17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Yalnız Almanya'da (1974 değişikliğiyle) ayrı bir düzenleme getirilmis. ve bazı durumlarda avukatı müdafilikten yasaklama yetkisi Eyalet Yüksek Mahkemesi'ne (OLG) verilmiştir. Yasaklama yargılaması sözlü yürütülür, mudafi ve baro başkanı dinlenir. Eğer yasaklama kararı çıkarsa, karara itiraz edilebilir ve itirazı Federal Mahkeme çözer. Ustelik, bu yasaklama işten yasaklama degildir. Yasaklanan avukat sadece belli bazı ceza davalannda müdafilik yapamayacaktır. Ama aynı muvekkilin hukuk davalarına bakacaktır. Almanya'da yasağa konu durumlar, avukat hakkında son soruşlurma açılmasını gerektiren durumlardır. Yani, sırf son soruşturma açılmış olması bile, yasaklama için yeterli sayılmamıştır. Yasaklama için, son soruşturmayı gerektirebilecek "yeterli kuşku" yerine, "kuvvetli kuşk u " aranmış ve bunu saptama yetkisi bir yüksek mahkemeye bırakılmıştır. Çünkü, müdafiin özgürlüğü korunmadan savunma hakkı korunamaz. Bu bakımdan, bir yüksek mahkeme güvencesi, savunma hakkının güvencesi sayılmıştır. TÜRKİYE'DEKİ DÜZENLEME Bizde, 1136 sayılı Avukatlık Yasası (Md. 154) belli bazı suçlar için "son soruşturma açılmış olmasını" zorunlu bir işten yasaklama nedeni sayıyordu. 54 sayılı kararname ise, "devletin şahsiyetine karşı cürümleri" de yasaklama kapsamına aldı ve disiplin kurulunu aradan çıkarıp yetkiyi Adalet Bakanlığı'na bıraktı. Ama hiç değilse kararname yasaklama için "son soruşturmanın açılması" karannı anyordu. Böylece, avukat yine de bir yargıç güvencesine bağlanıyordu. Ne var ki, Meclis "kamu davası açılmış olmasını" yeter görüp 154. maddede yer alan yargıç güvencesini kaldırdı. Hemen beürtelım kı, üuyie bir durum yasanın bütünlüğünü bozacak, 58 ve 59. maddeleri 154. maddeden koparacak ve avukata tanınmış guvenceyi yıkacaktır. Gerçekten, 1136 sayılı yasanın gerekçesinde "avukatlara da hâkimler ve savcılar gibi... teminat sağlandığı" yazıhdır. Oysa Meclis'in benimsediği 154. maddeye ilişkin önergede, "avukatlar devlet memuru" sayılmıştır. Bu iki gcrekçe birbiriyle bağdasmaz. Avukat kesinlikle devlet memuru sayılamaz. Bir devlet memuru eliyle savunma hakkı kullanılamaz. Avukat savunma makamı olarak görev yaparken, bağımsız kalmak ve kalabilmek durumundadır. Bu bakımdan, bir savcı tarafından iddianame ile açılmış bir davayı yasaklama nedeni saymak, savunma hakkının sonu olur. Çünkü CMUK'nun 148. maddesine göre, bakan "emriyle" savcı dava açmak zorundadır. Böylece, emirle dava açtırabilecek bir makama, dava açılmıştır diye avukatı işten yasaklama yetkisi tanınmış olur. Kısacası, avukatın kaderi yürutrne organının takdir ve insafına kahr. SORUNU GÖRELtM Bu durum avukatlar için iş, ücret ve geçim sorunu olarak ele alınmalıdır. Her avukat zaman içinde kendisine başka alanlar bulur. Örneğin, icra isi yapar, hukuk davasına bakar ve mutlaka geçimini sağlar. Ama, belli bazı davalardan kaçış, sanığın müdafiini seçme özgürlüğünü yaralar. Yani, olan savunma hakkına olur. Zaten, davayı kabul halinde de, korku ve kaygı savunmayı engeller. Örneğin, böyle bir korku varken, müdafi hazırlık ifadelerinin zora dayalı olduğunu söylemekten çekinir. Nurculuk sanığı olan müvekkilinin savunmasını etkin biçimde yürütemez. Birincisinde güvenlik güçlerini tahkir ve tezyif ettiği, ikincisinde 163. maddeyi çiğnediği suçlamasıyla karşı karşıya kalabileceğini düşünür. Ve yasaklanma korkusu yüreğini sarabilir. Korku yüreği sarınca da savunma hakkı ölür. Unutmayalım ki, savunma hakkına çizilen çerçeve, demokrasinin ve hukuk devletinin bir ölçüsüdür. Bu nedenle, konunun fvleclis'te yeniden görüşülmesi olanağı iyi değerlendirilmeiidir. Bir yandan meslekler arası eşitlik sağlanırken, öte yandan savunma hakkı korunabilmelidir. 50 NİSAN 1984 Avııkatın Işten Yasaklanması Avukat, devlet memuru degildir. Ona tanınan güvence, savunma hakkı içindir. Emirle dava açtırabilecek bir makama, dava açılmıştır diye yasaklama yetkisi vermek, savunma hakkını zedeler. Bu durumu düzeltmek gerekir. CUMHURİ YET' TEN OKURLARA... OKAY GÖNENSİN Gazetelerin Bağımsızlığı Av. TURGUT KAZAN Avukatlık Yasası'nda yapılan değişiklik veto edilince konu hemen guncellik kazandı. Biz, bu gelişmeyi savunma hakkı açısından bir şans sayıyoruz. Böylece sorunu bir daha ele alırken, Meclisin sakıncah bazı hükümleri duzeltebileceğini düşünüyoruz. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanının vetosunda belirtildiği anlaşılan, avukatlıkla başka meslekler arasındaki eşitsizliğin, işten yasaklama bakımından da giderilmesini bekliyoruz. EŞtTLİK KONUSU Gerçekten, Adalet Komisyonu organlarının valilikçe görevden alınması yönünden kararnameyi değiştirerek, mahkemenin barodan "savunma almak kaydıyla" karar vereceği hükmünü getirmişti. Ve Meclis hem "kesinlik", hem de "savunma alınması" bakımından başka mesleklerde olmayan bu hükmü benimsemişti. Işte, bu düzenlemenin ayncalık sayıldığı anlaşılıyor. Ancak, bir onlem uygulanırken bile savunma ahnması temel haklardandır. Bu nedenle, aynı hak bütün meslekler için tanınmalıdır. Zaten, yasada yer almasa bi le, mahkeme savunma istemek durumundadır. kesinlik konusu ise, şöyle yahut böyle çozülebilir. Ve bu açıdan meslekler arası eşitlik sağlanabilir. Ama sorun eşitlik olunca, asıl işten yasaklama alanındaki eşitsizliğin giderilmesi gerekir. Örneğin, doktorlar için, mühendis ve mimarlar için, veterinerler için, hatta noterler için düşünülmeyen işten yasaklama, avukatlar için ağırlaştınlarak kabul edilmiştir. Yeniden görüşme sırasında, özellikle bu hüküm düzeltilip değiştirilmelidir. Aksi halde, savunma hakkı gibi temel bir hakkın kötürüm olup kalacağı bilinmelidir. AVUKATLIK VE YASAKLAMA Avukatlık serbest meslek olmakla birlikte, bir kamu hizmetidir. Bu durum özellikle ceza yargılamasında kendini gösterir. Avukat, ceza yargılamasında "vekalet" ilişkisinden öte "müdafi" sıfatıyla adalete hizmet eden bağımsız bir statüye sahiptir. Yargılamanın "onsuz olmaz" bir parçası kabul edilir. Onun için, bu meslek özel bir di siplin ister. Hem mesleğe kaiıimak, hem mclekte kalmak açısından sağlam bazı kurallar koymak gerekir. Ve bu kurallar çiğnendiğinde, karşılığı olan önlemleri uygulamak gerekir. Orneğin, avukatı işten yasaklamak da bunlardan biridir. Eğer avukatın durumu "adalete hizmeti" engelliyorsa, mesleği yapması da engellenebilir, engellenmelidir. Ama bu konuda kurallar doğru konulmazsa, müdafiin özgürlüğü tehlikeye girebilir. Ve müdafiin özgürlüğü tehlikeye girince de, savunma hakkı zedelenir. Bu bakımdan, avukatı meslekten yasaklamaya dönük kurallar özenle seçilmelidir. Dıinyadaki uygulama önumuzdedir. Hemen her ülkede, bu yetki baro disiplin kuruluna verilmişlir. Örneğin, Avusturya, Fransa, Belçika, lsviçre, Hollanda, İsveç, Danimarka, Ispanya, İngiltere ve ABD'de durum böyledir. Bu ülkelerin bir kesiminde salt avukatlardan oluşma kurullar, bir kesiminde de yargıçlarla avukatlardan oluşan kurullar, (koşulları varsa) avukatı işten yasaklayabilirler. G EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Bira Savaşı mı?.. ANAP iktidarının Milli Eğitim Bakanı Sayın vehbi Dinçerler, biraya savaş açtı. Televizyonda bira reklamı yapılmamasını istiyor. Biranın alkollü içki olduğu, bu yüzden gençlere zarar verdiği, devlet elıyle tanrtılmasının yanlış olduğu kanısında... Bu, bir görüştür. Gerçi birayı hem özel sektör, hem de Tekel, yani devlet üretir, satar Geçmiş yılların iktidarları alkollü içki olmadığını ileri sürerek kahvelere dek bu içkiyi sokmuşlardı. Şimdi de bir bakan bu görüşe karşt çıkıyor. Diyeceksiniz ki, Sayın Milli Eğitim Bakanf nın başka işi, uğraşı yok mu? Milli Eğitim Bakanlığı'nın sayısız sorunu ortada durup dururken; bunlara bir de Spor ve Gençlik Bakanlığı'nın sorunları eklenmişken, bakan hangi birine yetışeceğını bilemezken, bir de birayla uğraşması şaşırtıcı bir tutum değil midir? O denli önemli bir konu mu bu? Tekel ve Maliye Bakanlığı'nı üstlenmiş parti arkadaşı Vural Arıkan'la görüşse, anlaşsa ya; Tekel'in bira, rakı, votka, şarap vb. alkollü içkiler üretimini, satışını durdurmanın yollarını partisi, hukümeti içinde arasa ya! Kalın bir zarf aldım Sayın Bakan'dan... 22 nisan tarihini 610. BTİŞ. 691 sayısını taşıyan bir mektup. Üstte adım yazılı. "Bira konusunda Bakanlığımca TFiT Genel Müdürlüğü'ne yazılan yazı, TBMM Genel Kurulu'nda sözlü soruya verdiğım cevap metni, 3 Nisan 1984 tarihli profesörler kurulu raporu ile 106 öğretim üyesi tarafından hazırianan rapor suretleri ilişikte gönderilmiştir. Bilgilerınize sunanm. Saygılarımla." Vehbi Dinçerler, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı diye imzalanmış... Yok, imzalanmamış, gönderilen bir sirküler, altta Dinçerler'in imza klişesi var. Tanınmış yazarlara gönderdiği mektupta, bakanın el yazısı yok! Herhangi bir bakanlık örgütüne gönderdiği genel bir sirkülerdeki klişe imza!.. Önce şaşırdım, üzüldüm de... Bana mektup yazmış yazmamış. imzalamış imzalamamış, Sayın Başbakan'ın ünlü deyimiyle, 'beni ırgalamaz' elbet. Pek çok bakan geldi geçti, Vehbi Bey de bir gün geoer gider, adı bile anımsanmaz. Ama Batı ülkelerinde okumuş, Islam eğitimınden geçmiş, hac görevini bile yerine getirmış bir kişinin mektup gönderdiği kendinden yaşlı insanlara böyle klişe imzalı sirküler yollaması yanlış geldi bana... Hem, biz yazarların 'bira konusu : na egilmemizi ister; hem de gönderdiği mektuba el yazısı ile imza atmaktan kaçınır. Ya da gerek görmez buna!.. Geçmiş yıllarda bir bakanın bu tür bir klişe imzalı mektubundan söz etmiş, o bakanı kınamıştım, anımsar mısınız bilmem? Hem yazarlardan yardım isterler, hem de yazdikları mektubu el yazılarıyla imzalamazlar! Gelelim bira işine... Dört yaşında çocuklar bile reklamları görerek bira içmek istiyorlarmış... TRT Yasası'nın belirli maddeleri 'genel ahlakın ve milli geleneklerin gözetilmesini' istiyormuş. Anayasa 'devlet gençleri alkol düşkünlüğünden korumak için gereken önlemleri alır' diyesiymiş... Bakan Dinçerler, TRT Genel Müdürü Toskay'a yolladığı mektubu şöyle bitiriyor: "Sosyal değerterin zedelenmesinin bira reklam geliriyle değistirildiği gibi bir yakıştırmanın geçerli ve cari olmadığına dair ferahlatıcı tedbirlerin kısa sürede alınacağını ümit ve temenni edefim." Mektupta ayrıca Dinçerler'in Meclis'te bu konuda yaptığı konuşma ile profesörterin raporu yer alıyor. Gerçekten de birçok Prof. Dr. Milli Eğitim Bakanı'na koşut düşünceler belirtmişler, 'biranın alkollü içki sayılması gerektiği' ınancında bırleşmişler... Ne diyeyim bilmem ki! 'Hem bizim görüş ve düşüncelerimize TRT Genel Müdüru aldırır mı?, Biz, "bira reklamını kaldırın" desek dinler mi? İşbaşına gelir gelmez Remzi Oğuz Arık'ı tanıtma programıyla 'ülkücü' niteliğini gösteren Sayın Toskay? Ben arada bir bira içmeyi severim. Dünyanın her yanında bira içilir. Tüm ülke TV'lerinde bira, şarap reklamları yapılır. Devletçe başta bira olmak üzere tüm alkollü içkiler zararlı' sayılıyorsa o zaman ilk iş olarak Tekel'i kapatalım, hatta ülkede 'içki yasağı' ilan edelim. 'Men'i Müskirat' kanunu gibi bir yasa çıkarılamaz mı? ABD'de de 1920'lerde içki yasağı yok muydu? Sayın Dinçerler bu konuda bir yasa önerisi yapmayı niye düşünmez bilmem. Böylece sorun kökünden çözümlenmiş olur! DEMOKRASİ TARTIŞMASINDA: YeniGündem 15 Günlük Siyasi Fikir Dergisi Türkiye'nin Yeni Gündem'inde önce iç politika var: Sağ'da ANAP tartışması... Türkiye'nin Yeni Gündem'inde dış olaylar var: Yeni taktikler öncesinde Orta Doğu... Türkiye'nin Yeni Gündem'inde iktisat var: Faizin inandırıcıhğı... Türkiye'nin Yeni Gündem'inde kültür ve sanat var: 1984'e ulaşan uyarı çığlığı: Orvvell azetelerin bağımsızlığı, çağdaş gazeteciliğin ortaya çıkışından beri sürekli tartışıiagelen bir konu. Siyasi bağımsızlık, yani dar anlamda bir sıyasal görüş ya da örgütün destekçiliği, sorunun tartışması güç bitecek bir yani. Buna karşın ekonomik bağımsızlığın ya da bağımlılığın ne olduğu zaman zaman çok çarpıcı ömeklerle sergileniyor. Gazetelerin ekonomik bağımsızlığı denirken örneğin ilan gelirieri kimi yayın organı için ilan verene bir bağımlılık olabiliyor, kimisi için de bağımsız ekonomik gücün perçinlenmesi.. İlan gelirleri bir yayın organı için, okura daha iyi hizmet vermek, daha iyi gazete sunmanın aracı oluyorsa ve gazetenin asıl gelir kaynağını satışı, dayanağını okurlan oluşturuyorsa bir bağımlılık söz konusu olamaz. Buna karşılık şu anda özellikle Batı'da asıl işi gazetecilik olmayan gazete sahiplerinin iş ve çıkar ilişkilerinin gazetelerini nasıl yaraladığı çok tartışılan konulardan biri. Geçtiğimiz haftalarda İngiltere'nin ünlü gazetelerinden Observer'in başına gelenler bu vahim bağımlılık durumunu bir kez daha kamuoyunun gözüne, tam anlamıyla soktu. Observer'i bundan üç yıl önce satın alan Ronald Rowland büyük bir işadamı ve eski Rodezya yeni Zimbabve'de de büyük yatınmları olan holdinglere sahip. Olay, gazetenin genel yönetmeninin yazdığı ve sekiz sütun yayınlanan bir incelemeyle patlak verir. "Yitik bir halkın acılan" başlığıyla yayınlanan yazıda Donald Trelford, Zimbabve'deki Mugabe yönetiminin çok sayıda uyguiamasını ele almakta, halka yapılan baskıları, antidemokratik yönetim biçimini anlatıp sert biçimde eleştirmektedir. Bu yazı gazete sahibinin büyük tepkisini çeker. Çünkü Rowland'tn bu ülkede büyük çıkarlan vardır; Mugabe 4 yıl önce seçilirken rakibi olan Nkomo'yu desteklemiş, ancak bu taraf kazanınca saf değiştirmiş ve Zimbabve yönetimiyle arasını zarzor düzeltmeye başlamıştır. Hatta gazetesinin genel yönetmeninin de Zimbabve 'ye gitmesini ve Mugabe ile bir röportaj yapmasını isteyen de kendisidir. Ancak Trelford'un Zimbabve'de yaptığı araştımnalar gerçeklerin hiç de gazete sahibinin yazılmasını istediği biçimde olmadrğmı göstermiştir. Observer'in genel yönetmeni Londra 'ya döner dönmez patronuna Mugabe yönetimini övücü nitelikte bir şey yazmasının mümkün olmadığını bildirmiştir. Ama sekiz sütun verilen haber Observer'in sahıbini çılgına çevirir. Kendi yayın yönetmenini çıkarlannı engellemekle, işlerini bozmakla suçlamaktadır. Ve Zimbabve yönetimiyle arasını düzeltebilmek için Mugabe'ye bir özür mektubu yazar, kendi yayın yönetmenini de şiddetle suçlar ve Mugabe'ye eğer isterse bu mektubu yayınlayabileceğini de bildirir. Mugabe, bir ökpüde kendini temize çıkaran ve aleyhine yazan gazeteciyi yerin dibine batıran bu mektubu hemen yayınlar, böylece tüm dünya kamuoyu olaydan bilgi sahibi olur. Sonra gazete sahibiyle yayın yönetmeni arasında bir "mektup savaşı" öaş/ar, karşılıklı yazışmalarında birbirlerini ağır biçimde suçlariar ve iki tarafın her yazdığı diğer gazetelerde yer alır. Observer gibi etkin bir gazete şimdi sahibinin çıkar ilişkileri yüzünden büyük yara almıştır. Gazetenin yayın yönetmeni de mesleğinin, gerçekleri insanlara duyurma görevinin onuıiu bir savunucusudur. umhuriyet 7 mayıs günü 60. yayın yriını tamamlıyor. Bu sevinç ve onur yüklü yıldönümünün geniş biçimde duyurulmasının yerinde olacağını düşündük. Ve 7 mayıstan itibaren art arda sunacağımız özel ekler hazırladık. Bu eklerde Türkiye Cumhuriyetiyle birlikte doğan, gelişen ve yaşayan Cumhuriyet'in öyküsünü bulacaksınız. 60 yıldır Cumhuriyet'e, gerçeklerin insanlara ulaştınlması uğraşına emek verenleri, gazetenizin Cumhuriyetimizin tarihiyh birlikte geçirdiğl aşamaları izleyeceksiniz.Cumhuriyet'in 60. yıl eklerinin itgi göreceğini sanıyoruz. Ayrıca Cumhuriyet'in 84 yıllığı da hazırlandı, basıldı. Bu kapsamlı yıllıkta da geçtiğimiz yılın tüm olaylarını yorumlanyla birlikte, önemli bir tarihsel belge ve başvuru kitabı olarak bir araya getirdik. u arada bir de zorunlu karar yarından itibaren uygulamaya giriyor; diğer gazetelerie birlikte Cumhuriyet de yarından itibaren 50 lira oluyor. Başta kâğıt, PTT, nakliye g/der/eri olmak üzere tüm girdilere gelen astronomik zamlar Cumhuriyet'in de böyle bir karar almasını zorunlu kıldı. Cumhuriyet'in içeriğinde herhangi bir azattma ya da daralmaya zorunlu kalmamak için böyle bir karann alınmış olmasını okurianmızın hoşgörüyle karşılayacağına inanıyoruz. Her gün her şeye yağmur gibi zam gelen bir ortamda Cumhuriyet'in 50 lira olmasını okurtarımızın anlayışla karşılayacağını daha önceden aldığımız mektuplar gösterdi. Gazetenin bağımsızlığını asıl sağlayanın dayandığı temel gücün okurlarının desteği olduğunu, olması gerektiğini yinelemeye gerek var mı? C B llelifim Yaymlan/PERKA A.Ş. Klodfarer Cod ttetifim Han. So. 7 Cağaloğlu latmbul Tel: 520 14 53 54 55 1 ELEMANLAR ARANIYOR 1 Çok uluslu büyük bir şirketin Istanbul Anadolu yakasında bulunan fabrikasında çahştırılmak üzere. MAMÜL PROJE MÜHENDİSLİĞİ ŞEFİ ODTÜ. Boğaziçi Üniversitesi veya yurt dışı muadıli ünıversıtelerden mezun. Mamül Proje mühendıslıgınde en az 3 yıl deneyimli. İyi derecede tngilizce bilen, Makına Yüksek Mühendisi veya Mühendisi. ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ Yurt içi veya yurt dışı unıversılelerden mezun. Konusunda en az 3 yıl deneyimli, İyi derecede İngilızce bilen, Yüksek Mühendis veya Mühendis. tTHALATİHRACAT UZMANI Yüksek ögrenimli, İyi derecede Ingılızce bilen, Konusunda en az 3 yıl deneyimli. MÜDÜR SEKRETERİ İyi derecede İngilizce bilen, Kolej mezunu. İç ve dış ticarı yazışmalar. telex ve dosyalama konulannda deneyimli. elemanlar aranmaktadır. Tüm adayların 35 yaşını aşmamış ve erkek adayların askerlık görevlerini tamamlamış olmaları İsteklilerin kısa özgeçmişlerini içeren resimli bir yazı ile P.K. 938 Karaköy adresine başvurmaları. Başvurular gizli tutulacaktır. ^ ^ L tEkonomi'de, ^Hr1F^H#Haberlerfcle9 ^ & m V«Aktüalite'de, Tanıtım Bayinizde... MAYIS SAYISI ÇIKTI... 1 ALDINIZ MI? İLANEN TEBLİGAT ISTANBUL 4. İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1983/10625 Borçlular: Alfa Alümınyum Demir Metal San. ve Tic. A.Ş. Pendik Dolayoba Çakaldere Mevkiî Fevzi Çakmak Mah. lst. Alacaklı Holants Bank Üni N. V. tarafından (16.792.867) lira (89) kuruşun tahsili hakkınıda aleyhinize ikame olunan icra takibinde yukarıda belirtüen adresinize çıkanlan 7 günlük odeme emri bila tebliğ geri çevrilmiş, zabuaca yapılan tahkikal neticcsınde dahi adresinin tespiti kabil olmadığından 7201 sayılı kanunun 28 ve müteakip maddelerine tevfikan kanuni süreye 20 gün daha ilave edilerek ilanen tebliğine karar verilmiştir. İş bu ilanın gazete ile neşri tarihinden itibaren 27 gün zarfında borç ve masraflarını ödemeniz, borcun tamamına veya bir kısmına veya alacakhmn takibat icrası hakkında dahi bir itirazımz varsa senet altındaki imza size ait değilse yine bu süre de ayrıca ve açıkça bildirmeniz aksi halde icra lakıbindeki senet altmdaki imzamn sizden sadır olmuş sayılacağı ve imzayı red ettiginiz takdirde merciönOnde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itirazlarımzın muvakkaten kaldırılacağı, senet veya borca itirazımz yazılı veya sözlü olrak icra dairesine bu süre içinde bildirmediğinız takdirde aynı müddet zarfında 74'ncü madde gerefince mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursanız hapisle cezalandırılacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edıleceği takibe itiraz ettiginiz takdirde, ıtirazla birlikte tel'liğ giderlerini de ödemeniz aksi halde itiraz etmemiş sayılacagınız hususu 7 günlük ödeme emri tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 19/4/1984 Basın: 5189 *"^3. Tanıtun noKta Haftalık Haber Dergisi ZENGİNLER TÜRKİYE İÇİN KAVGA EDİYOR ' • Nükleer santral tartışması Gerçekten ihtiyaç var mı? • Santralı kurmak isteyen KWU firması: "Çöpüyle hükümetiniz ilgilensin" • Hacıların Kocatepe Camii'ne farkına varmadan bağışladıkları 280 milyonun öyküsü • TİSK'in toplu sözleşme prensipleri için işçi sendikaları ne diyor? • Yalova Termal için yıkım emri verildi • Lola ile Habib'ın hazinesi JAZZ KULÜP BODRUM NÜKHET RUACAN Orkestra METİN ÇOTAL ve Grubu Rez: 149 11 99 ANKARA HALK TİYATROSU ERHAN BENER Mk ttyıiraaı g £ BÜROKRATLAR MÜZİKU GÛLDÜRÜ Sak 18 30. C*5 16 30 1d 30. Perş 18 30 Cuma 18 30 21 15 Ctt»14 00 16 30 18 30. Paar 14 00 18 30 AV(W» HER C TES PMAR \\ 00de ÇOCUK OYUNU BEYOĞLU KÜÇÜK SANNEDE T«i: 144 43 27 • 143 M 17 Kuruluşumuz için, yetiştirilmek üzere elemanlar aramaktayız. • En az lise çıkışlı, * Düzgün bir Hziğe ve güzel konuşma yetisine sahip, • Kültürlü, dinamik, çahşkan ve her şeyden önce düriist, aktif satış örgütümüz için elemanlar alınacaktır. • Net aylık maaş, SSK güvencesi, • Yemek ücreti, çocuk yardımı, • Yıllık ikramiye ve başarı primleri, giysi ve yakacak fonu, verilen olanakların bazılarıdır. Ahnacak elemanlar, belirli bir eğitimden sonra görevlendirilecek ve eğitim süresince ücretlerini alacaklardır. Başvuruların kişisel olarak yapılması, AYSA A.Ş. Serasker Cad. No: 106 D.5 Bahariye/KADIKÖY. ELEMAN ARAMYOR Gelişim Yaymlan "Güvenilir Yayıncılık" BUGUN CIKTI Kuşe kapak, 68 sayf a 200 TL DtŞ TABİBİ Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok. Daire 7 Saat: 913 Tel.: 164 57 25 Randevu alınması rica olunur. ORHAN TUZUN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle