Katalog

CUMHURİYET/6 22 OCAK 1985 Işçi îstatistîkleıi güven vermiyor İJlkemizde 10 işçi çalıştırmayan işyerleri büyük çoğunlukta olduğu halde Bakanlık istatistiklerinde sendikalı toplam işçi sayısı % 61.54 gösteriliyor. Bakanlık istatistiklerine ilk tepki Türklş'e bağlı Demiryolîş'ten geldi. Başkan Acıdereli, üye sayılarının çok düşük gösterildiği gerekçesiyle mahkemeye başvuracaklarım, işkolundaki işçilerin tamamımn üyeleri olduğunu bildirdi. mayan işyerleri çoğunlukta olduğundan, bakanlığın ulaştığı geÇalışma ve Sosyal Güvenlik nel sonuç asla inandıncı görülBakanhğı'mn çahşanlar ve üye miiyor. olduklan sendikalara ilişkin Toplam çahşanlar sayısı Türocak 1985 istatistikleri güvenilir kiye gerçeğinin altında, sendikaolmaktanuzak. İstatistiklere ba lılar sayısı ise Türkiye gerçeğinin kıldığında, Türkiye'de çalışanla oldukça üstünde çıkıyor. rın °>o 61.54'ünün sendikalı olYasanın getirdiği toplusözleşduğu gibi Türkiye gerçeğine uy me yapma hakkını elde edebilmayan bir sonuca ulaşılıyor. mek için işkolunda çalışanlann Sendikalaşmanın en yüksek ol en az % 10'unu örgütleyebilmiş duğu gelişmiş Batılı ülkelerde olma koşulunun bakanlık istatisdahi çauşanların yarısınm sendi tiklerine göre ortaya çıkan sonukalaşabilmiş oltnası iyi bir oran cunda 20 işkolunda tek sendika, sayılıyor. Ülkemizde ise sendika5 işkolunda 2 sendika ve 2 işkolaşmaya elverişsiz 10 işçi çalıştırlunda, ancak 3 sendika toplusözŞÜKRAN KETENCİ leşme yapma hakkını koruyabildiler. Halen faaliyette bulunan 93 sendikadan 58'i ise toplusözleşme yapma hakkını en az gelecek 6 ay için yitirmiş durumda. Bu istatistiİderin sonucuna göre 100 binin üstünde işçi için de % 10 işkolu çoğunluğu ile ^o 51 işyeri çoğunluğu aynı sendikada birleşmediğinde toplusözleşme yapma hakkı yitirilmiş, bir başka anlatımla bu işçiler ya zorla istemedikleri bir sendikayı seçmek, ya da sözleşmesiz kalma gibi iki olumsuz seçenekle başbaşa bırakılmış oldular. Bakanlığın güvenirliği ilan edilir edilmez yoğun tartışmalara konu olan bu istatistiklerinin sonuçları da yaygın bir yargı itirazına konu olabilecek. Bakanlığın ocak ve temmuz 1984 istatistikleri de çok yaygın yargı itirazlanna konu olmuş, en son temmuz istatistikleri üzerindeki yargı kararları ile, bakanlığın yetki vermediği 8 sendika daha barajı aşmışlardı. Bakanlığın temmuz sonrası yasa gereği hazırladığı ocak 1985 istatistiklerinde yargı kararı ile barajı aşan 8 sendikadan 3'ü sadece yeni istatistiklerde barajı aşabilmiş konumda. Bakanlık istatistiklerinde özellikle barajı aşamayan sendikaların yoğun eleştirilerine konu olan ilginç çelişkiler de göze batıyor. Örneğin, bakanlık yetkilileri ve Bakan Mustafa Kalemli sık sık işverenlerden işçi çıkarmasına ilişkin hiçbir bilgi gelmediğini söylüyorlar. Ancak geçen yılın istatistiklerine göre toplam çalışan sayısında önemli düşmeler görüldüğü söylenmiyor. Sendikalar, bazı işkollarında bazı sendikalara baraj aştırma, ya da yasanın sakıncasını saklama, işkolunda hiçbir sendikanın toplusözleşme yapma hakkını elde edemediği gibi bir sonuca ulaşılmaması için çalışan sayısının düşük tutulduğunu öne sürüyorlar. İLK TEPKtLER Bakanlık istatistiklerine ilk tepki Türklş'e bağlı Demiryolİş'ten geldi. Başkan Acıdereli, üye sayılarının çok düşük gösterildiği gerekçesiyle mahkemeye başvuracaklannı, işkolundaki işçilerin tamamımn üyeleri bulunduğunu bildirdi. HAKİŞ BAKANLIĞI SUÇLADI Haklş'e bağlı ve bakanlığın temmuz 1984 istatistiğine rağmen yargı karan ile barajı aşmış, yine 1985 istatistiğinde baraj altında kalan Öz İplik İş de yargıya gidecek. Başkan Mehmet Er, "Bakanlığın bu tutumunu şantaj olarak değerlendiriyoruz" dedi. Er, Bakanlığın Haklş'e bağlı sendikalara karşı bir tutum içinde olduğunu öne sürerek, temmuz istatistiğinde 28202 üye ile barajı aştıklannı, o tarihten bu yana noter kanalıyla 4 bin 500 üye kaydettiklerini, bakanlığın 26192 üyeli olduğu sonucuna nastl vardığını anlayamadıklannı bildirdi. Hakİş Konfederasyonu Başkanı Necati Çelik, Çalışma Bakanlığı'nı, konfederasyonlanna karşı hasmane bir tutum içinde olmakla suçladı. Haklş'e bağlı Öz Demirlş, Öz Laspetkim îş, ö z Iplikîş ve Öz Ağaçtş Sendikalannın Bakanlığın yayımladığı 3. istatistikte yer almaması üzerine Bakanlık istatistiklerine karşı dava açacaklarını vurgulayan Çelik, özetle şöyle konuştu: "Bakanlık yayımladığı istatistiklerle, konfederasyonumuza karşı bir süredir sürdürdüğü hasmane tutumunu iyice belli etmiştir. 4 sendikamız işkolu barajını rahatça aşacak üyeye sahipken, işkolu yetkisini alamamışlardır. Bakanlık yayımladığı istatistiklerie, kendi denetçilenyle de çelişki içine düşmüştür. Örneğin Bakanlık denetçileri Özdemirİş Sendikası'mn 38 bin 533 üyesi olduğunu saptamışlardır. İstatistikte ise 30 bin 794 gösterilerek bu sendikaya işkolu yetkisi verilmemiştir." KATMA DEĞER BİLMECESİ HAZIRLAYAN: BÜLENT SOYLAN Bahk komisyoncusunun KDV işlemi nasu olacak? (tlyas Erden/Bandırma) Balık komisyonculuğu ile iştigal etmekteyim. Müstahsilden aldığım balıklan gotürü usule tabi olarak balık satan esnafa devretmekte, bundan belli bir komisyon almaktayım. Aldığım komisyonu öteden beri düzenlediğim faturalarda gösteriyorum. İşletme usulüne tabi, gerçek usulde gelir vergisi mükellefivim. Aldığım balıklaria ilgili olarak: Aldığım balık tutarını, Belediye rüsumunu, Kendime ait komisyonu, °78 2 stopaj vergiyi gösteriyonım. KDV ile ilgili sorulanm şunlar: Bugüne kadar balık komisyoncusu olarak tanzim ettiğim ve bir nüshasını müstahsile, diğer bilgileri belediyeye bildirdigim faturaJanrnda KDV nasıl gösterilecek? Yine bugüne kadar komisyoncu olarak muhatap olduğum gotürü mükellefler için fatura düzenleyip çıkış yapıyordum. Çünkü alıcı gotürü usule tabi olmasına ragmen, benden belge istiyor. Ancak bunu vergi dairesi naylon fatura diye adlandınyor. Oysa benim düzenlediğim fatura Maliye için, gotürü gelir vergisi yükümlülerinin kontrol aracıdır. Bu konularda bilgi verir misiniz? Balık, temel gıda maddeleri arasında sayıldığından nisan ayına kadar Katma Değer Vergisi'ne tabi tutulmayacaktır. Balık alış ve satışlan 1.4.1985 tarihinden 30.6.1985 tarihine kadar % 3, bundan sonra % 6 vergili olacaktır. Ancak bu oranlar ve süreler konusunda her zaman yeni düzenlemeler yapılması beklenebilir. Sizin olayınızda vergiye tabi olan, alış satış sırasında aldığınız komisyonlardır. Komisyon karşılığını gösteren faturayı, düzenlediğinizde bu tutara < 10 oranında KDV uygulayacaksınız. % Örneğin müstahsile ait balığı yine onun namına sattınız ve bundan 8 bin lira hasılat sağladınız. Vo 20 komisyon hakkınız varsa, 1600 liralık komisyon faturası kesecek, buna ayrıca 160 lira KDV ekleyecek ve her ikisini de faturada gösterip 1760 lira tahsil edeceksiniz. Sattığıruz kişiler gotürü gelir vergisi yükümlüsü olmasına ragmen, bu fatura kesilecektir. Gotürü gelir vergisi yükümlüsü balıkçı esnafı bu komisyonu KDV'li ödeyecek, ama kendisi gerçek usulde KDV yükümlüsü olmadığı için, herhangi bir balık satışına KDV uygulamayacaktır. Balık satan esnafın gotürü KDV'si ise, toplam balık alışları ve giderlerine % 13 oranının uygulanması ve bulunacak rakamdan ödemiş bulunduğu KDV'lerin çıkanlmasıyla belirlenecektü'. Yani sizin kestiğiniz komisyon faturalannda gösterilen KDV'ler balıkçı esnafının kendi vergisinden 1986 yılında indirilebilecek vergileri olacaktır. Kestiğiniz faturaların naylon olarak adlandırılması için bir neden yoktur. Siz bunları kesmekle, balıkçı esnafı da biriktirip kendi vergisinin hesabına kullanmak üzere saklamakla yükümlüdür. (Başıarafı 1. Sayfada) nin pazar gününe sarkması tüm düşleri yıktı. Görüşmelerin pazar sabahı ilk kez vaktinde başlaması biraz yüreklere su serperken, Denktaş ile Rum sözcüsü Hristofides arasında patlak veren söz düellosu, Genel Sekreter'in en azından görüntüyü kurtarmak için taraflan ortak bir açıklamada birleştirme çabalan yine bir karamsarlık havası esmesine yol açtı. "Eyvah bu iş öğleden sonraya kahrsa" kaygısı hemen yayılıverdi.. Kulislerde bu arada zirvetoto oynayanlara da rastlandı. Yüksek düzeyde bir Türk diplomatının Rumların eninde sonunda anlaşma taslağını imzalayacakları konusunda bahse girdiği söylendi.. Bir Amerikalı gazeteci genelde Türk diplomatlarından umutlu olduklan izlenimini aldıklarını belirtiyor. Son dakikada Rumların yumuşayacağı kanısının yaygın olduğunu söylüyor. Bu iyimserlik, kulislerde yoğun biçimde dolaşan " Amerikan baskısı" olayına dayanıyor. Ancak Washington'un tarafları uzlaştırma konusunda ne derece sınırları zorladığı belli değil. Rum tarafının üzerinde "Amerikan Son dakikada mucize baskısını" kuşkusuz Yunanistan'dan ayırmak olanaksız. Atina'dan Amerikan basınına yansıyan ses şöyle: "Kıbns sorununda bir ilerieme, kongrede Türkiye aleyhine girişimleri azaltır. Yunanistan, Tiirkiye'ye ABD askeri yardımının artmasından endişeli..." Böyleyse Papandreu, Kipriyanu'yu anlaşmamaya mı zorluyor? Bu konuda bir başka yorum tam aksi. Deniyor ki, 1985 Papandreu için seçim yılı. Türk birliklerinin çekilmesini de içeren bir anlaşma seçim kampanyasında işine gelir Yunan Başbakanının. Bu yüzden Kipriyanu'nun bu doğrultuda bir anlaşmayı gerçekleştirmesini isteyebilir. Genel izlenim Türk tarafının ilk kez somut ödünler vermeye hazır olduğunu ortaya koyduğu, Rum tarafının ise olayı yokuşa sürdüğü.. Galiba bu izlenime tepki olarak Rum tarafı, Genel Sekreter'in "anlaşma taslağmı" hayalet belge diye tanımlayarak Denktaş'a very'ansın etti. Sonuçta beklenen " s o n dakika mucizesi" gerçekleşmeden zirve bir "belirsiz erteleme" ile noktalandı. "Belirsiz ertelemeden" şu kastediliyor: "Zirve, ileride belli olmayan bir tarihte yeniden yapılacak." BAKIRKOY 2. İCRA MEMURLUĞU1NDAN GAYRİMENKUL AC3K ARTTIRMA ÎLAM 1982/805 Es. Hacizli olup, paraya çevrilmesine karar verilen, Bakırköy, Sefaköy, Çekmece yolu mevkiinde kain, 23 pafta, 8564 parsel sayılı 712 rrr yüzölçümlü arsa üzerinde inşa edilmekte olan kargir apartmarun zemin katında 16/1600 arsa paylı (5) nolu dükkânın 3/8 hissesi, birinci katta 8/1600 arsa paylı (19) nolu büronun 3/8 hissesi, aynı katta 8/1600 arsa paylı (20) nolu büronun 3/8 hissesi, aynı katta 8/1600 arsa paylı (21) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi, aynı katta 24/1600 arsa paylı (22) nolu büronun 3/8 hissesi, aynı katta 16/1600 arsa paylı (23) nolu büronun 3/8 hissesi, aynı katta 16/1600 arsa paylı (24) nolu büronun 3/8 hissesi, yine aynı katta 24/1600 arsa paylı (25) nolu büronun 3/8 hissesi, aynı katta 8/1600 arsa payına sahip (26) nolu büronun 3/8 hissesi, aynı katta 8/1600 arsa paylı (27) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi yine aynı katta 8/1600 arsa paylı (28) nolu büronun 3/8 hissesi, aynı katta 16/1600 arsa paylı (29) nolu büronun 3/8 hissesi ve 2. katta 48/1600 arsa paylı (32) nolu meskenin 3/8 hissesi ile 4'üncü katta 32/1600 arsa paylı (44) nolu dairenin 3/8 hisseleri Bakırköy 2. tcra Dairesi'nde açık arttırma sureti ile satılarak paraya çevrilecektir. tMAR DURUMU: İstanbul Belediyesi İmar Müdürlüğü'nün 20.4.1983 tarih ve ÇEV. İST. BR.'sının 1785 sayılı imar durumu hakkındaki yazılarında: Bakırköy Sefa Köyü 23 pafta, 8564 parsel sayılı YER 1/5000 ölçekli 5.6.1979 tarihli Sefaköy Nazım planmda iskân sahasvnda kalmakta olup, Taks = 027KAKS = 0.80 (3 kat) yapılama şartlarına haizdir. Ancak Sefaköy'e ait 11000 ölçekli tatbikat planlan, İller Bankası tarafından hazırlanmış olup, İmar ve İskân Bakanhğı tastik işlemini müteakip ilgi yazınızda istenilen hususlar tetkik edilecektir. Şeklinde bilgi verilmiştir. GAYRİMENKULÜN EVSAF VE K1YMETİ: Yukanda bahis konusu gayrimenkul: Bakırköy Sefaköy Fevzi Çakmak Mahallesi UÇAR Sokak'ta 23 pafta, 8564 parsel nolu arsa dahilinde olup, (1) kapı nolu 2'nci Yuvam isimli B.A. kargir Ap.'nın zemin katında 16/1600 arsa paylı (5) bağımsız bölüm nolu dükkân ile birinci katı olmak üzere 8/16600 arsa paylı (19) nolu, 8/1600 arsa paylı (20) nolu, 8/1600 arsa paylı (21) nolu, 24/1600 arsa paylı (22) nolu, 16/1600 arsa paylı (23) nolu, 16/1600 arsa paylı (24) nolu, 24/1600 arsa paylı (25) nolu, 8/1600 arsa paylı (26) nolu, 8/1600 arsa paylı (27) nolu, 8/1600 arsa paylı (28) nolu, 16/1600 arsa paylı (29) nolu BÜROLARLA, 2'nci katta 48/1600 arsa paylı (32) nolu daire ile 4.'ncü katta 32/1600 arsa paylı (44) nolu dairelerdir. Zemin katta 16/1600 arsa paylı (5) bağımsız bölüm dükkân: İnşaatı tamamı ile bitmiş, elektrik mevcut olup, takriben 12 m2 sahalı 1. sınıf malzeme ile inşa edilmiş bir durumdadır. Birinci katta (19) bağımsız bölüm nolu büro: 13.50 m2 sahalı, su ve elektriği mevcut olup, birinci sınıf malzeme ile inşa edilmiştir. (20) nolu büronun sahası takriben 21.80 m2 civarında olup, evsafça diğerleri gibidir. (21) nolu büronun sahası takriben 12.00 m2 civarında evsafı ise diğer bürolar evsafındadır. (22) nolu büronun sahası yaklaşık olarak 30 m2 civannda evsafı diğer bürolar evsafındadır. (23) nolu büro: Takriben 23.40 m2 civarında ve aynı evsaftadır. (24) nolu büronun sahası 32 m2 civannda ve aynı evsaftadır. (25) nolu büronun sahası takriben 12.50 m2 olup aynı evsafdadır (26) nolu büronun sahası 15.50 m ! civannda ve aynı evsaftadır. 27 nolu büronun sahası da 12.50 m2 civannda ve aynı evsaftadır. (28) nolu büronun sahası 19 m2 civarında ve aynı evsafta, (29) nolu büronun sahası takriben 11 m2 civarında evsafı ise diğer büroların aynısıdır. 2. katta 48/1600 arsa paylı (32) bağımsız bölüm nolu dairede: Girişte bir antre, bir koridor, bir salon, bir mutfak, alaturka bir tuvalet, bir kömürlük bir banyo ve iki yatak odasından ibaret olup, inşaa sahası takriben 80 m2 civarındadır. Dairede salon ve oda zeminleri marley, diğer bütün zeminler karo siman mozayik döşelidir. İnşaatta kullanılan işçilik ve malzeme birinci sınıftır. Elektrik ve su tesisatı mevcuttur. 4. katta 32/1600 arsa paylı (44) nolu bağımsız bölüm dairede: Plan ve evsaf itiban ile aynı ikinci kattaki (32) nolu dairenin aynısı olup, bu dairenin de nafi sahası takriben 80 m2 civarındadır. NETİCE OLARAK: Gayrimenkullerin mevki, imar durumları, inşaatında kullanılan malzemenin cinsi ve kıymete müessir bilumum faktörler gözönünde tutularak bugünkü emsal alım satım rayiçlerine göre, arsa ve içindeki natamam bina ile birlikte tamamına bugünkü durumda (145.600.000;) yüz kırk beş milyon altı yüz bin liradır. Zemin katta 16/1600 arsa payh (5) bağımsız bölüm nolu dükkâna (1.456.000.) Bir milyon dört yüz elli altı bin lira, borçlulardan Habil Karakuş hissesi olan 2/8 hisseye 364.000. lira. Diğer borclu Muammer Karakuş hissesi olan 1/8 hisseye de 182.000. lira. Birinci katta 19 nolu bağımsız bölüm nolu büronun 8/1600 arsa payına 728.000. lira, yine borçlu Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 182.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine 91.000. lira, birinci katta (20) nolu bağımsız bölüm nolu büronun 8/1600 arsa payına 728.000. lira, borçlulardan Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 182.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine 91.000. lira, yine aynı katta (21) nolu bağımsız bölümün 8/1600 arsa payına 728.000. TL.'si borçlulardan Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 182.000. lira, Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine 91.000. lira. Aynı katta (22) nolu bağımsız bölüm büronun 24/1600 hissesinin tamamına 2.184.000. lira,Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 546.000. lira, Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine 273.000. lira, aynı katta (23) nolu bağımsız bölüm büroya ayrılan 16/1600 arsa payına 1.456.000. lira, borçlulardan Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 364.000. lira, Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine de 182.000. lira, yine aynı katta (24) nolu bağımsız bölüm büroya da 16/1600 arsa payına 1.456.000. lira, borçlu Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 364.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine 182.000. lira, aynı katta (25) nolu bağımsız büronun tamamına 2.184.000. lira, Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 564.000. lira, Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine de 273.000. lira, yine aynı katta (26) nolu bağımsız bölüm nolu büronun 8/1600 arsa payına 728.000. lira, borçlulardan Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 182.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine 91.000. lira, aynı katta (27) nolu bağımsız bölüm nolu büronun 8/1600 arsa payına 728.000. lira, borçlulardan Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 182.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine de 91.000., yine aynı katta (28) nolu bağımsız bölüm nolu büronun 8/1600 arsa payına 728.000. lira borçlu Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 182.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine 91.000. lira, aynı katta (29) bağımsız bölüm nolu büronun 16/1600 arsa payına 1.456.000. lira, borçlu Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 364.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine de 182.000. lira, 2. katta (32) nolu maskenin 48/1600 arsa payımn tamamına 4.368.000. lira, borçlu Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 1.092.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine de546.000. lira ve dördüncü katta (44) nolu bağımsız bölümün 32/1600 arsa payının tamamına 2.912.000. lira, borçlulardan Habil Karakuş'un 2/8 hissesine 728.000. lira, diğer borçlu Muammer Karakuş'un 1/8 hissesine de 364.000. lira kıymet takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1Satışa arz edilen gayrimenkuller, Bakırköy Sefaköy Çekmece yolu mevkiinde kain 23 pafta, 8564 parsel sayılı 712 m2 miktarındaki ana gayrimenkulde zemin katta 16/1600 arsa paylı (5) nolu dükkânın 3/8 hissesi 1.3.1985 günü (cuma) saat 8.309.00'a kadar, aynı gayrimenkulde (19) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi aynı gün 9.3010.00 arasında, yine aynı katta (20) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 10.3011.00 arasında, (21) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 11.3012.00 arasında, (22) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 12.0012.30 arasında, (23) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 13.0013.30 arasında, (24) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 14.0014.30 arasında, (25) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 15.0015.30 arasında, (26) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 16.0016.30 arasında, (27) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 16.3017.00 arasında, (28) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi 4.3.1985 Pazartesi günü saat 8.309.00 arasında, (29) nolu bağımsız bölümün 3/8 hissesi aynı gün 9.3010.00 arasında, (32) nolu maskenin 3/8 hissesi aynı gün 10.3011.00 arasmda, (44) nolu dairenin 3/8 hissesi aynı gün 11.3012.00 arasında, Bakırköy 2. İcra Memurluğu'nda açık arttırma sureti ile satılacaktır. Bu antırmada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa, alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 11.3.1985 Pazartesi günü (5) nodan (27) nolu bağımsız bölüm hisseleri dahil aynı yer ve saatlerde, (28) nolu bağımsız bölüm dahil (44) nolu bağımsız bölüm hisseleri de 14.3.1985 Perşembe günü aynı yer ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaklardır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartı ile en çok arttırana ihale olunur. 2Arttırmaya iştirak edenlerin, tahmin edilen kıymetin "/o 10'u nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin parayladır. Alıcı istediğinde (20) günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları, Katma Değer Vergisi alıcıya ait olup, birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dahil olan iddialannı, dayanağı belgeler ile birlikte (15) gün içinde memurluğumuza bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4Satış bedeli hemen veya verilen süre içerisinde ödenmezse ÎİK'nın 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve "folO faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak, hiçbir hükme hacet kalmaksızın kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname ilan tarihinden itibaren dairede açık olup, masrafı verildiğinde, isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenler, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaktır. Başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 1982/805 sayılı dosya numarası ile memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 14.1.1985 Basın: 642 StHECEK UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) burjuvazilerinin soyguncu amaçlanna hizmet etmeleri" anlamında kullanırlar. Lenin'e göre bu tavır, bir kısım sosyalistlerin kendi burjuva sınıfları ile birlikte, "sömürüye katılmalan" demektir. Lenin'in, "Teoride sosyalist, pratikte şcven" clediği çevreleri, proleter devrimcilerden ayırt edici ölçü, bu çevrelerin "kendi ülkelerinin burjuvazileriyle birlik olmalan" dır. Lenin, bu oluşumu "Devrimci proleteryaya karşı ihanet" olarak niteler. Bu konumu ile "sosyal şcvenizm", Marksizme ve Leninizme aykındır. Çünkü bu ulusal baskılarla, "proletarya entemasyonalizmi" yerine egemen devletten güç alan "burjuva milliyetçiliği" yerteştirilmektedir. Leninist kuram, "uluslann kaderlerini tayin hakkı" görüşünü benimser. Bu hak, "ezen ulus"a karşı, "ezilen ulus" 'un egemen devlet yapısından "aynlma hakkt"rv içerir. Egemen burjuvazi devletin ayrtcalığını savunur. Bu ayrıcalık, "ezen u/us"un ezilen uluslar üzerinde egemenliğinin sürüp gitmesine yol açar. Bugün "Marksizm Leninizm" kuram ve uygulamalarını neredeyse bir "din" gibi benimseyen çevrelere şu gerçekleri anlatamazşınız: "Uluslann kaderlerini tayin hakkı" görüşünü benimseyen bir kuramın izleyicileri, nasıl olur da, Afganistan örneğinde görüldüğü gibi askeri işgallerle sosyalizmi (!) ayakta tutmaya çalışırlar? Nasıl olur da "işçi sınıfı öncülüğü" yerine, Polonya'da görüldüğü gibi "askeri cunta öncülüğü" yerleştirilir? "İşçi sınıfı egemenliği" nasıl olur da yerini ordu egemenliğine terk eder? Marksizme ve Leninizme inanmış bir insanın bu somut gerçekleri görmesi gerekir. Askeri işgaller, cunta yönetimleri ve şoven yönetimler, gerici faşist, burjuva yönetimlerine özgüdür. Öyleyse, burjuva milliyetçiliğinin bütün yöntemleri, nasıl olur da sosyalist yönetimlerce uygulanır? Bu sorulara "klişe sloganlar" ile değil, açık seçik, doyurucu yanıtlar vermek gerekir. Lenin, "Uluslann Kaderlerini Tayin Hakkı" adlı yaprtında, "Ulusal baskıların yasamı dayanılmaz hale getireceğini" de anlatır. Bulgarıstan'da yaşanan dram, işte bu dramdır. Bulgaristan'da yaşananlar, Lenin'in gerici burjuva milliyetçiliği için tanımladığı olaylardır. "Sosyal şovenizm", şimdi Bulgaristan'da Leninizm maskesi ile uygulamaya konulrnuştur. Türk azınlığa karşı girişilen "Bulgar baskısı" gerici burjuva milliyetçiliği ile hemen hemen aynı yöntemleri kullanmaktadır. Bu olaylan, yalnızca Bulgaristan'da yaşayan Türkler açısmdan değil, sosyalist kuram ve uygulamalar yönlerinden de ele almak gerekir. Lenin, sosyal şovenlerin, "Yığınları kandırmada burjuva yöntemlerine" dayandıklarını söylemekteydi. Bugünkü Bulgar yönetimi ise Türk azınlığa karşı Çarlık Rusyası'nın polis devleti yöntemlerine başvurmaktadır. Bu köşeyi izleyenler bilirler. Biz, Türkiye'deki terörün nedenini araştırırken, Bulgar devlet şirketleri aracılığı ile Türkiye'ye silah ve mermi sokulduğunu belgeleri ile kanıtlamıştık. Bu gerçekleri artık Bulgar yetkilileri bile yadsıyamıyorlar. Kamtlar oylesine güçlüdür. Bu gerçekleri sergilediğimiz zaman birtakım çevrelerce, "Sosyalist ülkeleri karalıyorsunuz" gibi suçlamalarla da karşılaşmıştık. Sosyalist Bulgaristan, NATO ülkelerinde üretilen silahların taşınması işine aracılık ediyordu. Terörden bunca kurban vermiş olan bir ülkenin yurttaşı ve yazan olarak bu "yeni enternasyonalizm"] sergilemek görevimizdi. İşin daha da korkunç yanı, resmi devlet şirketlerinin, Türkiye'de en gerici, bağnaz ve antikomünist çevrelerden özenle, "ticari temsilciler" seçmeleriydi. Bu "komünist antikomünist" işbirliğinin "proletarya entemasyonalizmi" ile nasıl bağdaştığını soruyorduk. Sosyal şovenizm, bir kısım Marksistlerin "kendi burjuva sınıfları ile işbiriiği" yapmalarıydı, peki, resmi Marksist • Leninistlerin komşu ülkelerinin burjuva işadamları ile kapitalizmin sosyalistlerce karşı çıkılan kuraliarı uyannca /şö/r//ğ/"yapmaları ne oluyordu? Bu, Marksist teorinin neresine, nasıl sığdırılıyordu? Türk azınlığa karşı girişilen baskılar Bulgaristan'da açıkça gerici burjuva milliyetçiliğinin hortladığını göstermiyor mu? DÜZELTME Pazar günkü yazıda Bakan İsmail ile ilgili ceza maddesi, "teknik bir anza" sonucu (m.216) olarak çıkmıştır. İlgili madde (2i2)dir. Düzeltir, bundan sonra hiçbir "işbitirici" kardeşimizin bu gibi maddelerle karşılaşmamasını dilerim. Amin. Resim Sergisi Sağmalcılar Devlet Hastanesi Fakir ve Mahkum Çocuklar Kreşi yararına TAKSİM SANAT G A L E R İ S İ ' n d e 1 şubata kadar «lenebilir. Tel: 145 20 68 GOZLEM De Cuellar ikili oynadı (Başıarafı 1. Sayfada) Denktaş'ın da açıklamalarına geniş yer verdi. Bu haberlerde Denktaş'ın açıklamaları, "Yunanlı okuyucuyu şaşırtacak" düzeyde olduğu dikkati çekiyor. Gazetelerin hemen hepsi, "Güvenilir kaynaklardan edinikn bilgilere" göte verdikleri haberlerde de Cuellar, Denktaş ve Kipriyanu arasında geçen şu konuşma üzerinde duruyorlar: Denktaş, de Cuellar'a: Sizinle yapmış olduğum konuşmada, Sayın Kipriyanu'nun anlaştığımtz konularda imzalayacağı izlenimini edinmiştim. Siz bana, Rum tarafının önceden hazırladığımız on anlaşmayı imzalamak için hazır olduğunu söylemiştiniz. Kipriyanu, de Cuellar'a: Sayın de Cuellar, bu görüşmelerde tüm konularda miizakere yapacağımıza yönelik taahhüdünüzü almıştım. Cuellar: Daha önce söylediğim gibi düşünce ve önerilerinizi tam anlamıyla karşı tarafa iletmiyordum. tkinizin de son derece uzlaşmaz olduğu konulardaki görüşlerinizi olumlu biçimde değiştirerek birbirinize sunacağımı sizlere daha önce uyarmıştım. Yunan gazeteleri, zirveyle ilgili olarak şu başlıkları kullandılar: Ethnos: New York zirvesi battı. Denktaş hayalet anlaşmada ısrar ediyor. Eleftherotypıa: Zirve suya düştü. Mart ayında yeni bir zirve. Mesimvrini: Kıbns zirvesinin batmasında Denktaş ve Kipriyanu yarı yarıya sonımlu. Apoyevmatini: Kıbns zirvesi suya düştü. Eleftheroos Typos: Kıbns görüşmeleri batıyor. Denktaş'ın değişmezlik siyaseti. Gerek radyo televizyon, gerekse Yunan basını, zirvenin yinelenebileceğinden söz ederken, "New York göriişmelerinin başansızlıkla değil, anlaşmazlıkla sona erdiğini" bildiriyorlar. Güvensizlik (Baştarafı 1. Sayfada) ın, NATO'nun temel direklerinden olan Tiirkiye nezdindeki girişimleri başta olmak iizere) geçen sonbahar boyunca dolaylı göriişmeler surdürülmüştü." New York'taki tartışmalann, "belgenin" niteliği üzerindeki farkb yorumlardan başarısızlığa uğradığı kaydedilen yazıda "Her şeye ragmen, Kıbrıslılar er geç araJannda anlaşmak zorundalar. Rumlar, önemli tavizlerin kendilerinden gelmesi gerektiğini anlamak dunımundalar. Çiinkü, kuvvetli olan onlardır. Tiirkler ise çözüm için Ankara'nın gözüniin içine bakmaktan vazgeçmelidir. 1983'te ilan ettikleri cumhuriyetlerinin uluslararası alandaki topyekun başarısızlığı bu konuda onlan düşünmeye sevketmelidir." deniyor. İSTANBUL İLİ DAİMÎ ENCÜMENİNDEN Çaıalca ilçesi Valıköy (Podima) mevkiinde sahilden 1 mil açıldıktan sonra Avcı iskelesi ile Demir iskelesi arasında kalan 1000 dönümlük deniz içi sahasmdaki kumçakıl ocağı yıllık 125.000.000. lira maktu rüsum üzerinden 3 yıl muddeıle işleülmeye verilecektir. Geçici teminatı 3.750.000. lira, idari teminatı 10.000.000. liradır. Yıllık muhammen rüsum miktarı, geçici ve îdari teminatı yukarıda yazılı iş 29 Ocak 1985 Salı günü saat 15.00'te Sultanahmet Yerebatan Caddesi'ndeki Özel Idare Binasında toplanan ll Daimi Encümeninde 2886 Sayılı Kanun ve Taşocakları Nizamnamesinin 17 ve 28'inci maddeleri uyannca açık artırma suretiyle şartnamesindeki kayıtlara göre ihale edilecektir. Şartnamesi tl Daimi Encümen Kaleminde görülebilir. Isteklilerin; 1 Geçici teminal makbuz veya mektubu (bloke çek kabul edilmez.) 2 tdari teminat (nakit olarak yatırılacaktır.) 3 Ticaret Odası vesikası ile birlikte ihale günü saat 15.00'te 11 Daimi Encümeninde hazır bulunmalan lazımdır. Basın: 10316 75 TON NPI 140 MALZEME SATINALINACAKTIR Şartnamesi, bedelsiz olarak aşağıdaki adreslerden alınabilir. 1 KARABÜK'TE: Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesi Tedarik ve Ikmâl Müdürlüğümüz. 2 İSTANBUL'DA: Sirkeci, Yalıköşkü Cad. Yalıköşkü Han Kat: 45'deki Mümessilliğimiz. 3 ANKARA'DA: Dışkapı, Çankırı Caddesi No: 57'deki Genel Müdürlüğümüz. ISTEKLl'lerin şartnamemiz esaslarına göre hazırlayacakları kapalı teklif mektuplarını, geçici teminatlarıyla birlikte en geç 6 Şubat 1985 Çarşamba günü saaı: 14.00'e kadar Karabük'te Müessesemiz Haberl^şme ve Arşiv Müdürlüğünde bulundurmaları ilan olunur. Basın: 10410 METE ARAZ • tstanbul Beyazıt Nüfus Idaresi'nden almış olduğum nüfus hüviyet cüzdanımı kaybettim.. Yenisini çıkartacağımdan hükümsüzdür. ELtF MAGALt TAŞKIRAN • 59.631.077 ve 25.210.380 no.lu emekli cüzdanımızı ve nisan çekimizi kaybettik. Hükümsüzdür. GÜZtDE GİRİŞEN, SERKAN GİRİŞEN