18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 HAZİRAN 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle TVde dün gösterinte giren iki bolümluk mini dizi "Bir Milyonluk Yuz"den başka, sırada uç dizi daha bulunuyor. Bunlann ilki, geçen hafta sona eren "Tehlıke ÇemberV'nin yerini alacak ve cuma akşamlan 21.20'de gösterilecek olan "Haber Peşinde. " Öteki dizi ise, yine cuma akşamları saat 22.35 'te programa girecek. "Büyük Umuilar" adlt bu dizi Ingiliz edebiyatınm büyük adlarmdan Charles Dickens'in dilimize de çevrilen aynı adlı yapıtından uyarlandı. TVde yeni diziler Çağdaş karikatüre yer veren yayın organvnuz az ŞENAY KALKAN "Hiirriyet Vakfı"nca düzenlenen " 2 . Uluslararası Simavi Karikatür" yarışmasında birinciliği Gürbiiz Dogan Ekşioğlu kazandı. 29 ülkenin 491 sanatçısı arasından birinci seçüen Giirbüz Doğan Ekşioğlu ödüilerin yanşmacının başansını kanıtladığını, ona güven verdiğini ve başarısının sürekliliğini sağladığını söylüyor. Gürbiiz Dogan Ekşioğlu Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Grafîk Bölümü mezunu. 1981 'den beri Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çabşan Ekşioğlu, bu son ödülünden önce 1978 "Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yanşması"nda Güzel Sanatlar Akademisi özel ödülü, 1979 "BaJkan Film Şenliği Afiş Yanşması"nda birincilik ödülü, 1979 "lnşaat Mühendisliği Odası, Çevre Kiriiligi Karikatür Yanşması "nda birincilik ödülü, 1982 ve 83 "Uluslararası Yomiuri Karikatür Yanşması" Başan ödülü ile 1984 "Uluslararası Yomiuri Karikatür Yanşması"nda mansiyon almıştı. KARtKATÜRE YAKLAŞIM1 Ekşioğlu "karikatüre yaklasınunı" şöyle anlatıyor: "Bence karikatür, var olan tüm haksızhklar ve çelişkilere karşın düşüncenin çizgi yoluyla bu haksızlıklan ve çelişkileri gülümseyerek hafıfe alması, onlarla mücadele etmesidir. Karikatüre 1975 yılında başladım. Her gün bir karikatür çizmeyi adet halinegetirmiştim. Biriken karikatürlerimi gazetelerde yayınlatma umudu ve heyecanıyla epey uğraştım, ama başaramadım. Daha sonraki yıllarda D.T.G.S.Y.O'nun Grafik Bölümü'nde eğitim görmem karikatüre ya da grafik resme olan bakışımı geliştirdi. Yaptığını resimlerde mizah olmasına önem veriyordum. Balkan Naci Islimyeli'nin resimlerindeki ince mizah ve Jslimyeli'nin hocam olarak beni sürekli desteklemesi; Bosch Breughel, Daumier, Goya gibi büyük ressamları tanımam, naif ressamların resimlerindeki renk ve şiirsel coşku beni oldukça etkilemişti. Daha sonra girdiğim yanşmalarda ödüller kazanmam heyecanımı ve ilgimi daha da arttırdı. Boylece üretkenliğim de gelişti." Gürbüz Dogan Ekşioğlu'na, "Çizgilerlyle neyi amaçladıgını ve karikatür yapmayı sürdüriip sürdürmeyecegini" soruyoruz. Anlatıyor: GENEL YAKLAŞIM BENtM KARtKATÜR ANLAYIŞIMA TERS "Karikatürle, sorunlarla dolu olarak yaşayan insanların deşarj olabilmelerini sağlayıp onlann sorunlanna ışık tutabilmeyi amaçlıyorum. Karikatürün ya>ımlanarak geniş yığınlara ulaşmasının yanı sıra, bir resim gibi duvara asılarak kalıcı olmasını da istiyorum. Bu nedenle karikatürlerimde ya da grafik resimle Simavi \arışması birincisi Ekşioğlu: Norve^li yazar Alf Pröysen'in çocuk kltabı Türkçe'de Türklerde sevgi ve cinsel hayat Dil ve Tarih Coğrafya FakültesVnde bir ders kitabı okutuluyor. Yazarı Prof. Dr. Mehmel Altay Köymen. Kendisi DTCF Tarih Bölümü Baskanı. Kitabın adı "Alparslan ve Zamanı", 1983 yılında 342 So. ile Ankara Üniversitesi DTCFyaymları arasında çıkan bu kitabın 2. cildinin 324. ve 325. sayfalanndan bir bölümü hep birlikte okuyalım isterseniz. Bölümün baslığı ' 'A ilede Sevgi ve Cinsel Hayat''. Yazı da şöyle: duğu sadece dort cümle ile belirtildiği halde, ktz bozma olaylarını belirten beş cümle vardır. Bunlardan sadece 'adam kızı bastı' cümlesinde zor kullanıldığı görülmektedir. Öteki cümlelerden zor kullanılıp kullamlmadığını çıkarmak mümkün olmuyor. Bu bilgi, yukarda söz konusu ettiğimiz evlenmede bakire kız bulmanın zorluğunu ve bakire kız almaya neden bu kadar önem verildiğini göstermiştir sanırız. "Cariyeye de zorla tecavüz ediliyordu. Yukarda görüldüğü gibi, bazan adamın cariyesini başkasına peşkeş çektiği oluyordu. Bunun yalnız cariyeye inhisar etmediği, bazan kadının da aynı muameleye bırakıldığı görülmektedir. flziki bir mahiyet taşımaktadır; 'Ben ona ıstndım'; 'Gonlum ona aktı'; 'Onlar ikisiseviştiler'gibi normal sayılabilecek tek taraflı veya karşılıklı sevgi gösterileri yanında, mesela 'Kadın ersedi' (kadının canı erkek istedi); 'Kadın orospu oldu" cümleleri geçmektetir. "Erkeğin cinsi hayatı daha coşkun görünmektedir. Kaşgarlı Mahmud, 'erkeğin tenasül aleti kalktı' cümlesini kaydetmektedir. Bundan sonra erkeğin kadınla cinsi münasebette bulunToplumda, az da olsa, homoseksüelliğin bulunduğunu görüyoruz. Dikkati çeken nokta, bu hususta geçen iki cümleden birinde, oğlana zorla fenalık edildiğinin kaydedilmesidir. Öteki cümlede ise, '(o) oğlana fenalık yaptı' deniyor. Ve zorla olup olmadığı belirtilmiyor. Diğer taraftan, tıpkı kadın ve cariyelerde olduğu gibi, adamın oğlanı başkasına peşkeş çektiği de oluyor du. "(a.g.e., s. 324325). "...Evin içinde sevgilisiyle oy~ nasırken Türkün gönlü kaynar. Buna mukabil, sevgilisi kendisine kurularak gelir, erkeğiyle onu yoruncaya kadar oynaşır." (a.g.e., s. 424.) "Realist olan Türk milletinin mücerret meselelerle pek uğraşmadtğı, zihnini yormadığı veya uğraşmaya vakit bulamadığı anlasılmaktadır. Zaten, bu meselelere akıl erdiremediği ve sadece dokunup geçriği müşahede edilmektedir. " (a.g.e., s. 433) Görüldüğü gibi büyük bir bilgin ve önemli bir bilimsel yapıtla karşı karşıyayız. Hemen bu kitabt edinmemiz ve yukardakine benzer bölümleri ilgiyle okuyup aydınlanmamız gerekiyor. Sağolasımz, sayın profesör! Duyduk Gördük Bravo İllüstrasyon Yarışması sonıtçlaııdı Bravo dergisinin duzenlediği ve konusu "aşk"olarak belirlenen I. İllüstrasyon Yarışması sonuçlandı. Bülenl Erkmen, Mengu Ertel, Cemalettin Mutver, Erkal Yavi ve Ertan Gokemre'den otuşan seçici kurul, yarışmaya ' '583'' rumuzuyla kanlan A. Kemal Molu 'yu birincilik ödülüne değer gördu. İkinciliği Yüksel Çetin, uçünculüğu de Aii Osman Anıl kazandılar. Mansiyon kazanan bes yartşmacımn adlan ise şöyle: Gürhan Yücel, Timuçin Tarhanlı, Feridun Oral, Tekin Güreken ve aynı yapıta imza atan tlhami Koca ile Uğur Kenan Erkan. Uluğ ve Yücelen Arnavutluk'ta Piyanist Judith Uluğ ve kemancı Çağıl Yücelen'in TürkiyeAmavutluk kültur değişim programı çerçevesinde gerçekleştirilen Arnavutluk turneleri başanyla surüyor. 20 haziranda başlayan ve 3 temmuza kadar sürecek olan turne, başkent Tirana,İşkodra, Durres, Elbasan ve Goriça kentlerini kapsıyor. rimde çizginin yanında, renk, doku, hacim gibi resimsel elemanlan da kullanmaya çalışıyonım. Ama birinci planda mesajı iletmek geliyor. Karikatürü ya da kendi deyimimle grafik resmi sürdürmeyi ve geliştirmeyi amaçlıyorum. Bunun için mücadele vermekteyim. Türkiye koşullannda grafik resim yeni bir olay. Yayın organlarındakı yaklaşım ise benim çizgi ve karikatür anlayışımın dışmda. Başka bir söylemle, bazı yayın organlannm benim türümdeki işleri yayınlama olanaklan sınırh. tdealim günümüz koşullarında mesleğimde ödün vermeden ekonomik bağımsızhgımı sağlayabilmek." Ekşioglu'nun Türkiye'deki ve diınyadaki karikatürü değerlendirişi de şöyle: TÜRKİYE'DE POTANStYEL BÜYÜK, OLANAK KIT "Türkiye, daha önceki yıllarda uluslararası boyutta büyük karikatürcüler yetiştirmiştir. Şu anda büyük bir karikatür potansiyeli olmasına karşın, ça|daş anlamda karikatüre yer veren yayın organlannın azlığından dolayı bu potansiyel gerekli çıkışmı yapamıyor. Bu nedenle de cok yetenekli karikatürcüler yaşamlannı sürdürebilmek için başka işler de yapmak zorunda kalıyor, karikatürle hobi olarak uğraşıyorlar. Ya da çok satışlı bazı yayın organlarında değerli karikatürcüler, yine ekonomik nedenlerle hiçbir gelişme gösteremeden eriyip gidiyorlar. Dünyadagrafık kitaplarından ve uluslararası yanşma albümlerinden izleyebildiğim kadanyla karikatürcüler daha önce güzel sanatlar eguimi gördüklerinden, karikatürün boyutlannı daha da geliştirerek çağımızın en etkili sanat dallanndan biri olmasını sağlıyorlar." "Bu tür yarışmalar olmasaydı bugünkü anlamda karikatür çizebileceğimi sanmıyorum" diyen Ekşioğlu; yanşmaların, dil, din, ırk, cinsiyet farkı gözetmeden tüm insanlara seslenen, onlan birbirlerine yaklaştırarak dost kılan karikatürün, işlevini yerine getirmesinde en büyük etken olduğunu da sözlerine ekliyor. Kültür Servisi Norveç'in tanınmış yazarlarından Alf Prö>sen'in "Çay Kasığı C'ıncin Hanım" adlı çocuk knabı Türkçcye cevrilerek Norvec Kultur Konseyı ve Mavibului Yayınlan'nın i^birliğiyle yayınlandı. Norveç'de ilk kez 1957 yılında yayınlanan ve bugune kadar on bes dıle tcvrilen "Çay Kası"Türklerde sevgi gösterileri ğı Cincin Hanım"ı Kari Çağatay pek ilgi çekicidir. Verilen örnekve Fatih Krdoğan Türkçeleştirlerden anlayabildiğimize göre, di. Kiıabın resimlerini Sahin Erbu sevgi gösterilerinin çoğu evha/ırladı. lilik dısı olmaktadır. Daha açıkNorveç/de ilk yayınlandığı yıl çası, Türk toplum hayatında naradyo ve televizyondaki çocuk muslu aile hayatı süren kadın ve programlannın ve çocuk tiyatroerkeklerin yanında kötü yolu laruıın da baş konusu olan kitasapmış kadınlann ve erkeklerin bın yazarı Alf Pröysen I914'de saym hiç de az değildir. yoksul bir ailenin çocuğu olarak dunyaya geldi. Kuçuk yaşlarda "Türk kadınınm naz ve isveçobanlık, bir süre de gezgin sa sine 'kılınç' adını veriyorlardı. tıcılık yapan Prövsen hiç okula Erkek düskünü kadına 'ersek'; gitmedi. İlk kısa oyküleri \ daha ileri giderek işi eyleme gö1945'de yayınlandı. Yazdığı I türen ve başka biriyle sevişen kaoyunlardan biri beyazperdeye dına bugün de kullamlan bir uyarlandı ve muzikal olarak sahdeyimle 'oynaş'; nihayet büsbünelendi. Radyo ve televizyon için tün ortaya düşmüş kadına da hazırlayıp sunduğu çocuk prog'erkek ısler' diyorlardı. Bu tipramlarıyla Norveç'de buyük un ler dışmda 'sürtük işler' denen kazanan Pröysen, 1970 yılında sürtüştüren, sevici kadın tipi de oldu. vardı. "Türklerde sevgi tamamiyle Avignon Yine Kemküm Dede üzerine Şenliği'nin terbiyeyi terbiyesızlerden yöneticisi TVde "Şıır Saaıi"ni ikide öğrendim", sözünden yola bir kirleıen Kemküm Dede, d'Arcier istifa etti sahibi olduğu dergide şimdi de çıkarak kendisine şöyle Kultür Servisi Fransa'nın Avignon kentinde her yıl düzenlenen unlu Tiyatro Şenliği'nin yonetmeni Bernard Faivre d'Arcfer gorevinden istifa etti. Büyuk liyatro adamı Jean Vilar'ın çabalarıyla geliştırilen bu şenliğin uçuncu vöneıicisi olan d'Arcier, > o belediye seçimlerinı eski baş>n kaıı Chirac'ın partisi RPR'nin kazanması uzerine yeni yönetime ters duşmüştü. D'Arcier'nin bu nedenle istifa ettiği heürtilijor. Necalı Cumalı'ya ve siirine dil uzatıyor. Bu şiirden anlamayan Dede, üstelik bir de şiir dersi vermeye kalkıyor. Oysa bir okurumuz, bu konııda bize yazdığı mektupta torunuyla Dede'ye takma dişlerimi leylek gibi takırdatmasından ötürü "Cav Cav Tak Tak'' adını taktıklanm söylüyor. Bolu'nun Seben ilçesinden sayın \urten Erus da Ebul ula El Muam'nin, "Ben sesleniyor: Şiiristanı evliyalar basmış! Meğer evliyagiller fasilesinde, Ne değerli otlar varmış!... Vah vah ki vah vah Ilhan Berk 'e! Hane, maydanoz derken, "Şifalı Otlar" kitabında En şiirsel otu Kemküm oiunu ıskalamış!.. Gülme halimize, Ebu'/ ula ElMaarri: Kaderimizde şiiri Şiirsizlerden öğrenmek varmış. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK Roger Blin Tiyatrosu Geçtîğimiz günlerde 76 yaşında ölen ünlü Fransız tiyatro adamı Roger Blın'in adı, Paris''teki PetitOdeon Tiyatrosu 'na verildi. Özel yaşamına vanncayadek her şeyini tiyatroya veren, Adamov'un, Beckett'in, Jean Genet'nin ilk yapıttannı sahneye koyan ve tanmmalannı sağlayan, karşılığında hiçbir zaman hak ettiği unü bulamayan, aramayan Blin, böylece ölümsüzlüğe kavuşmuş oluyor. • KtM KİMDtRT Ekşioğlu, Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu'nu bitirmiş. 1981 'den beri de Marmara Üniversitesi 'nde araştırma görevlisi. Birçok yarışmada ödül alan sanatçı, "Bu tür yarışmalar olmasa, bugünkü anlamda karikatür çizebileceğimi sanmıyorum," diyor. 0, BENDtN IZIN İSTEMİYOR A/ / Ankara'da yayımlanan "Sanat Rehberi" dergisince düzenlerten Eleştiri Yarışması'nda birinciligi Cavit Yıldınm kazandı. Prof. Gürsel Aytaç, Prof. Nerıman Samurçay ve Atilla Özkırımlı'dan oluşan seçici kurulun birirtciliğe değer bulduğu Cavit Yıldınm'ın yapıtı, "Sanat Rehberi"nin temmuz sayısında çıkacak. Tire Lisesi edebiyat öğretmeni olan Yıldınm 'ın çeşitti sanat dergilerinde eleştiriteri yayımlanıyor. (THA) Cavit Yddırım birinci oldıı Devlet Galerisrnde son sergiler TÜRKKAYA ATAÖV Başkentteki Devlet Galerisi bir mevsimlik çalışmasını kapıyor artık. Son sergiler içinde M.Ü. öğretim görevlilerinden Ayla Ersoy'un "seramikte yeni bir isim" diye tanıttığı Zehra Çobanlı'nın güzel yorumları, dekoratif resmin birkaç türiine gönül vermiş olan Oya Söylemez'in duyarlı pastelleri, Alanya'nın "tanıtma elçisi" Haşim Yetkin'in profesyonelce çekilmiş büyük renkli fotoğrafları ve Harb Okulu'nun toplu sergisi günde 20.000 kişi tarafından gezildi. Zehra Çobanlı, kişiliğindeki sevgi ve uyumu panolan, tabakları ve seramik heykellerine kendine özgü üslubu içinde aktararak başkenti güzelleştirdi. Yaptıkları birkaç yıldır İtalya'da Rimini Seramik Fuarı'nda sergilenmekte olan sanatçmm gelecekte daha çeşitli urünler vereceğine, devlet desteği de olursa yurt dışındaki olumlu yankıları sürdureceğine inanıyonım. Bakanhğın olanaklarını ve alışkanlıklarını bilirım. Ama gene de, (düş bu ya!) bir broşür ne iyi olurdu. Sanatçı Japon Hamada'yı beğeniyor, ama onun ardındaki devlet desteği hepimizi şaşırtır. Dikenleri" konusunda tngilizce bir kitap yayınlamıştır. Yurtseverlik böyle olur. Süsleme sanatlarının birkaç çeşidine eğilen bu sanatçının elinden tutan olsa Bakanlığın işleri de kolaylaşır. Alanya'da herkesin tanıdığı öğretmen Haşim Yetkin "tanıtmacı" doğmuş. Bu iş için özel bir eğitim görmeden, çevresine böylesine ustaca eğilip kendi yöresinden dışa görüntuler yollamak için çırpınan birinin yeri kanımca, Tanıtma Bakanlığı'dır. Haşim Yetkin'in çektiği fotoğraflar, bastırdığı kartlar ve yayınladığı yabancı dillerde tanıtıcı kitaplarla ilgili devlet dairelerinin aynı konudaki çalışmalan karşılaştınlırsa, bu değerlendirmemde hiç abartma olmadığı, hatta az bile söylediğim ortaya çıkar. T4RİHTE BUGUN MIMTAZ ARIKAS 26 Haziran 1892'oe BUGÜN ÜNLÜ KADIM YAZAZ PEARL C/A/7 YAK/NLAŞTIRAN YAZAR Rus kökenli ve tsviçre uyrukiu besteci Vladimir Vogel, tsviçre'nin Zürih kentinde öldü. 88 yaştndaki besteci Moskova 'da doğmus, 1934yılında fsviçre'nin Ascona kentine yerleşmişti. Busonı'nin öğrencisi olan ve özellikle Schonberg 'den etkilenen Vogel 'in genellikle seriyal teknikle bestelediği en ünlü yapıtlan şunlar: "Thyl Claes Oratoryosu", "12 Seslık Bir Dizinin Yedi Yönü", "Prelüd", orkestra için "İnterlüd ve Postlud", ressam Jean Arp 'a adanmış gerçeküstücü kantat "Arpiade" ve "Yiyolonsei Konçertosu." Vladimir Vogel öldü Oya Söylemez'in Ttirk keseleri Oya Söylemez, 1979'da açtığı seksen parçalık Türk keseleri sergisinde yarısı kadannı üşenmeden örmüş, geri kalanını pastelle çizmişti. Ürdün'de "ÇöWn BUCJC, AM&fUKA'OA OoĞPU. 3İe. A*i/SYOAJ£&/V K!Z(YO< Y£ ÇOÇJUK YAŞTA AİLBSİYLE ÇtAl'E S/DBcecri. iuc öGeeşıiMiMi Ş.AUĞHAVPA YAPACAK SOM/ZA AMe&KA'DA TAKİAMLIYACAKTI. 1914'TE T&KRAK Ç/M'E DÖNECEK VE GENÇ MiSYomi* 70HM LOSSİAIG SUCK'LA £VLEN£C£KT'e. PEARL SUCX,U2JLİf4 Y/UAg ÇİH'DC KALACAK VS OGAYLA tLGİU ROKAAKlLAfi. YA2MAYA KOYULfiCAtCrm. BU ÜLZEYl VE fAJSAN LARINI yAKlNDAN TANtYAH YA2AR.IM YAPffi LARJ BATT DÜNYASIKIM gÛYÜK İUSlYLS kAR.$ILANACAK VE ONA PULİTZE& ÖPÜLÜ ICAZAUPIJİACAKT1K.. 50 YIL ONCE Cumhurivet Japon ticarot heypti gitti Memleketnnize ıktısadı leikıkaita buhınmak ve iki ınemlekeı ihracai ve iıhalatını ulakudar ederı meseleler itzennde alakuduı turlu aönu/iııek ıızere şehrinııze gelen Japon ticaret heycfi. dıın ukiunı Senıplon ekspresıvle Sofyu'yu harekei einuşlır. Heveıle beruber seyahaı eclen Osaka Muiımhı gazetesı buynııhtırriri M. Musumt Shinıoda gazeıecilerc , seyahalın ımıksal ve çayelerınden balueclerek şıınlan soylenuşıir: " Türkıyeyı zıyareıten başlıca nıaksadınıız, iki nıenıleket urasındakı licari munusi'bi'ileıın ınki\atuw çalısmakıır. Teshın etıııek ıccıp cder kı asn hazırda para. ticaret nin nıiihadele vasıtusı olmaktan vıkntı$tır. Hur/ı sonunıtn ıktısııclı ılııtyuclan sarıhııı ilk devııierındi' ııırı olan ınetoıları hâkıııı kılnuşttr. Japonyu du ikıisadı zarurellerle bu metotları iatbıku mechur vazıyeııc kalıniiiır. Bıınlar du bılırsıni: kı. vonrpensation ve klering 26 Haziran 1934 ısimleriıti taşıyan sıstenılerdir. Heyetiınız, Japon sanayıine dahil eşyaları mubadele edebılecek ınemleketler soyı ile veya dijŞer nevı ıstihsalâlile mubadele esasları üzerinde mesaide buhtnmakıadır. Türkiye'deki ınesaiınız de bu ntuksada ımmıf bıılıtnuyordu. Bu es\u içinde bizı daha ziyade alâkadar eden pamıık ve tuzdıır. Yazık kı, senevî pamıık isühsalatınız 100.000 balveden ibareıtir. Bunun yarm menılekeı dahilinde sa/folunınaktadıı: Yarısı da yakın nıenıleketlere gonderilmektedir." 19341984 Paris'teki Sonbahar Müzik ŞentiğFnin programı belti oldu Maggio Topluluğu ve Milanolu Kuklalar bu ülkenin obür temsilcileri. Kuklalar, '"Aida" ve "Pompei'nin Son GunlerT'ni gerçekleştirecekler. Şarkıcı Giovanna Marini, unlü sinema adamı ve romancı PierPaolo Pasolini'nin bilinmeyen şarkılarına can verirken, Parma Tiyatrosu yine Pasolini'den uyarlanan "L'ccelaci Uceüni"yi, Gionno Fiori "Amado Mio"yu, Laura Betti de "Orgie"yi gerçekleştirecek. Aynca Pasolini'nin tüm yapıtlan Şenlik boyunca gösterilecek, ondan arta kalanlar sergilenecek. Şenlik süresince ilginç muzik gösterileri de var. Luciano Berio'nun "Passagio" adlı operasıyla Bob VVilson ve Gavin Bryars'ın "Medea"sı iki doruk. Xenakis ve Ligeti, çalınan çeşitli yapıtları aracılığıyla birbirlerine koşut olarak tanıtılırken, Pierre Boulez'in l>Reponsı"u yeni biçimiyle 1319 ekim tarihleri arasında seslendinlecek. Cazcı Ornette Cokman, Richard Teilelbaum ve Brian Eno, bu şenliğin müzik yönunden ilgi gorecek otcki adlan. Beykoz Kunduralan Zırif Saîlam Ucuı Kültür S«rvisi Fransa başkenti Paris'te her yıl düzenlenen Sonbahar Tiyatro Şenliği'nin ön Ünlü Fransız yazar Louisprogramı belli oldu. Buna göre, Ferdinand Celine'in "Feerie Poşenliğin ilk ilginç oyunu 1316 ur une Autre FoisBir Başka Kez ekim tarihleri arasında Th^âtre tçin Peri Masalı" adh romanımn de la Ville'de. Peter Stein'ın yömüsvettesi, 19 haziran günü Panettiği, Berlin'deki Schaubühne ris 'te bir merakh tarafından 190 Tiyatrosu oyuncularının gerçekbin franga (yaklasık sekiz milleştirdiği bu oyun Jean Genet'yon Turk Lirası) ahcı buldu. nin "Les Neğres Zenciler"i. 3862 sayfalık dort dosyadan olu1822 ekim tarihleri arasında ise, şan bu müsvette, romantn geçirKlaus Grüber'in yönettijji Çadiği aşamaları da ortaya koyuhov'un "Uznn Bir Yol Üzerinyor. de"si yer alıyor. Fransız yönetmen Bernard Sobel, iki Demokratik Alman yazannın oyununu 25 eylül 2 ekim ve 15 kasım16 aralık tarihleri arasında sahneye Ünlü Fransız ressamı Paul Serukoyuyor. Bunlann ilki Heiner zier'nin yapıtlan 19 Haziran Müller'in "Philoktef'i, ikincisi 1984 günü açık arttırmayla sattl Christopher Heinın "Kaşla Goz dı. Bu satışlar sırasında. Ce'zan Arasında"sı. Claudio Segovia ve ne'in AixenProvence'dekiaile Hector Orezzoli'nin olağanüstü ev'mi konu alan bir tnMosu 1 tango gösterisi ve Endülüslü samilyon 350 bin franga (yaklasık natçıların "Puro Flamenco"su 54 milyon Türk Lirası) ahcı bul 21 kasım 9 aralık günlerinde. du. Aynı Karıs sıraunda I acnıtıhalya'nın Peppe e Berra TopİH'un bir resmi 270 bin. Eınıle luluğu 921 ekim tarihlerinde Bernard'ın bir tablosu 215 bin, Anvradn'ın bir füzeni 80 bin "Elsiz Ayaksız" ve "Zeza" adlı oyunlarını sergileyecekler. franga satıldı. 8 milyona Celine müsvettesi Harb Okulu ögrencilerinden Harb Okulu'nun geçen yılki sergisini oldukça uzun yazmıştım. Bu kez, Mücahit Kulak'ın cami deseni, Hüseyin Özdemir'in malara ve mihver skeçi, Kenan Erturk'un Çallı'dan ayrıntısı, Rüstem İbiş'in olü doğalan iyi. Hakan Topaloglu'nun "Şehide Saygı" yağlıboyasını devlet satın almıs. Çok yerinde bir karar. Bayrağın katları, arkadaki doğa, fieürlerdeki anlatım başarılı. Aynı devlet Zehra Çobanlı'dan da seramik almalıydı. Kişinin ağacı, kuşu, bulutu yansıtışı da pekâlâ "ulusal" olabilir. Japon resminde ağaçların nasıl çıktığını bilmeyen yoktur. Ağacın da milliyeti vardır, her şeyin de. Konu ne olursa olsun, göz bir kültür açısından bakar her şeye. Doğa ve toplum içinde her şey kültürle buluşur. Konuya böyle bakınca, Zebra Çobanlı'nın yapıtlarında epeyi "sanat dersi" var. Osmanlı minyatürler\nde resim bir göz sevincıdir. Zehra Hanım'ın seramiklerinde de işte o var. "Bir biçim vardır biçimden içeru". SÜMER BANK Yerli Mallar Pazan İLAN SÜMERBANK KAYSERİ PAMUKLU SANAYÜ MÜESSESEStNDEN Müessesemiz Konfeksiyon Atölyesinde kullanmak üzere aşağıda miktarları yazılı muhtelif tip fermuarlar satın alınacaktır. Taliplerin 13 Temmuz 1984 tarihine kadar mal bedelinin ^o5 nispetmde geçicı teminatla birlikte numune göndermek suretiyle kapab teklif mektuplarını Müessesemız adresine göndermeleri gerekmektedir. Kati teminat Vo 10'dur. Şartname Müessesemizden temin edilebiltr. Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. CİNSİ MİKTARI: Tip 10 16 cm. Fermuar 20.000 Ad. Tip 10 50 cra. Fermuar 101.400 Ad. Tip 10 150 cm. Fermuar 100.000 Ad. irıdişli 55 cm. Fermuar 100.000 Ad. YEKÜN: 501.400 Ad. Baan 19432 İLAN YENÎMAHALLE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1984/56 Davacı Turan Korkmaz'ın, davalı Ayşe Korkmaz aleyhine açtığı bosanma davasının yapılan yargılamasında: Davalırun YenimahaHe Etimesgut tstasyon Mahallesi Topal Hasan namı ile maruf kişinın ahır evinde oturur adresine çıkanılan davetiyenin tebliğ edilemediği ve araşürmalara ra&men adresi lespit edilemediğinden, dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen yapılmasma karar verilmiştir. Davalırun duruşma günü olan 20.9.1984 günü saal 9.30'di duruşrnada hazır bulunması veya kendisini bir vekiUe temsil ettirmesi, dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye yerine geçmek üzere ilan olunur. Basın 19433 Seruzier Koleksiyonu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle