17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 13 TEMMUZ 1984 sat doktoru unvanı alan Talas, bir süre Maliye Bakanlığı'nda çalıştı. Çalışma Bakanhğı görevinden sonra, SBF'ye öğretim üyesi olarak girdi. 1959 yılında profesör oldu. 1983 yılında ise fakülteden istifa ederek aynldı. tki kez Çalışma Bakanhğı görevinde bulunan Prof. Talas, Merkez Bankası tdare Meclisi'nde 6 yıl çalıştı. ODTÜ Mütevelli Heyeti'nde de 6 yıl kadar görev yapan Talas 'ın sosyal politika ve ekonomik sistemler alanmda birçok kitabı bulunuyor. Prof. Talas, Ingilizce ve Fransızca biliyor. Ozetle Romanya 'dan transit geçişlerde altın ve gümüşten oluşan ziynet eşyalan ile dövizlerin Romen gümrük makamlarına tam ve doğru olarak bildirilmesi istenen Dışişleri Bukanlığt açıklamasında, "Yaz mevsimi ile birlikte gerek yurdumuzdan turizm amacıyla A vrupa ve gerekse A vrupa'nın çeşitli ülkelerinden Türkiye'ye izinli gelmek için Romanya'dan transit geçen Türk vatandaşlarının, diğer sosyalist ülkelerde olduğu gibi, üzerlerindeki altın ve mamul gümüşten ziynet eşyalan ile dövizleri Romen gümrük makamlarına tam ve doğru olarak deklare etmeleri gerekmektedir" denildi. SODEP MERKEZ KARAR VE YURUTME KURUIIflNDA KİM KİMDİR? Süleyman Sarıalioğlu: Tarım Kredi'de 36 yıl 1926da Of'da doğdu. Tanm kredi kooperatiflerinde 36 yıl müdürlük yaptı. Tarım kredi kooperatifleri genel müdürlük olunca, merkez birliği yönetim kuruluna seçildi. Daha sonra merkez birliği başkanlığı yaptı. lstifa ederek bu görevden ayrıldı, ticaretle uğraştt. İnşaat ve Petrol Ofisi bayiliği yaptı. ğan İbrahim Önen, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler ve Hukuk Fakültesi mezunu. Şabanözü, Refahiye ve Vakfıkebir Kaymakamlıklarmda da bulunan Önen, mülkiye müfettisliği yaptı. 1978 yılında kısa süreyle Emniyet Genel Müdür Vekilliği görevini yürüten Önen, Erzincan ValUiği de yaptı. 1979 aralık aytndan politikaya atılana kadar merkez valiliği yapan Önen evli, üç çocuk babası ve Ingilizce biliyor. Ziynet eşyası bildirimi Cemal Seymen: Eczacı ve hukukçu Eczacı ve hukukçu olan Cemal Seymen, 1945 Ürgüp doğumlu. tlk, orta, lise öğrenimini Kayseri'de yaptı. 1967 yılında Ankara Eczacüık Fakültesi'nden mezun oldu. 1979 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1977'de Ürgüp Belediye BaşkanUğı 'na seçildi. 1981 'de Istanbul'ayerleşti. Şişli'de bir eczanesi var. Evli ve iki çocuk babası. Enis Tütüncü: Ekonomide uzun yülar 1943yılında Tekirdağ'da doğan Enis Tütüncü, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi'nde yaptı. 1970 yılında Başbakanhk Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman yardımcısı olan Tütüncü, 197075 yıllan arasında sırasıyla çalışma ve istihdam sektörlerinde çalıştı. 197879 yülannda Başbakan Yardımcüığı Özel Danışmanüğı'nagetirilen Tütüncü, 1979'da tekrar DPT'ye dönerek, 1982 'de Dünya Bankası Ekonomik Kalkınma Enstitüsü 'nde ulusal ekonomi yönetimi konusunda ihtisas yaptı. Tütüncü evli ve bir çocuklu. Saitn Kendir: Eski müsteşar Cahit Talas: 25 yıllık profesör Prof. Cahit Talas, 1917 Trabzon doğumlu. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden 1938 yılında mezun oldu. Aynı yıl iktisat doktorasmı yapmak üzere Maliye Bakanüğı hesabına Fransa 'ya gönderildi. Bu uzmanlık öğrenimini İsviçre 'nin Cenevre kentinde üniversitede tamamlayarak ikti1933'de Mersin'de doğdu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden mezun oldu. 1970 yılında profesör oldu. 1974 yılında Toprak ve Tanm Bakanhğı Müsteşarlığı görevinde bulunan Kendir, 197780 yıllan arasında Veteriner Fakültesi Dekanlığı yaptı. Eylül 1982'ye dek de, tniversitelerarası Kurul'da Ankara üniversitesi temsilcUiğini üstlendi. tngilizce ve Fransızca biliyor. Evli ve bir çocuklu. Mııhafazakâr Partrnin kuruluş yıldönümü Muhafazakâr Partiyıl dönümünü kutladı. Muhafazakâr Parti'den yapılan açıklamaya göre Genel Başkan tsmaü Hakkı Yılancıoğlu başkanlığında bir heyet Anıtkabir'i ziyaret etti. İbrahim Önen: Merkez valiliğinden politikaya 1933 yılında Malatya'da do Yurt dışına öğretim görevlisi gönderilecek Yüksek Öğretim Kuruiu, meslek yüksek okullanna öğretim görevlisi yetiştirmek üzere yurt dışına eleman gönderecek. YÖK baskanhğınm Resmi Gazete'de ya Halk otobüsü şoförü tbrahim Genç dünkü duruşmada.. yuüanan ilanına göre, fizik, kimya, matematik veya teknik alanlarda yüksek öğretim diploması bulunan ve iyi derece Ingilizce bilenler, 31 Temmuz 1984 günü akşamına kadar P.K, SOadresine başvuracaklar. LEFKOŞE, (a.a.1 KKTC'de Ulusal Birlik Partisi'nden bir süre önce istifa eden ve onceki gün Toplumsal Atılım Partisi (TAP)'nin kurulduğunu açıkla1 yan İrsen Küçük, dün Lefkoşe de duzenlediği basın toplantısında parti programı hakkında bilgi verdi. Son on yıl içinde hükümette görev alan Küçük, şöyle dedi: "Toplumsal Atılım Partisi, Atatürk'ün ilke ve devrimlerine içtenlikle bağlı ve bunlann inançlı bir savunucusu olarak toplumu böiücü ve ayıncı her türlii eyleme karşı olacaktır." Dış politikada tüm dünya ülkeleri ile KKTC arasında ekonomik, sosyal, kültürel ve sportif alanlarda ilişkilerini süratle geliştirmek amacıyla etkin bir politika gütmeyi hedef saydıklarını da söyleyen İrsen Küçük ticaret, sanayi, turizm, ulaştırma ve tarım dallarında Kıbrıs Türk halkının karşılaştığı sorunları sıralayarak, bunlara çözüm yolu arayacaklarını açıkladı. KKTC'de yeni bir siyasi parti kuruldu HABERLERİN DEVAMI Abrams: Insan hakları alanmda büvük düzelme var (Baştarafı 1. Sayfada) tanbul'a gecti. Abrams, dün son görüşmesini Milli Savunma Bakanhğı Müsteşarı Orgeneral Hüsnü Çelenkler ve Milli Savunma, Değerlendirme ve Denetleme Baskanı Hava Orgeneral Cemil Çuha ile yaptı. Bu göriişmeden doğruca Büyukelçilik Konutu'na giderek bir grup Türk gazeteciyle bir sohbet toplantısında bir araya geldi. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı açış konuşmasında, Ankara'daki temaslarının çok 'olumlu" ve "öğretici" geçtiğini bildirdi. Daha sonra soru ve yanıtlara geçildi. Gazeteciler tarafından Abrams'a yöneltilen sorular ve kendisinin yanıtları özetle şöyle geçti: İstanbul'da Musevi, Ermeni ve Rum azınlıklannın ruhani liderleriyle göruşeceksiniz. Neden bu ziyaretlere gerek duydunuz? ABRAMS Ben hangi ülkeye gitsem, oradaki dini azınlıkların liderleri ile görüşüyorum. Orta Amerika'da da bunu yaptım, Romanya'da da. Ziyaretler bizim din özgürlüğüne duyduğumuz saygıyı gösteriyor. Türkiye'deki azınlıklann dinsel özgürlüklerine ilişkin kaygılannız mı var? ABRAMS Hayır. Bu ziyaretler bizim dini özgürlüklere saygımızın sembolik bir ifadesi olarak alınmalıdır. KONGRE'DE ELEŞTİRİLER AZALIYOR Ziyaretinizden sonra Kongre'de insan hakları alanmda Türkiye'ye dönuk eleştirileri yatıştırmak için gerekli silahlara sahip oldunuz mu? ABRAMS Benim işim silah edinmek değil. Görevim Türkiye'de insan haklannın durumu konusunda daha iyi bilgilenmekti. Beni Kongre'de çok eleştirel bulanlar da olacaktır, yetersiz bulanlar da. Kongre'de Türkiye'deki insan haklannın bundan sonra da eleştiri konusu yapılacağı kanısında mısınız? ABRAMS Kongre'de ciddi kaygılar vardı. Ancak bu kaygıların bir bölümü, genel seçimlerin ve daha sonra da yerel seçimlerin yapılması ve sivil bir hükümetin kurulmasıyla ortadan kalktı. Bunun yanında başka gelişmeler de bu kaygılann giderilmesinde değişik ölçülerde etkili oluyor. Bu gelişmeler arasında 26 ilde sıkıyönetimin kaldmlmasını, ayrıca Barış Derneği davasında askeri savcının 15 sanığın beraatini istemesini sayabilirim. Kanımca, mevcut gelişmeler bu tempoda giderse, eleştiriler daha da azalacaktır. Elestirilerin ağır bölümü geride kalmıştır. Ancak ciddi kaygı duyduğumuz konular da mevcuttur. Aynca Kongre'deki eleştirileri yalnızca Rum lobisine bağlamak da tümüyle doğru bir yaklaşım değildir. Ciddi kaygılannız olduğunu söylediniz. Bunlan açıklar mısınız? ABRAMS Kaygılanmızı iki grupta toplayabilirim. Birinci grupta, sıkıyönetimin sürmesinden kaynaklanan ifade ve basın özgürlükleri üzerindeki sınırlamalar bulunmaktadır. Bu sınırlamalar sıkıyönetimin zamanla kalkmasıyla ortadan kalkacaktır. Bu gruptaki sorunlar arasında dernek kurmak özgürlüğü ve sendikal özgürlükler üzerindeki sınırlamaları da sayabilirim. İkinci grupta ise hapishanelerdeki koşullar, yer ve işkence iddiaları alıyor. Bu konular ABD'de Kongre'de, basında ve çeşitli örgütler eleştiri konulu oluyor. ARAMIZDA GİZLİ SAKLI YOK Önceki günkü konuşmanızda "İşkenceler durdurulmalıdır" dediniz. Bu ifade tarsınız açısından biraz ileri gitmediniz mi? ABRAMS Bunu benden önce söyleyenler de oldu, gazeteler de yazdılar. Böyle konuşmamın nedeni çok basit. ABD yönetimi kendini Türkiye ile dostça ilişkiler içinde görüyor. Birbirine yakın iki müttefiğiz. Eğer biz bazı kaygılanmızı gizleseydik bu aramızdaki dostluğa sığmazdı, aptalca bir şey olurdu. Aramızda güçlü bir ilişki var. Bu nedenle her iki tarafın da birbirine açık olması önem taşıyor. Aramızdaki gizli bir ilişki değil ki. Dostça konuşmamız çok doğal. Türk makamlanyla göriişmelerinizde DİSK davası, Barış Dernegi davası gibi somut bazı konulan gündeme getirdiniz mi? ABRAMS İlke olarak görüşmelerde ne konuşulduğunu açıklamamayı yeğliyorum. Askeri makamlarla ne görüştünüz? ABRAMS Temas ettiğim her Türk yetkilisine görüşlerimizi aktardım. Türk yetkililer sizin tutumunuzu nasıl karşıladılar? ABRAMS Türk yetkililerinin tutumundan memnuniyet duyuyorum. Bana açık davrandılar, bütün temaslanm dostların konuşması şeklinde geçti. AVRUPA İLE İLİŞKİLER DÜZELİYOR Türkiye'nin Batı Avrupa ile ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? ABRAMS Türkiye'nin Batı Avrupa ile ilişkileri Türkiye'de içteki gelişmelerin bir sonucu olarak düzelme yoluna girdi. Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın Ankara'ya temsilcisini göndermesi, bunun bir işaretidir. Türkiye'de içteki olumlu gelişmeler sürdüğü oranda, Batı Avrupa ile ilişkiler de yoluna girecektir. İNSAN HAKLARI KOMİSYONU'NA YAPILAN ŞİKÂYET Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na şikâyet eden beş Avrupa ülkesini başvurulannı geri almaları için ikna edecek misiniz? ABRAMS Bu ülkelere görüşlerimizi ileteceğiz. Karar kendilerinin olacaktır. Ancak, Türkiye'deki olumlu gelişmelerin ışığında başvurularını yeniden gözden geçireceklerini ve geri alacaklannı umit ederiz. Biz bu başvurunun şu an için herhangi bir yarar sağlayacağı kanısında değiliz. Bugün itibarıyla, NATO'nun ortalama insan hakları ve özgürluk standartlan açısından Türkiye nerede duruyor? ABRAMS Gelişmelerin fotoğrafını çekmek yanlış olur. Çünkü belli bir am gösterir. Ben gelişmelerin canlı bir film gibi görünmesinin daha gercekçi olacağını düşünüyorum. Türkiye, demokratik sisteme istikrarlı bir biçimde yönelmektedir. CEZAEVLERİNDEKİ DURUM Cezaevlerini ziyaret edecek misiniz? ABRAMS Hayır, programım çok yüklüydü. Ama dün Kuzey Atlantik Assamblesi Heyeti, cezaevini ziyaret etti. Önemli olan Türk makamlannın cezaevlerini ziyaretlere açmaya başlamasıdır. Bu zekice bir yaklaşımdır ve yöneltilen eleştirileri cevaplamanın, eleştirileri etkisiz kılmanın en iyi yoludur. Hizmet içi eğitim kursu Miüi Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına bağh liselerde, özellikle Anadolu liselerinde Ingilizce dersi veren öğretmenler, hizmet içi eğitim kursuna alınacaklar. MWi Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, Boğaziçi üniversitesi ve Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası işbirliği ile 16 temmuz 24 ağustos tarihleri arasında düzenleneceği belirtilen Hizmet İçi Eğitim Kurslarına, liselerde görev yapan Ingilizce öğretmenlerinin almacakları büdirildi. Şoför Genç'in salıverilmesi istemi reddedildi lstanbul Haber Servisi Istanbul Haber Servisi Şefımiz Selahattin Giiler, eşi İstanbul Deniz Şube Müdüru Sevgi Giiler, foto muhabirimiz Ali Alakuş ile Sevgi Güler'in makam şoforü Okan Okan'm ölümlerine neden olan halk otobüsü şoförü İbrahim Genç'in yargılanmasına dün 5. Asüye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. İbrahim Genç'in salıverilmesi istemi reddedilirken, yalan ifade vermekten, ilk oturumda tutuklanan muavin Adil Çakmak'ın hazırlıktaki ilk ifadesine geri döndüğü için salıverildiği büdirildi. Dünkü oturumda sanık avukatları, olayı saptayan fotoğraftaki Mercedes marka makam otosunun plaka numarası ile bilirkişi raporunda yer alan plaka numarasının birbirini tutmadığını bildirdiler. Bu durumun dürüstlüğe uymadığını belirten saruk avukatlan, Genç'in 3 aydır tutuklu bulunduğunu, taksirli bir suç olduğunu, kendi kanılanna göre "cezanın az olacağını" verilecek cezanın paraya çevrilmesinin de söz konusu olduğunu bildirerek, saruğın tahliyesini istediler. Avukatlann tahliye istemlerini reddeden mahkeme, aynca eksik bazı belgelerin tamamlanması için duruşmanın 2 ağustos gününe ertelenmesine karar verdi. Bu arada 15 mayıs günlü oturumda savcıhktaki ifadesini reddederek makam otosunun kendilerine çarptığmı söyleyen ve "yalancı tanıklık"tan tutuklanan otobüs muavini Adil Çakmak'ın da tahliye edildiği büdirildi. Adil Çakmak'ın on gün önce hazırlıktaki ifadesine "riicu ettiği" için salıverildiği belinildi. Şirket kurtarma hesaplaşması (Baştarafı 1. Sayfada) misyon uyeleri krediler nedeniyle bankanın iflas aşamasına geldiğini öne sürünce Genel Müdür Halil Ata bir konuşma yaparak 22 milyar.Iiralık kredi öyküsünü şöyle anlattı: BAŞAK ŞİRKETLER GRUBU "Bankamızın en önemli konulanndan birisi de Başak Şirketler Grubu ile ilgili kurtarma operasyonudur. Grubun 10 bankaya olan borçları bankamıza devredilmiş, bazı bankalann teminatsız alacaklan dahi teminat mektubu verilmek suretiyle garanti altına alınmış, dolayısıyla bankamıza 8 yıl zarfında 22 milyar lirayı aşacak bir kulfet yüklenmiştir. Bu bir şirket kurtarma operasyonundan öte diğer bankalann gruptan olan alacaklannı da kurtarma operasyonu şekünde gözükmektedir." Genel müdürün konuşması sırasında bir müstahdem tarafından komisyon üyelerine dağıtılan banka açıklamasmda Başak önemli sorunu" olarak söz edildiği gözlendi. Ata'nın yazılı ve aynen okuduğu açıklaması sonrası söz alan komisyon üyeleri, özetle bankanın iflas aşamasına geldiğini vurgulayarak, bankanın kurtarılması için ne yapıldığını sordular. Bu arada üye Doğan Kasaroglu ıcplam batık paramn 38 milyar olduğunu öne surdü. Kasaroglu "Başak operasyonunu'nun bir dönemin siyasi tercihinin sonucu olduğunu kaydederek, bankanın yıpranmasının önlenmesi için, maddelere geçilmemesi önerisinde bulundu. BANKAYA SAHİP ÇIKILMIŞTIR Daha sonra söz verilen Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirü ise, yaptığı kısa konuşmada, Ata'yı doğrulayarak şöyle konuştu: "24 şubat tarihinde Anadolu Bankası'nın istegi üzerine bu bankayı inceleyerek raponı Başbakanİığa arzettik. Özetle, Anadolu Bankası'nın sahip çıkma talebi yerine getirilmiş ve bankaya sahip çıkılmıştır." ÖLÜ DOĞDU Kehdisine yeniden söz verilen banka genel müdüru, Halil Ata konuşmasını değiştirerek, "Başak operasyonu bize göre ölü doğmuştur. Ortada sadece bu tutanak vardır. Bankalar yeni kredi açmamış, protokolde öngörülen hükümler yerine getirilmemiştir" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Özel bankalarda, kınlan kollar yen içinde kalırken kamu bankalarının işlemleri milletin önünde cereyan ediyor. Anadolu Bankası yükümlülttklerini tek taraflı yerine getinniştir. Devlet bu operasyonu yok saysın. Herkes teminatını konıyarak iş bitirilsin, bankalar birbirieriyle davalı olmasın. Malı haciz etsek dahi, haciz edilen mala hâkim olamıyoruz. Açıklıkla söyleyeyim ki icra yasası borçlu lehine çalışmaktadır." Bu sırada Komisyon Başkanı Şükrii Yüriir' genel mudürün sözunü keserek "Yani terainatlarla yetinilsin mi diyorsunuz?" dedi. Ata da dileklerinin bu olduğunu ifade ederken, Müsteşar Pakdemirli'nin Ata'ya doğru eğilerek bazı şeyler söylediği gözlendi. Ancak Ata konuşmasını sürdürmedi. Bu sözler sonrası soruşturma raporunun maddelerine gecilirken, Şükrü Yürür üyeleri uyarak, "Kredi müesseselerinin itibarian yıpratılmasın. Soruşturmada yeı almayan şirketlerin konu edilmesi yanlıştır. Bu konuda üyeleri uyanrun" ifadesini kullandı. Öğleden sonraki oturumda Devlet Bakanı Sudi Turel ile ANAP kurucusu ve Uluslararası Bankası Genel Müdürü Erol Aksoy'da yer aldı. İlk sözü alan Anadolu Bankası Genel Müdüru Halil Ata, yapılan gerekli kanuni takipler konusunda, "Burada arzedemeyeceğim hususlar cereyan ediyor. Borçlu, yatagını makam odası önüne serip yalvanyor" değerlendirmesini getirdi. Daha sonraki döneme ilişkin iddialar nedeniyle eski Genel Müdür Erol Toksöz dinlendi. Toksöz, teminatsız verildiği öne sürülen krediler konusunda, "O dönem kurulmuş bulunan Teşvik Uygulama Dairesi, ihracat kredi belgesi veriyordu. Bu krediler öyle açılmıştır. Sayın Başbakan'ın sözunü ettiği 6 bin yeni ihracatçı, nasıl ortaya çıkmıştır. Sadece teminat almak, bankacılık ilkesi değildir" savunmasını getirdi. Toksöz, "batık krediler" konusunun ekonomik konjonktür sorunu olduğunu kaydederek, "Batık kredileri lütfen genel konjonktür içinde değerlendirin" şeklinde sözlerini tamamladı. Başak Grubu'na açılan kredilerin görüşülmesi sırasında bilgi veren Müsteşar Ekrem Pakdemirli. eski Bakan Kafaoğlu'nu suçlayarak, "Maliye Bakanı'nın sözlü talimat verdiğini sanıyorum. Yazılı bir belge bulamadık" diyerek kurtarılması gereken şirketler konusundaki ölçünün Bakanlar Kuruiu içinden oluşturulmuş bulunan Yüksek Ekonomik Koordinasyon Kurulu karannca belirlendigini kaydetti. Bunun üzerine Komisyon Başkanı Yurür'ün konuşınaya müdahale ederek, "Kurul kararı yokken, bu para nasıl verildi. Kim cevap verecekse versin" dediği gözlendi. Bu soru üzerine Kafaoğlu parmak kaldırarak söz istedi. Olayın Yüksek Ekonomik Koordinasyon Kurulu'na geldiğini kaydeden Kafaoğlu, kurul kararı ile şirketlerden en fazla alacakh olan bankanın "pilot banka" olmasının kararla^tırdıldığını söyledi.BaşakGrubu'ndanen büyük alacaklının Anadolu Bankası olduğunu belirten Kafaoğlu, "Banka aldığı yetersiz teminatlar nedeniyle takip yapacak durumda degildi. 10 alacaklı banka) a bir mucip çıkanlarak, aralarında bir protokol tanzimi saglandı." dedi. Kafaoğlu, daha sonra şöyle konuştu: "Burada Başak Gnıbu'nun kurlanlması değil, banka çıkannın kollanması vardır. Basına şirket kurtarma operasyonu olarak geçen olay ekonomik politikadan dolayı, Bakanlar Kuruiu'nun aldığı bir karardır. Maliye Bakanhğı hiçbir bankaya kredi verilmesi için talimat veremez ve vermemiştir. Bu protokolden sonra tercihleri yapan,bankanın idare meclisidir. Banka bu tercihi ile gelir yaratma kararı vermiştir. Bizim tek katkımız pilot bankanın belirlenmesi olmuştur. Şirket kurlarma konusunda 1980 sonrası Cumhuriyet Hukumeti pek çok karar almıştır. 10 Temmuz 1982'de, yani görevi üsılenmemden 5 gün önce 39 sayılı kanun hukmundeki kararname ile Kastelli sonrası mevduat çekilmesinin önlenmesi için Merkez Bankası'na tek imza ile kredi açma yetkisi verilmiştir. 2578 sayılı yasa da böyledir. 10 Temmuz 1982'de ithalattan kesilecek fon ile zor durumda şirketlerin milli ekonomiye kazandırılması karariaştınlmıştır. Güney Sanayii bu kapsamda ele alınmış, kredi verilmiş ve bu kredi tekrar tahsil edildiği gibi, şirket 5 bin kişisine iş imkânım korumuştur. Bankalar, alacaklı olduklan şirketlere hemen her gün kurtarma operasyonu tatbik eder, bunu özellikle hatırlatmak isterim." Bir anda elektriklenen oturumda, Başkan Yürür, "Sizden sonra Anadolu Bankası, Başak Grubu'na yine kredi verdi. Bu kredi 933 milyondur" deyince Kafaoğlu, "Burada kamu kaynağı kullanma gereği olmadığından ekonomik kurul kararı alınmamıslır" karşılığını verdi. PROTOKOL Bu açıklama üzerine başkan 9 Man 1983 tarihinde düzenlenen protokolü okuttu. Protokolde, toplantıya Maliye adına Tevfik Altınok'un başkanlık etmiş olduğu anlaşılırken 10 banka tarafından Başak Grubu'na açılacak 1,5 milyar liralık taze para kapsamında Anadolu Bankası'mn yer almadığı görüldü. Okunma işleminden sonra söz alan Müsteşar Ekrem Pakdemirli, toplantmın yerinin nasıl belirlendiği konusuna, "Başbakan ve Maliye Bakanı'nın şifai emri ile toplantı Maliye Bakanlığı'nda yapılnuşür" açıklamasını getirdi. Bunun üzerine Komisyon Başkanı Yürür, nisan ayında Anadolu Bankası'nın kayıtlan üzerinde yapılan denetim raporunun okunmasını istedi. Okunan raporda, protokolün Maliye'nin bilgisi içinde gerçekleştirildiği ve yapılan işlemlerle ek zarara yol açıldığı gerekçesiyle, dönem yöneticileri hakkında "emniyeti suiistimal" suçundan yargılama yapılmasının istendiği görüldü. Başak Grubu'nun ele ahnmasından sonra Devlet Bakanı Sudi Tnrel, ve Hazine Müsteşan Ekrem Pakdetnirli'nin ayrı ayrı toplantı salonundan ayrıldıkları gözlendi. Yapılan oylama sonunda,Bankalar Yeminli Murakıplan'nca gerçekleştirilen denetim raporu üzerinde gerekli "yasal işlem" yapması için Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na talimat verilmesi kararı çıktı. Orman suçlulannı ihbar etmiş oUtnlar ile suçlulan yakalayan ve Orman Idaresi'ne teslim eden görevlilere dağıtılacak ikramiye belirlendi. Orman Kanunu 'nun bazı maddelerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliklere göre, zaptedilmiş suç aleilerinin bedelinden ihbarda bulunmuş olanlar yüzde 20, suçlulan yakalayan ve Orman îdaresi'ne teslim eden görevliler ise, yüzde 30 oranında pay alacak. Orman suçlulan ihbarcılarına ikramiye ANTALYA ASLİYE 2. HUKLK MAHKEMİSİ NDEN tLAN Esas No: 1984/138 Davacı Ömer Kulalar vekili Av. Fatin Cılacı tarafından davalı Murat Kulalar aleyhine açılan gaiplik davasında: Davalı Antalya Merkez Sinan Mahailesi cılt 014/02, sayfa no: 74 kütuk sıra no: 115'de kavıtlı ömer ve Şerife'den doğma Antalya 1.3.1926 doğumlu Murat Kulalar Antalya Sınan Mahailesi 1259 sokak no: 10'dakı evinde Fener semtindeki arkadaşına uğrayacağını bildirerek 25.10.1975 tarihinde ayrılarak bir daha dönmediği, o tarihten bu yana olü veya sağ olup olmadığının bilinip tespit edilmediğinden gaipligine karar alınması istenilmekle; bu kişiyi bilen tanıyan veya adresini bilinlerin ,nahkememizin 1984/138 sayılı dosyasına haber vermeleri, verilmediği ve itiraz edilmediği takdirde ilandan 1 yıl sonra bu kişinin gaipliğine karar alınacağı ilan olunur. 25.6.1984 Basın: 20431 Gönensin ve Doğan l'er ay hapis cezasına çarptırıldı ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) Gazetemiz Yazı İşleri Müdüru Oka> Gönensin ile Ankara Temsilcimiz Yalçın Doğan, "MHP ve ÜlkücU Kuruluşlar Davası" iddianamesinin özetinin mahkemede okunmasından önce gazetemizde >a\ınlanması nedeniyle birer ay hapis cezasına çarptırıldılar. İstanbul Toplu Basın Asliye Ceza Mahkemesi Gönensin ve Doğan hakkında basın yasasına aykırı davranış nedeniyle 1981 yılında açılan davayı sonuçlandırdı. Mahkeme, "MHP ve Ülkiicü Kuruluşlar" davası iddianamesinin bazı bölümlerinin Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde okunmaya başlanmasından önce 927 Mayıs 1981 tarihleri arasında gazetemizde yayınlanmasının basın yasasına aykırı davranış olduğu kararına vardı. Mahkeme kararında Doç. Dr. Nevzat Toroslu'nun bilirkişi raporu ile de suçun kanıtlandığı belirtilerek Gönensin ve Doğan'ın birer ay hapis ve 10'ar bin lira para cezasına mahkum edildiği kaydedildi. Gönensin ve Doğan hakkındaki hapis cezalan para cezasına donüşturüldü. Kararda aynca, "Duruşma safahatı, dosya içeriğine göre cezaları tecil edildiğinde bir daha suç işlemekten çekineceklerine kanaat getirilmediğinden, aynca objektif ve sübjektif hususların araştınlmasına gerek görülmediğinden tecile mahal bulunmadığı" da ifade edildi. İdris Özbir ve arkadaşları davasında tanık polisler dinlendi İSTANBUL (THA) Kürt İdris lakabıyla tanınan İdris Özbir ve arkadaşlannın gasp suçundan yargılanmalarına İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Tanık polis beyanlarına itiraz eden sanıklar Zeki Öz, Güngör Buyruk ve Taylor Kıranta, poliste kendilerine işkence yapılarak zorla imzalatıldığını öne sürerek, emniyet ifadelerini reddettiler. Sanıklardan Fevzi Öz ise, diğer sanıkların yakalanmasından 7 ay sonra teslim olduğunu belirterek, "fddia edildiği gibi gasp yaprnadım, ben hapiste daha önce de yatmtş, bu işlerde tecrübeli adamım. Gasp yapacağıma, gider banka soyanm" dedi. Sanık savunmalanndan sonra, savunma avukatlan suçlamaları reddederek, kefaletle tahliye isteminde bulundular. Tahliye taleplerinin reddine karar veren mahkeme, diğer tanıkların getirilerek dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Grubu'ndan "bankanın en İLAN BAKIRKÖY 1. SULH HUKLK HÂKİMLİĞİNDEN 984/645 Mahkememizin 984/7 645784 sayılı kararla küçük Selahattin kızı Sevgi'den doğma 1970 D. lu AYŞE YEŞİM GÜLER'e üçuncü şahıslara karşı hak ve yararlarının korunmasında ve küçuğün eğitiminde mutlak yetkili olmak üzere Besimoğlu 1341 D S. SÜHEYL DELİORMAN, yine küçüğün bakımı ve gozet'minde kişisel ihüyaçlarının giderilmesinde yetkili olmak üzere Hayri kın 1326 D.lu HATICE MUAZZEZ ŞIPKA keza özellikle küçüğün üçüncü kişilere karşı temsilinde S. Süheyl Deliorman'la birlikte hareket etmek küçüğun kişisel ihtiyaçlarının sağlanmasında ve bakımında yetkili olmak üzere Mehmet oğlu O. REMZİ GÜLER vasi olarak tayin edilmişlerdir. ltirazı kabil olmak üzere ilan olunur. Basın: 8734 SineSen davasında Ozdamarhn sorgusu yupüdı İstanbul Haber Servisi DİSK'e bağh SineSen Sendikasının 37 yöneticisinin yargılanmasına İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı (2) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde devam edildi. Dünkü oturumda, eski sinema sanatçısı Semra Özdamar'ın sorgusu yapıldı. İddianamedeki suçlamaları reddeden ve sendikanın yasal olarak faaliyet gösterdiğini belirten Özdamar, avukatının daha sonra kendi adına açıklama yapacağını bildirdi. DİSK'e bağh SineSen sendikasının 37 yöneticisi hakkında TCK'nın 141/16 maddesi uyarınca 6 yıl 8 aydan 20 yıla kadar ağır hapis cezası isteniyor. 11 TSİP'Lİ HAKKINDA DAVA AÇILDI Türkiye Sosyalist îşçi Partisinin il ve ilçe yöneticisi 11 kişi hakkında tstanbul Sıkıyönetim Korr.utanlığı 3 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dava açıldı. TSİP'in 22 haziran 1974 tarihinde Ahmet Kaçmaz tarafından kurulduğunun bildirildiği iddianamede, sanıkların yasal parti görünümü altında yasadışı faaliyetlerde bulunduklan, 12 Eylül sonrası da bu faaliyetlerini sürdürdükleri ileri sürüldü. Tutuklu olan ve haklarında TCY'nın 141/1, 142/1 159/1, 350/3, maddeleri uyarınca en az 15 yıl ağır hapis cezası istenen sanıklar şunlar: Şaban Demirkapı, Şükrii Çelikyapı, Mehmet Yazırlı, Yaşar Vigiı, Fazilet Yiğit, Mehmet Gürsoy, Yusuf Ertürk, Bülent Lyguner, Rıza Kaplan, Bahri Eryılmaz, HalU Özbaşı. Uyuştunıcu kaçakçılığından sanık 6 kişinin idamı isteniyor Nitelik ^ y ı n l a n Yönetmeni hakkında dava açıldı ANKARA (UBA) Nitelik Yayınları Yayın Yönetmeni Kıvılcım Vafi (Çapın) ve Şair Murat Koçak hakkında komünizm propagandası yapmak ve TKP'ye üye olmak suçundan 8 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. ÇEVİRİ Eski eser ve yazılar doğrulukla Türkce yazıya çevrilir. Tel.: 165 54 52 İSTANBUL, (a.a.) İstanbul DGM'de süren 2 uyuştunıcu kaçakçılığı davasında yargılanan 6 sanığın idamı isteniyor. "Ulkeye müştereken eroin ithai edip, ülke içinde satmak" iddiasıyla yargılanan Lübnanlı Ossoma Mohammad İssa'yla Ziad Kasem Araji'nin yargılandıkları davanın dünkü durusmasında, esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanıkların TCK'nın 403. maddesi uyarınca idamla cezalandırılmalannı istedi. İstanbui DGM'de açılan 2. uyuşturucu kaçakçılığı davasında da, mahkeme, Mehmet \li Bağırsakçı'nın salıverilmesi istemini reddederek, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı ağustos ayına erteledi. Bu davada sanıklar, Fazıl Karataş, Mehmet Ertekin, Mehmet Ali Bagırsakçı ve Ahmet Fınldak yargılanıyorlar. GÜNEY EGE LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜNDEN PROJE YAPIM İŞİ DÜZELTME İLANI Müessesemizin, Muğla ıli merkezinde yaptıracağı 14.000 nv inşaat alanlı idari ve sosya! tesislerin proje yapım işi 29 Haziran 1984 gununde Cumhuriyet Gazeıesi'nde ilan edilmişlir. Adı geçen işin yeterlik için son müracaat tarihi 20 Temmuz 1984 Cuma gunü saaı 17.30 ve ihale larihi 25 Temmuz 1984 Çarşamba gunu saaı 15.00 olarak değiştirilmiştir. Basın: 20450
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle