17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Aııkaracla diplomatik trafik yoğunlaştı TAKV1M 25 Nisan 1984 İmsak: 4.28 Güneş: 6.05 Sahibi: Cumhuriyel Malbaacılık ve Ga/eıecilik Turk Anonim Şirkc'i adına Nadir >adi. • Genel Yayın Mudıırü: Hasan Cemal. Muesscse Muduru: Emine Işaklıgil. Vazı l^leri Müdüru: Okav (.onensin, # Ya/ı İsleri Miıdiır Yardımcısı: Ahmet Korulsan, Haber Merke.fi Muduru: Yalçın Bayer, Savia Düzeni Yöneımeni: Ali Acar. Teııı\ilaler \NKARA: Yalçın Doğan. İZMİR: Hikmet Çelinkaya. ADANA: Bürolar: 0 Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir. Tel; 1898512532f Mehmel Mercan.# Servıs Şejleri: Isıanbul Haberleri: Reha Öz, Dış Ha Idare: 1S3335. • İzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65 3, Tei: 254709131230 berler: Krgun Balcı. Ekonomi: Osman Llagay, Külıür: Aydın Kmeç. Maga • Adana: Atatürk Caddesi, T.H.K. İşhanı Kat: 213, Tel: 1455019731 /in: \alcın Pekşen, Spor Danısmanı: Abdülkadir Vucelman.Duzeltme: • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Rrf'ık Durbaş. Ara>:ırma: !>ahin Alpay, İsSendika. Şukran Kelenci. Ocağı Cad. 39/41. Cağaoğlu. İst. PK: 246lst. Tei: 5209703 Tele\: 22246 İkindi: 16.54 Akşam: 20.00 Yatsı: 21.29 Öğle: 13.07 Romen Dışişleri Bakanı Stefan Andrei, eski Ispanya Dışişleri Bakanı, Avrupa Konseyi Genel Sekreter adayı Marcellino Oreja ve EAlmanya yabaneı işçiler sorutnlusu Funcke, başkentte temaslarda bulunuyor. 15 kişilik Âvrupa Konseyi heyeti bugün geliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Içinde bulunduğumuz günler. Ankara. birbiri ardına gelen yabaneı heyetlerle yoğun bir diplomatik trafiğe sahne oluyor. Romanya Dışişleri Bakanı Stefan Andrei ve Federal Alman Hükümeti yabaneı işçiler sorumlusu Lisolette Funcke. dün Ankara'ya geldiler. Avrupa Konseyi Parlamenter Assamblesi Türkiye Alt Komitesi'nden 15 dolayır.da parlamenterin yer aldığı heyetin ise bugün gruplar halinde Ankara'ya gelmesi bekleniyor. Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği adayiarından eski Ispanya Dışişleri Bakanı Marcelino Oreja ise, dün Ankara'da bir dizi görüşmede bulundu. Ankara'daki yabaneı heyet ziyaretlerini başhklar halinde şöyle özetleyebiliriz: 1) Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Slefan Andrei, Dışişleri Bakanı Vahil Halefoğlu'nun çağrılısı olarak resmi bir ziyarette bulunmak üzere dün akşam Ankara'ya geldi. Halefoğlu ve Andrei'nin başkanlığındaki Türk ve Romen heyetleri arasındaki görüşmeler bugün yapılıyor. TürkRomen resmi görüşmelerinde iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra. DoğuBatı ilişkilerindeki genel durum üzennde bir göruş alışverişinin yapılması bekleniyor. Görüşmelerde ayrıca, bir süredir yürütülen Balkan Konferansı hazırlık çalışmalarının içinde bulunduğu durumun da gözden geçirileceği bildiriliyor. Bu çerçevede Balkanlann nükleer silahlardan arındırılması yolundaki eğilimin söz konusu çalışmalarda ulaştığı durum da gündeme gelecek. Andrei, Özal hukümetinin Doğu Bloku'ndan ağırladığı Dışişleri Bakanı düzeyindeki ilk konuk olacak. KEDERAI ALMVN KOM'K 2) Romen Dışişleri Bakanı'nın varışından önce Ankara'ya varan bir başka yabaneı konuk da, Federal Alman Hükümeti'nin yabaneı işçiler sorumlusuHiirDtmokrat bayan parlamenter Liselotte Funcke oldu. Bakan sıfatına sahip olmamakla birlikte. hükümetin yabaneı isçilerkonusundaki çalışmalarının içinde yer alan Funeke, Kohl hukümetinin yabaneı işçilerin ülkelerine dönüşlerini özendirme poliıikasına muhalefetiyle tanınıyor. Funcke, bugün Ankara'da sırasıyla Devlet Bakanı Kazım Oksay ve Çalışma Bakanı Mustafa Kalcmli Türkiye, Libya ile Ingütere arasında arabulucu oldu ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) Londra'daki Libya Halk Bürosu'ndan dışarıda gösteri yapan öğrencilere ateş aeılmasıyla Ingütere Libya ilişkilerinde başgösteren gerginliğin yumuşatılması konusunda Türkiye perde arkasında arabuluculuğa başladı. Bu konuda çıkan haberler dun Dışişleri Bakanlığı'nın üsı düzeydeki yetkililerince doğrulandı. Sağlanan bilgilere göre. her iki tarafın da oluru üzerine devreye giren Turkiye. Ingilıere ile Libya arasında karşılıklı mesaj teatılerındc aracılık yaparak Londra ile Trablus arasında diyaloğu sağlayan bir köpru işlevi görüyor. Böylelikle Londra'daki büyükelçilik olayının kulisi Ankara'ya kaynuş bulunuyor. Büyük bir gizlilik içinde yürütülen bu konudaki temaslarda Türkiye, mesaj aktarma işlevinin yanı sıra mevcut gerginligin giderilmesine dönuk iki tarafın görüşleri arasında ortak noktaları da bulmaya çabalıyor. Son olarak Ingiltere'nin Libya Büyukelçiliği'nin 29 nisana kadar boşaltılması yolundaki bildirimi ile ilgili işlemler konusunda da Türkiye"nin doğrudan devrede olduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, bu konudaki temaslan doğrudan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu yürülüyor. Halefoğlu, dun Ankara'daki Ingiliz Büyükelçisi Mark Russell ile bir göruşme daha yaptı. Russell'ın görüşmede Halefoğlu'na Ingiliz hükümeıinin. büyükelyiliğin boşaltılması konusundaki gorüşlerini Libyalılara aklanlmak üzere ilettiği biidirildi. DIŞİŞLERİ NE DİVOR? Bu konudaki haberler Dışişleıi Bakanlığı'nır. dunkü basınbrifiiginde gündeme geldi. Gazetecilerin soruları ve sözcü vekili Yalım Eralp'ın yanıtları özelle şoyle: SORL: Tiırkiyenin tngiltere ile Libya arasında arabuluculuk yaplığını dogruluyor musunu/? YANIT: Ingütere yakın bir muttefikimizdir. Libya da dosı bir İslam ülkesidir. Eğer Türkiye bu iki ülke arasındaki gerginliğin giderilmesi yolunda bir şey yapabilecek durumdaysa, bunu yapmaktan ancak memnunluk duyar. SORL: Türkiye, aracı olmak için kendi başına mı devreye girdi. yok sa rica u/erine mi bu rolü usllendı.' YANIT: Oyle görünuyor ki. her iki ulke de Turkiye'nin bu konuda yardımını kabul edebileceklerini bildirmışlerdir. S O R l : Turkiye'nin görduğîi işlevi anlatır mısınız? Yalnızca mesaj mı aklarılıyor. yoksa bunun dısındaki sorunlarta bizzat ilgileniyor mu? YANIT: Acil sorun. şimdi elçiliğin boşaltılması konusu olarak gözüküyor. S O R l : Türkiye. ortaya çıkan bu ^elişnıeyi nasıl karşılıyor? YANIT: Bir dosıumuz ile müttefikimız arasındaki gerginliğin azalmasından memnunluk duvacağımız tabiidir. SORL : Başbakan Özal. Libya ziyaretini erieleyebilir mi? YANIT: Hükümet sözcusü Sayın Yılmaz. ziyaretin mayıs ayırda yapılacağına ilişkin bir açıklamada bulunmuşlu. Bir değişiklik clduğuna dair bir bilgi bize ulaşmış değıldir. SORL': f ürkiye, Libya Büyükelçiligi'nden dışan ateş açılmasını nasıl karsılıyor? YANIT: Olayın meydana gelışi konusunda çeşitli iddialar bulunu ile yarın da Dışişleri Bakanı Vahil Halefoğlu ile görüşecek. Funcke, Türkiş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ı da ziyaret edecek. Funcke'nin temaslarında, Alnıanya ile Turkiye arasında ciddi bir gündem maddesi halinde gelen bu ulkedeki Türk işcilerinin geri dönüşleri konusundaki müzakerelere devanı edilecek. Bu görüşmelerde herhangi bir ilerleme sağlanması beklenmiyor. Ayrıca. Türk işçilerinin I986 yılında başlaması gereken serbest dolaşımı konusunda da. sorunun ancak TürkiyeAEI ilişkilerinin canlandırılması çercevesinde ele alınabileceği yolundaki Türk görüşü bu kez de Funcke'ye anlatılacak. AVRl'PA KONSKYİ HKYF.Tİ 3) Turkiye'nin Avrupa Konseyi ile ilişkilerindeki durum bu hafıadan itibaren Türk dış politikasının gündemine yeniden giriyor. Avrupa Konseyi Parlamenter Assamblesi Türkiye Alt komıtesrnden 15 dolayında parlamenter bugün ayrı ayrı gruplar halinde Ankara'ya geliyor. Söz konusu heyet, parlamenter Assamblenin hukuk ve siyasi komisyonu üyelerinden oluşuyor. Alt komite üyelerinin Ankara'daki temaslan Avrupa Konseyi Parlamenter Assamblesinde 79 mayıs tarihleri arasında Turkiye uzerinde yapılacak görüşmeler öncesinde önem taşıyor. Üyeler, Türkiye'de edinecekleri izlenimleri Assamble'den önce toplanacak siyasi komisyon ve hukuk komisyonuna aktaracaklar. Bu komisyonlarda belirlenecek görüşler de Assambledeki görüşmelerin çerçevesini oluşturacak. Bu görüşmelerde, Turk heyetinin yetki belgelerine yapılan itirazın bir sonuca bağlanması bekleniyor. Heyet üyeleri için ayrıntılı ve son derece yoğun bir program hazırlandı. Programın en ilginç yönü, perşembe günku ilk randevunun Ankara Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy'a ayrılması. TBMM Başkanı Necmettin karaduman tarafından da kabul edileeek olan heyet, cuma günü Başbakan Turgut Özal'ı ziyaret edecek. Programda, Dışişı \ıkcısı II. Sayfmla) İLK İŞLEMLER Kestane dallanmn kabukları soyuluyor, sapları kıvnlıyor. üallar bastona benzemeye bajlıyor... Baston imalatçılarının yüzü Hae mevsiminde gülüyor Hac mevsimi öncesi, Arap tüccarlar, kamyonları Dereseki köyüne dayıyor ve çok sayıda bastonu, haalara satmak üzere Suudi Arabistan'a götürüyor. tjreticinin 120 liraya elinden çıkardığı baston, Tahtakale'de 500600 liraya satılıyor. Bastonculukta en tatlı kâr, Tahtakale'nin toptancı tüccarlarımn. SELAHATTİN ERKANLI "Baston kestane ağacının meyvesidir..." Yo, saçma sapan bir laf değil bu. Hele Dereseki koylüleri için hiç değil. Dereseki bir "baston köyü". Kestane ağacının genç sürgünleri dallarıburada bastona dönüşüyor. Kestane, Deresekililer için bir nimet. Dereseki, Istanbul'un Beykoz ilçesinin arka yamaçlarında, otobüsle 1520dakikadagidilebilen şirin bir köy. Köy sakinleri Dereseki'nin "İstanbul'un alınmasından önee kurulduğunu" anlatıyor. Rivayete göre, "Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un felhi sırasında gemilerini, Tophane'den Haliç'e Dereseki ormanlarından kesliği dev ağaçlar uzerinde kaydırmış." Bastoncuları ayakta tutan ise, Hac mevsimi. Arap tüccarlar, Hac mevsirni öncesi kamyonları Dereseki köyüne dayayıp, denıetlerce baston satın alıyorlar. Bazen istenilen yüksek fiyatı da ödeyerek. Bastonlar Suudi Arabistan'da, >ine Tahtakale'den götürülen "incik bontukla" birlikte, aralarında çok sayıda Türk'ün de bulunduğu Hacılara 23 Riyalden (200280 TL.) satılıyor. Muhsin Duman, 7 atölyeden birinin sahibi. Dört işçi çalıştırıyor. İşçilerinin en eskisi Ali Rıza Tümsek, "ıçkı, silislire.tepealma" işlerini yapıyor. Nusrel Tokgözlü ve kardeşi Saim, "Sap kıvınyor". Erhan Duman, "cila yapıyor, mal kesiyor." Erhan "palronun" oğlu, ama işçi olarak çalışıyor. Erhan, "Ben saydım" diyor, "Kestane dalı baston olana kadar tam 38 işlemden geçiyor." Dallar 1015 liradan satılıyor para ve yine cila... Aylar süren çalışma meyvelerini veriyor. Pınl pırıl parlayan bastonlar muz hevenklerini andıran demetler halinde bağlanıyor. Herbir demet 120 bastondan oluşuyor. Demetlt 1 1314 bin liraya satılıyor. Tane ortalaması 120 liraya. Muhsin Duman "Elimize pek bir şey kalmıyor, bazen içeri bile giriyoruz" diyor. Maliyetin yuksek olmasından yakınıyor. 1015 liraya alınan her bir dal için işçilere 30 lira ödeniyor. Yani işçiler düzinesini 350, demetini 3500 liraya yapıyorlar. Ortalama bir atölyede yılda yaklaşık 100 demet baston yapılabiliyor. Zaten atölyeler sürekli çalışmıyor. Bastonculuk mevsinnlik bir iş. Nisan ayının 15'inden sonra, kestane ağacının dallarına "su yürüyor". Dalların üzeri damarlanıyor, gözenekler büyüyor. Bu tarihten sonra kesilen dallardan hayır gelmiyor. Bu yüzden iş büyük oranda kışın yapılıyor. Bastonculuğun en zor kısmı, malların satılması. Bastonlar Tahtakale'deki toptancı tüccarlara satılıyor. Tahtakale tüccan 120 liraya aldığı her bir bastonu 500600 liradan satıyor. ANAYASA MAHKEMESİMN 23. KLRLLl Ş YIL1 KUTLAMYOR PARIS'ten MEHMET ALTAN Boyucıoğlu: İlk kez 12 EylüVden sonra önümiize çok sayıda dava geldi ANKARA, (THA) Anayasa Mahkemesi'nin 23. kuruluş yıldönümü bugün kutlanıyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Boyacıoğlu, mahkemenin kuruluş amacının parlamento tasarruflarını denetlemek olduğunu hatırlattı ve, "'Eger Anayasa Mahkemesi meselelere iyi nüfuz edemez ve hatalı bir karar verirse Türkiye'de çok şey tersine döner" dedi. Boyacıoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin asıl işlevinin Yüce Divan görevi yapmak olmadığını vurguladı ve "14 yıl görev yaptım, ilk defa 12 Eyliil sonrasında önümiize çok sayıda dava geldi" diyerek, görev süresi içinde 4 bakanı yargıladıklarını söyledi. Ahmet Boyacıoğlu, kamuoyunun yalnız Seçim Yasası gibi, af gibi konulara önem verdiğini, oysa Anayasa Vlahkemesi'nin "adını sanını duymadığımız bir sürü partinin kapalılmasına da karar verdiğini" belirtti. Olmaz, olmaz, bu iş olamaz... Fransa Cumhurbaşkanı "Sosyalist" François Mitterrand'ın yürürlüğe koyduğu "sanayii yenileştirme" politikasının en büyük kurbanları, her gün sayıları çığ gibi artan işsizler Yenileştirmeye tabi tutulan eski sanayi bölge işçileri solun, özellikle de Komünist Parti'nin gelenekşel yandaşları, sanayii yenileştirme programı çerçevesinde. İşçiler işsiz kaldıkça. Komünist Partisi de François Mitterrand'a karşı sertleşiyor. Hatta geçenlerde, Komünist Parti Genel Sekreteri Georges Marchais televizyonda, François Mitterrand'dan 1981 yılında iktidara gelmeden önce söz verdiği politikaları uygulamasını ya da halkı yanılttığını açıkça söylemesini istedi. Cumhurbaşkanı François Mitterrand da artan eleştiriler karşısında koalisyonun iki ortağı arasındaki yeni durumu aydınlığa kavuşturmak gereğinden söz etti. İşte 19 nisan günü, hükümetin Mecliste güvenoyu istemesi, komünistlerin durumlarını aydınlığa çıkarmaya yönelik bir girişimdi. Güvenoyu görüşmelerinde, Başbakan Pierre Mauroy, Komünist Parti'nin eleştirdiği bütün politikaların aynen takip olunacağını söyledi ve güvenoyu istedi. Komünist Parti sözcüleri de, Başbakan'ın bu sözlerini, bu kez Meclis kürsüsünden eleştirdiler ve sonra hükümete güvenoyu verdıler. Durumu aydınlığa çıkarma işi, işleri daha da karmaşıklaştırmaktan başka bir işe yaramadı. • • * Komünistlerin, bu kadar eleştirdikleri hükümete güvenoyu vermelerinin nedeni, sol kamuoyunda koalisyonu bozan taraf olarak damgalanmak istememeleri. François Mitterrand. sonunda eleştiriler karşısında çaresiz kalıp, komünistleri koalisyon dışında bırakırsa, hem verdiği sözleri tutmamış, hem sol dayanışmayı bozmuş duruma düşecek. Bu da tabii komünistlerin ekmeğine yağ sürecek. Aslında, Komünist Partisi'nin, Fransa'nın bugünkü hükümetindeki varlıklannı ideolojik açıdan anlamak çok zor. Bir kere dış politika açısından, Mitterrand 5. Cumhuriyet döneminin en sağ dış politikasını uyguluyor. Ekonomi politikaları açısından ise, yürürlükte olan politika, Mitterrand'ın son Amerıka gezisinde açıkladığı gibi "Fransız usulü monetarizm.'1 Fransız Sosyalist Partisi, kapitalist ülkelerde. her şeyin, işverenlerin "kâr" etmesine dayandığını açıkça söyleyip duruyor. Patronlar kâr etmezse, yatırım yapmaz, yatırım yapmazsa, ekonomık büyüme gerçekleşmez, ekonomik büyüme olmayınca da çalışanlar pastadan daha fazla pay alamaz. Komünist Parti ise, çok ayrı telden çalıyor. İlk önce, mal varlıkları 1500 milyar frank olan, 110 bin aileyi sıkı bir vergiye bağlamayı, yasal yollardan dışarı çıkan 50 milyar frank sermayeyi geri getirmeyi, bunlarla yatırımlan teşvik edip, büyümeyi sağlamayı öneriyor. Özetle, Komünist Parti için kapitalist sistemin özellikleri önemli değil, önemli olan çalışanların hakları, işleri, alım güçleri. İdeolojik olarak, birbirinden bu kadar ayrı iki partinin geçici birliğinin tek sebebi ise taktik nedenler. Sosyalist Parti'nin bütün hedefi, uzun süreçte Komünist Parti'nin 5 milyon oyunu alıp, bu partiyi bitirip tüketmek. Komünist Parti'nin hedefi ise, kapitalist ülkelerde sosyal demokrasinin, liberallerden daha faz la bir şey yapamayacağını sol seçmenin gözüne soka soka kabul ettirmek. 16 hazıranda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine, iki parti de ayrı listelerle girecek. Bu seçimler bir ölçüde iki partiye de uyguladıkları politikaların oy olarak sonucunu verecek. Böylece, ideolojik açıdan uzlaşmalanna olanak olmayan iki parti koalısyonunun geleceği, bu sonuçlara bağlı olarak, yeniden belirlenecek. Necati Altmtaş Emniyet Deniz Şubesi Müdürlüğü'ne Necati Altmtaş atandı Bastonda ilk iş, dalların kesilmesi. Kestane dalını genellikle ormanda çalışan köylüler kesiİstanbul Haber Servisi Sayor ve tanesini 1015 liradan sarayburnu'nda 7 nisan günü gecirtıyor. Dallar kesildikten sonra diği bir trafik kazasında yaşamıbir ay bekletiliyor. "Sindirme" nı yitiren gazeıemiz İstanbul Hadeniyor buna. Dalın sindirdiği, ber Servisi Şefi Selahatlin Gü"kabuğunun bir karış kadar ayler'in eşi Emniyet Müdürlüğü nlmasından" anlaşılıyor. Deniz Şubcsi Mtıdurü Sevgi C»üSindiren dallar bidonlar içinler'den boşalan yere Necati Alde, harlı ateşle kaynatılıyor. Kalınlaş atandı. huk böylece tümüyle soyulabiliEmniyet örgütunün ceşitli böyor, sapın bükülebilmesi için yulunılerinde !7 yıllık meslek yaşamuşatılıyor. mı olan Altmtaş, Eminönu ve Sap, "kalıp" adı verilen pirinç Şisli Emniyet Amirlikleri yaptı. bir âletle bükülüyor. Kestane daSon olarak da 2. Şube Müdur lı bastona benzemeye başlıyor. Yardımcılığı görevinde bulundu. Sapın öylece kalabilmesi için Ölc yandan, Siyasi Polıs Mübir tel takılıyor \e kurumaya bıdüru Tayyar Sever, Emniyel Mü rakıhyor. Kestane dalları güneşli dür Yardımcılıârna, Siyasi Polis havalarda 15 günde, kışınsa soMııdür Muavini Mete Allan, Si bayla, biriki ayda ancak kuruyasi Polii Mudürlüğıi'ne atandı yor. lar. Ayrıca Sivil Savunma ŞubeKuruNuıı dallar, "ıçkı"da busi Müdurü Hüseyin Dugdu. Sos daklanndan temizleniyor. düzleyal İslcr Sjubesi Müdıırluğü'ne, niyor. Ardından silistire yapılıPasaporl Şubtsi Mııdür Muavi yor. İki kenarı keskin çeliklc ni C'emal Aydın ise Sivil Savun "kaba zımpara" yani. Silistire ma Şube Müdürlüğü görevine eskiden cam parçalarıyla yapılıryetirildiler. mış. Bastonculukta neredeyse değişen tek âlet. çelik silistire âleti olmuş. Silistireden sonra, oyma kalemiyle sapa ve gövdeye çeşitli işlemeler oyuluyor. Kestane dalı bastona gıderek daha çok benziyor. "Kelebek" adı verilen motor\ N K A R A (Cumhuriyel Biıla hızla dönen yııic çelık bir aı^. rosu) Sikılı altmda bulunan le "tepe alınıyor." Sapın ıiLiın1962'ye 3 (ertip erltre bir aylık daki kıynııklar temizleniyor. süresi/ i/in vcrilnıcsi karaılaştıBa.stoncuhığun en tehlikeü i>i terıldı. pe alnıa. İşçilerin hemen hepsi Milli SaMinma Bakanlığı Baparmaklarını kaptırmış kelebesııı ve Halkla llişkiler Daire Başğe. Hepsi parmaklarındaki kekanlıörndaıı yapılaıı acıklamaya gore, sö/ konusu ıcrıip erle sikleri. delikleri gösterıyor. 1 a/lası kesilen dallaı renk sc rindeıı i/in lıaklarıııı kullannıudcsen vermek için pürmu/le yayanlar. askcıiiye kanlış larilıtekılıyor. Bir siire daha beklelili riııe göro nisan soııuııdan ıtiharen lerhis islemiııe labi tıııııla yorlar. Sonra son işlemler yapılıyor. Ince cila, astar, kâğıt zımcak. nburun SultanahmetMeydanı, AlmanÇeşme„•„,„ ö n ü Amerikah Mike ve Sharon. Ara verdiklerinde, "burada tanışmıştık" diyorlar. Mike mimarltk öğrencisiymiş. Sharon da özel bir şirkette çalışıyor. "Geldiğimden beri herkes çok ilgi gösteriyor" diyor. Türkiye konusundaki bilgileri. "seçimler filan olmuş, gazeteden duyduk". Başbakan? "Bilmivoruz". Ozaman Turizm Bakam'm sormuyoruz. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU). İthnl tsta Oğrenci yurdunu eleştiren öğrenci, yıırttan çıkarıldı İslanhul Haber Servisi Istanbul'da yaşınlanan "Yeni Olgu" adlı sanat dergisinde yurt yaşamı ve kurallan konusunda bir değerlendirmesi çıkan Güven Tuzkaya adlı öğrenci, kaldığı Fatih Kız Öğrenci Yurdu'ndan çıkarıldı. Aynı dergide adı ve fotoğrafı çıkan öteki öğrencilerin de araştırıldığı öğrenildi. Derginin 4. sayısında "Merhaba Dostlar" başlıklı yazısında, yurtlarda öğrencilerin katı kurallar içinde yaşamak zorunda bırakıldığını belirten Tuzkaya, "Yatağını düzgiin yap. Odanı temizle. Dolabını düzenli lut. Dolaplarda yiyecek maddesi bulundurma. Isıklan 23.30'da söndür.. Bu içerikleki maddeler 34'e kadar sürer yider. Kn son madde olan 34'(e yukarıda belirlilenk're uymayanlara disiplin cezası verileceklir deni r " rliyc yazıyor. Tuzkaya, yazısının daha sonraki bölümünu şöyle sürdürüyor: "Namus bekçiliğine sıkı sıkı>a sarılanlar. haremlikselamlık anlayışının da sahipleridir. Kültürel faaliyeller nedeniyle kız >a da erkek yurduna gidenler artık insan olmaktan çıkıp, karşı cinsin birer temsilcisi olurlar. Sinema, tiyatro salonuna sahip olan AÖS'de bu olay ilginç bir biçimde ortaya çıkar. Tiyatro izlemek ya da şolene kalılmak için giden kızlar siirekli erkek öğrencilerin aç bakışları altında. Kızların oturaeaklan yerler önceden ayrılmış ve birkac sıra boş bırakılmışlır. Eğer daha sonra kızlardan gelen olmazsa .söz konusu yerler erkek öğrenciler tarafından büyük bir yığılma ve karjjaşa ile paylaşılır. Bütün gün aynı sınıfı, aynı sırayı payiaştıkları kız arkadaşları onlar için artık cinselligi ön plana çıkmış birer nesnedirler. Erkeklerdeki bu açlık kız yurtlarında kendini eşcinsel eğilimler içinde gösterir." Bu değerlendirme üzerine, Fatih Kız Öğrenci Yurdu Müdiresi Melda Demircan tarafından Güven Tuzkaya'ya gönderilen yazıda. Yurtlar Yönetmeliği'nin "yurt yonetimini tehdit etmek, yurt yöneticilerine karşı toplu ya da yanlı, ya/ılı ya da sözlii küçük düşürücü demeçte bulunmak, ya da buna özendirmek..." olarak belirtilen 29/b maddesi gereğince "yurttan süresiz çıkartılma cezası" ile cezalandırıldığı belirtildi ve "Karar Genel Müdürlük'çe onaylandığı takdirde yürürlüğe girecektir. Bu arada, yurtta nahoş bir olayın meydana gelmemesi için a> nı yönetmeliğin 38. maddesi gereğince 15 gün ile yurtla ilişiğiniz kesilmişlir" denildi. nisan sonunda erken terhis o/ıwr>r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle