV DE NE Kİ? Zülflnaz Hanım, kayınvaldesi ve 3 çocuğu vereme direnemeyen kocasınm tek mirası olan Ümraniye'de çamurlara gömülmüş bu küçük konduda ayakta kalmaya çaltşıyorlar. Bu eve KDV hiç gelmedi. Çünkü ne KDV'li, ne faturalı mal alacak "haileri" var. TÜSİAD'da başkan adayı açıklanıyor Ekonomi Servisi Türk Sanayici ve Işadamları Derneği (TÜSİAD) İstişare Konseyi Başkanı Nejat Eczacıbaşı, Başkan Yardımcılan Sakıp Sabancı ve Şahap Kocatopçu kurucu başkaııı Vehbi Koç ve eski TÜSİAD Başkanı Feyyaz B«rker, Başkanın kim olacağı konusunda görüş birliğine vardılar. TÜSlAD'ın Harbiye'deki merkezinde dün saat 18'de toplanarak bir görüşme yapan beş işadamının, üzerinde görüş birliğine vardıkları adayın bugün açıklanması bekleniyor. Şükrü Balcı Tutuklu, kendi parasıyla uğmşmnı dilediği gibi düzenleyvcek ANKARA, (Cumhuriyel Bürosu) Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılanma Usulüne ilişkin yasada değişiklik yapılarak, askeri cezaevinde bulunan tutukluların servet ve durumlarına göre, masrafını kendileri karşılamalan koşuluyla "istirahat ve meşgalelerini" düzenleme olanağı getirildi. Ayrıca tutukluların "mumkün olduğu kadar" hükümlulerden ayrı bir yere konması ve bir odada bulundurulması, duruşmalara ise elleri bağlı olarak getirilmemesi kabul edildi. 353 sayıh ve 25.10.1963 tarihli Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası'nın iki maddesini değiştiren yasa, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürurlüğe girdi. Getirilen değişikliğe göre, tutuklu hakkında ancak, tutuklama ile gözetilen amacı ve tutukevinin düzenini sağlayacak kayıtlamalarda bulunulması öngörüldü ayrıca "tutuklu tutukevinin düzen ve emniyetini bozmamak ve tutuklanmasındaki amaca uygun oltnak koşuluyla, servet ve dı.rumuna göre masrafını kendisi karşılayarak istirahat ve meşgalesini düzenleyebilir" denildi. Aslan şantajdan yargdandı tstanbul Haber Servisi Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan, İstanbul eski Emniyet Müdürü Şükrıi Balcı'nın talimatı ile aralarında gayri muslimlerin de bulunduğu bazı işadamlarından tehdit ve şantaj yolu ile 95 milyon lira topladığı savıyla yargıİanmaya başlandı. Şişli 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlayan davada Ysrgıç, savcımn "davaya ağır ceza mahkemesinde bakılması" istemini kabul etrnedi.ŞükruBalcı'ya ruşvet verdiği iddiası ile bir süre tutuklu yargılanıp tahliye olan Fahrettin Aslan, tutuksuz olarak yargılandığı duruşmaya Avukatı Rahmi Özkan ile birlikte geldi. Sanık Fahrettin Aslan sorgusunda hakkındaki iddiaları reddetti. Fahrettin Aslan'ın, müştekilerden Ali Raif Dinçkök ü, M. Rüşttt Çolakoğlu, İshak Kodrik, İlyas Anter, Nesimi Mortno ve Musa Boz için "beni görmezse, para vermezse yapacağımı bili>orum. Yok ederim" dedığini \e emniyetteki ifadesinde de "önce belirledigim nyatı alamayınca tehditle ve zorla para gaspettim" diyerek beyanda bulunduğunu ve 95 milyon lira aldığının iddia edildiğini belirten duruşma savcısı, "Sanığa isnat edilen fiil TCK'nın 498. maddesinin 2 defa tatbiki mahiyetinde olduğundan" mahkemenin gorevsizlık kararı vererek davaya Ağır Ceza Mahkemesi'nde bakılması gereküğini söyledi. Mahkeme gorevsizlik istemini kabul etmeyerek duruşmayı tanıklann ve müştekilerin dinlenmesi için 7 Mayıs 1985 gunune erteledi. Bu boru hattmdan Akdeniz'e veya Karadeniz'e İran petrolü taşınacak. Diğer ülkelere bu şekilde satınalma imkânı yaratılarak Türkiye'nin de kısmi ihtiyacını karşılayacaktır. Aynı şekilde başlıca amacı İran doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşımak üzere, İran ile Türkiye arasında bir doğal gaz hattı inşası nı da bu protokolle programa almış bulunuyoruz." Başbakan Özal, bu iki projenin gerçekleşmesi için kurulan sistem konusunda da şu açıklamalarda bulundu: "Başkanlan, Türk ve İran hükümeti tarafından tespit ve tayin edilecek özel bir ortak komite teşkil edilecektir. Bu komite gerekli çahşmaların başlatılmasından projelerin gerçekleştirilip, işleiilmesine kadar geçecek safhada sorumlu olacak ve genel koordinasyonu sağtayacaktır. İlk defa önümüzdeki şubat ayı son(Baştarafı 1. Sayfada) larında toplanacak olan ortak mar oynatan bazı kulüplerden komite, önce hem petrol hem de rüşvet aldığı savı ile 53 yıldan 70 doğal gaz boru hatlan için bir yıla değin değişen hapis cezası müşavir firma seçecektir. Miişana çarptınlması isteniyor. virier şimdiye kadar yapılmış çaGazinocular Kralı Fahrettin lışmaları gözden geçirecekler ve Aslan ile yer altı dunyasının un fizibilite etüdleri hazırlayacaklü adlarından Dündar Kılıç ve lardır." Hüseyin Cevahiroğlu'nun Şükİran Başbakanı Musavı de rıi Balcı'ya rüşvet verdiklerine yaptığı konuşmada, bu projeleilişkin ilk ifadelerinden sonra yu rin uygulanmasının Müslüman rütülen soruşturma dun sonuç ülkeler arasındaki olanaklann landı. Eyup 1. Ağır Ceza Mah değerlendirilmesi ve olanaklann kemesi Şükrü Balcı hakkında bu ülkelerin ekonomik kalkındava açılmasını kararlaştırarak, masında olan etkinliğini bir kez konuyla ilgili karannı önceki daha göstereceğini kaydetti. gun İstanbul Ağır Ceza MahkeAnkara'dan dün sabah lstanmesi'ne gönderdi. bul'a gelen konuk Başbakan Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkeme kentin tarihi ve turistik yerlerisi kararında Şukrü Balcı' ni gezdi. Musavi'nin lbrahim nın yargılanmasına gerekçe olan Paşa Sarayı'ndaki Türk îslam suçlamalar şöyle sıralandı: Eserleri Muzesi'ni gezerken ba"Adı geçenin bazı şahıslarla yan müze müdürü Nazan Ölişbirliği yaparak İsviçre banka çen'in yerine Başbakan Özal'dan larında hesabı bulunan bazı işa bilgi almayı tercih ettiği görüldü. damlanna yurt dışına döviz kaKonuk Başbakan Musavı daha çırdıklan, belirli para verilmedi sonra Cağaloğlu'ndaki İran ği takdirde keyfiyetin ihbar edi Konsolosluğu'nu ziyaret etti. Saleceği bildirilmek suretiyle bu iş at 17.00'de özel uçağı ile İstanadamlanndan toplanan paranın bul'dan ayrıldı. bir bülümünu aldığı; aynı iddia dolayısıyla şantaj yolu ile me<ıfaat temin etmek suçundan sanık Fahrettin Aslan hakkında (Baştarafı l. Sayfada) Şişli 4. Asliye Ceza Mahkeme yurt dışında bulunan Nuri Cersi'nde kamu davası açıldığı ve rahoglu'nun da ifadesinin alınyargılamanın devam etmekte ol ması için hukuki ve idari tüm duğu, yollara başvurulacağım söyledi. Istanbul'da faaliyel gösteren Saat 14'te başlayıp 4.5 saat sübazı kuliip ilgililerinden alınan ren toplantıdan sonra basın para '.arşılığı bu kulüplerde ser mensuplarının sorulannı yanıtbestç tumar oynanmasına mii layan Soruşturma Komisyonu saade edildigi, kumar kân ola Başkanı ANAP Kütahya Milletrak her ay toplanan paranın bir vekili Mustafa Uğur Ener, kobölümünün polis parası olarak misyonun çalışmasına ilişkin ayrddığı ve Şükrü Balcı'ya gön usulü belirlediklerini söyledi. derildiği, gönderilen bu parala Ener, Özdağlar'la ilgili olarak nn kulüplerin gizli hesaplannda TBMM Başkanlığı'ndan gönde(güneş) kodu ile gösterildiği. ko rilen delillere ilişkin dosyayı açnu ile ilgili olarak samklar Dun tıklarını ve incelediklerini belinti dar Kılıç, Fahrettin Aslan, Hü ve herhangi bir açıklama yapaseyin Cevahiroğlu hakkında mayacağını söyledi. Maçka Kadınlar Derneği'nden Ener, "Meclis Başkanlığı'nın alınan 1 milyon liranın rüşvet size verdiği dosyada neler buluolarak verildiği iddiası ile Şişli 3. nuyor?" sorusu üzerine, "Bu, Asliye Ceza Mahkemesi'ne ka aldığımız gizlilik karannı mu davası açıldığı ve yargılama aştnaktadır" yanıtını verdi. nın devam etmekte olduğu, Ener, Komisyon toplantısında Şükrü Balcı'nın Emniyet Mü görüşmelerin bütünüyle gizli oldürü olarak görev yaptığı duğu konusunda karar aündığı12.12.1979 ile 31.8.1983 tarihleri nı belirterek, Özdağlar'la ilgili arasında geçen süre içersinde dosyada neler olduğunun gizli . Maçka Kadınlar Kulübü, Polo tutulmasının kararlaştırıldığını Kulüp, Büyük Kulüp, Sipahi kaydetti. Ocağı Kulüp, Teşvikiye Aile KuSavcılıktan Komisyon' a henüz lübü, Taç Deniz Sporları Kulü herhangi bir bilgi, belge gelmebü, istanbul Kulübü hakkında diğini belirten Ener, Komisyon'kumar nedeniyle hiçbir muamele da kimlerin dinleneceğine ilişkin yapılmadığı," sorulara ise, "Bunlar gizli tutulEyüp 1. Ağır Ceza Mahkeme ması gereken konulardır. Soruşsi'nin kararında ayrıca yapılan turma çok hassas bir konuda yasoruşturmaya \e toplanan delil pılıyor. Verilecek en küçük bir lere göre Şükrü Balcı'nın komis bilgi çalışmalan etkiler" yanıtıyon Abut Hayat aracıhğı ile it nı verdi. halatçı Nesim Anter'den 5 milyon, yine Abut Hayat aracıhğı ile İlyaho Anter'den 20 milyon, (Baştarafı 1. Sayfada) iş ortağı İshak Kodrik adına işadamı Raif Dinçkok'ten 25 mil için Romanya turlarım arttırayon, Misa Moreno aracıhğı ile iş caklarını belirttiler. Turizmle ilgili çevreler, Bulgaadamlan İshak Salti, Simon Pur, Rone Somek, Daniyel Su ristan'ın aldığı kararın Türk dış sar, Stavro Kordemidis ve Raul turizmini etkilemeyeceğini, aksiKavaliero'dan toplam 45 mil ne Bulgarlar için olumsuz bir geyon, Cebra Bildirici'den 20 mil lişme olacağına değinerek, mesajda da belirtildiği gibi bunun yon lira olmak uzere toplanan 115 milyon liradan 27 milyon li "geçici" bir karar olabileceğini rasını yurt dışına döviz kaçırdık belirtiyorlar. Dışişleri Bakanhğı yetkilileri, ları, belirli bir para verilmediği takdirde yolsuzluklan ihbar edi BalkanTurist'in İstanbul'da tuleceği bildirilmek suretiyle cebri rizm acentalarına gonderdikleri irtikap yolu ile menfaat sağladı teleks notundan resmen haberğının anlaşıldığı belirtildi. dar olmadıklarını belirttiler. Bu konuda Dışişleri Bakanhğı ile Bulgaristan Büyükelçiliği arasın• Nüfus cüzdanımı, evienme da henüz bir gorüşme olmadı. cüzdanımı ve sağlık karnemi Bulgaristan'ın transit geçişlekaybettim. Hükümsüzdür. SA ri ve vize konusundaki işlemleri KİNE YATMAZ dün de eskisi gibi sürdü. (Baştarafı I. Sayfada) da toplanacak ve bir miisavir fırma seçecek. Başbakan Turgut Özal imza töreninde yaptığı konuşmada, petrol ve doğal gaz boru hatlarının İran Başbakanı ile yaptlan görüşmelerde en önemli konulardan biri olduğunu belirterek, ön anlaşma konusunda şu bilgileri verdi: "Yıllardır üzerinde konuşulan, ancak bir türlü olumlu bir mecraya girememiş olan petrol ve doğal gaz projelerini şimdi burada imzaladığımız mutabakat zapü ile inşallah gerçekleştirme yolunda çok önemli bir adım atmış oluyoruz. Bu varmış olduğumuz anlaşmayı, ana hatlan itibarıyla şöyle ozetlemek isterim: İran ham petrolünü. Türkiye'de bir terminale taşımak için bir bo İrarfla boru hattı ön ru hattı inşası öngörülmektedir. KDV, bu aüeye hiç uğramadı naz, bu ayın sonuna gun vermışZulfmaz Yüksel'in kocası 3 ay önce veremden öldü. 23 gün önce Türkiye'ye KDV geldi. Zülfınaz Hanım KDV'yi ler muayene için. İlaç da almadmız mı? bilmiyor. "Alışveriş eden kim, KDV ne?" diyor. Ardı ardına sorulan sorulara Konduda KDV'li olabilecek tek şey tüpgaz. "O da kocası kızıyor? ölmeden almmış." "Yok anam almadım. Bilmi YURDAGÜL ERKOCA "Halk KDV'yi anladı", "Anlamadı", "Uygulamada aksaklık var..." Katma Değer Vergisi uygulaması 20 gündür tartışmalarla sürüyor. Kimi çevreler uygulamamn halen oturmadığını, zamanla duzene gireceğini belirtirken, kimileri KDV'yi ve uygulamasını "curcuna" olarak değerlendiriyorlar. Ama İstanbul'un ortasında daha KDV'nin adını duymayan insanlar var. Zülfınaz Yüksel bunlardan biri. Üç ay önce kocası veremden ölen Zulfinaz, üç çocuğu ve kayınvalidesiyle iki göz gecekonduda, komşularının yardımıyla, beş kişilik ailesi açhktan ölmesin diye çırpınıyor. Umraniye Mustafa Kemal Mahallesi'nde, çamurlu yolun üstüne oturtuluvermiş basık, ezilmiş buzülmüş bir kondu. "KDV ne, biliyor musunuz?" diye sorulduğunda, şaşkm şaşkın etrafına bakıyor ve büyük bir ayıp işlemişcesine başını salhyor, "Yok..." "Ne ki o ? " Hiç duymadınız mı adım, televizyondan, komşulardan filan. Yok duymamışım. Peki alışveriş ederken de duymadınız mı? Kimse söylemedi mi? Alışveriş eden kim? Para nerde ki alışveriş edeceğim? Anca ekmek alıyorura. Komşular verirse şeker, tuz,raakarnapişirip koyanm çocuklann önüne. Son günlerde tüpgaz almadınız mı? Yok almadım. Bir tüp dört ay gider bana. Bir şey pişirdiğimiz yok ki. Son aldığımda kocam sağdı. 1900 lira vermiştim. Veremden olen kocası, inşaatlarda işçilik yapıyormuş bir yıldan fazla. "Yataklara duşmüş." Sonra da "bakımsıziıktan, ilaçsızlıktan öluvermiş." Ölurken de çoluğuna çocuğuna küçücük gecekonduyu bırakmış. İki odada goze çarpan eşyalar, iki divan, uç sandalye, bir karyoladan ibaret. Mutfak diye kullanılan ufak odada ise, iyi günlerde alındığı belli bir gazocağı var yalnızca, bolca da kapkacak. Peki, peynir, zeytin, et, süt almadmız mı? Pirinç, makarna, yağ... Hiç bakkalagitmedinizmi yirmi gündür? * "Yok" diyor. "Almadım, ne verdiyse komşular verdi. Aldığımı da zaten bakkal veresiye defterine yazar. Elime para geçerse toptan öderim." Küçük oğlan menenjit geçirmiş. Hastaneye götürmüş Zülfı yorum." yine ekliyor, "Ne ki o?" benım aklım pek ermez." Yazgülü Guneş de aynı mahallede az ötede oturuyor. Onun durumu Zülfinaz'dan daha iyi. En azından duğanlerde davul çalarak arada bir para kazanan kocası var. İki çocuğuyla beraber o da iki göz bir gecekonduda oturuyor. Alışverişini koşedeki bakkaldan yapıyor. İlkokul dörde giden büyük oğlan için arada bir otedeki kırtasiyeciye uğruyor ve sık sık da eczaneye gidiyor. Yazgülü de KDV'yi ilk kez bizden duyuyor. Onun da ilk tepkisi, "Önemli bir şey mi, o ne?" oluyor. "Aldığınız mallann faturasını istemez misiniz hiç?" diye sorulduğunda anlatıyor: Falurayı ne yapacağım. Sigortamız yok ki. Geçenlerde kadının biri istedi bakkaldan, ben de istedim. Bana, "Sen ne yapacaksın faturayı" dedi. Sen ver istersem yırtar atarım dedim. Ama vermedi. Gidip veresiye alışveriş yapıyoruz. Bir de onla mı kötü olalıra?" Peki, televizyonda konuştular, onu da dinlemediniz mi?" Bilmem, anlamadım. Bilsem de ne olacak? Ufak her zaman ezilir. Zaten çok bir şey de almayız, lazım oldukça gideriz bakkala filan. Her şeye zam var zaten. 'Başbakan TV'de KDV anlatmaz' (Baştarafı 1. Sayfada) latıyor kardeşim" diye sesini yükseltiyor Ankan. özal, "Faturada KDV gösterilmesine gerek yok. Yeter ki farura alınsın" dediğinde, "dogru mu bu, yeter mi?" diye soruyoruz, gülerek yanıthyor: "Başbakan ne diyorsa dogrudur." Özal, "KDV almıyoruz" diye lehva asan esnafa ekrandan "aferin" dediğinde, Arıkan başı ile onayhyor bu sözleri. özal "Memleketin uleması bile daha KDV'yi anlamamışken, sade vatandaş ve esnafı yanlış uygulama yapıyorlar, diye suçlamanın yanlış olduğunu" söylerken, Arıkan'ın keyiflendiğini göruyoruz. "Boş verin onu" diyor sonra. "Nasıl olsa anlatıyor. Ben size bir hikâyemi anlatayım..." Ve anlatıyor: "1964'te bir muhasebe işinde bir vergi ihtilafı geldi bana. Karmaşık durumu Danıştay'da anlatmarn gerekecek. Adamlara bonlan anlatmama imkân yok. Mahkemede 3 ayaklı bir sehpa (şövale) yaptırdım. Üzerine tablolar halinde kağıtlar koyarak anlattım. Birer de tablolu savunma hazırlayıp adamlara dağıttun. Olayı anladılar. Kazandım." Başbakan, ekranda KDV'nin enflasyonu mutlaka önleyeceğine dair güvence verirken Arıkan'a, "Sizin karşı çıktığınu birçok yönü olan KDV uygulaması bu haliyle enflasyonu önler mi?" diye sorduğumuzda Vural Arıkan, kesin konuşuyor: "Ne şekilde olursa olsun mutlaka enflasyonu azaltır. Üstelik benim uyarüanm doğrultusunda bazı değişiklikler yaptılar." "Ama Maliye çıldırmış dediniz, KDV delindi dediniz?.." "Delinse de enflasyonu önler." Bu sözler üzerine "Siz bu haliyle de KDV'yi savunuyor musunuz?" diye soracak oluyoruz, Arıkan yine kesin konuşuyor: "Savunuyorum KDV'yi, ama anlatış biçimleri yanlış." Araya girip "size gelmeden kahveleri dolaşbk. Halk en çok doktora giden bastanın ödediği KDV'yi yanlış buluyor" diyoruz. "O... Bizim ülkemizde sağlık sorununun iyi sosyalize edilememesinden oluyor" diye yanıthyor. "Batıda SSK kurumlan bu işi halletmiş. Biz halledememişiz. Memur, işçi, esnaf kendi kurumlannın hastanelerinde tedavi edilirse tamamdır. Ama L'ğur Mengenecioglu da gitsin Tank Minkari'ye para ödesin, ne yapalım.." Ankan bu sözlerini tamamlarken, KDV'nin son durumundan hoşnut, ama izah ediliş biçiminden rahatsız görünüyor. Ekrandan Başbakan çekilip, ganster filmi başladığında, ayrılmak üzere kalkıyoruz. Vural Arıkan ayağa kalkarak videosunun düğmesini kapıyor ve bize dönerek "Bu anlatılanlar önemli değil. Asıl önemlisi işin siyasi yanı" diyor ve ekliyor: "Bir Başbakan TV'de KDV'yi anlatmaz. Bu işi Maliye Bakanı yapar ve yapmahdır. Devlet zihniyeti, devlet fıkri budur. Bir Maliye Bakanı paspas yapılmaz.. Hiç olmazsa yanına oturtsaydı. Maliye Bakanı da mühendis, Başbakan da mühendis." Özdağlar ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI "Haksızlığın giderilmesi gerekmez mi ?" YILMAZ ŞİPAL Ozal'a göre (Baştarafı 1. Sayfada) • KDV bir sabitedir. Enflasyon ise bir değişkendir. Hiç elma ile armut toplanır mı? • Memleketin uleması dahi henüz KDV'yi anlayamamışken, köşebaşı bakkalından, manavından her şeyi bilmesini beklemeye hakkımız var mıdır? • KDV bir malın fiyatına zam değildir. Zam satıcının, üreticinin cebine gider. Vergi ise devletin kasasına. Şimdi vatandaş olarak diyeceksiniz ki, ha Ali Veli, ha Veli Ali. Benim cebimden y üzde 10 oranında fazla para çıkrnayacak mı? Bazı kalemlerde daha az para çıkacak, bazüarında eskisine oranla daha az çıkacak. • Bütün temel gıda maddekri KDV dışında tutulmuştur. Bakkallar, manavlar, kasaplar KDV'nin dışında tutulmuştur. Zaten kendileri faturaları itibarıyla KDV mükellen değildir. • Arada bir gö/üme çarpıyor, duyuyorum. Bazı işbilir esnafımız vitrinine şimdiden KDV yok levhası koymuş. Aferin. KDV, bakkal ile tüketici arasında yok. • Vatandaş daha ilk günden KDV'ye de, esnafın vermesi gereken faturaya da öylesine bir sahip çıktı ki, sonunda esnaf ile vatandaş arasında bir tartışma çıktı. Bu bir yönüyle son derece sevindirici. Faturalı yaşamda, faturanın bilincine ulaşmış olmamız son derece sevindiricidir. Üzüldüğüm husus ise şudur. Sanki butun esnaf haksız kazanç sağlamak için fırsat gözlermiş gibi bir havanın doğması olmuştur. Esnafı hemen fırsatçılıkla suçlamak reva mıdır? Memleketin bütün namuslu esnafını bu gibi yanlış isnatlardan tenzih ederim. • İcraatımızın böylesine bir tartışma ortamı yaratmasından tedirginlik değil, büyük memnuniyet duyuyorum. (Baştarafı 12. Sayfada) Onur Kumbaracıbaşı (SODEP Ankara 11 Başkanı) Ozal sınıfta kaldı. Dersini iyi çalışmamış. Bu "İcraatın İçinde"lerle demokrasi, insan hakları gibi konulann tartışmasını önlüyor. Baraj ve köprii satışından gerekli geliri sağlayamadığından KDV ile para toplamaya çalışıyor. Bu verginin amacı para toplamaktır. Özal, vatandaşa sabredin diyor, yanlışı burada, kendi sabrı ile halkm sabrını kanştınyor. Cafer Tayyar Sadıklar (Bağımsız milletvekili) Enflasyonun düşmesi ancak bütçe gelirlerinin 1.5 trilyon olarak toplanması durumunda mumkün olabilir. KDV nedeniyle ilk aylarda fiyat artışları kaçınılmaz bir olgu gözüküyor. Mehmet Külekçi (Doktor) Kim ne derse desin KDV vatandaşın cebinden çıkıyor. İstihsal Vergisi de bir ucuzluk getirmedi. Hangi TV'nin fiyatı düştü? Tülay Bahçeci (Ev kadını) Başbakan'ın konuşmasıyla piyasadaki görünum arasında çelişkiler var. Hiçbir şeyin ucuzladığını görmedik. Aksine zamların üstüne bir de KDV geldi. Can Kartoğlu (Reklam yazan) Cebimizden her gün yüzde 10 daha fazla para çıkıyor. Zaten cebimizde ne kadar para var. Başbakaıvm ucuzluk Ali Aras (Bakırkoy Belediyesi'nde memur) KDV'yi anladık, ama ucuzluk getirip getirmeyeceğini zaman gösterecek. Ayla Coşkun (Ev kadını) Bulaşık yıkarken Başbakan'ın odadan sesi geliyordu. Ben de kendi kendime ona cevaplar vermeye çahşıyordum. Sistem yerleşti diyor.. Nerede yerleşti. İşte Başbakan öyle zannetsin. Kemal Kara (Serbest meslek sahibi) Başbakan'ın sözlerine inanmak için çocuk olmak lazım. Nadir Tonay (tmalat müdürü) Başbakan halkın anlayacağı dilde her şeyi anlatu. Ben konuyu biliyorum ama bilmeyenler için bir şey söyleyemem. Oya Balkanlı (Biyolog) KDV ile bir süre sonra cebimizden daha az para çıkacak sözüne inanmıyorum. Ucuzluk olmadı, olmayacak da.. Aflfe Saraçoğlu (Ev kadını) Bu KDV kaldınlsın. Pazarda kıvırcık 150, ıspanak 200 lira olmuş. Hangi malda ucuzluk var ki. Ahmet Aras (Restaurant sahibi) Başbakan'ın konuşması kapalı bir konuşma oldu, tam anlayamadık. KDV'nin bazı konularda sadece toptancıya yansıtıldığını söyledi. Kamuoyunda bir şey anlaşılmasını istemiyorlarmış gibi geldi bana. Cebimizden az para çıkması imkânsız. Keşmekeş bir durum var. Bulgar SORU 1933 doğumluyıım. Fakülteyi, on yıl kadar bir ara verdikten sonra bitirdim ve 1973'te öğretmenliğe başladım. Şu anda 11 yıllık devlet memuruyum. Yamtlamanızı istediğim sonı şu: Yaşım 50'yi geçtiği halde hizmetim 11 yıl. Ne zaman emekli olabilirim? Yaş kaç olursa olsun Z025 yılı doldurmak mı gerekiyor? Yoksa, örneğin 50 yaşına gelen bir devlet memuru 10 ya da 15 yılda emekli olabiliyor mu? Bir konum daha var. Devlet Memurları Kanunu'nıın bir maddesinde özel okulda çalışan ögrelmenler sonradan devlet okuluna geçerse özel okuldaki hizmetinin 2 3'u kıdemine sayılır deniyor. Aynı maddehin başka fıkralannda. avukat, doktor, gazeteci gibi görevliler kendi hesabına ya da özel sektörde çalıştıktan sonra devlet hizmetine geçerse bu sürelerin 3/4'ü kıdemlerine sayılır deniliyor. Öğretmen özel okulda da öğretmenlik yapar, devlet okulunda da. tki ogretmenlik arasında bir fark yoktur. Eğitim, öğretim. not, diploma, yükumlulükler. hatta ozlük hakları aynıdır. Her ikisi de Milli Eğitim Bakanlığının denetimindedir. Kendi hesabına özel çalışan bir avukat, bir doktor devlet hizmetine geçerse özel hizmetinin 3 4'ü kıdemine sayılıyor, öğretmen özel okulda.ı devlet okuluna geçerse geçen hizmetinin 2/3'ü sayılıyor. Bu haksızlığın giderilmesi gerekmez mi? Öğretmenin özel okuldaki hizmet süresinin tamamının kıdemine sayilması gerekmez mi? S.Ö. ANTALYA YANIT: Emekli Sandığı Yasası'nın 39. maddesini değiştiren ve 1989'a kadar kademelı olarak yürürluğe girecek olan yaş ve hizmet yılı bağıntısı getiren hükmüne göre "Fiili hizmet muddetleri 20 yılı ve yaşları (45)'i dolduran kadın iştirakçiler istekleri üzerine" emekli olabilmektedir. Ancak, yaş ve hizmet koşulunun birlikte olması gerekmektedir. Yasa hükmü gereği olarak emekli olabilmeniz için 20 hizmet yıhnı doldurmanız gerekecektir. Yasanın bir başka hükmu de fiili hizmet süreleri 10 yıl ve daha fazla olanlann 60 yaşını doldurduklarında kendilerine emekli aylığı bağlanmasını öngörmuştür. Özel sektörde geçen hizmetlerin ayrıcalıkh değerlendirildiği göruşünüze katılıyor ve bu ayrıcalığın duzeltilmesi gerektiğini savunuyor, konunun yorumunu Personel Yasası'nın genel gerekçesine bırakıyoruz; "Kamu kesimi ile özel kesim arasındaki işgücü hareketliliği yurdumuzda kesin bir şekilde tek yönlü işlemekte, özel kesim kamu kesiminin büyük güçlüklerle yetiştirdiği yetenekli elemanları çekebilmekte fakat özel kesimde temayüz etmiş elemanlara kamu kesiminde gorev vermek mumkün olamamaktadır. Tasan yurt kalkınmasında ve halk sağlığının korunmasında büyük önemi bulunan fakat yetişmiş eleman sıkıntısı çekilen sağlık ve teknik hizmetler sınıflarında özel kesimde çalışılan sürelerin belli bir kısmının kamu kesiminde çalışılmış gibi değerlendirilmesi olanağını getirmekte \e bu sınıflarda özel kesimle kamu kesimi arasında olumlu bir hareketlilik sağlamaktadır. Sözü edilen hizmetlerin gerek kamu kesiminde, gerek ozel kesimde jfade edilmesi arasında herhangi bir fark olmaması bu şekilde hareket edilmesinin önemli gerekçelerinden birini teşkil etmektedir"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle