23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuri>el Mjıbaacılık \e Cij/elecılik Turk Anumm Şirkelı adınu Temsilciler:ANKARA: Yalçın Doğan,IZMİR:Hikmet Çetiakaya, ADANA: Nadir Nadi, 0 Gencl Ya>ın Mııdııru: Hasan C'ental, Mucisese Mııduru: Mehmet Mercan. • Servis Şefleri: Istanbul Haberleri: Reha Öz, Dış HaKmine U>akh|»il, Va/ı l>lcrı Mudurtı: Okay (ftmrnsin, # Ya/ı hlerı Mudur berler: Ergun Balci, Ekonomi: Osman Ulagay, Kultur: Aydın Emeç, MagaYardımcıvı \hmel Korulsan. Haber Mcrke/i Mudıırıı: Yalçın Ba\er, Sa\fa zin: Yalçın Pekşen, Spor Daruşmanı: Abdiilkadir Yücelman, Düzeltme: Refik Dtırbaş, Ara$tırma: Şahin Alpay, tşSendıka: Şükran Ketenci Du/cnı ^oııeınıcnı: 4li Acar. TAKVtM 23 Nisan 1984 Imsak: 4.32 Guneş: 6.07 Öğle: 13.07 Ikindi: 16.54 Akşam: 19.58 Yatsı: 21.26 Burolar • Ankara: Konur Sokak No: 24*4 Yenışehır, Tel: 189851253257 Idare: 183335. • İzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesi, T.H.K Işhanı Kat 2> 13. Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan:,Cumhuriyel Maıbaacılık ve Gazelecılik T A.Ş. Turk Ocagı Cad. 39/41. Cağaloglu, Ist. PK: 246Isl. Tel: 5209703 Telex: 22246 Bir bankerin yorganının satışı ıçın 12 ayrı yazı gerekiyor Banker mallannın satışına girmek isteyen vatandaşlardan alınan teminatlar zamanında ödenmiyor ve bu vatandaşlar paralarını kurtarmak için günlerce tasfiye kurullarının koridorlarında bekliyorlar. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Tasfiye kurullarına ilişkin şikâyetler sürerken, tasfiye kurulu gorevlileri de, bankerlik işlemlerı ile ilgili çıkartılan 13 adet KHK'den ve onun getirdiği bürokrasiden şikâyet ediyor. Bürokrasınin yoğunluğu, bankerzedelerden sonra yeni tasfiyelerin doğmasına neden olurken, bir bankerin örneğin bir yorgaıunın satılması 1 ile 5 ay süre alıyor. En az 12 ayrı yazışma yapılmasına neden oluyor. "Tasfîyezedeler" arasında, 2 aydır tasfiye kuruluna kaptırdığı parayı kurtarmaya calışan Mustafa Altın da var. Altın "Olacak iş degil" diyerek başladığı konuşmasında şunları anlatıvor: "Bir bankere ail arsayı devlet 600 bin liradan satışa çıkardı. Arttırmaya girdim \e arsayı satın aldım. Paramı yalırdım. Ancak daha sonra Bayındırlık ve t v kân Bakanlığı "Bu arsa gecekondu onleme bolgesindedir" diyerek arsaya el koydu. Hem Bakanlık hatalı, çünkii 6 yildır el kojmamış hem tasfiye kurulu hatalı çünkii böyle bir arsayı satıyor. Peki deyip arsayı verdik ama 2 aydır ödediğimiz 600 bin lirayı kurtarmaya çalışıyorum. Bugiin git yarın gel diyorlar, o ona soruyor. Öbürü buna yazıyor. Yaalar kayboluyor. Benden aldıklan para fona yatırılmış. Işin içinden çıkılmıyor." Bu durumda olan yalnız Mustafa Altın değil. Banker mallannın satışına girmek isteyen vatandaşlardan alınan teminatlar zamanında ödenmiyor ve bu vatandaşlar paralarını kurtarmak için günlerce tasfiye kurullannın koridorta'îndan eksik olmuyorlar.Bunlarabenzer bir başka örnek olay ise mizah hikâyelerine çok rahat malzeme olacak cinsten. BankerleTe ait apartman dairesinin satışı için Resmi Gazete'ye ilan veriliyor. Ilanda (b) blok 12 numara yerine yanlışlıkla (a) blok 12 numara çıkıyor. Sonuçta satış yapılıyor, ama satılan yer bankerin dairesi değil, olayla hiç ilgisi olmayan bir başka şahsın dairesi. Olay tapu dairesinde ortaya çıkıyor. Tapu dairesi bu yanlışîığı düzeltip (b) bloku (a) yapıyor. Ancak iş burada kalmıyor. Bu kez soz konusu banker ortaya çıkıyor. "Başkasının dairesini satışa çıkarıp, benim dairemi sattılar" diyerek mahkemeye başvuruyor. Daireyi alan vatandaş ise "Kardeşim ben almaktan vazgeçtim paramı verin. Ben bir >ıl mahkemenin sonuçlanmasını bekleyemem" demesine karşın bir sonuç alamıyor. Şimdi davanın sonuçlanması bekleniyor. Konuşmaları vaiaklapTi bir tasfiye kurulu başkanı ise "Bizde daha yüzlerce böyle trajikr>mit o | a v var" dediVten «^nra. "Kimse tasfiye sonunda para almayı beklemesin. Tasfiyenin bitmesi de mümkün degil" diyor. Tasfiye kurulu başkanlarının en çok şikâyet ettikleri konu bürokrasi ve kırtasiyecilik. Bir tasfiye kurulu başkanı " H e r yerimiz dosyalarla doldu. En ufak konuda günlerce yazışma sürüyor. İş yaptıgımız da yok. Sadece bu lüzumsuz yazışmalan yapıyor. onları dosyalara yerteştiriyoruz." dedikten sonra şunları ekliyor: "Diyenm ki, bir bankerin yorganı var. Bunu satışa çıkartacagız. Hiç itiraz olmaz, işler püriizsüz giderse en az t ay alıyor ve toplam 12 yazışma yapılıyor. Eger pıiriiz çıkarsa en az S ay süre alıyor, yazışmaların sayısı ise belli degil" diyor. TASFtYE KURULLARI BÜROKRASİDEN YAKIMYOR Memum yüzde 5 zam çarşamba günü karara bağlanacak ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Devlet memurlarıyla öteki kamu görevlilerinin ve memur emeklilerinin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi konusundaki Bakanlar Kurulu'na kanun hükmünde kararnameler çıkarma yetkisi veren yasa tasarısı Meclis'in yannki oturumda göruşülmeye başlanacak. Memur ve emeklilere mayıs ayı içinde verilmesı kararlaştırılan yüzde 5 dolayındaki zam, bu yasa çıktıktan sonra muhtemelen çarşamba gunü Bakanlar Kurulu'nda karara bağlanacak. Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Arıkan, ek zamla ilgili çalışmalann tamamlandığını, zam miktannın Bakanlar Kurulu'nda belirleneceğini soyledi. Un ihracatmda vergi iadesini kaldıran tebliğin iptali istendi Bamştay'ın söz konusu tebliği iptal etmesi halinde, davacı şirkeî 300 milyon liralık zararı için ayrı bir tazminat davası açabilecek. rejiminin devletin teşvik politikasını yansıtan bir belge olduğu ve devletin söz konusu kararlarını 1 yıl süre ile geçerii tutacagını taahhüt ettiğini" one sürdü. "Anılan bedelle, verilmiş hakkın iptal edilemiyecegini, dış bağlantıların bu çerçeve içinde yapıldıgım ve kazanılmış hakkın konınması gerektigini" belirten şirket, Irak'a taahhüt ettiği 25 bin ton unu, verdiği söz çerçevesinde teslim ettiğinden dolayı "300 milyon lira zarara ugradıgım" öne sürdü. Bu nedenle vergi iadesini kaldıran 10 şubat 1984 tarihli tebliğin Danıştay tarafından iptali istendi. Danıştay'ın murafaalı duruşması sonucu Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı teşvik ve uygulama dairesinin söz konusu tebliği iptal etmesi halinde, şirket 300 milyon liralık zaran için ayn bir tazminat davası açabilecek. Müteahhitler Libyu'da grev istemiyorlar Başbakan özal'a bir raporsunan Libya'daki Türk müteahhitleri, Libya'da asgari ücreteyapılan zamdan da yakındılar. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Libya'da iş yapan Türk müteahhitleri Başbakan Turgut Özal'ı ziyaret etti. Kabul sırasında Birlik Başkanı Ali Rıza Çarraıklı tarafından Libya'daki işleri kapsayan bir rapor verildi. Raporda "teminat mektuplannın Lib>a Merkez Bankası'nda bekletilmeden kabulu sağlanmalıdır" denildi ve bu arada bazı şantiyelerde başlatılan grevlerin önlenmesi istendi. Libya'da iş yapan üst düzey müteahhitlerinin katıldığı ziyarette Libya'da iş akışını önleyen bazı grevlerin bulunduğu kaydedilerek grevlerin ortak olarak çözümlenmesi dileği getirildi. Raponın bu bölümünde şöyle denildi: "Geride bırektığımız anarşik ortamın uzantısı birtakım örgütler Libya'da varlıklarını sürdürmektedir. Bunların militanlan, yüzleri maskeli olarak şantiyeleri basmakta, broşürler dagıtmakta, işçileri tehdit ve korku ile greve süriiklemektedirler. Bazı şantiyeter baskınlardan kendisini koruyarak ki bu şantiyelerde işçiler 24 saat nöbet tutarak bu tarz dış saldınlara karşı şantiyelerini korumakta ve çalışmayı sürdurebilmekte, bazı şantiyelerdeki işçiler haber göndererek grevi yönetenler şantiye dışına çıkarılırsa çalışacaklannı söylemektedirler. Mesda polisin girerek 7 grevciyi aldıgı bir şantiye tam randıroanla çalışmaya başlamıştır. Ancak Iibya polisi şantiyetere girerek şantiyeyi tumüyle temizlemeye, ancak Türkiye'nin tam destegi olması halinde yanaşmakta, bu sağlanamadıgında yüzde 10'un altında grevcinin şantiyeden aynlması ile bitecek olan grevler sıiriıp gitmektedir. Bu durum ancak hükümetimiz ile Libya arasında yapılacak ikili göriişmelerle "Türk şantiyelerinde grev istenmediği", Libyalılara empoze edilerek önlenebilir. Aksi halde butun Türk şirıketleri şimdiki durumdan etkilenecek ve öniı alınmaz zararlar ortaya çıkacaktır." Libya'da çalıştmlan Türk işçilerinin lşçi Bulma Kurumu üzerinden geçirilmesi konusunun yapılmış olan düzenlemelere karşın etkin bir çözüm bulunmadığı belirtilen raporda, " İ ş ve tşçi Bulma Kurumu kanalıyla gelen işçilerle randırnan alınamıyor. Biz işimizi isledigimiz ekiplerle yapabilmeliyiz" denildi. İşçilerin asgari ücretine yapılan 20 Libya Dinan tutanndaki zammın (yaklaşık 60 dolar) fırmalann rekabet olanaklannı kıstığı belirtilen raporda tş ve lşçi Bulma Kurumu' nun söz konusu kararı yeniden gözden geçirmesi istendi. Turizm Pütktması bu yıl artık gerçekleşiyor!... NEWORK'tan TANJU AKERSON Tek Kollu Antikacı Long Island'm New York belediye sınırları içinde kalan son banliyölerinden Lıttle Neck'te dükkânlar genellikle adayı boydan boya kesen "Kuzey Bulvarı" adlı otobüs yolunun iki yakasında yoğunlaşır. Bir kasap, bir balıkçı, birkaç bar ve lokantaya karşılık yarım düzine antikacı dükkânı sayabilirsiniz. Bazıları haftanın yedi günü açık olan antikacılarda yeni dünyanın iki yüzyıllık geçmişi ile eski dünyanın uçsuz bucaksız zaman dilimlerinden gelen tarih hazineleri iç içedir. Yüzlerce yıllık bir Çin porseleni ile 1800'lerde Amerika'da yerleşim merkezi kuranlara katılmış Avrupalı bir denizciye ait cep saatini aynı vitrinde sergilenirken buiabilirsiniz. Bir hafta sonu elindeki iki adet gümüş İran vazosunu satmak isteyen bir arkadaşımla birlikte bu dükkânlardan birine girdik. Dükkân sahibi o sırada kapıdan çıkmakta olan iki müşterisiyle ileriki günlerde görüşmek üzere randevulaşıyordu. Antikacı sakallı, gözlüklü, uzun siyah saçlanm arkasına topuz yapRaporda özetle şöyle denilimış orta yaşlı bir adamdı. Bol kollu beyaz ipek gömlek, siyah yor: "Libya işçi transferlerini pantolon ve siyah yelek giymiştı. Beline farklı renklerde deriyüzde SO'ye düşürmüştür. Bazı lerden örülmüş bir kemer takmıştt. Ayağında yüksek topuklu şirketlerin yapmakta oldugu çizmeler vardı. Ağır ağır konuşuyordu. Arkadaşımın vazolarını Türkiye'de ödeme şekli ise, Libincelerken antik İran vazolarının genel bir değerlendirmesini ya kanunlanna göre kesinlikle yaptı. Sonra bunların diğer vazolarla kıyaslamasına geçti ve suç teşkil etmektedir ve zamanı konuyu bir müşterisinin İran vazolanyla ilgili başından gecen geldiğinde Libya makamlannın bir serüvenini anlatarak kapattı. Arkadaşım vazoların piyasa geregini yapacagından hiç şiıpdegerini ve nasıl elden çıkarabileceğini sorduğundan mantıklı hemiz yoktur. Libya makamlabir fiyat verdi, ancak bunları dükkânında satamayacağını benna, işcimize Türkiye'de ödeme lirterek Manhattan'daki antikacılara götürüp bir açık arttırmayapmamız için yaalı müracaat ya koymasını öğütledi. ettik, ancak cevap alamadık. Antikacı konuşurken tek kollu olduğunu fark ettim. Boş gömGüney Kore firmalannın yaptılek kolunu kemerinin içine sıkıştırmıştı. Oysa daha dikkat çeğı gibi işçilerimize Türkiye'de kici olan, iki kollu bir insanın vücut dengesini gorüntü olarak ödeme yapüabiimesinin legal hasağlamayı becermiş otmasıydı. Sanki sürekli hep bir eli cebınde le getirilmesi gereklidir ve bu andolaşan biri gibiydi. Giderayak ben de kendisıne elimde Thecak hukümetler arası ikili göriişmelerle sağlanabilir." odore Roosevelt'in bakır kabartma bir portresinin bulunduğunu, satmak için dükkânına getirip getiremeyeceğimi sordum. Başını salladı "oluf dedi, "alırım. Sattığımda size telefonla bildiririm.." Tek kullu antikacıyı bundan sonra birkaç kez öğle vakti oğlumun oynadığı dükkânının hemen yakınlarındaki çocuk parkının önünden geçerken gördüm. Dışarda dolaşırken başına kenarına tüy takılı bir kovboy şapkası geçiriyor, üzerine de deri bir ceket giyiyordu. Konuşması gibi yürüyüşü de ağırdı. Parkın önünden geçtikten kısa bir süre sonra elinde bir kâğrt paketle geri dönüyordu. Paketin büyüklüğünden köşedeki dükkândan kendisine irice bir sandviç aldığı anlaşılmaktaydı. Bir akşam bilgisayar uzmanı Panama asıllı Carlos ile Reagan yönetiminin Orta Amerika politikasını konuşuyorduk. Nikaragua ANKARA (Cumhuriyet Bülimanlannın mayınlanması en güncel konuydu. CIA Başkanı rosu) YÖK'ün paralı yüksek sorunu yalın bir biçimde ortaya koyuyordu: "Biz Amerika olaöğretime ilişkin önerilerini belirrak bu ülkelerin sosyal ve ekonomik yönden kalkınmalarını mı lemesi çalışmalarının tamamlanamaçlayacağız, yoksa kendi güvenliğimizi mi?" Carlos ülkesiması mayıs aymın ilk haftasına ni ve özyaşamını anlattı. Panama'da yoksullar ve zenginler varkaldı. Üniversitelerarası Kurul dı. Ortası yoktu. Yoksul olanlar ne yaparlarsa yapsınlar yoksul 2728 nisan tarihlerinde Ankakalmaya mahkumdular. Bu yüzden otuz yaşına yaklaşırken kalra'da toplanacak. kıp Amerika'ya gelmişti. Burada yazgısını değiştirebilme olaYÖK tarafından kurulan kosılığı vardı. Gösterdiği çabalar sonucu yoksulluktan kurtulmuşmisyonun çalışmalan öğrencilertu. Kurtulmayabilirdi de.. Ama Panama'da kalsaydı kurtulmaden alınacak harç miktarlarının yacağı kesindi. Zaten Panama diye bir ülke yoktu. Yapay bir ödeme ilkeleri doğrultusunda olaydı. Geçen yüzyılın sonlarına kadar Kolombiya'ya bağlı bir sürdürülüyor. Edinilen bilgiye eyalet iken kanal yüzünden bu devletten ayrılmış, ayrı bir ülke göre, ilke belirleme çalışmalan olarak ortaya çıkmıştı. O zamanlar hava ulaşımı gelişmediğinayrıntılı olarak incelendiğinden geçen hafta içerisinde sonuçlanden dönemin ABD Başkanı Theodore Roosevelt iki Okyanudırılamadı. su birieştiren kanalın Amerika'ya bağımlılığınt pekiştirecek bir mini devletin yaratılmasım güvenlik açıstndan gerekli görmüş Komisyon çalışmalarının, ve Panama yaratılmıştı. 2728 nisan da Ankara'da top"Bugün olanlar Theodore Roosevelfin hayaletinin bölgede do lanacak olan Üniversitelerarası laştığını gösteriyor. Ön ptanda yine aynı güvenlik anlayışı var. Kurul toplantısı ve bu toplantıHalkın yoksulluğu ise sürüyor. Peki bu kadar Amerikan yardımı nın hazırhklan nedeniyle bu hafta içerisinde tamamlanamayacane oluyor?" diye sordum. ğı beiirtiliyor. Harç miktarları"Siyasal özgürlükler olmadıkça dış yardım bir işe yaramaz" nın mayıs ayının ilk haftası içededi. Bir an yanıtına ara vermek ıstercesine sustu, sonra şöyrisinde belirlenerek YÖK genel le sürdürdü: "Siz Türklerin bir şairi vardı." kurulunda ele alınması bekleniErtesi gün Theodore Roosevelt'in bakır kabartma portresini yor. tek kollu antikacının dükkânına götürdüm.. Ankara Sempozyumu ve TBMbFden beklenen CENGtZ ÇANDAR Önümüzdeki gunlerin yoğun Ermeni faaliyetlerine sahne olacağı anlaşılıyor. Ermenilerin 1915'te yapıldığını iddia ettikleri soykınmı " a n m a " tarihi olan 24 nisana doğru dünya çapında Ermeni faaliyetleri artar ve söz konusu tarihte doruğuna ulaşır. Bu yılın bir istisna olması beklenemez. Kaldı ki 25 nisanda TBMM'nin 17. dönem çalışmalarının ilk gizli oturumunu Ermeni sorunu üzerine yapacak olması da konunun önümüzdeki gunlerin siyasi gündeminde ön sırada yer alacağmı ortaya koyuyor. Ermeni sorunu ya da Ermeni terörü hafta içinde Ankara Üniversitesi'nin başkentte düzenlediği "Uluslararası Terorizm Sempozyumu" sayesinde de olanca sıcaklığıyla kamuoyunun ilgi alanı içinde kaldı. Dahası Ankara'daki Sovyet Büyükelçiliği'nin tepkisine yol açarak bir diplomatik sorun haline bile geldi. Ankara'daki sempozyum olsa olsa, Sovyetler Birliği'nin tepkisi nedeniyle uzun bir suredır izlenen bir tutumun gozden geçirilmesi ve Ermeni teröru konusuna ciddi bir biçimde eğilinmesi gereğini ortaya çıkardığı için yararlı sayılmalıdır. Yaklaşık ikiüç yıldır belki de bazı yetkili çevrelerin üstu kapalı onayıyla, kimi kuruluşlar terörü ve dolayısıyla Ermeni terörünü konu alan seminerler ya da sempozyumlar düzenliyorlar. Bu toplantılarda işlenen tema \e katılanlar pek değişmiyor. Şöyle ki: 1. Ermeni terörünün arkasında Sovyetler Birliğ vardır. Çünku, Türkiye bir NATO ülkesidir ve Türkiye'nin içten çökertilmesi ve guçten düşürülmesini NATO'nun hasmı olan Sovyetler Birliği ister. 2. Ermeni teröristler FKÖ kamplarında eğitiliyorlar. (Bu tema FKÖ'nun Lübnan'dan sökülüp çıkanlmasından sonra biraz değişiklikle "Suriye'de egitiliyoriar" biçimine dönüştü. Suriye'nin Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu'daki en sıkı ilişkide bulunduğu ülke olduğu çağrışımı yaptınlarak, söz konusu ikinci tema ile birincısi arasında mantıki bir bağ da kurulabiliyor.) Bu tür toplantıların değişmez aktörleri, ABD Ulusal Güvenlik Kurulu'nun eski üyelerinden ve CIA ileri gelenlerinden Paul Henze, kimi zaman da Acil Müdahale Gücü stratejisinin kuramcılanndan Prof. Wohlstetter'dir. TEHLİKELt EĞtLİM Ermeni terörü, Türkiye'nin kendi sorunu olduğu için bu sorunun aydınlatılması çabalannda bir süper devletin siyasi sorumluluklanna bulaşmış ve o süper devletin çıkarları doğrultusunda fikir olusturmayı iş edinmiş kimselere dayanılamaz. Ankara sempozyumuna katılan Turk "bilim adamları'ndan çoğu ise ömurlerini ABD'de geçirmiş, ya psikiyatrist ya fizikçi yani siyasal bilim ve tarihle pek ilişkili olmayan kişilerdir. Bu kişiler, toplantıda Sovyetler Birliği'ni suçlamakta ABD'li meslektaşlannın bile ötesine geçtiler. Sonuç olarak, Ankara Sempozyumu'nun, Ermeni terörüyle mücadele açısından ciddi ve kazançlı olduğunu söylemek zordur. Üstelik, Sovyetler Birliği'nin tepkisine neden olması, bu tür düzenlemelerin ülkemizi süper devletlerin çekişme alanı haline dönüştürme tehlikesini su yüzüne çıkardı. Nitekim, Paris Büyükelçisi iken Marsilya'da Ermeni anıtının açılmasını protesto ederek Ankara'ya dönmüş olan, yani Ermeni sorununa duyarhhğı bilinen, aynı zamanda (Arkası 11. Sayfada) ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Bir un şirketi, Irak'a yaptığı un bağlantısından sonra, kaldınlan vergi iadesi sonucu 300 milyon lira zarara uğradığı gerekçesi ile Danıştay'da iptal davası açtı. 10 nisan 1984'de açılan davanın murafaalı olarak gerçekleşeceği belirtilirken, un ihracatında vergi iadesini kaldıran tebliğin iptali isteniyor. 4 un şirketi, aralık ve ocak aylannda 150160 dolar duzeyinde Irak'a 125 bin ton un bağlantısı yaptılar. Dış ticaret rejiminde "asgari ihraç fiyatı" kuralı bulunmadığından, şirketler un ihracatlanna serbestçe başladılar. Ancak, makamalık buğday fiyatlannın iç piyasada 55 liraya çıkması ve bu arada buğdayın kıtIaşması Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'nın müdahalesıne yol açtı. Musteşarlık, ihracat resozlü yönerge verme Bakanlar Kurulu, bu yılfaz jiminin dayanarak firmalara &shakkma la rnesai yapacak kamu kuru gari ihraç fiyatı koydu ve "240 luşları ilefazla mesai saat ve doların altındaki fiyatları kabul ücretlehni belirledi. etmeyecegini" bildirdi. Un üretimi yapan 4 ayrı şirket ANKARA, (ANKA) Bu yıl tarafından gerçekleştirilmekte fazla mesai yapılacak kamu kuolan ihracat, bu karar üzerine ruluşlan ile yapılacak fazla medurdu. Şirketler, kamuoyuna sailerin miktarı ve ücretleri, Bayaptıklan açıklamalarda kararın kanlar Kurulu'nca belirlendi. iptalini istediler. Ancak, musteBakanlar Kurulu'nun dünkü şarlık ilk karannı tamamlayacak Resmi Gazete'de yayınlanan kaşekilde "10 şubat tarihine kadar rarına göre, yüksek muhendis, yapılmış olan ihracatlarda vergi mühendîs, mimar, uzman, uziadesinin kaldırıldıgım" Resmi man yardımcısı, müdür, müdür Gazete'de ilan etti. Bunun üzeyardımcısı, tabip eczacı ve veterine un ihracatı durdu. Söz koriner hekimlerle, kurumların nusu 4 şirket ihracat bağlantısıatamaya yetkili amirlerince benın "yüzde 10 oranındaki vergi lirlenecek diğer personele 100, iadesi çerçevesinde yapıldıgım" yardımcı hizmetler sınıfındaki anımsatarak, kazanılmış haklapersonele 90 ve diğer personele rının korunmasını istediler. Alıde 95 lira saat başına fazla menan bilgiye göre, musteşarlık 4 sai ücreti ödenecek. Karar uyafirma için asgari ihraç fiyatı uyrınca 51 kamu kurum ve kurugulanmasını kaldırdı, ancak verluşu toplam 19 milyon 645 bin gi iadesi getirmedi. 185 saat fazla mesai yapacak. Bunun üzerine, 10 nisan 1984 Fazla mesai yapacak kurumtarihinde 4 un şirketinden bir talar arasında 3 milyon 219 bin sanesi Danıştay'da dava açtı. Firatle tçişleri Bakanlığı başta gelıma dava dilekçesinde, "İhracat yor. Memur, fazladan çalıştığı her saat için 100 TL alacak New York'ta 2 bin Türktin yürüyüşünü 110 polis korudu NEW YORK (a.a.) Yakla şık 2.000 Turk ve Türk asıllı Amerikalt önceki gün New York 5. C a d d e ' d e ilk "TürkAmerikan GünıT'nu büyük bir yüruyuş düzenleyerek kutladılar. New York Belediye Başkanı Edward Koch tarafından 21 nisan tarihinin TürkAmerikan Günü olarak ilan edilmesini protesto eden Ermeni ve Rum asıllı Amerikalılar ise kentin büyük salonlarından birinde toplantı yaptılar. TürkAmerikan Günü'nü kutlamak amacıyla yürüyüş düzenleyen Turkleri özel eğitim görmüş 110 polisten oluşan bir ekip korudu. YÖK, parab yüksek öğretimle ilgili önerilerini mayısta belirleyecek Paskalya ayinine çok sayıda htanbul'un Avrupa yakasıntn su Bir yudum su için Miüet Caddesi'ne kadar 2 bin metregerekstnimini uzunluğunda karşılamak amacıyla SUivrikapı'dan ve 1 metre 20 cm çapmdaki su borusu döşeme çalışmalan başladı. ÎSKİ yetkililerinin verdiği bilgiye göre Terkos Cölü'nde su seviyesinin düşük olması nedeniyle Ömerli Barajı suyunun Avrupa yakasına daha iyi dağılmasını sağlamak amacıyla bu yola başvuruldu. Boru döşeme çalışmalan nedeniyle tstanbul trafiğinin önemli kilit noktalarmdan sayılan Topkapı Kavşağı da ulaşıma kapatıldı. Kavşağın ulaşıma kapatılması nedeniyle araçlar Vatan Caddesi ve Sahil Yolu 'na yöneltildi. Ters yönde gelen araçlar ise bu keşmekeşin içinde kaynayıp gittiler. Boru döşeme çalışmalan dün akşam geç saatlere kadar sürdürüldü. Fotoğrafta trafiğe kapatuan Topkapı Kavşağı ve boru döşeme çalışmalan görülüyor. (Fotoğraf: ASENA ÖZKAN) kfitllHl «v«lllUl tstanbul Haber Servisi Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nde dün yapılan ayine Türkiye'ye gelen çok sayıdaki Yunanlı turist de katıldı. Paskalya yortusu nedeni ile Türkiye'ye gelen Yunanlı turistler Patrikhane'de yapılan törene katıldılar, Patrik l.Dimitrius Papadopulos'un elini öperek elinden paskalya yumurtalarını aldılar. Ayin de Yunanlı turistlerin dışında İstanbul'daki Yunanistan Konsolosu Haralopus Rokanos ve kilise yetkilileri de bulundu. Paskalya yortusu her yılın bahar ayının başlangıcı olan 21 marta rastlayan veya onu hemen izleyen ayın 14. günü sonundaki pazar günü kutlanıyor. " « ı ' U \vn\s\. d e l l 1 Kapıkıde'de dövizii alışveriş merkezi MÜNİH (a.a.) Kapıkule gümrük sahası içinde, özellikle ihracata yönelik hizmet vermek amacıyla bir alışveriş merkezi kurulaeak. Yurt dışındaki Turk vatandaşlarına bedelsiz ithalat, yolcu berabennde getirilebilecek eşya, gümrük vb. gibi çeşitli mevzuatta yapılan değişiklikleri anlatmak amacıyla, bir süredir Federal Almanya'da, Türk işçilerinin yoğun bulunduğu kentlerde toplantılar yapan Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri, temaslarını sürdürüyor. Halen, aynı amaçla Munih'te bulunan Vlaliye ve Gümrük Bakanlığı müşavirlerinden Yunus Nadir Kural ile aynı bakanlıktan Kenan Üçüncüoglu, Kapıkule gümrük sahası içinde kurulması duşünülen alışveriş merkezi ile ilgili bilgi verdiler. Buna göre, 1985 yatırım programı içinde yer alan alışveriş merkezi kapsamında, dövizle her türlü alımsatımın yapılabileceği gümrük satış mağazaları yer alacak. Bu mağazalarda girişçıkış yapan yolculara, bankacılık da dahil olmak üzere hemen her türlü hizmetin verilmesi amaçlanıyor. Güm kurulaeak rük Bakanlığı yetkilileri, Federal Almanya'da, Türk işçileriyle yaptıklan toplantılarda, Turk işçileri bedelsiz ithalat ve gümrük mevzuatı konusunda aydınlatmak amacıyla çeşitli bilgi verdiklerini ve bu alanlardaki sorulannı cevaplandırdıklarını belirttiler. Bakanlık yetkilileri, temaslann oldukça yararlı geçtiğini de vurguladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle