17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 22 MA YIS 1984 SAİT FAİK VE ARKADAŞLARI SADV* POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Peyami Safa, Sait'e "Oldürücü bir boheme sürükleniyorsun" der Peyami Safa, "Öldiirücü bir boheme sürükleniyorsun" dedikçe Sait, "Dinime taan eden bari müselman olsa!" diye kıkır kıkır güler. Peyami, bir zamanların hızlı bohem hayatı yaşayanlanndandır. Sail'ten yedisekiz yaş kadar büyüktür ve 1920'lerin dili olmalıdır da söylemelidir. Fikret Âdil'le, Necip Fazıl'la Çallı tbrahim'le hatta Elif Naci ile o zamanın eğlence hayatına egemen Beyaz Rus gazino ve barlannda, Lili'ler, Jorjet'ler, Edith'lerle az ceviz kırmamışlardır. Asmalımesçit'te Fikret Âdil'in bekâr pansiyonu, Sait'in hayal bile edemediği ne bohem eğlencelerine tanık olmuştur. Şimdi artık altmışına doğru yol alan Peyami, Sait'i Nektar'da içki masasının başında uyuklar yakalayınca, "Uyku medeniyetsizliktir, sadece kötıi bir alışkanlıktır, yaşanan zamanı kısaltır" gibi nutuklar çekmeyi ihmal etmez, sen bohem olamazsın ama özeniyorsun demelere getirir; Sait de sakin sakin dinledikten sonra, intikamını alır: "Ulan kerata, ayakta duracak halin yok, şimdi evin kapısını zor bulup kimbilir nerede zıbaracaksın!" Bilmecenin Çözümü... Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakır, bizim Uluç Reis diye bildiğimiz romanı Uluç Ali diye bin sayfa olarak yazıp kitapçısına gönderdiğinde bir mekiup alıyor: "Kitabı 400 sayfaya indir, İtalyan asıllı Ali'yi de Türk yapl..." "Zorladılar," diyor. "400 küsur sayfaya indirdim. Adamı Türk ana ve babadan doğurtuncaya kadar akla karayı seçtim. Ana ve babayı İtalya'ya getirinceye kadar bin dereden su taşıdık." Dostum Ahmet Küflü, Halikarnas'ın bütün kitaplarını basıyor, eksik olmasın bazılarını da bana gönderiyor. Baktım, arasında bu Uluç Reis yok. Ama eskiden okumuştum. Bin sayfalık bir kitabı dörtyüze indirmek, kahramanı Türk'e çevirmek, bir yazar için ekmek parası zorul olmasa yenecek halt değildir. Geçim derdine düşmüş bir profesyonel yazar için bunları yapmak onur kırıcı değildir. Ne yapsın, piyasa böyle istiyor diye düşünür, öyle yapar. Çok kitabın perde gerisinde dönenleri bilseniz bu yapılanlara şaşmazsınız. Kitap piyasasında da dış sansür gibi bir de iç sansür vardır Başkentte gazetecilik ederken, bazı gazetelere de takma adla. polis romanı. pehlivan tefrikaları yazardım. Ünlü bir pehlivan romanları yazarımız, günün birinde hastalanmış, yazdıkları da bitince roman nerdeyse yarıda kalacak olmuş. Gazetenin yazı müdürü beni çağırdı, "Aman," dedi. "Kolları sıva, şu tefrikanın sonunu getir." Ne konuyu biliyorum, ne de tefrika gazetede yayımlanırken okudum. Ne yapayım? İş başa düşmüştü, altından kalkacaktık. Önce gazetede çıkanları okudum, sonra kitaplığa koştum, adı geçen pehlivanla ilgıli ne buldumsa gözden geçirdim. Birkaç sayı yazdık, tefrikayı bitirdik. Rahatlamıştım ki, gazetenin yazı müdürü yeniden çağırdı: "Yahu," dedi. "Okurlardan, inanmazsm bir çok mektuplar alıyoruz. "Ne diye kısa kestiniz?" diye soruyorlar Allasen, şunun arkasını getiren bir tefrika yaz da yeniden başlayalım." Oturduk, pehlivam Avrupa'da güreşirken bir gâvur dilberine âşık ettik. köydeki karısını kumasına kızdırdık, anasını babasını araya soktuk, bir yılan hikâyesine çevirdik. Bilmiyorum ama, birkaç ay sürdü. Tefrikanın asıl sahibi üstat, hastalıktan kalktığında bir gün rastladım. "Aferin, iyi yazmışın," dedi. "Biz kendimizi bu tefrika işlerinde palavracı sanırdık. Ama sizin nesil bize baskın geldi." Utanayım mı, sevineyim mi? Bırşeydiyemedim. Üstadın karşısında boynumu büktüm. Mesleğin içinde eskiden bunlar ve bunlara benzeyen neler vardır. Cavit Otal, Battal Gazi diye haftalık bir gazete çıkarıyor. Burda Battal Gazi'nin yaşam öyküsünü belirleyen romanımsı bir tefrika istiyorlar. Bana söylediler, parasızım, "Yözanm" dedim. Bir taş basması Battal Gazi kitabı buldum. Ordan Battal'ın nereli olduğunu, nerelerde bulunduğunu, tarihte ne zaman yaşadığını çıkardım. Çocukluğundan alıp yazmaya başladım. Bir yaz günüydü. Gazetede oturuyordum. Malatya'dan Köy Enstitülerinden bir grubun geldiğıni söylediler. "Ne istiyorlarmış?" "Battal Gazi yazarı ile tanışmak istiyorlarmış." Önce şaşırdım, sonra gazetede benden başka kimse yok, "Buyursunlar..." dedım. On beş öğrenci, başlarında bir iki öğretmen içeri girdiler. Battal Gazi, Malatyalı olduğu için hakkında bilgi topluyorlarmış. Öğrencilere ödev verilmiş. Şimdi romanın yazarından ayrıntılı bilgi almaya gelmişler. Ustatla görüşmek istiyorlarmış. Ben o zaman yirmiyi biraz aşmış, otuzuna basmamış bir delikanlıyım. Romanı yazan benim desem inandırıcı olmayacak, ne yapayım?. "Üstat yok" dedim. "Ne zaman gelir?" "Hıç gelmez, yazılarını gönderir, bız de basarız." Ne yapacağız. ayrıntılı bilgi istiyorduk?" "Bana sorun, belki ben karşılarım." Sordular, bir şeyler söylüyorum ama, atıyorum. Öğrenciler durmadan not alıyorlar. Teşekkür edip ayrıldılar. Tarihi ne kadar yanılttım, onlar tarihi ne kadar doğruladılar bilemiyorum. Köy enstıtüleri kapandı, belki bu tarihsel kepazelik arşivlerde saklanmaktan kurtulmuştur. Gazetelere bılmece de yapmak ek işlerımizin başında gelirdi. Şıar Yalçın dostumuz gibi çözülmesi ömür törpüsü bilmece yapımcıları çıktı da, ek işler, asıl işler oldu Meraklılardan öğrenıyorum, birkaç günlerini alıyormuş çözümü. Bitirirken okuyucuya not Wr gazete dizisinin sınırlıltğı içinde Sait Faik yin bütün arkadaş ve dostlarmdan söz edebilmem olanaksızdı. MJ Sait'in çevresinden sadece bir kesıt verebildiğim için, diğer arkadaşlanna karşt haksızlık etmişim gibi bir duygu içindeyim. Beni affedeceklerini umuyorum. Aziz ft'esin, Yaşar Kemal, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Samim Kocagöz, Leylâ Erbil, Agop Arad, Vedat Günyol, Cavit Yamaç, Şahap Sıtkı, Özcan Ergüder, Tunç Yalman, Şakir Eczacıbası, Adnan Benk, Edip Cansever, Burhan Arpad, .\aim Tirali. Hıfzı Topuz, Şevket Rado, Salim Şengil, Orhan Hançeriioğht, Rauf Muüuay özellikle beni bağışlamalıdıriar. İlerde, çok daha geniş bir Sait Faik portresi çizmeye fırsatım olursa, yarım bıraktığım işı tamamlamış sayacağım kendimi. SADUN TANJU beraber olmaya başlar. Elit'te, yaşlı Rumlar ve emeklilerle yüzü beş kuruştan briç oynarlar. Birahanelerin caddeye bakan masalanna oturup gelen geçen üzerine düşler kurarlar. Geçtikleri her yerde Sait'in kadın erkek bütun halktan, esnaftan olanlarla yarenlik etmesi, tanışlık göstermesi, Necati'de, "Neyzen gibi, Ahmet Rasim gibi adam bu!" çağrışımlan uyandırmaktadır. Bütün bu ışıltı, durgun, çekingen bir yapısi olan Necati Cumah'nın gözlerini alıyordur. Bu hayı huy içinde Sait'in kendi hikâyesini yazmakta olduğunu artık görüyor. Eve biraz geç kalsa, OP ı kafasında nasıl bir hikâyc ın doğabileceğini biliyor: Sait şimdi eve gidecek. Anası ve karısı onu beklemişlerdir. Sait kızacak. Neden beklediniz beni, diye soylenerek kurulu sofraya oturacak. Kadınlar sessiz, sevecen, itaatli. Birisi >emeği getirip sahanın agzını açacak. Bir buğu yiikselecek. Biri bardagına su dolduracak. Ve böylece Sait, ku Salâh Birsel'e göre, Sait Faik, büyük bir yazar olduğunu belli etmekten korkar. Oktay Akbal, Sait'in insandaki en küçük değerle bile hiçbir şeyi değişmeyen tavnna vurgundur. Necati Cumalı, Sait'in şiir dolu, sevgi dolu dilini sever. Doktor Fikret Irgüp: "Yine perhizi bozmuşsun Sait!" Sait Faik: "Senin dediğin gibi de yaşanır mı lan!" ermiş" noktasına getirecektir ve Sait, her şeyi isteyen, hiçbir şeye dokunamayan bir büyülenmiş ölümlünün acılarıyla dolasacaktır. şan efsane adam, bin yaşında bir DOSTSANATÇILAR Kısa süre önce yitirdiğimiz ozan Ozdemir Asaf, Sait Faik 'ten yaşça küçük olduğu halde onunla yakm dost olabilen sanatçılardandı.Saıt Faik'in en büyük ozelliği de, küçük büyük dinlemeden herkeste kolayca senli benli olabilmesiydi. (Fotoğraf: ARA GÜLER ARŞİVİ) riye kalan kapasite ile yaşamı sürdürmenin bir çeşit "sürüklenmek" oldugu sonucuna vanr. Yani, günleri kısadır. Şu güzelim dünyaya doymadan gitmenin kampanalan çalmaktadır. "Lüzumsuz Adam", birden kendini acele işi olan, çok çalışması gereken; geride kalanlara kendisini hatırlatacak, sevdirecek hikâyeler yazmakla yükumlü olan bir "lüzumlu adam" gibi görmeye başlar. "Mahalle Kahvesi", "Havada Bulut", "Kumpanya", "Havuzbaşı", "Son Kuşİar", "Kayıp Aranıyor", "Alemdağda Var Bir Yılan" peşi peşine gelir. Bir ömur boyu yazdıklannın yarısını son 56 yıl içinde yazıp bitirir. Aşklarında da acelecidir. Aynalara bakmak ıstemiyor; gözlerinin etrafındaki çizgileri, derisindeki kirli sarılık ve koyu lekeleri, dilinin çiğ et kırmızılığını, barsaklanndaki rahatsızlığı, damarlarının fırlaklığını, kamının şişmeye başlamasını, halsizliklerini "ölümiin yaklaşması" olarak gorüyor ve yasaklanmış bir zevki tatmanın tutkusu ile hayatın içine dalıyor. Yaptığı her kaçamaktan sonra acılar ve korkular içinde doktor Fikret'in muayenehanesine gittiği zaman, kendisine şu hüküm tebliğ ediliyor: "Bak Sait! Kendine acımıyorsan bizlere acı. Böyle devam edersen, öleceksin!" "Ölürsem olürüm lan! Senin gibi de yaşanır mı?" Aynı zanıanda Amerika'da psikiyatri tahsil etmiş olan doktor Fikret, Sait'in ruhundaki isyanlan ve kaynaşmayı çok iyi bilmektedir. Sait bir hiyanete uğramış gibidir. Yaşamayı bu kadar seven, yaşamı böylesine guzelleştirmek, sevdirmek için kendini ortaya koyan onun gibi bir adama bu cezayı kesen kimdir? Doğa mı? "Ena demek bir demek Duo derler ikiye Ben gönlümü kaptırdım Sokak kızı Kiki'ye. KiKi, KiKi, KiKi! Sen ne dersen peki!" tuşlannda parmaklannı gezdiriyormuş gibi, içinin bütün seslerini yazıya dökecek. Büyülenmiş ölümlü Hüsametün Bozok. "Sait ruhça çocuk ve temiz, bedence ihtiyardı, yaşadıgı sürece hep genç hikâyeci olarak kaldı" d e r . Peyami onu, sol ideolojinin takipçisi gibi görmektedir son zamanlarda. Konuşur gibi yazmasını edebiyat yönünden marifet saymamaktadır. Sen roman yazamazsın, sende sabır ve inşa kabiliyeti yok, sen akıl dışı bir ruh yapısına sahipsin, romanın yapısi ise aklîdir gibi eleştirilerle Sait'i hayli sinirlendirir. Peyami'nin yazarhkta eskidikçe ve ün kazandıkça "bilgili adam" roilerine sıkça girmesine bozulur Sait. Kendisine küfredilince kızmaz da, ilim adına konuşuldu mu nevri döner. Samim Kocagöz'e, afrası tafrası bol unlu bir üniversite hocasına fazla saygı gösterdiği için öfkelenir; "Koskoca bir sanat adamısın, herifin karşısında ne eğiliyorsun, nezaket mi ulan senin yaptığın?" di Gençlik Sait'te bir özlemdir. Gençliğini tam yaşamamışların huysuzluğu içindedir. Onu kız Gitme zamanının kampanalan Sait'in, son yıllannda en yakın arkadaşı Siroz'dur. Hüsametün Bozok "Sait ruhça çocuk ve temiz, bedence ihtiyardı, yaşadıgı sürece hep genç hikâyeci olarak kaldı" der. Gençlik Sait'te bir özlemdir. Gençliğini tam yaşamamışların huysuzluğu içindedir. dırmak için arkadaşlan, "Beybaba" derler. Daha 1932'de, "İhtiyar Talebe" hikâyesi Varlık'ta çıktığı zaman Samet Ağaoğlu'nun ilgisini çekmiştir bu yaşlılık kompleksi. Onu tanıdığı zaman etkilenir. "Gözleri sadece yüziine değil, bütün viicuduna garip bir sarhoşluk hali ve ye paylar. çuk küçük anıların, duygulann, söylenmedik düşüncelerin ayrıntıları uzerinde, bir piyanonun ri\ordu" der. O tarihte Sait 27'sinin içindedir. Yıllar, bu göruşü, "yaşantın içinde dola 1948'de, doktor Fikret Ürgttp ona: "Bundan böyle sirozla yaşamasını öğreneceksin!" demiş ve yasaklan saymıştır. Belki de siroz kadar hiçbir şey Sait'i korkutamazdı. Artık içmeyecek, yorulmayacak ve son derece düzenli yaşamaya çalışacak! Yoksa... "Kırkiki yaşına kadar zaten canına okunmuştur benim karacigerin" diye düşunur Sait ve ge BİTTİ Eftalafos kahvesi Çevresinde bulunanlann her birinin Sait'e bir bakış açısı vardır. Parmakkapı'da kuçuk bir pansiyon odasında yatıp kalkan Salâh Birsel, tam tstiklâl Caddesi üe Sıraserviler Caddesi'nin kavuştuğu köşede, kaptan köşkü gibi Taksim'i ve Beyoğlu Caddesi'ni kuşbakışı gören Eftalafos Kahvesi'ne pazar sabahlan erkenden Sait'Ie beraber olmak için gelir. Bir taraftan felsefe öğrenimi, öbür taraftan geçim gailesi İstanbul ortaokullarından birinde Fransızca öğretmenliğiderken, otuz yaş olgunluğuna eren Salâh Birsel; bu alçakgönüllü, büyük bir yazar olduğunu belli etmekten korkan, tanımayanlara "Bir balıkçı, bir at hırsızı, bir kestane kebapçısı, bir boyacı, bir emekli memur, bir garson. bir çöpçü, bir sarhoş, bir PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAPI İŞLERİ D. BAŞKANLIĞINDAN Şehiriçi Telefon Şebekesi kablo ve yeralü Boru (kanal) Tesislerinin PTT Işletme Genel Müdurlüğü Arttırma, Eksiltme ve Ihale Işleri Yönetmeliğine göre teklif alınmak suretiyle yapılması için ihaleye iştirak edecek ehil fırmalar tesbit edilecektir. thale edilecek işlere ait bilgi ile istenen belgeler aşağıda açıklanmıştır. 1) thale edilecek işler; Ankara, îstanbul, lzmir Telefon Ba?mudürlükleri ile Adana Bölg? Başmüdürlüğu sahasında bulunmaktadır. Gerekli malzeme teşekkulümuzce temin edilecek olup, bu malzemelerin nakliyesi ve gerekli montajdemontaj işçiliği yüklenici tarafından yapılacaktır. Bu işlere ait 1. keşif bedeli; Ankara Telefon Başmüd. : 146.103.904 TL. İstanbul Telefon Başmüd. : 189.440.868 TL. lzmir Telefon Başmüd. : 151.124.000 TL. Adana Bölge Başmüd. : 147.775.287 TL. 2) Bu işe gireceklerin Telekomünikasyon işleri ile her türlü ımalât inşaat, yapı ve tesisat işleri için Bayındırhk Bakanlığından almış oldukları en az 1.200.000.000. TL.lık A grubu müteahhitlik karnesi ile son beş sene zarfında ve bir defada en az bu işin keşif bedeli değerindeki ışi yüklenici olarak bitirdiğine ve geçici veya kesin kabulünü yaptırdığına dair bir belgeyi (Muhendis veya Mimarların Kontrol Mühendisleri veya şantiye şefliklerine ait bitirme belgelerinin •'c 50'si kabul olunur) getirmeleri gerekmektedir. 3 thaleye katılacak fırmalar; Genel Müdürlüğümüz veznesine nakden yatınlacak olan 5000 TL. bedel mukabilinde Kuruluşumuz Yapı İşleri Dairesi Başkanlığından alınacak TEKLİF ŞARTNAMESt'nde yazılı bilgi ve belgeleri de vereceklerdir. Yukarıda belirtüen belgelerin en geç 4.6.1984 pazartesi günü saat 17.30'a kadar anılan Başkanlığına verilmesi gerekmektedir. Basın: 16806 TtREBOLU ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ'NDEN İLAN Dosya No: 1980/327 1983/70 S.S.Kurumu Vekili Av. Ertuğ Kaplan tarafından davalı Ercüment Sevgen aleyhine açılan Alacak davasımn mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; Davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalıya bütün aramalara rağmen tebliğ edilememiş, ilanen tebliğat yapılmasına karar verilmiş olup ilan tarihinden itibaren davalının sekız gün içinde Yargıtay'a başvurmadığında kesinleştiği ilan olunur. 8.5.1984 Basın 16739 İSTANBUL 1. İFLAS MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Dosya No: 1982/74 Muğla ili, Milas ilçesi, Kıyıkışlacık köyü, Pencereli mevkiinde 12.356.378.380, 385, 387, 388, 404, 403, 405, 406, 408, 415, 416 ve 420 nolu parsellerin açık arttırma suretiyle satılmasına iflas idaresince karar verilmiştir. TAPU KAVDI: Muğla Ui, Milas ilçesi, Kıyıkışlacık köyü, Pencereli mevkiinde 660.00 m : , 12 parsel 86652.00 m : 356 parsel zeytinlik, 272.90 m : 3^8 parsel, 260.00 m' 380 parsel, 288.00 m : zeytinlik 385 parsel 300 m ! zeytinlik, 387 parsel, 344.00 m ! zeytinlik 388 parsel, 292.00 m' zeytinlik 396 parsel, 256.00 m1 zeytinlik 404 parsel, 269 m ; zeytinlik 402 parsel, 262.00 m : zeytinlik 405 parsel, 256 m 1 zeytinlik 406 parsel, 255 nv zeytinlik 408 parsel, 244.00 n r zeytinlik 415 parsel, 260 m ! zeytinlik 416 parsel, 325 m : zeytinlik ise 420 parsel olarak kayıtlıdır. Halihazır dunımu ve evsafı: 12.415.416 sayılı parsellerde inşaat yoktur, 404,405,406, 403, 408, 420 nolu parsellerde bına yapılmak üzere temel atılmış olup bu haliyle durmaktadır. 378, 380, 385, 387, 388, 396 parsellerde bir katlı yığma bina mevcuttur. 356 parsel uzerinde ise plaj tesisleri, 6 adet terasman tipi evler, zemin kat ve 1. kattan oluşan, ayrıca bir bina, gece kulübü ile, ayrıca zemin ve 4 kattan oluşan iki bina da mevcuttur. Taşınmazlar üzerindeki binaların durumları dosyamızdaki bilirkişi raporunda ayrı ayrı izah edilmektedir. KIYMETLERİ : 12 nolu parsel 1.32O.OOO, TL, 356 nolu parsel 165.304.000, TL (yüz altmışbeş milyon üç yüz dört bin liradır) üzerindeki binaların toplam değeri 558.972.000, TL 378 parsel arsa ve bina bedeli, 1.889.000, TL., 380 parsel arsa ve bina bedeli 3.908.000,TL. 385 parsel 2.676.000, TL, 387 parsel arsa ve bina bedeli 2.580.000, TL, 388 parsel arsa ve bina bedeli olarak 2.634.400 TL 396 parsel, arsa \e bina bedeli olarak 1.645.600 Tl. 404 parsel arsa ve bina bedeli olarak 1.341.600 TL. 403 parsel arsa 484.200 TL. 405 parsel sayılı arsa ve bina 891.600 TL., 406 parsel arsa ve bina bedeli 880.800,. 408 parsel arsa ve bina bedeli toplamı 1.159.000, TL., 415 parsel arsa 439.200 TL., 416 parsel arsa, 488.000 TL, 420 parsel arsa ve bina 1.005.000, TL. kıymet takdir ve tahmin edilmiştir. tLK AÇIK ARTTIRMALAR: 12 parsel sayılı gayrimenkul, 4.7.1984 günu saat 10.00'dan 10.30'a kadar, 356 parsel sayılı gayrimenkul aynı gün ve saat 10.30'dan 11.00'e kadar, 378 parsel sayılı gayrimenkul aynı gün saat 11.00'den 11.30'a kadar, 380 parsel sayılı gayrimenkul aynı gün 11.30'dan 12.00'ye kadar, 385 parsel sayılı gayrimenkul aynı gun 14.00'ten 14.30'a kadar, 387 parsel sayılı gayrimenkul aynı gun 14.30'dan 15.00'e kadar, 388 parsel aynı gün saat 15.00'ten 15.30'a kadar, 396 parsel aynı gün saat 15.30'dan 16.00'ya kadar, 404 parsel 5.7.1984 günü saat 10.00'dan 10.30'a kadar, 403 parsel aynı gün 10.30'dan 11.00'e kadar, 405 parsel aynı gün saat 11.00'den 11.30'a kadar, 406 parsel aynı gün saat 11,30'dan 12.00'ye kadar, 408 parsel sayılı gayrimenkul 6.7.1984 günu saat 10.00'dan 10.30'a kadar, 415 parsel aynı gün saat 10.30'dan 11,00'e kadar, 416 parsel aynı gün saat 11 00'den 11.30'a kadar ve 420 sayılı parsel aynı gün 11.30'dan 12.00'ye kadar tstanbul Sultanahmet I. İflas Memurluğu'nda yapılacaktır. İlk açık artnrmada muhammen bedelin % 75'ini bulmadığı takdirde, 2. açık arttırmalan 12, 356, 378, 380, 385, 387, 388, 396 sayılı parseller için 16.7.1984 günü aynı saatlerde, 404, 403, 405, 406 sayılı parseller 17.7.1984 günü aynı saatlerde 408, 415, 416, 420 sayılı parseller de 18.7.1984 tarihinden itibaren dosyasına konulacak olup isteyenlere 150 TL. posta pulu karşüığı bir örneği gönderilebilecektir. iflas idaresi gayrimenkulü satıp satmamakta muhtardır. lhaJe karar pulu tellaliye resmiyle tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Daha fazla malumat almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müracaatları tebliğ ve ilan olunur. Basın: 6297 Dokuz Eylül Üniversıtesi Sahne ve Görüntü Sanatlan Bölumu, Güngor Dtlmen'in yazdığı, Özdemir Nutku'nun yönettıği: MİDASIN KULAKLARI oyununu İstanbul seyircisine sunar: Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesınde 22232425 Mayıs saat: 21.00, 26 Mayıs saat: 15.00'te aylak" gibi görunen Sait'in yirmi dört saatini de edebiyat adamı olarak yaşamasına imrenir. Pazar sabahlan Eftalafos'a gelişi, kendisinin de biraz bu zevki tatmayı isteyişindendir. Oktay Akbal, 194O'lı yıllarda, Sait'in insanlardaki en küçük değerle bile hiçbir şeyi değişmeyen tavnna vurgundur. Hele "Kriz" hikâyesinde, sıradan bir insanın Süleymaniye'den bile değerli sayılması gerektiğini söylemesi, her insanın bir kahraman olduğunu savunması, Oktay'ın genç kalbine ok gibi işler. Bir zamane ersana yaşıyorum diye şükürler ettirir. "Şuna bak birader" diye açar bir hikâyesini Sait'in, teatral bir sesle okumaya başlar: "Yaşıyorsun efendi! Pırıl pml, tane tane. ıslak ıslak, cam cam, billur billur. fanus fanus, çeşmibülbüller gibi yaşıyorsun dostum!" Gençliğinde, Asmahmesçit'teki Elit Kahvesi'ne, Sait Faik de oraya gider dedikleri için alışmıştır. Sonra da onunla dost olup, aşırı duyarlı bir insanın güç arkadaşlığını yaşamıştır. Oktay'da, Gülhane Parkı'na gittikleri gunün, Beyazıt'ta Havuzbaşı'nda oturduklan günün, Tünel'e kadar caddede piyasa edişlerin, kahvelerde, meyhanelerde oturuşların yığınla anısı toplanmıştır. Bunlar, Oktay için bulunmuş bir gömü kadar sevinç verici sayılır. İnsanın küçük sevinçler, küçük mutluluklarla avunmasındaki güzelliği ondan öğrenmiştir. mişidir Sait Faik onun için. İn TİREBOLU ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ'NDEN İLAN Dosya No: 1982/505 1983/574 S.S.Kurumu Vekili Av. Ertuğ Kaplan tarafından davalı Ercüment Sevgen aleyhine açılan tazminat davasımn yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne karar verilmiş olup, huküm bütun aramalara rağmen davalıya tebliğ edilememiş, ilanen tebliğat yapılmasına karar verilmiş olup ilan tarihinden itibaren davalının sekiz gun içinde Yargıtaya başvurmadığında kesinleştiği ilan olunur. 8.5.1984 Basın: 16740 ÇAY İŞLETMELERİ GENEL MUDÜRLÜĞÜNDEN RİZE 1 Kurumumuz ihtiyacı 10 kalem değişik tip elektrik motonı ve şalteri teklif alma usulü ile satınalınacaktır. 2 Bu işe ait şartnameler: a) Çay işletmeleri Genel Müdurlüğü, Satınalma MüdürlüğüRİZE b)Çay Paketleme Fabrikası, KuruçeşmeArnavutköyİSTANBUL c) Ankara Bölge Stok ve Satış Müdurlüğü, Vakıflar Işhanı OperaANKARA adreslerinden temin edılebilir. 3 İhaleye katılmak isteyen fırmaların şartname esasları dahilinde hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç 12.6.1984 günü saat 17.30'a kadar Çay İşletmeleri Genel MüdurlüğüRİZE adresinde bulunacak şekilde iadelitaahhütlü olarak göndermeleri veya belirtüen tarihe kadar elden vermeleri gerekmektedir. 4 Postada meydana gelen gecikmeler ve telgrafla yapılacak muracaatlar kabul edilmez. 5 Genel Müdürluğümüz 2886 sayüı kanuna tabı olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen yapmakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın: 16716 tLAN TC. BURSA ASLtYE 4. HUKUK HÂKİMLtĞl 1983/109 Davacı Mehmet Aslan vekili Avukat Nuran Oğhan tarafından lzmir Gültepe Banşçı Cd. No: 59'da (İhsan Öztürk Eli ile) oturan davalı Şefika Aslan aleyhine açılan BOŞANMA davasımn yapılan layihası ilanen tebliğine karar karar verümiş ve ilanen tebliğ 20.4.1984 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde Uan edilmiş ilanen tebligata rağmen davalı 8 Mayıs 1984 tr.li duruşmaya gelmediğinden gıyap tebliğine karar verilmiştir. Adı geçenin aleyhine açılan boşanma davasımn duruşması 18.6.1984 günü saat: 09.30'da yapılacaktır. Belli gün ve saatte duruşmada bizzat hazır bulunması veya tutacağı bir avukat vasıtası ile temsil ettirmesi keyfiyeti gıyap karan yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 17037 İLAN FATtH İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMEStNDEN Dosya No: 1983/1494 Ortaköy Çevirmeci sokak 3/3'de ikamet eden Fatih Koca M.Paşa Kasap llyas Mahallesi Esekapı Hane 173 Cilt 8 Sayfa 83 te nüfusa kayıtlı Haçaturoğlu Noemzar'dan 20.1.1969 D.lu. Hikmet Saro Değirmenci'ye kuçük olması nedeniyle, Şişli Ebekızı sokak 35^4 te ikamet eden Kemah ilçesi O n a Gedik Mah. Hane 26 da nufusa kayıtlı Abdulkadir ile Sıdıka oğlu 1941 D lu. Dursun Bulenı Şenyuva vasi tayin edilmiştir. İlan olunur. 18.5.1984 Basın: 6320 İLAN MALATYA İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞÎNDEN ra Dosya No: 1983/121 Davacı : Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdurlüğü Anka PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAPI İŞLERİ D. BAŞKANLIĞINDAN Şehiriçi Telefon Şebekesi kablo ve veraltı Boru (kanal) Tesıslerinin PTT Işletme Genel Mudurluğu Arttırma, Eksiltme ve Ihale Işlerı Yönetmeliğine gore teklif alınmak suretiyle yapılması için ihaleye ıştirak edecek ehit fırmalar tesbil edilecektir. Ihale edilecek işlere ait bilgi ile istenen belgeler aşağıda açıklanmıştır. 1) Ihale edilecek işler; Ankara, İstanbul, İzmir Telefon Başmüdürlukleri ile Adana Bölge Başmüdürlüğu sahasında bulunmaktadır. Gerekli malzeme teşekkulümuzce temin edilecek olup, bu malzemelerin naküvesi ve gerekli montajdemontaj işçiliği yüklenici tarafından yapılacaktır. Bu işlere ait 1. keşif bedeli; Ankara Telefon Başmüd. : 146.103.904 TL. İstanbul Telefon Başmüd. : 189.440.868 TL. lzmir Telefon Başmüd. : 15I.124.0O0 TL. Adana Bölge Başmüd. : 147.775.287 TL. 2) Bu işe gireceklerin Telekomünikasyon işleri ile her türlu imalât inşaat, yapı ve tesısat işleri için Bayındırlık Bakanlığından almış oldukları en az 1.200.000.000. TL.lık A grubu muteahhitlık karnesi ile son beş sene zarfında ve bir defada en az bu işin keşif bedeli değerindeki ışi yüklenici olarak bitirdiğine \e geçici veya kesin kabulünu yaptırdığına daır bir belgeyi (Muhendis veya Mimarların Kontrol Muhendislen veya şantiye şefliklerine ait bitirme belgelerinin •'o 50'sı kabul olunur) getirmeleri gerekmektedir. 3 İhaleye katılacak firmalar; Genel Müdürluğümüz veznesine nakden yatınlacak olan 5000 TL. bedel mukabilinde Kuruluşumuz Yapı İşleri Dairesi Başkanlığından alınacak TEKLİF ŞARTNAMESİ'nde yazılı bilgi \e belgeleri de vereceklerdir. Yukarıda belirtüen belgelerin en geç 4.6.1984 pazartesi gunu saat 17.30'a kadar anılan Başkanlığına verilmesi gerekmektedir. Basın: 16806 Kendi hikâyesini yazan adam yıllarda duygu yanı çok güçlü bir şairdir. "Kızılçullu Yolu", Harbe Gidenin Şarkıları", "Mayıs Ayı Notlan", "Giizel Aydınlık" Necari Cumalı, Sait'in tanıdığı Davalı : Şeref Tokat Davacı SSK. Genel M ü d u r l ü p vekili Av. Mehmet Şen tarafından davalı Şeref Tokat aleyhine açılan alacak davasımn Mahkememizce yapılan acık duruşmalan sırasında verilen ara karan gereğince: Davalı Şeref Tokat adına çıkartılan davetiye muhatap adresi terkedip gittiğinden bila tabliğ iade edildiği ve C. Savcılığı marifetiyle yapılan tahkikattada yeni adresi bulunmadığından adı geçen davalının duruşmanın bırakıldığı 31.5.1984 günü saat 9'da bizzat veya kendisinı vekille temsil ettirmek suretiyle hazır bulunması ve defîlerini bu şekilde bildirmesi dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen duyurulur. 9.2.1984 Basın: 16730 KONKORDATO KOMİSERLİĞİNDEN İzmir (4) lcra Tetkik Mercii Hâkimliğinin (984496) Esas, (984387) karar sayılı ilamıile komiseri tayin edildiğim İzmirFeyzipaşa Bulvarı No. 49'da MERKEZ MEFRUŞAT KOLL. ŞTt. adı altında Ticaretle iştigal eder. Gunay Yılmaz ve M.Emin Çeklıler adlı firmadan alacaklı olanların ışbu ilanın neşri tarihinden itibaren YİRMİ GÜN İÇİNDE dilekçe ile evraklarının asıllarını göstermek ve fotokopilerini de eklemek suretiyle tarafıma müracaatla alacak lı oldukları miktan deftere kaydettirmeleri, müddeti içinde alacağını kaydettirmiş olan alacakJılarla (27 HAZİRAN 1984 ÇARŞAMBA) gunu saat 14.00' te lzmir (4) İcra Tetkik Mercii duruşma salonunda teklif edilecek konkordato projesinin müzakeresı için toplantı yapılacağı, kaydını yaptırmamış olan alacaklıların yasa gereğı toplantıya alınmayacakları. isteyen alacaklının toplantı günunden evvelki 10 gün içinde dosyayı tetkik edebilecekleri ilan olunur. KAYITLAR: PAZARTESIÇARŞAMBA günleri Saat: 13.0016.00 arası. KONKORDATO KOMİSERt AVUKAT ERDOGAN KESER KONAK, HALtM ALANYALI İŞHANI KAT 2, NO: 208, İZMİR Basın: 17020 İLAN BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1983/1499 Karar No: 1984/316 Çanakkale, Biga, Gumüşçay Cilt: 06507, 361 kütük sırasında nufusa kayıtlı Refık oğlu 1941 D.lu RAMÂZAN ÖZCANın hacr altına alınarak aynı yerde nüfusa kayıtlı Sadık oğlu 1328 D.lubabası REFİK ÖZCAN'ın M.K.'nun 369. maddesi göz önüne alınarak velayeti altına konulmasına. 18.4.1984 tarihinde karar verilmiştir. Basın: 6089 İLAN MİLLÎ PİYANGO İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Idaremizce Merkez ve Taşra personelinin >etiştirilmelerini sağlamak üzere, Akdeniz veya Ege bolgelerinde Eğitim ve dinlenme amaçlarıyla kullamlabilecek tesis aranmaktadır. Aranan özeüikler ve müracaat tarihleri aşağıda belirtilmiştir. 1 Akdeniz veya Ege'de denize yakm 5060 odalı, 100150 kişitik toplantıya elverişli salonu bulunması. 2 Tesislerin bulunduğu yerin onaylı çaplı krokisi, üç yonden çekilmiş renkli fotoğrafı, tapu senedi onaylı fotokopisi ve tesislerin bedeli ile ödeme şartlarım belirten yazılı talepler dikkate alınacaktır. 3 Son başvuru tarihi 25.6.1984 günu mesai bitımine kadardır. 4 ldaremiz 2886 sayılı Yasaya tabi değildir. Basın 16512 gibi kitapları vardır. Ama ilk hikâye kitabı Sait öldükten sonra çıkar. Sait ona, bir şairin çok iyi hikâyeler yazabileceği cesaretini vermiştir. Diğer arkadaşlan gibi, Sait'in şiir dolu, sevgi dolu dilini seviyordur. Kısa sürede, Sait'in "yazılmaya değer bir hayatı yaşama peşinde" olduğunu keşfeder ve her fırsatta onunla
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle