18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 HAZİRAN 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/5 Özetle 12 çellist Ankara'da da çalacak Herberı von Karajan'ın 30yıldır başında olduğu Berlin Filarmoni Orkestrası nm 12 çellisti, 12. Uluslararası Istanbul FestivalVnde 3 temmuz günü bir konser verecek. Topluluk, AKM'deki bu konserden bir gün sonra da başkentte, Hacettepe Üniversitesi salonunda çalacak. Federal Alman Büyükelçiliği'yle Hacettepe Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenledikleri konserin biletleri 18 haziranda satışa çıkacak. (ANKA) Fransızca Kitap ve Plak Haftası açıbyor Kültür Servisi TürkFransız Ticaret Derneği'nin katkılarıyla gerçekleştirilen, tüm düzenlemesi FUGOR (Fuarcıhk Moda Gösterileri Organizasyon Hizmetleri A.Ş.) tarafından ustlenilen Fransızca Kitap ve Plak Haftası "SELİDİF 84" bugün Kültür ve Turizm Bakanı Mttkerrem Taşcıoglu tarafından açıhyor. Etap Marmara Oteü'ndeki Tüyap Ticaret Merkezi'nde açılacak olan Fuar'a tanınmış Fransız yayınevleri dışında, Fransızca eski kitap ve plak koleksiyonlanyla Sahaflar Çarşısı'nın kitapçılan da katılacak. Ziyaretçilerin, sergilenen kitap, plak ve kasetleri satın alabilecekleri, ayrıca sipariş de verebilecekleri Fuar'da, Fransız Anadolu Araştırmalan Enstitüsü'nün arkeolojik araştırma kitapları da yer alacak. Yazar Çetin Altan, Fransızcaya çevrilen kitaplarını 13 haziran çarşamba günü Flammarion Yayınevi standında, yazar Tahsin Yncd de Fransızcadan Türkçeye çevirdiği kitapları 15 haziran cuma gunü imzalayacaklar. Her gün saat 10.0020.00 arasında açık olan Fuar, 20 haziranda sona erecek. Duyduk Gördük AnnesL, OzaVı acı acı payladı Izmir'in ''Yeni Asır" gazetesi, Basbakan Turgut Özal'ın iki aydan beri göremediği annesi Hafıze Özal't İstanbul "daki inceleme gezisini bahane ederek ziyaret ettiğini, ancak ondan bol bol azar işitüğini yazıyor. Daha önceki İstanbul gezisinde annesini evde bulamayan Özal, bu kez de eli boş dönmekten kıl payı kurtulabildi. Komşuya gitmek uzereyken oğluyla karşılaşan Hafıze Özal, Turgut Özal'ı kucaklayıp öptükten sonra, "İşin aceledir, hemen gideceksindir mutlaka'' diyerek ona ayak üzeri çıkıştı. Uçağı havaalanmda beklediği halde annesini daha fazla üzmek istemeyen Özal onunla yarım saat oturmak zorunda kaldı. Bu arada oğlunun küçüklüğüne değinen Hafıze Özal, "Biliyor mw;unuz. Turgut kuçükken yaramaz değildi ama duz duvara tırmanırdı. Ancak hiç yatan soylemezdi" diyerek orada hazır bulunanları güldürdü. Anne Özal sinirli bir gününde olmahydı ki, oğlunun, "Kaymvalidemı neden ziyaret etmedin?" sorusuna sertçe şu karşılığı verdi: "Semra ve annesi sankı beni ziyaret ettiler mı kı ben onları ziyaret edeyim. Benı artık iyiden iyiye unuttular. " Sonunda uçağın kendisini beklediğini hatırlatarak annesinden izin almak isteyen Özal, bu kez de onun son cümlesiyle şok geçirdi neredeyse: "Turgut, Anneler Gunü hedıyemin üzerine yattın. Alacağm olsun. Hediyemi isüyorum". "Bıliyorsun o gun Türkıye 'de değildık. Her şeyin var ama, ne istiyorsan soyle de alayım'' şeklinde konuşarak annesinin gönlünü almaya çalışan Basbakan, dışarı çıktığında da çevrede biriken halkın saldınsma uğradı. Pahalılık, konutsuzluk, ev kiralannın yüksekliği gibi dertlerinden yakınan halka, Özal şu sözlerle moral verdi: "Daha gençsiniz, biraz sabredin." Dün saat 17.00'de Ankara'daki Sanatevi'nde "Demokratik Almanya Cumhuriyeti Günü"nün açılışı yapüdı. Gün dolayısıyla "Martin Luther" ve "DresdenSanat Kenti" adlı iki film gösterildi, Martin Luther'in ve Bertolt Brecht 'in yaşamı ve yapıtlanyla ilgili iki de sergi açıldı. Geçen yıl doğumunun 500. yıldönüntü kutlanan Luther'in toplumsal gelişmeye ve dünya kültürüne katkısı, Brecht'in de tiyatro sanatmın yeniden canlandınlması ve biçimlendirilmesi için harcadığı çabalar bufîlmlerle sergilerde dile getirildi. Demokratik Almanya Günü Dört belediye başkanuıın namusu îzmir Anakent, Merkez tlçe, Karşıyaka ve Bornova Belediye Başkanları yerel seçimler öncesinde gazetelere verdikleri ilanlarda, "imzamız namusumuzdur" diyerek vaadlerini arahyorlardı. Bu vaadler arasında, binalarda sığınak zorunluluğunun kaldırılacağt da yer alıyordu. Geçtiğimiz günlerde Belediye başkanlannın verdikleri namus söziınü nasıl gerçekleştirecekleri konusunâa kuşkular ortaya çıktu Baymdırlık ve Iskân Bakanı Safa Giray, Fuar Belediye Meclis salonunda tapu tahsis belgesi vermek ve gecekondu affı konusunda açıklamalarda bulunmak üzere düzenlenen bir toplantıya katıldı. Bu toplantıda söz döndü dolaştt, sığınak zorunluluğunun kaldınlması konusuna geldi. Salondaki yeminli özel büro sahipleri, mühendisler, gecekondu sahipleri ve belediye yetkilileri önünde Safa Giray bu konuda yetkili olmadıklarını söyledL Bunun üzerine Belediye Başkanları, "Ama biz söz verdik" deyince, "Yapamayacağınız konuda söz vermeseydiniz" dedi. Belediye başkanları kendilerine bu konuda söz verildiğini bu nedenle halka bunu açıkladıklannı söylediler. Ancak Giray görüşünü değiştirmedi. Şimdi belediye başkanlannın "Samuslannı nasıl kurtaracakları" merakla bekleniyor... "Durdurun Dünyayı înecek ru'nun "Durdurun Dunyayı tnecek Var"adlı oyununu hazırhyor. 47temmuz tarihleriarasında Venüs Tiyatrosu'nda sahnelenecek oyunu Metin Serezli yönetiyor. Çevre düzenlemesini Osman Şengezer, sahne düzenlemesini de Selçuk Borak'm yaptığı oyunun müzik uyarlamalan üğur Dikmen 'e ait. Orhan Durunım Leslie Brucuse ve Anthony Newley'den esinlenerek yazdığı "Durduıun Dunyayı Inecek Var"da Hadi Çaman, Füsun Önal, Yüksel Gözei, Cem Özer, Sebla Pekcan Ozer, Turguı Ekız, Levent Tülek, Haluk Toksöz, Osman özçelik ve Gül Coşkun rol alıyor. Daha önce AST ve Dostlar Tiyatrolarmm da sahnelediği oyun, kahveci çıraklığından yönetimin en üst kademelerine çıkan, hatta basbakan olan bir adamın yaşamını, politik serüvenlerini anlatıyor. Huğlu'da çalgı çalmak Huğlu kasabası, bilindiği gibi geliştirdiği av tüfeği yapımıyla ünlü Konya Akşehir ilçesine bağlı ilginç bir yer. Teknolojik açıdan öylesine hızlı bir gelişme gösterdi ki Huğlu halkı, bugün yaptıklan av silahum yabancı silahlarla boy ölçüşecek nitelikte. Dış ülkelere ihracat yapması da bunun kanıtı sayüıyor. Ama son 56 yıldır Huğlu'lular düğunlerinde çalgıcı bulunduramıyorlar. Her nasılsa Belediye'den böyle bir karar çıkartılmtş, değiştirilemlyor. Olay şöyle gelişmiş. Huğlu 'ya Ali Hoca admda bir imam atanmış. Yine bilindiği gibi Konya yöresinde gece eğlenceleri ünlüdür ve bu da çalgıcı olmadan yapılmaz Özellikle düğünlerde üç gün üç gece eğlenilir. Ali Hoca buna takmış. Bu tür eğlencelere karşı çıkmış ve Belediye 'ye başvurarak düğünlerde çalgıcı getirtilmesini ve çalgı çalmmasını yasaklatmış. Gerekçe de "Duğunlerde çalgı çalıp eğlenmek dinen yasak"mış. Ve Ali Hoca bunu uygulayageliyor günümüzde. Silahı da çok güçlü. Ali Hoca du ynsak Fotoğrafta yeni kuşak MEHMET BAYHAN 3. İSÜF (İstanbul Üniversitesi Fotoğraf Kulübü) Üniversitelerarası Fotoğraf Yansması sonuçlandı ve 18 hazirana kadar ISOSEM'de sergileniyor. Kaçırmayın. BÜFOK (Boğaziçi Üniversitesi Fotoğraf Kulübü) yanşmasında da aynı sevinci yaşamıştım. Fotoğraf dunyamızda genç ve ileri bir kuşağın koşar adım akıp gitmekte olduğunu bu yıl daha belirgin olarak gördüm. Sihirli bir el kıraç topraklan sıvazlamış, her yanı çiçekler kaplamış, aradaki tek tük kıdemli yeşillikler de kaybolup gidiverecek gibi... Sanki bayrak yanşında bayrağı vermemekte direnenler var da gençler kapıp gitmişler ve bir tur bindirmişler... Evet; ustalarımız, atışanlanmız, küçümseyenlerimiz, Van Gogh'la yanştıranlarımız, fotoğrafı sadece "dogru zamanda doğru yerde olmak" sananlarımız; geliniz ve görünüz... Sevinci tadınız. Ben, geçip gitmekte olan gençlere bakakaldığımı itiraf ediyorum. Belki böylece ayaklar altında kalmaktan kurtuluyorum!.. Az kaldı! Sürgunlerin zonklayışını duyuyorum. Çok az kaldı. Bazı ülkelerdeki gelişmiş çalışmalara, başarılara, ödül fırtınalanna imreniyorduk. Az kaldı! Tüm dünya duysun, gençlerimiz geliyor. Fotoğrafımızda yeni bir kuşak geliyor. tak, kafasına vurdu, fotoğraf bununla çekilir. ded i ! " Işte gençlerimiz şimdi bunu yapıyorlar. Bizler klasiğe bile varamadan takılıp kalmışız. Gençler açık, uçarı, rahat, zengin, yeni, ileri fırtına gibi gidiyorlar. Artık gençlere soziım yok. Ne diyebilirim ki? Belki sessizce kopya etmeye bile çalışırım. Ancak, aramızdaki yirmi yaşın verdiğı hak ile bir tek şey söylemek isterim; üniversite bitip, yaşamın taşlı yollanna düştüğunüzde, ne olursa olsun, çalışmalarınızı surdurün. Bu sizin görevinizdir, borcunuzdur. Yaptığınız ış " p a z a r eğlencesi" değildir. Görmek, kavramak, yorumlamak... Sadece kendiniz için değil, hepimiz için bu çabanızı sürdurmek zorundasınız... Sevgili gençler, geliniz, saydam dahndaki "Dünya Gençler Yanşması"nda ülkemizi en iyi şekilde temsil edelim. Kesinlikle inanıyorum ki dereceye girebiliriz. tFSAK'tan bilgi ahnız, takımımızı oluşturalım, gücümüzü gösterelim. "Bir Gün, Bir Irmak" Konseri Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen ''Bir Gun, Bir Irmak"adlı iki sesli halk ezgiieri konseri beğenüdi. Boğaziçi Üniversitesi'nin görmeyen öğrencisi Muammer Ketencioğlu 'nun piyanosu ve sesiyle okul arkadaşı Sabiha Çelik'e eşlik ettiği konserde, 24 türkü sunuldu. Konserden önce bir konuşma yapan ilk Türk kadm spikeri Ernel Gazimihal, halk müziğimizin yok olup gitmesini önlemek gerektiğini vurguladı. (THA) Üniversite yönetimi de benimsemeli ÎSÜF ve BÜFOK'un çalışmaları bir avuç gencin çabalan ile sürüyor. Sanıyorum BÜFOK, Boğaziçi Üniversitesi'nden biraz destek alabiliyor. istanbul Üniversitesi de İSÜF'Ü desteklerse ne kadar iyi eder... Gelecek yıl yanşmalarını uluslararası olarak gerçekleştirebilmek istiyorlar. Bu, özlenen bir aşama olur. Gençlerimizin diğer ülkelerdeki çahşmaları yakından tanımalan ve kendilerini tanıtmalan sağlamr. Ancak, böyle bir çalışma, üniversite yönetiminin benimsenmesi ve desteklemesiyle başarılabilir. İSÜF ve BÜFOK'ta görev alan gençleri (ki ne büyük özveri ile çauştıklarını yakından biliyorum), genç fotoğrafçılarımızı ve çahşmaları destekleyenleri kutluyorum. Ayakta alkışhyorum. SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun Uluslararası Halk Danslan Festivali bu yıl da duzenleniyor. Samsun Fuan'nın açık bulunduğu 131 temmuz günleri arasında 20 gün sürecek olan Halk Dansları Festivali için çalışmaların surdüğü bildirildi. Festivale F. Almanya, Polonya, Belçika, Bulgaristan, Suriye, Italya, Macaristan ve Bengladeş ekipleriyle yurt içinden Oytur Derneği Pendik Halk Eğitimi ve Folklor Derneği, Anadolu Folklor Vakfı, Kars, Edirne ve İskenderun Halk Oyunlan Derneklerinin katılacakları kesinleşti. Samsun Halk Dansları Festivali yurmuş ki, "Kim ki diığunde çalgı çalar, o çiftin dini nikahı kıyılmaz!" Birkaç kişi Ali Hoca'nın bu kararına aldırış etmemiş, ama Hoca kararlı. Çalgıcı getirip evlenen çiftin nikâhım kıymamış. A> yapsın halk. Çaresiz, boyun eğmiş karara. Ve bastan da söylediğimiz gibi, Huğlu 'da teknoloji gelişmiş ama "Düğünde çalgı çalmak" gibi masum bir eylem laik Türkiye Cumhuriyeti'ndeAli Hoca tarafından yasaklanıvermiş. HAYYANLAR ISM.HL c.vu Artık dtişünce izleri görültiyor Tonlamaydı, teknikti, kompozisyondu, artık bu endişeleri unuttuk. Bu sorunlar en aza indirildi. Gümbur gumbür yorumlar başladı. Aıtık duvarlardaki o küçük alanlarda makinelerin "trik"lerini değil, düşüncelerin izlerini görüyoruz. Yıllar once bir yabancı dergide şunları okumuştum: "Tak, = 20 yıldır bale eğitimi veren Yüdız Alpar: Radyo programcısı Oruell George Onvell'in yapıtlarına merakh William West adlı bir tngiliz, 2. Dünya Savaşı yıHarmda ünlü yazarın Hindistan Radyosu 'na bir dizi yorum hazırladığını ortaya çıkardı. O yıllarda henüz "Hayvan Çiftliği"ni ve "1984"ü yazmamış olan Onvell, yalmzca radyo programcısı olarak biliniyordu. Sesi zayıf olduğu için de yorumlan arşivlere konuşanlann adlanyla geçirümişti. 40 yıl sonra, George OrweU'in tüm yapıtlarına yeni bir cilt eklendi böylece: ' Savaş Yıllarının Radyo Yorumlan." Bedii rakstan yola çıktık ve bugünlere ulaştık ŞENAY KALKAN KİM KİME DUM DUMA HEHIC AK Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nun kulisinde bir heyecan, bir koşuşturma, bir telaş... 6 ile 15 yas arasında değişen kızlar, onlardan daha heyecanh veliler... Kımi, "Anne çiçeklerim nerede!" diye bağınyor, kimi öğretmeninin eteğini çekiştirip, "N'olur birlikte resim çektirelim" diye yalvarıyor. Kulisteki bu heyecanın, koşuşturmanın nedeni, "Yıldız Alpar Bale Okulo"nun 20. yılı nedeniyle düzenlenen bale resitali. Herkes bir başka yönden mutlu, bir başka nedenden ötürü heyecanh, Fransız TV'si gururlu... Yarım saat sonra perKaş'ta de açılınca kuh'stekı heyecan, koAltı A vrupa ülkesi arasında yıl şuşturma yerini dakikalarca allardır yapüan "Define Avı" adlı kışlanan gösteriye bırakıyor. yanşma programmın bu ayki Perde açılmazdan önceki koşuşbölümü Antalya 'nm Kaş Uçesin turma arasında bale okumnun dehazvlandı. "Teleunion"ad kurucusu ve çahştıncısı Yıldız lı Fransız şirketi tarafından ger Alpar'la iki gün sonra buluşmak çekleştirilecek olan film, bugün için sözleşebiliyoruz. ENERJİ MERKEZLERİ "Sanat eğitimi yapan kuruluşlar belli saat 15.00'te Fransa, Italya, SESStZ SEDASIZ odaklarda titreşimler yayan eııerji merkezleridir" diyor Yıldız Alpar. Lüksemburg, Isviçre ve Isveç 'te EĞtTMENLtCE GEÇİŞ "Bulunduklan yerlerde gittikçe etkilerini arttıran radyasyonİan varnaklen yayımlanacak. "Define dır." Yıldız Alpar, 1943'de piyano Avı" adlı yanşma fîlminin bundan önceki bölümleri 22 ayn ül bölümüne girdiği istanbul Bele larda ortam henüz uygun değilmek", diye behrtılıyor. Ama diye Konservatuvan'nda Lid\a kede yapılmıştt. (a.a.) di. Ancak kişisel bazı resitaller Yıldız Alpar, "Amac bu kadar Krassa Arzumanova'nın yönetverebildim. o kadar. tmkânlar basit degil" diyor. "Sanat eğitiAltın Orfe başladı tiği bale bölümü açılınca, 1949'a kısıtlı olunca size de sevdiğiniz mi yapan kuruluşlar belli odakBulgaristan'ın Burgaz kenti ya kadar bale eğitimi göruyor. Ay dalın eğitmenliğini yapmak kalarda titreşimler yayan enerji kınlanndaki Slançev Briyag'da nı yıl Paris'e giden Alpar, " P a lıyor. Ben çahşmalara başladımerkezleridir. Bulunduklan yerheryüyinelenen Altın Orfe Şar ris Opera ve Balesi"nde açılan ğım zaman Türkiye'de baleye lerde gittikçe etkilerini arttıran kı Yansması 'nın on dokuzuncu yuksek ihtisas bale kurslanna 'Bedii Raks' deniyordu. Bale radyasyonları vardır. Zamanla su başladı. Bu yıl Altın Orfe'de katılıyor ve Serge Lifar'la e çalısözcüğü, varyete topluluklarınbu, bale eğitimi gören çocuga, 15 Bulgar şarkıcısının yanı sıra, şıyor. 1952'de Türkiye'y döda, pav>onlarda geçiyordu sade ondan da ailesine ulaşır." 22 ulkeden 24 ses sanatçısı yan nünce de Taksim'de Türkiye'nin ce. Bu nedenle de özellikle yer Olum, hastalık, yağmur, çaşıyor. tlk gece sahneye çıkan ilk bale okulunu açıyor. Daha bulmakta güçlük çektim." mur dinlemeden her gun mutlaHollandah ve A vusturyalı şarkı sonra Kadıköy'e geçerek 20 yılBALE EĞtTİMİ ÇOCUKTAN ka gittiği bale okulundaki eğiticüar beğenildi. Festivali izleyen dır çalışmalannı aralıksız sürAİLESİNE LLAŞIR mi şoyle açıklıyor Alpar: müzik otoriteleri, son gün sah dürdüğü "Yıldız Alpar Bale "Önce ekmenter bilgiler veri"Yıldız Alpar Bale Okulu"neye çıkacak olan Türk sanatçı Okulu"nu kuruyor. sı Ilhan İrem'i yanşmanın favonun amacı, Milli Eğitim Bakan lir öğrenciye, sonra bu bilgiler, Burada sözü Yıldız Alpar'a kurallar kullanılarak butüne girileri arasında gördüklerini be bırakıyoruz: hğı 'nca onaylı yönetmeliğinde der. Oğrenci tek başına veya Urttiler. (THA) "Bale eğitimi yapmak, öğrenci"Bale sanatçısı da eğitiminin grup halinde o bütiınü oluşturlere klasik ve çağdaş bale sevgisonunda, her meslek dalında olkazaKlasikler yeniden duğu gibi doğnıdan doğnıya sini kazandırmak ve bu sanat da mada sorumluluk duygusugiiven nır. Sonunda görev biter, lında beliren yetenekleri geliştimesleğini vapar, yani dans eder. duygusu bövlece gelişir. Günluk basılıyor rerek bilgi seviyesini yükseltFakat Paris'ten döndüğüm yılders programlan yaş ve sınıflaMilli Eğitim Bakanhğı Klasiklera göre farklılıklar gösterir. Hafri dizisinde daha önce çıkmıs, tada iki saatlik derste bakanlıkancak uzun yıUardan beri piyaça onaylı program uygulanır. sada bulunmayan bazı kitaplar, Sonra öğrencilerin çahşmaları Sosyal Yaymlar tarafından yeni(bu yıl olduğu gibi), verilen reden yayımlanıyor. Daha önce de sitallerle sergilenir. ResitalleriKlasikler DizisVnin bazı kitaplamizde her zaman öğrencilerin nna programında yer veren Sosprofesyonel bale sanatçılarıyla yal Yayınlar'ın bu yeni dizisinin birlikte dans etmelerini ön planilk dört kitabı şöyle sıralamyor: da tutarım. Zaten okulumuzdaMachiavelli/' 'Hükümdar'', ki eğitim, amacı prima balerina yValter Kranz/"Antik Felsefe", yetistirmek olmamasına rağmen Diderot/"Aktorlük Üzerine Ayyeteneğin her zaman profesyokırı Düşünceler" ve Descarnelliğe dönüşmesine imkân tates/"Metot Üzerine Konuşma''. nır." Paşabahçe Yanı, Terkos Çıkmazı Yapıkur Hanı Kat 1 (THA) TARİHTE BUGÜN \ıi \mz MUSTAFA KEMAL AMASYA'OA. 1919'DA BUGÛN, MUSTAFA KEAML PAŞA, HAI/2AOAN AkAASVA'yA GİTTİ İ9 MAYtSTA 8AŞLAMIŞ OLDUĞU BÜYÜK YOLCULU6UAJUM SU YEMİ PU~ RASiNDA, HALK TARAFINOAN KSMTİN GlfZİŞINDE &KŞfL4AJM/Ç DAHA SOMBA DA BELEDİYE BALKONUMDAM SİR SÖYLEV V£GMİŞTİ: "AZİZ AMAS YAU 'LAG, PADi&İH VE HÜKÜMEr / TILAF £>EVLE7l&ew/A/ £UM£>£ ESİR&%. MEMLEKET ELOEN &iru&c ÜZEGEPtR.BU leÖTÛ ÛUfUJMA ÇAR£ gULMAK ıÇİN SİZLBetE /Şg/GÜĞ/ yn^MAY/l GELDİM? MUSTAFA K&AAL, İUC POÜTıK SÖYLEVI SAYILAM SU KOHUŞMAyLA, BİfiANLAMCA,SEÇMİŞLS OLAAJ KÖP&JLEfii DE AT1YO&DU.. 8/GKAÇ SUAJ rÇlNDE,ÜMLÜ AMASYA TAMİMİ HAZIRLAMA CAfC T/C. ı\ 12 Haziran 5 0 YIL ONCE Cumhuriyet Dünya Kııpası maçları Dünya futbol kupasmı îtalya'mn kazandığını dün yazmıştık. İlalya fmal maçında Çekoslovakya'yı yenmış olduğundan, Çekler ıkınci ve A vusturyalıları yenen Almanlar da üçuncü olmuşlardır. Fransız gazelelerınin yazdığına gore tlalyanlar, kupayı oyunlarının sertliği sayesinde kazannuşlardır. Bilhassa merkez muavın Cenubi Amerika'dan gelen Monti, son derece sert ve kırıcı oynamış, etrafmda saelam adam bırakmamıştır. Bu gazeteler halya İspanya ınaçına, "Öiuın mücadelesi" ismını veriyorlar. İtalyanlar da, İspanyotlar da, fevkalade sert oynamışlarsa da kendi seyırcileri tarafından teşvık edilen İtalyanlar daha fazla sertlık gosterınışlerdtr. Hakenı de halktan çekınerek İtalyanlara karşı gevşek 12 Haziran 1934 19341984 KARMA YAZ SERGİSİ ÜMÎT YRŞRR0 SANAT GALERİSİ Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma günleri YAZ BOYUNCA davranmıştır. İlk maç yarım saat fazla oynandığı halde bir bir berabere bitmiştır. Ertesi gun tekrarlanan ınaçta Italyan takımı 4, İspanyol takımı 8 başka oyuncu ile oynamışlardır. Monti gene çok sert oynamıştır. tspanyollar da mukabelede gecikmemişlerdır. 6 ıncı dakıkada İtalyanlar bir gol yapınış ve maç 10 Ispanyolların maglubiyetile bitmiştır. İtalyanlar da, Ispanyollar da daha zıyade ferdi bir oyun oynamışlardır. GÜZELLİĞİN SIRRI! Krem KANZUK Balsamin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle