19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZİRAN 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 •gisiyle olan tüketiciye olacak Katma değer vergisi sisteminin esasını, satıcmın malı alandan vergi tahsil etmesi ve bundan kendi ödediği vergiyi düşerek, kalanı vergi dairesineyatırması oluşturur. Tüketici ise, kimseye mal satmadığından vergi tahsil edemez ve yalnızca vergi ödemekle yükümlü olur. Hem de tüm sistemde oluşan verginin toplamı kadar. MURAT KÖPRÜ Önümüzdeki yıl uygulanması beklenen katma değer vergisi sistemi vergi gelirlerini arttırması, vergi kaçaklannı tıkaması ve etkin bir ekonomik politika aracı olarak kullanılabilmesi açılarından göz dolduruyor. Buna ek olarak, ihracatçıyı iki kat teşvik etmesi ve ilk üretim aşamasındaki vergi yükünü hafıfletmesi bakımından da oldukça çekici özelliklere sahip. Ancak " e n çağdaş" ve " e n modern" görünilmlü bu vergi sisteminin önemli bir "mahzuru" var. O da, vergi yükünü cükeüci kesimin sırtına kaydırması. NASIL İŞLER? KDV sisteminde, üretimden tüketime giden zincirde mal her el değiştirdiğinde vergi ortaya çıkar. Verginin tahsilatı da bu zincir içinde satıcı tarafından gerçekleştirilir. Malı satan kişi ya da kuruluş, malı satın alandan vergiyi tahsil eder ve bundan, daha önce kendi ödemiş olduğu vergiyi indirerek kalanı vergi dairesine yatırır. Yani, bu sistemde her aşamadaki mükellefin vergisini indirme olanağı vardır. Bir tek istisnayla. Zincirin son halkasında bulunan ve malı satma olanağına sahip bulunmayan tüketici, üzerine düşen vergiden indirim yapamaz. Böylece, aşama aşama ağırlaşan vergi yüku en Ust düzeyde tüketicinin sırtında kalır. Örneğin ithalatcı ya da ilk üretici, malını imalatçıya 500 liraya satmış olsun. Vergi oranının yüzde 10 olduğu varsayılırsa, bu aşamada 50 liralık vergi ortaya çıkar. Bu vergiyi imalatçıdan alan ithalatçı bunu vergi dairesine yatınr. İmalatçı ise, işlediği malı 700 liraya toptancıya satar. Bu aşamada oluşan 70 liralık vergi, imalatçı tarafından toptancıdan alınır ve daha önce ithalatçıya ödenen 50 liralık vergi düşülerek 20 lira vergi dairesine yatırılır. Toptancı da malı 1000 liraya perakendeciye satarsa, ortaya çıkan 100 liralık vergiyi perakendeciden alır ve kendi ödediği 70 lirayı düşerek kalan 30 lirayı vergi dairesine yatırır. Tüketiciye bu malı 1400 liraya satan parekendeci de 140 liralık vergiyi tüketiciden alır, ancak vergi dairesine 40 lira öder. Buna karşın tüketici malı satmadığından 140 liralık vergi kendisinde kalır. Yani bütün sistemde oluşan vergi yüküne eşit bir tutarı üstlenir. Sistemdeki vergi yükünün tümüyle tüketicide toplanması bazı ülkelerde tartışmalara yol açmış ve ezellikle dar gelirli tüketicinin korunması için çifte vergi oranı saptanarak bu kesimin kullandığı zorunlu tüketim mallarının vergi oranı düşük tutulmuştur. Ancak Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan ve TBMM'ye sunulan yasa tasarısında vergi oranının tek ve yüzde 10 olarak belirlendiği gözleniyor. İ H R A C A T Ç I Y A İKİLİ TEŞVİK Katma değer vergisi sıstemınden en kârlı çıkacak kesim ise ihracatçılar olacak. Çünkü bu sistemde ithalat vergilendirilirken ihracat vergiden muaf tutulur. Sistemin yapısı gereği de vergiden muaf tutulan kesime otomatik olarak vergi iadesi yapılır. Böylece, ihracatçv ikili teşvikten yararlanır. Şöyle kı: Katma değer vergisınde. satıcı aynı zamanda vergiyi tahsil eden oiduğundan, herhangi bir aşamadaki satıcıya " s e n vergi ödeme" denildiğinde bu, söz konusu kesimin tahsil ettiği verginin de kendisine bırakılması anlamına gelir. Yani sistemin tek gözdesi ihracaıçı hem vergi ödemez, hem de alıcıdan tahsil ettiği vergiye el koyar. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY if>m versi vertnhnr. hem de versi iadesi alıyor Arjantin IMF düellosunu Türkiye'den izlerken VERGİ TÜKETİCİYE BÖYLE YUKLEMYOR Vergi Oluşan Ödenen hariç vergi vergi "Ek önlenı alınmazsa KDV ölü dogar^ Ekonomi Servisi Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Birliği Başkanı M. Turguı Anğ, "Katma değer vergisinin sürekli ertelenmesine neden olan geçiş orlamında degişen bir şey \oktur. Eğer >^n onkmUr alınmazsa bu vergi ölü dogar" dedi. Katma Değer Vergisı Yasa Tasansı'nın TBMM'ye sunulması tonusurıda bir açıklama yapan Anğ, "denelde piyasada belge dolaşımının yüzde 1015 olduğu bir ortamda bu vergiye ge\iş, beklenen başarıvı sa$ılania>acaktır. Bu nedenle. hazırtık çalışmalannda Bakanlar kurulu'nun )nn önlemler alması gerekir. Muhasebe düzeninden yoksun bir katma değer vergisi sistemi başanlı olamaz" seklinde konuşıu. fîyat İthalatçı ya da ilk üretici imalatçı Toptancı Perakendeci Tüketici (%10) 50 70 100 140 500 700 1000 1400 1400 50 20 30 40 140 Böylece katma değer vergisi ihracatta vergi iadesi sorununu sistem içinde kendiliğinden çözer ve sistem dışında bir müdahaleye gerek bırakmaz. Bunun da, vergi iadesinde süregelen karışıklığı gidereceği ve birtakım haksız kazançlann önüne geçeceği konusunda yaygın bir kanı var. Bu nedenle, ihracatta vergi iadesi oranlarının eylülde ikinci kez düşürülecek ve yılbaşında sıfırlanacak olması, ihracat ve ihracatçı açısından hiç de kaygı verici bir gelişme olarak kabul edilmemeli. Çünkü aynı tarihte yürurluğe girmesi hedeflenen katma değer vergisi sistemiyle, ihracatın eskisinden daha sistemli \e kalıcı bir biçimde teşvik göreceği soylenebilir. Günün Aynası Maaş ödemeleri için piyasaya sürülen para geri eekiliyor ANKARA (a.a.) Maaş ve ücret ödemelerini gerçekleştirmek amacıyla, haziran ayı başında piyasaya sürülen 53 milyar liranın yaklaşık beşte biri geri çeVildi. Merkez Bankası, haziran ayının ilk haftası içinde, "emisyon hacmini" 11 milyar 617 milyon lira daraltarak 8 haziran tarihi itibariyle "746 milyar 531 milyon liraya" düşurdu. Emisyondaki daralma, " ez Bankası kredüerindeki azaltma ile" sağlandı. Ayın ilk haftasında, kamu bankalar ve tanm kesimine yönelik Merkez Bankası kredilerinde "toplam daralma" 15 milyar 893 milyon lirayı buldu. Bunun 3 milyar 94 milyon lirası "Kamu kesiminde, 8 milyar 422 milyon lirası da " t a n m kooperatiflerinde" özellikle maaş ve ücret ödemelerini yapan kuruluşlann kredilerinde gerçekleştirildi. Hafta içinde, "bankalar aracılığıyla özel kesime sağlanan krediler" de 4 milyar 377 milyon lira duşürüldü. TÜRKİYE'DE HER GUN 4 1ŞÇ1 YAŞAM1N1 YIT1R1YOR lş kazalarında dünya şampiyonuyıız ARİF ESEN Türkiye'de son 5 yıl içinde meydana gelen 785.706 iş kazasında 6 bin 627 işçi yaşamını yitirirken, 13 bin işçi iş göremez derecede sakat kaldı. 19791983 yılları arasında resmi rakamlara yansıyan verilere göre, ülkemizde her gün 3 ya da 4 işçi iş kazaları sonucu can verdi. İş kazalarının 1983 yılı için SSK'ya doğrudan maliyeti 15 milyar lirayı bulurken ülke ekonomisine dolaylı maliyeti 60 milyar lira düzeyine ulaştı. DÜNYADA BtRtNCİ Yüzde 8'lik iş kazası oranıyla dünyada birinci durumda bulunan Türkiye'de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusu henüz kavranmış, benimsenmiş değil. Gerek devlet, gerek işveren, gerek işçi üzerine düşen görevleri yerine getirmezken 19721982 yıllan arasında iş kazalan sonucu meydana gelen maddi kayıp büyük yatırım projelerimizden birisi olan Afşin Elbistan Santralı'nın toplam maliyetinin 1.5 katından fazla. Yine aynı dönemde iş kazalanndan doğan iş günü kaybı, grevler sonucu yitirilen iş günü kaybınm 2.5 katı. Türkİş tarafından İstanbul'da düzenlenen ve iş kazalanyla meslek hastahklannı azaltabilmek amacını taşıyan "İşçi Saglığı ve İş Güvenliği" seminerinin açış konuşmasınt yapan Türkîş İBRET TABLOSU Son 5 yılda ülkemizde 6630 işçi öldü. İş kazalannın ülke ekonomisine dolaylı maliyeti 60 milyar lira. Yalmzca maden işkolunda meydana gelen kazalarda yitirilen işçi sayısı, Almanya'daki iş kazalarında yitirilenterin 8 kalı. Avrupa'da 30 yıl içinde 17 bin kişi gürültüden sağır olurken, Türkiye'deki istatistiklerde gürültüden sağır olan diye bir sütun yok. milyon kişinin ne olduğunun bilinemediğini bildirdiler. GÜRÜLTÜ Örneğin, Avrupa ülkelerinde 19461976 yılları arasını kapsayan bir araştırmaya göre gürültüden Almanya'da 30 yıl içinde 17 bin kişi sağır olurken, Türkiye'de gürültüden hasta olana rastlanmamış. Yani istatistiklere böyle bir meslek hastalığı yansımamış. Bu da yakın zamana dek Türkiye'de işçi sağlığı ve iş güvenliği olayının olmadığını, düşünülmediğini gösteriyor. Son yıllarda konu uzerinde işveren ve sendika çevrelerince yapılan çalışmalann yoğunluk kazandığına da değinen uzmanlar, devletin normlar koyarak kontrol görevini yerine getirmesini, işverenlerin koyulan normları uygulamasını ve işçinin sağlığını düşünerek kurallara uymasını istediler. SSK'nın dünya çapında en kotü yönetilen kuruluşlardan biri olduğunu vurgulayan bir uzman, işçi sağlığı ve iş güvenliği için üniversitelerin genel halk sağlığı yanında işçi sağlığı konusunda eğitimierini geliştirmelerini isteyerek şunları söyledi: "SSK'da poliklinikler dolu, yataklar boş. Büyük yatırımlar atıl kalıyor. SSK'ya bağlı olarak çalışanlar istediği doktora gidebilmeli, gidene SSK belirli bir para ödemeli." Dündar Soyvr: İşsiziige karşı durnınş yutırımlar başlatılsın İZMİR, (THA) İzmir Ticaret Odası Başkanı Dündar Soyer, para kredi ve maliyet politikalarında bir denge sağlanmasının zorunluluğuna dikkat çekerek, "Türkiye'de durmuş olan yatınmlara başlanmalıdır. İşsizliğe başka türlü çözüm getirilemez" dedi. Dündar Soyer, yaptığı açıklamada, ekonomik politikada bazı düzenlemelere gidilmesi gerektiğini belirtti. Soyer, bunun için talebi gereksiz yere tahrik etme44 Toplam 785.70i, * 1983 yılı rakaml 1. Bölge Temsilcisi Ceroil Gidcr, konunun önemini sendikalar açısından şöyle dile getiriyordu: "Bugüne kadar ne yaptık. Toplu södeşme, toplu södeşme. Maaşa zam getirirken, Türkiye'de işçi sağlığını koruyucu önlemler alınmadı. Bu konu toplu sözleşmelerde yer almalı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusu en az toplu sözleşme kadar önemli." İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda, "devlet işveren işçi" üçlüsünün üzerlerine düşen görevi yapmadığını bildiren uzmanlar, maden işkolunda meydana gelen ölümlerin Almanya'dakî madenlerdeki iş kazalanndan 8 kat fazla olduğunu, bu oranın diger işkollannda ise 34 kat fazla olduğunu bildirdiler. Iş kazalannın birçoğunun SSK verilerine yansımadığını da kaydeİş kazalarında her yıl 150 bin den uzmanlar, Türkiye'deki iş işçinin yaralandığı ülkemizde, iş kazalannın boyutlarının inandımüfettişlerinin gorevlerini yaprıcı olmadığını ve konuya yetermakta yetersiz kaldığını belirten li önemin verilmediğini söylediTürkİş Eğitim Uzmanı Sebahatler. Türkiye'de çeşitli alanlarda tin Dertli, "Hastanelerin yeter16 milyon kişinin çalıştığı, busizliğinden yakınıyoruz, ama nun ancak 2 milyonunun SSK hastatığa yol açan ortam kaynaverilerine yansıyabildi£ini, bu ğında engellenmiyor. İş kazası \e rakamın bile yansımadığını sameslek hastalığına yol açan ortam öncelikle düzeltilmelt"dedi. vunan uzmanlar. geri kalan 14 yen ve ekonomide işlerliği engelİemeyen dengeli ve gerçekçi bir parakredimaliye politikası izlenmesini önerdi. Bunların yanı sıra, kredi faizlerinin de yeniden gözden geçirilerek düşürülmesini isteyen Soyer, şöyle konuştu: "KİT'ler aracıhğı ile yapılan yüksek oranlı zamlar sonucu, mal ve hizmet maliyetlerinden meydana gelen artış maliyet enflasyonu yaratmaktadır. Bunu önleyici önlemlerin alınması artık zorunludur." Türk Ekonomisi'nde TasarruF' semineri yarın yapılacak Ekonomi Servisi İstanbul Ticaret Odası ile Boğaziçi Üniversitesi ldari Bilimler Fakültesi'nin düzenlediği "Türk Ekonomisinde Tasarruf" konulu seminer yann 9.45'te İTO'da yapılacak. Seminerde, tasarruf ve enflasyon, kamu tasarruflan, para, sermaye piyasalarının tasarruflan yönlendirmedeki rolleri ve özel tasarruflan etkileyen faktörler ele alınacak. Nuh Kuşçulu'nun açış konuşmasını yapacağı seminere Prof. Dr. Tansu ÇiUer, Yardımeı Doç. Dr. Süleyman Özmucur, Yard. Doç. Dr. Deniz Gökçe, Prof. Dr. Faruk Batırel, Prof. Dr. Demir Demirgil konuşmacı olarak katılacaklar. Seminer çerçevesinde düzenlenecek panelde, Prof. Dr. Erdoğan Alkin, Prof. Dr. Emre Gönensay, Prof. Dr. Murat Sertel, Doç. Dr. Merih Paya görüş bildirecekler. 10 işverenden 6'sı ilkokul mezunu İşverenlerin yüzde 7'si okumayazma bilmezken, yüzde 6.7'si ilkokulu bitiremedi. Okuryazar olmayan ücretlilerin yüzde 66 'sı tanm kesiminde çalıştırılıyor Yaz dönemi için indirimli kömür saüşlanna başlandı İSTANBUL, (1HA) Türkinı kapsayan üç aylık sürede inye Kömür İşletmeleri (TKİ) İsdirimli kok kömürü satışı yapıtanbul Şubesi nisan ayı onalannlacak. Ağustos ayından sonra ise. da stok yapmak için durdurduyine indirimsiz satışlara devam ğu kömur satışını yeniden başlatedilecek. Yetkililer sanayi kesimitı. TKİ yetkilileri, vatandaşm köne verilecek olan kömür ve kok mürünü yaz aylarında alması kömürünün dışındaki kömüre, için uyanda bulundular, haziran ayında yüzde 15, temmuz ayında yüzde 10 ve agustos Konuya ilişkin TKÎ yetkilileayında da yüzde 5 indirim yapırinden edinilen bilgiye göre, halacağını bildirdiler. ziran, temmuz \e ağustos aylantstanbul'da aylara göre kömur sattş fiyatlan: .\ormal yüzde 15 yüzde 10 yüzde 5 indirimsiz Cinsi May.EyL Haziran Temmuz Ağustos Sanayi Soma Çan Saray Keleş Orhaneti Tunçbilek Kok parça 11.800 9.400 5.100 6.400 6.900 10.000 36,600 10.900 8.900 4.600 5.900 6.400 9.100 11.200 8.900 4.800 6.100 6.600 9.400 11.500 9.100 5.000 6.300 6.700 9.700 14.100 11.800 6.600 8.200 9.200 13.100 ANKARA (THA) TürkIş'e bağlı Yollş Federasyonu'nun araşurmasında, Türkiye'de her 100 işverenden "''sinin okumayazma bilmediği belirtildi. Yolİş Federasyonu araştırma uzmanlarınca hazırlanan "İstihdam ve İşsizlik" konulu raporda, isıihdam ve eğitim ilişkileri uzerinde durularak işverenlerin ve işçilerin oğretim durumları değerlendirildi. Türkiye'de işverenlerin yuzde 7'sinin okumayazma bilmediği. yüzdeö.7'sinin ise ilkokulu bitiremediği kay dedilen raporda. iş\erenlerm şo/de 58.6'sımn ilkokul mezunu, yuzde 27.7'sinin de ona ve yuksek öğreninı mezunları oldukları büdinldi. Raporda. ucretlilerin öğrenim durumlan da değerlendirilerek, okuryazar olma>an ucretlilerin yuzde 66"';ının tanm kesiminde çalıştırıldığı, ilkokul mezunu işçilerin ise yüzde 6075'inin giyim, mobilva, elekırik makinelen ve taşıl araçlan ımalatında ı;alıştıkları açıklandı. Ortaokul mezunlannın hiçbir sekıörde yüzde 25.8'i geçmediğine işaret edilen Yollş raporunda, Hse meiunlarının da en çok bankacılık kamu hizmetlen ile matbaacılık, petrol, kömür, ticaret, haberleşme, hava ulaşıırması ve eğlence hizmetlerinde \oğunlaştığı vurgulandı. Raporda, verimi en çok etkileyen faktörün eğitim eksikliği olarak orlaya <;ıktığı görüşüne yer verildi. Türkiye, IMF heyetlerini memnun etmek ve IMF'nin "örnek çocuğu" olarak kalmak için çaba gösterirken dünyanın üçüncü en büyük borçlusu Arjantin ile IMF arasındaki ilişkiler ilginç boyutlar kazanarak gelişiyor. IMF'nin "kemer sıkma" reçeteleri altında yaşamaya zorlanan borçlu ülkeler kadar bu ülkelere bol keseden kredi açmış olan uluslararası bankalar ve ABD yönetimı gibi, bankalarının geleceğini düşünmek zorunda olan hükümetler, güç durumdaki Alfonsin yönetimi ile gene güç durumdaki IMF arasındaki "bilek güreşi"n\r\ nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor, bazen de beklemekle yetinmeyip sonucu etkileyecek girişimlerde bulunuyorlar. • Güçlü işçi sendikalanna hâkim olan muhalefetteki Peronist parti'nin baskısı altındaki Arjantin yönetimi geçtiğımiz hafta alı. şılagelmiş kuralları çiğneyerek, Arjantin'de bulunan IMF heyetı ile anlaşmaya varmadan kalerne aldığı "niyet mektubu"nu doğrudan IMF Yönetim Kurulu'na sundu. IMF Başkanı Larosiere'ın kendisıni zor durumda bırakacak olan bu girışimi önleme çabalan sonuç vermedı ve Arjantin, "sosyal adaleti geliştirirek demokrasiyi sağ/am/aşfırma çabasındaki bir ülke olarak" kendisine istisnai muamele yapılmasında ısrar etti. Arjantin ile IMF arasındaki anlaşmazlıkta can alıcı noktayr ücret ve maaşların artırılması konusu oluşturuyor. Güçlü sendikalar ve Peronist Parti, gerçek ücretlerin geriletilmesini öngören "kemer sıkma" önlemlerini onaylamayacaklarını, dış borçların "işçilerin cebinden" ödenmesine razı olmayacaklarını kesin bir dille belirtirlerken Alfonsin yönetimi de halen yüzde 560 dolayında olan enflasyonun yüzde 68 uzerinde ücret artışları sağlamaya kararlı olduğunu IMF'ye açıklamış bulunuyor. Aynca bütçe açığınm GSMH'ya oranını yüzde 16 dolayından yüzde 10 dolayına indirmiş olan Arjantin bu oranın fazla altına ınmek istemezken IMF bütçe açığının daha da daraltılmasını istiyor. Bazı gözlemciler IMF reçetesinin bu iki ana unsuruna karşı çıkan, üstelık alışılagelmiş kuralları bozarak tek taraflı niyet mektubu veren Arjantin'in IMF ile anlaşmasının çok zorlaştığını, IMF ile anlaşamayan bir ülkenın dış borçlannı erteiemek için bankalarla masaya oturmasının da mümkün olmadığını belirtiyorlar. Bu arada ABD yönetimınin, öncelikle Arjantin'de riskleri bulunan ABD bankalannı zarardan kurtarmak için Arjantin'e sağlamış olduğu 300 milyon dolarhk kredi garantisini kaldıraraK İMF ile anlaşmaya varması için Arjantin üzerindeki baskısmı artırdığı bildiriliyor. Ne var ki IMF'nin "yaramaz çocuk" Arjantin'i elinin tersiyle itmesi ve "ne halin varsa gör" demesi de kendi açısından kolay benimsenecek bir seçenek gibi görünmüyor. ÂrjantinIMF çekişmesinde Arjantin'in elinde bulunan ve olayı örnek haline getirebilecek olan kozların başlıcalan şunlar: • Arjantin dünyanın önde gelen gıda ihracatçtlarından, enerji bakımından büyuk ölçüde kendine yeterli, önemli ekonomik potansiyeli olan bir ülke. IMF ve bankaların 43 milyar dolar toplam borcu olan Arjantin'i köşeye sıkıştırmak istemeleri halinde Alfonsin yönetiminin, Peronist muhalefeti de yanına alarak "dış borçlarımı ödemiyorum" kararını alması ve bankalardan yeni kredi almadan hiç değilse bir süre ülke ekonomisini ayakta tutması mümkün görünüyor. • Arjantin'in böyle bir rest çektikten sonra ayakta kalabilmesi, diğer ağır borçlu ülkeler için bir örnek oluşturabilecek. İçerdeki politik baskıların da etkisiyle IMF'ye isyan edip "^emer sıkmıyorum, borcumu da ödemiyonjm" diyen ülkelerin sayısı artarsa bunun uluslararası banka sistemi için bir felaket olmasından kaygı duyuluyor. • Arjantin'in yalnızca dış borç faiz ödemelerini durdurması bile durumları zaten sallantıiı olan bazı ABD bankalarının zararlannı arttıracak ve ABD banka sistemi üzerindeki kara bulutlann yoğunlaşmasına yol açabilecek. Böyle bir gelişme de dünya finans sistemindekı duyarlı dengeyi bozabilecek. • IMF'nin, bankaların ve ABD'nın diretmesi yüzünden Alfonsin yönetimi zor durumda kalır ve Arjantin'de demokrasinin başına bir şey gelirse bu kez de IMF reçeteleriyle demokrasinin çeliştiği yolundaki savlar büyük bir destek kazanmış olacak. Alfonsin yönetiminin bu kozları nasıl kullanacağını ve ArjantinIMF çekişmesinin ne gibi yeni boyutlar kazanacağını. IMF ile iyice haşırneşir olmuş olan Türkiye de her halde yakından izlemek durumunda. IMF'ye "hayır" diyebilmenin ya da IMF ile sıkı pazarlık etmenin ne getirip ne götüreceğini görme olanağının yanı sıra güçlü bir sendikal hareketin, gözünü ücretlere dikmiş bir IMF ile pazarlığı nasıl etkileyebıleceği de Arjantin örneğıyle anlaşılmış olacak. Libyu'daki müteahhitlerden 5H iflas etti, 159i büyük mali sıkıntı içinde Alacaklarınm petrol karşılığı ödenmesini istemediklerini söyleyen Özer Ölçmen, LibyaTürkiye ortak protokolünün yürürlüğe sokulmamasımn sıkıntı yarattığım kaydetti. ANKARA (THA) Libya da faaliyet gösteren 95 Türk müteahhidinden 5'inin "Kurtarılamayacak durumda" olduğu, 15'inin de, alacaklannı zamanında alamamalanndan ötürü büyük mali sıkıntılar içerisinde oldukları bildirildi. "Libya'da İş Yapan Müteahhitler Birliği" Genel Sekreteri Özer Ölçmen, yaptığı açıklamada, Libya'nın borçları konusunda iki ay önce kurulan heyetin \aptığı incelemeler sonucunda, bu ülkede 70 Türk firmasının çaışmalarını normal şekilde sürdürebildiklerinin ortaya çıktığını, 5 firmanın ise, "kurtarılamayacak durumda" oldukları için teminat mektuplannı yaktırmamaya çalıştıklarını belirterek şunları söyledi: "Bu şirketlcrin işlerini, Libya'da faaliyet gösteren dıırıımu iyi öteki Türk şirketlerine devretmeje çalışı>oruz. Batan firmaların işçileri şu anda perişan durumdalar. Paralannı alamamışlar, Libya'dan çıkış da yapamamışlar. Hükümetimi/ daha çok bunlarla ilgileniyor. Gerekirse bunlar için özel uçak gönderilecek ve Libya'dan özel izin alınarak bu işçilerimiz yurda getirilecek. Mali sıkıntıda olan 15 firmaya da kredi yardımı vapılırsa, bu firmalarımız yeniden işlerini normal olarak yürütebilir bir duruma gelirler." Özer Ölvmen. sorunların çözümü için bazı girişimlerde bulunduklarını da belirterek, bu konudaki ilk hedefin, Libya'ya maddi kaynak yaratacak olanak sağlamak olduğunu söyledi. Maddi kaynak konusunda, tetninat mektubu vcren bankaların, aynı zamanda nuııeahhitlere belirli nıikıarlarda kredi vermelerini ongorcn oncrilerde bulunduklannı da belirten Ölçmen. açıklamasını şöyle sürdürdü: "Az miklarda da olsa verilecek kredi bir çok sorunumuzu çözecektir. Libya'dan alacakların, müteahhitlere petrol verilerek ödenmesine taraftar degiliz. Çünkü petrolde bir miktar kaybımız olacak. Libya petrolü OPEC fiyatlarıyla verecek. Oysa serbest piyasada petrol fiyatları, OPEC fiyatlannın altında seyrediyor. Bu farkın kapanmas lazım. Biz kendimiz petrol almak istemiyoruz. Bu konuda bize TL'PRAŞ'ın yardımı lazım. Mesela, ENKA'nın yaptığı gibi, 12 parti petrol alımıyla çözülemez. Bu geçici bir çözüm olur." Özer Ölçmen, Başbakan Turgut Özal'ın Libya'ya yaptığı ziyaret sırasında imzalanan ortak protokolün henüz her iki ülkede de yürürlüğe sokulmamasımn. müteahhitler açısından sıkınu yarattığım kaydetti. Şirket haberleri ÇUKUROVA MAKİNE 16 Y1LDIR BİÇERDÖVER ÜRETİYOR Ülkemizin tek biçerdöver iireticisi Çukurova Makine tmalat ve Ticaret A.Ş., geçen yıl S0 milyon dolarhk dışsatım gerçekleştirdi. 1968 yılında kurulan şirket 16 yıldır biçerdöver, traktör, hububat ve pamuk mizberi gibi tanm makineieri üretiyor ve 500 kişiye iş olanağı sağlıyor. Çukurova .Makine Imalat ve Ticaret A.Ş. yetkiüleri, ülkemizin artacak biçerdöver ve tanm makineieri gereksinimini uzun yıllar karşıUtyabilecek güçte olduklarını belirterek, satışta ödeme kolayhklaruun yanı sıra bakım ve yedek parça servisleriyle üreticinin yanında olduklanm söylediler. SİRKE DE DIŞSAT1M ÜRÜNÜ OLDU Fersan "Fermantasyon Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş." Libya ile yapılan 500.000 şişelik satış anlaşması çerçevesinde 225.000 şişe Fersan sirkesinin ilk partisini sevketti. Yetkililer, 1.5 milyon şişelik yeni bir bağlantı için Libya ile temaslarının sürdüğünü belirterek, sirkenin vergi iadesi kapsamma almmaS'M is kalem ile tükenmez takunlan da katıldı. Dolmakalemlerin fiyatı 12 bin liradan 93 bin liraya kadar tediler. değişiyor. Vitrinlerde yerini alan dolmakalem takımmm flyatı 100 kilo et fiyatma, 6 takım mütevazi FİLİZ GIDA, SERMAYESİNİ 3 elbiseyle. 40 adet ekmek fiyatma eşdeğer. Ayrıca asgari ücretli bir işçi, 93 bin liralık bu kalemlerden MİLYAR LİRAYA Ç1KARIYOR bir takımım almaya kalkarsa, yemeden içmeden 5 ay 8 gün çalışması gerekiyor. 93 bin liralık dolma Mart 1984 tarihinde sermayesini kalemlerin hediyelik olarak alındığını belirten bir tnağaza yetkilisinin, fiyatların yüksekliği karşısında1.5 milyar liraya çıkaran Doğuş Yaki savunması şöyle oldu: Bu kalemlerin alışfîyatlan satış fiyattmn yarısı kadar. Cümrük vergisi, Konııt tırım A.Ş. kuruluşlanndan Filiz Gı Fonu eklenince fivat 93 bin liraya çıkıyor. (FotoSraf: THA) da Sanayii, sermayesini S milyar liraya çtkarma hazırlıklarını sürdiirüyor. Filiz Gıda, tesislerini genişletip komple bir gıda sanayiine yönelerek ülkemizin ve Ortadoğu'nun gereksinmelerini karşılayucak düzeye ulaşma>i planlıyor. kanı Ismail Özdağlar'a sunulMERSİN, (ANKA) Avru Bu arada, gectiğımu hafta soLASSA'MN 5 AYLIK DIŞSATInıak üzeTe bir rapor hazırlandı. pa'nın Ortadoğu'ya açı'an "en nu Ankara'da yapılan Libya'daMl Lassa 1984 ythnın ilk beş ayınBugünkü toplantıda bu raporun önemli" gümrük kapılarından ki Türk muteahhulerinin sorunda 18 milyon dolarhk dışsatım gerbirisi olan Mersin Limanına, son larına ilişkin toplantıda, Bayın değerlendirilnıesi de >apılacak. çekleştirirken, 10.7milyar liralık içBilindiği gibi, Türk müteahaylarda gelen transit yük mikta dırlık ve İskân Bakanlığı'nca •satım yaptı. lıitlerinin Libya'daki sorıınlannnda, tahminlerin üstünde bir Libya'da görevlendirilen Çalışma FİRtLLI'NİN İKA> A ÜlşsAazalma olduğu belirlendi. Grubu'nun raporu değerlendiril nın çözumii için yaklaşık 330 TIMI Turk Pirelli lastik fabrikamilyon dolaı tutarındaki 1,5 milYetkililerden alman bilgiye di. sından İran 'a 123 bin 800 adet kam>on tonluk Libya petrolünün Bakanlık Müşaviri Teoman yon lastiği gonderildi. İran 'la yapı göre, Mersin Limanına önceki aylarda ortaiama 5060 bin ton Ba>kal başkanlığında vapılan Türk firmalarınca pa/arlannıalan anlaşma gereğince Türk Pirelli, 5 milyon 200 bin dolarhk kamyon transit yük gelirken, bu nıiktar toplantıda son iki avlık cali'jnuı sı konusu da gundemde bıılunulastiği dışsatımt yapacak. geçen ay 7biıı lonakadaı lar dcğerlcndirilerek Dcvlci Ba vor. DISBANK ALIS 360.75 132.00 SATIS 364.36 133.32 18 HAZİRAN 1984 OÖVİZ KURLARI 1 Amenkan Doları 1 B Alman Markı 100 kilo et fiyatma dolmakalem takımı DOVIZ KURLARI Merkez Bankası dolann esas kurunu 343 lira 74 kuruş olarak belirledi Dövizin Döviz Efektif Efektif Döviz Cinsi Alış Satış Alış Satış 1 ABD Doları 360.75 364.36 360.75 367.97 1 Avustralya Doları 319.26 322.45 303.30 325.65 1 Avusturya Şilini 18.99 18.80 18.80 19.18 1 Batı Alman Markı 133.32 132.00 132.00 134.64 1 Belçika Frangı 6.48 6.54 6.16 6.61 1 Daniınarka Kronu 35.97 36.33 35.97 36.69 1 Fransız Frangı 42.93 43.36 42.93 43.79 1 Hollanda Florini 117.20 118.37 117.20 119.54 1 tsveç Kronu 44.56 45.01 44.56 4S.45 1 İsviçre Frangı 158.43 160.01 158.43 161.60 100 İtalyan Lireti 21.28 21.49 21.71 20.22 100 Japon Yeni 155.09 156.64 147.34 158.19 1 Kanada Dolan 277.54 280.32 263.66 283.09 1 Kuveyt Dinarı /2/6.05 1228.21 1155.25 1240.37 1 Norveç Kronu 46.33 46.79 44.01 47.26 1 Sterlin 497.47 502.44 497.47 507.42 1 S.Arabistan Riyali 102.78 103.81 97,64 104.84 Mersin Limanı'na giren transit yük miktarı 60 bin tondan 7 bin tona düştü Libya'daki mtiteahhitlerin sorunları bugün ele alınacak ANKARA. (ANKA) Libya'daki Türk müteahhitlerinin sorunlan bugün yeniden ele alınacak. De\let Bakanı İsmail Özdağlar başkanlığında yapılacak toplantıya, Merkez Bankası, Libyadaki Türk müteahhitlerine kredi açan diğer bankalar ve firma temsilcileri katılacak. Başbakanlıkta yapılacak toplantıda, Libya'da zor durumda olan firmalara kısa dönemde kredi sağlanması koşullan değerlenJirilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle