23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 NİSAN 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle Sanat RehberVnin yarışması "Sanat Rehberi" dergisi, otuz yaşından küçük ozanlara açık ilan bir şiir yanşması düzenledi. Birinciye 20.000, ikinciye 15.000, üçüncüye 10.000 lira ödül verilecek olan yanşmaya katılmak isteyenler, üçer kopya halindeki beş şiir, iiç harfli bir rumuz ve yüz sözcüğü aşmayan özgeçmişuriyle Bayındır Sok. 14/17/KızılayAnkara adresine basvuracaklar. Yarışmanın seçici kurulu, Vecihi Timuroğlu, Muzaffer îlhan Erdost ve özdemir İnce'den oluşuyor. GORDUK KONUŞTUK Yalçm Pekjen Genel kültürümüzden mi geliyor bilemiyorum. İlk plağımı yaptığım zaman annem, "Bir de onu mu çıkardın başıma?" diye karşı çıktL Zaten resim yaptığım için yüzkarasıydım. Üstelik annem profesör eşi... Uygar bir kadın.. Kitap okuyan... Kızı eğitmezsen ya aavulcuya ya zurnacıya varır diye atasözümüz var. Karagöz Ansiklopedisi "Karagöz" öğrenci ansiklopedisi 30 nisan pazartesi günü yaytmlanmaya başhyor. Sosyal bilgileri ve fen bilgisini içerecek olan "Karagöz" öğrenci ansiklopedisinin genel yayın yönetmenliğini Yücel Yaman yapıyor, danışma kurulu ise Prof. Metin And, Prof. Yusuf Ziyaettin Binatlı, Erol Günaydm, Prof. Metin Sözen ve Prof. Nevzat Yalçıntaş'tan oluşuyor. Haftahk fasiküller halinde yayımlanacak olan "Karagöz" 16 ciltte tamamlanacak. Hümeyra, "Evliliği basaramıyorum. Nedenini de bilmiyorum" diyor. (Fotoğraf: UÖUR GÜNYÜZ) Müzik, sinema, tiyatro, dans, resim ve moda.. "Karşınızda HÜMEYRA..." ÜNLÜ FİLMLERÎNDEM "Şehvet Kurbanı", Muhsin ErtuğruVun en ünlü filmlerindendi. Yukanda bu filmin artık hiçbiri yaşamayan ünlü oyunculan bir arada görülüyor (soldan): Cahide Sonku, Sait Köknar, Muhsin Ertuğrul (sakalh) ve Ferdi Tayfur. Ölümünün 5. yılında Muhsin Ertuğrul Yapı ve Kredi yarışması Yapı ve Kredi Bankası tarafından düzenlenen ortaokullar arast 10. Resim Yarışması sonuçlandı. Semra Tarakçı birinci, Banu Kılıçoğlu ikinci, Banu Kahraman da iiçüncü oldu. 11 mayts günü düzenlenen bir törenle ilk üç dereceye giren yanşmacuann ödülleri verilecek. Yanşmaya katılan yapıtlar ise, 25 mayıs 5 haziran tarihleri arasında Galatasaray Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde sergilenecek. (THA) Devlet hîç ilgilenmezken, sinemayı sırtlayan adamdı ZİYA METtN 1950'lerin ortalannda kimi yönetmen ve yazar arkadaşlarla Muhsin Ertuğrul'un sinemamızdaki yerini sık sık tartışır, çoğu kez olumsuz sonuçlara vanrdık. Onun sesli dönem filmlerini sınırlı belleklerimiz ve yetersiz ölçütlerimizle çocukluğumuzdan beri görmüştük. Yıllar sonra Sinematek'te ve televizyonda gösterime giren iki filmini bizimle birlikte genç kuşak meslektaşlanmız da Lzlediler. Yeni değerlendirme olumluydu. Bunu yazılarında da yansıttılar.Üstelik her ikisi de sonradan kötü işleme uğratılmış filmlerdi. Yeniden seslendirilen "Bir MDIet Uyanıyor" da özgün oyunculann, Ercüment Behzat'ın (Lav), Naşit'in konuşmalan yoktu. "Aysel, Bataklı Damın Kızı"na da bir yığın bağırgan şarkıtürkü eklenmişti. özetle, doğal çerçeveler elde etmek için her çabayı harcamış. Muhsin Ertuğnıl'un gerçeklik arayışlannda o dönemdeki Sovyet sinemasının etkisi olduğu kesindir. Dört büyük yönetmenin, Çiga Vertov, Ayzenştayn, Pudovkin ve Dovyenko'nun perdeye taşıdıklan gerçek duygusu, Fransa'yı da etkilemiş, ozansalgerçekçiliğe yol açmıştı. Daha sonra ttalyan sinemasmdaki yenigerçekçilik akımı da aynı temel üzerinde gelişecektir. Muhsin Hoca'nın yukanda sözü geçen iki fîlmiyle birlikte benim kişisel görüşümle en iyi çalışmalan şunlar: "Cici Berber", "Leblebici Horhor Ağa" ve "Şehvet Kurbanı". Hepsi sinemayı yurt içinde kendi kendilerine öğrenmeye çalışıyorlardı. Muhsin Ertuğrul ise, işin kaynağından yetişmişti. Perdede ilk Türk kızı ve ilk renkli film yine onun eseriydi Almanya, Sovyetler Birliği ve Türkiye'de otuz sekiz yıl film yönelmenliği yapan Muhsin Ertuğnıl, dünyadaki teknik aşamalara her zaman açıktı. Yurdumuzda sinemayı kurumlaştırmak için var gücüyle çalıştı. Kadın rollerini yalnızca gayrımüslimler oynarken, onun iki Türk kızını perdeye getirmesi devrim niteliğindedir. ("Ateşten Gömlek, 1923, başhca rollerde Bedia Muvahhit, Münire Eyiip) (Neyire Neyir Ertuğrul). İlk profesyonel yapımevleri Kemal Film ve Ipek Film'in açılmasını o sağladı. Türkiye'de ilk sesli film "Bir Miltet Uyanıyor"u çekti. (Bugün bile sessiz çalışan sinemamız, bir anlamda trtugrul döneminden geride. İlk renkli filmimiz "Halıcı Kız", geçilmesi gereken zorlu bir deneydv. Sinemaya kazandırdığı oyuncular arasında Feriha Tevfik, Ferdi Tayfur, Cahide Sonku, Atıf Kaptan, Nezihe Becerikli, Şükriye Atav, Gülseren Sadak sayılmalıdır. Şimdi bile tam ciddiye alınmayan dip muziklerini onun döneminde Ferit Alnar, Muhittin Sadak, Muhlis Sabahattin, Mesut Ce.mil ve Cemal Reşit Rey gibi ustalar hazırladılar. Çoğu filminin senaryocusu Nazım Hikmet'ten başka, Yakup Kadri Karaosmanoğlu "Nur Baba", Halide Edip "Ateşten Gömlek", Peyami Safa "Sözde Kızlar", Musahipzade Celal "Aynaroz Kadısı". "Bir Kavuk Devrildi" ile işbirliği yaptı. Sinema yalnız sanat değil, hem endüstri, hem de kitlesel iletişim aracı. Devlet ilgisizlığini sürdürürken, bu yukü tek bir adam sırtında tasıvordu. Sadi Sakpınar Sergisi Ressam Sadi Sakpmar'm Fenerbahçe'deki Galeri Seramar'da açtığı resim sergisi sürüyor. 1918 yılında Adana'da doğan sanatçı, 193538 yıllan arasında Güzel Sanatlar Akademisi'nde okudu. Daha sonra Devlet Konservatuvan 'nı bitirdi ve 194576 yıllan arasında Devlet Operası 'nda tenor olarak çahstı. Hümeyra Hanım, izliyonız... Sanatın hemen hemen her dalında varsınız. Müzik, sinema, tiyatro, dans.. Benim bildiklerim... Başka var mı? Başka?.. Bir de konfeksiyon işi yapıyorum. Çizgicilik de yaptım. Elbiselerimi kendim çiziyordum eskiden... Bunlardan hangisini asıl işiniz olarak göriiyorsunuz? Şarkıcı olarak görüyorum tabii. Bestecilik de yapıyorum, ama "besteciyim" demek iddialı olur... Olsun biraz iddialı olsun... Zaten epey iddiamz var. Siz kiiltürlü sanatçı olarak tanınıyorsunuz. Üniversite tahsili de var mı? Ortayı burada bitirdikten sonra liseyi lngiltere'de bitirdim. Üniversitede okumadım. lngiltere'den dondiiğümde Akademiye gitmek istedim. Zaman çok kısıtlı idi... Çalışmak zonındaydım... Önce hangi sanatla başladınız işe?.. Bir reklam şirketinde çizgici olarak... Londra'da sanat tarihi okudum ve grafiker oldum. Reklamcıhktan sonra bir plak firmasına kapak çiziyordum. Altmış dokuz senesinde Melodi Plaklan'na... Yoksa plakçida çalışırken mi şarkıcılık başladı?.. Aslında öyle ama Londra'da okurken başladı. Bir kilise vardı.. Bir iki müzisyen çocuk vardı... Bir kulüp yaptık kilisenin altını. Noellerde kristmis şarkılan söylüyordum. Trafalgar meydanında ben gitar çalardım. Kiliseye folk kulübüne para toplardık. PLAK KAPAGl ÇİZERKEN Plakçıda neler oldu?.. Plakçıda çalışırken Aşık Veysel'in şürlerine merak salmıştım. Besteler yapıyordum. Bir taraftan kapak yaparken.. Bir taraftan boyanın kurumasını beklerken gitar çalıyordum. Melodi Plak sahibi duymuş... "Nedir bu çaldığınız" dedi. "Kendi bestem" dedim. O zaman "Derhal bir plak yapın" dedi. Böyle başladı. tlk besteniz sanırım "Güzelliğin On Para Etmez"di. "Sansür bizim içunizde" yan.. Cemiyet baskısı mı bilemiyorum neden.. "Kızı eğitmezsen ya davulcuya, ya zurnacıya vanr" diye atasözümUz var. Ayrıca filmlerde de sansür var. Özeleştiri getiremiyorsun. Meselâ bir avukatı oynarsan baro ayağa kalkıyor... "Avukatı iyi göstermemişsin." Öte yandan doktora, polise, askere, hiçbir şekilde dokunulmaz... Bir tek ağa... zengin kızı... fakir oğlan kalıyor geriye. Zenginler, fakirler bir şey demiyor diye... Genç yönetmenlerimiz zorlamaya çalışıyorlar, ama sansür gitmedikçe birşey olmayacak... Ben üç film çevirdim... İkisinde öğretmen oldum. Non comformist bir kadın olmak için ille öğretmen olmak lâzım. Arkadaşlar diyor ki, "Bari bir de başöğretmeni oyna da değişiklik olsun..." Son plağımda o kadar zorlandım ki... Dunyanın hiçbir yennde hiçbir sanatçı, plağın kalıbı ile uğraşmaz... Nasıl basıldığını bilmez... Besteyi verirler.. Kadın gider soyler... Darbukacı aramaz.. Plak Sanayii dökülüyor... Nasıl sanat okun?... "BENİM KÜRKÜM, SENİN KÜRKÜN" Sadece bu yüzden mi sanat geri kalıyor sizce... Kıskançlık da var... Ama başka milletler kıskandığı zaman daha iyisini yapmaya çalışıyor. Bizde rekabet, "Benim kürküm daha iyi, senin kürkün daha iyi... Burada meşhursa, dünyanın parasını kazanıyor. Neden kitap okusun? Okumm da öğrenirim, korkusu içindeyiz. Balerinler sabahtan akşama kadar bale yapıp, geceleri sigara ile kulüplerde dolaşıyorlar. Halbuki balede sigara yoktur. Ben bale de yaptım.. Tahmin ediyorum. İyi dans ediyorsunuz çünkü.. Harika çocuk bursunu kazanmışüm. O zaman balede böyle bir burs yoktu. Bursu verdiler, gidemedim. thtilale rastladı. O zaman bana okulun giriş formunu göndermişlerdi. Şartları biliyorum.. Çalışma dışında sadece dinlenme... Kahveye gitmek bile yasaktı. Ben bale sevdiğim için Ingiliz balerinleri de tanıyorum. Ben diskoteğe giderdim, onlar yatardı.. Burada yatmıyorlar.. Her akşam beraberiz... StGARA VE ŞARK1 Siz de şarkıcı olduğunaz halde sigara içiyorsunuz. Şarkıcılıkta sigara var mı? Tabii içiyorum. Fransızların "diseuse" dediği bir şarkıcı turu var. Sesten ziyade yorum önemli. Sesimle sonuç alsaydım içmezdim... Sonuçta bu işlerden para kazanamayınca butikçiliğe girdiniz galiba. Sanat kann doyurmayınca, ev kiramı öder diye... Nitekim yıllardır onunla geçindim. Hâlâ onunla geçiniyorum. Hümeyra Hanım sizi, " H ü m e y r a " diye tanıyoruz. Soyadınız nedir? Hümeyra Akbay. Babam eski hukuk fakültesi dekanı. Kökenim burjuva.. Neden soyadınızı kullanmıyorsunuz? DÖRT EVLtLtK tsmim zaten yeterince garip.. Bir de soyadı sokmayayım dedim. Bir de evlilikler sırasında değişiyordu galiba.. Onun için.. Onu önceden bilmeden... Öyle oldu. Sonradan işime yaradı... İşinize yaramıştır.. Çünkü yine bildiğime göre dört kere evlendiniz... Evet dört. Ondukuz yaşında Fikret Hakan'la bir aylık bir evliliği sayarsanız. Birkaç evlilik yapanlara soruyorum. "Neden bu kadar çok" diye... Ben basaramıyorum. Nedenini de bilmiyorum. Somut bir cevabım yok. Nedenini bilsem zaten, çözeceğim bu işi. iki ayrı kültürden gelen insanı alıp dört duvarın içine koyuyorlar. "Burada yaşa" diyorlar. tki yakın akraba olsa bundan sıkılır. Nerede kalmış elin oğlundan sıkılmayacaksın. Bunun kökenlerinde bir bozukluk var. Öyleyse bundan sonra projeleriniz içinde yeni bir evlilik >ok. Eğer bir gün duyarsanız, inanmayın... Çünku uç gün sonra ben nasılsa vazgeçeceğim. Yok yani bunda ısrar etmemek lâzım, ama bir insanla üç gün görününce, etraf başhyor; "dul olmak zor"şu bu diye... Kafanıza giriyorlar... "HÜMANtSTİM" Hümeyra Hanım. politik bir tavnnız var gibi geliyor bana, şarkılarınızda.. Seçtiğiniz şiirlerde.. Yanılıyor muyum? Yanılıyorsunuz. Hiçbir politik yanım yok. Olmasmı da istemiyorum. Olsam olsam hümanist olurum. Haksızlığa karşıyım. Şarkılarımda hümanist olmaya çalıştım.. Ben sö>lediğiniz şarkılardan öyle bir izlenim.. Sadece şarkı söylemek istiyorum. Sadece melodi bu... Ne şu, ne bu.. Yapanlan da eleştirmiyonım. Aşk şarkılan, gurbet şarkılan söylüyorum.. Son olarak Hümeyra Hanım, bütün şarkıcılar plak peşinde koşuyor. Üstelik cepten para ödüyorlar bunun için. Nedir plak, bir şarkıcı için. Kitap gibi bir şey mi?.. Sanırım kitap gibi bir şey. Sonradan kalmak icin galiba... İlk sinema bilgilerini Almanya'da edinir Muhsin Ertuğrul, daha başlangıçta sinemaya derin bir tutkuyla bağhdır. Yedinci sanat emekleme sürecindedir. Ondokuz yaşındaki ilk Paris yolculuğunda (1911), Türkiye'de henüz tek film yapılmamıştır. Oysa Fransızların tiyatro kökenli yönetmenleri Andre Calmettes, G. Bourgeois, Albert Capellani o yıl elli dolaylarında film üretmişlerdi. Sinemayı Paris'te laruyan Ertngrul, iki yıl sonra Şehzadebaşı'nda kendi adını verdiği salonu açarak ilk Türk işletmecisi olur. (Ertuğrul Sineması, 1913) Sinema endüstrisinin içinde çahşarak kuramsal ve kılgısal bilgiler edinmesi 19161921 arasındaki Almanya yolculuklannda gerçekleşecektir. Orada film figüranlığından önemli rollere geçti ve yönetmenliğe yöneldi. 1921 de Istanbul'a döndüğünde, yalnızca sekiz adet yerli film tamamlanmış durumdaydı. Bu filmlerin yönetmenlerinden aslında ikisi kameraman, Sigmund VVeinberg ile Ali Fuat (Uzkınay); ikisi tiyatro oyuncusu, Ahmet Fehirn ile Fikret Şadi (Karagözo#u), biri de Sedat Simavi idi. Cevat Demir, Belçika'da ödül aldı Her yıl Belçika'nın Mouscron kentinde yapılan Uhıslararası Plastik Sanatlar ve Grafik Şenliği'nde bu yıl, genç Türk sanatçısı Cevat Demir resim dalrnda üç resmiyle 700'ü askın aday arasından ilk 20 arasına girdi ve başan belgesi aldı. Üç resmi Senlik boyunca sergilenen Demir, 1947'de Elazığ'da doğdu. Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nu bitirdi ve aynı okulda asistanltk yaptı. En begendigi film Muhsin Hoca'yla 1959'da yaptığım bir konuşmada, en beğendiği fılminin "Aysel, Bataklı Damın Kızı" olduğunu öğrenmiştim. Yapımcı baskısından kurtulmak ve piyasaya ödün vermemek amacıyla yola çıkmış. Anlattığma göre, filmin yapım giderlerini kendi olanaklanndan ve bir terzi arkadaşından aldığı borç parayla denkleştirmiş. Bursa'nın pitoresk bir göçmen köyünde, köylülerin fıgüranlığıyla gerçek dış mekânlarda cahşmış. Senaryonun uyarlandığı Selma Lagerlöf un öyküsündeki töresel, lirik ve toplumcu öğeler Türk köy yaşamıyla çakışıyormuş. Köylülerin günlük kıhklarını giydirdiği oyunculanna makyaj yaptırmamış. örnekse, yakışıkb delikanlılann (1 alat Artemel, Hadi Hün) sinekkaydı traş olmalarına izin vermeyip köylüler gibi üçbeş günlük sakaÜarla eörünmelerini sağlamış. Eğer bir gün evleneceğimi duyarsanız, inanmayın... Çünkü üç gün sonra ben nasılsa vazgeçeceğim. Yani bunda ısrar etmemek lazım. Ama bir insanla üç gün görününce etraf başlıyor, "Dul olmak zor", şu bu diye... Kafanıza giriyorlar. Evet... Muthış bir şey oldu. Basın üstüme geldi. Eleştirmenler "ilk beslesidir, afedersiniz, sıkıysa ikincisini yapsın" dediler... Sonılar soruluyor, "Beethovenin kaç senfonisi var" diye. Halbuki ben do'yu görsem mertek sanıyorum.. Nota bilmeden nasıl beste yapılıyor? Gitan alıp çahyorsunuz. Teybe kaydediyoruz.. Neden nota öğrenmediniz? Onbir yaşında bir oğlum var. Geçim zorluklarına düştüm. Para kazanmak zorundaydım. Gazinoyu denedim, yapamadım. Gazino şarkıcısı değilim... Sıkıhrlar benden.. Öyle olunca "plak" dedim... ARABESK SÖYLEMEVtNCE PVakla para kazanmak da pek mumkün değil sanıvorum. Evet yok öyle bir şey. Yeni yaptığım plağı 3 milyon liraya mal ettim. Kendim yaptım. Çünkü hiçbir firma bana gelmiyor. Firma ödemeyince ben yapıyorum. Çünkü, arabesk soylemiyorum. Müziğimden ödün vermek istemiyorum. Diğer olaylar nasıl başladı? Sinema. tiyatro... Yetmiş dokuzda Ömer Kavur'la evliydim. Filmciliğe kocamdan dolayı girdim. İlk yaptığım film Atıf Yılmaz'la "Talihli Amele" Hümeyra Hanım, sanatın bir çok dalında faaliyet gösterdiniz. Şunu sormak istiyorum size: Neden bizde uluslararası düzeyde bir sanatçı çıkmıyor? Önce sansür var. Sansürü kaldırmak lâzım. Sanatçının fantezisini öldurünce sanat biter. İÇİMtZDEKİ SANSÜR Sinema TV sansürii mü? Kendi içimizde de sansür var. Bu genel kültürümüzden mi geliyor bilemiyorum. İlk plağımı yaptığım zaman annem "bir de onu mu çıkardın başıraa" diye karşı çıktı. Zaten resim yaptığım için yüz karasıydım. Üstelik annem profesör eşi, uygar bir kadın. Kitap oku Müjde Ar "Fahriye Abla" Ahmet Muhip Dranas'm üntii şiiri "Fahriye Abla" beyazperde\ ye uyarlanacak, başrolünde de ' Müjde Ar oynayacak. 1981 yılında yitirdiğimiz Dranas'm eşi Münire Dranas 'tan ahnan bilgiye göre, şiirin özüne uygun bir senaryo hazırlanıyor GALERILER GALERISI 528 66 29 522 89 17 PANGALTI SANAT GALERÎSİ Bik Sk 4€ P Taksim Sanat Gal«rl«i Semih Balcıoğlu Özgün Baskı Karikatiir Sergisi 3 Nisan • 1 Mayıs Husrev Gerede Cad 126 Teşvıkıye Meydan 141 65 10 11 • 12 13 HALİS BAŞARIR "gecikmiş resirrtler..." 21 nisan 16 mayıs Pangaltı, BdeaKce Sokak 46 Tel 14 58 83 Vural Yıldırım Basri Erdem RESİM ONARIM MERKEZI Pcıruk Cimok Uzman Kestorotör RESİM SERGİSİ 18 Nisan 2 Mayıs Kİ£E Şeker Ahmet Paşa Halil Paşa Hoca Ali Rıza Turgut Zalm Hikmet Onat Hamit Görele Vecih Bereketoğlu İbrahim Safl Orhan Peker Mehmet Ali Lâga Bedri Rahml Eyüboğtu Cemal Jollu Eşref Üren Nuri lyem Yasar Yeniceli Mustafa Esirkuş Rkret Otyam Mehmet Pesen Gıyas Korkut Necdet Kalay Turan Erol Avni Arbaş Burhan Uygur URART SANAT GALERtSİ TARİHTE BUGUN Mümtaz Ankan «OTAHİTE İÇİN HEEY!" 28 Msan ve uzmon kadro Aydın Ayan Resim Serçlsl 5 Nisan 3 Mayıs Maçka Cad 73/1 Teşvikiye istanbul Tel: 148 22 35 TM: 148 21 93. LDT. fanak KARMA RESİM SERGİSİ Nıspetıye Cad. 44/2 Etıler Tel 165 19 35 Ali Çelebi 27 nisan 27 mayıs Cihat Burak KARMA SERGİ Yağlı Boya Resknlerinizi, Antik Yazılarrnuı kıymettendirmek, Sanat Sanaserwnmzı ZSVKK seyreune* suyorsamz; uzmanlanmızca üretiten AntikKtasik stü lake ve masH çerçe»elerin b l mırttaka görimfa. leshir ve Si#arister MtSAL: Va» Konaüı Catf. Pasa) 73/14 Mşantası\Sl f?89'DA Sl/Gt/A/, OENİZCİUK T/*eiU/AlfN EN ÜNLÛ YAktANMALASINDAM 8[EI, fAIGİLİZ "BOUH7'' SİMPE OLDU. EKMBfC A6ACI BİnpSİ TXŞlMAtC İÇİN T/iHİTİ'YE(£S/d AOI OTAMTS) 6İDEN ffOUA/TY, DÖNÜŞ YOLUMOA 3.KAPTAUCHetSTeANEtSTCHEK'm TAYFALARLA OÜ2SMLEOİĞİ BİH AYAfClANAMVA SAHMB OLtir V(J~*IAU$TU. K4PTAN V/lLLlAM SUGH'lhJ DESPOTÇA YÖ}'] MET/M/fJE BAÇtiAU>IMULAR,OUU VE 1BSAt>ıic AOAMM Bı£ KAY/SA KOYUP OKYAMU TA BHSAZTIL4R.K4PTAN VE A&AMLAB/ MUCİŞE&LDE tUjeruLACAÜlA/ZOI AMA TAHiTi'ye DÖSJÜP OBADA KALANLAE.,K(ÇA SUISE YAKALANAEAK C£ZAlANE>l&LAC4KLA£t>l. YALA1IZ, /SS/Z BİR APrt OLAM PITCAIHN'E YER.UEŞENLER. BUÜJMAMiyACAKTI.. (UOT: BAŞUtCTAtli SÖZ,/SYAHCJLAg/N MKOLASlYPI.) 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Küçüklere hazırladığımız eglence Gazeıemizin ıştirakıle Himayeietfal Eminönü kazası, Alemdar ve Eminönti nahıyelerinin tertip eitiklerı müsamere ve giirbüz çocuk ntiisabakası dün oğleden sonra Gülhane Parkı'nda verilmiştir. Egtence ve mitsabakalara ınınlıka dahilinde bulunan on hff !lk mektebe mensup iki • fazla çocuk iştirak etmıştır. Saat uç buçuğa kadar devam eden muhtelif eğlencelerden sonra çocuk bahçesindeki köşk dahilinde giirbüz çocuk musabakasına başlanmıştır. Musabakaya yüzden fazla kız ve erkek iştirak etmişıir. Neticede birinci gruptan Saliha Yusuf Hanım alkışlar arasında bırinciliği kazandı ve gazeiemız larafından hcdiye edılen kryrnetli kol saatı kendisine verildi. Ikincılığı avnı gruptan Yılın 'Z Asım Bey kazanarak alnn tıçlu dolmakalem ve üçüncülüg~ü de 28 Msun 1934 yine aynı gruptan Yıldız tbrahim Bey kazanarak bir lş Bankası kumbarası aldıtar. Saat tam beşte iki binden fazla yavrunun hep bir asızdan söyledikleri Cumhuriyet Marşı ile rrıjsamereve nihayet venldi. 19341984 günleri muayenehanelennı açtıkları takdirde kendilerine asgari tahfenin tatbiki bildirilmiştir. gölerman DeriMask Sergisi 24 Nısan6 Mayıs ** SANAT ATOLYE VE GALERISI MEHMET ARPACIK Resim Sergisı EMİN ERDOĞDU ALİ YALDIR Akyol SOK 59/2 ftndiKi Tel 145 88 38 149 24 47 MUSTAFA PİLEVNELİ A L İ İSMAİL TUREMEN BERNA TUREMEN HASİM NUR GÜREL DUVAP TABAKLAR! / SIRJST'J RESIMLER "şehir hatları yolcusunun sc\ir dcfterinden" MEHMET GÜNSÜR resim sergisi SERG15I Cumaları doktorlar çalışan KUMJ VAZI M'U'NOO Taksım Sanat Galerisı 18 Nisan 2 Mayıs SEVÎMCE SANAT GALERISI DEKORASYON (î.ılacı \ın.ıı (Vjlerisı 2 30 S^ınSI Tri M)»5I Cuma gunlerı çalışan doktorlardan Belediye ruhsatiyesi almması, ancak muşterek muayenehanesı bulunan doktorlann cuma
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle