18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Dışişleri: Yıınan mantığı ibret vericidîr Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu Eralp, "Yunanlılar Ege'deki NATO tatbikatlarımn Türkiye'ye karşı yapılmasını istiyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosiı) Yunanistan Hükümet Sözcüsü'nun, "Yunanistan'a en biiyük tehdidin knzeyden değil, Türkiye'den geldiği" yoîundaki sözlerini, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yalım Eralp, "Bu iddianın mantığı cidden ibret vericidir" diye yanıtladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Eralp, bu konudaki bir soru üzerine şunları söyledi: "Yunan Hükümet Sözcüsü'nun bu açıklamasında ifade ettiği sözde Turk tehdidi üzerinde durmaya gerek gormuyoruz. Çunkü böyle bir tehdidin mevcudiyetine kendilerinin de inanmadıgını biliyoruz. Ancak açıklamada dikkati çeken en önemli nokta NATO tatbikatlarmda NATO'nun mevcudi>et sebebi olan ve NATO belgelerinde ifadesini bulmuş olan savunma kavramı ve tehdit degerlendirmesini tersine çeviren sozleridir. Yunan Hükümet Sözcusu Marudas'a gore NATO tatbikatlan bu degeriendirmeleri bir tarafa bırakjp Yunanlılann icat ettiği hayali tehdide yönelik olmalıdır. Bir başka ifade Ue Ege"de NATO'nun yapacağı tum tatbikatlar Türkiye'ye karşı yapılmalıdır. Bu açıklamanın da>andığı mantık cid. den ibret vericidir. Ve bu hususta fazla yorumda bulunmaya da gerek görmüyoruz." Sahıbr Cumhurivel Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anotıım Şirketi adına Nadir Nadi. # Genel Ya>ın Muduru Hasan Cemal, Mue^ese Muduru. Emine L'şaklıgil, Yazı l^lerı Muduru: Oka> Gonensin, • Haber \lerke21 Muduru ^alçın Bajer, Sayfa Duzenı Yoneımenı: Ali Acar. TAKVIM 23 Ağustos 1984 Imsak: 4.40 Guneş: 6.14 Teınsılcıler ANKARA. Yalcın Dogan. IZMIR: Hikmet <,etinka>a, ADAN A Mehmel Mercan. # Serus Şeflerr Islanbul Haberlen Reha Oz, Dı> Habcrler Krgun Balcı, Ekonomi: Osman l'lagay, Kulıur A>dın Kmev, \lagazın: Valfin Ptkşen, Spor Danıjmanı. Abdulkadir Yucelman. Du/eltme Refik Durbai), Araştırma Şahin Alpav, hSendıka Şukran Kelrnci. Ikindi: 16.57 Akşam: 19.59 Yatsı: 21.27 Burolar 0 Ankara: Zıva Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19'4 Tel: T 33! 1414, • l/mir: Halıı Zı>a Bulvarı No:65'3. Tel: 254 O9l3123O • Adana: Çakmak Cad No 134 Kat 3, Tel. 1455019731 • Basan \e Ya\an. Cumhuri>el Malbaaalık ve Ga/etecılık T A Ş Turk Ocağı Cad 39 41. Cagaloğlıı. Ist PK 246Isl. Tel: 5209703 Tele\ 22246 Oğle: 13.12 Pasaport kuyruğundan kurtukını, "vize muharebesV behüyor Topkapı'dan aynı anda yola çıkan, biri Viyana'ya öleki Van'a yönelen iki otomobilden birincisi Viyana'da Schiller Amtı'mn çevresinde park yeri bulmak için tur atarken, ötekisi aynı sıralarda MuşTatvan yolunda inekleri sollamak, koyunları kollamak mücadelesi içinde olacaktı. Değil mi ki, Ozal iktidarı benzin fiyatlarını dolara bağlamıştı, Kapıkule'nin otesinde "direksiyon sallamakla", "misakı milli" hudutları içinde kilometre yapmak arasında artık hiç fark yoktu. Depoyu "fullemenin" bedeli Bodrum Marmaris yol ayrımındaki Petrol Ofis bayiinde de aynı idi, Budapeşte Viyana yoîundaki Shell bayiinde de. Aynca ulkenin iktisadi çıkarlan bakımmdan da değişen bir şey yoktu. Devlet de petrolu döviz ile alıyordu. Yurt içinde bir ay tatil yapmak için yuzbinler gerekiyordu. Bu durumda "özel arabalı ortadirek" için yurt dışında tatil bir çıkış yolu olabilir mi idi? "Kazıkçı yerli sanayicileri" dışalım ile hizaya getireceğini söyleyen iktidar, yurt dışına çıkışı serbest bırakmakla ve smırsız doviz ozgürluğu ile aynı şeyi, "vurguncu turistik işletmelerimize" de mi yapmak istiyordu? Ancak, "içeride tatil yapamıyorsanız dışan gidin" demeye cesaret mı edemiyordu yoksa?.. Ama, ortadıreğe "köprii hissesi alın, Hazine bonosu alın" diyen iktidarın bu tereddüdunü anlamak doğrusu kolay değildi. Amaç ortadireğe iktidarın gosterdiği çıkış yoluna "alteraatif" bir çıkış yolu göstermekti. Orneğin ortadirek için hazırlanan en kuçuğü 395 bin liralık Hazine bonolannın birinin bedeli ile yani yaklaşık 1.000 dolar ile, bir aile dışarda bir ay tatil yapabilirdı. Bu arada, Avrupa yollarında " 0 6 " plakalı otomobilin dikiz aynasından yansıyanlar da "kenar direk"e kültür hizmeti olacaktı. VtYANA, VAN'DAN DAHA YAKIN Önce bir guzergâh çizmek gerekiyordu. Atalarımızın nal izlerinden gitmek, geziye tarihsel boyut kazandıracaktı. Turkiye'nin tumunu Avrupa'ya dahil eden az bulunur bir haritada istanbul, Avrupa'nın göbeği değil, ama diz kapağı imiş gibı duruyor. Örneğın, Viyana ve Budapeşte İstanbul'a Siirt'ten de Van'dan da daha yakın görünuyor. Uzaklık tablosunda İstanbul Budapeşte 1360 kilometre, istanbul Viyana 1580 kilometre idi. Oysaki, istanbul Hakkâri 1890kilometre. Hakkâri'yi "çok aşun örnek" diyebilecekler için İstanbul ile Siırt arasının 1610 km., İstanbul ile Van arasının 1705 km. olduğunu söylemek gerek... Buna göre Topkapı'dan aynı anda yola çıkan biri Viyana'ya oteki Van'a yonelen iki otomobilden birincisi Viyana'da Schiller Anıtı'nın çevresinde park yeri bulmak için tur atarken, ötekisi aynı sıralarda MuşTatvan yolunda inekleri sollamak, koyunları kollamak mücadelesi içinde olacaktı. Edirne'nin otesini burnumuzun dibi olduğunu gösteren bu haritanın bir benzeri atalarımızın da mı eline geçmişti. Ve "Belgrad'a, Budapeşte'ye, Viyana'ya şöyle bir yurüyelim" kararı nı bu yüzden mi almışlardı. AT SIRTINDAN OTOMOBİLE Avrupa'ya otomobil ile gitmek akıl kârı değil diyenlere tarihten yapraklar gostermek gerekti. Murat Hüdavendigâr'ın 1375 yılında, daha Istanbul'un bile alınmasını beklemeden Bulgaristan'ı yarıp Yugoslavya'nın Niş şehrine cami inşa ettirmek için arsa beğenmeye " 1 6 " Bursa plakaiı makam arabası ile değil, Arap atlarının sırtında gittiğini anlatmak gerekti. Şimdi onun nal izleri üzerine dokülen ve " E 5 " numarası duşülen asfaltta, Safiye Ayla'nın "uçar gider" diye güvence verdiği Arap petrolu ile işleyen otomobil ile gitmek, olgun Kırkağaç kavunu kaşıklamaktan daha kolay dı. Işe pasaporttan başlamak gerekti. Savcılık soruşturması, ikâmet kâğıdı, askerlik belgesi ve en az 15 gun bekleme zorunluluğu Gidip Emniyet Mudürlüklerinin onündeki kuyruklara kulak verenler "bürokrasi azaldı" turkülerine, bu kuyruklardan yukselen, "Aglasam her lahza hakkım yok mudur? Göklere çıksa figanım çok mudur?" namelerini duyacaklardır. Pasaporttan, Turk topraklarında Avrupalı dost ve müttefiklere karşı vereceğiniz "vize muharebesi" başlıyor... Bulgaristan ve Yugoslavya vize istemiyorlar. O\saki bağlı olduğumuz askeri pakt dolayısı ile en azından kâğıt üzerinde ikisi de "düşmanımız"... "Yolculuk bu belki geçmek zorunda kalınabilir" diyerek Belçika'dan transıt vizesi almak için başvuruyorsunuz. Elimizde Cumhuriyet'in gorev yazısı, Başbakanlığın verdiği san basın kartı, otomobil ile geziye çıktığınızı anlatıyorsunuz. Belçika'nın vereceği vize, Hollanda ve Lüksemburg'u da bağlıyor. Buna seviniyorken, Belçıkalı yetkili Turk sekreterinin ağzından, "Giriş çıkış için size 48 saatten fazla vize veremeyiz" diyor. "Birkaç gun daha uzatamaz DIKIZ AYNASINDAN AVRUPA AHMET m Alman Büyükelçiliği'nin kapısındaki kuyruk çatallaşmış, kısalacağı yok. Söylenenler, homurdananlar... Almanlar, ülkelerinin kapısını Türklere Kavaklıdere Güneş Sokak'îan kapatmışlar. Çok çok emin olmadıklarına kapıyı aralamıyorlar bile. hai Belgesi'nde devletler hususi hukukunda ola ki, dost ve müttefik bir ulkenin topraklarına köpek çiş ettirme tehdidi savurmanın bir cezası vardır. Ankara'daki Belçika topraklarından "bulaşıcı hastalıklı işlemine tabi tutulmuşluk" duyguIarı ile uzaklaşıyorsunuz. SIRA ALMAN VİZESİNDE "Belçikalılar saatle vize verdiklerine göre Almanlar işi dakikaya dökmuşlerdir" diyerek kuyruğa ginyorsunuz. Kuyruğun kısalacağı yok. Ayrıca Belçika'dan dili yanan Almanların yanısünnet düğününden Mercedes satın almaya.. Ama kısalmak bılmeyen kuyruktan belli ki Almanlar bu ziyaret, dil oğrenme, Mercedes alma, sunnet gerekçelerinin arkasında Hamburg'da maden ocaklarına inme, Münih'te bir fabrikanın bulaşıkhanesine girme "ideolojisi" yattığına inanıyorlar. Bunun tersini yuzde 100 kanıtlayana, veriyorlar vızeyi. Sıra yedi yaşındaki Volsvvagen'i sefere hazırlamakta idi. Atav Usta'nın garantısi şöyle oldu: "56 bin km. tık demeden gider. Sonrasına Allah ve tamirciler kerimdir..." "Tiriptik belgesi" ile "yeşil kart" denilen uluslararası sigorta belgesini çıkartmak en kolay işlem oldu. Biri 5 bin, ikincisi de 9 bin liraya iki saat içinde tamamlandı. 3 HAFTALIK DÖVİZ Gidiş dönuş dört bin kilometrelik bir yol yapılacaktı. Bir depo benzin 400 km. yapıyordu. Yağ değiştirme vesaire ile 60 bin lira yani 170 dolar benzine gidecekti. Merkez Bankası'ndan alınan 1.000 dolarhk dovizden yaklaşık 800 doları yeme, içme, yatmaya kalıyordu. Avrupa'daki seyahat aeentalarından, turizm bürolarından sağlanan taze bilgiler bu miktarın pansiyonlarda kalma ve lokantalara sık gitmeme koşulu ile en az uç hafta yeteceği yolunda idi. Hazırlık, vize vesaire için 25 bin lira gitmişti. Buna 50 dolarlık "ayak çıktı parası" dahil değildi. Bu ayak çıktı parası, bir Alman meslektaşa anlatırken, hayli zor duruma düşurüyor sizi. Meslektaşınız, bu paranm Türklerin dışarda bir kazaya uğramalarına, ayaklarını burkup sakatlanmalarına karşı "ortopedistler" için ayrılmış bir fon olduğunu sanıyor.. Araba için gerekli yedek kayış, ampul, sigorta vesaire ile aç ve açıkta kalmaya karşı, konserve, reçel, kutu peynir, termos ve battaniyeyi bagaja yerleştiriyorsunuz ve Ulus'taki "Avrupa" oku yönunde "E5"e revan oluyorsunuz.. Rekor kıran orkinos Fransa'mn Doğu Pireneler kesimindeki Gruissan kıyı kasabasında düzenlenen Dunya Balıkçıltk Kupası'nda, İsrail ekibiyakaladtkları dev orkinosla dereceye çirdi. Gruissan kasabasında yakalanan dev orkinos 366 kilo ağırlığında ve bugune kadar Avrupa'da yakalanan orkinoslann en buyuğu. Bıılgaristan'da ytiklenen silah Yunanistan'da yakalandı Yunan gümrük' yetkilileri, Burgaz limamndan yüklenen petrol konteynerinin gizli bölümlerinde 16 bin 150 otomatik tabanca, 3 bin makineli tüfek ve 2 milyon mermi ele geçirdiler. Dış Haberler Servisi Bir Yunan limanında yakalanan bir gemide çok sayıda silah ele geçirilmesi Bulganstan'ın silah kaçakçıiığı yaptığı iddialarını güçlendiriyor. "The VVall Street Journal" gazetesinin haberine göre 26 nisanda Athanassios adlı bir gemi güney Yunanistan'daki Kalkis limanında programda olmayan bir duruş yaptı. Gemiye Bulgaristan'ın Burgaz limanında uç petrol konteyneri yüklenmişti. Geminin programında Kuzey Yemen'in Hudaydah limanma gidilmesi yer alıyordu. Gümruk yetkilileri, gemide yapılan aramada petrol konteynerlerinin gızii bölümlerinde 16 bin 150 otomatik tabanca, 3 bin makineli tufek ve 2 milyon mermi ele geçirildiğini açıkladılar. Gemiye derhal el konuldu. Kalkis Gümruk Başmüdurü Dimitrios Tzikas gemi sahibi ile kaptanı hakkında dava açıJması talebinde bulundu. Uluslararası Denizcihk Bürosu yetkililerinden David Belsham Athanassios'un Kalkis'te programda olmayan bir duruş yaptığını "çünku Batılı gizli servislerin gemide kacak silah bulunduğu kokusu aldıklarını" bildirdi Belsaham'a göre, gemi yükleme işlemlerinin eksik yapıldığı ge BULGARİSTAN < V°C \ *^ Silahların Kuzey Yemen 'de bulunan Filistinlı gerillalara veya Suudi Arabistan'daki yönetim aleyhtan guçlere gonderildiği iddıa ediliyor. rekçesiyle limana gerı çağnldı. Yunan gemicilik şirketi Aeon'un yayınladığı bir rapor da bu iddiayı doğruluyor. Aeon'un raporunda gumriik yetkılılerinin her konteynerin iç ve dış boyutlarını olçtükleri, iç boyutlann küçük olduğunu anladıktan sonra konteynerin bir parçasını keserek silah buldukları belirtiliyor. Kalkis Gümruk Başmuduru Tzikas, konteynerlerin gizli bölümlerinde Belçika yapısı Brovvning marka otomatik tabancalarla AK47 makineli tufekler, Ispanyol yapısı Astra tabancaların bulunduğunu söyledi. AK47 makineli tufekleri Sovyetler ve diğer sosyalist ülkelerde imal edilıyor. Gemi kaptanı ile gemi sahibi gemide silah bulunduğundan haberdar olmadıklarını belirttiler. "The Wali Street Journal" gazetesinin ele geçirdiği seyahat belgeleri, konteynerlerin Auto Hendel Schmitt adlı Munıh merkezli ihracatiıhalat şirketine ait olduğunu gosteriyor. Konteynerler gemiye Bulgar Devlet Kargo Ajansı Bulfracht tarafından yuklendi. Geminin işlemleri De\let Gemicilik Ajansı Inflot tarafından yapıldı. Ancak Auto Handel Schmitt adında bir şirket yok. Münih bölgesindeki şirketler listesınde boyle bir isme rastlanmadığı gıbi Bavyera Ticaret Odası'nın kayıtlarında da Auto Handel Schmitt'ten eser yok. Munih telefon rehberinde boyle bir fırmanın adı geçmiyor. Ayrıca firmaya ait kâğıtların antetlerinde ne firmanın telefon numarası ne de teleksi verılmis. Silahların ve mermılerin kimlere ve nereye gonderildiği hakkında kesın bir bilgı yok. Ancak gözlemciler bu konuda iki ihtimal olduğunu belirtiyorlar. Buna göre silahlar Kuzey Yemen' dekı Fılistinli gerillalara gonderilnv'ş olabilir. Kuzey Yemen'de i b i n ila 5 bin gerilla olduğu tahmin ediliyor. FKO kuvvetleri 1982'de Beyrut'u terkederken silahlarını bırakmak zorunda kalmışlardı. Ancak bir diğer gorüşe göre silahlar Suudı Arabistan'daki yonetim aleyhtan guçlere gonderilmiş olabilir .Uluslararası Denizciiik Bürosu yetkililerinden David Belsham aynı firmaya ait başka bir gemiye Suudi Arabistan'ın Cidde limanına giriş izni verilmediğini bildirdi. Suudi yetkililer Kalkis limanındaki gemide silah bulunmasından kısa sure sonra bu ikinci gemiye giriş izni vermediler. Belsham, Suudi Arabisan'ın onlem olarak mı yoksa istihbarat edindiğinden dolayı mı bu kararı aldığını bilemediklerini kaydetti. Amerikan Narkotık Bürosu Bulgaristan'ı Ortadoğu'daki uyuşturucu kacakçılarıyla işbırliğı içinde silah ve uyuşturucu kaçakçıhğı yapmakla suçlamıştı. ANB yetkilileri Bulgaristan'ın uyuşturucu karşılığında silah sattığını ve daha sonra bu uyuşturucuyu Batı Avrupa pazarında dosiz karşılığı elden çıkardığını belirtmişlerdi. Avrupa Özgur Radyosu bir yayınında Bulgaristan'ın Lübnan, Yemen, Şıli, Tanzanya, Guney Afrika Cumhuriyeti ve El Salvador'a silah sattığını iddiaetmişti. Londra'da yayınlanan Observer gazetesi bir Danimarka gemisinin, Angola ve Afrika tarafından desteklenen gerillalara Bulgar silahîarı taşıdığını bildirmişti. ABD eski Ulusal Guvenlik Konseyı eski uyesı Paul Henze, Bulgaristan'ın 1970'li yıllarda, Türkıye'deki sağ ve sol terörist gruplara silah sattığını iddia etmiştı. mısınız, otomobil ile yolculuk bu.. Bir anza olur.. Sıkıntıya düşebilirim.." diyorsunuz. Kapalı kapıların ardından " N o " sesi geliyor ve "48 saat içinde ulkeyi terkedecektir" diye damgalanan pasaport onunüze konuyor. Kapıda bekleşenler var. 15 yıldan beri oğulları bu ulkede çalr şan yaşlı bir karıkoca.. Ziyarete gitmek istiyorlarmış. Belgeleri yeterli ve inandıncı değil diye, gunlerdir surunuyorlar kök sokturuyorlarrruş.. Duygularına tercüman olmak zorunda kalmaktan korkuyorsunuz. Helsinkı Ni na vantılatörle gıtmelı diye duşunüyorsunuz, kuyruktan çıkıyorsunuz. Alman Büyükelçiliği'nden bir diplomatın "lorpili"ne başvuruyorsunuz. Birkaç saat sonra "iki a> oturma izni" ile damgalanan pasaport hazır. Kapıdaki kuyruk çatallaşmış. Söylenenler, homurdananlar.. Almanlar ülkelerinin kapısını Türklere Kavaklıdere Güneş Sokak'tan kapatmışlar. Çok çok emin olmadtklanna aralamıyorlar bile kapılarını. Bekleşenlerin her birisinin ayrı bir öykusü var. Akraba ziyaretinden dil öğrenmeye, torunun Yarın: Bulgaristan HALIÇ KENDEVE GELİYOR KastellVnin borcu için 163,5 milyvnluk satiş İstanbul Haber Servisi Banker Kastelli olarak bilinen Cevher Ozden'e ait taşınmazlardan, Beyoğlu, İstiklâl Caddesi'ndeki bir işhanı ile Batı Pendik'teki bir dükkân, toplam 163 milyon 500 bin liraya İstanbul 9 No'lu Tasfiye Kurulu Başkanlığı'nca dun açık arttırmayla satıldı... Satışa cıkarılan taşınmaz mallardan, 204 milyon bedel biçılen Beyoğlu'ndaki "Pamukbank tşhanı" olarak bilinen han, 153 milyon liraya Nazif Beyoğlu ve Mustafa Şık adlı konfeksiyonculara satılırken, Kartal Batı Pendik Mahallesi'ndeki dukkânı da 10 milyon 500 bin lira veren Fatma Mehveş Çağan ve Ayse Dilek Ramazanoğullan adlı kardeşler aldı.. Beyoğlu'ndaki Pamukbank İşhanı'nı alan ortaklar, bu işhanını yeni kuracaklan konfeksiyon ihracat firması için kullanacaklarını belirtirlerken, Pendik'teki dükkânı alan kardeşler, "ne yapacaklarını henüz bilmediklerini" soylediler. Fatih Sofular Mahallesi'ndeki bir apartman dairesi de tek alıcı olarak başvuran Avukat Osman Hulki Donmezer tarafından 5 milyon 860 bin liraya alınırken, oteki taşınmazlara abcı çıkmadı. 9 No'lu Tasfiye Kurulu'nda bugün de Beyoğlu Atlas Sineması'nın bulunduğu han ile Sirkeci'deki Altın Han'dan iki büronun satışı yapılacak. Bu arada. "220 bin kisiye 6 milyan aşkın para odeyeceklerini" belırten İstanbul 9 No'lu Tasfiye Kurulu Başkanı Sezai Onaral, "Bimtaş'ın tasfiyesi tamamlanmıştı. Şimdi Mentaş'ın borçlannı ödüvoruz. Bu 5 e>lüle kadar sürer. Ardından Kastelli'nin borçlarının odenmesine başlanacak" dedi. Onaral, tasfiye ilan tarihinde tespit edilen taşınmaz mal bedellerının aradan geçen sure içinde değiştiğıni vurguiadı. i ^nakent Belediye ,jnDalan, Haliç'le ilgili çaltşmaları Basbakan Ozal'a anlatırken, " Haliç gozlerim kadar mavi olacak " demişti. Gerçi bu iddialı bir sö'z ve gerçekleşmesi herhalde hayli zaman alacak bir olay. Ama "Başlamak, bitirmenin yarısıdır'' diye bir soz vardır ya.. Haliç 'te de çalışmalar tum hızıyla suruyor. Gerçi şu anda yapılanlar yalmzca yıkımdan ileri gidemiyor, ama yine de bir ferahlama, bir temizlenme göze çarpıyor Haliç 'te. İste bunun orneği; Ataturk Koprusu'nun hemen dibi. ikifotoğrafın çekiliş tarihleriarasında ikibuçuk yıllık bir zaman dilimi var. Bir zamanlar Denizciiik Kurumu 'na ait olan komür mavnalarımn barınağı olan ve neredeyse Hong Kong'a benzeyen kıyı. şimdi tertemiz (Fotoğraflar: E\DER ERKEK) BaskanlBedrer h t a n b u l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle