Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeıecilik Turk Anonim Şırketı adına Nadir Nadi, • Genei Yayın Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru. Emine Işaklıgil. Yazı Işlen Muduru: Oka> Gonensin, # Haber Merkezı Muduru Yalçm Ba\er. Sa\fa Duzenı \onelmenr \\\ \car. TAKVİM 24 Ağustos 1984 İmsak: 4.41 Guneş: 6.15 Temstlcıler: ANKARA: Valçın Doğan, IZMIR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan, # Servıs Şefleri: Utanbul Haberlerı: Reha Öz, Dış Habcrler Ergun Balcı. Ekonomi: Osman L'lagay. Kulıur Ajdın Emeç, Maga/in. Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdüikadir Yucelman. Duzeltme: Refik Uurbaş, Araştırma: Şahin Alpa>, IşSendıka: Şukran Ketenci. Ikindi: 16.56 Akşam: 19.57 Yatsı: 21.25 Burotar: 0 Ankara: Zı\a Gokalp BuKarı Inkılap Sokak No: İ9>4 Tek 33114147, « Umir: Haİıı Zıya Bulvan No: 65 '3, Td: 254^09131230 • \dana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan ve Yavan: Cumhuri>el Matbaaulık \e Gazeıecilik TA.Ş. Turk Ocaeı Cad. 39 41, Cağaloğlu, Uı. P k : 246lst Tel: 5209703 Telev 22246 Öğle: 13.11 İstanbuTda kesin kayıt eylülde DİKİZ AYNASENDAN AVRUPA AHMET TAN Universiteli sayısı binalar aynı ÇERSESKO Ortahkta görünmemesi çeşitli söylentilere yol açtı. Önümüzdeki öğretim yılında yeni öğrencilerle birlikte İstanbul Üniversitesi'nde 43 bin, İTÜ'de 18 bin, Yıldız'da 14 bin, Mimar Sinan'da 3 bin, Marmara Üniversitesi'nde 16 bin 600, Boğaziçi'nde ise 4 bin 500 öğrenci öğrenim görecek. İstanbul Haber Servisi İstanbul'daki üniversitelerin fiziki kapasitelerinde önemli bir genişleme olmazken, önümüzdeki öğretim yılında 30 bin öğrenci daha alınacak. İstanbul 'daki altı üniversitede öğrenci sayısı yeni gireceklerle birlikte 100 bine ulaşırken, açıköğretim öğrencileriyle birlikte bu sayı 120 bine yaklaşacak. tstanbul'daki üniversitelerde kesin ve ön kayıtlar bu yıl genelde eylül ayı başında yapılacak. Kayıt tarihleri üniversitelerin tümünde belirlenirken, çoğunda da mezun sayıları, dolayısıyla Önümüzdeki yılın toplam öğrenci sayıları ortaya çıkmaya başladı. Üniversitelerin ilgili birim yöneticilerinden öğrenilen yaklaşık rakamlara göre, önümüzdeki öğretim yılında İstanbul Üniversitesi'nde 43 bin, İTÜ'de 18 bin, Yıldız Üniversitesi'nde 14 bin, Mimar Sinan Üniversitesi'nde 3 bin, Marmara Üniversitesi'nde 16 bin 600, Boğaziçi Üniversitesi'nde ise 4 bin 500 öğrenci öğrenim görecek. İstanbul'daki üniversitelerden geçtiğimiz öğretim yılı sonunda ve yaz döneminde mezun olanlann ortalama oranı ise yüzde 7.5 dolayında. Kesin rakamlara göre İTÜ'den 1110, Yıldız Üniversitesi'nden 560, Marmara Üniversitesi'nden 1169, Boğaziçi Üniversitesi'nden Çernenko'nun kalp krizi geçirdiği öne sürüldti Dış Haberler Senisi Sovyetler Birliği Devlet Başkanı ve Komünist Partisi Genel Sekreteri Konstantin Çernenko'nun uzun süredir ortada görünmemesi, sağlık durumu konusundaki söylentilerin yoğunlaşmasına yol açtı. a.a. ajansının AFP'e dayanarak verdiği habere göre, Kons(Arkası 8. Sayfada) Arnavutluk'ta öğretim üyeleri eleştiriliyor Ramiz Alia, üniversite ve yüksekokullarda eğitimin ders kitaplarmın mekanik bir şekilde tekrarlanmasından ibaret olmasından yakındı. Araşarma Servisi Arnavutluk Meclis Başkanı ve Batıb yorumcuların, Enver Hoca'nın yerini alacak lider olarak gördükleri Ramiz Alia, geçtiğimiz mayıs ayında Tirana Üniversitesi'nde yaptığı bir konuşmada yükseköğretim kurumları ve personelini ağır bir şekilde eleştirdi. Batı basımna bu ay içinde sızan konuşmada Alia, Arnavutluk'ta yükseköğretimin, "Fazla nitelikli olmayan, belki de tiimiiyle niteliksiz akademik personel" yüzünden kösteklendiğini; akademik personelin büyük çoğunluğunun öğretimde başarısız kaldığı gibi, bilimsel nitelik taşıyan tek bir yayın bile yapmadığını söyledi. Arnavutluk yükseköğretim kurumlarını birçok açıdan eleştiren Alia, universite ve yüksek okullarda eğitimin ders kitaplannın mekanik bir şekilde tekrarlanmasından ibaret olmasından; öğrencilere yaratıcı yeteneklerini geliştirme fırsatını verilmemesinden yakındı. Lisans üstü öğretime ve arastırma faaliyetlerine çok daha fazla ilgi gösterilmesini; yabancı dil öğretiminin güçlendirilmesini; öğretim üyelerinin sanayi kuruluşlarıyla ortak arastırma projeleri geliştirmelerini ve üniversitenin canlı bir yayın merkezi haline gelmesinı istedi. The Times Higher Education Snpplement'ta (17.8.1984) yer alan habere göre, Alia, öğretim üyelerinin idari görev ve işlere boğulmalarımn önlenmesı; çığ gibi büyüyen bürokrasinin giderilmesi üzerinde ısrarla durdu. 655 öğrenci mezun oldu. İstanbul'daki üniversitelerin ilgili birim yöneticilerinden edinilen bilgiye gore, kesin ve ön kayıt tarihleri ise şöyle: İstanbul Üniversitesi: Tüm fakülte ve yüksekokullarda kesin kayıtlar 325 eylül arasında yapılacak. İTÜ: Kayıtlar 10 eylülde başlayacak, 21 eylül cuma günü saat 15.00'te sona erecek. Yıldız Üniversitesi: Kesin kayıtlar 12 eylülde başlayacak, 21 eylül mesai bitimine kadar sürecek. Boğaziçi Üniversitesi: Halen ön kayıtlar (başvurular) sürüyor. Ön kayıtlar esas olarak 27 ağustosta bitecek. Ancak gecikenler 3 eylule kadar da başvurabilecekler. Beşvuranlar 1012 eylül tarihleri arası Ingilizce eleme ve yeterlilik sınavlanna alınacaklar. Kesin kayıtlar 12 ekim tarihlerinde yapılacak. Marmara Üniversitesi: Kesin kayıtlar 1014 eylül tarihleri arasında yapılacak. Aynı tarihler arasında 1984 öğrenci yerleştirme sınavında 300 ve üzerinde eşit ağırlıklı puan alan öğrencilerden, Marmara Üniversitesi'nin Güzel Sanatlar Fakültesi bölümlerinden birine ya da Atatürk Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor, Müzik ve Resimîş bölümlerine girmek isteyenler ön kayıt yaptırabilecekler. ön kayıt yaptıranlar, 17 eylül günü saat 9.00'da yetenek smavına alınacaklar. Yetenek sınavını kazananlann kesin kayıtları 2428 eylül tarihleri arasında yapılacak. Mimar Sinan Üniversitesi: Kesin kayıtlar 1025 eylül tarihleri arasında yapılacak. Güzel Sanatlar Fakültesi'nin bölümleri ve Mimarlık Fakültesi'nin Iç Mimarlık Ana Bilim Dalı ile Endüstri Tasarımı Bölümü için ön kayıtlar 312 eylül tarihleri arasında yapılacak. Ön kayıt yaptıranlar için düzenlenecek yetenek sınavı ise 14 eylülde olacak. Bulgarlar, Ttirk ıııikrobımu ilaçlı suda boğuyorlar A.lmancı işçilerimiz, yakalanma endişesi olmadan, komünizmin pençesine düşme korkusuna aldırmadan bastınyorlar markları, alıyorlar Bulgar kaşarlarını. Kaşar çok iyi de Yugoslavlann, Avusturyalıların bu kaşar tekerleri içinde esrar, eroin aramaları ihtimalini göze almak zor. 2 Gengiz Çandar, Birleşmiş Milletlerin Viyana'da Filistin konusundaki bir toplamısına katılmak için davet almıştı. Ama uçak bileti henüz postadan çıkmamıştı. "Bileti gider Viyana'da elden takip ederiz" dedim. Sürekli seyahat hali yaşayan Çandar'ın bu öneriye "hayır" demesi beklenemezdi. Büyükçe bir kesekâğıdını andıran çantasını hazırlayıp gazetenin önüne gelmesi bir saati geçmedi. Tek uğurlayıcımız Haber Merkezi Müdürümüz Yalcın Bayer oldu. Elindeki bir çay bardağı suyu peşimizden savurup bizi "E5"e emanet etti. Edirne'ye ulaştığımızda, vakit iyice ilerlemişti. Çay molası verdiğimiz yerin garsonu, "Karanlıktan çıkıp, Bulgaristan'ın karanlığına girmek akıl degil geceyi Edirne'de geçirin" yolundaki tavsiyesine uyarak Serhat Kentimizde otel aramaya koyulduk. İki kişilik duşlu bir odanın fiyatı 10 bin liradan başlıyordu. Biraz daha arayalım dedik. Ancak yan sokaklann karanhğında yanlışlıkla Başbakan gibi Bulgaristan'a geçme korkusu ile on bini vermeye razı olup vatandaki son uykumuza yattık. Sabah erkenden Kapıkule'ye yöneldik. Kapıdan yabancı plakalı arabalann çıkış işlemleri basit. Türk plakalı bir arabanın "çıkış" yapabilmesi için ise işin içine "Mühürcü Haydar" birkaç metre çelik tel, ilgili yönetmelik ve kararnameler karışıyor. Sıcaktan ve pasaport sayfası çevirmekten ağzı kuruyan bir memur "Gidin motorunuzu mühürteün" diye çenesi ile bilinmeyen bir hedefi gösterdi... Dışarıya çıkıp bakındık.. yeniden dönüp "aynntı istedik" gümrükçümüz özet konuşmakta kararlı idi. "Mühürcü Haydar"ı bulun dedi. nız. Çünkü önünüzde geniş bir çukur var. Öyle "çuknr" deyip geçmek mümkün değil. Içi su dolu. Sonradan öğrendiğimize göre, Bulgarlar Türkiye'den araçların tekerleklerine yapışarak gelen mikropları ilaçlı olan bu suda boğuyorlarmış. Bulgar polisi pasaportlara elini uzattı. Trakya şivesi bir Türkçe ile: Ver bakalım komşu? Bulgar sigortası var mı? Bulgar polisinin gözü bagaja takıhyor: Aç bakalım ne var? Bir şey yok komşu.. transit gidiyoruz.. Üçbeş sigara ve iki şişe içki var.. Tamam hadi.. Bulgarlann tavırlan öyle terski bunu L Murat'm Iamara'yı almasını tasvip etmediklerine yoruyoruz. ABD ELÇİLÎĞİ\\İX ÖNÜ Bulgarlar Amerikan mallanna olduğu gibi Amerika'mn kendisine de buyük ilgigösteriyorlar. Sofya'daki ABD Buyükelçiliği'nin öniinde Amerika'mn propaganda filmlerini videodan seyretmek için adeta birbirlerinin sırttna çıkıyorlar. Gnümüzden, arkamızdan gelen gurbetçi keryanımn otomobil kullanmalarını izliyoruz. Hiç hata yapmıyorlar. Adım başı değişen sürat levhalanna uyuyorlar. Bunun 'komünizm korkusu"ndan olduğunu söylemek zor. Çünkü ileride Avusturya'da da, Almanya'da da gördük ki işçilerimiz çok dikkatliler. zıyordu. İstanbul'dan nerede ise bir asır önce 1363 yılında Türklerin eline geçen Filibe için Yahya Kemal "Yalçın tepeler ortasında minareleri ile bir Müslüman şehri" diyor. Bir pazaryeri.. Biraz önce bir belediye başkomiseri geçmiş gibi ortalık sus pus. Sanki birazdan "kabak var, dolmalık biber var patlıcan var" diye şamata kopacak gibi.. Ama kopmuyor. Yalnız alçak sesle ve parmaklan ile işaret ederek sebzelerin isimlerini söylemekle yetiniyorlar. Ortahkta dikkati çekecek kadar yoğun bir hanım kalabalığı var. Nedenini pazar yerine bağladık. Ancak başka semtlerde de hanım egemenliği ilk göze çarpan şey. Erkekler E5'te de kambiyoculuğa mı çıkmışlardı. Yoksa bizdeki hava kirliliğine karşı Önlem olarak, tek çift numara uygulaması gibi, Bulgarlar da bir gün kadınları birgün erkekleri mi sokağa bırakıyorlardı? Bir süre daha Filibe'de dolaşıp Sofya'nın yolunu tutuyoruz. Sofya deyince her nedense Birinci Murat'ın burayı fethi, Mustafa Kemal'in buradaki Ataşemiliterlik yaptığı değil de Bekir ÇeBulgaristan'daki "Allahsız komünist" sayısı herhangi bir NATO ülkesinden daha fazla değil. Polis çeviriyor Acıkıyoruz. Kapıkule'de dolar kuru üzerinden satın aldığımız nevalelerimizi ayaküstü atıştırıyoruz. Sonra yeniden yola koyuluyoruz. Sofya, Yugoslav sımrına bir saat uzaklıkta.Sürat konusunda kulağımız bükülü. Bulgar polisi için giden ve gelen Türk sürücüler "peşin hatalı" mevkideler. Bunlan düşünürken bir yokuş dibinde polis durduruyor. Yol üzerindeki tüm görevliler gibi Türkçe konuşuyor. Arada Almanca bir iki kelam ederek de fazla taviz vermeyi dengeliyor. Radar kontrolü var. 66 kilometre hızla gidiyorsunuz. Fazla mı? 60 kilometreden fazla yasak. Almanaya mı gidiyorsun. Bu ne plaka?.. Türk plaka olduğunu söylüyoruz. Plakayı gözden geçiriyor. Sigorta kâğıdına, ehliyete bakıyor. Ne iş yaptığımızı soruyor. "Gazeteci" deyince affediyor. Önümüzden arkamızdan gelen gurbetçi kervanının otomobil kullanmalanm izliyoruz. Hiç hata yapmıyorlar. Adım başı değişen sürat levhalanna uyuyorlar. Bunun "komünizm korkusu''ndan olduğunu söylemek zor. Çünkü ileride Avusturya'da da Almanya'da da gördük ki işçilerimiz çok dikkatliler. Bu demektir ki yollarda rejim farkı gözetmeksizin genellikle dikkatli ve özenliler. Ancak her nedense bizde yerleşik inanç "AJmanyacılanmızın" kötü şoför oldukları yolunda. Bu onlara Avrupa'ya salmaktan sonra yaptığımız ikinci haksızhk. Anayollarda Bulgar plakalı özel otoların sayısı göze batacak kadar çok.. Hatta mercedesler, BMNV'lere bile raslanıyor. Ortalık alabildiğine yeşillik. Arada, belleri bükühnüş kadıniar görüyoruz. Bunun nedenini rejimin baskısına bağlayanlar çıkabileceği için hemen ekin biçmekte olduklarını, patates veya soğan topladıklarım eklemekte yarar var. Bu tarlada güneş altında kan ter içinde çalışan kadınlar tablosu her nedense "et konusu gibi" hür dünya için fazla yürek burkucu oluyor. Sanki oralarda kadınlar seyyar şemsiyeler vantilatörler altında tarlada çahşıyorlarmış gibi.. Bulgaristan biraz sonra bitmek üzere.. Gümrük kapılan görundü. Kapıkule'den çıkalı on saat falan oldu. Buna Filibe'de "tuz", Sofya'da " e t " ve "etli dudak" konusundaki tartışmalara ışık tutmak amacı ileattığımız turlar dahildi. Polise pasaportları uzattık. Bagajı açtırıp, şöyle üstün körü bir yokladılar. Sonra "hadi komşu tamam" diyerek "demir perdelerini" kaldırdılar. GAZİOSMANPAŞA YANGINI DAVASI Lokomotif ihalesini General Motors aldı Akılh: Imalathane, yangında ölen oğhanundu İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa'da ayakkabı irnalathanesinde çıkan ve 8'i çocuk 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan İhaleye General Motors'un ya yangınla ilgili davaya başlandı. nında yine bir başka Amerikan ANLAŞMADAJV Tutuklu sanıklar, işyeri sahibi firması General Electric ile Ja Mehmet Akılh ile ustabaşı Erdopon firması katıldı. Konu Ulaş ğan Sındıral'ın hazır bulunduğu General Motors, Türkiye'ye en kısa sürede 50 tırma Bakanlığı'nda, Devlet duruşmaya tutuksuz sanıklar Süadet dizel lokomotif getirecek. Planlama Teşkilatı'nda, merbank Beykoz Kundura FabFirma, belli bir süreyle lokomotiflerin yedek TCDD'de, Başbakanlık'ta ay rikası Ticaret Müdürü Zafer Allarca incelendi. Çeşitli kurumla bayrak ve aynı fabrikamn Lastik parçalarını sağlayacak. rın yetkilileriyle adı gecen firma Işletme Müdürü Mehmet Han Yüzde 30 yerli, yüzde 70 yabancı fırmanın lar çok sayıda gorüşme yaptılar. katılmadılar. Gaziosmanpaşa katkısıyla ortak üretime geçilecek. Görüşmeler yürürken, Japon Asliye Ceza Mahkemesi'nde göANKARA (Cumhuriyet Bü gerekçesiyle lokomotif yapımı firması ihaleden çekildi ve iki rostı) Uçak, nükleer santral, ihalesiz doğrudan General Mo Amerikan firması karşı karşıya rülmekte olan davada 4 sanık hakkında da "dikkatsizlik ve tedhelikopter, askeri nakliye uçağı, tors firmasına verildi. kaldı. birsizlik sonucu olume sebebiyet F16'nın parçalan gibi yabancıHerhangi bir ihale olmaksızın Sonuçta ihale ile ilgili Bakan vennek" iddiası ile TCK'nın lara açık bulunan "biiyiik Ulaştırma Bakanhğı'nın bir ka455^2 maddesine göre 4 seneden ihaleler" arasında yer alan "lo rarıyla lokomotiflerin General lar Kurulu'nda karar verilerek lokomotiflerin satın alınması ve 10 seneye kadar hapis cezası iskomotif ihalesi" sonuçlandı. Motors'tan satın alınması, Ulu Türkiye'de ortak yapımın ger teniyor. "Lokomotif alımı ve ortak su hükümeti bakanları arasında Ruhsatsız binada kaçak ve siöretimini" kapsayan ve "ilk bü çeşitli tartışmalara yol açtı. Ko çekleştirilmesi için General Moyük ihale" niteliğini taşıyan lo nu, Ulusu başkanlığındaki Eko tors fırması ile anlaşma sağlan gortasız işçi çalıştırılan atelyenin sahibi olduğu gerekçesi ile tutukkomotif ihalesini Amerikan Ge nomik Kurul'a geldi ve dönemin dı. Anlaşmanın ana başlıklan lu olarak yargılanan Mehmet neral Motors firması kazandı. ulaştırma Bakanı Mustafa AyAkılh "İşyeri ile benim bir ilgim Lokomotif ihalesinin ilginç bir san Ekonomik Kurul'da eleştiri şöyle özetlenebilir: • General Motors, Türkiye' yok. Esas sahibi yangında ölen öyküsü bulunuyor. Türkiye, lo lerle karşüaştı. Ekonomik Kurul, ye en kısa süre içinde 50 adet di oğlum Zeki Akıllı'dır" dedi. komotif alımı için bundan iki yıl "ihaleye çıkılmasına ve General Mehmet Akılh "Hakikaten kadar önce uluslararası ihaleye Motors ile yapılmak üzere olan zel lokomolif getirecek. • Lokomotiflerin tanesi yak günahsızım, suçsuzum. YUksek çıktı. Ancâk dönemin Ulaştırma anlaşmanın iptaline" karar verlaşık bir milyon dolardan satın Mahkemenize sıgınarak tahliyeBakanı Mustafa Aysan, "ihale di. alınacak. (Bir lokomotif için mi istiyorum" dedi. Akıllı "Patye çıkmayı gereksiz bularak" ihalenin önce iptali yoluna gitti. Lokomotif alımı işi Ulusu hü yaklaşık 400 milyon lira ödene ron oğlun olduğuna göre sen onun yanında mı çahşıyordun? Bir ara iptal de söz konusu oldu kümeti döneminde yeniden iha cek). • Firma, daha sonra belli bir Oğlun sana da aylık veriyor ve o donemdeki incelemeler soleye çıkarıldı ve o sırada seçimnucunda "en iyi lokomotiflerin ler sonucunda iktidar değişerek süreyle lokomotiflerin yedek muydu?" sorusuna karşıhk "kalırsa ara sıra bana da para General Motors'a ait olduğu" karar Özal hükümetine kaldı. parçalannı sağlayacak. • Y apılan anlaşma sadece lo veriyordu" dedi. komotif ve >edek parça alımını Yangın sırasında 3. kattan atdeğil, aynı zamanda "Eskişehir' layarak ayağı kınlan diğer tutukde ortak uretimi" de kapsıyor. lu sanık işçi Erdoğan Sındıral Bu çercevede önce yüzde 30 yer duruşmaya koltuk değneği ile li, yüzde 70 yabancı firmanın geldi. Davada hem sanık hem katkısıyla ortak üretime geçile mağdur olarak görülen Erdoğan bilecek bir lisans anlaşması da Sındıral olayı şöyle anlattı: liraya kiraladıkları 3 yağu atla imzalandı. MEHMET GÜLTEKİN "Zeki Akılh solüsyon boşaltıeşyalarını 3200 metredeki ana • Anlaşmanın mali kapsamı kampa gonderdiler. Irwing ve ilk anda 40 milyon doları bu yordu. Birden bidon devrildi ve DOGUBEYAZIT Ağrı DağYnın karşısında Telçeker kö ekibi yürüyerek ana kampa dört luyor. Ancak daha sonra solüsyon etrafa yayddı. Kızlar sosaatte vardı. Geceyi ana kamp "daha geniş bir anlaşmaya lüsyonu toplarken birden akv alyünün üstündeki Mesher köyü ta geçiren Inving, bu sabah 4600 gidilebileceği" de belirtiliyor. dı. Ben de vandım. 3. kat penyakınlarında Nuh'un gemisine benzer doğal bir görüntünün bu metre yükseklikte ikinci kamp Söz konusu 40 milyon dolar. sa ceresinden atlayarak canımı zor lunmasına rağmen Amerikalı olarak seçtikleri yere çıkarak ça dece lisans anlaşmasını kapsıyor. kurtardım. Elektrik ocağı benim değil. Benim üstüme attdar. Herastronot James Inving, Nuh'un dır kuracak ve istirahat edecek. Tanesi bir milyon dolardan 50 Gemisini Ağrı Dağı'nda anyor. Irwing'i, Ağn HP Milletvekili lokomotifin tutan olan 50 mil kes kullamyordu. İşyeri daha önce de üç defa yangın tehlikesi attbrahim Taşdemir yolcu etti. yon dolar, bu anlaşmanın dışın latmıştı. Patrondan tedbir alınAmerikalı astronot James IrİŞARET DARBUKAYLA da tutuluyor. masını istemiştim. Her defasınwing başkanlığında üç kişiden SACLANACAKTI Sağlanan bilgilere gore, Ba da "bakarız çaresine' dediler." oluşan ekip, Ağrı Dağı'na tırAğrı Dağı'nda Nuh'un gemi kanlar Kurulu 2 Mayıs 1984 tamanmaya başladı. 4600 metre Dinlenen tanık işçiler Tuncer sini bulmak için yola çıkan Ir rihinde yaptığı toplantıda, "iha Ünal (14), Zehra Kısık (13), Nusyükseklikten sonra buzullarla wing ve ekibi Ağn Dağı'nın bu lenin General Motors'a ret Üner (27) ve Sevcan Gül (14) kapb olan Ağn'nın zirvesine yazullanndan dağın eteğine sağ ol verilmesini" benimsedi. Karar de yangın sırasında gördüklerikın bir yerde Nuh'un gemisini duklarmı darbuka çalarak bildi daha sonra Hazine ve Dış Tica ni anlattı lar. Tanıkların dinlenarayacak olan Irwing ve ekibi, receklerdi. Bu nedenle Erzu ret Musteşarlığı'na gönderildi. mesinden sonra tahliye talepleridün sabah saat 06.00 sularında rum'dan üç adet darbuka aldı Anlaşmanın teknik aynntılan ni kabul etme>en mahkeme, gelyola çıktı. 20 kilometrelik tozlu lar. Son anda Emniyet Müdür geçen hafta içinde Hazine ve Dış meyen iki tutuksuz sanık ile dive bozuk yolu kiraladıklan kamyonla giden James Irvving ve ekı lüğü Irwing ve ekibine telsizli bir Ticaret Vlusteşarhğı'nda hazır ğer tanıkların ifadelerinin alınpolis kattı. Böylece darbukaya bi, Eli köyüne geldiler. Köyde landı ve orada onaylanarak yü ması için duruşmayı ileri bir tagerek kalmadı. bir süre dinlenen ekip, 5'er bin rürlük kazandı. rihe erteledi. Karaborsacüar Bulgaristan boydan boya 350 kilometre dolayında. Dolu depo benzin ile girilince hiç benzin almaya gerek kalmıyor. Bulgarlar yabancılara benzini döviz karşı Astronot Irumg, Ağrı tırmanışına başladı Nihat Bey'in özel yetkısi Bir kovboy kasabası gibi geniş ve gireni çıkanı belirsiz gümrüklu bölgede Şerif'i arar gibi "Haydar.. Haydar" diye diyerek mühürcü anyorduk.. sonunda Gumrükler Başmüdürü ile karşılaştık. Nihat Bey, dışarıda arabalara organ nakli yapılmasını engellemek üzere motorlann tel ile sarmalanarak mühürlendiğini anlattı. Ancak özel yetkisini kullanarak bizim motorumuzu mühürletmeyeceğini söyledi. Gazetecilere de gümrükçüler gibi güvenilmeli idi.. Çıkış işlemleri tamamlandı. Tepesinde "Tttrkiye" yazılı takın altından geçtik. Uzakta Bulgar bayrağı ve Bulgar askerleri görünüyor. Aradaki 100 metrelik tampon bölgeyi geçerek Bulgarlann kapısına dayandık. Kapıda "demir perde" değil ama yatıp kalkan demirden direkler var. Ama yine de perdenin arkasına geçer gibi yavaşça ve süzülerek girmek zorundası lıgı kupon ile satıyorlar. Benzini erken bitenlere, kupon hesabını yanlış yapanlara, konaklama yerlerinde karaborsadan kupon ya da bidon ile benzin satanlar var. Mark üzerinden satış yapan ve Almanca, Bulgarca ve Türkçe kanşımı bir lisanla konuşan bu kişiler sosyalist devletin açıklannı kapatan hür girişim ruhunun 'E5" üzerindeki temsilcileri gibi.. Bir de "kaşkavalcılar" var. Balkan kaşar peynirini Alman markı ile değiştiren kaşkavalcılar on kiloluk bir "teker"e 50 mark (7 bin liraTemmuz 84 kuru ile) istiyorlar. Almancı işçilerimiz, yakalanma endişesi olmadan, komünizmin pençesine düşme korkusuna aldırmadan Mısır Çarşısı'nda alışveriş etme rahatlığı içinde bastırıyorlar markları alıyorlar kaşarları.. Aslında kilosu 700 liraya, yani beyaz peynir fiyatından ucuz olan kaşar çok iyi de Yugoslavlann, Avusturyahlann bu kaşar tekerleri içinde esrareroin aramaları ihtimalini göze almak zor. Önümüzdeki tabelada Bulgarlann Plovdiv dedikleri Filibe ya lenk geliyor ilk önce insanın aklına. Belki de yaşadığımız yakın döneme damgasını vuranların başında geldiği için kimbilir.. Yahya Kemal "ne de olsa Doğu şehri" dediği Sofya'yı Eulgarlar küçük bir Paris gibi örgütlemeye çalışmışlar. Düzenlilik, yolların genişliği, binalann görkemli olma çabası.. İlk anda göze çarpıyor.. Turistik bakımdan zorunlu olan yerleri çabucak görüp, gezip resimler çekiyoruz.. Sonra anacaddelerden birine çıktığımızda çevrede Sovyet bayraklan ile Bulgar bayraklanmn birlikte dalgalandığı bir cami ile karşılaşıyoruz. Mesai saatinde dolaşyor olmaktan mı, yoksa İstanbul'un kalabalık havasından çıkmamış olmaktan mı nedir, Sofya çok tenha görundü. Bulgaristan'ın toplam nufusu 9 milyon dolayında. Sofya'da bunun onda biri yaşıyor. Broşürdeki bilgilere göz atıyoruz. Nüfusun yüzde 85'i Bulgar, yiızde 9 Türk. Yüzde ikisi çıngene, yüzde 85'i ortodoks, yüzde 13'ü Müslüman. Öyle anlaşılıyor ki, Yarın: Yugosla vya