16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 ÇAYIN TADI KAÇIYOR ŞUKK4\ KETENCI Çay toplama koşullarından elde edilen hastalıkların fazlalığı, yörede çok fazla doktorun toplanmasına ve bakkal dükkânı kadar çok eczanenin açılmasına neden oluyor. Çay toplayan • kadınlar bellerinden aşağüarı aralıksız ekilmiş çaylıklara gömülü, ıslaklık içinde çalışırlar. Doktorların belirttiklerine göre bu yüzden kadınlann yüzde 90'ında ağır romatizma, kadın hastalıkları, böbrek iltihapları var. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI zo m/\ Bir anayasanın serüveni... Meclise gidince, eski meclis tutanaklarını karıştırmayı severim. Meclislerin, mılletvekillerinin yaptıklan konuşmalar, verdikleri oylar, bu tutanaklardadır. 1945 Anayasasının ilginç bir yazgısı var: Onu merak ettim. 1945 Anayasası, 1924 Anayasasının dilini arılaştırma, Türkçeleştirme amacıyla çıkanlmış. Ancak daha önce ezanın Türkçe okunmasını sağlayan yasa var. Ezanın Türkçe okunmasını öngören yasa tasarısı 12.4.1939'da Bakanlar Kurulunca hazırtanarak, Meclis Başkanlığına sunulur. 2 haziran 1941 günü de 4055 sayı ile yasallaşır. Yürürlüğe girer. 14 mayıs 1950'de iktidara gelen Demokratlar, iik iş olarak ezanın yeniden Arapça okunabilmesine ilişkin yasayı çıkarırlar. Adnan Menderes hükümeti. 14.6.1950'de, tasanyı Bakanlar Kurulunda görüşerek meclise gönderir. Bir gün içinde tasarı görüşülerek 4055 sayı ile yasalaşır. 14 Mayıs 1950'de. 1945 Anayasasıyla, ezanın Türkçe okunması arasında ne ilışki olabilir. diyenler çıkabilir. Ancak, olayları tarih içinde dikkatle izleyince, bu ilişki bulunabilir. Türk Dil Kuaımu eski genel yazmanlarından Ömer Asım Aksoy, anayasanın Türkçeleştirilmesi konusunda çalışmış. O zaman mecliste, milletvekili, aynı zamanda TDK'da da çalışmakta, yıl 1942'dir. İnönü bir gün TDK'ya gelir. Üyelerle söyleşirken sövle der özetle: Hukuk dili Türkçeleşemiyor bir türlü. İnsan, doğumunda, evlenmesinde, ölümünde hukuk terimleriyle karşılaşıyor. Hukuk terimlerini ise anlayamıyor. Hukuk dilini Türkçeleştirmek için anayasadan başlamak gerekir. Bu anayasanın dilini halkın anlayacağı biçimde Türkçeleştirelim... İnönü, TDK'dan Ömer Asım Aksoy ile Hasan Reşit Tankut'u ilk çalışmaları yapmak üzere görevlendirir. Cumhurbaşkanı İnönü, hazırlanan bu metni alır. Ankara ve İstanbul Hukuk Fakültelerinden 21 seçkin hukukçuya, metni incelemeleri için gönderir. Yirmi üç metin ortaya çıkar. İnönü bunları birleştirecek bir yazmanlar kurulu kurar, başına da Hasan Saka'yı getirir. Hukuk Fakültesinden Esat Arsebuk, yazarlardan Falih Rıfkı Atay, Necmeddin Sadak'ın da içinde bulundukları bir grup, bunu tek metin haline getirir. Çalışmalar uzun sürer, ancak Ömer Asım Aksoy ile Hasan Reşit Tankut'un hazıriadıkları metnin yüzde seksen beşi, benimsenmiş gibidir, metin CHP grubuna gider. Artık hazırdır. İzmir milletvekili Şükrü Saraçoğlu ile 222 arkadaşının anayasa değişikliğlne ilişkin yasa önerileri 30 Aralık 1944'te Meclis Başkanlığına sunulur. Anayasanın Türkçeleştirilmesine ilişkin öneriyi imzalayanlar arasında, Aydın milletvekili Adnan Menderes ile Bingöt milletvekili Feridun Fikri Düşünsel de var. Bu ikisi, 14 Mayıs 1950'den sonra, Anayasayı eski durumuna getirecek öneriyi de imzalarlar! Mecliste ilginç görüşmeler olur. Birçok yeni sözcük tartışmalar sırasında bulunur. Benimsenir. Ömer Asım Aksoy anlattı: Biz "murakabe" kelimesine "kontrol" demiştik. Anayasa değişikliği meclis genel kuruluna gelince, Salim Başol'un kayınbabası Yozgat milletvekili Yusuf Karslıoglu, parmak kaldırdı: Halk arasında buna "cteneftemefc"derler, dedi. Bu öneriyi herkes benimsedi. "murakabe" karşılığı "denetleme" olarak çıktı... "İnhisar" karşılığı olarak "Tekel"\ de Ömer Asım Aksoy bulmuş. İnhisara eskiden "Yedi vahif derlermiş. "Vfec'" el demek, "vahit" de tek, olmuş Tekel, "sıkıyönetim" sözcüğünü de Omer Asım Bey bulmuş. Ömer Asım Bey'ler, "mebus" sözcüğü yerine "saylav" sözcüğünü önermişler. Genel Kurula da böyle gitmiş. Rasih Kaplan, söz isteyerek: Mebus zaten eskimiştir. Saylav da hiç olmaz. Bunlar, milletin vekilidir, en iyisi "milletvekili" diyelim! biçiminde konuşmuş. "Cumhuriyet" sözcüğünü de hiç olmazsa biraz arılaştırmak için "cumhurluk"u önermişler, benimsenmemiş, yine 'tumhuriyef sözcüğü kalmış... Yasa önerisinin gerekçesinde ilkeler sayılırken, ikinci maddede geçen "devrimci" sözcüğü şöyle açıklanmıs: "InkHao karşılığı devirmek fiil kökünden" devrim" ısmi yapılmıştır. "Kıvırmak'tan "kıvnm" gibi, devrimciinkılapçı olmuştur. "Erk" sözcüğü de şöyle açıklanıyor beşinci maddede: "Erk eski Türkçede güç, kuvvet, kudret manasınadır. Erkek kelimesinin kökünü teşkil eder. Kudret (pouvoir) karşılığı alınması uygun görülmüştür. "Çağrı" "davet" yerine, "dönem" "devre" yerine kullanılmış. Bu sözcükler, geçen zaman içinde büyük ölçüde tutmuş, tutunmuştur. Besim Atalay, Genel Kurulda, anayasanın Türkçeleştirilmesi konusunda duygularını şöyle dile getirir: :.. Her devrim hareketinde olduğu gibi bunu da yadırgayanlar, ilk zamaniarda büyük amacı kavrayamayanlar olacaktır. Fakat ne zaran var? Bu büyük devrim de her şeye karşı yürüyecek, özgesi mutlu hedefine ulaşacaktır. Yanlış düşünenler de faydası güneş kadar açık olan bu büyük gerçek karşısında ergeç yanıldıklarını anlayacaklardır. Anayasanın dilinin özleştirilmesi, Ocak 1945'te benimsenir. Demokratlar 14 Mayıs 1950'de iktidara gelince, 31 aralık 1952'de bu anayasayı yürürlükten kaldırarak, dilini eski dile çevirirler. Bu anayasa önerısini de hazırlayan, Fuat Köprülü'yle 203 arkadaşıdır. Adnan Menderes'le, Feridun Fikri Düşünsel de imzalayanlar arasındadır. Toplantıda, Feridun Fikri'ye sataşanlar olur. Aralık 1952'de yasa çıkar. 27 Mayıs 1960 devrimine dek yürürlükte kalır... YÜZDE 90'IHASTA Bellerine kadar, aralıksız çayhklar arastnda ıpıslak çalışmak zorunda kalan kadınlar, ağır romatizma. böbrek, idrar yollan, kadar çok çeşitli hastalıkları, bazen birkaçım blrden kapmtşlardır. Doktorlar Doğu Karadeniz kadınlannm %90'ınm hasta olduğunu behrttyorlar. rahim iltihaplarma Üretici, çaydan kazandıklarmı doktora veriyor Ekiminden toplanmasına, yanlış ahm politikalarından, ÇayKur'un her alandaki çalışmalarma kadar çok yö'nlü yanhşlar çayalığımızı hızla geri götürüyor. Gurbetçilikten bir zamanlar çay sayesinde kurtulan yöre insanı, yeniden hızla yoksulluğa ve gurbetçiliğe sürükleniyor. 6 "Rize deyince akla ça> ve şemsiye gelir.." Türkçe ders kitabı, okuma parçasından anımsayabileceğimiz bu cümlenin, Doğu Karadenizlinin yaşamının da bir özeti olduğunu, yörede bir süıe kaldıktan sonra kavrıyorsunuz. Güneşli günlerde bile yerler ıpıslak. Çok yakın arahklı dereler yetmiyormuş gibi, topraktan yer yer sular sızıyor. Sağanak yağmurun ardından çıkan güneş, toprağı kurutmaya başlamadan dağlann tepelerinde bulut kümeleri oluşuyor. Buharın hareketini, havadaki nemi sanki gözlerinizle görüyorsunuz.. Ve derken yeniden yağmur boşanıyor. Hava böyle ılık, bir güneş ve hemen ardından bol yağmur yağüığı içindir ki, çay ekimine elverişli. Yağmur ardından güneş, çay fîlizlerine bir iki gün, hatta saatler içinde boy kazandırdj mj, fılizin tarlada geçip, yanmaması için kadınlar hemen çaylıklann içine dalmak zorunda. Toprak çamur, çayhklar ıslak. Üstüne üstliik yerdcn kazanmak, yetersiz olan toprağı değerlendirmek için, kurallarına göre ekim yapılmamış. Aynı kökte birkaç çay fidesi, arada en az 1 metre bırakılması zorunlu boşluk yok. Birbirine bitişmiş ıslak fideleri aralayarak, aralarından çay toplanacak. Bazen de yağmur hiç dinmez, ancak çayın geçmemesi için, çiseleyen, hatta sağanak yağmur altında da toplama işlemini sürdürmek gerekir. Havanın aşırı rutubeti, nemi yetmiyormuş gibi, kadınlar saatlerce, günlerce bellerinden aşağısı ıslak çaylıklara gömülmüş çay toplarlar. Belden aşağı organlarında hayır mı kalır? Romatizma, yumurtahk, idrar yolu, böbrek iltihapları Doğu Karadeniz kadınının yaşamının bir parçası olmuş. Yörede görev yapan doktorlar, yapılmış bir araştırma bulunmadığım, ancak gözlemlerine dayanarak kadınlann %90'ında çok ciddi boyutlarda adı geçen hastahklann, hatta birçoğunda birkaçımn birden var olduğunu anlatıyorlar. ÇAYDAN GELEN DOKTORA GİDtYOR Çaylıkların içinde fazlaca dolaşmadıkian için, kadınlanna göre bu hastalıklarda daha şanslı durumda olan erkekler, aile reisleri yakınıyorlar.. "Çaydan aldığımızı doktorlare veriyoruz. Çaylıktan çıkan kadın akşam üstü soluğu doktor muayenehanesinde alıyor" diye. Gerçekten de en çok doktor tabelası görüyorsunuz. Bakkal kadar da bol eczane var. Doktorlar nüfusa göre en yoğun doktor sayısııun bu yörede toplandığını anlatıyorlar. Halk arasındaki yaygın bir şakaya göre Karadenizlinin canı çok tatlı, hastalandı mı ne doktor ne de ilaç parasına acıyor. Ancak gerçekte yörede bu kadar çok doktor ve eczane bulunuşumın başlıca nedeni, hasta sayısının fazlalığı ve çaycıbktaki elverişsiz çay toplama koşulları. Rize SSK Hastanesi'nde, çay fabrikalannda çalışanların tümü erkek, dolayısı ile sigortalıların da tümüyle erkek olmasına karşın, eş durumundan yararlanılarak yapılan poliklinik ve yataklı tedavi sayısında kadınlar çoğunlukta. Geçtiğimiz yıl boyunca 138.667 kadın poliklinik ledavisinden geçerken, erkek hasta sayısı 87 bin olmuş. Aynı şekilde yatarak tedavi görenlerin 883O'u kadın 5167'si erkek. Hastalann %40't kadın hastalıkları ve ağır romatizmadan tedavi görmüşler. Hazır yeri gelmişken, Trabzon'dan sonrası için çay fabrikaları dışında sigortalı işçi çalıştıran önemli hiçbir iş yeri olmadığını, çay fabrikalarının tamammda ise 35OO'ü devamlı olmak üzere 32 bin mevsimlik işçinin çalıştırıldığını vurgulayalım. (Hammadde gelişi ve işçi gereksinmesine bağlı olarak mevsimlikler yılda en az 120 gün en çok 6 ay çalıştırılıyor. Devamlı çalışanlan ortalama 200 lira, mevsimlikler 120 150 lira günlük yevmiye alıyorlar.) Doğal olarak sigortalıların dışında kalanlar 202 bin çay üreticisinin aıleleri SSK tedavisinden yararlanamıyorlar. Yöre hastaneleri ise hasta yoğunluğuna göre gerek doktor, gerekse bina ve araç gereç açısından çok yetersiz kalıyor. Paralı tedavi, muayenehanecilik çok ağır basıyor. Paralı eczane ilaç satışlan da nüfusa göre çok büyük rakamlar tutuyor. ÇAYCILIK GERİLİYOR Çay ihracatçısı olabilecek iklim potansiyeline ve Doğu Karadeniz yöresi insanının geçimi için bugüne kadar başkaca bir alternatif bulunamamasına rağmen çaycılığımız hızla geriliyor. Nedenleri ise çok yönlü. DPT Çay Özel İhtisas Komisyonu raporundan birkaç cümle aktaralım: "1980 yılı sonuna kadar yaprak alımında başarısız, alınan yaprağın çaya dönuştürülmesinde başarısız, kalileli çay iiretemeyen bir kunım vardır. 1981 yılında kurumun zararian saptanırken, zararın meydana geliş nedenleri yanlış saptanmış, ülkemiz bugün çay sıkıntısı ile karşı karşıya bırakılmıştır. Türkiye'nin ihtiyacı olan kuru çay iiretilemezken, çay larlada bırakılmış, üretici çok zor duruma düşiirülmüştür. Buna rağmen kaliteli çay iiretimi gerçekleşemeraiştir. Çay iiretimi olumsuz uygularaalar sonucu zamansız budama. yakraa ve üretimden vazgeçme eğilimleri ile gerilemiştir. Ayrıca \illardir süren kötü hasat ve kötii bakım, gUbreteme koşulları nedeni ile toprak yapısı bozulmuş, çayhklar de.ienere olmuştur..." Bir de kasım 1982 tarihli özel ihtisas komisyonu raporu sonrası gelişmeler vardır ki... Çay tüketimindeki artışın hesaplanamaması, stokların 1982 sonuna kadar tükenmesi, yeni çay ekim alanlarımn açılması izni ve teşvik edilmesi kararlarının gecikmesinin sonuçlan. Açığı kapatabilme için işlenebilen her yaprağın alınması, günübirlik üretilen çayın piyasaya sunulması, makasın serbest bırakılması ile kalitedeki önemli düşme. Düşük verimli çaylıklann, belirlenen fiyatlar karşısında üretici için kârlı olma niteliğini kaybetmesi. (Bu yıl 101 lira olarak belırlenen yaş çay alım fıyatı, gerileyen çaycılığı teşvik etme politikası çerçevesinde en yüksek tarım ürunü alım fiyatı olarak belirlendiği halde, işçilik ödendiğinde maliyet altında kalıyor. Üretici ailesi kendi çayını toplayamıyor, toplama için dışardan işçi tutuyorsa, maliyet 150 liraya çıkıyor. Ancak aile işçiliği ağırlıklı çayı toplayabilenler için sınırlı bir gelir kaynağı oluyor.) Bu nedenle de yeni çayhklar açmaeğilimi çok fazla yok. Üretici ancak ciddi teşvikler, üretimi üç katına çıkarabilecek çelikle üretirh için kurumun yeterli fide ve kredi verebilmesi yeni ekimi geliştirebilecek,. Yine de çay üreticisinin asıl sorunu eski çaylıkların ıslahı ve verimli üretime geçirilebilmesi için hâlâ alınmış ciddi önlem görülmüyor. DOGU KARADENİZLI YOKSULLAŞIYOR Gurbetçilikle geçinirken, çay sayesinde karnı doyan Doğu Karadenizli 1981 yılı şok uygulamalarının ardından hızla yoksullaşıyor. İşçi çalıştırılan büyük çayhklarda zarar 198182 yılları ile sınırlı kalmadı. Eldeki çayın tümünün alınması kurtarmıyor. İşçilik ödemeyenin ise zaten 35 dönüm çaylığı var. Ailenin çaydan alacağı bir yıllık para 300500 bin lirayı geçemeyecek. Toplanan bir kilo çay yaprağı karşılığı alınan para 2,5 ekmeğe eşdeğer olursa, her gün artan fiyatlarla Doğu Karadenizli nasıl bir daha hızlı yoksulluğa sürüklenmez? Bu arada, yöreye başka gelir kaynakları yaratma yolunda atılan her adım geri gidiyor, her proje suya düşüyor. Örneğin 19811983 arası yıllarda umutların bağlandığı dere yataklarında yapılacak balık üretme çiftlikleri projeleri yürütülememiş. Dut ağaçlarında ipekböceği üretimi de yerleştirilememiş. Başkaca bir girişim ise görünmüyor. Yöreden Türkiye'ye yaygın bir şekilde dağıtımı yapılan çay kolonyası satışının bir yatırım niteliği kazanıp kazanamayacağını öğrenmek istedik. Alkolün dışardan geldiğini, çay esansının ithal edilerek, yöredeki çaydan elde edilmiş ürün gibi pazarlandığını gördük. Sözün kısası ne yoksullaşan halkın biricik keyfi çayın daha kaliteli ve daha bol olması, ne de yöre halkının yaşam koşullannın düzelmesi, hıç değilse son birkaç yılda hızlanan gurbetçiliğin durdurulabilmesi yolunda yakın yıllar için bir umut ışığı yok.. BÎTTÎ ILAN PETROLIŞ TÜRKIYE PETR.OL, KltyYA, LASTİK IŞÇILERI SENDIKASI GENEL BAŞKANLIGINDAN Türkiye Petrol, Kimya, Lastik Işçileri Sendikasının, olağan Genel Kurulunun verdiği yetkiye istinaden, Merkez Yönetim Kurulunca Kocaeli ilinde Körfez Şub«si adı altında bir şube açılmasına karar verilmiştir. Bu karar gereğince adı geçen Şube, tnönü Caddesi Çocuk Parkı Karşısı No. 174 Kat. 3 Kocaeli adresinde kurulmuş ve Müteşebbis Heyete, Başkan Mehmet Çavuş, Idari Sefcreter Ziya öngel, Mali Sekreter Mücahit özcan ve üyeliklere Muhittin Battal, Necdet Çoraylı, Necmi Altınay, Mehmet Kılıç, lrfan Seymenbaşı ile Ali Gürkan atanmışlardır. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 9. maddesi delaleıi ile 8. maddesi uyannca durum Sendikamu üyelerine ve ilgililere ilanen duyurulur. PETROLtŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU Basın: 6432 İLAN ANKARA PTT MESLEK GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Basmüdürlüğümüze bağlı Mersin Meslek Geliştirme Müdürlüğü (1) adet 35 mm.'lik sinema makinesi ile (1) adet 16 mm.'lik sinema makinesi satın alınacaktır. 2 lhale, 12 Haziran 1984 tarihine tesadüf eden salı günü saat 15.00'te yapılacak olup, teklif mektuplarının en geç aynı gün saat 14.00'e kadar Başmüdürlüğümüz Alım ve Satım Komisyonu Başkanlığı'na verilmesi gerekmektedir. 3 Teklif edılecek toplam bedelin yüzde 3'ü oranında geçici teminat yatırılması zorunludur. 4 Konu ile ilgili teknik ve idari şartnameler: tstanbul, tzmir ve Mersin'de PTT Meslek Geliştirme Müdürlükleri'nden, Ankara'da ise Bastnüdürlüğümüz Malzeme Müdürlüğü'den bedeli karşüığı temin edilecektir. 5 Başmüdürlü|ümüz ihaleyi yapıp yapmamakta, enelemekte veya dilediğine yapmaku serbesttir. Basın: 16018 SİĞİLLERE İ.L33 eczanelerden arayın NASIRAL İnşaat 521 15 66 Nasırlara KOÇYİĞİT Duvar kâğıdı, boya, badana, parfce, marley, cila, her töriü tamirat ve onanm fryatlarda uygunluk, işlerinizde kaiite anyorsamz... Adres: Inebey Mah Valıde Camıı Sok 55/4 AKSARAY/İSTANBUl T.C. ZONGULDAK 3. İCRA DAİRESİ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI Dosya No: 984/341 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cıns, miktar ve kuymetlerı yazıh mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttırraa 14/6/1984 günü saat 15.0015.40ta Zong. Kilimlı Deniz Cad. Petrol Ofısi No: l'de yapılacak ve o günü kıymetlerinin °7« 75'ine isıekli bulurunadığı takdirde 15/6/1984 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak en çok fiyat verene saülacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görUlebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmaları ilan olunut. Muhammen kıymeti Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli Lira Krş. nitelikleri) 1 100.000. Antep yapısı yeşil para kasası 1.000.000. 1 Tank Bau marka tipal model 1048 nm. D11510 8420 No.lu benzin saati 100.000. 100 Beheri 3 Kgr. 20x50 motor yağı Basın: 6450 PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAPI İŞLERİ D. BAŞKANLIGINDAN Şehiriçi Telefon Şebekesi kablo ve yeraltı Boru (kanal) Tesislerinin PTT İşlcıme Genel Müdürlüğü Arttırma, Eksiltme ve İhale İşleri Yönetmeliğine göre teklif alınmak suretiyle yapılması için ihaleye iştirak edecek ehil fırmalar tesbit edilecektir. lhale edilecek işlere ait bilgi ile istenen belgeler aşağıda açıklanmıştır. 1) İhale edilecek işler; Ankara. Isıanbul, İzmir Telefon Basmüdurlükleri ile Adana Bölge Başmüdürlüğü sahasında bulunmaktadır. Gerekli malzeme te$ekku!iımuzce lemin edilecek olup, bu malzemelerin nakliyesi ve gerekli montajdemontaj işçiliğ) yüklenici tarafından yapılacaktır. Bu işlere ait 1. ke^if bedeli; Ankara Telefon Başmüd. : 146.103.904 TL. jstanbul Telefon Başmüd. , :189.440.868 TL. İzmir Telefon Başmüd. : 151.124.000 TL. Adana Bölge Başmüd. • 147.775.287 TL. ; 2) Bu işe gireceklerin Telekomünikasyon işleri ile her türlü imalât inşaat, yapı \e tesisat işleri için Bayındırlık Bakanlıândan almış oldukları en az 1 200.000.000. TL.Iık A grubu muıeahhitlik karnesi ile son beş sene zarfında \e bir defada en az bu isin keşif bedeli değerindeki işi yüklenici olarak bitirdiğine ve geçici \eya kesin kabulünü yaptırdığına dair bir belgeyi (Muhendis veya Mımarların Kontrol Mühendislcri veya şamiye şefliklerine ail bilirmo belgelerinin % 50'si kabul olunur) getirmeleri gerekmektedir. 3 İhaleye katılacak firmalar; Genel Müdürlüğümüz veznesine nakden yatırılacak olan 5000 TL. bedel mukabilinde Kuruluşumuz Yapı Işleri Dairesi Başkanlığından aiınacak TEKLİF ŞARTNAMESİ'nde yazılı bilgi ve belgeleri de vereceklerdir. Yukarıda belirtilen belgelerin en geç 4.6.1984 pazartesi günü saat 17.30'a kadar anılan Başkanlı|ına veri!me<i gerekmektedir. İLAN KONKORDATO KOMİSERLİĞİ'NDEN İstanbul, Tünel, İstiklal Caddesi, Koçtuğ Han No: 386, Kat: 45 adresinde basın yayın işleri ile iştigal eden, Aşkmer Basın Yayın Ticaret A.Ş.'ne, İstanbul 7. ! Tetkik Mercii Hâkimüği'nin 19.3.1984 tarih ve 1984/525411 sayilı kararı ile iki aylık konkordato mühleti verilmiş idi. Bu kerre komiserliğin talebi üzerine aynı mahkemenin 15.5.1984 tarih ve 1984/525411 sayılı kararı ile, mühlet 19.5.1984 tarihinden itibaren iki ay daha uzatılmıştır. Bu sebeple konkordato teklifini müzakere etmek için, alacaklıların 27.6.1984 günü saat 16.30'da İstanbul 7. Tetkik Mercii duruşma salonunda toplanmalan ilan olunur. Fikret Ural Konkordato Komiseri İstanbul 7. Tetkik Mercii Hâkimliği Yazı İşleri Müdürü Basın 6371 SATILIK YAZLIK EV Silivri Murat Suyunda müstakil, sahibinden. Tel: 571 48 10 İLAN KARTAL 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosja No: 1982/911 esas. Davaa Hatice Kuyucu tarafından davalı Sabahat Baykal (Kimbil) aleykine açılan tapu iptali davasmın yapılan duruşmasında; Davalı Sabahat Baykal (Kimbil)in adresi yapılan tüm tahkikatlara rağmen bulunamadığından ilanaı dava dilekçesi tebliğ edilmiş obuğu, buna rağmen davalının duruşmaya gelmediğinden ilane» gıyap çağrısı tebliğine karar verilmiş olmakla davalının du:uşma günü olan 8.6.1984 g*nü saat 11.15'teKartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma sdonunda hazır bulunması. aksi talde duruşmanın gıyabında de/am edip gıyabında karar verilebileceği, gıyap çağrısı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunut. 13.4.1984 Basn 6338 İLAN SİLİVRİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No. 977/119 Davacı Halide Yalçın kendi adına asaleten kızı Şebnem namına velayeten davalılar Vartuhi Taşören ve Aram Benlioğlu ve aleyhlerine Silivri, Kamiloba köyü, sahil kenannda kain, 400 parsel nolu taşınmazdaki kayıi iptali ve müdahalenin meni hakkında mahkememizden sadır olan 977/119, 983/159 sayı ve 6.7.1983 tarihli karar, Yargıtay (1) Hukuk D.nin 984/775 sayılı kararla onanmış bulunduğundan ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra teblig edilmiş sayılacağı ve on beş gün içinde karar düzeltmeye gidilmediği takdirde onama karannın kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 18.5.1984 Basın 6328 İLAN T.C. KOCAELİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1983/829 Mahkememizde davacı Hüseyin Dere ve Özer Yölütaş vekili Av. Mehmet Yıldız larafından davalılar Çetin Saraçoğlu, Necmi Özkan, Ismail Ulus, Erdal Aydoğan, Tevfık Mutluer vs. aleyhine açılan izaleyi şuyu davasmın yapılan 3.5.1984 günlü duruşmasında: Dava konusu İzmit, Dumlupınar Mahallesi, pafta 42, ada 1176, parsel 27'de kayıtlı taşınmazın satışına ve satış bedelinin hissedarlar arasında taksimine karar verilmiş olup davalılar Çetin Saraçoğlu, Necmi Özkan, İsmail Ulus, Erdal Aydoğan ve Tevfik Mutluer'e karar tebliğ edilememiş olmakla adı geçenlerin iş bu kararı ilan tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz etmediği takdirde hükmün kesinleşeceği usulen ilan olunur. Basın: 650"? ILAN KADIKÖY İKİNCİ ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1974/1035 Vesayet Kadıköy Kızıltoprak Yeni Sahil yolu No: 42/1'de oturan ve Çanakkale Yalı mah. 1B Cilt Sahife 9 Kütük 526'da nüfusa kayıtlı Necdet Rabia k u ı 1/4/1947 D.lu CANAN ÖZLEM'e vasi tayin olunan Nermin Özlem'in yaş durumu ve bu konudaki raporu nazara almarak vasüikten affı ile aynı yerde oturan HÜLYA HUR OBUTER in vasi tayinine karar verildi. 21/5/1984. „ Basın: 6493 İLAN BAKIRKÖY 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1983/118S Mahkemenin 1983/1185 Esas, 1983/132 karar ve 21.2.1984 tarihli kararı ile Murat, Yavuz ve Hilal tlhan'a amcalan MEHMET İLHAN vasi tayin edilmiş olup, iş bu vasi karanna itirazı bulunanların kanuni süre içinde itiraz edebilecekleri, itiraz vaki olmadığı lakdirde hükmün kesinleşeceji tebliğ yerine kaim olmak üzeıe ilan olunur. Basın: 6436 İLAN BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Esas No. 1983646 Karar No: 984156 Davacı Karayoilan Genel Müdürlüğü Vekili Avukat Rıfkı Eşit tarafından davalılar Kadir Akgiin, Makbule Akgün aleyhlerine açılmış bulunan İsdmlak Kanunun 17'nci maddesi gereğince Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Bakırköy. Avcılarköyü Gümüşpala mevkiinde bulunan 14 pafta, 9993 parsel sayılı 390' nv miktarındaki davalıîara ait tarlamn istimlak edilen ve istimlak krokisinde gösterilen 83 m"lik kısmının tapu kaydının iptali ile, bu kısmın Karayoilan Gene! Müdürlüğü adma tapuya TESCİLİNE, lapu sicil muhafızlığma tezkere yazılmasına, gayrimenkul üzerindekı ipoteklerin istimlak edilen vc kalan kısımlar nispetinde kamulaşıırma parası üzerine geçırilmesine, bu hususta ilgili bankaya tezkere yazılmasına, temyizi kabil olmak üzere verilen 9.4.1984 tarih 1983646 Esas. 1984156 karar sayılı hüküm davalılar Kadir Akgün ve Makbule Akgün'e ilanen tebliğ olunur. 17.5.1984 Basın: 17220 İLAN ŞİŞLİ 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1984/25 Ves. Şişli Gayrettepe, Bayır Sok, 26/12'de ikamet eden Şerif Recep Salmanoğlu, ile kardeşi Bülent Salmanoğlu, aynı adresde ikamet eden babaları Mahmut Salmanoğlu'nun velayeli altına konulmuşlur. İlanen duyurulur. Basın: 6449 KADIKÖY ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Şişli Mecidiyeköy Mahallesi cilt 37. sahife 72. kütük no: 6121'de nüfusa kayıtlı ANTRANlK ve MERYEM'den olma 1955 doğumlu SAT1L1K ARTAR'ın nüfusta SATILIK olan isıninin NARİN olarak levciline 13.3.1984 gün ve 983/789 esas ve 984/153 sayılı karar verildiği ilan olunur. 16.4.1984 • TRB 199099 no.lu pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür. KENAN ERDOĞ • Şebekemi, pasomu, kredi kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ŞÜKR/YE HANCI. • Marmıra Üniversitesi lşletme Fakültesi IETT kartımı kaybettim. Gtçersizdir. ÇtĞDEM SÖNMEZ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle