Katalog

7 OCAK 1985 •*•• HABERLERtN DEVAMI CUMHURİYET/11 Hipodromdan 2. ayakta Büyüknuırat günün favorisi k'ÜKSEL ERÜÇ 1. Ayak: Fnkya ve Nike'in arasınia gordüğüm bu koşuda Ahmet At;ı ile Frikya'yı başta tutuyorum. Nike ise tstanbul'da hazırlanıp geldi. Altılı için ikisinin birden yazılması i>i olur. 2. Ayak: Büyükmurat'ı fortn dunımuyla günun bankosu olarak gö(Kum) 1400 M. A.Atçı M. S.Akdı Şerif Dinsel 2 3 4 1 (101) (111) (003) (000) GÜNÜN PROGRAMI 1. KOŞU: (K.Dirik Kş.) A Grb. Saat: 12.15 3.000.000 TL. l.Ünsalî 2. Hafiye 3. Tulyad 4. Önenpanosu 64.5 61 60.5 60.5 2. KOŞU: (Şarth) 3. Yş. Ingilizler Saat: 13.15 1.200.000 TL. l.Ece 2. Frikîa 3. NUhan 2 4. Nike 59 58 54.5 50 Nedim A.Alçı H.Kaya M. Cankıiıç (Kum) 1800 M. 4 2 3 1 (033) (120) (144) (021) rüyonım. 3. Ayak: Baştan sona Sedat ve Süleyman'ın çekişeceği yarışta BirŞahin başta olraak uzere Gökhan'la yanş bitecektir. 4. Ayak: Gürbatur, banko gibi göriinüyorsa da Neşe iyi bir çıkış yapabilirse sürpriz olmaz. 5. Ayak: Yine sahibinin oğlunun bindiği iyi bir at Starlice'yi TarıkaGüvenen tek geçebilir. Arkasına Sillehan'ı tutuyorum. 6. Ayak: Flashing Str. Filiz ve Mistral form ve siprint olarak çok i>i dunımdalar. Altılıda üçünün de yazılması gerek. Tkzar:KDVhaksız rekabet Gülecek, (Baştarafı 1. Sayfada) muoyunun ve mükellefin hazırANAP Aral, Husnü Doğan, Odalar Bir lıksız olması istisna ve muafiyetlerin giderek genişletilmesine yolliği'nden Başkanvekili Ersin Faralyah ve Yönetim Kurulu üye açmaktadır. Telafî edici vergi Disiplin lendirme sistemi KDV kanunuleri katıldılar. Yazar, toplantıda yaptığı ko nun geçici bir süre için koyduğu Kurulu'na nuşmada KDV'nin haksız reka bir intibak miiessesesidir. Bunun bete neden olduğunu vurgulaya az sayıda iş grubu için ve münrak, bu konudaki görüşlerini hasıran bu işleri yapmak kaydı veriliyor ile uygulanması birçok karışıkşöyle dile getirdi: "KDV, uygulanan ülkelerin tümünde en az bir yıllık ciddi bir hazırlık döneminden sonra uygulamaya konulmuştur. Ülkemizde de aynı anlayıştan hareketle bir hazırlık dönemi göze aknarak, vergi oranı daha diişük, fakat istisna ve muafiyetleri olmayan bir uygulamaya yönelinmesi, sistemin başansı için daha elverişli olurdu. BD noksanlık, verginin uygulama safhasında birtakım güçluklerle karşılaşılacağını gösteımektedir. Kalığa ve haksız rekabete yol açmıştır." SIKI PARA POLtTtKASI TF.K YOL DEĞİL Yazar, enflasyon oranının giderek yükseldiğine dikkat çekerek "Enflasyon sorununun yalnızca sıkı para politikası ile çözümlenemeyeceğini, yatırım ve üretimin arttınlmasının" gerekli olduğunu söyledi. Yazar, şöyle dedi: "Yatırımları özendirmek. böylece kalkınma hamlelerimizi gerçekleştirmek istiyorsak mutlaka yatınm faizinin hedeflenen enflasyonun seviyesine indirilmesi gerekmektedir. Faizler düşürülmedikçe mevcut şartlar altında yatınm yapmak mümkiin değildir." UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Güleeeh: Partiyi ve hükümeti uyarma görevimi Mecliste yerine getirdim. TAHMİNLER ~* Özal: Bakanlar söylentilerden ürküp, doğru bildikleri icraattan şaşmasınlar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal dün yapılan ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında İsmail Özdağlar olayından sonra çeşitli bakanlar hakkında yolsuzluk iddialarının ortaya çıktığına dikkati çekerek, bunun bazı bakanlarda tedirginliğe yol açtığını söyledi, Mecliste önceki gün KDV'yi eleştiren ANAP milletvekili Nejat Abdullah Gülecek'in Disiplin Kuruluna verilmesi kararlaştırıldı. ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu dün toplandı. Edinilen bilgiye göre Başbakan Turgut Özal, toplantıda basında çıkan "yalan yanlış" haberlerin çeşitli bakanlık kademelerinde tedirginliğe ve alt kademe görevlileri arasında güvensizliğe yol açtığının gözlendiğini vurguladı. Özal, "Bakanlar, bu söylentilerden ürküp dognı bildikleri yoldan şaşmamalı, icraatlarını surdurmelidirler" dedi. Toplantıda söylentiler üzerine bakanhkların alt kademedeki bazı görevlilerinin bakanın talimatlannı yerine gecirmekte tereddütlü davrandıkları dile getirildi. Başbakan Özal, bunun üzerine bakanlardan alt kademe görevlilerini uyarmalarını ve hükümet talimatlannı eksiksiz yerine getirmelerini istemeleri gerektiğini anlattı. Toplantıda daha sonra Mecliste önceki gün KDV'yi eleştiren ANAP Ankara milletvekili Necat Abdullah Gülecek'in durumu tartışıldı, ANAP Grup Başkanvekili Ercüment Konukman Gülecek'in parti disiplinini bozduğunu söyledi. Konukman bu tür disiplini bozucu davranışlara bir örnek oluşturmaması için Gülecek'in cezalandırılmasını istedi. Daha sonra Gülecek'in disiplin kuruluna verilmesi kararlaştırıldı. Gülecek ise, Cumhuriyet muhabirine şunları söyledi: "Ben milletin eleştiri ve şikâyetlerini dile getirdim, bu nedenle beni disiplin kuruluna vereceklerse versinler, ben millet\ekili>im, istediğim yerde istedigim gibi konuşurum. Grupta söz istedim.konuşamadım. Sonra Mecliste söz alıp konuştum, kendime göre yanlış gordüğüm konularda partiyi ve hükümeti uyarmak görevimdir. Kürsuden bu görevi yerine getirdim, eleştirileri ve şikâyetleri anlattım. " 3. KOŞU: (Şarth) 3 Yk. İngilizler Saat: 13.50 1.200.000 TL. 1. Kocahan 67 S.Kaya 2. İosirah 63 S.Akdı 3. Buvukmurat 58 Akın 4. Haiideçavuş 56 Tmay 5. Hnrinigah 53 H.Kaya 4. KOŞU: (W. Jiro Kş.) 3 Yş. İngilizler Saat: 14.25 3.000.000 TL. l.Gökban 2. BirŞahin 3 Önde 4. Bon Heur 58 58 58 56.5 Sedat S.Akdı Tmay İ.Tufanh (Kum) 1600 M. 5 (302) 3 (024) 4 (001) 1 (331) 2 (203) (Kum) 1400 M. 4 2 3 1 (234) (020) (011) (400) 1. Koşu: F: Hafıye, P: Ünsal. 2. Koşu: F: Frikya, P: Nike. 3. Koşu: F. Büyukmurat, P: Halideçavuj, S: Insirah 4. Koşu: F: Birşahin, P: Gökhan. Tulfer. 6. Koşu: F. Starlice, P: Sillehan. 7. Koşu: F: Flashing Str., P: Filiz2, S: Mistral. 5. KOŞD: F: Gürbatur, P: Neşe V, S: 6'LI GANYAN G2 G3 J 1 G4 G 5 5. KOŞU (Cumaovası Kş.) B Grb. Saat: 15.00 1.400.000 TL. 1. Ke>kubal Akın 60.5 2. Gurur O.Kandur 60.5 3. Kafkaslı Nedim 60.5 4. Tnlfer Şerif 58 5. Gürbatur S.Akdı 58 6. Neşe 5 Sedat 56.5 6. KOŞU: (Şarth) A Grb. Saat: 15.35 1.200.000 TL. 1 2. 3. 4. 5. Sillehan Noşirahvan Starlice Atışalanlı Tosun 68 65 60.5 59 54 H.Kaya Davut Tank A.Alçı Nedim (Kum) 1400 M. 5 (114) (300) (200) (004) 1 (011) 3 (110) (Kum) 1600 M. 4 2 5 3 1 (411) (001) (442) (001) (200) Altılı ganyan: 2/2/3/4/1/4, üçlü ganyan: 4/1/4, üçlü bahis: 4/5/7 şeklinde sonuçlanmış olup, altılı ganyan oyununda: 75.148.851., üçlü ganyan oyununda: 1.860.163., üçlü bahis oyununda: 1.950.149., TL. dağıtılacak. (Baştarafı Sporda) Makospor'u 31 yenerken, Arçelik bayan ve erkek takımları M. Pernik bayan ve erkek takımlarına aynı sonuçla 31 yenildiler. Günün önemli maçında Eczacıbaşı, zorlanmasına rağmen güçlü rakibini yenmeyi başardı. Dördüncü sette Hakan ile çarpışan Eczaabaşı'nın Bulgar oyuncusu Pavel, oyundan çıkmak istedi. Ancak Eczacıbaşı antrenörii Kosta Şopov, maçt zora sokmamak için oyuncuyu oyundan almadı. At yurışları sonııçları ffl H 4 2 2 3 A Pi 2İ 3 4 G.6 t : Y a I İl h. i Eczacıbaşı 7. KOŞU: (G .tzmir Kş.) 4 Yk. İngilizler 5.000.000 TL. Saaf. 16.15 1. 2. 3. 4. 5. 6. Recep Rigolette Flashing Str. Filiı 2 Mislral Vido I 60 60 60 58.5 58.5 58 Akın Cankılıç S.Akdı M. K.YıMız A.Atçı Şerif (Kum) 2200 M. (030) (421) 5 (240) (III) (011) (124) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhurivet Savcılığı, Manisa Milletvekili İsmail Ozdaglar'ın Etibank olayı ile ilişkisini soruşturmaya başladı. Ankara Savcıhğı başlattığı ön inceleme için Adalet Bakanlığı ile Etibank'ın bağlı olduğu ilgili Devlet Bakanlığı'na bir yazı göndererek olaya ilişkin belgelerin gönderiknesini istedi. Edinilen bilgilere göre, Ankara Savcıhğı Etibank yolsuzluğu konusunda basında yer alan haberleri ihbar kabul ederek harekete geçti. Eski bakan Özdağlar ile birlikte Etibank Genel Müdıirü Muammer Öcal hakkındaki ön incelemeyi başlattı. Savcılık Etibank ile ilgilî belgeleri istedi zanan bir diş hekimiydi. 12 Eylül öncesinde AP içinde çalışan Gülecek, açılan yeni dönemde şansını ANAP'ta deneyen, kendi deyişine göre "liberal sağcı" olan bir yeni politikacıdır. ANAP içinde birçok milletvekili uygulanan ekonomik modelden ve yolsuzluk söyientilerinden tedirginlik duymaktadır. Ancak "kol kınlır yen içinde" felsefesi ile bu tedirginlikler bir türlü dışa vurulamamaktadır. Özdağlar olayı ve Bakan Büyükbaş ile ilgili çeşitli savlar, bir kısım ANAP milletvekilini son günlerde, hiç olmazsa, kendi aralarında yüksek sesle konuşmaya zorlamıştır. Gülecek'in önceki günkü konuşması bu oluşumun dışa vuran görüntülerinden biridir. Kendi aralanndan çıkan bir milletvekilinın TBMM kürsüsünden hükümeti eleştirmesi yadırganmıstır. İnsaflı davranalım; doğrudur, belki konuşmanın 'VBn"yadırganabilir. Bu gibi eleştirilerin parti grubunda yapılması kurallara daha uygun düşer. Ancak, bu işin biçim ve yöntem bölümüdür. İşin özüne gelirseniz; Gülecek'in kural dtşı sayılan konuşması ile ANAP'ın geleceği için çok "hayırtı" bir adım attığı sonucuna ulaşırsınız. Bugün için yadırganan bu konuşma, belki yarın, kaçmlan fırsatlann ilerde pişmanlıkla anılacak bir örnegi olur! ANAP milletvekillerı, eğer kendi ıçlerinde eleştiri ortamı yaratamazlarsa, yarın çok acı olaylarla karşılaşabilirler. Bugün için TBMM içinde ANAP'ı göğüsleyecek etkin bir muhalefet birikimi bulunmamaktadır. HP ve MDP kendi içlerinde didişmekten, etkin bir muhalefet çalışmasına zaman ayıramamaktadırtar. TRT deseniz, o büsbütün iktidar emrindedir. Basının büyükçe bir kesimi de ANAP'ı destekleyen büyük holdinglerin ipoteğl altındadır. Biz yıllardır pariamentoyu izleriz. Parlamento gazetecilerin "laboratuvan" gibidir. Bu kürsülerde birçok olaya tanık oiunmuş, kendi aralarında parti yönetimlerine ağızlarına gelmedik sözleri söyleyenlerin, genel başkanlarının önlerinde nasıl düğme ilikleyip "robotlar" gibi oy kullandıkları belleklerimize kazınmıştır. Haydi ad vermeyelim bu koşullarda belki ayıp olur ama birtakım olaylan şöyle bir anımsayalım; geçmiş dönemlerde ortaya atılan yolsuzluk savlan için o günlerde iktidar partilerinde gerekli duyarlıklar oluşsaydı, hiç "at alan Üsküdar'ı" geçebilir miydi? Olaylar patlak verdiği anda "Aman partimrze zarar vermçyelim" diye olayı örtbas etmek yerine bu olaylar, önce o iktidar partisi milletvekillerince didik didik edilseydi, hiç buralara gelinir miydi? Eski dönem miletvekilleri ile senatörlerinin kolayca anımsayacaklan bir olayı da suskun ANAP milletvekillerine belki yararı olur diye anlatmak isteriz. Eski bir Başbakan için Soruşturma Hazırlık Komisyonu kurulmuş, bu komisyon başkanlığına da iktidar partisinden bir milletvekili getirilmisti. Bu komisyon başkanı, TBMM kürsüsünden (TBMM B. 1, 16.12.1970, O. 2, s: 10C> son dakikada yaptığı bir açıklamada yolsuzluk savı ile ilgili bilgilerin ilgili banka tarafından komisyona eksik olarak gönderildiğini, bu durumun, sonucu etkileyeceğini söyleyivermişti. Komisyon, Başbakan hakkında soruşturma açılmasına gerek görmemişti, ancak Başbakan ile aynı partinin üyesi olan komisyon başkanı son dakikada yaptığı bu açıklama ile "vicdani bir görev" yapmıştı. Bu açıklama, o gün iktidar milletvekillerince çok, ama çok yadırganmıştı. Nasıl olurdu da partili bir komisyon başkanı, böyle bir açıklama yapardı? Komisyon başkanının o geceki açıklaması iktidar partisi üyeleri arasında "şok" etkisi yapmıştı. Aradan geçen zaman içinde komisyon başkanının tutumu çok iyi anlaşılmıştı. Ama iş işten de geçmişti. Kıssadan hisse! ANAP milletvekilleri "evef efendimci" tavırlardan bir an önce sıyrılmak zorundadırlar. Gülecek, TBMM kürsüsünden yaptığı konuşma ile arkadaşlarına, bilerek ya da bilmeyerek, bu eleştiri zorunluluğu için belki bir "işaret" vermek istemiştir. ANAP içinde uygar ve sorumlu bir muhalefet çekirdeği yaratılmazsa, o zaman, ANAP kendi içinde yavaş yavaş çürümeye terk edilecek demektir. Görünüş bu yöndedir. Gülecek'e "satıldın mı " diye bağıran değerli milletvekilleri, kendi arkadaşlarına böyle bağıracaklarına, ihale dosyaları üzerine eğilseler, kendi hükümetlerine de partilerine de yararlı olurlar. Söz gelişi, Bakan Büyükbaş ile ilgili savlar, bu köşede, devletin "resmi damga ye imzalı belgeleri" ile ortaya konmuştur. Saym Başbakan. Özdağlar olayından sonra bakanlarını korumak ve kollamak için böylesine belgeli savlar için "trenı kaçırdılar" ya da "bu iddialar gayrıciddidir" diyebilir. Bu bir doğal korunma içgüdüsüdür. Ancak mtlletvekillerinin hiç olmazsa parti gruplarında olayların içyüzlerini öğrenmek gibi bir "vicdani görevleri" de mi yoktur? Eleştiri ve özeleştiri sağlık işaretleridir. Suskunluk ise yarınki yıkmtıtarın habercisidir. Bugün kürsüde konuşan Gülecek'tir, bugün susanlar ise yarın dizlerine vurup vurup ağlayacak olanlardır! EN ÖNEMLt SORUN OLDU Yazar, 1984 yılında enflasyon oranının yüzde 50'ye yükselmesinin, ekonominin geçen yılki en önemli sorunu olduğunu söyledi ve "Halen uygulanmakta olan sıkı ve pahalı para politikası sorunun çözttmünUn tek ve yeterii anahtan değildir" dedi. Yazar, ithalat konusuna da değinerek şunları söyledi: "İthalatı tamamen imalatın yerine ikame ederek büyük gayretlerle kurulan sanayimizin yok olmasına sebep olacak bir genişlik kazandınlmamalıdır. Yurt dışında iş >»pan müteahhitlerimizin sahip oldukları makine ve teçhizatın gümrüksüz olarak Türkiye'ye ithal edilmesine imkân verilmelidir. tthalat işlemlerinde aracı bankalara verilen beyannameler 1984 yılının ilk altı ayında damga vergisine tabi tutulmamış iken daha sonra ve geçmişe şamil olarak damga vergisine tabi tutulmuştur." KREDİ FAtZLERİNDE DÜŞME YOK Toplam mevduatta yüzde 41 artış olmasına rağmen kredi faizlerinde bir düşme olmamasını dile getiren Yazar, düşüş olmamasının nedenlerini anlattı. Yazar, "Paranın bankalara maliyeti ucuzlamamıştır" dedi ve "1985 yılında faiz hadleri ne zaman ve ne miktar düşürülebilecektir" diye sordu. Yazar Ozal'a şu sorulan da yöneltti: 1984'te büyiime hızı olarak yüzde 5 ongörülmesine rağmen yüzde 5.7'lik bir gerçekleşme olacagı anlaşıldığına göre, 1985 yılı için öngöriilen yüzde 6lık hedefimizin yeniden gözden geçirilmesi düşünülmekte midir? KDY'nin ilk uygulama yılı olması da dikkate alınarak, 1985 yılı bütçe geliıieri için öngörülen yüzde 60'lık bir artış gerçekleşmeyebilir endişesindeyiz. Enflasyonda başlıca etken olan bütçe açıgının öngörülenden daha yüksek olması ihtimali karşısında 1985 enflasyon hedefine ulaşılabilir mi? Geçen yıl kurdaki değişmenin yüksek olması ve kur sigortası uygulamasının çok sınırlı tutulması dolayısıyla yatınmcılarımız yeterince dış kredi kullanmaya cesaret edememişlerdir. Bu yıl bu konularda bir iyileşme bekleyebilir miyiz?" Edinilen bilgiye göre Başbakan Turgut Özaİ'ın Odalar Birliği ile yapılan zirvede ilk zirvenin aksine son derece "yakın ve sıcak" olduğu belirlendi. Özal, Yazar'a " N e istiyorsanız anlatın, hepsine bir çare bulmaya bakarız" dedi. Başbakan, Odalar Birliği raporlarmın okunmasından sonra önümüzdeki aylarda tekrar bir araya gelineceğini kaydederek, "İsteklerinizde haklısınız, yaptıgınız çalışmalar çok güzel olmuş. Raporlarınızı çok begendim" dedi. Yatınmlann arttınlması ve yanm kalmış yatınmlar\n tamamlanmasını isteyen Odalar Birliği yöneticilerine Özal, "Vatınmlan artırırsak, döviz sıkıntısı çıkar, bundan çekiniyoruz, bunun için yatırımları artırarak, ekonomiyi ısıtmak istemiyoruz. Bütün ümidimiz bütçedeki gelir artışlarıdır. Biz bütçe tahminlerine ulaşmaya çalışıyoruz" diyerek, diyaloğun sürmesini istedi. Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, enflasyonu aşağıya çekemediklerini, onun için sıkıntı içinde bulunduklarını belirtirken, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem de basını eleştirdi. 4.5 saat süren zirve toplantısından sonra Yazar, toplantıya üç ayrı rapor sunduklannı bildirdi. Yazar, 86 odadan gelen göruşlerin ışığı altında hazırlanan ilk raporun genel ekonomik durumu değerler.dirdiğini, ikincisinin yarım kalmış yatırımlara, üçüncüsünün çeşitli mevzuatlara ilişkin olduğunu söyledi. "Hükümetle ekonomik konularda görüş aynlığınız var. Bir çözüm yolu bulabildiniz mi?" sorusuna Yazar, "Genelde uygulamaya dönük sorunlar var ve bunların çözüm \ollan üzerinde durulduğu için bu noktada böyle bir görüş ayrılığı söz konusu degil" yanıtını verdi. hıanhul Amatör Küme maçlanna, dün yapılan maçlarla devam . ediidi. Yücespor şampiyonluğunu ilan ederken, DemirsporBeşiktaş 'ı gol düellnsundan sonra 32 mağlup etti. Oynanan maçlarda şu sonuçlar aluıdı. CibaliÇırçır: 00, ÇapaÇelikspor: 41, DemirsporBeşiktaş: 32, TaçsporSişantaşt: 31, GalatasarayFeriköy: 11, Y.TabyaKadırga: 43, YoncasporSelimiye: 10, MaltepeOrtaköy: 72, YücesporYeşilköy: 10, YeldeğirmeniÜmraniye: 10. Teniste şöhret yağmuru (Baştarafı Sporda) risi. Bu seride her turnuvanın ödülü 88.500 dolar ile 1 milyon dolar (yaklaşık 40 milyon 356 bin lira ile 456 milyon lira) arasında. TED OPEN'ın ikinci kategori olarak nitelendirilebilecek Challanger serisinde bulunmasının nedeni ise yalnızca ekenomik 25000 dolar ödül dağıtımı istemiyle kabul edilen TED OPEN'da, raketlere ayrıca Sheraton'un yatacak yer ve yemek olanakları sağlaması, turnuvanın 35000 dolar (yaklaşık 15 milyon 960 bin lira) ödüllü bir turnuva olmasını sağladı. TED OPEN nasıl yapılacak sorusu ise, karmakarışık kurallar arasmda bir basite indirgeme yapılırsa şöyle yanıtlanabilir: 32 tenisçiyi kapsayan bir anafikstürün 25 raketini ATP (Profesyonel Tenisçiler Birliği) belirliyor ve turnuvaya kendi olanaklan ile gelmelerini raketlere bildiriyor. Geri kalan 7 tenisçiden 4'ü, anafikstür karşılaşmaları başlamadan 2 gün önce yapılan eleme maçlannı kazanan ilk 4 oluyor. Diğer üç tenisçiyi belirlemek ise turnuvayı düzenleyen kulübe, bir nevi "joker' kullanma hakkı gibi veriliyor. Işte "beyaz kart" olarak adlandırılan bu hak, TED OPEN'da bizim tenisçilerimizin de ovnayabilmelerini sağlayacak olan hak. Kısaca TED OPEN, Türk tenisinin ilerlemesine önayak olacak tek şansımızdır. Ahmet Rasim Ortaokulu: 14 Kadıköy Anadolu Lisesi: 13 SALON: Baglarbaşı Spor Salonu HAKEMLER: Sertar Seçen (6), Hamdi Oğunmez (6). A.R.ORTAOKULU: Yaşar (6), Guven 1 (6), Erdal 1 (6), Hasan (5), 1brahim 8 (7), S'iyazi (5), Nevzat 4 (7). K.A.LİSESI: Levenı (6), Aıakan 1 (5), Serkan 1 (5), Toprak 3 (6), Fikret 1 (5), Ahmeı 2 (6), Ercümenı 1 (5), (Hakan 3), (Sınan 4 (6). İLK VARJ: 75 (K.Anadolu Lisesi lehinej. VEDAT DANACI Okullararası orta yıldız erkek eltopu final karşılaşmalarına dün yapılan maçlarla devam edildi. İlk maçta Ahmet Rasim Ortaokulu, Kadıköy Anadolu Lisesi'ni nefesleri kesen mücadelenin sonunda 1 sayı farkla 1413 yenmeyi başardı. İkinci yarıda Kadıköy Anadolu Lisesi daha iyiye gideceğine birdenbire durdu. Bundan sonraki dakikalarda üstünlüğü ele geçiren Ahmet Rasim Ortaokulu maçı zor da olsa 1413 kazandı. ÖTEKİ SONUÇLAR: Mecidiyeköy LisesiÖ. Çavuşoğlu Lisesi: 1616, Özel Dost LisesiMaltepe Lisesi: 227. Eltopunda en büyük (baştarafı Sporda) ğu gibi eltopunda söz sahibi olabiliriz. Ali Ismet Ural (Y. Hortaş Eltopu Takımı Kaptanı): Eltopu Güreşte 4 takım küme düştü ANKARA, (a.a.) Güreş Federasyonu Lig Komitesi, geÇen hafta başlayan deplasmanlı ikinci güreş ligi müsabakalarına katılmayan dört takımm terfi ligine düşürülmesine karar verdi. Güreş Federasyonu Genel Sekreteri Nevzat Gürer'in yaptığı açıklamaya göre, ikinci ligde geçtiğimiz hafta üst üste iki müsabakaya çıkmayan Penkospor, Kartal Güreş Ihtisas, Ege Ordusu ve Niğde Pertekspor, bir alt kümeye düşürüldü. Bu takımlarm yerlerine ise Adapazan Demirspor, Beldespor, Izmir Göztepe ve Ankara Halkevi Ataspor ikinci lige alındı. sporu ülkemizde son yıllarda en sevilen bir spor dalı haline geldi. Ancak uluslararası maç noksanlığımız yüzünden yabancı takımlarla oynayıp eziliyoruz. En son olarak halya'da yapılan dünya şampiyonasında başarılı maçlar çıkartmamıza karşın uluslararası maç noksanlığımızdan dolayı istediğimliz sonucu elde edemedik. Kayhan Beyhan (tTÜ Eltopu Takımı Antrenörii): Eltopu sporunun son yıllarda bir gelişme içerisinde bulunduğu bir gerçek. Mustafa Arslan (Simtel Eltopu Takımı Antrenörii): Eltopu sporu ülkemizde ilgi görmesine karşın tesis yetersizliği yüzünden yok olmaya mahkum hale gelmiştir. Eleman sıkıntısı çekiyoruz. İleriye dönuk çahşma planı henüz yapılmadı. Ancak ileriyi düşünerek, daha bilimsel, daha gerçekçi olarak atılım yapılabilir. Temel kadroya ağırlık verilmelidir. Genç Milli Takımı oyuncu sıkıntısı çekiyoruz. ÇALINTI PLAKA • 34 HY 989 Nolu plakam çalıumısiır. Duyurulur. ŞUKRÜ CEYLAN (Baştarafı 1. Sayfada) yılda yaklaşık 2530 milyar liralık gelirden yoksun bırakıldı." Bir Kamu İktisadi Kuruluşu olan Etibank Genel Müdürlüğü'nün hesap ve işlemleri TBMM'ce denetlenecek. Ayrıca HP Malatya Milletvekili Ayhan Fırat konuyu bir soru önergesiyle Meclise getirecek. Öğrenildiğine göre, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Çayırhan bölgesinde komür rezerv çalışmaları yaparken çok zengin bir trona (tabii soda) rezervi saptadı. Soda işletmesinin Türkiye için çok kârlı bir işletme olacağı da çahşmalarda saptandı. Bu aşamadan sonra, Etibank Genel Müdürlüğu, "Gerek bilgi, gerekse parasal sorunlar" bulunduğu gerekçesiyle bir yabancı firmanın da katılımıyla bir işletme kurulması kararını aldı. Bu karar uyarınca Etibank ile yabancı Fırma " F M C " arasında 30 Mayıs 1984'te bir çerçeve anlaşması imzalandı. Etibank Genel Müdürlüğu Yönetim Kurulu'ndan da geçirilen anlaşma Devlet Planlama Teşkilatı'na gönderilerek, Planlama'nın görüşü istenddi. Ancak Planlama'dan göruş gehneden 12 Temmuz 1984 tarihinde Çayırhan'da Tabii Soda İşletme Müessesesi kuruldu. Danışma Meclisi'nde kabul edilen ve Milli Güvenlik Konseyi'nin onayından geçerek 10 Haziran 1983'te yürürlüğe konulan 2840 sayıh, "Madenkrin Devletçe tşletilmesi" Hakktnda Yasa nın ikinci maddesi aynen şöyle: "Bor tuzları. trona (tabii soda), asfaltit. uranyum ve tor>um madenterinin aranması ve işletilmesi devlet eliyle yapılır. Bu madenler için 6309 sa>ılı Maden Yasası geregince gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine verilmiş olan ruhsatlar iptal edilmiştir." Öte yandan, 6224 sayıh "Yabancı Sermayeyi Teşvik Yasası" nın birinci maddesinin (b) bendi "Yabancı sermayenin ancak Türk özel teşebbüsune açık bulunan sahalarda yatırım yapabileceği" hvikmünü öngörüyor. Gerek 2840, gerekse 6224 sayıh yasaların açık hükümlerine karşın, Etibank Genel Müdürlüğü'nün "Tabii soda için yabancı bir firma ile anlaşma yaparak, yasalara aykırı işlemler yaptığı" ileri sürülüyor. Etibank'ın yaptığı çerçeve anlaşmasının yabancı firmayı tamamen yetkili kıldığı, yürürlükteki yasalara karşın Etibank'ın yabancı fırmayla böyle bir anlaşma yaparak teşvik belgesi verilmesinin anlaşılamadığı raporda kaydedildi. Konunun hükümet ve bakanlıkça ele alınarak araştırma yapılması istendi. Edinilen bilgilere göre, "220 milyon ton tabii soda rezervinden yılda 750 bin ton soda kiilii elde edilecek. 100 milyar liralık yatınmı öngören bu tesis 293 yıllık perspektifte bugünun para değeriyle. devlete yılda yaklaşık 2530 milyar lira gelir sağlayacak iken, devlet bu gelirden yoksun bırakıldı." Bu arada, hazırlanan yeni Maden Yasa Taslağı ile "sanayi madenleri" arasında yer alan tabii sodanın aranma ve işletilmesi devletin elinden alınarak özel sekıore açılıyor. Taslak henüz Bakanlar Kurulu'nda görüşulmedi. Etibank bir Ozdağlarla ilgili Meclis soruşturınası başlıyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) İsmail Özdağlar hakkında rüşvet ve yolsuzluk iddialannı inçelemekle görevlendirilen Meclis Soruşturma Komisyonu ilk toplantısını bugün yapacak. Bu arada HP'li lbrahim Ural ve arkadaşlannın Özdağlar hakkında verdikleri ikinci Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önerge Genel Kurul'un bugünkü birleşiminde görüşülecek. Özdağlar, dün Meclise gelerek genel kurul çalışmalarına katıldı. ANAP'lı üyelerin, "geçmiş olsun" dileklerini kabul eden Özdağlar, daha sonra Aydın Baran, Göksel Kalaycıoglu, Nejat Gülecek, Mehmet Özdemir ve Atilla Sin ile birlikte oturarak bir süre sohbet etti. Eski Devlet Bakanı, Etibank yolsuzluğu ile ilgili soruşturma önergesinin görüşmelerine katılacağını ve konuyla ilgili açıklamalar yapacağını söyledi. "Etibank olayı ayrı bir olaydır, ilkinin açıklıga kavuşturulması gerekivordu. Etibank'la ilgili bu konuda ben yaklaşık 5 aydır çalışıyorum. Elimde bazı bilgiler var, bunları yarın (bugün) anlatacağım ve tahkikat konusunda bilgi verecegim" dedi. tLAN İSTANBUL 9. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞtNDEN 1983/1112 Esas Davacı Ali Sıtkı Başarır tarafırıdan Gaip olduğu bildirilen Nimet Başarır aleyhine açılan gaiplik davasında: Hakimliğimizce Rize, Merkez, Tophane, Cilt 341, Sayfa 26, Kütuk 56 no.da nüfusa kayıth davaa A.Sıtkı Başarır ile evli 1341 doğumlu Raşit kızı Nimet Başanr'ın GAİPLİĞİNİN TESBITİNE, karar verilmiş olup, adı geçenin hayatta ise kanuni süresi içinde mahkememize başvurması veya hayat va mematından haberdar olanların kanuni süresi içinde mahkemeye bildirmeleri, aksi takdirde verilen kararın kesinleşecefi, davetiye yerine geçerli olmak Uzere ilanen tebliğ olunur. Siyusi atomcdann acısuıı toplum çekecek ANKARA (UBA) MDP'Iİ milletvekili iki eski TRT Genel Müdürü Doğan Kasaroğlu ve Musa Ögün, TRT'de son yapılan atamaların TRT'nin vereceği hizmeti aksatacağını belirterek, bunun acısını halkın çekeceği görüşünü savundular. MDP İstanbul Milletvekili Doğan Kasaroğlu, TRT'de son yapılan atamalan UBA'ya değerlendirirken, "Göreve getirilenlerin siyasi düşüncelerinden öte hizmete alışmalan da büyük zaman alır" dedi. Doğan Kasaroğlu, görevden alınanların büyük bir kısmtnın bugüne kadar yeteneklerini ispat etmiş ve meslek heyecanından başka hiçbir siyasi duyguya görevlerinde yer vermemiş kişiler olduğunu söyledi. Kasaroğlu, "Göreve getirilen kimselerin siyasi düşüncelerinden de öte, hizmete alışabilmeleri ve hizmeti öğrenebilmeleri çok büyük zaman alacak ve bu dönem içinde hem tayinleri yapanlar ve tayin edilenler ve hem de TRT kurumu büyük zarar görecektir. Dolayısıyla bunun asıl acısını televizyondan başka eğitim aracı olmayan halk kitleleri çekecektir" diye konuştu. KLİKLER DOĞACAK MDP Kars Milletvekili Musa Ögün de UBA'ya verdiği demeçte, yapılan toplu atamanın TRT içinde klikleşmelere yol açacaüını savundu Oğun şöyle dedi: "TRT gibi 50 milyona hizmet veren bir kurumda tayinler kurumun yapısına ve hizmete göre, uzman kişilerden oluşacak bir kadro için yapılmatıydı. Bilhassa TRT gibi işbilir kimselerin çalışması gereken yerde fikriyata, siyasi fikre göre tayin yapılmamalı. Çalışanları ihtisas ve uzmanlıklarına göre kullanmak şarttır. Yoksa böyle siyasi tercihe göre yapılan tayinler, hem de bu türlü toplu tayinler kurumda klikleşmelere yol açar. Bunun da zararı neticede topluma olur. Yeni atananlar ve yerlerinden alınanlann birçogunu tanınm. Böyle bir tayin işine niye gerek duyuldu anlayamadım." Yeni ipuçları (Baştarafı 1. Sayfada) ri Karadeniz Bakır Işletmeleri Genel Müdürü Doğan Çeçen, yapılan bir bağış ile ilgili olarak söylüyor. Bandda geçen rüşvetle ilgili konuşmada rüşvetle ilgili bölümün, Mengenecioğlu'nun kendisini araba ile alıp getirdiklerini belinen şu sözkrle başladığj saptandı: " Aldılar, sağ olsunlar, arabayla getirdiler, içinde yirmibeş var. Yansıdır, yarısıdır. Aşağı yukan yansı öyle değil mi? Evet, dogru. Oyledır, öbürunü de önümüzdeki hafta vereceğim, sıkışığız yani, öyle mi? Yalnız bir şey var, gemilere yük vermiyorlar. Bakm ocak ayında iki gemimize yük veriyorlar. Burası ağır şirket. İki gemisi olan şirket değil. Beş yüz kişi çalışıyor... • 22.2.1984 tarihinde İstanbul Limanı'ndan almış olduğum 10587 No.'lu gemi adamı cüzdanımı zayi ettim. Hükümsüzdür. RIDVAH AKER