Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Komutanı Mareşal Sanders'in bilinen sabit ve yanlış kararlar içersinde bunalarak sustuğu bir dönemdebirliğini taarruza geçirmek suretiyle Türk savunmasını yıkılmaktan kurtardı. Özellikle 27. ve 57. alaylarla taarruz ustüne taarruz yenileyen Mustafa Kemal, kuvvetçe çok üstun durumdaki düşmanı büyuk kayıplara uğratarak, Kilitbahir Platosunun düşmesini önledi. Gene 25 nisan sabahı Seddülbahir kıyılarına beş ayrı noktadan çıkarma yapan düşman, Ertuğrul ve Teke koyları dışında önemli bir direnme ile karşılaşmadı. Seddülbahir'e çıkan pekiştirilmiş bir İngiliz tümeni karşısında 26. Türk Alayının iki taburu vardı. Kendisinden kat kat ustıin duşmanı, akıl almaz bir yureklilıkle durduran bu iki tabur ile sonradan yardıma gelen 25. Alay. karaya çıkan düşmanın daha fazla ilerlemesine olanak vermedıler. (İzleyen günlerde, Seddülbahir'e bir İngiliz deniz pivade tumenı ve bir Fransız pıvade tümeni ile bir Hint tuga\ı da çıkarılmış ve muharebeler surmüştur.) Bu iki amfıbi harekâtın yanı sıra, aynı gün Kumkale'ye çıkan bir Fransız tugayı, Mehmetçiğin geceleyin yaptığı tüfek ve süngü hücumu sonunda, Kumkale'yi boşaltmak zorunda kaldı. SONUÇ Gelibolu Çıkarması öncesi, İngiliz gençliğini coşturarak Çanakkale'ye asker toplamak amacı ile İngiltere kentlerinin sokakIan, pankartlarla donatılmıştı. Üzerinde İngiltere Savaş Baka nı Lord Kitchner'in resmi ilt "Your Country Needs You" Türkçe ifadesi ile "Vatan Sana Muhtaçtır" sözlerini taşıyan bu pankartlar, saldırganların emperyaiıst düşuncelerini somut bir bıçımde yansıtmaktadır. Henüz kazanılmamış zaferlerin şarkılannı coşku ile besteleyerek, büyük hayallerle Çanakkale'yç gelen düşman, daha sonra hazin bir cenaze marşının eşliğinde çekilmek zorunda kalmıştır. Gelibolu Çıkarması öncesi; modern çağın kombine karadenizhava harekâtının ilk örneklerinden biri olması açısından, Savaş Tarihi Literaturünde büyük bir önem taşımaktadır. Anlaşık Devletler adına en buyük talihsizlik, Mustafa Kemal'in Çanakkale'de bulunması idi. O'nun üstün taktik bilgisi, ileriyi görme yeteneği ve olağanüs tü yürekliliği sayesinde, Arıburnu'na yapılan çıkarma kilitlenmiştir. Aksi halde düşman, Conkbayırı'm ele geçirerek Kilitbahır Platosuna yonelecek vc savaşın kaderi de o anda belli olacaktı. Çıkarmalan henuz başlangıç evresinde sondürme eğilimindeki Mustafa Kemal'in toplu müdahalesini engelleyen Alman Mareşali'nin, düşman ku\vetlerine kazandırdığı fırsat. gerçekten düşündürucudur. "Bizim kraliçemiz Queen Elızabeth Zırhlısı, savaş makyajını yaparak harekete hazırlandı. Saat 04.15'de O, artık sükun içinde bir hanımefendi değil, savaşa hazır bir erkekti" biçimindeki romantik sözlerin ardından, büyük bir hevesle yola çıkan General Hamilton; daha sonraları yazdığı bir rapordaki "Çanakkale öyle bir cevizdir ki, onu odanızdaki haritalarınızdan keşfedemezsiniz" tümcesi ile Turk askerinin ne denli çetin ceviz olduğunu dile getirmiştir. İngiliz Generali AspinallOglander'in; "Çanakkale dramı; dekorunun güzellıği, güttüğu yuce amaç (!) ve sonucunun talihsizJiği yönünden, her zaman dünyanın klasik trajedileri arasında yer alacaktır" biçimindeki ilginç sözleri; Anlaşık Devletlerin, "Mustafa Kemal faktörunü hesaba katmadan yola çıktıklarını açıkça vurgulamaktadır. Gelibolu çıkarması sonrası yapılan Nisan Savaşlan Turk ulusunun almyazısının Mustafa Kemal ve Mehmetçik tarafmdan yaratılan gerçek bir destanıdır. Savaşlarda zaterı, daha az komutanlık hatası yapan ve yiğitçe kan akıtan kazanır. Çanakkale'deki Turk zaferi, daha az yapılmış komutanbk hatasından ziyade, Mustafa Kemal'in basiretli komutasındaki Mehmetçiğin soylu kanlarının eseridir. Conkbayırı'nda 261 rakımlı tepede cephanesi tükenen Mehmetçik; Mustafa Kemal'in tarihin ak sakallı sayfalarına altın harflerle kazınan muhteşem komutu ile, zaferi süngusünün ucuna sığdırmıştır. Buyuk Asker'in; Mareşal Sanders'in yanlış taktiği sonucu karaya çıkan ve tutunan duşmanı geriye atmak için, taarruz etmeyi değil, olmeyi emreden tok ve gur sesini, ezilen tüm dünya uluslannın kulaklarına bir emir tekrarı olarak ulaştıran Mehmetçik, dünya atlasına yeni boyutlar getirmiştir. Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olan 25 Nisan 1915, emperyalist uluslann Çanakkale'yi yararak Istanbul'a çıkma hulyalannın Saros Körfezi'nin mavi sularında boğulduğu gündür. Türk ulusunun bâğrında 25 Nisan 1915 günü Çanakkale'de doğan Mustafa Kemal'in; yurcta yükselen heykellerindeki bakışları, özgürlük ve bağımsızlığımızın güneşi olacak; vatan topraklarında bugün hâlâ nabız atışları duyulan şehitlerimizin kandolaşımı, yureğimizde ve damarlarımızda sonsuza dek surecektir. (*) ltilaf Devletleri (Anlasmıs devletler): İngiltere, Fransa, Rusya. 25 NİSAN 1984 Gelibolu'da Durdurulan Emperyalizm Kurtuluş Savaşnnızın başlangıcı diyebileceğimiz 25 Nisan 1915, emperyalist uluslann Çanakkale'yi geçerek Istanbul'a ulaşma hülyalannın Mustafa Kemal tarafmdan Saros Körfezi'nin sulanna gömüldüğü gündür. CAN POLAT YUCEL Emekli Binbaşı Deniz kuvvetleri ile Çanakkale Boğaa'nın 18 mart 1915 günü geçilemeyeceğini anlayan düşman bu İcez Çanakkale Boğazını kara kuvvetleri ile açmak üzere, Gelibolu Yarımadası'na çıkarma yapmayı kararlaştırdı. ltilaf Devletlerince (*) alınan karara göre. 25 nisan 1915 sabahı Çanakkale Boğazı'nın dış kıyılarına çıkılacak, Boğaz miistahkem mevkii, kara ordusu tarafmdan susturulduktan sonra, kara ordusunun öbür kısımları, donanma ile birlikte Marmara'dan geçirilecek ve İstanbul üzerin.e ilerlenecekti. D U Ş M A M N ÇIKARMA PLANI Harekâta, beş piyade tümeni, bir piyade tugayı ile birleşik filo katılacak ve asıl kuvvetler iki bölgeye (Kabatepe ve Seddulbahir kıyılarına) çıkanlacaktı. İki tümenden kurulu Anzak (AvustralyaYeni Zelanda Army Corps) Kolordusu, Kabatepe üzerinden ilk hedef olarak ConkbayırıKocaçimen hattını ele geçirerek, yarımadayı kuzeye karşı tıkayacak ve Kilitbahir Platosuna taarnız için haarlanacaktı. Seddülbahir'e çıkarılacak asıl kuvvetlerin birinci kademesini, pekleştirilmiş bir Ingiliz piyade tümeni oluşturacak, bu tümeni bir İngiliz deniz tümeni ile bir Fransız piyade tümeni takip edecek ve bir Hint tugayı da ihtiyatta kalacaktı. Harekât, Alçıtepe üzerinden, kuzeydeki Anzak Kolordusu ile birlikte Kilitbahir Platosuna yöneltilerek, müstahkem mevki savunmamız düşürülecekti. Bu iki çıkarma harekâtının yanı sıra bir Fransız tugayı da, Seddülbahir'e yapıiacak çıkarmanın denizüstü uluşımını örtmek amacı ile Kumkale'ye çıkarılacaktı. Birleşik Deniz Kuvvetleri ise, Boğazı denetim altında tutacak, çıkarma bölgelerinde gorev yapacak ve harekâtın ateş destek koordinasyonunu sağlayacaktı. Bu kombine harekâtın Kara Kuvvetleri Başkomutanlığına İngiliz Generali Ian Hamilton ve 3irleşik Deniz Kuvvetleri Komutanlığına da Ingiliz Amirali De Robeck getirilmişti. TÜRK SAVLNMA PLANI Turk Savunma Kuvvetleri, 5. Ordu adı altında; altı piyade tümeni, bir süvari tugayı ile dört seyyar jandarma taburundan oluşuyordu. (Tumenlerimizin piyade ve topçu gucü, normal tümen kuruluşundaki toplam kuvvetten çok zayıf olup, ağır makineli tüfek sayısı yok denecek kadar azdı.) Önceden kıyılar hattına yerIeştirilen ve çıkarmayı su üstünde söndurme esasına göre kurulan savunma sistemi, 5. Ordu Komutanhğına getirilen Alman Mareşal Liman Von Sanders tarafmdan değiştirilmişti. Yeni sisteme göre, kıyı hattı yeterli ölçüde gözetlenıp, güvenlik kuvvetleriyle ortülecek, tümenler.n büyük kısımları ise, donanma topçusunun etkin mesafesi dışında bulundurulacaktı. Ana fikir; düşmanın nerelere çıkarma yapacağını gordukten sonra, guçlü ihtiyatlarla taarruzlara girişip. onu denize dökmekti. Bu yanlış plan. düşman kuvvetlerinin kıyılara çabuk tırnak geçirerek tutunmasını kolaylastıracak ve harekâtın uzamasında buyük bir rol oynayacaktı. AMFtBİ HAREKÂTI VE MUHAREBELERİN YAPILIŞI Kabatepe'ye çıkanlmak istenilen Anzak Kolordusunun birinci hücum dalgası, akıntının etkisiyle 25 nisan 1915 sabahı Arıburnu'nda karaya ulastı. Karşısında sadece iki Türk mangası bulan 1500 kişilik bu ilk dalganın ardından, Anzak Kolordusunun obür kuvvetleri de aynı bolgeye çıkanldı. Conkbayırı ve Kemal Yeri'ne kadar ilerleyen bu birlikierle, 27. Türk Alayı çarpışmaya başladı. Bu sırada Bigalı köyunde bulunan 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal; çıkarmayı duyar duymaz, hiçbir yerden emir almaya gerek duymadan, cephenin genel durumunu düşünerek Ordu EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OGRENCI/OGRETMEN YÖNETEN MUAMMER TUNCER KAPADOS TUR TURİZM VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ İDARE MECLİSİ REİSLİĞÎNDEN GENEL KURUL TOPLANTISEVA DAVET Şirketimizin Olağan Genel Kurul Toplantısı aşağıdaki gündem maddelerini görüşmek üzere 11 Mayıs 1984 Cuma günü saat: 16.00'da Yıldızposta Cad. Dedeman Han No: 48 Kat: 4 Da. 11 Gayrettepe'de yapılacaktır. Ortaklarımızın toplantıya iştirak etmelerini rica ederiz. KAPADOS TUR A.Ş. İDARE MECLİSİ GÜNDEM: 1. Açüış ve Başkanlık Divanı seçimi. 2. Toplantı tutanağınm Divan Heyetince imzalanması için mezuniyet verilmesi. 3. 1983 yılı muamelat ve hesaplarına ait Idare Meclisi ve Murakıplar raporunun okunması. 4. 1983 yılı bilançosu ile kâr ve zarar hesabının tetkik edilip tasdiki ve tdare Meclisi Azaları ile Murakıpların ibrası. 5. Idare Meclisi üyelerinin seçiminin yenilenmesi. 6. Murakıpların seçiminin yenilenmesi. 7. Idare Meclisi Azalanna ve Murakıplara verilecek ücretlerin tesbiti. 8. T. Ticaret Kanunu'nun 334., 335. maddeleri gereğince Idare Meclisi Azalarının Şirket ile yapacaklan ticari işlemler için mezuniyet verilmesi. 9. Teklif ve temenniler. Tarih Okurken... Haziran 1806 tarihinde Ingiliz Konsolosu Morier bir tercüman beratı alma karşılığında ödediği parayı, daha doğrusu verdiği rüşvetı şöylece sıralar: "Reis Efendiye, 1 saat ve zinciri için: 2620 kuruş. Reis Efendiye enfiye kutusu için: 2500 kuruş. Kâhya Beye, 1 saat ve zinciri için: 2000 kuruş. Babıâli tercümanına 1 saat ve zinciri için 600 kuruş. Beylıkçiye nakit para: 500 kuruş. Beylikçı kesedanna: 250 kuruş. Reis Efendi kesedanna: 250 kuruş. Divanı Hümayun kesedarına: 100 kuruş. Gümrücü'ye, 1 saat: 1000 kuruş. Berat fiyatı: 150 kuruş. Muhtelif yerlere: 350 kuruş. Toplam: 11320 kuruş". Beratlı tercüman elde etmek için yabancı elçilikler birbirıyle yarışırlar. 1736 yılında Hollanda elçisı, Reisülküttap'a 600 arslanlı dolar vermiştir. Beratın elde edilmesinde dört kişi önemli rol oynamaktadır. Bunlar, Reisütküttap, Beylikçı ve iki Tezkireci'dir. Beratlı tercümanlar gayrımüslimOsmanlı uyruklulardan seçilir. Bunlar kapitülasyonların yabancı uyruklu tüccaıiara ve elçilik mensuplarına tanıdığı haklara ve ımtiyazlara sahip sayılırlar. Haraç, cızye ödemezler, reayaya uygulanan yükümlülüklerden kurtulmuş olurlar. Bir çeşit 'komprador' saymak gerekir bu kişileri... Zamanls Osmanlı uyruğu 'beratlı' tercümanlar ticaretle zengınleşmişler. Avrupalıiar gibi giyinmeye, yaşamaya başlamışlardır. 1675 İngıliz, 1680 Hollanda, 1740 Fransız kapitülasyonları ile bu gayrimüslim Osmanlılar yabancı tüccarlar gibi ticaret yapabilirler, alım sat;m hakkına sahip olurlar. Hatta konsolos vekilliği gibi görevlere bile getirilebilirler. Bu beratlar ömür boyu sürmektedir... İlginç bir kttap okuyorum: "Osmanlı Tıcaretinde Gayrimüslimler". Kitabın yazarı: Hacettepe Üniversitesi Ekonomi bölümü doçentlerinden Dr. Ali İhsan Bağış... 1750'den 1839a kadarki sürede kapitülasyonlar, Avrupa tüccarları, Beratlı tüccarlar ve Hayriye tüccarlan konularını belgelerle anlatıyor. Yararlı, anlamlı bir inceleme... Kapitülasyonları nasıl önceleri Osmanlı Padişahı tarafmdan yabancılara bir 'lütuf, hatta devlete özel bir yarar sağlama, büyük devletleri birbirine düşürme aracı olarak kullandığımızı; bir süre birini, bir süre öbürünü yanımıza çekerek güç kazandığımızı, ama devletin gücünü yitirmesiyle kapitülasyonların ülkemizı yabancıların etkinliği altına nasıl soktuğunu açıkça görüyoruz bu kitapta. . Dr. Bağış önsözde şöyte diyor: "Osmanlı imparatohuğunda, özetlikle 18. yüzyıldan itibaten ve 79. yüzyıl boyunca iç ve dış tıcaret hayatında önemli rol oynayan Rum, Ermeni ve Yahudi gayrimüslim tebaanın yabancı devletlerin himayesine girerek 'beratlı tüccar" olmak isteyişlerinin sebepleri ile, bu tüccarları yabancı devletlerin himayesinden kurtarmak için III. Selim'in bunları 'Avrupa Tüccarı' denilen imtıyazlı bir sınıf haline getirmesinin sebepleri ve bu düzenlemeye karşı Avrupa devletleri ile Rusya'nın güttükleri politikalar ile II. Mahmud'un bu politikayı devam ettirmesi araştırmanın esas konusunu teşkil etmektecür" III. Selim ile II. Mahmud bu 'beratlı tüccar' konusunı: önlemek için uğraşmışlar, jma bu büyük devletlerin çıkarlarını bozduğu için sert tepkiler yaratmış. Avrupa devletlerinin koruyuculuğuna sığınan Rum, Ermeni ve Yahudi tüccarların 'imtiyazlf durumlannı sürdürmeleri önlenmek istenmiş, ama yarar sağlamamış... İbretle okunacak bir kitap "Osmanlı Tıcaretinde Gayrimüslimler"... Geçmişimizi iyi bilmek zorundayız. Belgesel, bilimsel verilere dayanar, tarih incelemeleri pek yapılmıyordu. Tarih, bir çeşit masal sayılıyordu. Masal dinler gibi Osmanlı tarihinin olaylarını okuyorduk, kâh coşuyor, kâh üzülüyorduk. Tarih, yalnızca Padişahların, Paşaların savaşları, kavgaları, zaferlerı, yenilgilerinı anlatan öyküler topluluğu gibi bir şeydi. Artık tarihe genç bılim adamları yansız' ve 'gerçekçi' bir tutumla bakıyorlar. Dr. Bağış önsözünde şöyle diyerek, bu alanda yapıiacak daha çok iş olduğunu belırtıyor: EGITIMCI GOZUYLE Çocuklarda yulan Okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklarda yalan, duşlerin etkisınden, olayları yanlış anımsamaktan, hayal etme gucünün işlekliğinden kaynaklanabilir. Yarar sağlama, zor durumdan kurtulma, bilgiç göninme, övünme, kahraman görimme, korunma gibi duygu ve düşunceler de çocuğun yalan soylemesine neden olabilir. Bunlar "sıradan yalanlardır." Ortaokul çağındaki çocuklarda ise yalan soyleme, başkalarını aldatmaktan " h a z " duyma biçimine donüşerek, "hastaiık derecesine" varabilir. Çocuğu valandan korumak için başlıca önlemleri şöyle sıralayabiliriz: • Çocuğu korkutmaya ve baskı altında tutmaya >önelik (utıım ve davranışlanmızdan kaçınmaImz. Duşüncelerimizle davranışlarımız arasındakı çelişkilerden Ozetle * İstanbul, Fmdıkzade Ortaokulu 'ndan Mustafa Dinçer, dışarıdan bitirme sınavlarmda görevlendirilen öğretmenlere ücret ödenmediğini belirterek şöyle yaztyor: ' 'Her yıl belirli okullarda yapılan bu sınavlar süresince öğretmenlere oldukça ağır bir ek görev yüklenmektedir. Özellikle Türkçe gibi derslerde binlerce sınav kâğıdı okunmaktadır. Bakanhğımız bu smavlarda görev alan tüm öğretmenlere ek ücret vermeyi düsünüyor mu? * Yetişttrme yurtlarında görev yapan bir grup oğretmen, istemedikleri halde Sağlık Bakanhğı elemanlan haline getirildiklerinden yakuuyor, bir an once asıl görevlerine döndürübnelerini diliyorlar. •k Aydın 'dan L. Duman 'a: tlkokulu dısandan bitirme sınavIan, yılda üç kez olmak uzere, şubat, haziran, ekim aylannda ya da milti eğitim müdürlüklerince saptanacak tarihlerde Türkçe, sosyal bilgüer, fen ve tabiat bilgisi ve matematik derslerinden yapılır. •k İstanbul Atakoy Lısesi "5 Dil" sınıfı öğrendlerinin velilen, ' 'çağdas yabancı dil öğretiminin gerektirdiği kosuUarla" lngilizce öğretmek amacıyla oluşturulan yabancı dil koluna bir turlü islerlik kazandınlamadığmdan yakmarak şöyle yazıyorlar: "Dersler yuıe klasik yöntemle işleniyor. Okul yonetimi yabancı dil kolunu geliştirmeye önem vermeli." Akşam okulları açılmadı sıvrıimaiı, çocuğa iyi örnek olmalıyız. • Toplumda, çevrede yalan sövlcmekle tanınmış kişileri eleştirmeli, a>ıplamalı; doğru so>leyenleri ovmeliyiz. • Yalanın kotu sonuçlarını gösteren etkili örnekler vermeliyiz. • Çocuğun dürüst arkadaşlar seçmcsinc \ardimci olmalıyız. • Çocuğun >alanını ortaya çıkannca kuplere binmemeli, dayağa asla başvurmamalı, ama yalana karşı tepkisiz de kalmamalı>iz. Yalanın uzücü sonuçları üzerinde durarak çocukta utanma ve pişmanlık duygusu uyandırmalıyız. Tüm bu önlemlerden sonuç alamıyorsak, çocuğu kesinlikle bir ruh hekimine götürmeliyiz. Unutmayalım ki hasta bir yalancı, yarın yalnız kendine ve çevresine değil, tüm ülkeye zararlı olabilir. • Bizler, Samsun Akşam Devrim Lisesi'nin orta bölümünde okuyan oğrencileriz. Ortaokuldan sonra öğrenimimizi yine akşam okulunda sürdürmek istiyoruz. Çünkü çoğumuz maddi olanaklan son derece sınırlı ailelerin çocuklanyız; gündüzleri çalışarak aile bütçelerimize katkıda bulunmak zorundayız. Anımsayacağınız üzere, Hasan Sağlam'ın bakanlığı döneminde akşam okullannın bir kısmı hemen kapatılmış, bir kısmınınsa birinci sınıf öğrencileri okulu bitirinceye dek açık kalmalarına karar verilmişti. Böyle bir karar eğitim seferberliğine ters düşmektedir. Yeni bakanın bu yanlış uygulamayı durdurmaya yetkisi var mıdır? Varsa, bu sorunu çözümlemesi pekçok yoksul öğrenciyi sevindirecektir. Akşam lisesi öğrencileri: Bayram Candan, Nesrin Tamer, Sezai Keskana, tsmail Karalı, Ali Candan. • Bu konuda zaman zaman başka okurlanmızdan da mektuplar alı>onız. Akşam okullannın kapatılması, hangi gerekçeve davandınlırsa dayandınlsın, elbette yanlış bir uygulamadır. Bazı konulardaki anımsalmalanmızı dikkate alan sayın bakanın, bu soruna da eğileceğini umu>oruz. Zongııldok M.Y.O. öğrencUerinin bir sorunu * Bizler guz dönemi sonunda, ikinci kez aldığımız bir dersten başarısız olduğumuz için okulla ilişiği kesilen oğrencileriz. Bahar dönemi başladığında oğrencı affı meclisten geçmişti, ancak uygulamaya konulmamıştı. ^ u yüzden 1 marttan 19 mart gunüne kadar derslere giremedik. Şimdi soruyoruz: "Okulla ilişiğimiz kesildiği halde neden bunu bize bir yazı ile bildiraıediler? Neden oğrenci olduğumuzu belgeleyen kimliği verdiler? Şimdi biz 19 günliik ders açığımızı nasıl kapatacağız? Onümüzdeki haftalar içinde çogu derslerin vi/e sına>ları yapıiacak. Bövlece başanmız engellenmiş olmuyor mu? Bu tutum affın anlam ve amacına ters diişmuşor m u ? " Zonguldak Meslek Yüksekokulu'ndan bir gnıp ögrenci. Dr. Türan BOZKURT, DEDE oldu. Banu ile Hakan PEKCANITEZ'in GİZEM adında bir kızları oldu. 19 Nisan 1984 Güzelbahçe İSTANBUL Milli Piyango .. 30 Nisan Efes Ozel Cekilisi'nde Görülmemiş çekilis, görülmemis ikıamiyeler: şimdi dilediğiniz an... dilediğiniz kadar... Bugüne kadar. gördüğü aşırt rağbetten ötürü, taleplerı karşılayacaK miktarda sunulamayan GOODYEAR G800 Radial binek oiomobılı lastığinin üreîımı artınlmıştır. Türkiye'nin en çok beğenilen ve aranılan otomobil lastığı GOODYEAR G800 Radial. G8OORADIAL. l'er milyon / Biletinizi hemen alın, bereketinden ycnarlanın.' kisiye veriyor/ Goodyear Lastik Satış ve Servis Merkezlerinde dilediğiniz an. dilediğiniz kadar hızmetinizdedır. OOODfVEAR B