Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 9LAYLAR VE GÖRÜŞLER Ülkercilerin etkisi bizde 1900'lü yıllarda görülür. Ancak onların dilleri ortaçağm, yani "eskimiş" olduğundan bu etki ikinci ya da üçüncü elden olabilir. Recaizade ile Muallim Naci arasında geçen "uyak göz için mi kulak için mi olmalı" tartışması Ülkercilerde vardır ve bu etkilerden birisidir. yeni sözcükler üretmek. 7 VAR OLAN SÖZCÜKLERE ANLAM GENİŞLİĞ1 VERMEK: Bir eylemi, bir nitemi... ad gibi, başka tür bir sözcük gibi kullanmak. 8 ZANAATÇILARIN teknik terimlerini yaygınlaştırmak. 9 BOŞ KALAN YERLER IÇtN Latince ve Grekçe'den yeni sözcükler üretmek... Göriilüyor ki, Fransızlar uzak ÜLKERCİLERİN SÖZCÜK~ ata dillerine son çare olarak başSAYISINI ARTTIRMAK vuruyorlardı. Bir örnek olarak IÇtN KULLANDIKLARI dil devrimiyle üretilmiş sözcükYÖNTEMLER NELERDt? lerin çok bulunduğu bir ortaçağ Sözcük sayısını arttırmak, dil metni üzerinde yaptığımız araşdevrimlerinin en önemli yanla tırmada bulduğumuz 112 söznndan biridir. îtalyanlar dil dev cükten Vo67'sinin tutunarak görimlerine başlarken böyle bir so nümüze geldiğini ve %33'ünün runla karşüaşmadılar. Fransızlar ise tutunamadığını saptamış olise karşılaştıklan bu sıkıntıyı duk. önem sırasına göre başlıca şu yöntemlerle gidermeye calıştılar: SONUÇ VE BİR 1 YENİ SÖZCÜKLER UY KARŞ1LAŞT1RMA DURMAK (neolojism): Bu düözdeş türde işler yapılırken, şüncenin kaynağı Latin ozanı Horas'tan (M.Ö. 688) gelir. Bu insan ister istemez yapanlar ya na göre: a) Aşınlığa gitmemek, da yapılanlar arasında bir karşıb) örnekseme (analoji) bulun laştırma yapmaktan kendıni alamak, c) Kulağın beğenisini göz mıyor. Bu nedenle biz de bizim ardı etmemek koşullanyla söz tutuculann davranışlannı birazcık irdelemeden yapamadık. cük uydurulabilirdi. 1 Latince, en yakın sevgüi ço2 GENÇLEŞTİRME YOLU: Eskiden kullanılıp da savsakla cuğu ttalyanca tarafından pabuma nedeniyle unutulan sözcük cu dama atılırken, kimse ses çıler yeniden kullanılma alanına karmadı, engellemeye kalkmadı. 2 Fransızlar da ulusal bir dil çıkanlmalıydı. 3 DALDIRMA YOLU: Bağ elde etmek için yine kendi dilleçubuklannın çoğaltılması yönte rinin anası olan Latinceyi kapı minden esinlenilerek var olan bir dışan etmekte bir sakınca, bir sözcükten örneğin bir addan ey çekince görmediler. 3 Bizim tutuculara gelince: lem, nitem (sıfat), belirteç... giBunlar Türkçe ile hiçbir ilişiği olbi başka tür sözcükler üretmek. 4 KARDEŞ AĞIZ'lardan mayan, başka başka dil ailelerinin saldırılanyla neredeyse solusözcükler almak. 5 BİLEŞÎK SÖZCÜKLER ğu kesilecek duruma gelmiş olan YAPMA YOLU: Her çeşit söz dilimizin kurtuluşuna, yücelmecükten birden çoğunu birleştire sine karşı ellerinden geleni artlarek yeni kavramlar için kullan nna koymamış ve hâlâ da koymak. Bu yöntem, eski Grekçe ve mamaktadırlar. Bunlann ikide bir ortaya attıklan sav: "Dil Latince'de de vardı. 6 Az kullanılan ya da gecmiş devrimle değil doğal gidisiylc gete kullanılmış ön ve son eklerle lişmeli"dir. Bugün doğa ürünü sebze ve meyyeler bile bilimsel yollarla iyileştirilirlerken, her yanıyla uydurmacıhğa dayanan, "gösteren" ile "gösterilen" arasında mantıkh, doğal hiçbir ilişki bulunmayan dil kendiliğinden gelişir mi? Yani, bunca uluslann katlandıklan devrim sıkınüsı boş bir çaba mı ki? Kaldı ki, günümüzde artık bir dilde devrim yapmak bile yeterli olamıyor. Her alandaki hızlı gelişmelerin dile "ulusal özellikler" içinde yansıması, dilin yozlaşmaması ya da başka dillerin egemenliği altına girmemesi için gözü dört açmak, onu yasalarla korumak gerekiyor. Gericilerimizin "geçmişle bağ kopuyor" yaygarasına gelince: Bilim ilkelerine, manüğa ve ulusallığa ters bir yola sapan Osmanlıcanın biz Türkler için oluşturduğu geçmiş, Fransızlara ve hele ltalyanlara karşı Latincenin, Latinceye karşı Grekçenin oluşturduğu geçmiş yanında bir önem taşır mı? Doğrudur: Daha dün, tek gözlüğü ve bastonu ile aramızda dolaşan "şairi azam" Hamid'le halkımız arasında bir ilişki kalmamıştır. Ama 700 yıl uzaktaki Yunus niçin hâlâ içimizde yaşıyor? Yazıma Fuzuli'nin (1494 1555) sandığım bir beyti ile son vereceğim: "Nazmı nazik lâfa türki Ue döşvar olur, Bende tevfik olsa ol düşvan fisân eylerem..." Fuzuli, Ronsard'ın çağdaşıdır. O da ana dilinin yetersizliginden üzüntü duymuştur. Ancak ne yazık ki, gelişmesi için bir çaba göstermemiştir. Türkçemizin yücelmesi için gösterdikleri çabaları saygı ile andığımız kimseler de yüzyıllann ötesinden gelen bu beyitteki gibi "ahü vah" edip dursalardı, dilin doğal gelişmesini bekleselerdi Türkçemiz bugün ötündüğümuz düzeye gelebilir miydi? 18 AĞUSTOS 1984 Dün.vada Dil Devrimleri İlk dil devrimini, rönesansı başlatan İtalyanlar yapmıştır. Bunları tspanya ve Fransa gibi öbür Latin uluslar izlemiş, onlardan sonra birçok ulus dil devrimi yapmıştır. Dil devrimi, dilin ulusallaşmasıdır. rtur turizm sumr ŞÜKRÜ TAHİRGİL Fransızca Öğretmeni Dilimizin geçirmekte olduğu devrim olgusu dış görünüşüyle öteden bcri bu işi yürütmeye çahşan ilerici kesimle ona karşı direncn tutucular arasında tartışma konusu olagclmiştir. Bu kez ise devrimci yandan olan iki değerli dilcinin, Prof. Dr. Fahir tz ile ömer Asım Aksoy'un "dili varsıllaştırmada izlenecek yol" diyebileceğimiz bir çizgi üzerinde tartıştıklanna tanık oluyoruz. (Bak. 31.3.1984 günlü Cumhuriyet) Bilim adamlarımızın karşılıklı savlanm "zevk ve merak"la izlerken biz de bu arada tarihin malı ve başanlı olmuş ilk dil devriminin niçin ve nasıl yapıldıkları öyküsünü başlıca yönleriyle okuyuculara sunmak istedik. İlk dil devrimini Röncsans'ı başlatan ttalyanlar yapmıştır. Bunları lspanya ve Fransa gibi öbür Latin uluslar izlemiş, onlardan sonra ise birçok uluslar kendi dil devrimlerini gerçekleştirmişlerdir. Biz ttalya ve Fransa'nın yaptıkları devrimlerden söz edeceğiz. BU DEVRİMLERDE AMAÇ NEYDt? Bu devrimlerde amaç dilin ulusallaşmasıdır. Ancak bu tek sözcüğün içeriğinde iki öz vardır. Biri, dili belli bir coğrafya bölgesi içinde ulus sayılan büytik topluluğun tümüne yaygınlaştırmak. Obürü, dili her çeşit düşiinge (idee) ve duyguyu anlatabilecek varsıllığa kavuşturmak, sozcflk sayısını arttırmak. Dilde devrim düşüncesi ilk önce Onlu ltalyan ozanı Dantc (12651321) ile başlar. O zamanlar ulkede ana ve ortak dil olan halk Latincesinden türemiş yüzlerce ağız konuşuluyor, bunlar nerdeyse birbirlerine yabancı sayılıyorlardı. Büyük ozan istiyordu ki, bunlardan biri tüm ülkeye yayılsın, ulusal olsun. Ancak çok ilginç olan yan, Dante'nin, birçok baş yapıtlann verildigi gelişmiş bir dil olan Latince'yi değil de aydınlarm, kilisenin horladığı; soysuzlaşmış, bayağı saydığı bir halk ağzını ulusal dil olarak isteyişidir. Dante "soylu" özelliğini halk ağzı için kullanıyordu. "Çünkü, diyordu, doğal olan budur, öbürü yapaydır". Ve "De Vulgari Eloquantia" (Halk Dilinde Belâgat) adlı yapıtında bir ağzın nasıl ulusallaşacağını uzun uzun anlatmıştır. Dante'nin başlattığı aktmı başka birçok sanatçı ve dilci izlemiştir. Bunlardan özellikle Sperone Speroni (15001588) adındaki dilcinin Fransızlar uzerinde çok etkili olduğunu belirtmeliyiz. FRANSIZ DÎL DEVRİMİNtN BAŞLAMA VE GELtŞMESİ XVI. yüzyılın yanlanna doğru adını kunıcusu ozandan alan bir "yaan okulu" (Ecole Marotique) üyeleri, Latincenin parlak dönemi olan I. ve II. yüzyıl biçimiyle şiirler yazmaya başladılar. Bunlar, îtalya'da oldugu gibi Fransa'da da yine halk Latincesinden gelen birçok ağzı bayağı, yeteneksiz ve hor görüyor; 1314 yüzyıl gerilerde kalmış sanlı bir dili yeniden canlandırmak, yaymaİc istiyorlardı. Başlarında Ronsard (15241585) ve Du Bellay (15221560) bulunan yedi genç ozan, adına Ülker (Pleiade) dedikleri başka bir "yazın okulu" kurarak Kericilerin karşısma dikildiler. Marotiklerin "bildiri"leri ardından, adına kısaca Savunma (defence) denen büdirilerini yayınladılar (1949). Özet olarak istekleri: Ağıziardan birini ulusal dil yapmak, geliştirmek, onunla ölmez, evrensel yapıtlar vennek. Gericüer, üericilerin yapıtlanru yeni yapılan sözcüklerden dolayı anlaşümaz buluyor ve "Eğer anlaşılmak istemiyorsanız hiçbir şey yazmamanız daha yeğdir" diyorlardı. Devrimciler ise: "Çiçeron ve Virjil yazmaya başladıklarında Latince, şiir ve belâgatte henüz çocukluk çağında, Grekçe ise olgunluğunun doruğundaydı. Eğer bu kimseler kendi dillerinde değil de Grekçe ile yazsalardı Homer ve Demosten'e eşit olabilirler miydi? Ey Fransızlar, siz o cırlak kazlara bakmayın, ileri..." diyorlardı. tki karşıt topluluğun kapışması yaman oldu. Birbirlerine demediklerini koymadılar. XVI. yüzyıl bitmeden utkuyu devrimciler kazanıyordu. Fransızca gelişti, büyüdü. Parlak klasik Fransız yazını bu temel Ustünde yükseldi. ömen tstü köyü 50.700 club dat tatâl köyü orturortur *8rtw ortur t • • • Bartıaros Butvan. 35 Beş*laş • ST. T«i 1611O7416IS22616122 81 ORTURKAOIKOY 33616 60 Orflıw BUYUK KAYIP Değerli ağabeyimiz, işadamı ZUHİ ÖZEN'i Arnerika'da geçirdiği bir ameliyat sonucu yitirdik. Özen ailesi ile tüm dost ve yakınlarının acısını paylaşıyor, başsağlığı diliyoruz. GÜNGÖR TÜRKELt ve EŞİ ANTALYA TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİNDEN 1Birliğimiz ihtiyacı olan. aşağıda cins ve miktartan yazıh malzemeİCT, teknik ve idari şannamemiz esaslan dahihnde kapâb zarf usulü ile yapılacak ihale yoluyla satın alınacakur. a) Etiket 20.000.000 adet b) Numaratör 10.000 adet c) El baskı aleti 10.000 adet 2Konu ile ilgili teknik ve idari şartname birlijimizdcn ücreti mukabilinde temin edilebilir. 3lhaleye katüacak fınnaların teklif mektuptanm en geç 22.8.1984 çarşamba gtlnü saat 11.00'e kadar, TEB merkez heyeti, Tandoğan Meydanı Algur Apt. 10/1 Ankara adresine vermiş olmalan gerekmektedir. Postada vaki gecikmeler ve telgrafla yapılacak müracaatlar dikkate alınmayacaktır. 4Birliğimiz 2886 sayılı devlet ihale kanununa tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OKURLARDAN BağKur'a 4 yıl daha ödeme yapmama ömrüm yetecek mır sem, herkesin 2 ytl ödediği son basamağı ben 6 yıl ödemiş olacağun. Bizleri zor duruma düsüren bu değişikliklerin düzeltümesini ilgililerden bekliyorum. ŞEMSİ ŞENKAL KADIKÖ YtSTANBUL yapuardan bir tanesi de ErdemttSilifke arasında bulunan ve hemen denize doğru birkaç yüz metre içerideki tarihi Kız Kalesi'dir. Cirişinde 40. TL. karşılığı giriş bileti kesen bir görevli ve Ingilizce, Türkçe olmak üzere "Bu kaleM.Ö. IV.yüzyılda Korikos Kırallığı tarafından yaptınlmıştır" yazıh bir tabela bulunmaktadır. Kaleden içeri ziyaretçi daha adımını atar atmaz insanı bunaltan bir koku ile karşılasıyor. Kilise kahntısı, hamamı dahil her taraf affedersiniz insan dıskuanyla dolu. Daha ilk günden küıç kalkan ekibi ve folklör gösterileriyle karşıladığımız burayı ziyaret eden turistlere karşı, bu ülkenin bir bireyi olarak utamyor ülkem adına üzülüyorum. Bu ne oranda ülkemizde bir turizm patlaması olabileceğinin küçük bir göstergesi olsa gerek. Sayın Turizm ve Tanıtma Bakantmızın binlerce tarihi eser ve yapı arasında belki yolu Kız Kalesine düsmez ama M.Ö. IV. Yy. 'dan kalma Korikos Krahnın bu güzel kalesini 20. Yy. 'da ilgisizlikten kurtaramaz acaba? RECEP $AH/N, No:19 ADANA mı Fikret'in Değeri ve Önemi "Tek umudu yarının geleceği ve çok şeyler getireceği idi". 1946'da Tevfık Rkret'in ölümünün 31. yılında "Amaç" dergisinde böyle yazmtşım... "uyte sanıyorum ki, Rkret bugün hayatta bulunsaydı, genç sanat neslinin safında yerini alırdı, çünkü o devrinin değil, bugünün, bu asrın şairiydi." Şimdi, 1984 yılının ağustos 18'i... Yani, Tevfik Fikret'in ölümünden bu yana tam 69 yıl geçmiş... Yetmişinci yıla giriyoruz... Bilmem 1985'te ne yapacağız Fikret için? Törenler mi düzenlenecek, resmi pullara, paralara mı basılacak, adı caddelere, meydanlara mı verilecek? Kültür ve Milli Eğitim Bakanlığı bu büyük şairi, bu büyük insanı nasıl anacak? Atatürk devrimlerini içine sindiremediği için örneğin şapka giymemek için M H sır'a giden Mehmet Akif'in resmini 100 liralara, Atatürk'le birlikte basmakta sakınca görmeyenler, Tevfik Fıkret'i bakalım nasıl anacaklar, nasıl yüceltecekler? Can Yayınları Tevfik Fikret'in bütün şiirterini iki kitapta topladı. Üçüncü cilt de daha sonra yayınlanacak. "Rubabt Şikeste" yani "Kırık Saz" ile "Geçmişten Gelen" ... Fikret'in şiirterinin bugünkü Türkçedeki karşılıkları da var. Yetmiş seksen yıtda dil nasıl değişmiş? Nerden nereye gelmişiz? "Şermin" adlı kitabında Türkçeyi başanyta kullanarak o gün de bugün de herkesın anlayacaği şiirieri yazan bir kişi neden bu denli Osmanlıcaya sanlmış, geleceği gorememiş? Anlamak güç. Hem o şair, gelecek kuşaklardan bekler her şeyi, her umudu, her aydınlığı onların getireceğini söylerl.. "Ferda senin. senin bu teceddüt bu inkılap" derken, "ferda"nın, "teceddüt"ün,."inkılap"ın yerine "yarın, yenilik, devrim" diyemez miydi? Ustelik o yıllarda ömer Seyfettin, Ali Canip, hatta Yahya Kemal Türkçe yazmaya çaba göstermekteyditer... Tevfik Fikret'i anarken, Atatürk'ün bu büyük şairden çok şey öğrendiğini, Fikret'in düşüncelerinin önemli bölümünü kendine rehber yaptığmı anımsamamak olur mu? Atatürk'ün sevdiği, beğendiği şairlerin başında geliyordu Fikret... Bir akşam Çankaya'da Fikret'in büyük bir şairolmadığını soyteyen bir arkadaşına şu sözlerle çıkışmıştı: " Efendim, efendim, anlamadım, ne dediniz? Fikret büyük şair değil miydi? 'Milyonla barındırdığın ecdat arasından Kaç nasive var çıkacak pak'ü dırahşan'. O karanlıklar içinde bir nur gören ve halkı o nura doğru götürmeye çalışan Fikret bu feryadı koparırken sizler nerelerdeydiniz? Niçin içinizden kimse onun gibi feryadetmedi.Ben Fikret'e yetışemedim, onun sohbetinden istifade edemedim. Kendimi bedbaht sayanm. Fakat onun bütün eserlerini okudum, birçoğu da ezberimdedir. O hem büyük şair, hem de büyük insandtr." Başka bir söyleşide de Atatürk, "Ben inkılâp ruhunu ondan aldım" demiştir. Yine Çankaya'da başka bir toplantıda Fikret'i kötülemek isteyen birine de "Susunuz susunuz. Siz Fikret'i konuşacak adamlar değilsiniz. O kimdir biliyor musunuz? Onu iyi tanıyanlar, onu iyi tanıyacaklar, benim bugün ne yapmak istediğimi kavrayacak kimselerdir" diye bağırmıştır... "O bizden çok ilerisini gören bir insandı. Ne yazık ki, biz ona hâiâ yetişemedik" diyen Atatürk, paralann üstüne btrşairin resmini bastırmayı düşünseydi, elbette ilk aklına gelen Tevfik Fikret olurdu. Atatürk'e karşı çıkan, Atatürk'ün yaptıklarını begenmeyen, hele çağdaşlaşmaya yönelik uygarlık atılımlanndan hiç hoşlanmayan Mehmet Akif'in resmini Atatürk'le sırt sırta bastıranlar bilmem yukarıdaki öykülerden ders alırlar mı? Tevfik Rkret, yetmiş yıldır çeşitli tartışmalann, kavgalann konusu olmuştur. Bu, onun yaşama gücünü, yapıtlarının eskimediğini, bugün bile etkisini sürdürdüğünü kanıtlamaz mı? Evet, Fikret "ince" bir şair değildi, bireysel duyguların şairi değildi, ilk gençlik yıllannda bu tür şiirieri varsa da onlar güçsüz parçalardır. Fikret'i "büyük insan", "büyük şair" yapan yaprtları "Tarih'i Kadim", "Ferda", "Sis" vb. yapıtlarıdır. Değerli araştırmacı ve eleştirmen dostum Asım Bezirci, Fikret'in şiirlerini üç ciltte toplamış, her şiirin bugünkü dilde karşılıklarını daokurlara sunmuş... Birinci cildin başına uzun bir önsöz yazmış. Ölümünden 69 yıl sonra Tevfik Fikret'i ve yazınımızdaki yerini, daha doğrusu çağdaşlaşma sürecindeki etkisini iyice anlamak isteyen genç okurianma bu iki kitabı, onların yani sıra Atilla uzkırımlı ile Memet Fuat'ın "Tevfik Fikret" konusundaki inceleme yaprtlannı öğütlemek isterim. Asım Bezirci Tevfik Fikret'in örnek alınabilinecek özelliklerini şöyle sıralryor: "Dürüstlük, titizlik, tutaıiılık. Yeniliğe, özgürlüğe, bilime bağlılık. Ulusunu, halkını, insanlığı sevmek. Adaletsizlikten, baskıdan, savastan tiksinmek. İnancı ve düşüncesiyle sanatını ve yaşamını birleştirmek. Tek başına da kalsa, inandığı yolda onurla, dirençle yürümek." BağKur, kurulduğunda yaşlı ve Ticaret Odasına kayıtlı üyelerin ödemeleri 8. basamaktan kabul edildi. Buna göre 10 ytida Ticaret Odası'na kayıtlı bir üye, 10 ytlhk BağKur'lu saytldı. Kanun gereği 5 yıl BağKur 'a aidat ödeyen bir yaşh üye, emeklilik yaşı gelince 15 yılhk BağKur'lu olarak emekli olacaktı. Ben de, 12. basamaktan emekli olmak üzere 11 yıl prim ödedim. 1961 yıhndan beri de Ticaret Odası'na kayıtlıytm. 72 bin lira da fazla ödemem mevcut. Emeklilik yaşım doldu. Müracaatımı yaptım. Bana Ticaret Odası'na kayıtlı olduğumu, 81 yıltna kadar tescil ettirmediğim için daha 4 yu prim ödemem gerektiğini bildirdiler. Bugüne kadar belki afkapsanuna girer diye bekkdim, ahnmadı. Daha 4 yıl ödeme yapmama ömrüm yetecek mi? Oder Tarihi Kız Kalesi ve turizm patlaması Ülkemizde turizm sezonu açıItrken bir patlamadan sözedilir hep. tlk limana yaklasan ya da hava alanına ayak basan turist topluluğu davul, zuma, küıç kalkan ekibiyle karşılamp folklör oyunlan sergilenir. Bu her yü tekrarlanan yabancısı ohnadığımız karşılama törenleridir. Yurdumuzun dört bir tarafı tarihi zenginliklerle dolu olup her köşesindeki bu eski eserler insanı bir an da olsa tarihin bilinmiyen çok eski zaman dilimine yolculuk yaptırır gibi buyüleyici. Bu sayısız eski eser ve tarihi Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakan lıgı 'nâan öğretmenlere açıklama 1.8.1984 tarîhli gazetemizin 7. sayfa, 6. sütununda yer alan özetle haberlerden "Öğretmenlerin terfi islemleri hakediş tarihlerine göre yapılmaktadır" içerikli yazıyla ilgili olarak Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Basın ve Halkla tlişkiler Müşaviri Süreyya Tuna bir açıklama gönderdi Açıklamada, "Küpürde bahsi geçen bir grup öğretmenin adı, soyadı ve görev yeri belli olmadığtndan durumlan araştınlamamıştır. Söz konusu bu öğretmenler, görevli olduklan okul müdürlüğü kanalı ile Bakanlığımıza başvurdukları takdirde, durumlan incelenecektir" denildi. AVUSTURYA LİSESİ MÜDÜRLÜĞİPNDEN 1984/85 ders yılı için. 1 TarihCoğrafya öğretmeni. 1 Sağlık Bilgisi öğretmeni. 1 Almanca bilen bayan sekreter aranıyor. Okul Müdürlüğü'ne her gün saat 9'dan 13'e kadar şahsen başvurulması rica olunur. Adres: Karaköy, Kart Çınar Sokak Nr. 2. Telefon: 144 18 82. Çağdaş anlamda; gerçekçi ve atılımcı okurianna yeni bir iş olanağı! Gelin; ayrıntılan görüşelim. Mecıdiyeköy Meydoru Eski Osmoniı Sok. Dilcn Sitesı A Biok <.5 D.10 MeddıyeköyİST. Gazete! GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİ ŞAĞLIK ASTSUBAY HAZIRLAMA OKULU'NUN 1984/1985 ÖĞRETİM YILI GİRİŞ SINAVINI ASİL VE YEDEK KAZANANLAR Açıklamalar: 1. Sağlık Astsubay Hazırlama Okulunu "ASİL" ve YEDEK" olarak kazanan adaylar. sağlık muayenesine sevk edilmeleri için en geç 20 AĞUSTOS 1984 günü saat: 17.00'ye kadar Sağlık Astsubay Hazırlama Okulu Kommanlığına şahsen başvuracaklardır. 2. Sağlık muayenesine sevk olunan, "ASİL" ve "YEDEK" adaylar sağlık muayenesi raporlarını en geç 31 AĞUSTOS 1984 günü saat: 16.00'ya kadar Sağlık Astsubay Hazırlama Okulu Komutanlığına teslim edeceklerdir. 3. Sağlık muayenesi sonucunda "ASKERİ ÖĞRENCİ OLUR" raporunu alan "ASİL" adaylar giriş koşullarında belirtilen kesin kayıt için gerekli tüm belgeleri tamamlayarak 12 EYLÜL 1984 günü saat: 16.00'ya kadar kesin kayıtlannı yaptıracaklardır. 4. "ASİL" adayların kesin kayıtlan yapıldıktan sonra kontenjan açığı kaldığı takdirde, sağlık muayenesi sonucunda "ASKERİ ÖĞRENCİ OLUR" raporunu almış olan "YEDEK" adaylara da başarı sırasına göre mektupla çağrı yapılacaktır. Çağrı yapılan "YEDEK" adaylar da giriş koşullarında belirtilen kesin kayıt için gerekli tüm belgeleri tamamlayarak çağrıda belirtilecek tarihe kadar kesin kayıt için Sağlık Asısubay Hazırlama Okulu Komutanlığına başvurarak kesin kayıtlannı yaptıracaklardır. 5. Kontenjan açığı olmadığı takdirde. "YEDEK" adayların muayeneye sevk edilmeleri ve muayeneyi kazanmış olmalan kendilerine kesin kayıt yaptırmaya hak kazandırmış olmaz. 6. Mektupla yapılacak çağrılarda, postada olabilecek gecikme veya kaybolmalardan Sağlık Astsubay Hazırlama Okul Komutanlığı sorumlu değildir. 7. Yukarıda belirıilen veya mektupla yapılacak çağrıda belirtilecek tarihlerde okula başvurmayan, sağlık muayene raporlarını Okul Kumatanlı ğına teslim etmeyen veya kesin kaydını yaptırmayan "ASİL" ve "YEDEK" adaylar tüm haklarını kaybederler. TABAŞ PETROLCÜLÜK A.Ş. YÖNETİM KURULU'NDAN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU Ortaklıgunız sermayesi 11.350.000. TL.'dan 250.000.000 TVya yükseltilmistir. Rüçhan haklannın kullanılmasından sonra kalan sermayeyi temsil eden 164.500.000. TL.'lık hissderin 6/8/1984 üe 6/10/1984 tarihleri arasında bedeli pcşin tahâil edDmek suretiyle halk'a satılmasına karar verilmiştir. Hisse senetlerinin halk'a arnna Sennaye Piyasası Kunıhı'nun 4/5/1984 gün ve 30/119 sayüı belgesi Ue izin ve 25/7/1984 tarih ve 9661862 sayüı yazısıyla ek süre verflmiş olup ifbu halk'a a n izni ortaklığımızm ve hisse senetlerimizin Kurul veya Kamııca tekeffülü anlamına gehnez. Ortaküğımıza ve sennaye arttınnuna ilişkin bilgileri iceren izahname 17/5/1984 tarih ve 1012 sayılı, ızahname tâdili 6/8/1984 tarih ve 1068 sayüı T.Ticaret Sidli Gazetesi'nde, I. Sirkuler Son Havadis ve Adalet Gazetesi'nin 24/5/1984 tarihli, ikinci Sirkuler 3/7/1984 tarihli Son Havadis ve Dünya Gazetderinde yayımlanmıştır. 1 Ort«khjımiTiB a Ticaret Ünvanı b Merkez Adresi c Sermayesi Esas sennaye ödenmiş sennaye d Faaliyet konusu Tabas Petrolcülük A.Ş. Beşiktaş, Yüdız Cad. No. 20 K. 4 lstanbul SAĞLIK ASTSUBAY HAZIRLAMA OKULU GİRİŞ SINAV SONUÇLARI ASİL ADAY LİSTESI SIRA A D A Y ADI SIRA ADAY ADI NO NO NO NO SOYADI SOYADI 1 0051 Abdullah Aktaş 41 0793 Nejat Şentürk 2 0575 Mehmet ünlü 42 0674 İlker Manyas 3 0037 Mesut Bulut 43 0503 Hikmet öztürk 4 0360 Sinan Kalay 44 0006 Nejat Salman 5 0010 M. Cahit Tüfekçi 45 0144 Ferdi KarababaoğJu 46 0473 Salih Baskın 6 0488 Bülent Şaban 47 0141 Türker Şahin 7 0663 Serhan Akça 48 0519 Aydın Sayar 8 0466 Tahir Berk 49 0307 Mehmet Çiçekli 9 0759 Vedat Şenol 10 0201 Ufuk Bahadır Bayram 50 0323 H. Ali Dolu 51 0214 Cenk Ortaç 11 0339 Cemal özkan 52 0160 Fatih özkaya 12 0772 Mustafa Sak 53 0063 Şimşek Koyuk 13 0669 Erdeniz Akalan 54 0292 Canay ördek 14 0537 Mustafa Özgür 55 0033 Mehmet Sanlı 15 0771 Tekin Ekici 56 0576 Hüseyin Ünal 16 0327 Ugur Göç 57 0515 Mehmet Kayacı 17 0600 tsmail Ünlü 58 0570 Ayhan Aydoğdu 18 0478 Şükrü Şimşek 59 0591 ömer Yalçın 19 0053 Çetin Ekici 60 0606 Vedat Seçkin 20 0245 Mustafa Erkan 61 0573 Süha Yücel 21 0392 Orhan Bilir 62 0716 Hüdaverdi An 22 0276 Nihat Uysal 63 0455 Serdar Savran 23 0168 Halil Özsoy 64 0470 Yıldırım Utkumutlu 24 0735 Abdullah Aydemir 65 0616 Mustafa Kayışoğlu 25 0270 Mustafa Ünlü 66 0118 Ünal Şimşek 26 0756 Mehmet Ökten 67 0242 Ufuk Sözyatar 27 0681 E. özer Lafatan 68 0792 Fevzi Koyuncu 28 0677 Ömer Aktaş 69 0690 Ayhan Dalkıran 29 0088 Ahmet Deveci 70 0067 Ismaıl Coşkun 30 0110 Mustafa Kar 71 0747 Tamer Kılıç 31 0185 U. Atalay Ekmekçi 72 0543 Cevdet Gümüş 32 0011 Mehmet Doğan Barlas 73 0683 Özdemir Saylan 33 0672 Irfan Yılmaz 74 0174 Orhan Okay 34 0717 Kadir Yavuz 75 0287 Önder Bakay 35 0192 Mehmet Çorakçıoğlu 76 0398 Halil Pak 36 0456 Ufuk Kaya 77 37 0177 Ender Canpulak 78 0594 Abdürrahim Yağcıoğlu 38 0764 Tuncer Asar 79 0164 Hakan Corduk 39 0349 Bahri Ekım 80 0587 Hakan Bekcan 40 0286 Musufa Cuneyit Aksoy 0401 S. Gökhan öztürk SAĞLIK ASTSUBAY HAZIRLAMA OKULU GİRİŞ SINAV SONUÇLARI YEDEK ADAY LİSTESİ SIRA ADAY ADI NO NO SOYADI 1 0369 Ünal Peker 2 0789 Hasan Güngör 3 0308 Murat Reçber 4 0087 Gıyasettin Çiçek 5 0147 Nedim Hoşkalan 6 0445 Murat Mumcu 7 0255 Musa Aktaş 8 0335 Selçuk Tatkan 9 0187 M. Kubilay Mert 10 0111 Mevlut Teke 11 0106 Tahsın Akçaoğlu 12 0525 Gürhan Çalışkan 13 0390 Veli Murat Erdurdu 14 0754 Ercan Aktaş 15 0332 Abdullah Yıldınm 16 0579 Mehmet Başaran 17 0506 Ali Karaca 18 0070 Gültekin Çıplak 19 0367 Murat Yağa 20 0595 Hüseyin Durak 21 0465 Mustafa Öztürk 22 0199 Yalçın Genç 23 0526 Bülent Gülmez 24 0374 Yasin ötgen 25 0240 Yusuf Akpınar 26 0128 Gürbüz Akdune 27 0728 Sedat Yılmaz 28 0078 Mevlut Karagöz 29 0430 Tamer Uygun 30 0370 Suhat Aytemiz 31 0180 İkram Akbaba 32 0319 Fatih Uysal 33 0545 ömer Ağırman 34 0278 Aytekin Toprakçıoğlu 35 0031 Satılmış Dojan 36 0511 Soner Tünel 37 0566 Yüksel Er 38 0588 Mehmet Naz 39 0179 Süleyman Aydoğdu 40 0620 Ismaıl öcal SIRA ADAY ADI NO NO SOYADI 41 0045 Ibrahim YazKi 42 0500 Haluk Armutçu 43 0496 Aykut tnce 44 0232 Adem Turna 45 0743 Musa Kaleli 46 0247 Erdal Çiloğlu 47 0779 Nihat Yüdınm 4İ 0371 Hüseyin Yüdız 49 0235 İsmail özbal 50 0485 Murat Cantürk 51 0777 Rafet Aydoğan 52 0382 Kemal Güreşir 53 0542 Erol Olcay 54 0248 Abdullah Yüksekol 55 0071 Ali Abaa 56 0189 Ali İleri 57 0115 Murat özme 58 0486 Arif Çimen 59 0321 EmruUah Dinler 60 0636 O. Faruk Çakmak 61 0610 Murat Yiğit 62 0531 Metin Çetin 63 0698 Ahmet özdemir 64 0631 Bekir Beskardeş 65 0446 Hasan Şimşek 66 0014 Selami Kılıç 67 0637 Murat Yiğit 68 0100 Hasan Karslıoglu 69 0622 Atilla Akarcay 70 0393 lbrahim Ercan 71 0227 Mehmet Eraslan 72 0142 Mustafa Yaman 73 0336 Ayhan Güler 74 0058 Veysel Çetin 75 0676 Murat Büyükkaraca 76 0107 Hasan Çiçek 77 0211 Halil Şimşek 78 0666 Süleyman Coşkun 79 0044 özkan Tük 80 0477 Bahadır özyiğit tLAN BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No: 1983/1286 Karar No: 1984/525 Sinop, Türkeli, Helaldı köyü, 30 hanede nüfusa kayıtlı Eşref ve Faıma kızı 195Od.lu HANİFE DEMİRTAŞ'ın hacir altına alınarak aynı yerde 28 küıük sırasında nüfusa kayıtlı Yakup ve Fatma oğlu 1945 d.lu ağabeyi HARUN DEMİRTAŞ'ın vesayeti altına konulmasına 26.4.1984 tarihinde karar verilmiştir. tlan olunur. Basın: 10085 11.350.000 T L . 11.350.000 TL. Petrol ve petrol ürünlerinin ahmsatımdağıtım, ithal, ihraç, depolanması ve ana mukavetede yazüı diğer işler. c Süresi : 99 yü f Sennaye arttınmı Ue sağJanacak fonun kullanılacağı yer: Ana da|ıtım şırketi olarak faaliyete geçebümek için gerekli işktme sermayesınin sağlanması. 2 Çıkanlacak hisse a Tertibi : II. Tertip b Miktan : 238.650.000. TL c 1Kupür Beddleri: TL. Saym Toplam Tntan Knpür dejeri 955 ad 47.750.000. 50.000. 15.900.000. 159" 100.000. 75.000.000. 150" 500.000. 100.000.000 1.000.000. 100" 238.650.000. d Gelecek üç yü için öngörülen temettü oranlan şöyledir: 19S4 \9K 19M Dagıtılabüecegi tahmin edilen Temettu/ödenmiş Sermaye *k 14 *h 24 *k29 e İhraç fiyatı: Her hissenin nominal (itibari) değeri 25.000. TL. olup, hisseler başabaş fıyattan (itibari değeriyle) satüacaktır. f Kâr garanüsi yoktur. g Kunüuş dönemi için faiz öngörülmemiştir. h Hisse senedi bedelleri nakden ve defaten ödenecektir. i Satış süresi: Işbu sirkülerin ilanı tarihinden itibaren 90 gttndür. 3 Aracı kurum kullarulmayacaktır. 4 Sennaye arttınmı üe ilgili izahname 17/5/1984 tarih ve 1012 sayıh T.Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlanmıttır. 5 İzahname ortaklık merkezinde incelemeye açıktır. 6 1980 yılında petrol ticareti yapmak amacıyla kurulan Şirket henüz faaliyete geçemediğinden son üç yü içinde temettü dagıtımı yapılmamıştır. Halk'a arzın başlangıcı : 6/8/1984 Halk'a arzın bitişi : 6/10/1984 Basın: 10093 ODAK REKLAM AJANSI "Reklamcılıkta dürüst hizmet" 570 12 00 571 35 87 Ebuzziya Cad. 22/4 Bakırköy Basın: 22356