16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24MAYIS 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 YAYIN DUNYASINDA ENCELEME ARAŞTIRMA Bugünden tarîhe bakış Marc Bloch, Feodal Toplum, Çev. M.AH Kılıçbay, Savaş Yay., Ankara 1983, 595 s. ERTUĞRUL ÖZKÖK 1984 yılında, Ortaçağ üzerine ya2ilmış 595 sayfalık bir kitabı okumak akdlıca bir iş midir? Buna karar verebilmek, "geçmişin bu diliminin hangi özelliklerinden ötıirü diğerlerinden ayrı olarak incelenmeyi hak ettiği" sorusunun yanıtına bağlıdır. Bloch da, bu soruyu sorup 595 sayfalık bir kitabın yazımına giBloch bu soruya açıkça "harişiyor. Ortaçağ toplumlan ile feodaüte sık sık eşanlamh olarak yır" yanıtı vermiyor. Ancak bekullanılır. Bunun haklı nedenleri nimsediği "disiplinlerarası yakde yok değildir. Feodaiite kav laşım" ve el attığı konular, kiramı, giderek soyutlaşan, soyut tabın tümüne yayılmış büyük bir "hayır" çıkanyor ortaya. Gunulaştıkça da yaygınlaşan ve Ortamüzde de toplumsal olgunun ve çağ'a ait her tür olgu ve durumu toplumsal değişmenin tek bir deaçıklamak için kullarulan bir ğişkene bağımlı olmadığı görükavram haline geimiştir. Türk okuyucusunun feodaii şü giderek daha yaygın bir kabul te tartışmalan ile 1960'larda görmekte. mutlu ki şematik bazı tarihçiler dışında buna evet diyenlerin" sayısı giderek azalmakta. Ancak insan faktöründen soyutlayarak tarih gerçeğinin anlaşılamayacağını kabul etmek tek başına fazla bir anlam taşımamakta. İnsanı yalnızca üretim sürecinde bir nesne olarak kabul ettiğimiz takdirde de tarihi anlamak mümkün müdür? da bir ayırım yapma zorunluğu ortaya çıkmaktadır. Bu sonuncusunu yakalayabilmek için ise "zihniyet" konusuna el atmak kaçmılmaz olmakta. M. Bloch, Feodal Tophım'da bir zihniyet çözümlemesi önerir. Tarihi anlamak için belli bir zaman dilimi içinde insanlara, toplumlara doğrultu gösteren havayı ya da Weber'in deyişi ile ahniyeti kavramak gerekli olabilir. Bireye ve topluma doğrultu gösteren "rihniyet", hangi kaynaklara başvurularak ortaya konabilir? Bu sorunun yanıtı Bloch'un kitabmın konu başhklanndan çikanlabilir. tkinci Utap'ta Bloch, önce feodalitenin "maddi ve ekonomik koşullan" nı betimler. Ancak yazann asıl heyecanı kitabın bundan sonraki bölümlerinde görülecektir. Duyuş ve düşunce biçimleri başlıklı bölüm, toplumsal değerlendirmelerde yeterince üzerinde YÖNETEN SAHİN ALPAY Bir kitap nasıl yuzıhnamah Toplum ve insan bilimleri alanına giren incelemelerin genellikle belirli bir amacı vardır. Bu amaç, yanıtlan bilim adamlarınca ya da genel olarak aydınlarca merak edilen bir sorunun veya birbirleriyle ilişkili sonılann aydınlaülmasıdır. încelemeyi yapanlar başlarken, hangi sorulardan yola çıktıklannr, bu sorulann neden incelenmeye değer olduğunu; (eğer varsa) o güne kadar verilmiş yanıtlan neden yetersiz bulduklannı acıklarlar. Ele alacaklan sorulan hangi teorik yaklaşımla, ne tür verilerden ve kaynaklardan yararlanarak yanıtlamaya çalışacaklarmı belirtirler. Inceleme, çeşitli bölümlerde (asamalarda) tamamlandıktan sonra, sonuç bölümünde, getirildiğine inanılan yanıtlar ve (eğer varsa) bunlann eksik kalan yönleri üzerinde durulur. Denebilir ki, toplum ve insan bilimleri alanında yapılan incelemeler yukarıda özetlenen "konvansiyon"a uygun olarak yazüır. YARARU BtR KONVANStYON Bilimsel iddia taşımasa da, toplum ve insan bilimleri alanına giren konularda yazılan "popüler" nitelikli çalışmalann da genellikle bu konvansiyona şu veya bu ölçüde bağh kaldıklan görülür. Zira bu konvansiyon söz konusu incelemenin neye dair olduğunu okura anlattığı gibi, yazanna da kitabın amacına bağh kalmasını kolaylaştıran bir genel çerçeve sağlar. Ülkemizde toplum ve insan bilimleri alanına giren popüler nitelikli yayınlarda karşılaşılan önemli bir sorun, söz konusu konvansiyonu tümüyle bir kenara iten; bu nedenle de hangi sorulara yanıt getirmeye çahştıklan ve ne sonuca ulaştıklan pek belli olmayan çahşmalara sık sık raslanıyor olması. Bunlara yeni bir örnek Alan Yayıncılık tarafından basılan Batı'da Devlct ve Çocuk başlıkh kitap. Kitapta çahşmanm amacının ne olduğu; hangi sorulan nasıl bir yöntemle, ne tür verilere ve hangi kaynaklara dayanarak inceleyeceği hiçbir yerde söylenmiyor. İlk sayfa "XVI. yüzyıl Hıristiyan Avrupası ile Müslüman Türkiye'nin çocuklannı yetiştirmek için aynı ya da benzer yöntemleri benimsemiş olmalan nasıl açıklanabilir?" şeklinde ifade edilen ve geçerliİigi başlı başına tartışma konusu yapılabilecek bir soru bulunuyorsa da, yazar bu soruya olsun bir daha hiç dönmüyor. Kitapta ne bir içindekiler sayfası; ne giriş, ne sonuç bolümu, ne ara bölümler ve ne de yararlamlan kaynakları gösterir bir bölüm bulunuyor. (Dipnotlarda belirtilen kaynaklann bibliyografik künyeleri eksik ve düzensiz bir biçimde veriliyor.) "ClZVtT KOLEJLERtNDEN GÜNÜMÜZE" Yüzseksen küsur sayfalık kitabın tümünde yalmzca beş adet ara başlık, bir de üç yıldızla aynlan bir bölüm mevcut. Arka kapağında belirtildiğine göre, "XVI. yüzyıl Fransası'ndaki dzvit kolejlcrinden günümiıze çocuğun okul ve devlet ile iuşkisi"ni tartışan kitap, bu yuzyıllara yayılan ve sınırlan hayli belirsiz konuda, yazara mı yoksa başkalanna mı ait olduğu her zaman bilinemeyen, bazı gözlem ve düşünceleri, sonunda "bilim/teknik ve politika ilişkisi; endüstrileşme; gelişmişazgelişmiş ülkeler ilişkileri; pozitivizm; Frankfurt Okulu; ekolojistlerin tezler i " gibi konulara da değinecek şekilde art arda sıralıyor. Kısacası; ne konusu, ne amacı, ne başı ne de sonu belli olmayan bir kitap. tlle de okumaya ve ille de satırlar arasından bir anlam çıkarmaya kararlı değilseniz, birkaç sayfa sonra sabnnızı tuketen bir metin. tnsanlar diledikleri konularda diledikleri gibi yazmakta kuşkusuz özgürdürler. Ama kafalanndaki toplumla, ekonomiyle, siyasetle, v.b. ilgili pek çok soruya yanıt arayan; bugüne kadar getirilen yanıtlan yetersiz bulan (özellikle genç) aydınlanmızm zihinlerinin kötü çevirilerin ve ne dediği anlaşılmaz metinlerin saldınsı altında olduğu bir ortamda, karşılanna bir de hangi somut sorulara yanıt aradığı ve hangi sonuçlara ulaştığı belirsiz kitaplarla çıkmak hoşgörüyle karşüanmamalı. Üstelik bu, "yerleşik değer yargılannı sarsacak bir tartışma" yı başlatmak umuduyla yapıhyorsa. Duyduk Gördük Tek başına bir kadın neden otelde kakunaz? Köşemizde çıkan "Bayan Yalnız Olunca" bashklı yazı üzerine, Gar Oteli sahibi Ali Rıza Saysen, Izmir temsilcimiz Hikmet Çetinkaya'yı aradu "Gerçekten olay doğrudur" deyip şu ktsa öyküyü anlattu "Bizim otelimiz 40 yıllık bir oteldir. Zamanında Zeki Müren, Münır Nurettin Selçuk ve pek çok sanatçı otelimizde kalmıştır. Şimdi toplum değişti. Cebi para goren kırsal kesim insanı otelımize geliyor, lobıde iki kadeh içtikten sora, Afrodit heykeline bakıp, 'Bunun sahicisini isterim' diyor. Hele, lobide bir bayanı tek başına görürse bıyık buruyor sonra da köyüne döndüğünde bunu allayıp pullayıp anlatıyor. "Asya tipi üretim tarzı" tartışTarihe bakışta önerdiği yöntemle, ideoloji kavmalan çerçevesinde tanıştığını ramını işleyişiyle tartışmalan zenginleştirecek bir söylemek pek yanlış olmaz. 1970'lerin ilk yülanndan sonra kitap. başka birçok konu gibi bu da Dikkat edileceği gibi bu, yal durmadığımız bir özelliğin, yaunutulup gitti. Bu dönem feodanızca bir tarih anlayışının sorgu şam süresinin lasaltgının dünyaiite tartışmalannın iki özelliği lanması değil, toplumsal olgu yı algılama biçimleri üzerindeki vardı: Her şeyden önce çok verimli bir tartışma değildi ve tenun kavranması yolunda çeşitli etkisini irdeler. Zihniyetin oluşumel kitaplar henüz Türkçeye bilim dallanmn birlikte hareket munda bu özelliğin etkileri, son çevrilmediği için yabancı dil bi etmesi gereğinin vurgulanması zamanlarda A. Toffler tarafınlen birkaç aydın arasında kaldır. Sosyal antropoloji, sosyolo dan yeniden ele alınmışür. 4050 mıştı. ji, psikoloji, ekonomi, tarih vs. yaşında ölmeyi bekleyen bir indalları arasında giderek yaygın sanla, 7080 yıl yaşamayı doğal İKİNCt PERDE laşan işbirliğinin günümüzde ya karşılayan bir insanın dünyayı AÇILACAK MI? rarlı sonuçlar verdiğini söylemek aynı biçimde algılayamayacağı Feodaiite tartışmalannda ikinnedense dikkatlerimizden kaçar. yanlış olmasa gerektir. ci perde açılacak mı? Son yıllarBu bölümün öteki ana başlıklaZİHNtYET ÇÖZÜMLEMESt da, daha yaygın bir platformda rı ise, anlatım biçimleri, kultür, Bloch'u okurken bu günden tartışma olanağı sağlayabilecek hukukun temelleri olarak örf, geçmişe bakan insanı bekleyen temel kitapların çevrildiği görüönemli bir tehlikeyi sezinleriz. gelenekler gibi konulardır. lüyor. Denebilir ki, feodaiite koÇoğu kez tarih denen şey, olup Feodal toplum, tarihe bakışnusunda daha sağlıklı bir tartışbitmiş bir olayı, sonuçlanndan ta önerdiği yöntem, bu yönteme ma için Turkçede küçümsenme hareketle geriye dönerek değer bağlı olarak kullandığı kaynakyecek bir kaynak birikimi sağlendirme, yargılama biçimine lar ve en önemlisi de 19'uncu yuzlanmıştır. Pirenne ve Bloch dönüşme eğilimi taşır. Tarık yıldan beri birçok çözümkmelerTürkçeye çevrilmiş, Braudel'in Buğra, Kiiçttk Aga dizisinin baş de anahtar kavram haline gelen Türkçeye kazandırılması çalışlayacağı akşam televizyonda ideoloji kavramının yanında zihmaları ilerlemiş, Max Weber'in yaptığı konuşmada, Kurtuluş niyet kavramına yer vermesi baProtestan Etiği adlı önemli kitaSavaşı romanımızın bu eğilimi kımmdan tartışmalan zenginleşbının yakında yayınlanacağı duni dile getirmişti. 1920'lerdeki ürecek bir kitap. Kitabın dili de yurulmuştur. Türk insanı, başan>ra ulaşmış bir önerdiği bu çerçeveye uygun. Bloch ve Pirenne ile tarih çaKurtuluş Savaşı veri alınarak Akademik kuruluşlara rağbet etlışmalan içinde önemli bir yer olumlu ya da olumsuz olarak meyen, tarihi, onu yapan insantutan Annales Okala'nun iki canfandîfniyor. Böyle yapmakdan koparmayan bir dil bu. önemli temsilcisi Türkçeye ka ta belki haklıyız. Çünkü bir uluSon bir söz de yayımcı için. zandırılmış oldu. Duby ve Brasun yazgısını belirleyen bir müKitabı çeviren Mehmet Ali Kılıçudel'in de bunlan izlemesi yararcadele karşısında alınan tavır bay, "kaliteli yayımcılığın bir lı olacak. Annaies Okulu temsilönemlidir. Ancak böyle yapaımacera olduğu ülkemizde" böycileri bize önce şu soruyu sorar: ken tarihi gerçekten anhyor mule bir kitabı basmanın yüreklilitnsanı bir yana koyarak tarihi yuz? Bu noktada bugünkü yarğine değiniyor ve teşekkür edianlamak mümkün müdür? Ne gılanmızla tarihsel gerçek arasınyor. Bir teşekkür de bizden. Knr\ı rliit'nr Boğaziçi'ndeki yalılardan bazüarı restore t\.Qpi tlUVUr edüip beyaza boyanıyor. Ahşap oymalanyuı yeniden masmavi kıyüan suslemeye başlıyor. Bu yalı sahiplerinden "bazılan" milyonlarca lira dökup restore ettirdikleri yalılannda, herhaldepek "asaletlt veincezevklı"yasadıklarınısanıyorlar. Ama gerçek her zaman öyle değil. Denize giden yolu kesip, sokağı bile Ardmdan başkalanna oteli salık veriyor. Otele gelen de bizden ka çıkmaz hale getiren Ortaköy'deki iki yalımn kapısındaki levha da bunu ortaya koyuyor. Bu levhada ne mi yazdı? Fotoğraftan iyi sedın istiyor. tşte bundan ötürii biz, iyi de kötti de olsa, huylu da çemeyenler için bir de buraya geçirelim: "10 ve 15 kapı sayılı yalılara gelenlerin sağ taraftaki telı çekmek suretiyle çanı çalmaları rihuysuz da olsa, kadın müşteriyi ca olunur." tek başına otelimize almıyonız." Nouvel Observateur ve Ermeniler Fransa'da sosyalistlerin ve Baskan Mîtterrand'm iktidara gelmesinde büyük payı olan bir haftalık dergi var: Le Nouvel Observateur. Bu dergiye her hafta ilginç bir sayfa hazırlayan ünlü bir de yazar var: Delfeil de Ton. Ahşümamıs üslubuyla, alışılmamış çıkışlanyia dikkati çeken de Ton, derginin geçen haftaki sayısmda (1018) Fransız basırn açısmdan ilk kez gerçekçi sayılabilecek bir yoruma yer verdi. Ermeni sorununu ve Alfortville patlamasmı konu alan yazar, söyle diyordu: "Neden 1418 savaşı sırasında Türkiye 'de öldürülen Ermenüerin anısına Alfortville'de bir anıt dikildi? Çunku bir örgüt Orly Havaalanı 'na ve Fransa 'nın lamıs olmaular. Bombalı suikasbaşka köşelerine bomba koya tın Türk ya da Ermeni kökenli rak rastgele adam öldürdü. Çün olup olmadığmın tartışılması bikü kendilerini Ermeni davastnm le, bu suikastlerin "militan hazmilitanlan olarak tanıtan bazı zmı" arttırmaktan başka işe yaramadığını ortaya koyuyor. Fîkişiler Türkleri öldürdüler. kir plamnda bomba bir sıfırdır. Bu durumda anıt ölen Erme Söyleyebileceği tek şey de nileri değil, dava uğruna pnşi"güm. " Bomba bir tek bomba len suikastleri ve öldürülen adına konusur. Bir takım ErmeTürkleri simgeliyor. Anıt hava niler Fransız yetkililerinin 1915 ya uçuruldu. Bunda şasüacak ne soykmmını kabul etmelerinden var? Bombayla elde ettiğin her hoşnut kalmışa benziyorlardı. şey sonunda suratında patlar... Ama bu soykınmı sırtlannda teAlfortviUe'e bomba koyan rorizmin gözdağıyla kabul ediTürkler mi, yoksa Ermenüer mi? yorlardı. Aynı Ermeniler, bu tedavalarına Türkler sö'zde intikam duygu rorizmin kendi suyla hareket etmişler. Ermeni mı, yoksa Türkiye üzerindeki ler ise kendi toplumlannı sava Sovyet niyetlerine mi hizmet etşa biraz daha sürüklemeyi amaç tiğini iyice düşünmeliler." HAYVANLAR îsmail Gülgeç / / 4SUNPA tf^FESTE fcÖTU BJKSE' KlSd... tlhan Selçuk / DÜŞÜNÜYORUM ÖYLEYSE VURUN, Çagdaş Yay., Nisan 1984, 206 s. llhan Selçuk'un Atatürkçülüğün Alfabesi (1982) ve Ağlamak ve Giilmek (1983) adlı kitaplannı izleyen yeni kitabı, son bir yıl içinde kaleme aldığı fıkralardan seçmeleri kapsıyor. Nazif Karaçam / UIAJSAL KURTULUŞ SAVAŞINDA TRAKYA, lstanbul 1984, 229 s. Milli Kurtuluş Savaşı'nın Trakya'daki öyküsünü bu mücadeleye şu veya bu biçimde katılmış yuzlerce kişiden toplanan bilgilerden de yararlanarak anlatan bir tarih çalışması. Kenan Mortan Tandogan Tokgöz / SAĞLIK EKONOMİSt VE EGtTİMİ. 1984. 210 s. Iktisat doçenti. Dr. Kenan Mortan ve Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürü Dr. Tandoğan Tokgöz'ün ortak çalışmaları özellikle sağlık sektöründeki uygulayıcıların yararlanması amacıyla sağhk bütçesinden bölge planlamasına kadar sağhk ekonomisinin çeşitli yönleri ile aile planlamasında sağlık elemanlarının eğitimi konularını ele alıyor. FOLKLOR VE ETNOGRAFYA ARAŞTIRMALARI, Anadolu Sanat Yayınlan, tstanbul 1984, 740 s, Folklor ve etnografya alanındaki araştırmalann yayınlanmasına katkıda bulunmak amacıyla çıkarılan dizinin bu ilk cildinde çok sayıda ilginç incelemelere, anma, tanıtmaeleştiri yazıları ve tıpkıbasımlara yer veriliyor. Cemfl Meriç / IŞDC DOGUDAN GELtR, Pmar Yay., Nisan 1984, 233 s. Cemil Meriç'in son kitabı "İslamın Kozmolojik Doktrinleri", "Akıl mı Cinnet mi?", "Batı'da ve Doğu'da Hermetik Düşünce", "Islamda Tercüme" başlıklı ve diğer yazılannı bir araya getiriyor. ARMAĞAN, Birleşmiş MiüVUer Türk Dernegi Yay., Ankara 1983, 161 s. tnsan Haklan Evrensel Bildirisinin 35. yılı dolayısıyla yayınlanan Armağan'da profesör C. Talas, 1. Kucuradi, F. Yavuz, R. Keleş ve diğerlerinin katkılan bulunuyor. YAPISALCILIĞIN ELEŞTÎRİSİNE DOGRU, Haz. Atilla Birkiye, Variık Yay., Şubat 1984, 184 8. Varhk dergisinin Ekim ve Kasım 1983 sayılannda yayınlanan yapısalcılıkla ilgili eleştirel yazılar kitap haline getirildi. Kitapta dergide yer almayan başka katkılar da bulunuyor. F. Yavuz R. Keleş / ÇEVRE SORUNLARI, A.Ü. SBF Yay., 1983, 320 s. Çeşitli yönleriyle çevre sorunlarını konu alan kitabın ilk basımı 1975 yılında yapılmıştı. Kitabın genişletilmiş yeni basımı, üniversitelerin kamu yönetimi bölümlerinde okutulaih çevre sorunlan dersleri için temel bir kaynak. Cavit Orhan Tütengil / AZ GELtŞMENİN SOSYOLOJİSt 4. Basım, Belge Ya\ınları, İstanbul, Mart 1984, 191 s. Merhum Tütengil'in en çok ilgi gören kitaplarından biri de Azgelişmenin Sosyolojisi. Tütengil'in bu eseri olumunden sonra 1980'de üçüncü kez, geçtiğimiz gunlerde de dördüncü kez basılmış bulunuyor. <*! ( KIM KIME DUM DUMA Behiç Ak m m 'A l) \ Kitap Kulübü'nden haberler Cumhuriyet 4 AYDA 4000 ÇEŞİT KİTAP Cumhuriyet Kitap Kulübü, çahşmalannın ilk ürünü olarak şubat ayında 2813 çeşit kitabı içeren 280 sayfahk bir kataloğu üyelerine göndermişti. Şubat aymdan bugu'ne kadar yeni yayınlanan kitaplar da aylık kataloglar halinde üyelere ulaştınldı. Böylece yeni katuan yaymevleriyle birlikte kitap sayısmda % İO'luk bir artış oldu. Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde bugür. jyeterin edinebileceği her türden yaklaşık 4000 çefit kitap bulunuyor. ÜYE KAYITLARISÜRÜYOR Bugüne değin 15.000 uyenin kitap gereksinimlerini karşılayan Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde üye kayıtları sürüyor. Üyelik baslangtç tarihi olarak başvurunun yapıldığı gün dikkate alınıyor. Kuliibe üye olan okurlara kimlik belgesinin yanı sıra ö'zel hazjrlanmış geniş karton klasörle birlikte 280 sayfahk genel katalog, yaytmlanan tüm aylık kataloglar, sipariş fişleri ve posta çekleri veriliyor. Unıversrtele'arası Sanat Gostenlen 2 VeniTufkuGrubu RahmiSaHuk EdipAkbayram&Dostlar 1 Haziran 1964 Saat:18.00 Gışe EmekSıneması Açıkhava Tiyatrosu KitapKulübü BUGÜN Mümtaz Ankan 24 mayıs Remzi Kitabevi Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde Remzi Kitabevi Cumhuriyet Kitap Kulübü 'ne katıldı. Ülkemizin köklü kültür kurumlarından biri olan Remzi Kitabevi, bugüne değin telif, çeviri yapıtlan, faydalt kitap ve ansiklopedik çeşitleriyk Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün anlaşmalı yayınevleri arasında yerini aldı. Ûyelerimizin 407 kitabıyla haziran ayı kataloğunda bulabilecekleri Remzi Kitabevi 'nin katılmasıyla, Cumhuriyet Kitap Kulubü'nün üyeyayınevisaytsı 109'a ulaştt. DUKE ELUNGTON'UN ÖLUMÛ. 1374'TE SUGÜN, ÜfljLÛ AME&KALI CAZ MÜZİĞİ BESTECİ,OacESTBA ÇEF/ VE PİYANİSTİ UlCE ELUN6 TÖ*t fS YA&NOA ÖLDÜ. PİYAMİST FLE7CÜEZ UENOERSON VE BeSTECj DON g££>MAH'/tl ETKİSİNbE,ZO'Lİ YtUARDA YAPTIĞI İLK ÇAUŞMALAR, DAHA SONRA OMUH KENOı BESTECİÜK YE, TENEĞİ VE OR(CBS.TISAIAMA TEKNİĞl IL£ S//ZLeŞECEKTİR.SLUHGVDN "KLASİK ONCESİ DEV. Ri "AJOE BAÇLADIĞI &&. MÛ2/ĞİMOB, DOEÜĞA 133841 'LERPB "tUA£lt£.CAzDEVRİaNOE ULA ŞACAtTf/Z. "CONCEB.TO FOS COOTIE' VE *KOm, HA/ZL5M AIR. SHAFT " 6ıS/ BESTBLEfÜNDE ONUN RAFİNE TABZI KOLAYCA GÖOJLEBİÜfZ. ELUMSTT*!, CAZ1, SÜyÜK ORKSTKAYA UYSÜLAAAAY/ BN İYİ SAŞARANIARDAN B.İ£.İYDİ.. 28 MAYIS Pazartesi 21.00 bUyükgönenç ve KONSER 50 YIL ONCE Cumhurivet dün bazı mağazalann Hilaliahmer camekanlarma Hilaliahmer tabloları yaptırmıştır ki bunlar haftası da çok ilgi çekmişür. başladı Sevgiii karıler, siz de Hilaliahmer haftası dün başladı. Hilaliahmerin tstanbul şubesı hafta munasebetıle büyuk bir faaliyet göstermektedir. Bu cumleden olarak birçok mağazalann camekanlartna "Hilaliahmeri unutma", "Hilaliahmere aza ol" gıbı levhalar konulmuştur. Hilaliahmer Eminonü kazası şubesimn faaliyeti neticesmde, Hilaliahmere aza olunuz. Bu hayır cemiyetine yardım etmek her Turk için bir borç, bir vazifedir. KEMTER TtYATROSU 24 mayıs 1934 sahalarda maddi ve manevi yükselmelerine çalışmak üzere bir Eczacılar kulübü tesis etmişlerdir. 19341984 AYES EN ÇOK SATATN 10 KİTABI Sr. j\o: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. Kodu: 001.006 002.067 021.004 Kitabın adu Hakkâri'de Bir Mevsbn Se\'gili Arsız ölüm Kırmızı Püzartesi Yazan: Ferit Edgü Latife Tekin Gabriel Garcia \farquez Nadir Nadi Brigitte Schnaiger William Golding Voltaire Asım Bezirci Oktay Akbal Livia Rokach OKTAY AKBAL ÖNCE EKMEKLER BOZULDU AŞKSIZ İNSANLAR BtZANS DEFİNESİ BULÜTUN RENGI BERBER AYNASI Beş Kitap Bir Arada 5. Baskısı Yeni Çıktı TEKİN YAYINLARI Fiyaü 450 Lira Tek kitap Ankara 23 (Telefonla) Maarif Vekaleti bu sene ilkmektep kıraat kitaplannı da tek kitap olarak taba karar vermiştir.' Kıraat kitaplarımn metinlen hazırlanmış gibidir. Tabt işi bir aya kadar münakaşaya konacaktır. 027.015 Ben Atatürkçü Değilim 107.006 Denizin Tuzu Nereden Geliyor 002.078 Sineklerin Tannsı 102.008 Kandid ya da tyimserlik Üstüne 021.041 Orhan Veli/Bütün Şiîrleri 002.065 Suçumuz İnsan Olmak 016.001 hrairin Kutsal Terörü Eczacılar kulübü hıanbul'da bulunan eczane sahıpleri, kendi şubeleri dahılınde ve aralarmda içtimaı ve mesleki bağları kuvvetlendirerek ilmi, iktisadi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle