Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 MA YIS 1984 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/7 Ozetle Evren, yarın KayserVde Cumhurbaşkam Kenan Evren, Takım Tezgâhlan Entegre Tesislerinde incelemelerde bulunmak üzere yann KayserVye gidecek. Evren, Dökümhane ve taşlama tezgâhlan atölyesini hizmete açacak. Cumhurbaşkam, pazar günü de İzmir'e gidecek, çarşamba günü Ankara'ya dönecek. Başsavcüıktan sanıkların eylemleri hakkında görüş istendi Ltondra'ya eroin göndermek suçundan yargılanan bir fabrikatör 14 yıla mahkum oldu. Aydın TKP/ML davasında 3 müebbet hapis cezası verildi Haber Merkezi Kapatüan TİKP yöneücileri hakkındaki karan ilk kez inceleyen Askeri Yargıtay 1. Dairesi, dosyayı yeniden Askeri Yargıtay Başsavcüığı'na göndererek, sanıklann eylemleri hakkında goruş bildırilmesini istedi. TİKP davasında, daha önce tebliğnamesini açıklayan Askeri Yargıtay Başsavcısı, Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nin, " B B davaya bakamayacagını, 1961 Anayasası ve eski Siyasi Partiler Yasası'nın 111. maddesi geregince bu davaya Anayasa Mahkemesi'nin bakması gerektigini" bildirmişti. Tebliğnamede, Doğu Perinçek ve diğer yöneıiciler hakkmdaki mahkumiyet hükmünun bozularak tum tutuklu sanıkların tahliye edilmeleri istenmişti. Askeri Yargıtay 1. Dairesi, Başsavcılığın esas hakkındaki görüşünu yeniden büdirtnesınden sonra TİKP davası dosyasını inceleyerek duruşrna günunu belirleyecek. 7 TStP'Lİ TUTUKLAND1 Kapaulan Türkiye Sosyalist Işçi Partisi (TStP) üyesi Canmesap Cengiz, Ibrahim Azapçı, Bünyamin Fanı, Şerafettin Mavzer, Miraç Ayık, Mustafa Çaydirek ve Suleyman Çorapçı Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nce tutuklandı. 15 YILA MAHKÜM OLDU Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde Londra'ya tanıdığı bir hostes aracıbğıyla eroin göndermek suçundan yargılanan şarap fabrikatörü Kâzım Şimşekçalan 14 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptmldı. Aynı davada yargılanan 15 kişi ise beraaı etti. TROÇKİSTLER HÜKÜM GlYDt İSTANBUL İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 3 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde Troçkist orgütunu kurmaya tesebbus ettıklerı gerekçesıyle yargılanan Orhan Dılberler, Ahmet Muhitün Korkan ve Mehmet Said Ozansu 6'şar yıl 8'er a> hapis cezasına çarpunldı. 3 MÜEBBET HAPİS İZMİR Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen 17 sanıklı Aydm TKP/ML Devrimci Halkın Birliği davası sonuçlandı. Sanıklardan Nuri Akyol. Nevzat Bulan, Ersin Çakırca, önce ölüm cezasına çarptınldı, ancak mahkemedekı iyi halleri gözonune aiınarak bu cezaları ömür boyu hapise çevrildi. İsmail Yıl 16 yıl 8 ay. Ramazan Ka>kaç, Ali İhsan Ancı 6'şar yıl 8'er ay, Ekber Yıldınm 5 yıl 6 ay 20 gun, Mehmet Galip Elma ve Deniz Sanel 4'er >ıl 2'şer ay, Ahmet Borotay, Hüseyia Karadag, Eaver Sankaya, Özer lşeri ve Seyit Verkara 5'er yıl. Nail İris 6 yıl 8 ay. Mevlut Bıyık 5 yıl, Veii Kaplan 4 yıl 2 ay ağır hapis cezasına çarptırıldılar. SİLAH KAÇAKÇILARI MAHKÛM OLDU GÖLCÜK Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığı Gölcuk Askeri Mahkemesi'nde silah kacakcıhğı suçundan yargılanan llyas Ekşioğlu 16 yıl, DarsUD Ali Ak 10 yıl, Feyzullah Köse 8 yıl 4 ay, Hüseyin Kısa 2 yıl hapis cezasına mahkum oldular. Remzi Afacmn ve Mustafa İskender hakkındaki davalar reddedilirken, Aziz Aslan ile tdris Ay hakkında görevsizlik karan verildi. TİKP davası Askeri Yargıtay^da GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) Bunlarm amaclan birbırlerinden farklı olabilir. Ancak bugün için bütun bu grup ve örgütlerin bir eylem ve söz birliği yaptıkları kesindir. Bu grup ve örgütlerin siyasal ve ideolojik malzemeleri, Türk iç siyasetine bağlanıyor. İç siyasette ne zaman gerilimli ve bunalımlı günler başlarsa, o grup ve örgütler o kadar hoşnut olmaktadırlar. Ne zaman ülkede hoşgörü ortamı oluşur ve demokratik düzen gereği gibi ışlerse, bu grup ve örgütler de o kadar tedirginlik içlne girmekledırler. "Siyaset sanatı" bu duyarlı dengenin ince hesaplarına dayanır. Ülke içinde, kamuoyu serbestçe oluşursa, Türkcemizdeki yaygın deyiş ile "dışandan gaze/ okuyanlar" azalır ya da sesleri bir ötçüde kesilir. Yok eğer, ülkede kamuoyu oluşumu engellenirse, o zaman, bu cevreler, abartmalı haber ve yorumlarla yıkıcı propagandalarına devam ederler. Siyaset sanatı, bu dengeleri gözetir; iç ve dış olaylardaki çelişkizembereklerinibu mantıklayakalamaya çalışır. Sisteme, uygulamalara ve kişilere yönelen eleştirileri, hep yapılageldiği gibi "bir merkeze" bağlamak, "Bunlarm hepsınin kökleri dışandadır" gibı yargılarla yorumlar yapmak, ne ölçüde doğru, gerçekçi ve geçerlidir? TBMM Başkanlığı'na venlen ve kamuoyunda "Aydmlar Dilekçesi" olarak anılan dilekçeyi hazırlayanlar Avrupa Konseyı'nde Türkiye ile ilgili görüşmelerin bitmesini bekleyerek, Konsey kulıslerinde propaganda yapanlara malzeme vermemeyı düşünmüşlerdir. Bu tavır, herkesin aynı kefeye konamayacağını, hele hele yurt dışında yıkıcı propagandaları yürütenlerle aynı gözle görülemeyeceklerıni kanıtlamış değil midir? Bu dilekçeyi hazırlayantar, Avrupa Konseyi'ndeki görüşmeler sonuclandıktan sonra, gorüşlerini, dilek ve özlernlerini devletın en yüksek katlarına ulaştırmayı uygun görmüşlerdır. Bu dılekçe ile ilgili olarak bir soruşturma başlamıştır, dilekçenın içinde yer alan görüşlerin yasalara ters düşüp düşmediği yakında anlaşılacaktır. Bu konuyu tartışma dışında tutuyoruz. Ancak, dilekçeyi hazıriayanlann, yurt dw şındaki kımi kişi ve örgütlerle aynı siyasal koşuta düşmemek için gösterdikleri duyarlılığm, övülmesi ve alkışlanması gereken bir tutum olduğunu, özellikle vurgulamak ıstiyoruz. Bu "bağımsız tavır", siyaset yoluyla devlete katkıda bulunacaklara da örnek olmalıdır. Çağdaş demokrasiler, yurttaşların devlet yönetimine katılmalannı gerektirir. Bu katılma, olayları izlemek, bu olaylara ilişkin tavıriar almak ve olaylara, anayasa ve yasalar çerçevesinde karışmak yolları ile gerçekleşir. Bu yolların bir kavşak noktası vardır; bu kavşak noktası, kamuoyudur. Kamuoyu özgürce oluşursa, yurttaşın yönetime katılması rja gerçekleşmiş olur. "Teba" ile "yurttaş" arasındaki derin uçurum, katılma süreci içinde kendinı bellı eder. Demokrasilerde yurttaş, toplumun vazgeçilmez ve kutsal bir öğesidir, diktatörlüklerde ise "teba", hakları değil, yalnızca ödevleri olan tutsaklara benzer Demokrasi, devletı, o devlete yurttaşlık bağı ile bağlanan ınsanı özgürleştirerek yüceltir, diktatörlüklerde ise teba, devletin güçlenmesi için sırtına basılıp yükselinen ve görüşü alınmayan, düşüncesi sorulmayan, oyuna gerek duyulmayan bir araçtır. Atatürk, "Padişahım çokyaşa"diye bağıran Osmanlı tebası yenne siyasal hakları ve ödevleri olan "yurttaş" yaratmayı amaçlayan bir ulusal ıçeriklı büyük devrımi başlatmış ve bu devrımi Türk ulusuna armağan etmiştir. Avrupa'da totaliter akımlann güçlendiği günlerde, 1931 yılında, Atatürk, bakın kamuoyu oluşumunu nasıl savunuyordu: Hükümetin fikri memieketın fikrini temsil etmelidir. Hükumet, memleketin fikrini anlayabilmek için bu fikrin belirlenmesine neden olan araçlara sahıp olmalıdır. Gerçi hükümet, seçıldiği zamanlar ulusun düşüncesini öğrenir, seçilen meclisler de ulusun düşüncesini temsil ederler. Fakat seçim zamanlan ulusun açıkladığı düşünceler sabıt kalmaz. Bu nedenle, meclislerin bu duşuncelen temsil edebilmesi çok zaman devam etmez. Kamuoyu, ulusun içinden taşan çeşitli düşünceler denizıdir. O denizde çeşitli akımlar, çeşitli tartışma dalgalan oluşur. Kamuoyu, ruhsal bir dünyadır. Orada cereyan eden fikirmücadelesi, dikkatlerden uzak kalmaz.. (Medeni bilgiler ve M. Kemal Atatürk'ün el yazıları, Prof. Dr. A. Afet Inan s. 59) Atatürk'ün dediği gibi, kamuoyu "Ulusun içinden taşan çeşitli düşünceler denızi "dır. İç kamuoyu ne kadar özgür olursa, dış kamuoyundaki propaganda odakları da bu ölçüde etkisizleşirler. İç kamuoyu tıkanırsa, dış kamuoyunda olumsuz propagandalara kapılar açılır ve ülke sorunları yurt dışında çeşitli amaçlı kişi, grup ve çevrelerce tartışılmaya başlanır. Ozücu olan yurt sorunlarının ülke içinde değil de dışında tartışılmasıdır Ülkücü sanık "uzman" oldu Ülkü Ocaklan Derneği, daha sonra ÜCD Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelikleri yapan, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesinde "MHP ve ülkücü kuruluşlar" davası santğı olarak yargılanan Mehmet Naci Bostancı, Gazi Üniversitesi Basın ve Yaytn Yüksek Okuluna uzman olarak atandı. (ANKA) WP 8 ilde örgütleniyor Yeni kurulan Islahatçı Demokrasi Partisinin Adana, Afyon, Eskisehir, Gaziantep, Konya, Sivas, Tokat ve Yozgat'ta örgütlenme çalışmalanna başladığı açıklandı. çapta hasara yolaçan yangın, itfaiyenin ve işçilerin çabası sonucu büyümeden kontrol altına alındı. Bir sure once Haliç Tersanesi 3 nolu havuzuna çekilen Truva feribotundaki yangın, dün saat 16.55'de mürettebat odaları ve boya deposunun bulunduğu bölümde başladı. Yangımn kaynak çalışmaları sırasmda çıktığı sanılıyor. Söndurme çalışmalanna Beyoğlu ve tstanbul gruplarına ait itfaiyeler ile Haliç Tersanesi işçilerinin katıldığı çalışmalar sonucu, alevler genişlemeden yangın kontrol altına alındı. Yetkililer, Truva'nm yeniden hizmete girmesinin gecikebileceğini bildirdiler. Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, dün saat 22.50'de olav yerine gelerek söndürme çalışmalarmı yerinde izledi. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) ve onarımı olan Truva'da yangın Haliç Tersanesi'nde bakım yangın çıktı.yapılmakta geniş "Truva" feribotunda dün Feribotta TV 1 temmuzdan itibaren tümüyle renkli Televizyon yayınlan 1 temmuzdan itibaren tamamen renkli olacak. TRT yetkililerine göre, 1 temmuzdan itibaren butün programiann, hava durumu ve reklamlann renkli olarak yayınlanmasıyla ilgili hazırhklar hemen hemen tamamltmdı. Özal: Islam dünyusında ağırhğımız hissedilmeU OSMAN ULAGAY TRABLUS Libya ziyaretinin üçüncu gunünde Libya'nın iki numaralı adamı Abdüsselam Callud ile yeniden göruşen Başbakan Turgut Özal, öğleden sonra da Libya'da bulvınan Türk ihracatçılarıyla bir toplantı yaptı. Callud'un resmi temaslarını yaptığı Halk Sarayı'na girerken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özal, "Türkrye'nin tslam ülkeleriyle ilişkilerinde son yıllarda gözlenen gelişme, ne kimseden saklanacak, ne de abartılacak bir şeydir. Liderlik sozünii kullanmak istemiyorum ama Türkiye İslam dunyasında agırlıgını hissettiren bir iılke olmalıdır." dedi. Önceki gece Libya liderı Kaddafi ile yaptığı görüşme hakkında fazla bilgi vermeyen Özal, "tslam ülkeleriyle iHşkilerimizi Batı ile olan ilişkilerimize alternatif olarak düşunmuyoruz. Ama, gerek politik. gerekse ekonomik iHşkilerimizi çeşitlendirmenin dogru olduğuna inanıyoruz" diye konuştu. Özal'ın Callud ile yaptığı göruşmede sanayi alanındaki işbirliği konusu ele alındı. Türkiye'nin Libya tarafından üretilmekte olan amonyak, metanol, PVC gibi bazı sanayi girdilerini Libya'dan alması, ayrıca Libya'nın sünger demirini işlemek uzere bir tesis kurulması uzerinde duruldu. Göruşmelerde Türk teknolojisi ile ve Türk firmalannın katkısı ile Libya'da buzdolabı, çamaşır makinesi, mobilya ve traktor fabrikaları kurulması; elektrik trafoları ile tersane yapımı gibi altyapı projelerinin gerçekleştirilmesinde de Turk firmalarına öncelik verilmesi konusunda gorüş birliği sağlandığı açıklandı. Callud'la gorüştükten sonra Türk işadamlannın adeta bir üs olarak kullandıkları Grand Hotel'e gelen Başbakan, burada kısa bir süre dinlendi. Öğleden sonra Libya'da bulunan 100'ü aşkın Türk ihracatçısı ile bir toplantı yapan Özal, Libya'ya yapılan ihracatın düşmesinde ihracatçılarımızın geçmişteki hatalarının da payı bulunduğunu, Türkiye'nin Libya'ya yılda 500600 milyon dolarlık mal satması gerektiğini söyledi. Liderler düzeyinde yapılan vaadlerin ihracatı arttırmak için yeterli olmadığını vurgulayan Özal, "Siyasi kademe Türkiye'ye yakındır. Ve Türklere karşı engelleyici bir tavır söz konusu olmayacaktır. Ama sonuçta alıcıyı ikna edip malı satacak olan sizlersiniz. Biz siyasi engelleri kaldırdık. bundan sonrası size ait." şeklinde konuştu. İhracatçılarla yaptığı toplantıda da, sınai işbirliği konusuna değinen Özal, Türkiye'nin Libya'dan alacağı amonyakla gübre fabrikaları kurabileceğini, ayrıca Libya'nın tarım projeleri ile tanmsal mekanizasyon alanında işbirliği imkânlarının aranması gerektiğini belirtti. Toplantıda söz alan Hacı Sabancı ve Halis Toprak gibi bazı sanayiciler de, Libya pazarının "boş ve a ç " bir durumda bulunduğunu belirterek, Türkiye'nin Libya'dan uçüncu ülkelere satmak üzere 2 milyar dolarlık ek petrol atması ve ihracatçıyı kredi ile desteklemesi halinde, Türkiye'nin Libya'ya ihracatının 1 milyar dolara çıkabileceğini savundular. TürkLibya Karma Ekonomik Protokolü'nün son rötuşları da dün yapıldı. Protokolün en geç bugün imzalanması bekleniyor. Başbakan özal ve beraberindeki heyet bugün öğleden sonra Türkiye'ye dönecek. Eski müşteşar, yeni müşteşar oldu Erdemir Karakaş 'ın emektiye ayrılmasmdan sonra bof olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı Müsteşar Yardımcıhğına Ulaştırma Bakanhğı eski Müşteşarlanndan Ahmet Selçuk atandı. Bu arada TRT Genel Müdür Teknik Yardımcısı Ethem Barlas görevinden istifa etti Yerine, TRTIstanbul Bölgesi Radyo Vericileri Başmühendisi Hayrettin Gürsoy getirildi. (a.a.) TBMM Adalet Komisyonu, vakıflar, SSK, EmekU Sandığına ait gayrimenkulUrin kiralannuı tespitine itiraz hakkı tanıyan kanun tekliftni kabul etti. Teklif, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulunda görüşülecek. Shultz'un uydu ile röportajına 5 gazete katümadı ABDDışişleri Bakanı, Türki ye 'ye yapılacak askeri yardımın kesümemesi için Kongre'yi ikna etmeye çalıştıklarını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un Washington'da düzenlediği ve 14 NATO ülkesinden gazetecilerin katıldığı uydu aracılığı ile televizyon programına "düzenleniş biçiminin yerinde olmadıgı" gerekçesi ile Tercüman dışmdaki gazeteler katılmadılar. Ankara'daki ABD Haberler Merkezi son anda Türk gazetecilerini temsilen kendilerinin bir seçim yapacağını bildirince Cumhuriyel, Hürriyet, Milliyet, Giineş, Yeni Asır gazeteleri ile ANKA ajansı temsilcileri programa katılmayacağını açıkladılar. Uydu aracılığı ile ABD Dışişleri Bakanı'na soru soracak gazetecinin kendi aralannda kura ya da seçimle belirlenmesi gerektiğini ifade eden Türk basını temsilcileri dışardan "bir miidahalenin uygun W.açmayacağını" söylediler. Dün akşam üzeri Ankara'da çekimi yapılan uydu aracılığı ile gerçekleştirilen basın toplantısı programına TRT, a.a., Tercüman ile Başkentte lngilizce yayınlanan "Daily News" gazetesi temsilcileri katıldılar. TÜRKİYE'YE YARDIM ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, uydu aracıhğıyla gerçekleştirilen basın toplantısında, Türkiye'ye yapılacak askeri yardımın kesümemesi konusunda Kongre'yi ikna etmeye çalıştıklarını söyledi. Kuzey Kıbrıs'ta bağımsız Türk devletinin ilanının ABD'de buyük bir şaşkınlık yarattığını ve Kongre'nin buna karşı çıktığını bildiren Shultz, "Ancak Türk Silahlı Kuvvelleri'nin modernleştirilmesi fikrini kesinlikle destekliyoruz. Ve bunun hem Türkiye'nin, hem de NATO'nun çıkarına olduğuna inamyoruz." dedi. ABD güvenlik işleriyle görevli Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle de, Türkiye'nin NATO içinde son derece önemli bir rol oynadığını söyledi. Vakıf kiraları du. Ancak, diplomatik gözlemciler, Arafat'ın somut sonuçlar elde edemediği uzerinde duruyorlar. ABD Başkanı Reagan'ın mesajını S. Arabistan Kralı Fahd'a ileten ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Murphy Cidde'den ayrıldı. Murphy'nin ziyaretine Suudi Arabistan basınının çoğunluğunca yer verilmedi. Aynca, S. Arabistan'daki diplomatik cevreler, Kral Fahd'ın, Reagan'ın S. Arabistan havaalanlannın kullanılması isteğine soğuk bir cevap verdiğini bildiriyorlar. Körfez bunalımına ilişkin son günlerin en önemli dİDİomatik faaliyetine Iran'ın başkenti Tahran sahne oldu. 4.5 yıldan bu yana devam eden lranIrak savaşının başından beri, savaşla ilgili hiçbir diplomatik girişimde rol almayan Suriye ilk kez bu konuda çıkış yaptı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Abdiilhalim Haddam ile Dışişleri Bakanı Faruk Şara önceki gün Şam'a gittiler. Haddam, lran Cumhurbaşkam Seyyid Ali Hamaney'e Suriye Devlet Başkanı Hafu Esad'ın mesajını sundu. Tam içeriği bellı olmamakla birlikte, Suriye Haber Ajansı SANA, Hafız Esad'ın "Körfez Savaşı'nı genişletmekten kaçınma gereği uzerinde durduğunu ve İran ile Körfez"deki Arap ulkeleri arasındaki durumun yatışması dileğidde bulunduğunu" bildirdi. SANA'nın haberinde, lran Cumhurbaşkanı Ali Hamaney'ın Esad'a gönderdiği cevabi mesajda "bu yönde davranılacağını vaat ettigi" belirtilerek HamaneyHaddam gorüşmelerinde "görüş birligi" sağlandığı ifade edildi. Suriye Cumhurbaşkam Yardımcısı Abdülhalim Haddam, dun de lran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeü ve rejimin "güçlii adamı", İran Meclis Başkanı Haşemi Rafsancani ile de görüştu. Haddam gorüşmelerinin ardından yaptığı açıklamada, "Körfez'e müdahale için emperyalist planlar yapıldığını, ülkesinin İranlrak savaşında İran'ı desteklemeye devam edecegini" söyledi. İran da buna karşı biı jest vaparak Suriye'nin 1 milyat dolar tutanndaki borcunu erteledi ve yılda 5 milyon ton petrolü dünya fiyatlarından 2.5 dolaı daha ucuza Suriye'ye satacağın ilan etti. Körfez (Baştarafı I. Sayfada) "TBMMde bildiri dağıtmak izne bağlı" TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, bölge valiliği konusunun Türkiye'nin ihtiyaçlanna en uygun şekilde çözüleceğini söyledi. Karaduman, TBMM'de binanın yararları konusundaki broşurün milletvekiUerine posta ile gönderildiğini belirterek, parlamento çatısı alttnda broşür dağıtılmasının Başkanlığın iznine bağlı olduğunu hatırlattı. Tiirk Libya sosyal güvenlik toplantısı TürkiyeLibya Işgücü ve Sosyal Güvenlik Uzmanlan AIt Komisyonu Toplantısı, 242% mayıs tarihlerinde Dışişleri Bakanhğı'nda yapılacak. Dışişleri Bakanlığmdan yapılan açıklamada, toplantüarda 20 mart 1976 tarihli TurkiyeLibya Sosyal Güvenlik anlaşmasımn tadili için yeni bir metin hazırlanmasının öngörüldüğü bildirildi. Temizlik Haftası tstanbul Belediyesi ile Istanbulhı Temiz Tutalım Derneği'nce düzenlenen "Temizlik Haftası" bugün saat 10.15'de Belediye merkez binası önünde yapılacak tören ve gösterilerle başlayacak. Belediyeden hareket edecek gösteri konvoyu, Beyazıt, Sirkeci, Eminönü, Galata Köprüsü, Bağlarbaşı, Kadıköy, Moda, Bağdat Caddesi, Ziverbey yolunu izleyerek vatandaşlara temizlik konularında uyarıcı anonslar yapacak. Etfal Hastanesi 85 yaşında Şişli Etfal Hastanesi'nin 85. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen "Şişli Tıp Günleri 3. Kongresi" Büyük Tarabya Oietinde çalışmalanna başladı. Kongrede konuşmacüar, ülkemizde 5 kişiden birinin yüksek tansiyondan şikâyetçi olduğunu, doğum kontrol hapının tansiyonu yükselttiğini bildirdiler. DUVARDAN DUVARA "Tekel27" denize indirildi Tekel Genel Müdürlüğü'nce Istinye TersanesCnde yaptınlan İOOtunluk "Tekel27" kosteri törenle denize indirildi, bir kosterin omurgası da kızağa kondu. Törende konuşan Tekel Sakliyat Grup Müdürü Mete Zorlu, TekeVin deniz taşımacılığma ağırhk vereceğini söyledi. Tbrene, Tekel Genel Müdürü Yücel Özden ile Gümrük ve Tekel eski Bakam Recai Baturalp de katıldı. (Baştarafı 1. Sayfada) Kapısı) Oteli'nde Özal onuruna verilen akşam yemeğı saat 22.30'da başlayabildi. Davet sahibi Binbaşı Callud ve Başbakan Özal'ın karşıtıklı konuşmaları bitip de acılı çorbaya kaşık sallamaya başlandığmda ise saat 23.00'ü geçmişti. Yemekte yapılan konuşmalarda Callud "emperyalist" gıiçlerin Türkiye ve Libya gıbı ülkeler arasmda kardeşlık bağlannm gelısmesmden tedırgin olduğunu vurgulayarak, yoksul "güney" ülkelerinin kendi aralarındaki ekonomik ilişkileri geliştirmeleri gerektiğini belirtti. Başbakan Özal da, iki ulke arasındaki ilişkileri ve guney. guney licaretini geliştirmenin önemini tekrarladı. Kaddafı ile yaptığı gorüşmede ele alınan konular hakkında ise sadece bir ipucu verdi. Gerek ÖzalKaddajl gonişmesı, gerekse dun yapılan Özal, Callud görüşmesinin ana konularından biri iki ülke arasında sanayi alanında işbirliği yapılmasıydı. Libya gezisinde ilk kez dün beyaz elbiseyle görülen özal ile birlikte Başmuşaviri Adnan Kahvecı de, bu toplantıya katıldı ve sınai işbirliği konusunda detaylara ınıldi. Özal'ın Libya gezismin biümıne bir gün kala, gezinin muhıemel sonuçlan hakkında şunları söylemek mümkundü: • Özal'ın tam şu sırada Libya'yı ziyaret etmesi olumlu bir hava yaratmtş, ekonomik ticari ilişkileri engelleyici politik faktörler ortadan kalkmış, "yeşil ısık" yanmıştı. • Türk işçilerinin ciddi boyutlar kazanan sorunlannı çözmek için karşılıklı katkıyla kısa sürede mutlaka bir şeyler yapılacak, özellıkle uzun süredır aylık alamayarak Libya'da mahsur kalan işçilerin sorunları çozumlenecekti. • Müteahhıtlerin birikmiş alacaklartnın 3035 milyon dolarlık bölumü için acil ödeme ımkânı sağlanacak, bazı büyıık alacaklılara, serbest pelrol alıp satarak alacaklartnı tahsil imkânı yaratılacaktı. • Sanayi işbirliğinı geliştirme konusunda Türkiye Libya'dan amonyak, ve PVC gibı bazı sanayi hammaddelerı alacak, avrıca Turk teknolojısıyle Libva'da dayanıklı tuketim mallan ve trakıör fabrikaları kurulacak, elektrik trafolarıyta tersane yapımı konusunda ise Türkfırmalan Libya'da tesis kuracaklardı. • Libya'nın Turkıye'den ıtltalatını arıtırması için ust duzeydeki iyi niyet yeıerlı değıldi. Bunun için Türk ihracatçılanmn eski hatalarmı tekrarlamadan voğun çaba gosıermelerı ve Libya pazarında hiç değılse 300400 milyon dolarlık bir yer kapınaları gerekliydi. Kaddafı geliştikçe offin çözümü ANKARA, (a.a.) Adalet Bakanı Necat Eldem, "Basınla ilgili olarak halen 24 hazırlık tahkikatı, 50 son tahkikat ve 160 adet de tutuklama karan bulunduğunu" bildirdi. Eldem, "Ülkemizde huzur ve sükun ortamı geliştikçe, af konusunun çözümünun de kolaylaşacağı tabiidir"dedi. Bazı basın suçlarının affına ilişkin kanun teklifinin TBMM Eldem: Huzur ortamı kolaylaşır Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasında basın suçları konusunda açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Eldem, 16 Mayıs 1984 tarihi itibariyle, 24 hazırlık tahkikatı, 50 son tahkikat ve 160 adet de tutuklama karan bulunduğunu bildirdi. dan, 119'unun basın kanununa muhalefetten, 20'sinin şahsi dava ve hakaretten ve birinin de mevcut duzeni yıkmaya kalkışmak suçundan TCK'nın 141'inci maddesi ile ilgili olduğunu belirtti. AF KONUSU En iyi ve en doğru olan kararı vermek için af konusunun yeterli bir zaman dilimi içinde, çok yönlu ve dikkatle ele alınması gerektiğini kaydeden Adalet Bakanı Eldem, daha sonra konuya ilişkin gorüşlerini şöyle açıkladı: "Bilindigi gibi, Türk hukukunda af, kaynagını Anayasa'dan ve Türk Ceza Kanunu'ndan alan bir müessesedir. Affın, toplum yapısında açılan yaraların sanlması. kırgınlık ve dargınlıkların giderilmesi, milli biriik ve bütünlüğün yeniden güçlendirilmesindeki etkisi, tartışmasız kabul edilmesi gereken bir gerçektir. Ancak bu müessesenin harekete geçirilecegi zamanı tespit, çok buyük bir önem taşımaktadır. Ülkemizde son yıllarda geçirilen acı tecrubeler ve memleketimizin gelişen şartlan göz önunde tutularak, en iyi ve en doğru olan karan vermek için af konusunun yeterli bir zaman dilimi içinde çok yönlu ve dikkatle ele alınması gerekmektedir. Ülkemizde huzur ve sükun ortamı geliştikçe, af konusu çozümünün de kolaylaşacağı tabiidir. Anarşik ortamdan yeni çıktıgımız, anarşik olay faillerinin tamamının henüz yakalanamadığı, yakalanmalanna çahşılanlann kendilerine laraftar arayarak yeniden aynı ortamı yaratma çabası içinde bulundukları bir dönemde, af müessesesine işlerlik kazandınlmasının bugün için erken ve sakıncalı olacağı aşikârdır." • Emekli sigona maaş kartımı kaybetıim. Hükümsüzdur. ICLAL HÖZATAÇ 200 işçi zehirlendi (Baştarafı 1. Sayfada) tehlikesi olan vaka yok. Ancak bunlarm tablolanmn ne şekilde seyredecegini bilemeyiz" dedıler. Her iki hastane yetkılileri de gelen hastalarda kesinlikle gıda zehirlenmesı görüldüğunu, bunun da ishal se kusmaya yol açtıgını söylediler. Ola>ı ögle saatlerinde ••Cumhuriyel" muhabirinden öğrenen Kartal Belediye Başkanı Ali Duranoglu olaya hemen el koyarken, öğleden sonra yaptığı açıklamada, işyerinin ruhsatının olduğunu belintı ve "nasıl bir hata olduysa olmuş. Kendileri de aynı yemekten yemişler ve zehirtenmişter. Hükümet tabibliğince ve tabibtiğimizce alınan yrnek numuneleri inceleniyor. Onıdan gelectk rapora gore gerekli işlemler yapüacaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın." şeklınde konuştu. Belediye Başkanının olaya el koymasından sonra, Kartal Belediye Tabibliği yetkılileri yemek fabrikasmın faaliyetinı geçici olarak durdurdular ve yemeklerde kullanılan çeşitli gıda maddelen ile o gun yenen yemeklerden numuneler alarak di'r akşamustu Hıfzıssıhha Mudürlüğı'ne gönderdiler. Bu arada II SağU k Müdurlüğu'nden gönderilen bir ekip de olayla ilgili çalısmalarma başladı. Gunes yemek fabrikasmın, aynı zamanda Yeminli Ozel Teknik Buro sahibı olan Mete Bakırcı'ya an olduğu bıldirilırken, karısı ve baldızının da fabrikaya ortak olduğu belirtildi. Gerek fabrika çalışanları, gerekse Yeminli Özel Teknik Buro personelı Mete Bakırcı'yı önceki akşamdan bu yana görmediklerıni bildirdiler. Soruşturmayı yuruten Kanal Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Rahmi Kurtulmuş da Mete Bakırcı'nın bulunup ifadesinin alınamadıgını bildirdi. Kurtulmuş, fabrikaya erzak alan Osman Kaya ile aşçı Halis Demır'in ifadelerinin alındığını belirtti. Ancak, gozaltına alınıp alınmadıklanna ilişkin bir bilgi verilmedi. Kartal Cumhuriyet Savcısı Latif Yalçın ise tahlil ıçın yemek fabrikasından alınan yemek numunelerinin acil zehirlenme kaydıyla Adli Tıbba gönderildiğini bildirirken, tahlil sonuçlarına göre gerekli önlemlerin alınacağını söyledi. ZEHtRLENENLER NE DİVOR? Çoğunluğunu kuçuk çocuklann ve kız işçilerin oluşturduğu zehirlenenler, aradan neredeyse bir gun geçmesine karşın dün öğle saatlerinde dahi SSK Meslek Hastalıklan Hastanesi acil servisine gelmeye devam ettiler. İstanbul Fermuar Sanayii işyerinde çahşan ve yedikleri yemeklerden zehirlenen bazı işçiler şunları söylediler: Gulsun Yıldız: 'Öğlen saat 11.30'da yemege gittik. Ben yemeklerden yemedim, sadece üç porsiyon re>ani yedim. Akşama dogru rahatstzlandım. Fakat onemsemedim. Sabah ise geldim, başağnst ve mide bulantısı başladı, hastaneye getirdiler. Bizim fabrikadan çok kişi zehiriendi." Nurten Yigit (13), Gulten Kabataş (24), Ayten Taşderair (14): "Güne; yemekhanesinde yayla çorbası, kadınbudu köfte, piyaz verevani>edik. Bizim işyeri bu yemek fabrikası ile anlaştığı için buradan yemek zonındayız. Daha once de birkaç kez zehirlenme olayı olmuştu." Emin Dönmez (İS), Kemal Orakçı (i 5): "Biz Kartal Et Tanzim'de ç»lısıyoruz. Yedi kişi vanz çalısan. Bize Günes yemek fabrikasından her giia yemek geliyor. O gun de fabrikadan gelen yemekleri yedik. Aynı guniin ak^amı rahatsızlandık. Hastaneye yatırdılar. serum verdiler." Yıldıray Can (14), Avni Karayuan (19): "Biz Dotayoba Akgün Trafo Fabrikasında çalışıyoruz. İşyerinde 30 kişi çalışıyoruz. Bizim fabrikaya Gunes yemekhanesinden hergun yemek geliyor. O gün kadınbudu köfte, çorba, piyaz ve revani yedik. Ne oldu anlamadık. İshal, mide bulantısı ve kasma meydana geldi. Bizi hastaneye yatırdılar, serum verdiler." Dışişleri (Baştarafı 1. Sayfada) ruz" dedi. Bölgedeki tarafların gerginliği arttıracak davranışlardan kaçınmasının önemine ve gelişmelerin daha büyük boyutlu bir tehlikeye yol açma olasılığına işaret eden L'ner, Körfez'de bulunan Turk bandıralı gemilerin güvenliği konusunda Türkiye'nin duyarlı olduğunu vurguladı. Üner, Türkiye'nin gemilerinin guvenliğine yöneltilebilecek, bir davranış konusuna titizfikle eğildiğini, gerekirse girişimde bulunacağını bildirdi. Dışişleri Sözcusü, bölgedeki gelişmelere ilişkin duyulan kaygıların hem bölge ulkelerine, hem de Batılı ülkelere çeşitli düzeylerde duyurulduğunu da kaydetti. "Düekçe" (Baştarafı 1. Sayfada) Nadir Nadi ile Prof. Çetin Ozek, Doç. Dr. Gencay Gürsoy, Prof. Coşkun Özdemir, Zeyyat Selimoglu, A. Kadir ve Merih Sezen bulunuyor. İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri SavcılığYnca İstanbul'da ifadesi alınacakların sayısının 542 kişi olacağı bildirildi. Bu kişilere ifade vermeleri için bildirimde bulunuluyor. Ankara'da Baro Başkanı Önder Sav ve 6 avukat, ik 14 gazetecinin ve 15 sanatçının ifadeleri alındı. Unıır'ue de dılekçede imzalaı 'ulunan 149 kişiye ifade vermt.cri için adreslerine bildirimde bulunulmaya başlandı. Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nda da dün 11 kişinin ifadesi alındı. REDHOUSE Çocuk yayınlan editörlüğü kitap resimleyecek ÇİZER anyor Randevu için 527 81 00'DAN 94 (Hergun 11.0012.00 arası)