18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI ARDENDAKI OLAYLAREN GOZLEM UĞUR MUMCU ANKARA...ANKA... MUŞERREF HEKEMOGLU 31 AĞUSTOS 1984 (Baştarafı 1. Sayfada) karara karşı Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdular. Bu mahkeme de başvuruyu reddetti. Böylece karar ke(Baştarafı 1. Sayfada) sinleşti. meye olanak yoktur. Bu kuralın Bu durumda avukatların, "yazılı emirile bozma" yolunun ne denli geçerli olduğunu anlaişletilmesi için Adelet Bakanlığı'na başvurma yolu dışında mak için yakın yıilanmızi düsünbaşvuracak başka yolları kalmadı. mek yeterlidir. 1974 yılmın temYasalara göre kesinleşmiş bir yargı kararı üzerine yorum muzunda Kıbrıs'ta başarıh bir yapmak serbesttir. Yasaların verdiği bu özgürlüğe dayaaskeri eylemle Ada Türklerini soykınm tehdidinden kurtaran narak konuyu tartışmaya açmak istiyoruz. Çünkü, inanıyoTürk SilahJı Kuvvetleri, uluslara ruz ki, demokratik hukuk devletlerinde, "Birkişiye yapılan rası antlaşmalann da gereğiniye haksızlık bütün topluma karşı yapılmış" demektir. Konu yalrine getirmişti. Ne yazık ki, bu nızca Baştürk ile değil, "hukukun üstünlüğü" ilkesi ile ilgiaskeri başan on yldan beri siyalidir. sal ve ekonomik başanya dönüşCeza Yasasının 40'ıncı maddesi, "Hüküm katiyet kesbettürülememiştir; Kıbrıs olayı, meden önce vukubulan mevkufiyet ceza mahkumiyetinden uluslararası platformda Tiirkiindirilir" hükmünü içermektedir. Bu konudaki tartışma, madye'ye yönelik saldırı, kınama ve denin değişik nitelikteki yorumlarından kaynaklanmaktadır. eleştirilerin kaynağı gibi kullanılabilmektedir. Bir yoruma göre. sanığın tutuklulukta geçirdiği sürelerin • başka bir davadan ötürü verilmiş mahkumiyet hükmünden Ulusal tarihimizin bize belletdüşürülmesi için sanığın tutukluluğuna neden olan davatiği ders açıktır. nın beraat kararı ile sonuçlanması gerekir. Yargıtay Ceza Eğer 30 Ağustos zaferine ve Genel Kurulu'nun 6.3.1940 gün ve 1940/5 esas sayılı "içşehitlerine lâvık olmak istiyorsak tihadı birleştirme kararı" beraat kararmdan evvel beraat ka"tlk hedefln'iz Akdeniz'dir" dirarı katileşmesinden evvel işlemiş olduğu diğer suç için yen büyuk insanın ulusal bağımverilen ceza müddetinden mahsup edileceği" bıçimindesızlık anlayışını özümsemek zodir. (Yargıtay içtihadı birleştirme kararları. Ceza Hukuku I. rundayız. Türkiye ekonomik ve s: 629) mali ahnda bağımsız kararlar 1940 tarihli bu içtihadı birleştirme kararı uzun süre uyalabilecek, ulusal güçlerini degulamaları etkilemiş, kararlara yön vermiştir. mokratik platformda toparlayıp bütünleştirerek devletin sırtına Askeri Yargıtay Üçüncü Dairesi, 9.3.1965 gün ve 161/214 vurulan 22 milyar dolarlık borçla sayılı kararında, tutukluluk süresinin ceza mahkumiyetinfaizlerinin yarattığı kısır dönguden indirilmesi için kesinleşmiş beraat kararına gerek olnün dış çemberini kırmalıdır. madığı görüşünü benimsemiştir. Üçüncü Daire, 1940 tarihli içtihadı birleştirme kararını yorumlarken, "hâkim olan Devletin kimi güçlerini de bu mantık ve hava, beraatin mutlaka bir şart olarak kabul edilkısır döngunün bekçiliğini yapmaktan kurtarmanm yollarım dtğinı"göstermediği görüşündedir. (Yargıtay dergisi. citt 9, aramalıyız. temmuz 1983, sayı: 3. Doç. Dr. Hasan Bıyıklı. Tutukluluk Ne var ki, bugun yönetimde süresinin ceza mahkumiyetinden indirilmesi, s: 281) etkili olanlara bakarsanız yurt Doç. Dr. Bıyıkh'nın sözünü ettiğimiz özlü incelemesindışmdaki etkili odaklarda saptade, ayrıca Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nin 26.4.1956 gün ve nan ekonomik reçetenin dışında 8049/6974 ve 4. Ceza Dairesi'nin 17.1.1962 gün ve 24/13 bir alternatıf yoktur. Oysa 1919 sayılı kararlannda da aynı ilkesinin benimsendiği ve tutukTürkiyesi'nde bile Sevr'in karşılu kalınan sürenin mahkumiyet hükmünden düşülmesi için sında iki seçenek vardı; kimilen beraat kararının kesinleşmesine gerek olmadığı görüşünün Amerikan güdümüne sığınmak istiyorlar, Kemalistler ise tam ba benimsendiği belirtilmektedir. ğımsızlığı yeğliyorlardı. 1984 Askeri Yargıtay 3'üncü Dairesi'nin 27.3.1984 gün ve Türkiyesi'nde 50 milyonluk güç1984/166 sayılı kararında bu sorun şöylece çözüme kavuşlü bir toplumda, dışardan dayaturulmuştur: tılan mali ve ekonomik koşulla Kesin hükümden evvelki tutukluluk süresinin mahkunn alternatifı olmadığını ileri miyetten indirilmesi için hükmün kesinleşmesinden evvel sürmek, 30 Ağusios'u yaratmış tutuklu kalınmış olmak yeterii olup, bu tutuklamaya neden bir ulusa yakışabilir mi? Bu duolan suç ile ilgili sonjşturmanın sonuçlanmış olmasına, suçrumda Lord Curzon'un göigesı lann aynı neviden bulunmasına, davaların birleştirilerek gögünümüze sarkmakta, hmet Parülmüş olmasına gerek bulunmamaktadır. şa'ya söyledikleri gundeme girmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin 29.4.1983 gün ve 1981/1 sayılı kararında, "Tutuklanmaya neden olan suça ilişkin dava• nın henüz intaç edilmemiş olmasının mahsup işlemine bir Her şeyden önce kendi kendietkisi yoktur" denilmektedir. mize karşı dürüst olmak ıçin, Bir sanığın tutukluluk hali sürerken bir başka mahkemece Türkiye'de olağanüstü koşullarverilmiş kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı infaz edilebilir da ve toptan uygulanan ekonomi? Edilirse nasıl edilir? Bu konuya da açıklık getirmek gemik reçetenin uluslararası güç rekir. merkezlerinin isteği olduğunu itiKonuyu şöyle anlatalım: Sanık tutukludur. Ancak, işlerafetmek zorundayız. Bu uygudiği bir başka suç nedeniyle mahkum olmuş, karar Yargılama ne sonuç vermiştir? Dünya tay aşamasından da geçip kesinleşmiştir. Bu durumda saBankası'nın son verilerine göre nığın statüsü, tutukluluk mudur, yoksa hükümlülük mü? Hedört yılda kişi başına ulusal gelirimiz 1500 dolar dolayından men belirtelim; böyle bir durumda, kesinleşmiş mahkumi930 dolara düşmüştür. Türk Liyetin infazı başlar, tutukluluk o anda durur. Çünkü, yasarasındaki kan kaybı gün geçtikda infazı geri bıraktıran ya da durduran koşullar bir bir saçe hızlanmaktadır. Üretim ve yayılmıştır. "Tutukluluk" infazı durduran nedenler arasında tırımdaki gerilemelere karşın dışdeğildir. Sanık tutuklu olsa, ceza hükmünün infazı, kendisatımm yine olağanüstü yöntemliğinden tutukluluk rejimini kesecektir. lerle pompaianması döviz girdiCeza yargılaması hukukunda tutukluluk bir ceza değil, lerini arttırmakta, ama bu döviz geçici bir önlemdir. Yine ceza yargılaması hukukunun tegirdileri dış borç ve faizlerini mel ilkelerinden biri de, "sanığın mahkum oluncaya kadar ödemek için kullanılmakta, yemasum sayılması" yolundaki evrensel güvencesidir. Başniden borçlanmanın kapılannı türk'ün yaklaşık dört yıldır tutuklu bulunduğu davanın naaçık tutmaya yaramaktadır. Fasıl sonuçlanacağı, beraat mı, mahkumiyet kararı mı verileiz oranlarımn yuksekliği yatırım ceği bugünden belli değildir. Sanığın mahkum oluncaya kagüçlerinm belini kırmakta, enfdar masum sayılması ılkesı ki bağlayıcı bir hukuk kuralıdırlasyon oranıyüzde 50'nin altına henüz kesinleşmemiş bir davadaki tutukluluk sürelennin düşürülememektedir. Dünya kesinleşmiş mahkumiyet hükmünden indirilmesini gerekBankası'mn deyimiyle "fakirletirmektedir. Mahkeme kararları da bu yöndedir. şen Türkiye"de gelir dağılımı Adalet Bakanlığı geçenlerde, yüzkızartıcı bir suçtan mahçağdaş bir ülkede görülmesi olanaksız biçimde bozulmaktadır. kum olan Gölköy'ün ANAP'lı Belediye Başkanı için, "yazıArtık herkesin bıldiği ve izledıği lı emir ile bozma" yoluna başvurmuş, kararın bozulması bu politikanın ısrarlı takipçileri üzenne belediye başkanı, hakkındaki kesinleşmiş mahkude dış merkezlerdeki yandaşlanmiyet kararı nedeniyle yitirdiği başkanlık koltuğuna böylena güvenerek "alternatif yok" ce yeniden kavuşmuştur. Adalet Bakanlığı'nın, bu açık husloganını yinelemektedirler. kuksal durum karşısında, eski milletvekillerinden, DİSK Ge30 Ağustos 1984 gunü hepıminel Başkanı Baştürk için de aynı yolu kullanmakta hiç duzi kaygıyla düşündürecek bir raksama göstermeyeceğı kanısındayız. tablo karşısındayız. Bu bakanlığına adını veren adalet, aynı zamanda, mülAydınların ve yurtseverlerin kün, yani devletin de temeli değil midir? "Ekonomik Sevr" diye adlandırdıkları bu yabancı reçetesıni uygulama yoiunda dışardan zorlanmaktayız. Bu zorlamaya karşı ulusal güçlerimizi demokratik (Baştarafı 1. Sayfada) bir ortamda toparlayıp bütunleş fîyatları tüccarlann korkularını tirmek, tarihimıze karşı ve gele doğruluyor gibi. Kalitesi ve cinceğimiz adına başlıca görevimi sine göre fiyatları değişen koyun Zİ oluşturuyor. ve koçların en ucuzu orta halîi Eğer bunu yapamazsak ulusal karamanlar. Ortalama 1213 kibağımsızlık savaşımn yazgısını lo et veren bir küçük karaman saptayan askeri zaferi, mali ve için koyun tiiccarları "en ucuzu ekonomik alanda tamamlaya 20 bin liradan başlar" diyorlar. mamış bir ulus görünümünden Karamanları, daha kaliteli olkurtulamayız. duklan belirtilen dağlıçlar izli• * • yor. Yine, orta halli bir dağhçın GERÇEK TAKStM'DEKl TÖREN Taksim Cumhuriyet Anıtı'ndaki törene başta İstanbul Valisi Nevzat Ayaz olmak üzere. 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutam Orgeneral Necip Torumtay, Harp Akademileri Komutant Orgeneral Recep Ergun, Kuzey Deniz Saha Komutam Koramiral Orhan Karabulut, tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ile askeri ve rnülki erkân katıldı. ( ENDER ERKEK) 30 Ağustos'u kutladık (Baştarafı 1. Sayfada) Töreni HP Genel Başkanı Sozer, Deniz Kuvvetleri Komuta Necdet Calp'le birlikte 7'si HP'li nı Oramiral Zahit Atakan, Ge12 milletvekilinin izlediği, nelkurmay Ikinci Başkanı Orge TBMM üyelerine ayrılan tribüneral Necdet Öztorun, Jandarma nün boş kaldığı da gözlendi. Genel Komutanı Orgeneral MehAnkara'da öğleden sonra da rnet Buyruk, Milli Güvenlik Ku Cumhurbaşkanı Evren'in de karulu Genel Sekreteri Orgeneral tıldığı bir törenle Kara Harp Halit Torosiu, Milli Savunma Okulu'nu bu yıl bitiren subaylaBakanlığı Müsteşarı Orgeneral ra diplomalan verildi. Hiisnü Çeleakler, Genelkurmay Istanbul'da Taksim CumhuriDeğerlendirme ve Denetleme yet Anıtına çelenk konulmasıyla Başkanı Orgeneral Cemil Çuha, başlayan kutlama töreninde 1. Kara Kuvvetleri Kurmay Başka Ordu ve Sıkıyönetim Komutam nı Orgeneral Kemal Vamak ile Orgeneral Necip Torumtay, anıt general, amiral ve subaylar katıl özel defterine şunları yazdı: dı. "Ulu Önder, Büyük Zafer'den Genelkurmay Başkanı Orge 62 yıl sonra yine aynı ruh ve neral Üruğ'un, Genelkurmay inançla huzurlannızda olmanın Başkanhğı'nda tebrikleri kabul mutluluğunu yaşıyoruz. tnkılaplannın ve en büyük etmesinden sonra Hipodrom'daki büyiık tören başladı ve askeri eserin Cumhuriyet'in kunıcusu birliklerin geçit resmi sırasında ve bekçileriyiz. Sana ve ilkelerine olan sarsılHava ve Kara Kuvvetlerine bağb uçaklar da gösteri uçuşu yap ntaz güven ve bağlılıgımızı tazetı. Hipodrom'daki geçit törenini liyoruz, minnet ve şükranianmızı Cumhurbaşkanı Kenan Evren, sunuyoruz." TBMM Başkanı Necmettin KaIstanbuPdaki geçit töreni Varaduman, Cumhurbaşkanlığı tan Caddesi'nde yapıldı. Konse>'i üyeleri Nurettin Ersin, Tahsin Şahinka>n, Nejat Tümer, Sedat Cİelasun. Başbakan Turgut Özal, askeri ve sivil erkânla kor (Baştarafı 1. Sayfadaj diplomatik de izledi. alınan Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nda çalısan bir memurun durumu ile ilgili ayrıntılı bilgi edinememesi somnunu Bakan (Baştarafı 1. Sayfada) Ankan, Bakanlar Kurulu'nda nayii Işveren Sendikası Genel da gündeme getirdi. Vural AnBaşkanı tsmail Hakkı Keçeli. kan'ın İçişleri Bakanı Dr. Ali daha önce 430 gramı 40 liraya Tannyar, Edirne Valisi Enver satılan ekmeğin 440 grama çıkaHızlan ve Emniyet Genel Müdünlarak ücretin de 50 lira olarak rü Saffet Ankan Bedük'ten ayyeniden belirlenmesi için İstannntılı bilgi almak istediği, ancak bul Belediyesi'ne başvuruda butüm çabalarına karşın, sorularılunduklannı belirtti. Keçeli aynın yanıtsız kaldığı belirtildi. rıca, toplu sözleşmeierden sonMaliye ve Gümrük Bakanı, bu ra da yeni bir zam daha isteyenedenle Başbakan Turgut Özal ceklerini söyledi. ile uzun suren bir görüşme yapToprak Seramik, fayans ve setı ve sorunu Başbakan'a anlatramik ürünlerine yüzde 20 oratığı öğrenildi. nında zam yapıldı. Kapıkule'deki toplam 212 milDaha önce 37 lıraya satılan yon liralık yolsuzluk olayının sobeyaz fayans, 45 liradan satılaruşturulması sürerken, gözaltına cak, metrekaresi 3 bin 375 lira alınan memurlardan birinin yaolan seramik ise, 4 bin 50 lirakını, Bakanhğa başvurarak medan satılacak. mura kötü muamelede bulunulProfilonun, ürünlerine yüzde duğunu iddia etti. Gözaltında 12 oranında yaptığı zamdan sonbulunan memurun yakını, Bara Auer ve Alarko da ürünlerikanhğa her gun gelerek iddialane zam yaptı. 1 eylül tarihinden rını yinelemesi üzerine Bakan itibaren Auer'in soba, ocak ve Vural Ankan, iddianın doğmluk fırınlan yüzde 9; Alarko Holderecesini öğrenmek istedi. Anding'in üretimi olan Altron ve kan, iddialarla ilgili ayrıntılı bilgi Blaupunkt marka televizyon ve almak için, önce Edirne Valisi videoları ise yüzde 5 oranında Enver Hızlan'ı aradı. Hızlan, sozamlı satılacak. ruşturmanın sürdüruldüğünü, bu Yanndan itibaren uygulamanedenle bilgi veremeyeceğini bilya başlanacak olan Alarko ve dirdi. Arıkan, bunun üzerine Auer ürünlerinin eski ve yeni fiİçişleri Bakanı ile Emniyet Geyatları şöyle: nel Müdürlüğü'nü arayarak, aynı konuda bilgi almak istedi. BaA UER Eski fiyat Yeni fiyat kan Ankan'ın bu girişimleri de (TL) (TL) Fınn 81.000 88.290 sonuçsuz kaldı. Öğrenildiğine göre, konu 28 (Turbo) Ağustos 1984 Salı günü toplanan Fınn 59.000 64.310 Ocak (3'lü) 6.500 7.085 Bakanlar Kurulu'nda da gündeSoba 40.000 43.600 me getirildi. Başbakan Özal, ile özel bir görüşme yapan Bakan Soba 38.000 41.420 Ankan'ın, "Eğer böyle bir ola> ALARKO Eski Yeni varsa, hükümet düzeyinde soru30 Ağustos Zafer Bayramı ve Silahlı Kuvvetler günü Dumlupınar Zafertepe'de yapılan törenlerle de kutlandı. Burada Zafer Abidesi'ne çelenklerin konmasından sonra şehitler huzurunda saygı duruşunda bulunuldu. DtPLOMA TÖRENLERİ Hava Harp Okulu 30. dönem mezunlan ile Deniz Harp Okulu 211. dönem mezunlannın diploma ve kılıç kusanma törenleri bugün yapılacak. Törenlere Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut özal da katılacak. Hava Harp Okulu'nda saat 10.00'da başlayacak törende 218 öğrenci diploma alacak. Saat 15.30'da Deniz Harp Okulu'nda düzenlenecek törende 16'sı Libya uyruklu toplam 180 öğrenci diploma alacak ve kılıç kuşanacak. Ulusal bir kuruluşun altmışıncı yıldönümünü kutlaması, elbet güzel bir olay. Türkiye İş Bankası bu olayı görkemli biçimde kutladı. Atatürk Bulvan'nda güzel bir gökdelen olarak yükselen genel müdürlüğün önünde gökdelen çiçek sepetleri, alt salonlar ve avluda görkemli bir kalabalık, bakanlar, yabancı elçiler, tanınmış işadamları, bankacılar, gazeteciler, politikacılarla çok renkli bir kalabalık. Kapıdan girince ABD Elçisi StraussHupe ile karşılaştık, Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Rüştü Aksal ile konuşuyordu. Aksal, 1950 öncesinin Maliye Bakanlarından, saygın ve yakışıklı bir politikacı olarak tanınır, "Lord Aksal" diye anılırdı. Kişiliğini güzel koruyor ve de güzel yaşlanıyor doğrusu. Genel Müdür Burhan Karagöz, konuklannı neşeyle selamlıyor, biraz ötede de Aydoğan Belen duruyor. Bankanın dışa dönük ılışkilerinde etkinliği olan bir genel müdür yardımcısı. İş Bankası dev bir kuruluş, içe dönük bir yapısı, kemikleşmiş bir bürokrasisi, belli gelenekleri var. Altmışıncı yıldönümü de bu gelenekler doğrultusunda kutlandı bence. İlk genel müdürden en genç bankactya kadar katıldı bu yıldönümüne. Elbet katılmayanlar da var, kulakları çınlamış olmalı.. ömeğin Başbakan özal yoktu, kimiteri özal'ın bankanın kültür ve sanat ödülleri töreninde yaptığı konuşmayı anımsadılar. Altmışıncı yıldönümüne gelmeyişine şaşırdılar biraz. Ben çok şaşırmadım. Başbakanın rahat bir kişiliğı var. Bu rahatlık belli kavramlara da ters düşüyor kimi zaman. Hatta ulkemizde ve dünyamızda yaşanan olayiar doğrultusunda Başbakanın Bodrum'da maviye bulanması bir yana, Ankara'dan ayrılması bile şaşkınhk yaratıyor, ama Sayın Özal yeni bir devlet adamı portresi oluşturuyor bence... İnönü ailesinden de kimse yoktu yıldönümü kokteytinde. Oysa geçmiş yıllarda gelirlerdi. Ama Sayın Bayar vardı. salonda bir koltukta oturuyor, çevresi hiç boş kalmtyordu. Yabancı diplomatlar dünyanın en yaşlı polrtikacısı diye selamlıyordu onu. Bir aralık ben de selamladım. Önce damadı Doktor Ahmet Gürsoy ile konuştum. Sizi hatıriar sanıyorum, dedi. Bayar ile Konuşurken... Ben de yirmi dört yıl önceden başladım konuşmaya. Cumhurbaşkanıyk&n birlikte Pakistan'a gitmiştik. Adviye Fenik de vardı, siz özellikle kadın gazetedlerin gelmesini istemişsiniz. ZulfikârAliBhotto'yu, Şimdi nerelerde bilmiyorum, Vedat Tanır Çankaya'da özel kalemdeydi o zaman. Bayar'ın Pakistan'a gidecek gazeteciler seçilirken, beni de istediğini ondan duydum. O zaman Akşam'da çalışıyorum ve o günkü iktidarı hayli eleştiriyorum. Bu nedenle Pakistan yolculuğuna çağrı ilginç geliyor. O yolculuğun öyküsünü çok severim.Pakistan Devlet Başkanı EyüpHan'ı, AliHan'ı yakından gördüm. Celal Bayar Kapıkule Kamerurt'da Boeing sabotajı Resmi açıklamaya göre ölü sayısı 2, çeşitli kaynaklara göre ölü sayısı 80'e yakın. Olayı Kamerun Kurtuluş Cephesi üstlendi. Dış Haberler Servisi Kamerun Hava Yollan'na ait bir Boeing 737 tipi yolcu uçağı dün kalkış sırasında alev aldı. Yangından önce bir patlamanın da olduğunun ileri sürüldüğü uçakta ölenlerin sayısıyla ilgili her açıklama birbiriyle çelişiyor. tlk açıklamalarda ölü sayısı 100 olarak belirtilirken, önce bu sayıyı doğrulayan Kamerun radyosu sonunda 2 kişiye kadar indi. Ancak çeşitli kaynaklar ölü sayısının en az 79 olduğunu ileri sürüyor. Uçakta 125 kişi bulunuyordu. Ajanslar yanan bir uçaktan sadece iki kişinin sağ çıkrruş olmasının pek inandırıcı bulunmadığını kaydediyorlar. Kamerun Kurtuluş Cephesi uçağa bomba koyduklannı belirterek olayı üstlendi. Bir Afrika ulkesi olan Kamerun'da Kurtuluş Cephesi adlı gerilla grubu, Paul Biya yönetimine karşı. öte yandan, Almanya'da da bir eğitim uçağı düştü, 4 kişi öldü. Cessna 172 tipindeki uçağın düşüş nedeni anlaşılamadı. ve Fatin Rüştü Zorlu ile ilginç konuşmalarımız oldu. Şevket Rado, Türkiye'de Urdu dilinde Kuran basmak ve Pakistan'a satmak girişiminden sözederken Bayar, gülümseyerek şöyle demişti: Bunu bizim yobazlara anlatmak mümkün değil, Kuran Türkçe basılmaz, okunmaz, diyorlar. Iste Urdu dilinde basılıyor ve okunuyor. Hayli sert bir çıkıştı bu. Çok hoşlandım. Zambayramı Cumhurbaşkanına böyle bir söz ters karşılandı beki de. Ama Bayar'ı Atatürk'ün yakın arkadaşı diye düşünüyordum ben. Böyle açık seçik konuşmamdan rahatsız olmaması gerekirdi. Atatürk devrimleriyle yetişen bir kadın olarak düşüncelerini özgürce söylemeyi, çağdaş bir kadın olmaya özen göstermeyi Atatürk'e sevgi, saygı ve görev diye düşünürüm her zaman. O haklar sus diye verilmedi bize. Başörtüsünü atıp, dik başla yürüyelim, özgürce düşünelim, çağdaş bir düzeye varalım diye verildi. Bayar da bunu iyi bilmesi gereken kişilerden biri değil mi? CENTO'nun doruk toplantısı nedeniyle Pakistan'a gidişimizden söz ederken, Bayar gülümsedi. Adviye Fenik'i de, sizi de hatırlıyorum, kadınlara her zaman saygı duyarım, yüceltirim, onlar ihtirasdan uzak çalışmalarla topluma daha çok yararlı olurlar. Ama Türkiye'de böyle sert konuşmuyorsunuz, dedim. İhtiras zarariı mı Sayın Bayar? Tehlikeli olabilir. Atatürk bu bankayı kurarken, yerli yabancı çok kişi Türkiye'de bankacılık yapılamayacağını söyluyordu. Hepsi yanıldıklannı gördüler. Bu banka büyük gelişmelerte memleket ekonomisinde büyük rol oynadı. Bayar'dan böyle bir söz beni çok düşündürdü doğrusu. Sonra bankadan söz ertik. Bayar'ın kimi konuşmaları anlaşılmıyor, kimi zaman belleği bulanıyor, ama kimi zaman yüzyıla meydan okuyan bir rahatlığı ve tazeliği var. Gelişmeleri bu boyutlarda düşünüyor Hayır, düşünmuyordum, dedi Bayar. muydunuz? Kurbanlıkta taban fiyat fiyatı da 25 bin liradan başhyor. En iyi kalite kıvırcıklar ise bu yıl da kurbanhkların gözdesi. Edirne civanndan getirilen kıvırcık koçların en az 3540 kilo et vereceğini söyleyen sahipleri, ortalama 35 bin liradan aşağı satamayacaklannı söylüyorlar. Koyun fıyatlannın bu yıl yüzde 40 oranmda artması, canlı hayvan ihracatı ve yem fiyatlanna bağlanıyor. 2 yühk sözleşmede ikinci yü zammı eksik ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) Sağhkîş ile SSK arasındaki iki yıllık sözleşmede ikinci yıl zammı belirlenmedi. Koordinasyon Kurulu'nun ilke kararı doğrultusunda ilk yıl ücret zammı yüzde 25 artı 2 bin lira olarak bağıtlanan sözleşmenin ikinci yılı için taraflar yeniden masaya oturacak. Kamudaki ilk büyük sözleşmedeki ilgili maddede bu görüşmeler sırasında bir anlaşmazhk çıktığı takdirde Yüksek Hakem Kurulu'nun "özel hakem" olarak devreye eirmesi de öngürülüyor. Sağhkîş Başkanı Mustafa Başoğlu 1985 enflasyonunun ne olacağı bugünden saptanamayacağı için böyle bir şeye gerek görüldüğünü söyledi. Öte yandan Bağımsız Enerjiİş Sendikası mahkeme kararıyla enerji işkolunda barajı aştı. 9 aym uyumsuzlam nun araştınlmasını" istediği ifade edildi. Özal'ın, Bakan Arıkan'a, "Böyle bir olay varsa, sorumlulann ortaya çıkanlacağına ilişkiıi bir teminal verdiği" de öğrenildi. ÖzalAnkan görüşmesinde Ankan'ın, söz konusu durumdan "Sıkıyönetimden de olayı araştırdım, soruna sıkıyöken, Enerji Bakanı Büyükbaş, "Bu iş bizim bakanlığın işidir" (Baştarafı 1. Sayfada) netimin el koymadıgı ve herhandiyordu. gi bir özel soruşturma yapmadızaman doğrudur?.. Eğer yapılan işlere, alman kararlara ilişkin Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Ankan ile İçişleri Bakanı Ali ğını ögrendim. Devletin bir Baolarak hükümet üyelerinin aralarmda farklı gorüşler varsa, doğ Tannyar'ın arası da Kapıkule'deki gümrük memurlarının rüşrudur. lnsanlar nasıl aynı tomadan çıkmıyorsa, bakanlar da aynı vet aldıkları iddiasıyla gözaltına ahnmalarından sonra açıldı. Ma kanına hükümet iiyelerince ve devletin bürokraılannca bilgi vepartiden bile olsalar, pekala farklı görüş taşıyabilirler ve bun liye Bakanı Ankan, "Gözaltında bulunan gümrük memurlanrilmemesini, devlet anlayışıyla dan dolayı görüşlerini ilgili kurullarda açıklarlar. nm suçlan varsa, mahkemede elbet cezalandırütrlar'' diyor. A ma, bağdaştıramıyorum. Bir Bakan Ne var ki, ANAP hükümetinde görülen "eleştiri", artık bili poliste gümrük memurlanna karşı gösterilen davranışlan onayolarak böyle bir olayda bilgi alnen "eleştiri" sınırlarım aşmış görünUyor. Önce biçimsel ola lamıyor. Bunun "rüşvetçileri korumak" gibi bir tarafı olmadımamız için işi Başbakana getirrak aşmış görünüyor. Çünkü, birbiriyle "dargın" olan bakan ğını da açıkça vurguluyor. Sadece, devleıin emniyet görevlilerimek gerekiyorsa bizim iş yapmasayısı her geçen gün artıyor. Bunun nedeni de, sadece "görüş nın da\ranışlanndan yakınıyor. İçişleri Bakanı bu eleştirilere simız mümkün olmayacaktır" bifarkı değil". Çok, ama çok büyük ölçüde "kadrolaşmadan " kay nirlenince, ortalık gerginleşiyor. Hatta Ankan, "Ben istifa edeçiminde yakındığı öğrenildi. naklanıyor. ANAP'tayeralan "dörteskisiyasieğilimin"parti rim bakanlıktan" sözüne kadar, olayı büyutuyor. Konuya ilişkin Cumhuriyet ve devlet kurumlarında görevlendirılmesi yanşmdan kaynaklaImar ve İskân Bakanı Safa Giray ile Devlet Bakanı Sudi 7umuhabirinin sorusunu yanıtlanıyor. Böyle olunca da, bakanlar arası sürtuşmeler hızlanıyor. rel, özellikle "imar affı" konusunda bir türlu anlaşamıyorlar. yan Maliye ve Gümrük Bakanı örneğin, Ulaştırma Bakanı Vtysel Atasoy ile Devlet Bakanı Bu konularda biri diğerinin "daha yetkili" olduğunu savunuVural Ankan, "Kapıkule olayıtsmail Ozdağlar'ın arası son günlerde hayli açık. Hatta, birbir yor. Alınacak kararlara ilişkin farklı açıklamalarda bulununca, nın bu yanıyla ilgili olarak şiraleriyle selamlaşmıyorlar bile. Konu da, Özdağlar'a bağlı Kamu araya Başbakan özal giriyor ve Safa Giray'ı "yetkili" kılıyor. dilik hiçbir şey söylemek istemiIktisadi Kuruluşları 'na (KİT) alınacak personelle ilgili olarak A ta Bu çekişmelere rağmen, örneğin Devlet Bakanı Kâzım Oksay, yorum, gelişmeleri hep birlikte soy'un sürekli "telkinde bulunması". Bunun da ötesinde "şunUlaştırma Bakanı Veysel Atasoy ve Sağlık Bakanı Mehmet Ayizleyelim" dedi. Ankan, huküları şunları alın, bunlan atın'' demesi. dın 'ın aralanndan su sızmıyor. Kımi etkili çevreler bu uç bakamettpn istifa etmesine ilişkin bir Atasoy'un ayrıca Tarım, Orman ve Köy tşleri Bakanı Husnü nın "istifa etmelerini"isterken, Başbakan Özal, "biraz zaman'" başka soıuyu yanıtlarken, "GeDoğan ile de arası yaklaşık bir aydır açık. Nedeni, "kamu ku istiyor. lişmeleri izleyelim dedim, belki ruluşlanmn taşra örgütlenme modeli" ve bu modelin Atasoy'a Özal'ın kendisi de elbetteki bu çekişmeleri görüyor. Hatta, zabir bomba patlayabilir" demekle göre taşıdığı sakıncalar. man zaman uyanyor. Ama, Başbakan'm şu anda tek bir hedefi yetindi. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem ile Enerji ve Tabii Kaynak var: Hükumetin kurulduğu ve işe başladığı 13 aralık tarıhine dek lar Bakanı Cemal Büyükbaş 'ın arası da pek iyi değil. Buyükbaş, bu kabine ile birlikte çalışmak. Ama, ondan sonra?.. Işte, kabigeçenlerde birgün ortaya çıktı ve, "Nükleer santraUan kimin ya ne değişiklikleri belki o zaman gündeme gelebilir. Bir yıllık çapacağınıyann açıklayacağım"dedi. Ama, erıesigün bakanı ara hşmalarm sonucunda mutlaka bir dokum yapüacak ve kımler da bulasın!.. Bir gece içinde ne olmuşsa olmuş, Enerji Bakanı uyumlu, kimler değil, Başbakan tarafından belırlenecek. santralı yapacak fırmayı açıklamaktan vazgeçmişü. Kaya Erdem, Üstelik bu, yeni anayasaya göre çok daha kolay. Çünkü, yeni "Nükleer santral önce Ekonomik Kurul'un işidir ve önemli bir anayasada Başbakan 'ın onerısı üzerine Cumhurbaşkanı, bakankarardır, sonra teknik aynntılar Enerji Bakanlığı'na kalır" der ları tek tek "görevlerinden affedebiliyor." Altron 51 155.000 162.750 ekran TV Altın video 320.000 336.000 Blaupunkt 166.000 174.300 56 ekran TV Kimi olayların boyutları düşüncelerimizi aşıyor. Gerçekten. Ancak ters gelişmeler de var. Bankacılık dalında esen rüzgârlar da alabildiğine! Durmadan açılan, kapanan, kurtanlan, kurtarılmayan bankaların, inen çıkan faizlerin öyküşü çok iç açıcı değil. Neyse çok da karamsar olmamalı, Sayın Özal Bodrum'da rahatça yüzebiliyorsa elbet bir bildiği var. Belki de Bayar'ın duasına güveniyor. Eski Cumhurbaşkanı'nın bir gazetecinin ülke ekonomisiyle ilgili bir sorusunu yanıtlarken "dua ediyorum" demesi bana hayli anlamlı geldi. 194650 dönemini düşündüm derken, eniştem Enver Kök, Bayar.Menderes, bir de Suphi Batur Kızılay'da Özen'de dondurma yemiştik karşı karşıya. Bayar arkadaşlanyla Kızılay'da yürürdü akşamları. Aslında Çankaya'ya doğru yürüyordu. Partisi seçimleri kazanınca, Cumhurbaşkanı olmaya hazırlanıyordu. O bahar akşamiarında Kızılay'da yürüyenler, havadaki akasya kokusu gibi somut biçimde hissediyorlardı yine bir iktidann yaklaşmasını. 1950 yılında gazeteciliğe başlayınca Ankara'ya yolladılar beni, Çankaya'ya tırmandım bir gün. Bayar ile konuştuk, köşkü gezdim, şimdi müze olan eski köşkte, Atatürk'ün kızkardeşinin evinde resimler çektik. Atatürk'e dönük anılanyla Bayar çok etkiledi beni, Hayat dergisine bir Çankaya eki hazırladım. Aynı Bayar, dua etmekten söz ediyor şimdi. Koşullar böylesine değişti mi ulkemizde? Yüzyılı geride bırakmış bir kişiden duadan başka eylem beklenemez kuşkusuz. Ancak koşullar da hayli değişmiş, düşündürücü boyutlara varmış bulunuyor. Laik Türkiye'de oruç tutan işçilere prim vermeyi öngören sözleşmelere ne buyrulur, ya da Türkiye'nin tarihi 1071'de başlar diyenlere?... Altmışıncı yıldönumün konuklan arasında çağdaş sanatçılanmız, bilim adamlarımız da vardı. Türkiye İş Bankası sanat ve kültür çalışmalanna da büyük önem veriyor. Sanat ve kültür dalında yarışmalar düzenliyor, başan kazananlar ödüllendiriliyor. Yayınlar yapıyor. Oturumlar düzenliyor. Özellikle Atatürk sempozyumunu vurgulamak isterim. Cumhuriyetimizin ellinci yıldönümünde yabancı ve Türk bilim adamlarının katıldığı bir sempozyumda güzel tartışmalar oldu, belgeler açıklandı. Atatürk'ün barışçı politikasmı, ülkesine ve dünyaya bakışı1 nı, çağdaşlaşma çabasın bilimin ışığında bir kez daha gördük. Bence altmışıncı yılda da böyle bir çalışma yapmalı. Atatürk'ü bilimin ışığında tanıtmak giderek önem kazanıyor... Atatürk sevgisindeki çelişkiler, ancak biiimsel bir yaklaşımla önlenir... Türkİş: Emeklilik panîğine kapılmayın (Baştarafı 1. Sayfada) ler düşünulemez. Vıllardır bu gerekçe ile çalışan işçilerin haklan kısıtlanıyor. Ancak işsizliğe de bir çare bulunmuyor. Çünkü işsizliğin çaresi, çalışanın hakkının elinden alınması değildir" dedi. BAŞVURULAR ARTTI Hukümetin emeklilik yaşınınyükseltileceğini açıklayarak, bunu Beşinci 5 Yıllık Kalkınma Planına almasından sonra çahşanlar arasında endişeli bir bekleyiş başladı ve son aylarda "emeklilik' için başvuruların sayısında büyük artış oldu. SSK verilerinden yapılan saptamalara göre, konunun ortaya atıldığı haziran ayından bu yana emeklilik başvuruları geçen yılın aynı dönemine gore artış gösterdi. ANKA'nın haberine göre geçen yılın temmuz ayında emeklilik için başvuranların sayısı 4 bin 996, ağustos ayında 5 bin Toj îKen, ou yııın lemmuz ayında başvuranlann sayısı 7 bin 23O'a çıktı. Ancak bu rakamın içinde SSK Genel Müdurlüğü'ne yapılan başvuruların yer almadığını belirten SSK yetkilileri, henuz toplanamayan ağustos ayı verilerinin "daha da vüksek" olacağını söylüyorlar. Yetkililer, Meclisin çalışmaya başlamasından sonra emeklilik için başvuranlann sayısının giderek artabileceğini belirtiyorlar. SSK istatistik yıllığına göre Türkiye'de ortalama 52 olan emeklilik yaşının, özellikle emeklilik yaşının yukseltileceği tartışılmaya başlandığı dönemlerde duştüğu saptandı. Nitekim, 12 Eylül'den sonra emeklilik yaşının yukseltileceği yolundaki söylentilerin yoğunlaşmasından sonra bu rakam 1981'de 51'e,' 1982'de ve 1983'te 50'ye düştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle