Katalog

2 AĞUSTOS 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 DÜN^ASIND^ İNCELEME ARAŞTTRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY C.B. Macpherson, Demokrasinin Gerçek Dünyası, Çev. Levent Köker, Birey ve Toplum Yayınlan, Ankara 1984, 147 s. Crawford Broogh Macpherson, (1911 ) tanınmış bir siyaset bilimcisi ve felsefecisi. Macpherson'u ilginç kılan yönlerden biri, liberal demokrasilere eleştirel bir gözle bakması ve bunların nasıl daha katılımcı, daha demokratik bir hale gelebileceği sorunlan üzerinde çalışan bir düşünür oluşu. Kanadalı Macpherson'un Batı siyaset bilimi içindeki yeri, eserlerinin ve düşüncelerinin genel bir değerlendirmesi için okurlar, A. de Crespigny ve K. R. Minogue'un derledikleri Çagdaş Siyaset Felsefecileri (Remzi Kitabevi, Istanbul 1981) adlı kitapta M. A. Weinstein'ın Macpherson üzerine yazısı ile Levent Köker'in Toplum ve Bilim'in 24. sayısında (Kış 1984) çıkan makalesine başvurabilirler. Liberal demokrasi ömrünü tamamladı mı? Macpherson'un güçlü bir savı. Nitekim, kapitalist piyasa toplumlarının hepsinde liberal demokratik rejimlere raslamıyoruz. Ancak, siyasal hak ve özgürlüklerin piyasa toplumlan dışındaki toplumlarda gelişip güçlenebildiği de bugüne kadar görülmüş değildir. Batı demokrasilerinin bugün bir siyasal "katılma krizi" ile karşı karşıya olduklan açıktır. Batı toplumlannda halkın siyasal özgürlüklerden yararlanma düzeyi, liberal idealle bağdaşmıyor. Bunun sosyoekonomik eşitsiziiklerle yakından ilgisi olduğuna da kuşku yok. Ne var ki, Batı toplumlannda siyasal katılmanın arzu edilir düzeyde olmayışı, bu toplumlann demokratik hak ve özgürlüklerin yerleştirilmesi; hukuki ve kurumsal güvencelere kavuşturulması; dokunulmazlıkları üzerinde genel bir uzlaşım sağlanması açısından bakıldığında D o ğ u ' n u n ve Üçüncü Dünya'ıun tekpartili demokrasileriyle karşılaştınlamayacak ölçüde özgür toplumlar olduğu gerçeğini gölgeleyebilir mi? ABD'de "ölü soynculuk" zorlaşıyor "Yaşam boyu garanti" tabuttan ölünün rahat etmesi için konulan "ortopedik şilte"ye, özel terliklerden "ölü sutyeni"ne kadar her şey Amerikalı cenaze levazımatçılannın "marıfetleri" arasında. ABD'de bir cenaze ortalama 2500 dolara (yaklaşık bir milyon lira), klasik bir cenaze 4000 dolara (yaklaşık 1,5 milyon lira), yakılmak ise 1000 dolara (yaklaşık 400 bin lira) mal oluyor. Ancak merhum, bir "ölü güzelliğı" salonundan geçti mi bu fıyatlann üçdört katına yükseldiği bile göriilüyor. Amerikan gelenekleri, ölünün evde değil de bu işte uzmanlaşmıs bir kuntluşta tutulmasını, ikiüç gün süreyle de orada açık ya da yarıaçık bir tabut içinde ziyaret edilmesini gerektiriyor. Kısa süre önce, 60'lık bir dul erkek, neredeyse tüm biriktirdiği para olan 6000 doları (yaklaşık 2,5 milyon lira) ölen kansının pembelere büründürülüp gömülmeden beyaz ve altm yaldızlı bir tabutta sergilenmesi için harcadığım rahatUkla irtraf ediyordu. Bu gelenekten yararlanan ölü gömücüler, seslerini fazla yükseltmeseler de, ABD'deki ölüm oranımn düşmesinden yakınıyor ve uğradıkları kâr kaybını ilginç buluşlarla gidermenin yollanm anyorlardı. Ömeğin, tabut fîyatlan 325 dolarla 6600 dolar arasında değişirken, ölü gömücüler, üstü kapalı olarak en pahalısı olan madeni tabutun özel bir sevgi belirttiğini ölenin ailesine ima ediyorlardı. Hatta madenin, bedenin çürümesini iyice geciktirdiğini öne sürmekten bile çekinmiyorlardı. tçlerinde 50 yıl garanti verenler bile vardı ve Amerikalılarm yüzde 67'si bu noktayı "çok önemli" buluyordu. Şimdi Federal Mahkeme 'nin yeni bir karan, ölü gömücülerin bütün keyfini kaçırdı. Bu karara göre, toptan fatura şişirmek yerine aynntıh fiyat vermek zorunda olan bu ölüm tüccarlan, vazgeçilmez ve yasal diye sunmaktan çekinmedikleri bazı masraflan ölenlerin ailelerine artık eskisi kadar kolay kabul ettiremeyecekler. Duyduk Gördük 2931, 8384). Bu, 1960'larda, Soğuk Savaşın yerini yumuşamaya bıraktığı, Batı demokrasilerinin yoğun olarak sorgulandığı bir ortamda belki olağandı. Izleyen yıllarda yaşanan deneyimlerden sonra, 1970'lerin sonlannda yazarken Macpherson, artık daha demokratik bir toplum için çıkış yollannı Batı demokrasilerinde anyor. Batı toplumlannda insanların birer tüketici olma bilincini aşmaya yönelmelerini; demokratik kitle hareketlerinin güçlenişini ve bugünkü haliyle piyasa ekonomilerinin tüketici taleplerini karşılayabileceğine ilişkin inancm sarsılmasını, çıkış yollarının varlığının belirtileri olarak yorumluyor (Bkz. Life and Times of Liberal Democracy/Liberal Demokrasinin Hayatı ve Çagı, S. 94 ve devamı). Bir kıyım ki yürek sızlatır Karadeniz Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi'nde, en verimli çağında olan 16 öğretim görevlisi, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı 'na iade edildi. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanhğı ile YÖK arasında 8 Mayıs 1984 tarihini taşıyan birprotokol imzalanmış... Amacı, üniversitelerde öğretim görevlisi olarak iki yıllık Eğitim Enstitüsü mezunlan ile eğitimde yetersiz olanlann üniversitelerden ayıklanarak, üniversite öğretimini daha sağlıkh kılmak. Ne var ki, Karadeniz Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saffet Baydar'm önerisi ve Rektör Prof. Lami Eser'in onayı ile Fatih Eğitim Fakültesi'nden 16 öğretim görevlisinin kadrolan ile Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanhğı 'na iadeieri, fakülteyi ehliyetsiz, yetersiz öğretmenlerden ayıklamak değil, tam tersine, Atatürkçü, yetenekli, bilgiti ve de tecrübeti öğretmenlerden yoksun bırakıyor. YıUannı Türk eğitimine vermiş, öğrencileri tarafından sevilen ve sayılan, çoğunun yetenekleri fakülte dışına tasmış bu öğretmenler, niçin bir kalemde fakülteden ayıklanmış? Bugün Trabzon 'da tartışılan ve değerlendirilmesi yapılan önemli konu bu... Ve Fatih Eğitim Fakültesi'ndeki olayın, hiçbir dönemde eşine rastlanmayan bir "kıyım" olduğu ileri sürülüyor. Evet, aralarında öğretmen okulunda müdürlük, yöneticilik yapmış, yetiştirdiği başanlı öğrenciîeriyle tanınmış bu öğretmenler, nasıl olur da amacı çok değişik olan bir islem için kullanümışlar? Yine iddia editiyor ki, aralannda Dekan Baydar'dan çok daha yetenekli olan öğretim elemanlannm bulunduğu bu kıyım listesi, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler ile YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Doğramaa arasında imzalanmış 8 mayıs larihli protokolun açıkça istismar edilmesidir. Ve Dekan Baydar'm Atatürkçü, yetenekli, bilgili öğretmenlerden kurtulmasının bir başka yoludur bu kıyım... Kimler mi bu kişiler: Fen Bilimleri Eğitim Başkanı YusufKantekin, eski Yüksek Öğretmen Okulu Müdürü Ahmet Kukul'un aralannda bulunduğu 16 eleman... Gerçekçi bir fakülte dekanınm böylesine bilgili, tecrübeli öğretim elemanlarmı kazanmak için çaba harcaması gerekirken, bu kıytmı Dekan Baydar niçin ve nasıl yapar? Yanıtı bilmece gibi bir soru... Ünlü rasyonalist filozof Rene Descartes (15961650) Bizim için anlamı Macpherson'un liberal demokrasiye eleştirilerinin demokrasiye inanan, Türk aydını bakımından ne gibi bir anlamı olabüir? Koşullann, birey ve toplum olarak bilgilerimizin ve tercihlerimizin zamanla değiştiğini; dolayısıyla, bugünkü bügi ve tercihlerimizle yannı ipotek altına sokmayacak bir siyasal rejimin her şeyden daha değerli olduğunu düşünen demokratlar açısından, liberal demokrasinin eleştirilmesi, bugün ancak ikincil bir önem taşır. Bugün demokrasiye inanan aydın için temel sonın, liberal demokratik hak ve özgürlüklerin yerleştirümesi sorunudur. Bunlann yerleştirilmesi mücadelesine aydınlarımızın 1960'larda ve 1970'lerde yer yer sır çevirdikleri de yadsınamaz. Kazamlan pek çok acı deneyimden sonra, ancak şimdilerde, siyasal özgürlüğü bir araç değil amaç olarak gören bir aydın hareketinin fılizlendiğini gözleyebiliyoruz. Ülkemizde demokrasi açısından gerçek umut, bence buradan kaynaklanıyor. Ş.A. Modern düşüncenin başyapıtı Jffetoi Üzerinde Konuşma, Descartes, Çeviri: K. Sahir Sel, Sosyal Yayınlar, 126 s., Mayıs 1984. ARDA DENKEL Galileo Galilei'nin engizisyonca mahkum edildiği 1633 yılında Descartes, Dünya adını verdiği büyük bilimsel ve felsefi yapıtını yeni tamamlamıştı. Ancak, Galileo'nunkiler gibi, onun da pek çok savı, sapkınhkla suçlanan Copernkus'un kuramından yararlanmaktaydı. Bu koşullar altında Descartes, Dıinya'yı yayımlamaktan vazgeçti. Bu karar değışikliğini izleyen birkaç yıl süresince, önemli saydığı yeni buluşlarını tartışmaya acamamanın sıkıntısını yaşadıktan sonra, çalışmalannı özetleyen bir tanıtma broşürünü kaleme aldı. 1637 yılında yayımlanan bu küçük kitap, Metot Üzerine Konuşma'dır. Altı bölümden oluşan bu yapıtta çağunız için bilimsel açıdan güncelliğini yitirmiş yerler, ya da Descartes'ın Montaigne aracıhğıyla tamttığı Eskiçağ Pyrrhon kuşkuculuğunu yineleyen, bu nedenle de tam anlamıyla özgün olmayan düşünceler de bulunur. Ancak, özellikle ikinci bölümün sonu, dördüncü bölumün bütünü ve beşinci bölümün sonunda verilen görüşler, Modern Düşünce diye andığımız 17. ve 18. yy'lar felsefe ve bilimini derinden etkilemiş ve pek çok yaklaşıma çıkış noktası obnuştur. Bu görüşler ve onlarla birlikte ortaya çıkan sorunlar, felsefe açısından tazeliklerini bugün de koruyorlar. 1641'de yayımlanan Metafizik Düşünceler (Türkçesi M. Karasan, 1942, M.E.B. Yayınlan) Descartes'ın felsefe savlannı daha ayrıntıh olarak ele alır ve açar. Bu her iki kitap da, özgünlük, önem ve etkileri açısından Modern Düşünce'nin hem başlangıç yapıtlan hem de başyapıtlandır. "Tann'nın olgunluğu", 1984'te "mükemmelliği" olmuş (s. 35). " E n t e n d e m e n t " Karasan'da "anlayış" ile karşılanırken, Sel'de değişik anlamlara da gelebilen "zihin" yapılıyor (s. 27, 29). Bu iki çeviri karşılaştınldığında, arada bir görülen terim ve devim değişiklikleri dışında metinler hemen aynı. Belli ki, Karasan çevirisi yeni çeviriye temel alınmış. Bu, Karasan'ın "çozüme kavuşturmak" anlamında "çözümleme"yi yanlış olarak kullanışının Sel çevirisinde de yinelenmesi (s. 21) ölçüsünde bir yakınlık... Ancak Sayın Sel'in çevirisi de genelde kolay okunan ve güvenilir bir metin. Kitapta, Konuşma yanı sıra, Descartes'ın yaşamı, 27 sayfahk yoğun bilgi veren notlar ve Valery ile Alain'den iki kısa tanıtma yazısı da var. Sosyal Yaymlar, "Dünya Kültür Klasikleri Dizisi" ile olumlu bir hizmet yapıyor. Omrünü tamamlavan demokrasi Macpherson'un Türkçeye çevrilen bu ilk eseri, özgün adıyla The Real VVorid of Democracy (1966), yazann 1965 yılında Kanada radyosunda yaptığı bir dizi konuşmadan oluşmakta. Macpherson'un bu kitabmda ve daha sonraki eserlerinde işlediği temel tezlerden biri şu: Liberal demokrasi; eğer bugünkü kapitalist piyasa toplumlannda görüJen demokrasiyi ifade ediyorsa, ömrünü tamamlamıştır. John Stuart Miü ve izleyicilerinin savunduklan, "kişilerin kendilerini geliştirmek için eşit bireysel haklara sahip olmalan" anlamında liberal demokrasi düşüncesinin ise canlüığını koruduğu söylenebilir. Macpherson'a göre, liberal demokrasi duşüncesinin kapitalist piyasa toplumlannda ortaya çıkmış oluşu, liberalizmin temel ahlaki ilkesinin, yani "bireyin yeteneklerini serbestçe geüştirme özgürlüğü"nün ancak bu toplumlarda gerçekleşebileceği anlamına gelmez. Aksine, bu toplumlar liberalizmin bireysel özgürlük idealinin gerçekleşmesini önleyen engeller (esas olarak, sosyoekonomik eşitsizlikler) doğurmuştur. Batı toplumlannda siyasal katılmanın liberal demokrasi idealinin öngördüğü düzeyin çok gerisinde olmasının nedeni bu engellerdir. Demokratik kurum ve ilkeler Yöneticilerin genel ve eşit oya dayalı serbest seçimlerle belirlenmesi; düşünce, basın, örgütlenme özgürlükleri; keyfı olarak tutuklanmama ve hapse atılmama güvencesi; kanunlar önünde eşitlik; azınhk haklarının korunması; başkalannın özgürlüklerini sınırlamama koşuluyla herkese azami bir özgür lük tamnması, kabul etmek gerekir ki, Batı toplumlannın geniş ölçüde yerlestirmeyi basardıklan ilke ve kurumlardır. Siyasal özgürlüklerin, bırakın yeterince kullanılmadıklannı, hemen hiç bulunmadıklan Doğu'nun ve Güney'in tekpartili sözde demokrasilerinin demokrasi ve özgürlük açısından dünyaya verecekleri olumlu bir ders bulunmadığı, belki basit ve yahn, ama çok temel bir gerçek. HAYVANLAR İSMAİL (,l Mill ve Marx J. S. Mill'in siyasal liberalizmi ile "Genç Marx"ın sosyalist hümanizmi arasında bir özdeşlik gören Macpherson, 1960'lann ortalannda yazarken; bazı koşullann gerçekleşmesi halinde, tekparti demokrasilerinin, "aşağıdakilerin yukandakileri denetleyebildikleri" demokrasiler haline dönüşmelerinin teorik olarak mümkün olduğunu savunuyor; Mill'in fikirlerinden ayrılan Batı demokrasileri ile Mara'ın fikirlerinden aynlan tekparti demokrasilerinin birbirlerinden alacaklan dersler olduğu görüşünü işliyordu. (Demokrasinin Gerçek Dünyası, S SÜRELİ ^AYINLARDAN MÜLKİYELİLER BİRLİĞ1 DERGİSt, Sayı: 7475, Haziran 1984. Mülkiyeliler Birliği'nin yayın organı giderek daha zengin bir içerikle ve daha özenle basılarak çıkıyor. Üç ayda bir yayınlanan düşün ve ekin dergisinin son sayısında katkılan bulunan imzaİar şunlar: Tlıncer Bulutay, Türker Alkan, Alpaslan Işıklı, Tunç Tayanç, Tank Artukmaç, Tank Z. Tunaya, Kemal Baltalı. Baskın Oran, Nurkut Inan, Rona Aybay, Cevat Geray, Şükrü Gürel, Refet Erim ve Ahmet Esen. Yalnız Mülkiyelilerin değil, toplum ve kültür sorunlanyla Ugili herkesin dikkatini çekecek bir yayın. Macpherson'un eleştirileri Macpherson'un Batı demokrasilerine yönelttiği eleştiriler kuşkusuz birçok yönleriyle haklıdır. Ama bu eleştiriler tümüyle geçerli temellere mi oturuyor? Üzerinde düşünülmeye değer. Liberal demokrasi fıkrinin piyasa toplumlannda doğmuş olmasının, siyasal liberalizmin ancak o toplumlarda gerçekleşebileceği anlamına gelemeyeceği, TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Ağustos MlLATTAN ÖNCE 47 riLINM BUGUN, R.OMA D€VLETAPAMI JUUUS SE2AR, "\/EUİ VİDı VİCÎ " (&6LPİM,GÖ&PdM, Y£NDıM)DEDİ.. poMper ve OSASSUS HS M.Ö.6O"!* "&RİMCi TTZİUMVİRA" Yl kUJRUUŞ OLAM SE24R, İKtS/AJlM DE ÖLÜimÜtibeN SO/V&) YONET/MOE EN YÛZSEK NOKTAYA DOĞ&J İLE/ZUYO&DU. PAHA ÖNCE POMPEY TA&ıF/NPAN BOZ&uNA UGRATtLAN PCNTUS KJSALl MİTRİDATSS'iN oglM, AMAC>OLuT>A İSYAN ÇfHARMtŞT/. PONTUS K&M/ f=ARNAKBS, MlSfK.'DAM DĞNEN SEZAR'fN kUJ\/VETL£fZ> İLE ZJELA'DAÇŞIM&İKI ZILEJ MfZÇlLAÇrt VE YEAIILDİ.SEZAR. ÜAJLÛ 50ZuMÜ BU ZAFEZ MEPEMİfLE £ÖYLEMiÇTf. "GELDİM. GÖRDUM. YENOIML Yöntemsel kuşku Kitap Kulübü üyelerinin yeni kitap dergisi: Çerçeve Descartes'ın Konuşraa'da ortaya attığı ozgün düşünceler arasında yer alan ve felsefenin kullanmasını öngördüğü çözümsel yaklaşım ile yöntemsel kuşku, nelerin bulunmaaıgını savun Alman bilim adamlarından biri yüzyıUar boyunca birçok filozoGeorge Berkeley, HYLAS VE fa yol göstermiştir. Düşünceler muştur. olan Kranz'ın hazırladığı kitap, PHILONOUS ARASINDA ÜÇ açık ve seçik olarak kuşkudan Socrates öncesi Yunan filozofla arınmış olmadıkça onaylanmaKONUŞMA, Çev. K. Sahir Sel, Eugene Morel, TÜRKİYE \E Sosyal Yayınlar, 1984, 143 s. REFORMLARI, Çev. S. Belli, nndan metinleri ve Kranz'ın malı, benimsenmemelidir. Her açıklamalannı kapsıyor. Süreç Yay., Haziran 1984, 219 s. bileşik, karmaşık düşünce ve soSosyal Yayınlar Batı duşüncesinin başyapıtlanru içeren bir La Turquie et ses refonnes S. Kemal Kartal, TÜRKİYE'DE ru, daha yalm fakat daha temel Dünya Klasikleri Kültür Dizisi (1866) yazannın 19. ytızyıl Tür KENTLEŞME, Yurt Yayınlan, olanlara bölünmelidir. Düşünce yalından karmaşığa doğru yol yayınlamakta. Bu dizide çıkan kiyesi'nin ekonomik, sosyal ve Ankara 1983, 296 s. almalı ve usavurmada atılan her kitaplardan biri de trlandalı din kültürel yapısı ve hayatı üzerine ODTÜ öjretim üyelerinden adım yeniden gözden geçirilmeadamı ve filozof Berkeley'in topladığı bilgi ve gözİemleri kapDoç. Dr. Kartal'ın kırdan kente lidir. Descartes, bu yöntem uy(16851753) düşuncelerini popusıyor. göçenlerin uğradığı sosyo gulandığında, bir teki dışında ler olarak açıkladığı bir kitap. ldealist felsefenin büyük isimleWalther Kranz, ANTİK FELSE ekonomik değişmeyi inceleme her düşunceden kuşkulanılabilekonusu yapan ilginç çalışması ceğini gösterir: Bu, düşünen ya rinden biri olan Berkeley, dünyaFE: METtNLER VE AÇIKLA"402 köy göçmeninin 19441978 da kuşku duyan bir töz olarak nm Tanrfnın ve yarattığı insanMALAR, Çev. Suad Y. Baydur, arasındaki 35 yıllık dönemde" "ben"in varlığıdır. Bütün bilgi, lann zihinlerinden ve bu zihinSosyal Yayınlar, 1984, 232 s. kentlileşmeleri ile ilgili bir alan bu apaçık doğruluk üzerine kulerde oluşan fikirlerden ibaret ol1930'larda Nazi Almanyası'naraştırmasında toplanan bilgilere rulmalıdır. Descartes, bu amaçduğunu; zihinden bağımsız nesdan kacarak ülkemize sığınan" dayanıyor. la Tann'nın varlığını, buna dayanarak da fiziksel evrenin varlığını kanıtlar. Böylece biçimlenen ve nesnel gerçekliğe, özneyi temel alarak, oznenin bakış açıÇerçeve 'nin bir bölümünü ayhk listesi ile Tatil Sonışturması 'na kataloglar oluşturuyor. Posta gelen yanıtlar ve yayın haberle sından yönelen yaklaşım, yenilanması tamamlanan Çerçeve' rinin bulunduğu Çerçeve'nin bu çağa damgasını vurmuştur. Konin ağustos sayısmda kitap tanı sayısmda Cumhuriyet Kitap Ku nuşma'da Descartes yüzyıllar tım yazılan, soruşturma, söyle lübü üyelerinin görüşleri de yan boyunca felsefecileri uğraştıracak kimi başka sorunlar ve savşi ve haberler yer alıyor. Kata sıtıhyor. lar da ortaya atar: Özdek (madlog bölümünde ise, yeni katılan de) ve tin (ruh) ikiciliği; anlık (ziCumhuriyet Kitap Kulübü, kuyayınevleri, ayın yeni çıkan kihin) ve gövde (beden) arasında ruluşundan bu yana üyelerine ve taplan sunuluyor. Bu ayyeni kaetkileşim; insanla, bir makine okurlara etkin bir biçimde hiztılan yayınevlerinden Inkılap ve olan hayvamn ayrımı, bunlarmet ederken, bu çabasını sürekAka Kitabevleri, Özkaynak, dandır. li olarak yeniliklerle sürdürmekPür, Türkü ve Nisan Yayınlan 20 ağustos 20 eylül tarihleri te. Bu yeniliklerden biri de, yantn kitaplan yer ahyor. Kitap ta arasında 1 ay sürecek olan 53. ym dünyasını bütün yönleriyle nıtan bölümünde ise, Refik Dur İzmir Enternasyonal Fuan 'nda Üçüncü çeviri yansıtacak olan ÇERÇEVE adbaş, Fikret Kaynakçı, Nevzat Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün lı ayhk derginin bu aydan itibaErkmen, Öner Kemal, Okan düzenlediği "Kitap Şenliği"ne Konuşma, Türkçe'ye uçüncu ren yayımlanması. Kulüp üyeleDinç ve Tülay Bozkurt'un yazı üye yaymevlerinin katıhmı sürii kez çevrüiyor. 1895'te çıkan İbrinin ücretsiz olarak edinecekleri lan var. En Çok Satan Kitaplar yor. Çeşitli konser programlan, rahim Ethem Mesut'un çevirisi imza günleri, yazarlarla söyleşi Usul Hakkmda Nutuk'tan sonlerin de yer aldığt fuar etkinlik ra, 1944'te Mılli Eğitim MatbaAYEV EN ÇOK SATAN ROMANOYKU leri arasında yayınevlennin tanı ası'nda basılan çeviriyi Mehmet KİTAPLARI (4 temmuz 2 agustos) tılması, kitaplann türlerine gö Karasan yapmış. 1944çevirisiyre aynlıp ışıklandınlması ve le 1984 çevirisinin başhkları heSıra: Kod: Kilabın Adı: Yazarı: standlarda sergilenmesi de bulu men hemen aynı: Aklını İyi Kul002.067 Sevgili Arsız Ölüm nuyor. İzmir Fuan 'na daha ön lanmak ye Bilimlerde Doğruyu Latife Tekin 097.194 Üç Beş Kişi ce katılacağını bildiren 67 yayı Bıılmak İçin Metot Üzerine KoAdalet Ağaoğlu 102.008 nevinin ardmdan bu hafta katı nuşma. 1984 çevirisinde "doğruKandid ya da tyimserlik lanlarm adlan şöyle: Can Yayın yu", "hakikati" olmuş. Bu bir Üstüne Voltaire 021.048 lan, Serhat Dağıtım Yayınevi, ölçüde Sayın Sel'in çevirisindeSessiz Ev Orhan Pamuk 097.106 Payel Yayınlan, Angı, Anado ki tutumu yansıtıyor. KullanılaYüzbaşı Selahattin 'in 097.107 lu Sanat, Birey ve Toplum Ya bildiği yerde öz Türkçe sozcükRomanı tlhan Selçuk yıncılık, Dergah, Eğitim Yayın ler her zaman yeğlenmemiş. Osları, Ankara Eğitim Yayınlan, manhca ve Türkçe felsefe terim6 001.006 O/Hakkâri'de Bir ,\fevsim Ferit Edgü tmge, Miyatro, Mavibuiut, 7 107.006 Denizin Tuzu Sereden leri karışık bir biçimde kullanıOnur, Örgün, Öğretmen Dün va lıyor. Orneğin; "jugement" kiGeliyor Brigitte Schwaiger sı, Ruh ve Madde, Sözler, Süreç, 8 002.078 Sineklerin Tanrısı W.Golding mi yerde "muhakeme", kimi Yarın ve Yeni Türkü Şiir Yayın yerde "yargı" olarak karşılanı9 066.022 Tutunamayanlar Oğuz 4tay lan. Kırmızı Pazartesi 10 021.004 G.G. Marauez yor. Karasan çevirisindeki Kısa... Kısa... 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Hindenburg hasta! ağır Almanya ve bütün cihan yeni bir gaile karşısmdadır! Almanya Reisicumhuru Mareşal Hindenburg ağır surette hastalanmıştır. Mareşal Hindenburg yalnız Reisicumhur değil, aynı zamanda Almanyada muhtelif kuvvet ve cereyanlan memleketin selameti gayesi dahilinde idare eden kuvvetli bir nazımdır. Mumaileyhin bu vazifeyi yapamıyacak bir hale gelmesi Almanyayı sonu Her Cuma Ozel Otobusle Tesiste 1 Hafta Yarım Pansiyon SAMI VOTEL 40.000.AftınolukEdfemıt (He»o*m»rtes.) CAVUSOĞLU MOTEL 2 Ağustos 1934 19341984 bulmaktadır. Panayınn devam ettiği müddetçe Riyaseticumhur bandosu da panayırda çalacaktır. meçhul maceralara sürükliyebilir. Almanya kanuni esasisi mucibince Reisicumhur vazifesine devam edemediği takdirde Riyaseticumhur vazifesini Başvekili ifa eder. Bu hesaba göre M. Hitlerin hem Başvekil ve hem de Reisicumhur olması icap ediyor. Böyle bir halin vukuunda gerek Almanyamn dahili ahvali, gerek haricin Almanyaya karşı nazarı büsbütün değişecektir. İzmir sergisi Dördüncü beynelmilel 9 eylül panayın 26 ağustosta büyük merasünle bizzat Başvekil tsmet Paşa Hazretleri tarafından açılacaktır. Panayınn açılması münasebetile tsmet Paşa Hazretleri bir nutuk irat edeceklerdir. Avrupanın muhtelif yerlerinden ve Istanbul ile diğer vilayetlerimizden hergün panayır komitesi reisliğine yeni yeni teklifler ve müracaatlar vuku CUMHURH ET KİTAP KULUBU'NDEN HABERLER KA\ZIK SAÇ LOSYONU gri» rattı d« ? *r I m ı KOMOGENE , İzmir Fuarı'na 20 ynyinevi daha katılıyvr GALERILER Heykeltraşlar Erol Akyavaş Can Göknil Bihrat Mavitan A.İsmail Türemen Berna Türemen Orhan Peker karma sergisi 528 66 29 38000 r BODRUM,MARMARJS FETHİYE. ALANYA.CESME, RODOS TAKI TATİL MERKEZLERINE HAFTAUK REZERVASYONLAR "Yumuşak ağaç ve benzeri malzemede hayvan figürleri, av sahneleri, mitoloji ve îarihten sahneleri devamlı olarak verilen malzemeden yaptınlacaktır. Yaptığımz çalışmaların ölçüleri gösterir fotoğrafları P.K. 542 Karaköy adresine göndermeniz rica olunur." UçaklaK KIBRISTC. 8gün/7gece Yarım Pansiyon DOMEOTELI Gııne ACAPULCO 1 lanak UHI MURİSI Resira Sergisi « DESTEK SANAT 6ALERİSİ 69.000.54.500. Karma Yaz Sergisi TATİL KÛYU . . „ İ f J BÜDRUMTÜUR ^•s^s^v. 'NatSrun d«<j*riendirır~ «OHLHIOIS EfcadoğTaksimlslar.bul "*•? 0 T E Ü GaırMagusa SAIAMIS BAY 62.500. en ıc.dc!pj>j<.jıJ. >l'H, I hcbck lc^töhS Karma/Reşim/ Sergisi 131 Ağustos A M Ipefcçı Cad 75 Macka1460354 3 Temmuz14 Eylul Vsseüye U d 44 2 S/ıier 'e "65 ı9 35 Tel:1416518 1416519 1473681 Mülküyle satılık \eya dev ren kıralık çalışır durumda diş muayenehanesi. Tel.: 164 57 25 | \ • İETT kartımı kaybettim. Geçersizdir. ZUHAL CAFEROĞLU