17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHURİYET/8 PUNK GENCLIGI SELAHATTtS ERK4\LI 7 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI 9 NİSAN 1984 Punklar: Bizler çöp variünin çiçekleriyiz 197O'li8O'li yıllann Avrupasına damgasını vuran olgulardan biri, Punk, Skinhead Tddy ya da Biker adı verilen çeşitli gençlik gruplannın varlığı. Anababalan gibi yaşamak istemeyen; tekdüze yaşantıya çevrelerinde gördükleri ilişkilere, benimsenen değerlere karşı çıkan bu gruplar "kendilerine ait bir dönya" oluşturmuşlar. Giysileri, davranışlan, müzikleriyle; hatta gruptan grııba değişen jargonlarıyla toplumlannda farklılar. Kendi kurduklan "küçük toplumlarında" yaşıyorlar. Toplumlannın "küllürünü" reddetmeleri ve kendi "kültiirlerini" yaratmalan nedeniyle, bu gruplara "jdt kültürler" adı veriliyor. Her grubun kendine özgü giyinişi, davranışı müziği var. Özellikle tngiltere'de sayılan giderek artan bu gruplann içinde en kalabalık olanları Punklar. Ortalama bir Punk'un görünüşü şöyle: Siyah file fanile... Uzeri zımbalarla dolu deri çeket... Boyunda ucundu kurukafalann sallandığı kolyeler... Üzeri yine zımbalı bileklik ve kemerler... Vücudu saran zincirler... Punklar için kurukafa "ölüm, hiçlik" demek. Zincirlerse "özgiirlüklerinin kısıtlanmış" oldufunu anlatıyor. Punklan difer gruplardan ayıran başka bir ozellikleri de renkli ve kızılderili modeli saçlan. ki duvar gıderek kalınlaşıyor. "Kavgaeı" ozellikleriyle, Skinbead'ler gibi "seviimeyenler" Iistesinin başında yer alan bir alt kıiltür grubu da Bikerlar, yani motosikletliler. Beli palaskalı, elı bıçaklı ya da zincirli, göğsü Nazi haçlı bu gençler, zamanlarının büyük kısmını motosikletleriyle Londra sokaklarında turlayarak geçiriyorlar. Gökyüzüne atılan imza... Server Tanilli'den çoktandır haber alamıyordum. Hasan Huseyin'ın ölümüy/e ilgili olarak başsağlığı dilemek isiedim... Başsağlığı dılıyoruz sana... dedim. Hasan Hüseyrn için konuşuyorsan, ben de sizlere başsağlığı dilerim. Sana bu arada mektup da yazacağım, bir de bir kitap gönderdim, bilmiyorum geldi mi? Voltaire'in "Candide''iyle ilgili bir çevirim vardı, bir iki gün içinde alacaksın. Bir de "Tarih'' basılıyor, yakında göndereceğim sana, martın soniarına doğru... Buralardan bir isleğin var mı? Oralardan isteğim, sizlerin sağlığınız, afiyetiniz. Birdeacılar olmasın! Kendine iyi bak, olur mu? Kendime olabildiğince bakıyorum sevgilî Ekmekçi, ne kadar bakılabilirse o kadar bakıyorum. Türkiye 'deki gelişmeleri de izliyorum. Her şey yazılamıyor, çizilemiyor ama, hissediyorum olup bitenleri... , Satır aralannı okuyor demek, Tanilli. Tanilli'nin "Candıde çevırısını almadım, "Tarih'i geldi. "Yüzyılların Gerçeği ve M'h rasj; İnsanlık Tarihine Giriş" adını koymuş tarihine Tanilli... Bu arada Ankara'da taşlama ustası ozan Hasan Çe/eö/'nin "İkiz Kuşku" kitabı çıktı. "Ankara Notlan"nda Hasan Çelebi'nın birçok taşlaması çıktı, şimdiye dek. Bir dörtlüğünde kendini şöyle övüyor Hasan Çelebi, adı "Fahriyye": "Son ustasıyım taşlamanın, bunda yalan yok... I Ustamsa, işin kurdu tek öğretmenim Esref. / Bir balmumudur dil ve aruz usta elımde / Benden büyük az kimse var; artık benim Esref." "Acıya Selam" başlıklı şiiri de şöyle: "Bizdık ıplik ıplik dokuyan güzü I İğneye g&çiren gece gündüzü. / Yalnız biz taşıdık ölümüzü biz... /Bilmesinler diye ö/duğümüzü." Hasan Çelebi'den bir de "Portre": "O ki düskün iken eloence durur I Biti kanlanmava OIVRIÎ/I kudurur./ Kim kı her şartta tutar kuyruğu dikj Yoğa yanmaz, vara vermez metelik." Hasan Çelebi, bu taşlama kitabını çıkardı ya, bakalım doğru dürüst dağıtılabilecek, kitabevlerine gidebilecek mi? Bazı okurlar mektuplarında şöyle derler: "Senin sözünü ettiğin bazı yapıtları biz bulamıyoruz. Filan kitabı nereden bulabileceğimizi bildirmeni rica..." Gerçekten o yapıtın yeni bir baskısı da yapılmamışsa, ne yapmalı. Yapıt ortada yok diye, "Ankara Notları"nın konusu olmayacak mı? Böyle bir kuşkuyu gidermek için, Hasan Çelebi'nin ev adresini yazsam diye düşündüm, şöyle: "Hasan Çelebi, Kıbrıs sokak, 1/3 Aşağı Ayrancı Ankara" "İkiz Kuşku"nun fiyatı da 300 lira. Ankara'da kitap fuarı bu akşam kapanıyor. Önceki gün, oldukça kaiabalıktı kitap fuan. Ama, o kalabalığa karşın kitap satışı çok parlak geçmemiş diye duydum. Kitap fuarı, vitrinleri seyreder gibi gezilmez ki! Yaşam pahalılığında kitap da alınamıyor demek. Bundan sonra açılacak fuarlar, ya da imza günleri için kulakta kalsın diye yazmak istiyorum, bana da bir arkadaşım anlattı. "Kitap Fuarı" ile ilgili ilanları okuyunca, adresi aramış yok. "Sanayi ve Ticaret Bakanlığı" lafı var; ama, o şimdiye değin olduğu gibi, yine Ticaret ve Sanayi Odalarında yani "Odalar Birliği"nde açıldı sanmış. Gitmiş bakmış, ııhh, yok. Sanayi Bakanlığıyla Ticaret Bakanlığı birleştirildi ya, ikisı birden hangisine taşındı, o da belli değil. Bir gazetede, "Tandoğan" adresini görmüş. Öbür ilanlarda o da yok. Gerçekte koca koca ilanlar verilmiş, ilan konan yerlerde büyük bosluklar da var; gelgelelim, adres yok... Ankara'ya dışarıdan gelen bir vatandaş, nasıl bulacak kitap fuarını, açık adres olmazsa? Kitap fuannda imza yerteri de tıkış tıkıştı, yazarlar bunalmış gibiydiler. Sırayla, girişten başlayarak NazlıEray'a, Vedat furkali'ye, Atilla Dorsay'a, Osman Şahin'e uğradım. Cezaevinden çıkan Osman Şahin keyifli. Özgürlük gibi var mı? "Kırmızı yel" Isveççeye çevrilmiş, onu gösterdi. Fuarda Halit Çelenki gördüm, Vedat Türkali'yle konuşuyordu. Zeynep Oral'\a Ruhi Su, "Evrensel" deydiler, Vedat Türkalı de bir gün önce, "Evrensel" Kitabevi'nde kitaplarını ımzalamıştı. Ruhi Su'nun bantlarını aldım, Filinta da, Ruhi amcasına bant imzalattı. İmza günleri ne gelenler, çokluk gençler, çocuk denecek yaşta gençlerdi... İmza günleri dolayısıyla, ünlüler, Ankara'ya taşındılar. Aziz Nesin de Ankara'daydı. Vedat Türkali takılıyordu: Ekmekçi'yle karşılaştık ya, artık Ekmekçi Dunu bir hatta yazar! Ne yapalım, işimiz bu! Yeri gelmişken Vedat Türkali'nin fıkrasını anlatayım, şöyle: İki kişi lokantada yemek yedikten sonra, sıra hesap ödemeye gelince, hesabı sen ödemeyeceksin, ben ödeyeceğim, dıye kapışırlar. Biri: Olmaz, vallahi olmaz, bak ölümü öp, ben Ödeyeceğim... Öbürü: Sana ödetmem, burada senin paran geçmez, ben ödeyeceğim! Kapışmayı izleyen Arnavut lokantacı araya girer: Vallahi, ben de almayacağım! der. Bu akşam Arnavurluk Büyükelçisi Gjylanı Sneu'unun yemeğine gideceğim. Fıkrayı ona anlatsam mı acaba? • • • Tanilli "Acıtar olmasın" diyor ya, bir yeni acıyla uğunup kaldık. Selahattin Güler, eşi , foto muhabiri Ali Alakuş Istanbul'da trafik kazasında öldüler. Sevgi Gülerr\n makam şoförü Okan Okan da... İstanbul a gidişlerimde, nasıl da iyi karşılardı Selahattin Güler; yanına çöker, çayı yudumlarken: Bana iş ver, derdim, boşum... Gülerdi. Gazeteciliğe yıllannı vermişti, bir gün bir "İstanbul Notları"nda söz etmiştim, nasıl ışıldamıştı gözleri. Bir arkadaşım, "trafik kazası"nı "kaza" değil, "cinayet" olarak nrtelemişti. Dikkat edilse, niye kaza olsun? Arkadaşım, arabasını bakıma vermiş, aldıklan sonra yofa çıkmış izmir ilçelerinden birinden. Bir de bakmış, fren tutmuyor. Bakımı yapan iyi yapmamış. İzmir'e dek yavaş yavaş gitmişler, korka korka. İzmir'de frenleri yaptınp yollarına gitmişler. Sonra o bakımı yapanı görmüş, azarlamış: Sen bizi öldürecektin! demiş, evet öldürecektin, çünkü bakımı iyiyapmadın, bizım arabamızın frenleri tutmadı. Buna hakkın yok. Sana bir daha bakım yaptırmayacağım! Aman efendim, gelecek sefere para almayayım, yeniden bakayım! Geçti artık, sen bizi öldürecektin, bu dikkatsizliğinle!" Ahmet Korulsan, birsüreden beri "Trafik'ie ilgili büyük bir çalışmayı yürütüyordu. Ankara'ya da geldi, yetkililerle görüştü. Gazetede gördüm, "OtoYaşam" başlığıyla yayımlanacaktı bu geniş çalışma, ekip çalışması. İçim cız etti, "OtoYaşam"ın duyurusuyla, arkadaşlanmızın trafik kazasında öldüklerı haber ı, dünkü Cumhuriyet'te aynı sayfadaydı. Bilmiyorum ya, kuşkusuz "OfoVasam"da Selahattin'in de Ali Alakuş'un da emekleri vardı... Bir süreönce, ÖmerSam/Co^aröldü. Ardından İsmailBaltacıoğlu, Ömer Sami'yle, Milliyet'te, Baltacıoğlu'yla Yeni Ortam'da birlikte çalışmıştık. Hiç kırmadık birbirimizi... Gazeteciliğin en sevmediğim yani, ölüm yazısı yazmaktır. Bir cenazeden döner herkes, üzülür, ağlar. Gazeteci öyle mi, oturup o ölümü yazar da. Kitap fuannda, dolaş/rken düşündüm arkadaşlarımı. Ölümü de, bir imza atmak gibi geldi, gökyüzüne atılan bir imza... Geçmişe özlem Teddy'ler, Mod'lar, RockaBilly'ler...Bu alt kültürlerin ortak ozelliği "geçmişe özlem duymaları". Teddy'ler, punk'ların "alışılmadıklığı" karşısında "geçmişe sıkı sıkı baglı"lar. Babalarının annelerinin 30 yıl önce tavanarasının en ücra köşesine attıklan elbiseleri bulup giyen Teddy'ler, İngiliz alt kültürleri arasında en yaşlı olanları. Kırmızj yakalı siyah ceketleri, ipek yelek ve ince kravatları, özenle taranmış saçlanyla Elvis Presley, Bill Haley, Gene Vincent dinliyorlar. Teddy'lerin çoğu bugün iş guç sahibi ve bunlar için Teddy olmak bir "bafta soou hobisi" niteliğinde. Bol yeşil parkalarının içinde 1960'ların giysilerini taşıyan mod'lar "seckin" olmaya çalışıyor. Geleneksel biralarını bırakıp whiski ya da votka ıçmeye başlamışlar. Aretha Franklin ve Martha Reeves dinliyorlar, canh renklere boyanmış Vespa motosikletleriyle dolaşıyorlar. Rocka Billy'ler, filmlerden tanıdıkları 1950'Ierin Amerikası'nda yaşıyorlar. Rock and RoH'dan turetilmiş isimleri ile, yalnız bu muzik türune değil ama Amerika'ya da hayranlık duyuyorlar. Amerikan bayrağını, kollannda dövme, ceketlerinde dikilmiş olarak taşıvorlar. Bu alt kültürier aç kalmak pahasına çalışmamayı tercih ederken, Sloane Ranger'lar zengin ailelerinin imkânlanyla rahatlar. Diğer alt kültürier gibi işçi değil, seçkin sınıfların çocukları. Sloane Ranger'lar günlerini Harrods ya da Fred's gibi ünlu mağazalarda abşverişle geçiriyorlar. Kısaca elit bir alt kültür oluşturuyorlar. Vaatler boş çıktı Ingiüz bir sosyolog, alt külturleşmenin niye bu ülkede daha yoğun olduğunu "tkinci Dünya Savaşı sonrasının hükümetlerinin gençlere vaat etlikleri iş imkânlan ve kendi y aşamını belirleme hakkını verememeleri" nedeniyle açıklıyor. Sosyoloğa gore, hükümetin vaatleri boş çıkınca gençler kendilerini aldatılmış hissettiler ve umutsuzluğa kapıldılar, tepki duydular. Alt kultürleşme, böylece, toplumdan uzaklaşan ama var olabilmek için kendini tanımladığı, bir kimlik arayışı olarak ortaya çıkryor. 18 yaşındaki Cliff Heart "Büyıik bir diınyada" diyor, "kaybolur gidersiniz. Ama kendi küçük dunyanızda 'birisinizdir". İngiliz punk şarkıcı Nick Re>ooids ise, "Eskiden kabileler döşmalarım korkutmak, böylece yaşamlannı sürdiırebilmek için yüzlerini boyarlarmış. Bugün bizim yaptıgınuz da bundan farklı degil. Üstelik onlarda olmayan zincirierimiz de var. Burasının özgür bir Ulke olduğunu söylüyorlar, ama biz zincirler içindeyiz" diyor. SA NA TÇJ PUNK Judy Blame, Londra 'da eski bir fabrikanın bir katını kendisine atölye yapmış, istiridye kabukları, taş ve pasti çivileri biriktiriyor, bunlan boyayıp çeşitli süs eşyalan yapıyor. Punk sanatçuun eserleri 120 bin liraya kadar ahcı buluyor. nefret ediyorum" sözleri, yırtık pırtık elbiselerine çengelli iğneler takan dinleyicileri tarafından benimsenmişti. nın çoğunu parklarda ya da dans salonlannda geçiriyorlar. "Eğlenmek", çahşmaya tercih ediliyor. Ingiüz bir Punkçu "iş mi?" diyor, "Çok sıkjcı bu. Ben çalışamayacak kadar lembelim. Heıtı sağda solda kazandığım para bana >etiyor." Yaşamlarını nasıl mı sürdürüyorlar? Gelirlerinden biri Avrupa'da yaygın işsizlik sigortası. Yan gelirleri de fotoğraflannı çekmek isteyen turistlerden ya da merakhlardan aldıklan paralar. 16 yaşındaki bir punk "Bir ıotografın fiyatı bir dolar. Böylece ayda elime 5060 dolar arası bir para geçiyor" diyor. Punklar genellikle, diğer alt kultur grupları gibi eski, ucuz dairelerde ya da işgal ettikleri boş bınalarda komünler halinde yaşadıklan için az bir parayla geçinebiliyorlar. Skinleadier ya da kavgalı yaşam Alt kültürlerin doğum yeri tngiltere'de, başka bir alt kültur grubu Skinhead'ler, Punkların ve diğer gruplardan ırkçı, saldırgan olma ozellikleriyle aynlıyorlar. Diğer alt kültür gruplan "toplumda var olmanın savaşım" verirken, Skinhead'ler "savaşraak için variar". Yabancılar, özellikle Pakistanlılar, zenciler ve escinseller Skinhead'ler için "dövülmesi gerekenler'\Giysilerini, yaşantılannı bu ozellikleri belirliyor. En iyi dostları "celik uçlu posUllan." Dar pantolonlannı, yakasız gömleklerini kimse yakalayamıyor. Skinhead'lerin saçlan sıfır numara tıraşlı, çünkü "kavga sırasında kirnsenin saçlannı kavrayamaması gerek". Sosyologlara göre Skinhead'lerin çoğunluğu anne babası ayrılmış olan, eğitimlerinı tamamlayamamış kişiler oluşturuyor. Skinheadler'in topluma tepkileri "saldırganlık" olunca, polisçe tartaklanıyor, kızlarca reddediliyorlar. Sonuçta Skinhead'ler'le toplum arasında Kendilerini deger I e n dir meleri Sex Pistol'un bir şarkısının sözleri punk'ların toplumu ve kendilerini nasıl değerlendirdiklerini şöyle anlatıyor: "Gelecek hiç olunca / Giinah olur mu? / Biz çöp varilinin çiçekleriyiz / Insan makinenizin zehiriyiz / Biz gelecegiz / Sizin geleceginiziz." Punklar "çop variline" girmemek için ayrı bir dünya kurmuşlar kendilerine. Zamanlan Rock and RoH'dan Punk Kocka Punk'a asıl kimliğini veren, punk rock. Punk rock, rock muziğinin alt türlerinden biri ve rockun çizgilerini taşıyor. Rock muziği, kurulu düzenin ilişkilerine, kurumlanna karşı bir protesto ve eleştiri hareketinin anlatım biçimi olarak ortaya çıktığında, bu ılişkiler içinde bunalan gençlerin sıkı sıkıya sanldığı bir cansimidi olmuştu. Müzik yapanlarla müzik dinleyenler arasında var olan ilişkiyi; yani müziğin "bu işi bilenlerce", şatafath konser salonlannda yapıldığı ve ancak anlayanlarca dinlenebildiği anlayışını kıran yüzlerce rock grubu yeni bır çığır açmıştı. Sahnedekiyle dinleyici koituğunda oturan küçuk salonlarda birbirine daha yakınlaşmış, rock'ın hızlıtekdüze ritmi "dinleyicilerce" deyapılabilir hale gelmişti. Giyinişleri, davranışlarıyla karşılannda "kendileri gibi" birilerini bulan gençler böylece rock gruplanyla 'biitünlcştiler". Rock gruplannın salonlarda çaldıkları parçalar, artık evlerin odalarında dinleyiciler tarafından yeniden çalıııabiliyordu. Punk rock, New Wave (Yeni Dalga) akımmın bir parçası olarak, rock'ın zamanla "sanayüeşraesi, ticarileşmesi ve kurumlaşmasında"; rock'çıların "biiyüyerek" düzene uyum sağlamalanna bir tepki olarak ortaya çıktı. Sex Pistol gibi alışılmadık bir ada sahip grubun şarkıcısı Johnny Rotten çengelli iğnelerle birbirine tutturulmuş elbise parçalan ve daha da tekdüzeleşmiş punk rockla sahneye çıktığında, yeni bir kultürel hareketi de başlatıyordu. 1970'li yılların ikinci yarısında, punk yalnızca bir alt müzik değil, 24 saati dolduran bir yaşam biçimi olmuştu. Johnny Rotten'ın "herşe>den Bir Punk şarkıcı, ''Eskiden kabileler, düşmanlarını korkutmak için yüzlerini boyarmış. Biz de bunu yapıyoruz. Burasınm özgür bir ülke olduğunu söylüyorlar. Ama biz zincirler içindeyiz>> diyor. Punklar, alt kültürier içinde, kendi içlerine kapanık olanları. Sıfır numara saçlan nedeniyle Skinhead; motorsikletleri nedeniyle Biker'lardenilenleri,proiestolarını saldırganlıkla dışa vuruyorlar. Renkli saçlısından gamalı haçlısına; ipek yeleklisinden yırtık pırtığına; seçkininden yoksununa binbir çeşit alt kültür var bugün. Punklar, zamanlarının çoğunu parklarda, dans salonlannda geçiriyor. "Eglenmeyi" çalışmaya tercih ediyorlar. ZÎNCİRLİ YAŞAMPunk, zincirinden ayn duşunulemiyor. Punk için zincir, •ozgürlüğün kmtlanması" anlamına geliyor. Zincir protestonun bir parçası. Avrupa'da, özellikle Ingiltere'deyoğun bir alt kültürleşme yaşanıyor. Kurulu düzenin ilişkilerine, değerlerine karşı çıkan gençler, kendilerine yaşayabilecekleri yeni bir dünya kunıyor YAREN: Okulda öğrenci dışarda Heavv Metal lar. İLAN SEKA pALAMAN MÜESSESESt MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Müessesemizce 9 ton kaolin değirmeni öğütme bilyası (b 60 ve t> 30 mm. caplı) satın alınacaktır. Bu işe ait şartnameler mesai saatleri içinde müessesemiz Ticaret Şefliği'nden veya; SEKA Genel Müdürluğü İkmal Dairesi Başkanlığı İZMİT SEKA İstanbul Alım Satım Müdürlüğü Karaağaç Cad. No: 115 SÜTLÜCE/JSTANBLL SEKA Ankara Alım Satım Müdürlüğü Selanik Cad. No: 5 YENtŞEHİR/ ANKARA SEKA tzmir Alım Satım Müdürluğü 27 Mayıs Meydanı Gümrük İş Haru No: 42 Kat: 3 KONAK/tZMtR adreslerinden bedelsiz olarak temin edilebilir. Teklif verecek firma ve kuruluşlann tekliflerıni 27.4.1984 günü saat I7.00'ye kadar Muessesemiz Haberleşme Şefliği'ne vermeleri rica olunur. Postadaki vaki gecikmeler dikkate alınmaz. Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi olmayıp ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta veya istediğine vermekte serbesttir. İlan olunur. Basın: 14155 İLANEN TEBLtGAT tSTANBUL 5. İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1983/3700 Borçlu: Mübarek Tansalar Sucuzade Mah. 53/2 Sokak No: 7 ADANA Alacaklı Başaran Ağaç Mamulleri Yatınm ve Pazarlama A.Ş. vekili Av. Aldoğan Dokur tarafından aleyhinize yapılan icra takibinde 15.1.1983, 15.2.1983,28.2.1983, 15.3.1983, 31.3.1983 vadeli beheri 350.000, TL olan 5 kıt'a bonolara ve işbu dosya ile tevhidine karar verilen memurlugumuzun 983/4290 sayüı dosyasından 15.3.1983 vadeli 265.000, TL.lık bonoya müsteniden toplam olarak 2.055.000, TL ve masraflann tahsili talep edilmesi uzerine yukandaki adresinize çıkanlan ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş olup, zabıta adresinizi tespit edemediğinden öderae emrinin 7201 sayüı kanunun 2831. maddelerıne göre iJanen tebliğine karar verilmiştir. İşbu ödeme emri gazetede neşri tanhinden itibaren 20 gün sonra tarafınıza tebliğ edilmiş sayılacaktır. Buna göre yukanda yazılı borç ve masraflan işbu takibüı dayanağı senet kambiyo senedi mteliğine haiz degilse 25 gün içinde mercie şikâyet etmeniz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu 25 gun zarfında, aynca ve açıkca bir dilekçe ile icra dairesine bildirrneniz, aksi taktirde icra takibindeki kambiyo senedi altındaki imzanın sizden sadır sayılacağı. imzanıa haksız yere inkâr ederseniz 100, liradan 5.000, liraya kadar para cezası ile mahkum edileceğiniz, borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya imhal edildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında itirazınız varsa bunu sebepleriyle birlîkte 25 gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciden itırazınızın kabulüne dair bir karar getirmedığiniz takdirde cebrı ıcraya devam edileceği. itiraz edılmediği ve borç odenmediği takdirde 30 gun içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız ilanen tebliğ olunur. 3.4.1984 Basın 4186 TEKEL İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1.80.100.593TL. keşif bedelli Bekirhan (Siirt) Y.T.B. velşleme Atölyesi ikmal inşaau işı, bedeli 1984 mali yılında 23.500.000. TL. geri kalan kısmı da 1985 mali yılı bütçesinden ödenmek üzere birim fiyat esasına göre kapalı zarf yöntemi ile muteahhit nam ve hesabına eksiltmeye çıkanlmıştır. Gecici teminatı: 2.403.020. TL.'dır. 2.Eksiltme 11.5.1984 cumagunü saat 15.00'de Istanbul'da Tekel Işletmeleri Genel Müdürlüğü Merkez binasmda yapılacaktır. 3. Şartnamesı Tekel Işletmeleri Genel Müdurlüğu Malzeme Grubu ile Ankara, Izmir ve Siirt Tekel Başmudurluklerinde görülebilecegi gibi, 5.000. TL.'sı karşüığında satm da ahnabilir. 4. Eksiltmeye girecek olanlann 7.5.1984 günü calışma saati bitımine kadar eksiltme şartnamesinin 5. maddesı uyarınca: a) Yapı araçları bildirisini, b) Teknik Personel Beyannamesini, c) Taahhüt Beyannamesini, Sermaye ve Kredi olanaklannı bildiren mali durum bildirisini, d) Bu eksiltmenin ilk ilan tarihinden sonra alınmış 2.403.020. TL.'lık banka referans mektubunu, e) Bayındırlık Bakanlığı'ndan almış oldukları (B) Grubu'ndan en az işin keşif bedeli kadar işın eksiltmesine gırebileceklerini gösterir müteahhıtlik karnesinin aslını ve bir ömeğini, f) Ihaleye girmek isteyen üstleniciler ışyeriru gezip gördükleri ve taahhüt konusu işin ikmali için gerekli ılk etüdleri yaptıklanna dair Tekel Siirt Başmüdürlügu'nden alınmış "Işyerine gelerek gerekli ıncelemeyi yaptı ve işyerini gezdi gördü" dıye bir belgeyi, bir dilekçeye ekliyerek Tekel Genel Müdürlüğü İstanbul Unkapanı adresine müracaatla İstanbul Karaköy'deki Yatınm ve Uygulama Grubu Mudurlüğu'nden ihaleye katılma belgesi almalan şarttır. 5. Isteklılerin; 2490 sayılı yasanın 32. ve eksiltme şartnamesinin 10. maddesine göre hazırlayacaklan kapalı teklif zarflan ile; a) Gecici teminat makbuzunu, b) İhaleye katılma belgesıni, c) Ticaret Odası Belgesinı, d) tsteklilerın gerçek veya tuzel kişi olraası gerekır. (Özel ve tescil edilmemiş ortaklıklar kabul edılmez). Istekli bir ortaklık olduğu takdirde; aa) tdare Merkezi'nin bulunduğu yer mahkemesinaen veya siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret Odası 'ndan veya sair resmi bir makamdan ortaklık siciiine kayıtlı ve halen faalıyette olduğunu gösterir ve bu eksiltmenin Uk ilan tarihinden sonra alınmış bir belgeyi, bb) Ortaklığm sirküleri veya ortaklık adma teklifte bulunacak kimselerin bu ortaklığın vekili olduğunu gösterir noterden onaylı vekâletnameyi, ihale saatinden bir saat öncesine kadar 2. maddede belirtilen komisyona makbuz karşıhğında vermeleri şarttır. 6. Bu ihale ile ilgili belgelerın posta ile gönderilmesı halinde gecikme ve kaybolmalar kabul edilmez. Duyurulur. İLAN KARTAL 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1983 / 540 Davacı Karayolları Gene! Müdürluğü vekili Av. Ibrahim Akkiriş tarafından davalı Hasan Huseyin Durmaz vs. aleyhlerine ıkarne edilen tazminat davasında davalı Hasan Huseyin Durmaz'ın adresınde bulunamadığından, 40.660 TL. tazminatın vekâlet ve mahkeme masraflannda davalılardan lahsili davasının dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanına, 28.5.1984saat: 10'da mahkemede hazır bulunmadığınız takdirde adınıza gıyap karan çıkarılacağı hususu tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 30.3.1984 Basın: 14208 İ.E.T.T. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 260.25 TtP İKARUS OTOBÜSLERİ İHTİYACI 1200 ADET SİLİNDtR GÖMLEGİ (KURU TİP) SATIN ALINACAKTIR 1 Yukanda yazılı malzemeler tnektupla fiyat ve leklif isteme usulü Ue ihaleye çıkanlmış olup, şartnamede yazılı kanuni nispetlere göre hesap edilecek teminatı ihtiva eden teklif mektuplan 19 nisan 1984 perşembe günü saat 15.00'e kadar Metrohan 4'ncü katta bulunan Levazım Müdürlüğü. Taşıtlar Kısım Şefliği'ne elden verilecektir. 2 Bu işe ait şartnameler Metrohan 1 'ncı katta bulunan Merkez Veznesi'nden 1.000. TL. bedel mukabilinde salınalınabilir. Basın: 14174 İLAN BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK HÂKtMLİĞt'NDEN ESAS NO : 1984 / 104 KARAR NO: 1984 / 324 İstanbul Bakırköy Yenibosna 17 kütuk sırasında nüfusa kayıtlı Abdurrahman ve Sevim kızı 1954 doğumlu FATMA LEYLİ BAYRAKTAROĞLU'nun hacır altına alınarak aynı yerde nufusa kayıtlı Eyüp kızı 1932 doğumlu annesi SEVİM BAYRAKTAROĞLU'nun velayeti altına konuimasına 26.3.1984 tarihinde karar verildi. Basın: 4260
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle