Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 İSTA1NBUL DENİZLERİ mü aşağıda derınlerde. Bir ırmak gibi akmaya koyulmuş Boğaz. Karşı kıyıdan bu yana doğru bir araba vapuru yaklaşıyor. Iki koca kıtayı yaklaşık yirmi dakıka içinde birbirıne katan b\r \apur bu arabalı. Süzule suzule gelıyor. A\rupa'da yakını, işi. dostu, hısımı olan Asyalılar bu yana geçiyor, birazdan Avrupalılâr Asya yakasındaki işlerine, dostlanna doğru yola çıkacaklar. Iki koca kıtayı birbirine böylesine yakın eden bir İstanbul denizi, Boğaiçi! Şu ılımış havada Boğaz'dan üfurülen serinlik sizlere dek ulaşıyor. Işte Boğaz'ın bu sürekli serinliği. bu hava akımıdır ki, yazlan denıze girmek isteğinizi tutuklar: Boğaz'ın salt yant başında durmak sizi serinletmektedir. Oysa obur denizleri İstanbul'un, o isteğı korukleyen denızleridir, hemen de hiç serinlik yaymazlar sıcaklar bir indi mi! Boğaziçi, yaz sıcaklanha karşı bir yelpaze gibidir. Yukardan bakıldı mı, olduğundan çok küçük görünen bir yelkenli, Boğaz suları uzerinde kayarak uzaklaşıyor. "Yel üfürdii su götiirdü" tam da bu yelkenli için sÇylenmiş gibi: Bir sözün cuk oturması... Bir sırttan kıyorsunuz. İsMaçka, Taşhk. İslanbul'u batanbul eden Boğaz'ın bir bölu ZEYYAI SKIJ\UH;IA ANKARA NOTLARI Beykoz Iskelesi dolaylarında sular enikonu çırpıntılı. Bir motor meyve, sebze başaltıyor. Kiralık gezinti motorlannı kıyıda sallanmaya bırakıp Beykoz Iskelesine yanaşıyoruz. İskelenin sağında yine bir çöp birikintisi. İskelenin kenar parmakhklarına yaslanmış, gözleri suda, düş kuran bir polis memuru. Sanyer'den sonra Rumelikavağı 'na dek, tersaneler kıyısı. İrili ufaklı, turunculu, yeşilli, mavili, kırmızılı teknelehyle tersaneler. 18 HAZtRAN 1984 MUSTAFA EKMEKÇI Görüş günü şiirleri Mayısın sonlanydı: Postacı, Tunçay'ın evine paket postanesinden bir makbuz getirdi. Fransa'dan Tunçay'a gelen bir paketin makbuzuydu bu. "Gelin, alın"deniyordu. Gitti. Çeşitli imzaişlemlerinden sonra. Paketin içinde "Türkçe kitaplar" olduğu kaydı bulundu. Şef, Mete Tunçay'a: "Emniyete göndereceğiz" demez mi? Durun yahu, diye atıldı tarihçi Mete Tunçay. Bir açıp bakalım. Belki istemeyeceğim bir şeylerdir. O zaman geri gönderirsiniz... Razı oldular, paket açıldı. İçınden Server Tanilli'nin Strasbourg'tan gönderdiği kitaplar çıktı. Bunlar, Istanbul'da son çıkan "Yüzyılların Gerçeğı ve Mirasılnsanlık Tarihinegıriş" kitabıyia, "Candide" çevirisiydi. Mete Tunçay, gelişmeleri şöyie anlattı: Server anlaşılan bunlan önce Strasbourg'a akttrmış. Sonra imzalayıp bazı dostlanna postalamış. Bana yazdığı iki satır için pek duygulandım. Ama bu kez memurlar, gümrük vergisi diye tutturmaz mı? Yabancı dilde kitaplar gümrüğe tabi değilmiş. Ben bu örneğin farklı olduğunu anlatmaya çalıştım.Yurt dışında basılıp Türkiye'ye ithal edilen bir kitap söz konusu değil ki. Kös dinlediler. "Kanun ööy/e"dediler. Makbuzun arkasına, "gümrük vergisi istendiği için iade ediyorum" diye yazdım, bırakıp çıktım. Server'in imzasına gümrük odemeye değerdi elbette. Ama bana yapılan ışlem pek canımı sıktı. Server Tanilli, anlar diye düşündüm... Server Tanilli'nin kitapları, tüm kitapçılarda bulunabilir. Gene) dağıtım için, Istanbul'da Cağaloglu'nda "Say Dağrtım" dağıtımı üstlenmiş durumda. • • • Cumhuriyet okuru Fahri Şahin, 16 Kasım 1983 günlü "Ankara Notlan"n\ şiirleştirmiş. "Sedef renkli birşafaktı" başlığını koymuş FahriŞahinrır\ şiirlestırdığı, gerçekte Erzurum depremini konu alan Erdal Elgın'in mektubuydu. Mektubu yazan gerçek bir ozandı. Ozanın bir başka mektubundaki şiiri aktarmadan önce, Fahri Şahin'in şiirleştirdiği mektuptan bir bölümü aktarayım: "Şimdi düşünüyorum. Erzurum gecelerini/soğuk, ıslak ve kanlı Erzurum/Sedef renkli bir şafakta başlamışlardı güne/ve az sonra iliklerine dek sarsılacaklar/Kapkara bir dünyanın gayya kuyusunda./Yapayalnız kalıverecekler... Gazeteler beş on gün daha yazarlar./Belki o kadar bile sürmez./Sonra her şey unutulur gider./Acılar biter yardımlar kesilir/Oysa her şey henüz başlamakîadır./Ve o insanlar ıçin çekilenler bitmemiştir..." Dün babalargünüydü. Mamak'ta, Malatya'da, İstanbul'da, daha birçok illerde, cezaevlennde görüş günleri. Yüz yüze, yan yana oldu. Bayramları bunun için seviyorum. Erdal Elgın, anasına yazdığı bir mektupta şöyle diyordu: "Anacığım, Daha ilk görüş gününde, sana ve tümevlat acısı çeken analara bir şiirle sesleneceğimi biliyordum. içime daha o gün doğmuştu. Ancak bir su taşkını gibi yüreğı basan duygulann söze dökülmesi, estetik bir kalıba sığdınlması için en uygun zaman, o duygulann dopdolu yaşandıktan sonra, durulup dinlendiği zamandır. "Sel gıder kumu kalır" hesabı, sonradan sözcüklere dökülen o duygularda, önceki selin izlehni buluruz. Yaşadığım iç deprem/ sozcük/ere dokerken hiç zorlanmıyorum. Yazdıklarımın bir değeri var mı? Üç beş dize kalır mı geleceğe? Bunlan uzun boylu düşünmüyorum. Öyle zengin, öyle görkemli bir şiir geleneğimiz var ki... Ve ben öyle yalınayak yaşıyorum ki gerçeği! Boylesine duyup da yazmamak, sorumsuzluktur. Ayıptır gibi geliyor bana..." TRAFİK YOCLy Lzakra Boğaz Koprusu, ,anker,er. araba rapuru, Boğaziçiyo,cu BoÇaziçi'nin e$siz görunumu yanında, bir de denizi kirleiilmese... vapurlan. yolcu « « , » « « „ «r ,ruj.g. na>,. ,..«,«, Kim kirletiyor? , Beşiktaş, Hayrettin Iskelesi. Solda koca Boğaz Köprüsu, sağda uzakta unlu istanbul siluetinden bir parça. İskele sağlı sollu Çöp dolu. Zift vurmuş plastik tprbalar, plastik sişeler, zifte bulanmış küçük toplar, tahta parçalan, ıvırlar ve zıvırlar. Bir karğa gelip köşedeki bir kayanın üzerine kondu. Kendinı martı mı sanıyor? Kaşla goz arasında gagaları arasına bir ekmek parçası sıkıştırıp havalandı yeniden. Bakıyoruz da, çöpler hep insan artığı nesneler. Denizleri kirleten, kuşlar, balıklar ve bulutlar çfeğildir, denizleri kendimiz kirletiyor, kendimiz sövüyoruz. Bizi alacak vapur geldi. Boğazın sonuna dek, Anadolukavağı'na erişinceye dek onunlayız. Boğaz Köprüsü'ne yakın, onasında Boğaz'ın, tek başına, \alnız kalmış bir şamandıra! Hüîünlere kapılmış. Hüznü en çok çağnştıran, işte bu şamandıratardır denizde tek başına. Aşagıya, Boğaz denizine bir göz btınca, yine o meduzaları göruyoruz. Bir yığın yeni yetme, yav.ru meduza. Oldukları yerde vals yapıyor gibiler: "Mavi T u n a " ezgisi eşliğinde, Mavi Boğaz'da! Boğaz Köprusü'nün altmdan geçiyoruz. Başımızı kaldırıp da yukanya baktık mı, kalın bir beton şeridin ahında buluyoruz kendimizi. Köprünun golgesi denize 'düşmüş. İki kıyıyı birbirine bağ4ayan kapkara bir şerit gibi uzanıyor Boğaz denizi üzerinden. JCarşı kıyıların rüzgâr alan yerlerinde hafif hafif çiçeklenen bir Açık kapılar ardında Boğaziçi bizim aramızda bir gezinti motoru. Öylesine yavaştan gidiyor ki, Anadolu Kıyı'sında vaktin bol olduğu sanki vurgulanıyor. Boğaz'ın Anadolu yakası yaşamının tadını ç\karıyor. tskelemizden bir Sovvet tankeri geçiyor. Bu Sovyet tankerleri yalılara bındirmeye, rıhtımlara çıkmaya meraklıdırlar. Denizden mi bıkmıştırlar? Karaları mı özlerler? Beykoz Kapısı'na yakın, koya demirlemiş kuçuk tonajlı gemiler. Yanımızdan bir tabaka kâğıt geçiyor suların akışına kapılmış. Bir Boğazlı âşığın mektubu mu? Suyolları postasıyla karşı kıyıdaki sevgiiiye doğru ilerleyen birmektup! Beykoz İskelesi dolaylarında sular enikonu çırpıntılı. Bir motor meyve, sebze boşaltıyor. Kiralık gezinti motorlannı kıyıda sallanmaya bırakıp Beykoz Iskelesi'ne yanaşıyoruz. İskelenin sağında yine bir çop birikintisi. îskelenin kenar parmaklıklanna yaslanmı^, gözleri suda, düş kuıan bir polis memuru. Bir polisin kurduğu düş ne olmalı? Yakalayacağı hırsızın nerede olduğunu mu düşünüyor sulara boyle bakarken? İki yalının arasındaki kızağa çekilmiş bir tekne. Üzerine plastik bir ortu çekilmiş, ama ruzgâr bir yanından kaldırnuş plastiği, örtüyle oynuyor, şakalaşıyor. İskele kenarına doğranmış ekmek parçalarına uşüşmuş bir güvercin surüsü. Anadolu Kıyısfnın hay\an sevgisinı simgeleyen bir tablo. Beykoz Kapısı'nda da uzun kalıyoruz. Burada da, unlu Beykoz pacası sökün etmesin sakın? İskele memuru, vapurdan biriyle konuşmak için kollarım kaldınnca, guvcrcinler ürkup havalanıyor, sonra yeniden inıyorlar. Denizin boylesine vakınında guvercin gormek şaşırtıcı Karga ve guvercin. Ekmek ardında olunca, umulmadık yerlerde karşımıza çıkıvor işte bu kuşlar. Çocuk gözüyle Arka koltuktan kuçuk bir çocuğun sesı yükseliyor: "Bak bak, deniz analanna bak, yuvarlak \uvarlak!" Yine mi onlar? Beykoz İskelesinin sağında bir dalyan kurulu. Kaç yıl olmuştur bir dalyan görmeyeli? Şimdi karşıya, Yenikoy Kapısı'na doğru yol alırken biz, denizde guneşin pınltıları, ve Karadeniz'e doğru ilerleyen bir Sovyet posta gemisi, gümuş pırıltılar arasında geçerek ilerliyor. Arkadakı çocuğun sesi yükseliyor >enıden: "Anne, bu gemi kaç lira? İki bin lira mı? Anne, denizin ustünde balık olur m u ? " Annenın sesi soluğu çıkmıyor. Çocuk sorularına karşılık bulmak kolay mı? Yeniköy İskelesi onünde uç kuçuk gezinti motoru. Öyle demırlemişler ki, aralarında birer çizgi çekseniz bir uçgen oluşacak. Bir başkası da iskeleden kalkıp volcularıyla karşı kıyıya yollanıyor. Dolmuş motorları... Vapur Yeniköy iskelesindevken arkadaki çocuğun sesi: " A a, denizin dibi..." Haklı çocuk. denizlerin dibini hanidir göremez olduk >a denizın kirinden. Çocuk da ilk göruyor olmalı. Ve yine o meduza lardan bir sürusu aşağıdan bıze bakıyor, o garipsi tempoyla \alslerini s u r d ü r ü p . S a n y e r ' d e n s o n r a Rumelıkavağı'na dek, tersaneler kıyısı. İrili ufaklı, turunculu, yeşilli, mavili, kırmızılı tekneleriyle tersaneler. Rumelikavağı iskelesi, laciverte. beyaza b o ş a n m ı ş iskele binası>la ne şirin! Bir de temiz t u t u l m u ş ki! İskeleye baktıkça, t a h t a n ı n gerçekten de çok sıcak ve guzel bir malzeme o l d u ğ u n a inanıyor'iunuz. Balıklar turistlere nerdeyse bedava Karşıya, Anadolukavağı'na doğru vollanırken, Boğaz'ın, Karadeniz'e açılan buyük kapısını göruyoruz. Anadolukavağı'nda deniz üstunde küçuk bir balık lokantası. Lokantanın sahibi, vaşlıca karı koca Alman turistlere soruyor: Efendim, nasılsınız, ivi misiniz? Bir hava almak... Alman şaşkın şaşkın bakıyor, gulümsuyor. Anla>acak da olsa Türkçeyi, bu "hava alma"mn ne demeye geldığinı asla anlamayacaktır, ondan kuşku yok. Kenarda bir balıkçı motoru. Adı da "İ>i Kardeşler". Ne guzel şey, ınsanın kendini iyi bellemesi boylesine emin olarak. Ortaklık kolay değildir. Umarım birbirine duşmez bu kardeşler, gunün bırinde koıulukten esinlenip, kolüluğe alet olarak. Anadolukavağı'nda Boğaz bir gol gorünumu kazanıvor. Butün yönlerden kapalı bir göl duruyor, karalarla çevrilmis. Parası kıtça olan turistler, Alman markının keyfini çıkarıyorlar balık tabaklan onünde. Yabancıya bedava fiyatına balıklar. Anadolukavağı'nda vapur iskelede beklerken, bir püot motoru bordamıza yaklaştı. Pilot kaptan kara gözlüklü ve bembeyaz saçlıydı. Neden saçlan çabuk ağarır kaptanlann? Denizden çektikleri çile midir nedeni? Pilot kaptan, birinı arıyordu bizim \apurda. Hem de çok buyuk bir merakla. Gözleri tüm pencereleri arıyordu ısrarla. Ama bulamadı, aradığı her kimse! Ve birkaç dakika sonra, motoruna yol verdi, ayrıldı bordamızdan. Boğaz sularını yararak karşı kıyıya doğru yol aldı. Aramayı belki bir de karşıda surdürecek. İçinde taşıdığı gizemı aldı beraberine \e bizden uzaklaştı. Biz de ondan aşrıldık, dönuşe geçmek uzereydik artık \akıt gelmişti. Anadolukavağı Boğaz'da son iskele, " h o ş ç a k a l " de\ip kalktık. TURİZM 528 66 29 520 97 03/12 H^LASK\RGAZIC\D 1H3 13PANGALTI IST\NBUL Tel .141 78 72.14109 95 YURTlÇlGtZlLERlMIZ DtVAM ETVttKTIinlR SOIULARl/SORUNLARI MI.M\Z Ş1P VL ÇALIŞANLARIN İş vermeyen işveren SORU: 44 yaşındayım, 21 senelik sigortaJı iketı işsiz kaıdım. 2,5 yıldır da işsizim. Bugüne kadar iş bulamadım. Bulduklanm da 30 yaşın altında işci arıyorlar. 30 >asını geçip de işsiz kalan bir işçi ne yapar? Hele, 40 yaşını geçenin yuzüne bakmıyoriar. Bunu kamu işyerleri de arıyor. Biz nasü iş bulup da 25 senemizi tamamla>acagız? Bir konu da bugüne kadar işverenden alacaklannu alamadım.tş Mahkemesine müracaat etmem mi lâzım ? tşci çıkarma yasagına karşın, işveren, eski işçileri çıkanp >enilerini asgari ücretle almanın yollannı anyor. Bir de yasak kalkarsa vay geldi eski işçilerin başına. Hepsi kendini kapı onünde bulacak. 16.000 lira ile bir insan nasıl beslenir, geçinir ve üretim yapar, bunun cevabını bulamadım. Y.C. tSTANBUL YANIT:lşsizlik öncelikle çözülraesi gereken sorunlann başında gelmektedir. Bu konunun çözümü ise değerli ekonomistlerimizle, yöneticilere duşmektedir. 30 yaşın üstündeki kişilere iş vermeyen işverenlerse yaşamı yüzyılı aşmış kişilerden akıl danışmaktadır. Bir buçuk yıl daha dişinizi sıkarsanız Sosyal Sigortalar Yasasınm "YAŞLILIK StGORTASINA " ilişkin" "Kadm ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmamış olmakla beraber, kadın ise 20, erkek ise 25 yıldan ben sigortah bulunması ve en az 5000 gün, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş" olmak koşulundan yararlanarak emekli olabilirsiniz. Bir bakarsınız ki, siz emekli oluncaya kadar"işsizlik sigortası"daçıkmıştır."İş Mahkemeleri Kanunu"uyannca, işverenden alamadığınız alacaklannız için bu mahkemelere başvuruda bulunmanız gerekir. 40 yaşını aştığınız ıçin iş mi bulamıyorsunuz, işverenler yüzünüze mi bakmıyor, uzülmeyin." Hayat kırkında başlar. i 1*9 TL '*n TMT OTILI MOTfX A MOTEL ILALtO'v O1ELJ t% 9M TL ıfMa t* EDUMtT \LT1NOLl» Ü^AMMOTCI. KSKtl RODOS 15 TL Orman da bir denizdir Bebek. Koyda şamandıra bolJuğu. Batırılmış bir teknenin diVeği görunüyor. Yeni bir yaz mevsimine hazırlanmak üzere şişmeye bırakılmış. Küçük, ama «Jüks yatlar, henuz yaz denizinin tadına varamamış, bekliyorlar. Karşı kıyılardan yukan ergu\an bolluğu ve yemyeşil ağaçlar. Konumuz deniz, ama ağaçları görmezden gelemeyiz. Çunku orman da bir denizdir. Değil midir? Bu mevsimin baskın bitkisi erguvandır. Kırmızı başlı deniz 'fenerinin yanından geçiyorıız. Karşıda, tenhalarda tek başına Küçüksu kasrı, denize bakmaktadır. Boyanmayı bekleven, eski, tahta ve gün gormüş bir yalı. Anadoluhisan'na doğru dal.galanan Boğaz suları. Yalnız biz , değiliz yüruyen, deniz de >uruyor, ilerliyor. Solumuzda Rumelihisar Mezarlığı belirdi. Insanı dipdiri eden Boğaz'ın şu havası, .ölüleri de diriltmeli, ayağa dik• meliydi... gibi duşunceler geli. yor. Sancağımızda yavaş yavaş .ilerleyen yeşil, kuçuk, yeşil, ye^şil bir tanker. Yeşil: Bu renk Ka radenizlinin çok sevdiği, sık sık .•kullandığı bir renktir. Yeşil tan. ker suları kopürtüyor ama, ça, resiz, ne kadar köpürtse de gerilerde kalıyor. Karşıya geçiyo. ruz. Kanlıca yalılanyla nerdey• se borda bordaya geleceğiz. Boğaz denizinin kimi >erlerinde portakal kabukları \e meyve artıklan. HOTE1 U U E G İ I U M I T I t<w« *« MET »«•TL jıs AKÇAV M.LT&Ş MOTEL « M * TL § t l D » l MOTEL OtlMTOS StOTlL 41 Mt TL OGE MOTEL SlJm TL. CAPSB HOTtl U» S • t« « • TL UTO HOTEL IM I 15 m TL ))MT1 klBRlS TUR A 5 $$11 HUASUUaAZl CAO t» T«l 117 ti 54 T»4«r 227» ark ır 147 35 07 • 141 U 4« . 1<1 75 24 rtur »,„..« turizm sunar YLRT IÇİ VE YURTD1ŞI MONFERtTOTLL REZ ARV ASYON LA RIM12 BAŞLAMIŞT1R ORGAMZASYON TlJRtCt TURİZM >e LDA KOPTUR (A11S9) martı hotel65.700.J 1 10 gun 9 gece HER CUMA KESIN HAREKET özei otobuslerie gıdış donuş MARMARIS ) atlantik hotel 35.700. ^ .„ ALANYA jt alaaddin ^ t % orkide > T h o t e l 35.700. j MARMARİS "] FETMYE seketur m o t e l 35.700. UCLZ TATİL 'BİRÜĞİN GÜCÜ HİZMETİN GÜVENCESİ jettur% fetıır " 1 ısbırlı • YUNANİSTAN TURU 1321 Temmuz Otobusle, yarım pansiyon Arkeolojik ziyaretler dahil 19.500 TL. ve 159 S • MAVİ YOLCULUK Her cumartesi Bodrum'dan hareket 7 gün tam pansiyon 55.000 TL. ' Şeker Bayrammda uçak ile LONDRA PARİS KANARYA ADALARI BALEAR ADALARI LONDRA ve PARİS turları. *#nkirfiF Cai 1 1 2 11 Her Zevke Her Keseye Uygun İSTANBUL 6. İCRA MEMLRLUGU'NDAN İLANEN TEBLİGAT Dos>a No: 1982 5138 BORÇLU: Oto Şukru Doğan Yakut \e Ortaklan Vahde Cami Sok. Özge İş Hanı No: 915 Aksaray İstanbul T.C. ZIRAAT BANKAS1 tarafından 556.655 lira alacağın tahsili için aleyhinize yapılan ıcra takibinde adresinize gonderilen (163) Ornek no'lu odeme emri tebliğ olunamamış ve zabıta tahkikatı neticesinde de yeni adresiniz tespıt edilemediğinden ödeme emrinin ilanen tebliğıne karar verilmıştir. Yukarıda yazılı borcunuzu masrafları ile birlikte iş bu ilanın neşri tarihinden ıtibaren kanuni sureve (20) gun ilavesıle (.30) gun zarfında odemenız, takibin dayanağı senet karabıvo nıteliğinde değilse (25) gun içinde mercıe şikâyet etmenLZ, senetteki imza size an değilse (25) gun zarfmda icra dairesıne açıkça bildirmeniz aksı takdırde senet altındakı ımzanın sizden sadır sayılacağı, haksız yere ınkâr edcrseniz 100 lıradan 5.000. TL.'ya kadar para cezasıle mahkum edileceğinız borçlu olmadığınız, borcun itfa ve>a imhal edıldiği ve>a zaman aşımı hakkında itırazınız varsa (25) gun içinde tetkik mercıine bildirip kabulune dair karar getırmediğinız takdirde cebri icraya de\am olunacağı I.l.K.'nun 74. maddesı gereğince mal beyanında bulunmazsanu hapısle tazyik olunacağınız odeme emri tebliği makamına kaım olmak uzere ılanen tebliğ olunur. 6 Haziran 1984 Basın: BİTTİ EDREMİT «.• çavusoğlu ^ s motel 38.700. 'önner KUSADASI tatii kbyü 43.700. Yoğurtlar geliyor Kanlıca Iskelesi. Çiçek sevgısi olan bir iskele. Çiçekleri \ar. İskelenin sağındaki ağacın yeşili denize vurmuş, yemyeşil etmiş denizi. Yeşil \osunlu taşlar. Kanlıca kapısı yesilden yana zengin. Bu koşede Boğaz yeşeriyor. Kanlıca iskelesinde uzun sure ka•lıyoruz. Bizim vapur elıne \e ayağma bir çabuk ki! Hep erken ulaşıyor ulaşacağı yere \e tarifeyi uygulayabilmek için de oturup kalıyor. Derken, yoğurtlar goründu. Yoksa yoğurdu mu bekledik? Eh, Kanlıca'nın yoğurdu, kendini bekletecek bir şoğuıtur. . Bir tabla uzerinde süruyle kü. çük, plastik kâse. Kanlıca >oğurdu el ustünde taşınıp elden ele geçiyor. Vapurun kamarotuna teslim ediliyor. Yoğurttan başka ne inen var ne de binen Kanlıca'da. Vapura sadece yoğurtların bindiği tek dunya iskelesi olsa ol' sa Kanlıca iskelesidir, ışte! Yoğurtlar vapura bindi ve kalktık. Sağımızdaki çok eski bir yalıyla TAM PANSr/ON KONAKLAMA Tesıslerde 8 gun • 7 gece Barbaros Bulvarı. 35 Beşiktaş İST. Tel: 161 10 74 161 82 26 161 22 81 KAKTÖ8 ÇİÇfiĞİ MOTEL GÖLKOYBODRUM Tel Golkoy 20 147 81 74 140 38 91 T.C. TERCAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLAN Sayı: 1978. 12 Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının davacı Toprak Iskan Mudurluğu laraiından davalüar Şahismail ve İbrahim Akagünduz ve arkadaşları aleyhine açılan tapu iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Davahlar Şahismaıl ve Ibrahinı Akagünduz'un adresleri meçhul olduğundan dava dilekçesi ve duruşma günu kendilerine gazele aracıhğı ile ilan edildiğı halde davahlar duruşmaya gelnıedıklennden haklarında gı>ap kararının ilanına karar verilmıştır. Yukarıda ısimleri yazılı davahlar 4.7.1984 gunu duruşmaya gelmedıkleri lakdırde haklanndakı gıyap kesın!e>ıınlip duruşmaların kaıi gıyabında devamına karar verileceğı gıyap yerine geçmek uzere ilanen leblıg olunur. Basın: 18677 T.E.K. S.S. BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞIT1M MÜEŞSEŞEŞİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN BİLDİRİLMİŞTİR 1 Müessese Müdürluğumuzun ıhtıyacı olan 4000 adet kilit ve 800 adet anahtar teknik şartname gereğince kapalı zarfla birim fiyat almak sureti ile ihale edilerek satın alınacaktır. 2 Bu ihaleye ait şartnameler Meşrutiyet Cad. Asmalı Mescit Sok. No: 63 Tepebaşı İstanbul adresine yerleşik 2. kat 201 No Mu odada bulunan Makına Ikmal ve Satın Alma Grup Mudürlüğu'nden 5000, TL. bedelle temin edilebılır. 3 Bu ihalenin geçici teminatı 600.000. TL.'dir. 4 Teklif mektuplan en geç 11.7.1984 gunu saat 9.00'a kadar Müessese Müdurlüğumüz 1. Kat, 110 No.'lu odada bulunan Muhanerat Servısi'ne verilmiş olacaktır. Teklif mektuplan aynı gun saat 10.00'da alenen açılacaktır. 5 Müessese Mudurlugumüz 2886 sayılı yasaya tabi değildır. Basın: 18532 4.000 ADET KİLİT VE 800 ADET ANAHTAR ALINACAKTIR. KURULUS0974 HerCuma.Özel otobusle Motelde7TAM PANSİYON ve 2 gece yolda. KEMER BELTAS MOTEL 37.900FETHİYE MERI MOTEL 44.900 (olu deniz) MOTEL MUT,D 31.900.. ALANYA MOTEL TURTAŞ 30.50».YALİHAN MOTEL 4*.«Q«.MARMARİS SULTAN SARAV 36 S00. BODRUM KOŞAL TATİL KOYU î«.500 . (golkoy) KORTAN MOTEL ARTEMIS.OdoK KARYA O d o K ALTINOLUK (edremîr) AKCAM MOTEL 33.M0 DİKİLİ (bergoma, ANTUR MOTEL 30.500 Çjftlerde.evlilık aranır.. BAYRAM REZ BASLAMIŞTIR TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1 ADET DİESEL GENERATÖR İTHAL EDİLECEKTİR 1 Bu ışle ilgilı şartnamemu. a) Ankara'da Çankın Cad. No 57 adresindeki Genel Mudurluğumuz Dış Alımlar Kısım Amirliği'nden, b) Istanbul'da Yalıkoşku Cad. Yalıkoşku Han Kat: 45 Sirkecı adresındeki Mumessillık Mudurluğumüz'den bedelsız olarak temın olunabılır. 2 Teklıfler en geç 7 Ağustos 1984 salı günü saat 14.00'e kadar Genel Mudurtuğumıız Muhaberaı Servısi'ne te\di edilmış olacaktır 3 Postadakı vaki gecıkmeler dikkate alınmayacaktır. 4 Genel Mudurluğumu? 2886 MMII ihale kanuna tabi değildir. Basın: 18857 Te! 15027221503480 Recep Pasa Cad.l\Ju:16 liiUsim