18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURTYET/8 12 HAZÎRAN 1984 Röportaj: HİKMET ÇETİNKAYA Fotoğraflar: KADİR CAN ESKENIN YENM elçuk'a yöneliyoruz. Toprak uyanmış. Selçuk Miizesi önünde duruyoruz. îki turist otobüsü var. Müze Müdürü Seiahattin Erdemgil ile sohbet ediyoruz. Daha sonra müzeyi geziyoruz. Kılavuz, turistlere "Polio Çeşmesi"nin önünde bilgi veriyor. Denizde fırtınaya tutulup mağaraya sığınan denizcilerin öyküsünü anlatıyor. Öykü şöyle: Polifemos adlı bir dev, mağaraya sığınan denizcilerden birini her gün yiyor. Olacak gibi değil, denizciler devi şarapla. iyice «arhoş edip gözünü kör ediyorlar. Sonra da kurtuluyorlar. llkça|ın heykelleriyle böyle bir öykü ortaya çıkmış oluyor. Turistler Yunan adaJarından Kuşadası'na geliyorlar. Birkaç saatliğine. Yunan adalannda hem tatil yapıyorlar, hem de Efes'i gezme olanağını buluyorlar. îşte bizim yapamadığımız işi Yunanlüar yapıyor. Müzeyi gezrnek iki yüz lira. Ardından Efes kalıntılan, Meryem Ana. Çok yazılan, bilinen bir konu olduğu için aynntıya girmiyoruz. llkçağ'dan masa, sandalye ve diğer ev eşyaları bugünün " m o dern" gereçleri. Portalif bir sandalyeye bakıyoruz, bugün aynısını kullandığımızı anlıyoruz. Diğer eşyalar da yazımıza başlık olan "Eskinin yenisi". Ilginç heykelîer var. Heykellerin çoğunun aünında haç işareti bulunuyor. İlkçağ ne kadar uygarsa, daha sonraki dönemlerde Hıristiyanük o kadar bağnaz. O dönemde heykeller kırılıyor. Heykeller yine o dönemde evlerin duvarlarında kullanılıyor. Bizans'ın bağnazlığı, günümüzde daha değişik bir yönieme dönüşüyor yanılmıyorsak. Bir zamanlar ülkemizde çok heykel kırıldı, tahrip edildi. Müzeden çıkıyoruz. Dışanda şilebezinden kadın elbisesi satan insanlar görüyoruz. Bunlar llkçağ kadınlarının giydikleri elbiseler. Binlerce yıl öncesi kadınlan, günümüzdeki kadının aynısı tnı acaba diye düşünüyoruz. Efes kalıntılarmdayız şimdi. Kalıntıların girişinde "Souvenir", "Orient", "Bazaar"larda halıdan, şilebezi giysilere değin her şey satılıyor. Bunlardan baska üç ayakkabı boyacısı, kaval ve dümbelek satan çocuklar, şişkebapçılar var. tlkçağ'ın, o ellibin kişilik tiyatrosu Efes'in Liman Caddesi'nde tepeden selam veriyor. Nasıl Selçuk Müzesi'nde Profesör Milter'in toprak altından çıkardığı Artemis heykeli dimdik ayaktaysa, binlerce yıllık tiyatrolar da aynı biçimde. Roma çağmdan kalma salt hamam olarak değil aşk âlemi için de kullanılan yapıyı görünce, insan ister istemez şöyle düşünüyor: Günümüzde âlem yapanlar, galiba llkçağ'dan ben bu geleneği sürdürüyorlar. POLTTIKA VE OTESI Artemis ve Efes Tiyaîrosu dimdik ayakta... İlkçağın kadınlarıyla çağımızın kadını aynı giysileri giyiyor. Priene yi bekleyen bekçi, üç dıli birden konuşuyordu çatpat. Priene'de, kalıntıların tam girişinde kadınlar sarma içi hazırlıyorlardı. Bizim kadınlarımızdı. Aşağıda başka kadınlar onları izliyordu. Turist kadınlar. MEHMED KEMAL S Bira içmeden tarihe doğru EFES TÎYATROSU Heykellerî kim kırdı? anlatıyor. 'Mes Amies' diye başlıyor, işte Hıristiyanlık şudur, lsa budur falandır, filandır diye konuşuyor. Ben de boş bulundum, 'Peki Cevat Bey, Efesliler ne demiş?' dedim. Cevat Bey, 'Haa süpiır efendim bizim Apollon var' demişler, 'Zeus var' demişler. Böyle asian gibi." Sonra yine bir anısını kendisi anlattı. Bir Fransız turist grubunu gezdiriyormuş balıkçı. Hani Efes'te mermer yolda sütünlarda delikler var ya, kursunlarını çıkarmak için açılmış delikler. Bu delikler, Yunan işgali sırasında sütunlann içindeki kurşunlan çıkarmak için kınlmışlar. Bunu biüyor tabii Cevat Bey. Bir Fransız mimar, "Bülün bunları siz tahrip ettiniz" demiş. Cevat Bey de Fransız mimara, "Sizin bu sonınuzu yanm saat sonra yanıtlayayım" karşılığını vermiş. Sonra mimara dönmüş, "Bakjn mösyö, siz mimarsınız, nasıl bir mimari göriiyorsunuz" demiş. Fransız mimar şaşırmış. lyonya, Dorya karmakarışık sütun başlıkları var, yapı var, şu var, bu var falan demiş. Balıkçı bu kez, "Burası İsa'dan sonra dördüncü yüzyılda Efes yok olduktan sonra yapıldı" demiş. Mimar başını sallamış. Balıkçı devam etmiş: "Burası Efes'in taşlanyla yapıldı. Kim tahrip etmiş Efes'i? Biz ise onbirinci yüzyılda geldik buraya. Onikinci yüzyılda da kalan taşlarla yapa yapa şu tsabey Camii'ni yapmış a . " Cevat Bey, "Fransız'a kazık gibi bir laf söyledim k i " diyor. "Altından Kalkamadı." Ayakta... "Çeşitli çağları yaşamış olan Efes'te, ilk festivaller ile günümüzdeki şenliklerin arasında ayrıcalık neJdir?" diye sorabilirsiniz. Anlatalım: Bol arabeskli müzik. Karpuz, kavun, kiraz güzellerinin seçilrnesi. İlkçağ kentlerinde tiyatro, insanların her şeyiydi. O çağlarda gazete ve elektrik yoktu. Onun için tiyatrolar bu gereksinimi karşılıyordu. Günümüzde gazete ve elektrik var. Ama tiyatro yok. Video var. Anadolu'da insanımız videodan bol arabesk dinliyor, köy kahvesinde porno film izliyor. Efes kalıntılannı gezerken Saraim Kocagöz'ün bize aktardığı Halikarnas Baükçısı ile ilgili anısını anlatmadan geçemeyeceğiz. tlginç sandığımız bu anıyı Samim Kocagöz'den aktaralım sizlere: "Sabahattin Eyiiboğlu, Azra Erfaat, Adalet Cimcoz ve kocası bize geldiler. Efes'e gitmek isıiyorlardı. Ama Cevat olmazsa Efes'in tadının çıkmayacagını söylüyorlardı. Benim bir külüstür araba vardı. Cevat B«y'i de aldık ve biz sekiz kişi benim arabaya doluştuk. Uzatmayalım, Efes'e gittik, gezdik, dolaştık. Tijatroya geldik. Korkunç bir sıcak var. Biz bilmişiz, liikenmişiz. Bir yerlere yıgüıp kaldık. Cevat Bey sahneye fıriadı. Saint Jean, Efeslilere Hıristiyanlığı nasıl anlatmış, kendisi Fransızca Tiyatro ve "Priene Çayevi" Söke'den çıkıp Priene'ye doğru yöneliyoruz. tlkçağ'ın lyonya kentinin adı kahvelere ad olmuş. "Priene Çayevi" gibi. Söke Ovası aşağılarda uçsuz bucaksız uzayıp gidiyor. Kadir Can ile Cemal Soyojul tepeyi bir solukta tırmanıyorlar. Biz oldukça gerilerdeyiz. Ünlü oniki lyon kentinin kültür merkezlerinden birisi olan Priene'deyiz. Kitaplarda Priene'nin bugün bulunduğu yere l . ö . IV. yüzyılda taşındığı yazılı. Hâlâ daha dün yapılmış gibi sağlam ve ayakta duran tiyatro, Roma çağında çok az bir değisiklik görmüş. Bugünkü görünümüyle İlkçağ Helen tiyatrolannın tipik örneği. Yoruldum ve Meclis Salonu'nun yan tarafına çöktüm. Aşağılarda bir grup turist var. Kılavuz bir seyler anlatıyor, onlar da dinliyor. Bir süre sonra turistler gitti, yenileri geldi. Giden ve gelenleri ilgiyle izliyordum. Yaj ortalamaJan ellinin üzerindeydi. Çoğunluğu kadınlar oluşturuyordu. Az sonra kalıntıların bekçisi geldi yanıma. Priene hakkmda bazı sorular yönelttim kendisine. Bir hayli bilgisi vardı. Bu yere ondört yıl önce bir raslantı sonucu gelmişti. O yıllar Söke Kaymakamı olan Mehmet Can yardımcı olmuş şimdiki işine. Adı Sadık Ateş'ti ve elliüç yaşındaydı. Aylıgınız ne kadar? Güldü bu sorumuza Sadık Ateş. Şöyle yanıt verdi: Yirtni yedibin beşyüz lira. Turistlerle nasıl anlaşıyorsun? Her dilden çat pat konuşuyor um. Nasıl? Önce AlmancaTürkçe bir sözlük aldım. Sözlükle mi öğrendiniz? Yardımcı oldu. Sadık Ateş, lngilizce, Fransızca ve Almanca çat pat derdini anlatıyor, turistlere bilgi veriyordu. Bir saat sureyle izledik bekçi Sadık Ateş'i. Gelen turistlere elinden geldiğince yardımcı oluyordu. Sonra Athena tapınağını, tiyatroyu gezdik. Zeus tapınağımn kalınularndan parçalar buradan kaçmhp Berlin'e götürülmüştü. Şimdi yalnız izleri kalmış. Burada bulunan Athena tapınağımn bazı duvar taşları da ilk kazıyı yapan arkeologlar tarafından Ingiltere'ye götürülmüş. Şu anda British Museum'da bulunuyor. Tiyatronun ön sırasında mermerden protokol koltukları var dı. Demek ilkçağ'da da önemli kişiler için ön sıralarda böylesine koltuklar bulunuyordu. Oturduk, Sadık Ateş'lesöyleşiyoruz. Kadir Can da fotoğraflarımızı çekiyor. llkçağ'ın tiyatrosunda, protokolda yer almak bayağı keyifli oluyor... Az ileride üç çocuk oyun oynuyor. Kafamda Priene'deki o görkemü tiyatro. Uzun eşek oynayan çocuklara sordum: Hiç tiyatroya gittiniz mi? Üçü birden yanıtladı: Gittik elbet. Nerede? Bilmiş bilmiş gülüştüler: Aha yukanda, sizin gittiginiz yerde. İki saatten fazla kaldık Priene'de. Kalıntılann tam girişinde, tepede, ağaçların altında kadınlar vardı. Bizim kadınlarımızdı. Sarma içi hazırlıyorlardı. Yani bulguru ıslatıp domates, soğan, limonla kanştınp çiğ olarak marul ya da asma yaprağıyla sarılıp yenmesi olayı. Diğer kadınlar, yani turistler ilgiyle izliyorlardı. Belki binlerce >illık uygarlık, tarihin derinliklerinden insan öğesini gözler önüne seriyordu... Yarın: Bilimin dogdugu kent GAYRtMENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÎLANI GÖLCÜfc İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 98373 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: GayrimeokulJeriB tapu kayıtlan: 1 Gölcük Aşağı Ulaşlı Köyü Köyiçi Mevkii Pafta: 4 Parsel: 175'de 536 m"lik bahçeii ev ve samanlığın 1/2 hissesi, 2 Aynı köy ve aynı mevki parsel: 1165'de 70 m"lik zeytinliğin 1/2 hissesi, 3 Aynı köy ve aynı mevkide pafta: 3 parsel: 1319'da 84 m"lik zeytinlijin 1/2 hissesi, 4 Aynı köy ve aynı mevkide parsel: 132O'de 1162 m'Mik zeytinliğin 1/2 hissesi. 5 Aynı köy Eğlencedere mevkiinde pafta: 6 parsel: 1166da 34.014 m"Iik bahçenin 1/2 hissesi. GayrimenkuOerin durumo ve degerteri: 1 Parsel: 175 üzerinde tuğladan yapılmış bir samanlık ile eski evin yerine üç katlı, betonarme, her katında bir daire, her dairede üç oda, bir salon, banyo, mutfak ve tuvaieti olan yeni bir bina mevcuttur. Bu parselde borçlu hissesi 1.300.000r liradır. 2 Parsel: 1165 parsel 175'in bitişiğinde ve sebze bahçesi olarak kullanılmaktadır. Üzerinde meyva ağaçlan da mevcut olup borçlu hissesi 105.000 liradır. 3 Parsel: 1319 Ulaslı köyüne giriş ve asfaltın deniz tarafmda üçgen şeklinde olup durumu itibariyie iskâna müsaıt değildir. Bu parselde borçlu hissesi 8 4 0 0 ^ liradır. 4 Parsel: 1320 keza Ulaslı köyü girişinde ve parsel 1319'un karşısında olup içinde beş adet bakımsız zeytin ağacı ile bir adet erik ağacı mevcut olup borçlu hissesi 1.162.000 liradır. 5 Parsel: 1166'da Ulaslı köyü girişinde, Bursa Asfaltı'nın güneyinde bakımlı ve meyilli bir arazi olup denize nazır ve içinde çeşitli cins ve miktarda meyva ağacı bulunmaktadır. Borçlu hissesi 5.102.100= liradır. SAT1Ş GÜN VE SAATLERİ: Parsel: 175'deki hissenin 17.7.1984 günü saat 13.3013.45'de Parsel: 1165'deki hissenin 17.7.1984 günü saal 13.5014.05'de Parsel: 1319'daki hissenin 17.7.1984 günu saat 14.1014.25'de Parsel: 1320'deki hissenin 17.7.1984 günü saat 14.3014.45'de Parsel: 1166'daki hissenin 17.7.1984 günü saat 14.5015.05'de 1 Açık artırması Gölcflk îcra Dairesi'nde yapılacaktır. Bu artırmada gayrimenkul hisselerinin tahmin edilen değerlerinin Vo75'ine ve rüçhanlı alacakiara ve satış masraflanna talipli çıkmadığı takdirde, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 2. açık artırmalannın 27.7.1984 günü aynı yer ve saatlerde yapılarak rüçhanlı alacaklar ve satış masraflarını aştığı takdirde en çok fîyat verene ihale olunacaktır. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin VolO'u nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebiKr. Dellâliye resmi ihale pulu u p u harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ( + ) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağj belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lâzımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, lcra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. îki ihale arasındakı farktan ve «blO faizden ahcı ve kefılleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen ahcıya bir örnegi gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatım kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 98373 T. sayıü dosya numarasii'le memurluğumuza başvurmalan ilân olunur. (lc. ff. K. 126) (+) îlgililer tâbirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basm: 7343 İSTANBUL 10. İCRA MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL SATIŞ tLANI Dosya No: 1984/18 Eminönu Çarşı mahallesi Karamanoğlu sokağında kain 5 pafta, 2739 ada, II parsel ve 5.00 m : 'lik dükkân, izalei şuyu suretiyle ve açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır. tMAR DURUMU: Belediye Imar Müdürlüp'nün 28.6.1983 gün ve 2771 sayıh yazısına göre: 1/5000 ölçekli, 14.5.1964 tastik tarihli Suriçi imar planında korunması gerekli eski eser olan Kapalıçarşı dahilinde kalmakta olup her türlü inşaata kapalıdır, yapılacak basit ve esaslı tamir ya da restorasyonlar için G.M.E.E. ve A.Y.K.'dan özel karar alınılması gerekir denilmektedir. EVSAFI: Gayrimenkul Kapalıçarşı içindeki Karamanlı sokakta 14 kapı numaralı tapu kaydına göre 5.00 n r . kargir dükkândır. 12 parselle birlikte kullanılmaktadjr, aralanndaki duvar kaldınlmış, bir dükkân durumuna getirilmiştir, iki parselin birlikte kullamlan dükkân faydalı alanı cephe 280 m. derinlik 3.00 m. olmak üzere 8.40 m : olup zemini karomermer döseme, duvarları kullanma amacma göre 2.00 m. yükseklikte formika üzeri yağh boya ile tefriş edilmiş, tavanı beşik kemer ve kemerin iki sırtında iki ayn havaiandırma penceresı mevcuttur, ön cepbesi alüminyum camekânlıdır, elektrik tesisatı bulunmaktadır, dükkânın sağ yan duvannda 1.00 m. genişliğinde formika kapaklı gömme bir dolap mevcuttur, kuyumcu dükkânı olarak kullanılmaktadır, dükkân kuyumcu dükkânlarının yoğun olduğu bir mahalde bulunmaktadır. MUHAMMEN DEĞERt: 5.000.000.00 TL.'dır (Beş milyon liradır) satışa iştirak için muhammen değerin Vt 10 tutannda teminat verilmesı lâzımdır. İhale damga pulu, tellaliye resmi, tahliye ve teslim masraflan ile tapuda ahcıya ait olan harç ve resimler alıcı tarafından ödenecektir. ARTTIRMA ZAMANI VE YERİ: İlk açık artnrması Istanbul'da Sultanahmet'te Adliye Sarayı 10. lcra Dairesi'nde 17.7.1984 salı günü saat 14.30'dan 15.00'e kadar yapılacaktır. Açık arttırmada şartnamesi 27.6.1984 gününden itibaren açık olup, isteyene 150 liralık posta pulu verildiğinde bir sureti gönderilecektir. ilk açık arttırmada teklif edilen bedel, muhammen değerin %75'ini bulmadjğı takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle arttırma on gün müddettle uzatılarak yine Istanbul'da 10. lcra Dairesi'nde 27.7.1984 Cuma günü saat 14.30'dan 15.00'e kadar yapılacak ikinci açık arttırma en çok artürana ihale edilecektir. Gayrimenkul kendisine ihale edilen kimse, derhal veya mehil verildiği takdirde verilen mehil içinde ihale bedelini yatırmazsa namına yapılan ihale feshedilerek ÜK.'nun 133. maddesi hükmü tatbik edilecektir. İki ihale arasmdaki fark ve geçen günlerin "olO'dan hesaplanacak faiz ve diğer zararlar ayrıca hükme hacet kalmaksızın alıcıdan dairece tahsil olunacaktır. lpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin haklannı, faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgelerle 15 gün içinde icra dairesine bildirmeleri icab eder. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Antırmaya iştirak edenler arttırma şartnamesini okumuş ve mi'nderecatını aynen kabul etmiş ad ve itibar olunurlar, fazla bilgi alm Jc isleyeDİerin 1984/18 dosya numarası ile memuriyetimize müracaatlan, alıcılann satış yerinde ve zamanında haar bulunmaları ilan olunur. 29.5.1984 Basm: 7180 Eğitim ve bira konusunda yazdıklanmıza Diyarbakırh okurum A.D. Akkışlamı da görüşlerini ekliyor, diyor ki: "... Sayın Eğitim Bakanı biraya takmış görünüyor. Oysa bundan önce bakanlığı ilgilendiren nice önemli ve öncelikli konular var İlkokula gidebilme olanağına kavuşmamış iki milyona yakın çocuk var sokaklarda. İki binden çok yerieşme yerinde okul yok. Milyonu aşan 'korunmaya muhtaç' çocuğumuz şunun bunun yanında sığıntı yaşama savaşı veriyor. Yaşadığtm Diyarbakır dahil, Doğu ve Güneydoğu ve Kuzeydoğu Anadoiu bölgelerimizde kız çocuklarının yansından çoğu okula yollanmıyor. Bir şey daha, Hakkâri'nin. Ağrı. Kars. Artvin vb. illenmizin çoğu yerleşme yerlerinde ne doğru dürüst radyo dinleniyor, ne de televizyon seyredilebıliyor. Bunun böyle olduğunu Sayın Milli Eğitim Bakanı da biliyor. öteki yetkili ve sorumlular da... Peki, bunlar anayasa konusu değil mi? Acıp baksınlar, söylediklerimin hepsi de birer anayasa ve devlet işi. Öyle ise Sayın Eğitim ve Spor Bakanı bu tür daha hayati, daha acil sorunlara eğilmez de neden biraya takar? Buna ışın kolayına kaçmak denir. Ben 63 yaşımda hac ibadetimi de yerine getirmiş emekli bir kişiyim. Birayı ben de sevmem. Rakı, şarap içtim ama birayı ağzıma vurmadım. İki kız, 4 erkek çocuktan tam 21 torunum var. Tele\"izyonu birlikte izleriz. Fakai hiçbiri benden bira istemez. TV'de çocukların ilgisi nasıldır bunu bütün ana ve babalar bilir. Sayın bakanın çocuğu neden bira istemiyor da seçmenin çocuğu istiyor? Siz bunda bir bityeniği sezmiyor musunuz? (...) Bence bütün bunlar amaçlı, hesaplı ve tutarlı bir gidişin zaman ve fırsat buldukça sahneye konulan senaryolarıdır Bir kez Atatürk ilkelerinden ödün gediği açılmıştır Ne zaman? Taaa, CHP'nin 1946'daki 7. Kurultayı'ndan bu yana. Karşıt devrim yaptınmlan, o gün bugün işler durur altan alta. Devlet ve devlet adamı bu tür açmazlara düşmemeli. Atatürk adını heceleye heceleye büyümüş, yetişmiş, Atatürk andı içmiş biri hiç mi hiç düşmemeli bu olumsuzluklara... Selam ve saygılar" Bir okurum da Uluç Ali Paşa üstünde duruyor. üluç Ali Paşa'nın köken olarak Türk değil Italyan olduğunu söyleyen ben değilim, Halikarnas Balıkçısı'dır. Bunu bir dostuna yazdığı mektupta söylüyor, ben de oradan aktardım. Uluç Ali'nın köken olarak Türk ya da İtalyan oluşu beni pek ilgilendirmez, ne olduğunu ispatlamak da bana düşmez. Halikarnas söylüyor, o ıspatlasm. Böyle demek isterdim, ama Halikarnas Balıkçısı 'Cevat Şakir' aramızdan ayrılalı yıllar oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Istanbul Bölge Müdürlüğü görevlilerinden yüksek mühendis, mimar, yazar ve çevirmen Murat Aykaç Erginöz'den bir mektup aldım; paşanın Italyan değil, Türk kökenli olduğunu ispatlamak istiyor. Yazılarımı zevk ve titizlikle okuduğunu söyleyen Sayın Erginöz şöyle demektedir: ... Bir yazınızda, Halikarnas Balıkçısı ile olan bir anınızı okudum. Bu anınızda Uluç Ali kitabını yazarken: "Uluç Ali'nin İtalyan olduğunu ve yayımanın zoruyla Türk ana ve babadan doğurttuğunu söylemiş size. Bu sadece sizin Balıkçı ile olan anınız. Balıkçı size böyle söylemiş. siz de olduğu gibi aktarmışsınız! Bundan Uluç Ali'nin italyan olduğu ıntibaı doğmaktadır. Oysa Uluç Ali italyan değil Türk'tür. Geçen sene, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın davetlisi olarak Istanbul'a gelen, yazar ve tarihçi Gustave Valente'ye bendenız mihmandarlık yaptım. Gustave Valente, yaşını, başını almış. birçok kitapları olan tarihçi ve araştırmacıdır. Uluç Ali hakkmda İtalya'da yayın/anmış bir kitabı var. Bu kitabın adı 'Vita di Occhi Ali... Türkçesi; Uluç Ali'nin Hayati. Bu kitapta belgelerle ispatlandığına göre, Uluç Ali'nin annesi bir Türkmen kızı, babası ise bir Türk leventi. Bir romanı andıran bu biyografiden esinlenerek, ben de bir roman yazdım. Kılıç Ali1 nin hayat hikâyesinı konu alan bu romanım, italya'da yakında yayınlanacak. Bu romanı benden Gustave Valenti, istediler. Kendisi aynı zamanda bu yayınevinin danışmanı. İtalyanlar bite Uluç Ali'ye Türk derken, Türklüğünü ispat edip kitaplar yazarken, bizim olan bu büyük kahramanı nasıl İtalyanlaştırmış Balıkçı. anlayamadım! Eğer sütununuzda yer verirseniz mutlu olurum." Vallahı nasıl İtalyanlaştırmış ben de bilmiyorum. Ancak bildiğim bir şey varsa, milliyetçilik o dönemde bugün kimilerinin sıkı sıkıya sarıldığı gibi bir eğilim değildi. Köken olarak şundan olur, bundan olur bir devletin içinde kumandanlık ederler, savaş kazanırlardı. Hele Osmanlı için sadece devlet vard!. Şu bu millet yoktu. Osmanlıda kökenleri Türk olmayan nice kahraman ve başanlı komutanlar vardır Sayın Erginöz de tarihçi olduğuna göre bunları benden daha iyi bilir. T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI İSTANBUL DEFTERDARLIĞI VASITASIZ V. GELİR MÜDÜRLÜĞÜ SATIŞ tLANI İSTANBUL DEFTERDARLIĞINDAN Dosya No: 289223 ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI "Rahatsızlıklar içindeyim" SORU: 1945 dogumlu olup, 1965 yılında öğretmen olarak göreve başladım. Ancak, iki yıl sonra amansız bir karaciğer yetmezligi ve şeker hastalığı gibi rahatsızlıklar başladı. O yıldan bu yıla kadar pek çok sağlık kuruluşundan uzun süreli raporlanm olduğu gibi, şekerin >ro etkileri olan dolaşım sislemi bozuldugu, göz içi kanamalan yaratan retinöpati, sinir sistemini bozan nöropati gibi rahatsızlıklar içindeyim. Ayrıca, müthiş bir unutkanlık da var. Bir kaç yıldan beri, retina bölumıi bulunan bir merkezde oturmam zorunlu olduğu için, Sağlık Kuruiu raporu ile Izmir'deyim. Vergi indiriminden yararlanmak için yaptıgım başvuruda gönderildiğim Sağlık Kuruiu ro8O işgücü kaybı ile birinci derecede sakat raporu verdi. Emekli olabilir miyim? Eğer olabileceksem nasıl bir yol izlemem gerekecek? A.G. İZMİR YAMT: Emekli Sandığı Yasası'nın "Emekli Aylığı Bağlanacak Haller"e ilişkin 39. maddesine 2559 sayılı Yasa ile "Sakatlıklan sebebiyle ilgili mevzuat uyarınca göre\e alınanlardan en az 15 yıl fiili hizmeti bulunanlann istekleri üzerine'" emekli olacaklan hükmü eklenmiştir. Ancak, 1475 sayılı İş Yasası uyarınca çıkarılan "Sakatlann ve Eski Hükumlulerin Çalıştjrılmaları Hakkındaki Yönetmelik"e göre atamalan yapılmış kişiler bu hükumden yararlanabilecektir. "Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlannda hasıl olan arızalar veya duçâr olduklan tedavisi imkânsız hastalıklar yuzünden vazifelerini yapamayacak duruma giren "iştirakçiler bu durumlannı"ihtisasa taalluk eden hastalıklar kuruluşu tam olan hastanelerin sıhhi hevetlerinin raporları ile" belirtilmesi sonucu malui sayılmaktadır. En az 10 yıllık fiili hizmetinizin bulunması nedeniyle malul aylığı alabilmeniz için ancak Emekli Sandığı Yasası'nın 50. maddesinde belirtilen sağlık kuruluşlarından alınan raporiar gecerli olmaktadır. Gelir V'ergisi Yasasının sakatlık indirimi için verilen raporlar bu konuda Yasa gereği geçerli olmamaktadır. YILMAZ ŞIPAL Adet 1 Ctasi Torna Tezgâhı 1.5 metreli Ferei Kopplasmuntar gang Frasız motor seri No: 380 De«eri 750.000 Beykoz Vergi Dairesi'ne olan vergi borcundan dolayı Ortaçeşme Çifte Çınarlar Cad. No: 60/A Beykoz mahalde tahtı hacze alınan ve yukanda cins ve evsafı gösterilen menkul malların 18.6.1984 günü ve saat 10.00'da mezkur mahalde 6183 sayılı Amme Alacaklannın Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun Hükümlerinin açık arttırma ve peşin para ile satılacağı, ancak verilen bedel tahmin edilen kıymetin yüzde 75'inden aşağı olduğu veya hiç alıcı bulunmadığı takdirde 2'nci satışın 25.6.1984 günü saat 10.00'da aynı mahalde yapılacağı ve fazla malumat almak isteyenlerin Beykoz Vergi Dairesi Müdürlüğüne müracatlan ilan olunur. Basın: 18038 İLAN BURDUR ASLİYE İKİNCt HUKUK MAHKEMESİNDEN I98143KİŞ) Burdur Bağlar Mahallesi'nden Osman Sarıca tarafından Otan Madencifik ve Limited Şirketi aleyhine açılan işgunü tesbıtı davasının acık duru^masında: Da\alı Otan Madencılik Ticareı ve Limited Şirketi'nin adresi te^7 bit edilemediğinden tebligat yapılamamış olmakla. 201 sayılı tebligat K.nun 29. maddeM ve muteakip maddelerine gore. dava dilekçesınin \e gun bildirir davetiye yerine kaim olmak uzere; adı geçen davalı Otan Madencılik Ticaret ve limited şirketınin duruşmanın bırakıldığı 9. 7. 1984 gunu saat 9.00'da mahkemede hazır bulunmaları, hazır bulunmadığı veya kendisini bir vekille temsıl ettirmediği takdirde hakkmda gıyap karannın çıkanlacağı ilan olunur. Basın: 18347 İSTANBUL VAKIFLAR BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN SATILIK GAYRİMENKULLER Kazası Mahallesi Sokağı Ada No. Parsel No. Yu/olcumu Kapı No. Cinsi Muhammen Bedel Muvakkal Teminat 689.500.20.685. 44 Arsa 19.70 nv Kececikaraba^ Karabuiut 1597 45 Fatih 120.35 99 2.40".000. 72.210. Fatmasultan 34 Arsa Sulukule Fatih 1863 66.50 1.330.000. 39.900. 8 Arsa 1417 8 Veledikarabaş ICarabaş Akarcası Fatih Hacı Evhattin H. Hüseyin Çeşmesi 1074 24 184.00 51 Arsa 2.760.000. 82.800. Falih Fatih Keçecikarabaş Kaşıkcı 1602 7 80.00 6 Ah. oda 2.000.000. 60.000. Fatmasuitan 26.60 Arsa 585.200. 17.560. Koltukçu Tahır 6 Fatih 1863 Üskudar Tavasi Hasanağa 274 65 33 Arsa 2.025.230. 60.760.İnadiye Mektebi 23 Üskudar İcadiye 674 2 57 41 18 Arsa 459.280. 13.780.Surahici 2 23.850.1411 26.50 Arsa 795.000. Beyoğlu Kadımehmet Arda 20 Beyoğlu Abdulselam 1889 2 19.41 45 Arsa 388.200. 11.650. Sutluce Beyoğlu Tahir Ziıhre 1719 4 186.65 9 Arsa 839.925. 25.200.Pinmehmetpaşa Beyoğlu Pirimehmetpasa Hasköy Cad. 248 4 15 75 174 Arsa 472.500. 14.175. Beyoğlu Sutluce Elifi Efendi 1899 8 91.98 14 Arsa %5.79O. 28.975. Yukanda cinsı \eadresleri \ azılı gayrimenkulienn 25 6.1984 Pazartesi günu saal 14.00' ie 2886 sayılı yasa uyarınca açık anıırma usulü ile saıışları yapılacaktır. Taliplilerin aynı gun ve saatten once resımlı ıkemelgâh ilmuhaberi ve nüfus cüzdan örneğı ile birlikle Emlâk l e Gelirler Müdurlüğu 'ne müracaatları ilan olunur. ADRI.S: Rıhnm Cad. Karaköy/ŞEHİR Basın: 18508 CEYHAN ÇUKUROVA HARASI MÜDÜRLÜĞÜNDEN I Kurumumuz için açık eksiltme suretiyle satın alınacak bir adet 2,5 ton kapasiteli komple soğutucu tanka 31/5/984 perşembe gunu talip çıkmadığından tekrar açık eksiltmeye konulmuşıur. II Açık eksiltme ve ihalesi 21'6/984 perşembe günu saaı I5"lemuessese merkezinden komisyonca yapılacakıır. III Soğutucu tankın tahmin bedeli 2.425.000. liradır. IV Geçici teminatı 72.750. lira olup ihale saatinden evvel müessese veznesine yatırılmış olacaktır. V Şartnamesi Ankara, Istanbul, Adana Veleriner Mudürlukleriyle müessese merkezinde görülebilir. VI Isıeklilerin teminat makbu/u ile bu gibi işlerle iştigal etııklerine dair Ticaret Odasında kayıtlı olduklarını göiterir belgelcriylc birlikte komisyonumuza müracaatlan ilan olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle